18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Temmuz 2018 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Fitch, Türkiye’nin notunu kırdı ekonomi 11 Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu düşürdü ve görünümü de ‘durağan’dan ‘negatife’ çevirdi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, beklentilere paralel şekilde Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye düşürdü, görünümü ise “durağan”dan “negatif”e çevirdi. Fitch’in yayımladığı basın duyurusunda ülkedeki yüksek cari açığa, özel sektörün yüksek döviz borcuna ve yüksek enflasyona dikkat çekildi. Açıklamada “Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı şoklara karşı kırılgan” olmasına vurgu yapıldı. Fitch, en son 27 Ocak 2017’de Türkiye’nin ‘BBB’ olan notunu ‘BB+’ya düşürmüş, ‘Negatif’ olan görünümünü ise ‘Durağan’ olarak değiştirmişti. 21 Temmuz 2017 ve 19 Ocak 2018’deki değer lendirmelerinde ise ‘BB+’ not ile ‘durağan’ görünüm korunmuştu. Dolar kararla yükseldi Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Berat Albayrak’ın atanması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “faizler düşecek” açıklamasının ardından güven bunalımı yaşayan piyasalar, dün Fitch kararına kilitlenmişti. Karar öncesinde 4.83 seviyelerinde olan dolar/TL, not indirimi sonrası yükselişe geçti. Birçok piyasa uzmanı, not indiriminin şaşırtıcı olmayacağını ve bu beklentinin fiyatlara yansımış olduğunu dile getirmişti. Bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in de ilerleyen vadede böyle bir aksiyon alma ihtimali olduğu na dikkat çekilmişti. Bazı Türk bankalarını negatif izleme ye aldığı ve not görünümünü izlemek için 6 ay boyunca gelişmeleri yakından takip edeceği bilgisi geçen ay basına yansıyan kuruluş, yine haziranda açıkladığı değerlendirmesinde Türkiye’nin 2019 büyüme tahminini yüzde 4.7’den yüzde 3.6’ya indirmişti. Türkiye’yi Ukrayna ve Arjantin ile birlikte en kırılgan üç ülke arasında gösteren Fitch’in Ülke Notları Yöneticisi James McCormack, mayısta yaptığı açıklamada, Türk Lirası’ndaki zayıflığın Türkiye’nin notunu etkileyebileceğini belirtmişti. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı yorumların keyfi politika yapımı olasılığını artırdı ğını, haziran seçimleri sonrasında politika öngörülebilirliğinin baskı altına gireceğini belirten kuruluş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığına ilişkin erozyonun kredi notuna baskıyı artırdığına da dikkat çekmişti. Açıklamada, liradaki gerilemenin genişleyen cari açık, çift haneli enflasyon ve politik ve jeopolitik baskılarla ilgili olduğu belirtilmişti. Yurttaş krediye koştu Nakdi krediler, mayıs sonu itibarıyla önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24 oranında artarak 2 trilyon 496 milyar lira oldu. Bir yılda kredi alan kişi sayısı 1.7 milyon arttı Hazine: Öncelikli hedef dengelenme Yeni kurulan ve başına Berat Albayrak’ın atanması piyasalarda güven bunalımı na neden olan Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekonomide dengelenmenin öncelikli hedef olduğunu vurguladı. Açıklamada hedef ve öncelikler şöyle sıralandı: n Ekonomideki dengelen meyi sağlamak ve enflasyon la mücadele öncelikli hedef. n Maliye politikası, enflas yonla mücadeleye katkı vere rek dengeli büyümeyi destek Albayrak leyecek şekilde tasarlanacak. n Tüm paydaşlarla istişa re halinde enflasyonla mücadele hedefine dair makul bir plan oluşturup Orta Vadeli Program’da ilan edeceğiz. Plan, enflasyonu kısa zamanda tek haneye indirip, orta va dede kademeli olarak fiyat istikrarını sağ layacak şekilde oluşturulacak. Maliye poli tikası ve bütçe parametreleri bu ara hedef leri esas alarak oluşturulacak. n Bütçe harcamalarında etkin kontrol, verimliliğin artırılması