Katalog

Pazartesi 2 Temmuz 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Oturma eylemi İstiklal Marşı’na hakaret sayıldı Mimar Alev Şahin oturma eylemini bir yıldır sürdürüyor. Şahin ifadesinde, “Ben de başka bir eylem yaptığım için ayağa kalkmadım. İstiklal Marşı’na karşı ya da halkın başka değerlerine karşı saygısızlık yapmadım” dedi KHK ile 6 yıldır çalıştığı işinden edilmesinin ardından, bir yılı aşkın süredir Düzce’de otur tanak ve mimar Alev Şahin’in ifadeleri gösterildi. Şahin ifadesinde olayın olduğu yerde bir yılı aşkın süre ma eylemi yapan ve bir çok kez gözal dir eylem yaptığını belirterek farklı tına alınan mimar Alev Şahin’e “İstik grupların da orada zaman zaman ey lal Marşı’nı alenen aşağılama” suçu ZEHRA nu işlediği iddiasıyla dava açıldı. İddi ÖZDİLEK lem yaptığını söyledi. Bugüne kadar eylem yapan gruplara karşı bir saygı anamede Türkiye Kamu Sen Düzce İl sızlığının olmadığına değinen Şahin, Temsilciliği tarafından Zeytindalı harekâtına “Oturma eylemi yaptığım sırada bir grubun destek amaçlı basın açıklaması yapıldığı sı basın açıklaması yaptığını gördüm. İstiklal rada grubun İstiklal Marşı okuduğu belirtile Marşı’nın okunduğunu ikinci kıtası okunur rek, aynı bölgede oturma eylemi yapan Alev ken fark ettim. Ben de başka bir eylem yap Şahin’in ayağa kalkmadığına değinildi. Şahin tığım için ayağa kalkmadım. Buradaki amaç ifadesinde, “Ben de başka bir eylem yaptığım kesinlikle aşağılamak değildi” dedi. için ayağa kalmadım. İstiklal Marşı’na karşı Salı günü Düzce 5. Asliye Ceza ya da halkın başka değerlerine karşı saygısız Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan Şa lık yapmadım” dedi. Geçen salı hâkim karşı hin savunmasında İstiklal Marşı okunurken sına çıkan Şahin beraat etti. çevredeki insanların bir bölümünün saygı ‘Amaç aşağılamak değil’ duruşuna geçtiğini, bazılarının ise günlük hayatına devam ettiğini söyledi. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın Mahkeme heyeti suç unsurlarının oluşma dan hazırlanan iddianamede delil olarak gö dığını gerekçe göstererek Şahin’in beraatına rüntü kaydı, kolluk kuvvetinin tutttuğu tu karar verdi. l İSTANBUL t‘Neekdbeizn khoenduelfdeuk’ Alev Şahin Türkiye Kamu Sen Düzce İl Temsilciliği’nin yaptığı bir basın açıklamasında milletin ulusal kurtuluş mücadelesini temsil eden İstiklal Marşı’nın okunmasını garipsediğine değinerek şöyle devam etti: “Ayrıca yalnızca devletin resmi toplantıları sırasında İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkılmaması halinde bir cezalandırma yönteminin kabul edilmiş olabileceğini düşündüm. Zira İstiklal Marşı resmi törenler dışında otogarlarda asker uğurlaması gibi törenlerde de okunmaktadır. Ancak burada herkesin saygı duruşuna geçmesi gibi bir genel kabul söz konusu değildir. Ben de bu sebeple ayağa kalkmayarak oturmaya devam ettim. Ancak bu İstiklal Marşı’na karşı saygısızlık hakaret ve aşağılama olarak değerlendirilemez. Zaten oturmak dışında başkaca hiç bir tavrım söz konusu olmamıştır. Dediğim gibi etrafta başka oturan kişiler de vardı. Neden bizim hedefe konulduğumuzu anlayamıyorum.” p24ayHlaazşiırmanı tutuklattı Reklamcı Hakan Aykut Nili, 1520 saniye içinde kaldırdığı mesajı nedeniyle suçlanıyor SEYHAN AVŞAR Reklamcı Hakan Aykut Nili, 24 Haziran seçimli sonuçlarına sosyal medyada üzerinden yaptığı, “Siyasi tarihin en büyük yolsuzluğu bu olmalı. Anladık tek yol sokağa dökülmek” paylaşımı ile tepki gösterdi. 