Katalog

Perşembe 26 Temmuz 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Saltanat kabinesi gibi haber 5 Erdoğan, bürokrasiye ya kendi ya da yakınlarının ailesinden atamalar yapmaya devam ediyor. Her kararname ile bürokraside ‘kan bağı’ kriteri güçleniyor Cumhurbaşkanı Tayyip Er Yardımcılar da aileden tnoKntrğuemzlğAEeddyclrbalybyueaııaaıessllıiaıaieeığyieğşyulrrıunl.ahtEkknlprnısdnömigbikıışiriShğştardviniiriiktnreueaauaiumt,nnıvo;ıdkaeımlbbvkubeğtnlmleyakeneEiidouauaallAikç,ıardtaEsaaeoğerlmmokkcBe’daidnaaoindkiringnltlrknalırnğnaalıulatdatnlo’aseiıaueumny.saiuaaiinn,kmnğıdığruzlybizÇron’mrimnksaBkdlısaauıaıeeasas”aaıranıenüşrıtlaaknnansinşkukuackk;raemçkdsıCmn,nbıkıı’nıla;zsrımtaöoyyaiuldaBnoukiındaiZaaa.lÇalnzlnşea.arzlagdeaünmaii“lndÇrildçmaınrEen“kaetmeryıeyşnZıleıoaduütlrs“bnndrihırlkdkrnaaıaeecdcıyğiHaıdid.nşidieiıulenakaımnnkekuzıae,SdmamnokakiedtnriııdinnklDüBeınkğnncbirbniüea,çlaatkemEllsaıaeıauilea“ıçEşeadassskkau,tıarbnknnnSkkşuerkrzkıenıragçigizadaakodııkadsraçlknti”odı“enşebeşeündhalsiikniat”oit’lzıate.nnsaskaldiluyeraazşenalğe.lemitiBYrkeabiarkarmeen1rlyneaglrnKnıbieldaanaaaılnyl6amntöeşğ’iiaıayüukksrınğeHidm,dyer,.ıbşndeoaüsyirıaeyiıaMaian”kükoıirl,zryenzvpgmmtrdderaarortsmeadliıeuaıoeali”blidacTSemllartkmeriiiİıAyİeineNnlbtlRanıreAiTNANOdğArzHkğBkrEPnilpdYtGyÇvılĞaaeeıeııaıaauroieğaaehein.nfmLrEvnzdrrrlkıvraornUmnAAbıidindmrdsodurltacndeadiÇVlaelKaıdieğeıcınralteemimkomşnkstaaayalnuPclnbydntıSvğiaiıbleilnnEraece’lkaaacııAeeoaelÖnyaoaaşiEispır’apvkıtrFnlksklıbsairyklamnsdimŞearırknetanaeaı,ırevyaınşadeıykernBnraetğKBednSoeknenmhoadoKıaAhm’adltrıaüılodaıalAkBğyaiüseAkinEdbüdya’kağsnkaFirnakriıırakDsdurinlatnmyugrcaeıeanaklrkltaBignüduYar.ieaEörın.ütnitn;umalyZlğdeehtemlaClraiaMlreySkyBellnazzııtekıeinPaırdaubmnüraeğüınaeeelvğkkvd’ShdzoliııirnmBialıkntnmeıaı.ğiarcına’ıldıkiyiSnmGaariÇi,sı.ımrnEgyhdTıtuesaısanşıkEaymABeiFüandeariruıyucipklıüylszaöslgantasllaeiıbıoycrıraasaabkisilrnnstğ,teşşbbrıileaoelennntaBUmaıialaızmAdlzeadaeakramızdtrmamvNeEytlraşAğKiuşAyşaaraaaıaiığyenabndrlaıımkş.maBmüanlşkKaiVıdrSaB’bereıiEdbStayanisrdçşliMlakPıooanayaasniakıtaounısErdimırnğsaetğ’yrkankmmk’kasalnrudaıgnyşnaaoıdırrAirydaagaanğeisaeacınnalalalgAnnneaennalı,ıırıllkkökllinıiı Danışmanlar ve damatlar Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Erdoğan’ın damadı olarak parlamenter sistemin son Enerji ve Ta ile birlikte de oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu TÜRGEV’in yönetiminde yer aldı. Erdoğan’ın kuzeni MEB’de bii Kaynaklar Bakanı oldu. Siyasete Refah Partisi’nde giren, AKP’nin YSK temsilciliğini yürüten, daha sonra Erdoğan’ın başdanışmanlarından biri olan Şeref Malkoç’un damadı Abdülhamit Gül’ü de Adalet Bakanlığı için tercih etti. Yeni Cumhurbaşkanlığı kabinesinin sürpriz isimlerinden biri de uzun yıllar Erdoğan’ın A Takımı’nda Başdanışman olarak yer alan Mustafa Varank oldu. Uzun yıllar Erdoğan’ın en yakın ekibinde yer alan Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanı oldu. Nesilden nesile Cumhurbaşkanlığı kabinesinde artık siyasetten ayrılan eski bakanların çocuklarına da yer verilmesi de dikkat çekti. AKP hükümetlerinin eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un kızı Zehra Zümrüt Selçuk; Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı oldu. Selçuk, Erdoğan’ın kızı Sü Erdoğan, Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı’na da Danıştay üyesi olan teyzesinin oğlu İbrahim Er’i atadı. AKP’nin kurucularından ve eski milletvekillerinden Reha Denemeç de Milli Eğitim Bakan Yardımcısı oldu. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na parlamenter sistemin son Maliye Bakanı Naci Ağbal atandı. TRT’den, BYEGM’den, Anadolu Ajansı’ndan ve Basın İlan Kurumu’ndan sorumlu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na ise AKP’ye yakın düşünce kuruluşlarından Fahrettin Altun getirildi. Turkuvaz’dan Saray’a İsmi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı için geçen Fecir Alptekin ise Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından biri oldu. Alptekin, Cumhuriyet ve Yeni Binyıl gazetelerinde muhabir ve editör olarak çalıştıktan sonra No ‘Atanmış olan tekrar görevden alınabilir’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. BrezilyaRusyaHindistanÇinGüney Afrika (BRICS) Zirvesi için Güney Afrika Cumhuriyeti’ne hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, Saray’da yeni sisteme göre kurulan kurul ve ofislere yapılan atamalarla ilgili soruya, “Bütün kurum kuruluşlar, ofisler, bunların üzerinde, kimleri nereye atayalım ve bununla ilgili de birçok arkadaşın ismi üzerinde görüş birliğine vardığımız gibi kendileriyle görüşmek suretiyle de ‘Şu ar Başarısızlık bu sistemde bizim kitabımızda yer almıyor. Başarılı olacağız, işin olmazsa olmazı bu” yanıtını verdi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yapacağı görüşmede Suriye konusundaki gelişmeleri A’dan Z’ye ele alacaklarını belirterek, “Suriye’deki gelişmeler, gerek Tel Rıfat gerek Münbiç olsun, istenilen istikamette henüz gelişmiyor. Bunları A’dan Z’ye tekrar ele alacağız. Dara konusu en sıkıntılı olaylardan bir tanesi. İdlib konusunu tekrar ele meyye Erdoğan’ın yöneticisi olduğu vartis Pharma, TUSİAD, Türk Reklam kadaşımız şuraya’ diyebileceğimiz isimler alacağız” dedi. ABD’nin İran’a yönelik yap KADEM’in Ankara temsilciliğini yü Ajansları Derneği ve Memorial Sağlık olacaktır. Fazla uzun sürmez, öyle zan tırımlarına karşı Türkiye’nin tavrının ne ola rütüyordu. Mesut Yılmaz’ın Başbakan Grubu’nda çeşitli görevlerde bulundu. nediyorum ki 1015 gün içerisinde inşal cağına ilişkin soruyu ise Erdoğan, “Amerika Yardımcılığı görevini yürüten, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı görevlerini yürüten Ekrem Pakdemirli’nin oğlu Bekir Pakdemirli, 2006 yılından bu yana çalıştığı Turkuvaz Medya Grubu’nda Kurumsal İletişim Grubu Başkanlığı görevini yürütüyordu. AKP’nin eski Gençlik Kolları Başkanı Zafer Çubukçu da başdanış lah bu yapılanmayı tamamlarız. Bir de tabii bu işin bu sistemde nihai noktası yoktur. Her an her şey olabilir, atanmış olan da tekrar görevden alınabilir. Çünkü biz burada başarıyı öncelikli olarak öne alıyoruz. Çünkü başarılı olmaya mahkumuz. nasıl stratejik ortağımız ise, nasıl model ortağımız ise bizim dünyada diğer stratejik ortaklarımızla olan ilişkilerimizde de onlarla olan ilişkiyi kesmek bir defa bizim ülkeler arasındaki bağımsızlık anlayışımıza ters düşer” diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı’na atandı. TSRaTr’daye memobebkçiniygei!a‘tbg‘kYDauliatadetrşıiğenulekdridlmaşdseaiiueknmni.ku’kçlProdniauefoeağmirlnsrsoyiıaio’lldaıianyyaddeoolaalırrr.ı manlığa atandı. l ANKARA MUSTAFA ÇAKIR Son kararnamelerle yapısı tamamen değiştirilerek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlanan TRT’de çalışanlar diken üstünde. TRT’de örgütlü bulunan KESK’e bağlı HaberSen, kurumda “değişim ofisi” adı altında “ikna odaları” kurulduğuna, yaz tatilinden çağrılan çalışanlara “ya emekli ol, ya da başka kuruma gidersin” denildiğine dikkat çekti. Personel fazla denilmesine karşın, kapatılan Başbakanlık’tan kuruma geçiş yapıldığına işaret eden HaberSen, ayrıca TRT’ye şirket kurma ya da kurulan şirketlere ortak olma hakkı verildiğini, ancak bu şirketlerin Kamu İhale Yasası’ndan muaf tutulduklarını vurguladı. HaberSen ilk kez bir kurum özelleştirilmeden ya da anonim şirket yapılmadan personelin tasfiye edildiğini de