Katalog

KULTUR Il Divo için avantajlı biletlerde son gün 1 Ağustos Klasik eserlere getirdikleri özgün yorumlarla büyük bir fenomene dönüşen, dört tutku dolu sesten oluşan Il Divo, yeni çıkacak albümleri “Timeless”’ın dünya turnesi kapsamında 14 Eylül’de Volkswagen Arena’da sahne alacak. ‘Il Divo Timeless Tour’, çok özel 4 vokalin, dansçıların, akrobatların, videoların yer aldığı; romantik, dramatik, duygusal bir şov. Avantajlı satış dönemi 1 Ağustos’ta sona erecek konserin tüm biletleri, Biletix’ten satılıyor. 14 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: FUNDA YAŞAR ER İstanbul’un gözde performans merkezi Zorlu’da yeniZorlu’nunyenisezon programından ilk ipuçları sezon heyecanıgelmeyebaşladı Son 5 yıldır İstanbullu sanatseverlerin gözdelerinden biri olmayı başaran Zorlu PSM’nin ye ister (21 22 Eylül), İran asıllı şarkıcı Azam Ali ve multienstrümantalist Loga Romin Torkian’ın projesi Niyaz ni sezon programından ilk isimler (27 Eylül), progresif rock ve metal açıklandı. Müzikseverleri yine zen müzik sahnesinin yıldızlarından Pa gin bir program bekliyor. Farklı mü in of Salvation (18 Ekim), indie folk zik türlerini bir çatı altında topla grubu Sun Kil Moon ile dünya ça yan MIX Festivali bu yıl 16 17 Ka pında bir üne kavuşan Mark Koze sım tarihlerinde; müzik, yaratıcılık lek (20 Ekim), Belçika techno müzik ve teknolojiyi buluşturan Sónar Is sahnesinin parlayan yıldızlarından tanbul ise 8 9 Mart 2019 tarihlerin Charlotte de Witte (28 Ekim) Jeff de gerçekleşecek. Buckley’nin veliahtı olarak gösteri Poptan metale... Yeni sezon programında poptan metal müziğe geniş bir yelpazede sanatçı ve grupları ağırlayacak olan Zorlu PSM’de “No Roots” adlı parça len Tamino (10 Kasım) ve 8 yıl aradan sonra dünya turnesine başlayan Imogen Heap yeni sezonun ilk açıklanan isimleri arasında. Ve caz... sıyla dünya listelerini fetheden Ali Yeni sezonda caz da unutulma ce Merton Türkiye’deki ilk konserini mış. Zorlu PSM, 24 & 25 Ekim tarih 6 Eylül’de Studio sahnesinde verecek. lerinde bas gitarın Bach’ı Victor Wo Son 25 yılın popüler metal grupların oten, Amerikalı caz/funk davulcusu dan Empyrium ise 7 ve 8 Eylül tarih Dennis Chambers ve caz saksafoncu lerinde iki gece üst üste Turkcell Pla su Bob Franceschini’yi buluşturaca tinum Sahnesi’nde sevenleriyle bulu ğı özel bir konsere ev sahipliği yapa şacak. Aynı sahnede izleyici karşısı cak. Son dönemlerde cazın parlayan na çıkacak bir diğer isim de urban yıldızı olarak gösterilen Youn Sun folk ve indie rock sahnelerinin Seatt Nah (2 Kasım), Berlin merkezli nu le çıkışlı yıldızı Damien Jurado ola jazz, jazz house ve funk kolektifi cak. Son albümü “The Horizon Just Jazzanova (2 Kasım), Yugoslav Laughed” geçen mayısta çıkan Jura ya kökenli dünyaca ünlü blu do, 11 Eylül’de Türkiye’deki ilk kon es gitaristi ve vokalisti Ana serini verecek. Popovic (23 Kasım) caz Dj. Jax Jones (14 Eylül), Norveçli söz tutkunlarını bir hayli ve beste yazarı, indie folk/pop sanat mutlu edecek isimler çısı Erlend Oye (19 Eylül), Peter Kru gibi duruyor. der ve Ric hard Dorf meis ter’ın ortak projesi Kruder & Dorfme “No Roots” adlı parçasıyla dünya listelerini fetheden Alice Merton Türkiye’deki ilk konserini 6 Eylül’de Studio sahnesinde verecek. ‘Ghost’ geliyor 90’lı yılların en romantik filmlerinden “Ghost” bu kez müzikal sahnesine taşınıyor. “Unchained Melody” gibi kült şarkıların yanı sıra müzikal için özel bestelenen parçaların da yer aldığı “Ghost the Musical”, 19 Ekim4 Kasım tarihleri arasında 21 performans için Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde olacak. Düşmek de bir