25 Haziran gecesi Nişantaşı’ndaki evine düzenlenen operasyonla gözaltına alınan Nili, geceyi Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde geçirdi. Ertesi gün İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan Nili, “Halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklandı. Hakan Aykut Nili Emniyette verdiği ifadesinde sosyal medyada “hakan aykut” isminde bir hesabı olduğunu belirterek, “24 Haziran gününde İnstagram hesabımda anlık iletileri takip ederken soruşturmaya konu olan paylaşımı başkasının hesabında görüp kopyalayıp, kendi hesabımda paylaştım” dedi. Sanem Bahçekapı’lı isimli arkadaşının kendisini arayarak, “Bu paylaşımı kaldır. Hoş bir paylaşım değil” dediğini aktaran Nili1520 saniye sonra yaptığı paylaşımı kaldırdığını söyledi. Nili, “Bu paylaşımın olmaması gerektiğini biliyorum. Pişmanım” dedi. ‘İntifial yaratmadı’ Nili’nin avukatı Gül Ceylan ise beyanında, müvekkilin yaptığı paylaşımın suç olabileceğini bilmediğini aktardı. Yapılan paylaşımın infiale neden olmadığını belirten Nili, “Müvekkil çok pişmandır. Yarın annesinin ameliyatı vardır. Onun yanında olması gerekmektedir. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Hâkim, Hakan Aykut Nili’nin, “Halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etme suçunu işlediğine ilişkin dosya içerisinde mevcut tutanaklar, şüpheli savunmaları, sosyal medya çıktıları, delil ve belgeler hep birlikte incelendiğinde şüphelinin atılı suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı, kaçma şüphesinin bulunduğu, suçun niteliği, adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı” gerekçeleri ile tutuklanmasına karar verdi. l İSTANBUL KURTULUŞ ARI LGBTİ bireyler Onur Yürüyüşü’ne valiliğin izin vermemesi üzerine Beyoğlu Mis Sokak’ta buluşarak basın açıklaması yaptı. LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Tarlabaşı’na yürümek isteyen 30 kişilik bir gruba polisin plastik mermi ile müdahale ettiğini ve 5 kişiyi gözaltına aldığını açıkladı. ‘Yasak eyleme değilVALİLİK yasaĞına RAĞMEN basın açıklaması yapILDI varoluş biçimlerine’ İstanbul Valiliği tarafından yasaklanan 26. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü için Mis Sokak’ta toplanan LGBTİ bireyler yaptıkları basın açıklaması ile “Bugün burada varoluşumuzun verdiği onurla ve onurumuzun verdiği güçle bizlere sınırlar çekmeye çalışanlarla alay ediyoruz” dedi. LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, Taksim Meydanı’ndan Tarlabaşı’na yürümek isteyen 30 kişilik bir gruba izin verilmediğini ve polisin plastik mermi kullandığını açıkladı. Komite, 5 kişinin de gözaltına alındığını belirtti. İstanbul Valiliği’nin yürüyüşe izin vermemesi üzerine dün polis Taksim’de İstiklal Caddesi’ne çıkan bütün sokakları kapattı. Çok sayıda resmi ve sivil polisin önlem aldığı Taksim’de TOMA’lar da hazır bekletildi. Polis, grubun Mis Sokak’ta toplanarak basın açıklaması yapmasına izin verirken, LGBTİ bireyler “Nerdesin aşkım”, “Aşk, aşk hürriyet; uzak olsun nefret” ve “Susma hay kır, eşcinseller vardır” sloganları attı. Burada yapılan açıklamada, “Onur Yürüyüşü bu sene üçüncü kez İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Valilik kendisine verilen yetkiyi bir kez daha toplumun belli bir kesimine karşı ayrımcılık uygulayarak suç işledi. Ankara Valiliği’nin getirdiği süresiz yasak ve yıllardır Onur Yürüyüşlerine yönelik engeller göstermiştir ki, bu yasaklar eylemlere değil, varoluş biçimlerine yöneliktir. Valiliğin kararı, var olan nefretin bir parçasıdır ve meşru değildir. Onur Yürüyüşleri tam da bu sebeplerle önemlidir ve yapılmalıdır. Bizleri engellemeye yönelik tüm beyhude çabalara rağmen biz lgbti+’lar onurumuzla buradayız ve bu yasakları tanımıyoruz” dendi. Açıklamanın ardından grubun dağılmaması üzerine polis uyarı anonsu yaptı. Bunun üzerine LGBTİ bireyler