ve hedeflerle uyum amaçlanacak. Sadece bütçe dengesi değil, aynı zamanda harcama kontrolü üzerinden kurallı ve öngörülebilir bir çerçeve oluştu racağız. Böylelikle enflasyon üzerinde do laylı vergi ayarlamalarından gelen öngörül meyen şokları asgariye indireceğiz. n OVP çerçevesinde, bütçe gelirleri ta rafında ise vergi yükünü aşamalı olarak da ha dengeli, sade ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturacağız. n Maliye politikasındaki bu dönüşüm, bir yandan fiyat istikrarı ve dış dengedeki iyileş meye katkıda bulunurken, aynı zamanda ba siretli borç yönetimini destekleyen makro ihtiyati politikalar ile sağlıklı büyümenin de önü açılacaktır. l Ekonomi Servisi Nakit akışı ve kredide sıkıntı var Dünya genelindeki orta ölçekli şirketlerin yüzde 60’ı bu yılı büyüme ile kapatacağını öngörüyor. Ancak şirket yöneticileri, nakit akışı ve kredi bulma sıkıntısının risk oluşturabileceği konusunda endişeli. Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY, 21 ülkeden yaklaşık 2 bin 800 üst düzey yöneticinin görüşlerini aldı. Araştırmaya göre; orta ölçekli şirket yöneticileri yeni teknolojilerle yüksek büyüme hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Ancak tüm iyimserliklerine rağmen yöneticiler nakit akışı ve kredi bulma sıkıntıları ile birlikte küresel talepteki yavaşlamanın uzun vadede kayda değer riskler oluşturabileceği konusunda endişe taşıyor. Orta ölçekli şirket yöneticilerinin yüzde 35’i yetersiz nakit akışını en önemli sorun olarak tanımlıyor. l Ekonomi Servisi İhsıtriilaykdaaç Bireysel krediler mayısta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarak 557 milyar liraya yükseldi. Bireysel kredilerin yüzde 36’sını konut kredileri, yüzde 17’sini kredi kartları, yüzde 7’sini taşıt kredileri ve yüzde 40’ını ih tiyaç kredileri oluşturdu. Bireysel kredi alan kişi sayısı bir yılda 1.7 milyon artarak 30.5 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi 18.3 bin TL düzeyinde gerçekleşti. 125 bin kişi mayısta ilk kez kredi kartı kullandı. Ülke genelinde, ekononomide belirsizliklere, yüksek enflasyon ve işsizliğe karşın gerek ticari kuruluşların gerekse yurttaşların kredi kullanma oranları arttı. Bireysel nitelikli ürünü olan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda 1.7 milyon artarak 30.5 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi ise 18.3 bin lira oldu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi üyesi kuruluşlar tarafından kullandırılan nakit krediler, mayıs sonu itibarıyla 2.5 trilyon liraya yükseldi. Nakti kredilerdeki artış yüzde 24’ü bulurken bireysel kredilerdeki artış da yüzde 15’e vardı. Perakende arttı TBB Risk Merkezi Mayıs 2018 Bülteni yayımlandı. Buna göre, nakdi kredilerin 2 trilyon 372 milyar lirası bankalar, 54 milyar lirası finansal kiralama şirketleri, 36 milyar lirası finansman şirketleri ve 33 milyar lirasını faktoring şirketleri kullandı. Tasfiye olunacak alacaklar mayıs itibarıyla 74.6 milyar liraya çıkarken, bunun 68.5 milyar lirası bankalara, 3.2 milyar lirası finansal kiralama şirketlerine, 1.7 milyar lirası faktoring şirketlerine ait olduğu görüldü. Taşımacılık, depolama ve haberleşme sektörü bir yıl içerisinde yüzde 37 ile en hızlı büyüyen sektör oldu. Ticari krediler içinde en yüksek paya sahip imalat sanayisine sağlanan krediler de son bir yılda yüzde 28 arttı. l Ekonomi Servisi İzmir, organik üretime yönelecek İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tahtalı Barajı koruma alanında yer aldığı için “tarımsal kısıtlama” uygulanan 3 bin 500 dekar arazide damlama sulama sistemi kurarak üreticiyi “organik tarıma” yönlendirecek. Büyükşehir, proje kapsamında tohum ve organik gübre ile teknik destek de verecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Üreticinin