sanat Günümüz modern dans sahnesinin en yaratıcı isimlerinden biri olan Fransız akrobat, aktör ve performans sanatçısı Yoann Bourgeois’nın “Celui Qui Tombe” (Düşen Kimse) projesi Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile 11 Kasım’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne çıkacak. Akrobasi kökenli bir isim olan Bourgeois izleyicinin yüreğini ağzına getirecek bir performansa imza atacak. ‘Narcos’ ile gelen şöhret Tüm dünyanın Narcos dizisinin jenerik müziği “Tuyo” ile tanıdığı şarkıcı, söz yazarı, şair ve multienstrümantalist Rodrigo Amarante, 13 Kasım akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’ne konuk olma R. Amarante ya hazırlanıyor. İlk solo albümü “Cavalo”yu 2014 yılında yayımlayan Brezilyalı sanatçı, konserde “Tuyo”nun yanı sıra “Hourglass”, “Irene” gibi sevilen parçalarıyla hayranlarının karşısında olacak. Ödülü Belediye Başkan Yardımcısı Bahar Yalçın aldı. ‘Yılın Kültür Şehri’ ödülü Kadıköy Belediyesi’nin Kadıköy Belediyesi, ‘Şehir Ödülleri Türkiye 2018’ proje yarışmasında ‘Yılın Kültür Şehri’ ödülüne layık görüldü. Yaşayan Şehirler Platformu liderliğinde, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi Akademik işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Şehir Ödülleri Türkiye 2018’ ödülleri, İzmir’de Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Şehir paydaşlarının proje ve uygulamalarının değerlendirilerek ödüllendirildiği yarışma Umut Işığı Temalı Paydaş Ödülleri, Bilim Işığı Temalı Akademik Ödüller ve Özel Ödüller olmak üzere 3 farklı kategoride yapıldı. Kadıköy’ü kültür, turizm ve sanat kenti yapmayı stratejik amaçları arasına alan Kadıköy Belediyesi bu amaç doğrultusunda ürettiği ve hayata geçirdiği projelerle başvurduğu yarışmanın Umut Işığı Ödülü kategorisinde Yılın Kültür Şehri ödülünü aldı. Kadıköy Belediyesi’nin ödül alan projeleri şöyle: Haldun Taner Müze Evi, Kadıköy Plak Günleri, Kadıköy Kitap Günleri, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile işbirliği, Kadıköy Tiyatrolar Platformu ile işbirliği, Karikatür Evi, Suadiye Sanat Atölyeleri başta olmak üzere, kültür merkezleri ile sanat merkezlerinde gerçekleştirdiği eğitimler ve etkinlikler. Bozcaada’da kendine has bir festival Bozcaada Caz Festivali yarın adanın en ünlü koyu Ayazma’daki Tarihi Manastır’ın bahçesinde başlıyor Bozcada Caz Festivali için ge Sarp Maden gibi müziğin güçlü ri sayım başladı. Etnik, Funk, isimleri renklendirecek. Balkan, özgür caz ve pop soundlarının canlı performanslarla taç Yan etkinlikler lanacağı Kendine Has Festival, Bu sene Bozcaada Caz 2728 ve 29 Temmuz’da Ayazma Festivali’nin müzik dışında fark Koyu’ndaki Tarihi Manastır’ın lı disiplinlerden oluşan yan et doğayla iç içe bahçesinde gerçek kinlikler programı oldukça geniş. leşecek. Tüm müzikseverler bu Gastronomi, çocuk atölyeleri, be yıl yine çok farklı jenerasyonlar den odaklı atölyeler, tadım etkin dan oluşan canlı konser performanslarıyla kendine has bir eğlence deneyimi yaşayacaklar. Üç gün boyunca sürecek müzik yolculuğuna bu yıl atölyeler, gastronomi tadımları ve sosyal projeler gibi etkinlikler de eşlik edecek. İddialı isimler... likleri ve daha fazlasından oluşan yan etkinlikler festival boyunca katılımcıları, Pavli Bozcaada başta olmak üzere adadaki farklı mekânlarda ağırlayacak. Pavli Bozcaada’da Yoga, Hareket ve Doğaçlama, Vücut Farkındalığı, Soundpainting, Çocuklar ve Ebeveynler için Doğaçlama Hare Bozcaada Caz Festivali’nin üç gün sürecek ve müzikseverlerin üç gün boyunca alternatif müzikle hız kesmeyen eğlencenin tadını çıkaracağı konser programında; Yarım