ara sokaklara girerek dağıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet İzmir Alman Okulu kapatıldı Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne bağlı özel İzmir Alman Okulu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kapatıldı. Alman Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, Urla’da kurulu okulun perşembe günü kapatıldığı belirtilerek “Türk hükümetinden okulun kapatılmasına ilişkin gerekçeleri sunmasını talep edeceğiz. Türkiye’deki Alman okulları iki ülke arasındaki kültür ve eğitim alışverişinin temelini oluşturmaya devam edecektir” denildi. Deutsche Welle’nin haberine göre, Okul Müdürü Dirk Philippi, Alman haber ajansı dpa’ya, İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ile Urla’dan yetkililerin içinde bulunduğu bir heyetin polis eşliğinde okula geldiğini ve kapatılma işlemini tebliğ ettiklerini ifade etti. Gerekçe olarak ‘yasal dayanak eksikliğinin’ gösterildiğini belirten Philippi, “Okulun geçici bir süre için kapatıldığını varsayıyorum” diye konuştu. Yerel yetkililerde bir takım belgelerin eksik olabileceğini ve bu konuda yürütülen yoğun görüşmelerin olumlu ilerlediğini ifade eden Philippi, okulun Alman Büyükelçiliği’nin İzmir’deki temsilciliği olarak görev yapmasına yönelik Dışişleri Bakanlığı’ın izni olduğunu kaydetti. l Haber Merkezi Taşkın 2. kez hâkim karşısında Seda Taşkın Mezopotamya Ajansı muhabiri Seda Taşkın hakkında “örgüt propagandası” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması bugün görülecek. Taşkın, Muş’ta 20 Aralık 2017 tarihinde “hakkında ciddi ihbar var” denilerek gözaltına alınıp 4 gün gözaltında kaldıktan sonra “adli kontrol” şartı ile serbest bırakılmıştı. Savcının itirazı üzerine 22 Ocak’ta Ankara’da tekrar gözaltına alınmış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Bitlis Sulh Ceza Hâkimliği tarafından ifadesi alındıktan sonra, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı. Davanın ilk duruşmasında avukatlar Taşkın hakkında gönderilen ihbar emailinin Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) uzantılı olduğunu belirterek, ihbarın emniyetten yapıldığını açıklamış ancak mahkeme bu durumun araştırılması talebini reddetmişti. l Yurt Haberleri haber 7 ‘Habertürk gazetesi kapanıyor’ iddiası Ciner Holding bünyesinde 1 Mart 2009’da yayın hayatına başlayan Habertürk gazetesinin ekonomik gerekçelerle yayın hayatına son verileceği belirtiliyor. İddiaya göre gazetenin son sayısı bu cuma yayımlanacak. Basın dünyasına bomba gibi düşen haberin ardından çok sayıda gazeteci, basın emekçisi işsizler ordusuna katılacak. Doğan Medya Grubu’nun iktidara desteğiyle bilinen Demirörenler’e satışının ardından basın dünyasını yakından ilgilendiren bir gelişmede Ciner Holding’de yaşandı. Superhaber.tv’nin haberine göre, bir süredir mali sorunlarla mücadele eden ve Anadolu’da bulunan baskı tesisleri ile bürolarını aşama aşama kapatan Habertürk gazetesi, cuma günü son kez baskıya verileceği belirtildi. 10 günlük ka ğıt stoku kalan gazetenin, cuma günü son kez okurlarla buluştuktan sonra dijital olarak yayın hayatına devam edeceği kaydedildi. Haberde, gazete yönetiminden edinilen bilgilere göre, gazeteden ilk etapta ciddi bir işten çıkarma hamlesinin beklenmediği, mevcut personelin haberturk.com bünyesinde görev almaya devam edeceği kaydedildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre holding bünyesinde bugün ve çarşamba günü gazetenin geleceğiyle ilgili son toplantıların yapılacağı; kararın kamuoyuna açıklanacağı öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet 17 yıl sonra gelen ‘adalet’ Mersin Üniversitesi’nde görev