kaydetti. KESK’e bağlı HaberSen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu kurumda yaşananları anlattı. Ustaoğlu’nun değerlendirmeleri özetle şöyle: n TRT’de kamu hizmeti yayıncılığı ortadan kaldırılıyor. Şirketleşme başladı. Aslında fiilen şirket oldu. Kurum tarafsızlığını terk ediyor. n 10 yılda 3 kez emekliliğe teş HaberSen üyeleri geçen günlerde TRT’deki kadrolaşmaya ilişkin basın toplantısı düzenlemişti. vik getirildi. Şimdi de çalışanlara “ya emekli ol ya da başka kurumlara gidersin” deniliyor. “Değişim ofisi” adı altında “ikna odaları” kuruldu. Yaz tatiline çıkan çalışanlar bile geri çağrılıyor. Gelenlere “emekli ol” deniliyor. “Çalışabilirim” diyenler “başka kurumlara gidersin” denilerek emekli ediliyor. n Toplam 2 bin 100 kişinin emekli edileceği söyleniyor. Daha sonra da “istihdam fazlası personel” denilerek 2 bin 500 3 bin kişiyi “havuza” gönderecekler. Buradan da başka kurumlara dağıtacaklar. n “Özel hukuk hükümlerine tabi personel” diye istihdam şekli yaratılıyor. Sözleşme hazırlanıyor. Çalışanların 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndan gelen haklarından vazgeçmeleri istenecek. Yeni sözleşme leri imzalayan çalışanların hak kayıpları olacak. n TRT’de yaşananlar bir ilk. Kurum özelleştirilmeden, anonim şirket yapılmadan personel tasfiyesine gidiliyor. Daha önce başka kurumlarda ya özelleştirilerek ya da A.Ş. yapılarak bu yol izlenmişti. Örneğin PTT’de bu olmuştu. Ancak TRT ne özelleştirildi ne de A.Ş. yapıldı. n Kapatılan Başbakanlık’tan TRT’ye geçiş yapılıyor. Şimdiye kadar 63 kişi Başbakanlık’tan TRT’ye geçti. Madem TRT’de istihdam fazlası personel var o zaman neden Başbakanlık’tan geçiş yapılıyor? Başbakanlık’tan yatay geçiş yapanlara ne söz verildi de oradan TRT’ye geçiş oluyor. Bunun adı “siyasi kadrolaşmadır”. Ayrıca bundan böyle TRT’de istenilen kişiye istenilen üc ret verilmesinin de önü açıldı. n Birikimli, deneyimli, TRT kültü rü olan personel tasfiye ediliyor. Yerlerine liyakat yerine “biat” kültürü olan personel alınıyor. Bunun adı da “tek sesli yayıncılığa” geçiştir. n TRT’de toplam 600 KESK HaberSen üyesi var. 293 KESK HaberSen üyesi emeklilik potasında. Bunlardan 250’sini emekli edecekler. n Son çıkan kararnamelere göre TRT şirketler kuracak. Yerli, yabancı şirketlere ortak olabilecek. Örneğin prodüksiyon, lojistik şirketleri kurulabilecek. Buralardan personel, araç kiralanacak. Taşeronlaşmanın önü açılıyor. Ayrıca TRT’nin ortak olacağı ya da kuracağı şirketler Kamu İhale Yasası’ndan da muaf tutulacak. Öyle ki TRT’nin yüzde 1 ortağı olduğu şirketler bile Kamu İhale Yasası’na tabi olmayacak. Neden şirketler Kamu İhale Yasası’ndan muaf tutuluyor? Amaç ne? Bu usulsüzlüklerin önünü açar. Bu iyi niyetle değerlendirilemez. n TRT halkındır. Halk tarafından finanse ediliyor. Dolayısıyla halk tarafından da denetlenmeli. Ancak bundan böyle halkın vergisiyle finansa edilen TRT “tek sesliliğe” hizmet edecek. l ANKARA Devlet şişmanlıyor  ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlıon Cumhurbaşkanlığı kararna meleri “yeni” devlet yapısının Sekonomik/mali yönetimde kü çülmek ve sadeleşmek şöyle dursun, 24 Haziran öncesine göre daha “şişman” olacağını haber veriyor. Yeni düzende bakanlık sayısının azaltılmış olması, bürokrasinin azalacağı anlamına gelmiyor. Cumhurbaşkanlığı nezdindeki yeni “başkanlık”lar ve teşkilat yapıları ile yeni “kurullar” ve tüm bunların birbirleriyle daha önce var olmayan yeni ilişki biçimleri, karar alma süreçleri bakımından, pek de pratik görünmeyen kaotik bir döneme işaret ediyor. Bu tablo karşısında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır şikâyet ederek söz ettiği “bürokratik oligarşinin” ortadan kalkmak yerine güçleneceğini