Dünya Klarnet Trio’dan etnik müziğiyle kendine has bir dinleyici kitlesi yaratan Deniz Mahir Kartal’a, sevilen ket gibi atölyelerin yanında, Oğul Türkan ile Kendine Has Lezzetler ve Levon Bağış’ın Ada Tadımları yan etkinliklerin gastronomi bölümünü oluşturuyor. Değişen eğlence endüstrisi ile ilgili 140 Journos moderatörlüğünde gerçekleşecek oturum ise yine dikkat çekici etkinliklerinden biri. müzik grubu Kara Orkestra’nın başarılı vokalisti ve son yılların en iyi saksofoncusu olarak görü len ismi Korhan Futacı’dan Boz caada Ensemble’a kadar iddia lı isimler dikkat çekerken kendi ne has festival sahnesini ayrıca, Ceylan Ertem, Kaan Düzarat, Nilipek ve gitarın duayenlerinden Nilipek Ceylan Ertem Program Yarın Alp Ersönmez Cereyanlı feat Erik Truffaz Ceylan Ertem Lahza Yarım Dünya Klarnet Trio Harun İzer dj set 2C8umTeamrtmesuiz Bozcaada Ensemble Ercüment Orkunt ‘Low Profile’ FourinThePocket Kerem Akdağdj set P29azTaer mmuz Deniz Mahir Kartal feat Sarp Maden Emir Ersoy ‘Projecto Cubano’ Korhan Futacı ‘Pavli Experiment’ Nilipek Kaan Düzarat – analog kültür dj set kultur@cumhuriyet.com.tr Perşembe 26 Temmuz 2018 Sansür Sansür mü? Ne sansürü? Bizde sansür mü var? 150 kadar gazeteci mi hapiste? 200 kadar basın yayın organı ve yayınevi mi kapatılmış? Barış isteyen akademisyenler; 70 bin öğrenci içeri mi atılmış? Hayret! Sizleri gülümsetmek için anlatacağım olay eskidendi... Oradaydım. Yaşadım. Her anına, dakikası dakikasına tanıklık ettim. Canım arkadaşım Onat Kutlar benden bin kat daha güzel anlattığı için sözü ona bırakıyorum: HHH Tüm tarihinde Antalya Film Festivali iki kez yapılamamış. 1979 ve 1980 yıllarında. Genellikle festivalin eylül ayında gerçekleştirildiği düşünülürse, 1980’de niçin yapılamadığı kolayca anlaşılıyor: 12 Eylül... Peki ya 1979’da? Bir avuç insanın dışında pek az okur biliyor bu olayı. İşte bu bir avuç insandan biri de benim. Olağanüstü bir Akdeniz eylülü. Festival konukları ve düzenleyicileri olarak Konyaaltı tesislerinde kalıyoruz. Bütün gece hafif dalga sesleriyle uyuyup sabahları hoparlörden usulca yükselen Zamphir’in pan flütüyle uyanıyoruz. Her şey, geceleri kumsalda söylenen bir aşk şarkısı gibi uyumlu, güzel akıp gidiyor. Ve bir haber, bu güzelim atmosferi tuzla buz ediyor. Sansür, yarışmaya katılan üç filmi yasaklamış. Biri, senaryosunu benim yazdığım Ömer Kavur’un filmi: “Yusuf ile Kenan”;. Öteki Yavuz Özkan’ın filmi: Demir Yol... Üçüncüsü ise genç bir yönetmenin ilk filmi. Hava birden kararıyor. Fırtına öncesi gibi. Uyumun yerini panik alıyor, sevginin yerini öfke. Herkes kızgın, sinirli. Sansür kararı en çok beni ve Vecdi Sayar’ı sarsıyor. Filmlerle ilgimizden ötürü değil. Başta Ecevit iktidarı var. Ve Sayar’la ben, Kültür Bakanlığı’nın sinema danışmanlarıyız. Bir öğleden sonrayı hatırlıyorum. Herkes diken üstünde Ankara’dan gelecek haberleri beklerken hoparlörden bir anons: “Ömer Kavur! Telefon! Ankara’dan aranıyorsunuz ...” Hep birlikte telefonun bulunduğu odaya doluşuyoruz. Santral memuru ahizeyi Ömer Kavur’a uzatıyor: “Sansür Heyeti Başkanı” diyor. Kulak kesiliyoruz. Ömer heyecanlı, ahizeyi alıyor: “Evet efendim. Az duyuyorum. Evet. Ben Ömer Kavur efendim ...” diye bağırıyor. Bir süre dinliyor, yüzü ka rarıyor. Bizde heyecan ve merak son kertede. “Anladım efendim...” diye bağırıyor Ömer, “Eşşoğlu eşşek efendim! Ananı avratını efendim! Tamam efendim...” Hepimiz dehşete kapılıyoruz. Sansür Heyeti Başkanı’na küfreden bir yönetmen. Ömer telefonu sert bir biçimde kapatıyor. Çevresini alıyoruz. “Yahu ne yaptın öyle? Adama, yüzüne karşı küfrettin...” Ömer şaşkın