yaparken, rektörlükten izinsiz TV programına katıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Prof. Kula için AİHM’den 17 yıl sonra karar çıktı. Kararda, Kula’nın akademik özgürlüğünü kullandığı, cezanın ifade özgürlüğüne aykırı olduğu vurgulandı. SELDA GÜNEYSU Ertuğrul Günay’ın Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Mersin Üniversitesi’nde görev yaparken, 31 Mart 2001’de, “Avrupa Birliği’nin Kültürel Yapısı ve Türkiye’deki Geleneksel Yapı – Kimliklerin ve Davranış Biçimlerinin Karşılaştırılması – Muhtemel Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu bir televizyon yayınına katılması için davet edildi. İstanbul’daki bir televizyon kanalında gerçekleştirilen programa katılmadan önce Kula, üniversitenin çeviri bölümünün başkanını konuyla ilgili olarak bilgilendirdi. Başkan, fakültenin dekanına bir mektup göndererek, “Kula’nın uzmanlık alanı ile televizyon programı arasında bir bağ olduğu konusunda kuşkuları olduğunu” aktardı. Birkaç gün sonra fakültenin dekanı da “Kula’nın bu yayına katılmasını uygun bulmadı.” Ancak Kula, yayına katıldı. Ayrıca 14 Nisan 2001 tarihinde, bir başka televizyon yayınına da katıldı. Bunun üzerine, “üniversitenin izni olmadan iki kez İstanbul’daki yayınlara katıldığı” gerekçesiyle Kula hakkında disiplin soruşturması açıldı. Dönemin fakülte dekanı Kula’nın “maaşının 8’de biri oranında ke silmesi cezası” verdi. Bu ceza, üniversitenin rektörlüğü nezdinde yapılan girişimler sonucu ‘kınama’ olarak gerçekleşti. Kula, kararın iptali için çeşitli davalar açtı. Ancak idari yargılamalar sonucu açtığı davalar reddedildi. Kula da kararı AİHM’ye taşıdı. ‘Özel yaşama saygı ilkesi çiğnendi’ Kula’nın başvurusuna AİHM’den tam 17 yıl sonra yanıt geldi. Durumu inceleyen AİHM’nin kararında, “Kula hakkında herhangi bir maddeye atıf yapılmadan ceza verildiği ve bu cezanın özel yaşama saygı ilkesini çiğnediğine” vurgu yapıldı. Kula’nın, “televizyon programlarına neden katılmaması gerektiği konusu üniversite yönetimince yeterince açıklığa kavuşturulmadığına” dikkat çekilen kararda, “Bu durum, Kula’nın ifade özgürlüğü hakkı çerçevesinde müdahalenin gerçekleştiğini göstermektedir” denildi. Kula hakkında verilen kararın “hiçbir somut gerekçeye dayanmadığına” da atıfta bulunulan kararda, Kula için 1500 Avro manevi tazminat ödenmesi gerektiğine de hükmedildiği belirtildi. Kararın üniversitelerde görev yapan diğer akademik personel için de “düşünce özgürlüğü kapsamında emsal olabileceği” değerlendiriliyor. l ANKARA Eren Erdem: Hedefleri CHP Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski CHP Milletvekili Eren Erdem avukatları aracılığıyla hakkındaki suçlamalara yanıt verdi. Düzenlenen iddianamenin düzmece olduğunu söyleyen ve kendisine destek veren CHP Gençlik Kolları’nın cezaevi önünde yaptığı destek açıklamasına teşekkür eden Erdem’in avukatları aracılığıyla gönderdiği mektubu şöyle: “Savcının bile okumadığı anlaşılan, düzmece olduğu apaçık ortada olan ve hükümete yandaş gizli tanıklarla şekillenmiş bir iddianame nedeni ile burada tutulu yorum. Tamamen siyasi olan bu davada elbette beraat edeceğim. Bugün, adeta başlangıç olarak atılan manşetlerde, benim ile partim arasında olumsuz bir bağ varmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Partim ailemdir. Her ailede olduğu gibi, benim ailemde de geçmişte tartışmalar olmuş olabilir. Zaten burada tutulmamın sebebi bellidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef haline getirmek istiyorlar... Ey havuz medyası, bizim aile içi tartışmalarımızdan size ekmek çıkmaz. Hepiniz haddinizi bilin.” l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B