kısıtlamalar nedeniyle yaşadığı mağduriyeti, suyu ve toprağı aynı hassasiyetle koruyarak önemli bir adım atıyoruz” dedi. İlk iş Pilot Değirmendere’de damlama sulama tesisi kuruluyor. Kapsamdaki 193 üretici destekten yararlanacak. l İZMİR / Cumhuriyet 30 adet ATAK için imza atıldı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Türkiye ve Pakistan arasında 30 adet T129 ATAK helikopterinin satışına yönelik görüşmelerinin tamamlandığını ve satışa yönelik imzaların atıldığını açıklarken, kaynaklar satış tutarının yaklaşık 1.5 milyar dolar olduğunu söyledi. SSB açıklamasında, bu satışla Türkiye’nin tek seferde en büyük savunma sanayii ihracatının gerçekleştirmiş olduğu belirtildi. Anlaşmanın detayları hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, Pakistan’a 30 adet ATAK helikopterinin satış tutarının yaklaşık 1.5 milyar dolar olacağını belirtti. Kaynaklar helikopterlerin beş yıl içinde peyderpey teslim edileceğini de söyledi. TÜİK verilerine göre Pakistan’a 2017’de yapılan toplam ihracat 352 milyon dolar oldu. l Ekonomi Servisi Elbistan şeker fabrikasında devir 33 yıl önce üretime başlayan ve halen 314 işçinin çalıştığı fabrika 297 milyon liraya satılmıştı. Fabrika, 2 bin 710 çiftçinin ektiği pancarı işliyor Kahramanmaraş’ta Özelleştir ğunu söyledi. me İdaresi Başkanlığı’nca ya Şekerİş Sendikası Elbistan Şu rine kurularak şeker üretimine başlayan Elbistan Şeker Fabrikası’nda 180’i pılan ihaleyle, 297 milyon liraya be Başkanı Mehmet Kılıç, fabrika daimi, 101’i de geçici işçi ve 33’ü de Mutlucan Tuz Madencilik İnşaat Tu nın daha iyi şartlarda çalışması için memur olmak üzere 314 kişi istih rizm Otomotiv Petrol Nakliye Sana hem sendika hem de çalışanlar ola dam ediliyor. 20162017 kampanya yi ve Ticaret AŞ’ye satılan Elbistan rak firmanın yanında olacaklarını döneminde 2 bin 710 çiftçinin 7 bin Şeker Fabrikası’nın devir işlemleri başladı. kaydederek, “Kişisel hesap peşinde 80 hektarlık bir alanda ektiği 411 bin değiliz. Öncelikle Elbistanımızın bu şeker pancarını işleyerek 48 bin 50 Şirket çatısı altında yeni kurulan fabrikamızdan daha fazla verim ala ton kristal şeker üretti. Fabrikada şeMutlucan Şeker’in Yönetim Kuru bilmesi için gayret edeceğiz” dedi. kerin yanında 17 bin 671 ton melas lu Başkanı Birol Mutlu, hedeflerinin Türk Şeker verilerine göre, 33 yıl ile 98 bin 195 ton yaş küspe üretildi. fabrikayı daha ileriye taşımak oldu önce 2 bin 400 dekarlık bir alan üze l Ekonomi Servisi Saray, ilk KHK, icraatlarıyla Meclis’i, anayasayı deldi geçti.. Tekadam rejimi, şimdiden, ülkeyi engelsiz, dilediğince yönetebilme adına, koşaradım icraatları, KHK’lerin içerikleri hakkında, ancak uygulamaya sokulmaları sürecinde taraflara bilgi verilmesi yolunda bir üslupla, haksız, hukuksuz her birinde binler, on binlerle, hatta yüz binlerle mağdurların yaratılması dayatmalarına itirazları yok saymayı seçiyor.. Baskın basanındır yönetim üslubunun, yüzde 95 üstü ele geçirilmiş, güdümlü medya sayesinde sonuçlarını mağdur olacaklar anlayamadan yürürlüğe sokulmuş icraatlar için biat, uyum bekleniyor. İster yasama gücünün tarafı Meclis iradesi, siyasi partilerden gelen itirazlar, isterse ekmeğinden olacak el konulan kurumlar, çalışanları olsunlar fark etmiyor. Güçlü itiraz seslerinin suçlamalarla bastırılması, her tür karalama medya güdülemesi seferberliği ile de yetinilmiyor, cezalandırmalarla caydırmacılık, tehdit, eylemle hak arayanlara yargı yoluyla cezalandırmalar, cezaevleri, polis gücünün kullanılması gündeme sokuluyor.. Önceki gün Meclis açılışını en yaşlı üye olarak yapan Durmuş Yılmaz’ın, Saray iradesi, cumhur cephesinin oylarıyla Meclis Başkanlığı’na seçilen, “son Başbakan” ilan edilen Binali Yıldırım’a koltuğu devretme