söylemek kehanet olmaz. Cumhurbaşkanlığı’nda yeni kurulan bir başkanlık olan Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na, Maliye Bakanlığı görevini kısa süre önce yeni unvan ve yeni bakanlık adıyla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a devreden Naci Ağbal atandı. Bütçeyi Meclis’e Cumhurbaşkanı’nın sunacağı yeni sistemde Ağbal’ın bu göreve atanması sürpriz olmadı. İki Bakanlıktan bir Başkanlık Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, 5 genel müdürlük verilen Strateji ve Bütçe Başkanlığı, aslında iki eski bakanlıktan koparılan birimlerden oluşuyor: Maliye Bakanlığı’ndan koparılan Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile Kalkınma Bakanlığı. (Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü ile Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü hariç) Orta Vadeli Planın hazırlanması başta olmak üzere, her türlü planlama ve bütçe yapma yetkisinin verildiği Ağbal’ın “başkan” sıfatı ve konumunun, bir bakandan daha yetkili ve güçlü olacağını söylemek zor değil. Ancak ekonomi bürokrasisindeki bu yeni yapı içinde ortaya çıkan “parçalılık”, devlet yönetiminin bütünlüğü açısından sorunlu. Gelirin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda, bütçe yapma yetkisinin ise başkanlıkta olmasına, Maliye’den koparılan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanmasını ekleyince, yılların “tek çatı” ülküsünden, eskiye göre çok daha dağınık ve parçalı bir mali yönetim çıktığı görülüyor. Böyle bir parçalı yapının, kadrolara pozisyon yaratma dışında hangi mantıkla kurgulanıp tercih edildiğini anlamak kolay görünmüyor. Konuştuğumuz eski ve kıdemli bir Maliyeci şöyle diyor: “Devletin tüzel kişiliğini Maliye Bakanlığı temsil eder, her türlü varlıkları (deniz kıyıları, hazine arazileri vb) Maliye Bakanlığı yönetirdi. Şimdi bu görev ilkesiz bir şekilde, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesiyle bozuldu.” Gelinen noktada, Cumhurbaşkanlığı nezdindeki başkanlıkların, güçlendirilmiş bakanlık gibi örgütlendiği bir yönetsel yapıdan söz ediliyor. Devletin bürokratik bakımdan “şişmanladığı”, harcamaların ise bu yeni duruma bağlı olarak kaçınılmaz biçimde artacağı yapıdan nasıl olup da tasarruf çıkacağını hep birlikte göreceğiz. HDP’nin hedefi kayyımlı belediyeler MAHMUT LICALI Yerel seçimler için çalışmalara başlayan HDP’de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kayyım atanan belediyelere yönelik özel çalışma yürütülerek, bu belediyelerin geri alınması amaçlanıyor. HDP içinde yerel seçimlerde batıda ortak aday gösterilmesi ya da olası ittifaklara açık bir strateji izleneceği belirtiliyor. HDP’de bu hafta sonu önce Parti Meclisi (PM), daha sonra da Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantıları düzenlenecek. Toplantıda HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli dışında 29 kişiden oluşan MYK üyelerinden yaklaşık 10 üyenin değişeceği konuşuluyor. MYK üyelerinin ağırlıklı olarak milletvekillerinden oluştuğu gerekçesiyle söz konusu değişikliğin yapılacağı ifade edilirken, yaklaşan yerel seçimler öncesi partinin kısmen bir yenilenmeye giderek kan tazelemeyi amaçladığı da ifade ediliyor. Yerel seçimlere hazırlık konusunda PM’de önemli kararlar alınabileceği ifade ediliyor. HDP’nin bölgede kayyım atanan 96 belediyeyi eksiksiz bir şekilde geri almak için özel çalışma yapacağı ifade ediliyor. Bu kapsamda kayyım atanan belediyelerin bulunduğu bölgelerdeki milletvekillerinin önümüzdeki aydan itibaren seçmenlerle bir araya geleceği, seçmenlerle doğrudan iletişim içinde olunacak bir süreçle seçimlere hazırlanılacağı ifade ediliyor. Parti içinde yerel seçimlere DBP yerine HDP adıyla girilmesi düşüncesi öne çıkıyor. l ANKARA C MY B