bakıyor. “Anlamadım” diyor. “Sansür filmden bazı küfürlü cümleleri çıkarmamı istiyor. Onları tekrarlattılar...” Yanlışlıktan doğan bu mizah havayı değiştirmeye yetmiyor elbet. Ecevit iktidarının etkileyemediği sansür kararlı. Ömer Kavur ve Yavuz Özkan’ın filmlerini reddediyor. Ama bizler de kararlıyız. CHP’li Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, Ecevit sempatizanı jüri üyeleri, biz Kültür Bakanlığı görevlileri, baskıya boyun eğmiyoruz. Önce protestolar, sonra da festivali yapmama kararı. Böylece 1930’lu yıllardan beri bir türlü kaldırılamayan sansür, bir güzel sanat olayının daha içine ediyor. 1979 Antalya. Filmleri yasaklanan Ömer Kavur ve Yavuz Özkan, yapılamayan bir festival. Ve 1991 Antalya Film Festivali... Sonuçlar açıklandı. Ömer Kavur’un yeni filmi birinci, Yavuz Özkan’ın filmi ikinci. Hepimiz seviniyoruz. Onlar rövanşı on iki yıl sonra aldılar. Ama sinema sanatı alamadı. Sansürden, tüm iyileştirmelere rağmen tam anlamıyla kurtulmuş değiliz. “Demokratikleşme”nin gündemin birinci sırasında yer aldığını gördüğümüz şu günlerde bir küçük soru: “Artık kimsenin savunmadığı, çağdışı, zırva bir sansür uygulamasını tümüyle ortadan kaldırmak gerçekten bu kadar zor mu?” HHH Onat Kutlar’ın bu yazısını, yeni çıkan “Sinema... Sinema” adlı kitaptan (Yapı Kredi Yayınları) kısaltarak aldım. Dünya sinemasına ilişkin yazıları “Sinema Bir Şenliktir”de (YKY) toplanmıştı. Bu kez Türk Sineması ve sorunları üzerine yazılar bir araya getirilmiş. Hâlâ canlı, taptaze; hâlâ yol gösterici... Antalya ve Sansür başlıklı yazısının sonunda sorduğu soru hâlâ geçerli... Hele hele bugün “Yeni Türkiye’de”. Üstelik sadece sinema için değil, sanatın, edebiyatın, yaşamın her alanı için... Mahmut Fazıl Coşkun’un filmi Venedik’te yarışacak ‘U zak İhtimal’ ve ‘Yozgat Blues’ filmlerinin ödüllü yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun’un yeni filmi “Anons”; 75. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin uluslararası yarışma bölümlerinden biri olan Orizzonti’ye seçilen 18 film arasında yer alıyor. Mahmut Fazıl Coşkun’un hem yönetmen koltuğunda oturduğu hem de senaryosunu Ercan Kesal ile birlikte kaleme aldığı “Anons”, festival kapsamında dünya prömiyerini yapacak. Başrollerini Ali Seçkiner Alıcı, Tarhan Karagöz, Murat Kılıç Anons ve Şencan Güleryüz’ün paylaştığı film, ordudan tasfiye edilmiş dört eski askerin bir gece boyunca süren sıra dışı yolculuğunu beyazperdeye taşıyor. 75. Venedik Film Festivali 29 Ağustos 8 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. Cengiz Aytmatov Malatya’da anılacak Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından 915 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek 8. Malatya Uluslararası Film Festivali, dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’u doğumunun 90’ıncı, vefatının 10’uncu yılında, eserlerinden uyarlanan filmlerle özel bir programda anacak. Yazarlığa 1952 yılında başlayan, “Dağlar ve Steplerden Masallar” adlı hikâye kitabıyla büyük şöhrete ulaşan ve 1963 yılında “Lenin ödülü” kazanan Kırgız yazar, çevirmen, gazeteci ve devlet adamı Cen giz Aytmatov’un beyazperdeye aktarılmış eserleri 8. Malatya Uluslarararası Film Festivali kapsamında düzenlenecek. “Aytmatov 90 Yaşında” özel programında gösterilecek. Festivalde Aytmatov’un eserlerinden uyarlanan “Selvi Boylum Al Yazmalım” (1977), “Beyaz Gemi / Belly Parokhod” (1976), “Kızıl Elma / Krasnoe Yabloko” (1975), “FujiYama’ya Çıkış / Voskhozhdenie na Fudziyamu” (1989), “Boranlı İstasyonu / Boranlı Beket” (1996), “Elveda Gülsarı / Qosh bol, Gülsary!” (2008) filmleri gösterilecek. C MY B