töreninde Meclis iradesine hukuksuz müdahaleleri kastederek “1 numaralı mühür sizde mi, Saray’da mı” sorusuna verdiği yanıt çok çarpıcıydı. Kestirmeden bizim ilk günlerde oldubittiler sayesinde siyasal yaklaşımlara ilişkin birçok anlayamadığımıza açıklık getirdi. HHH Tayyip Erdoğan için, tekadam rejiminde, başkanlık modelinde, aynı zamanda siyasi parti başkanı yetkileriyle donatılmış ucube metinde neden Cumhurbaşkanı adının seçildiğini anlayamamış, seçildikten hemen sonra çanak bir gazeteci sorusuna “Başkan diyebilirsiniz” demesini kavrayamamıştık ya.. Binali Yıldırım çok net cümlelerle Gazi Meclis sürecinde, ortada bir anayasa olmadığının altını çizdi. Meclis’in de, Tayyip Erdoğan’ın da halkın oyları ile seçilmiş olmaları gerçeği karşısında, aslolanın seçmen iradesi olduğuna göre, Başkanlık rejimi ile uyumlu çalışacak bir Meclis iradesinin gereğinin altını çizdi. Anayasaya aykırı icraatlar, KHK’lere ilişkin Yılmaz’ın maddeleri sayarak yönelttiği eleştirilere yanıt verirken Başkanlık rejimi, yetkilerinden geri dönüş söz konusu olamayacağına ilişkin şık cümleler sonrası, Meclis’le uyumlu çalışma için Meclis Başkanı olarak elinden geleni yapmaya çalışacağını söyledi. Dünün Saray icraatları, çalışmaları kapsamında, Atatürk’ün Gazi Meclis açılışında yapıldığı gibi Hacıbayram’da cuma namazı, Gazi Meclis salonunda Yıldırım’a madalya verilmesi töreni, ilk Başkanlık rejimi kabinesinin simgesel toplantısının yapılıp, sonra asıl toplantı için Saray’a geçilmesi törenleri çok çarpıcı, anlamlı mesajlar içerikliydi. Hemen arkasından yeni Meclis yeni başkanı Yıldırım’ın yönetiminde toplanıp parti gruplarına göre dağılım seçimlerine, elbette tartışmalarına geçildi.. Bu arada dünün güdümlü medyasında mezheplerine göre yer verilen, ya da yok sayılan haberlerin içeriklerinden boyutlarını anlayamasak da, ilk ataklarla sarayların toptan Meclis’in mülkiyetinden alınıp Başkan Tayyip Erdoğan’a teslim edildiğini öğrendik. Çoğunda ayrıntı, ya da yok haber dozunda olsa da, opera ve bale, Devlet Tiyatroları’nın bile özerk yönetimlerinden alınıp Erdoğan’a teslim edildiği öğrenildi. Doğrusu asgari ücretin belirlenmesinin bile yetkili komisyondan alınıp Erdoğan’a teslim edilmesinin, baştan sona emek haklarında anayasal, yasal kaçış aracının bulunduğunu söylemek kehanet değil. TRT, AA çalışanları için KHK çıkarılmadan, işçi, memur haklarına el konulması, sendikal iradenin sıfırlanması, çok kalabalık çalışanlar için işten ayrılmanın zorunlu seçenek haline getirilmesinin yazılı kurallarının tebligatı çalışanlara teslim edilmekle kalınmamış, ay sonuna kadar ya işten ayrılırsınız, ya ayrılırsınız anlamına gelen koşullar duyurulmuştu. Canım isteyen, memur güvencesinde çalışan başka işletmeye atanmasını da seçebilir seçeneğine gelince.. Bütün bakanlıklar, kamu işletmelerinde memurlar için benzer operasyonlar söz konusu iken, birkaç aylık olası bir iş için bir gazetecinin ilgisiz bir ilde, göreve atanmayı göze alabilmesi akıl işi mi? Yüz akımız sanatçımız Fazıl Say’ın “Ülkemde yaşamak, ülkemde sanatımı yapmak istiyorum” yakarışına ne diyebiliriz? Üniversitelerde gençlere konser verme özlemi, konser düzenleyen belediyelerin cezalandırılması ile, dünyanın her yerinde baştacı edilme gerçeği ile çelişmesiyle, canının yandığını sorgulayan cümleleri, ülkemiz, İktidarları adına yeterince utandırıcı değil mi? Hektaş’tan tarım hamlesi Oyak Grubu şirketlerinden Hektaş, çiftçileri geleceğe hazırlama hedefiyle ‘Hektaş ile Akıllı Tarım Yollarda’ projesini başlattı. TIR ile toplam 5200 kilometre yol yapılarak Türkiyenin 7 bölgesinde 19 şehirde 30 ilçeye gidilerek tarım uzmanlarının 10 binden fazla çiftçiyle bir araya gelmesi sağlanacak l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle