15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Haziran 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Enflasyon dörtnala ekonomi 9 TÜFE’de mayısta yıllık artış yüzde 12.15 ile altı ayın en yükseğine çıkarken üretici fiyatlarında artış yüzde 20’yi geçti. Uzmanlara göre yüzde 14 görülebilir Tüketici fiyatları mayısta giyim ve ayakkabı ile ulaştırma grubu öncülüğünde beklentilerin üzerinde yüzde 1.62 artarken, yıllık bazda artış nisandaki yüzde 10.85’ten yüzde 12.15’e çıkarak altı ayın en yüksek seviyesine geldi. Yıllık üretici fiyatları da Ağustos 2013’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. TL’deki değer kaybının etkisiyle enflasyonda yükselişin gelecek dönemde de sürmesi öngörülüyor. Mevsimsel etkiler nedeniyle giyim grubu ve TL’deki değer kaybı ile petrol fiyatındaki artışın etkisiyle ulaştırma mayıs ayında en çok artışın yaşandığı gruplar oldu. Perakendeye yansıyacak TÜİK verilerine göre YİÜFE mayısta yüzde 3.79 artış gösterdi. YİÜFE’de yıllık artış nisandaki yüzde 16.37’den yüzde 20.16’ya yükseldi. Üretici fiyatlarında maliyet baskısının etkisiyle piyasa beklentilerinden daha yüksek bir artış yaşandı. Üretici fiyatlarındaki yükseliş, bir sonraki dönem tüketici enflasyonuna da yansıyor. Veriler enflasyondaki yükselişin süreceğini gösteriyor. Kur artışı ithal girdi fiyatlarını artırıyor. Üretim maliyetleri artıyor. Yİ ÜFE büyüyor. Sonuçta perakende fiyatlara yansıyor, yani TÜFE de artıyor. Öte yandan Yİ ÜFE üzerinden kira artışları da belirleniyor. Ev sahipleri her yıl 12 aylık ortalama üzerinden Yİ ÜFE oranında kira artışı yapabiliyor. Buna göre haziran ayı için kira artış oranı da belli oldu. Haziran ayı için kira artışı yüzde 15.80 oldu. Yüzde 14’ü geçebilir Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gizem Öztok Altınsaç, enflasyonda aylık artışın yüzde 1.7 olmasını beklediğini söyledi. Altınsaç “Şu aşamada enflasyonda olumlu hikâyeden bahsetmek zor; haziran ve temmuz enflasyonu yıllık rakamları daha sıkıntılı olabilir. Yaz aylarında yüzde 14’leri aşma ihtimali var” diye konuştu. Londra’da yatırımcılarla yapılan görüşmelerin ardından Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu’nda faizleri yükselteceği beklentisi dolar/TL’nin veri sonrası ilk etapta gerilemesine neden oldu. Veri öncesi 4.6470 seviyesinde olan dolar/TL verinin ardından 4.60’ın altına geriledi. l Ekonomi Servisi ‘Yükseliş dönemsel’ Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyon Şimşek daki yükselişin “dönemsel hareketleri” yansıttığını belirterek yükselen enflasyonda yılın ikinci yarısında düşüş eğiliminin başlayacağını öne sürdü. Şimşek, Twitter’dan, “Mayıs itibarıyla kur ve petrol fiyatlarının yıllık enflasyona etkisi 4 puandan yüksek oldu. Kısa vadede baz etkileriyle enflasyondaki artış sürebilir, ancak para ve maliye politikalarının koordineli önlemleriyle yılın ikinci yarısında düşüş eğilimi başlayacak” dedi. l Ekonomi Servisi Ücretlerde erime sürüyor Yılın ilk altı ayında yüzde 4 zam alan memur ve memur emeklisinin devletten alacağı yüzde 2.39’a yükseldi. MUSTAFA ÇAKIR Çalışanların maaş ve ücretlerinde enflasyon nedeniyle oluşan erime hız kesmeden sürüyor. 5 aylık enflasyon oranı yüzde 6.39’a çıktı. MemurSen ile hükümet arasında imzalanan toplu sözleşmeye göre memur ve memur emeklileri bu yılın ilk 6 ayında yüzde 4 zam aldı. Enflasyon ile zam arasında yüzde 2.39 oranında fark oluştu. Bu farkın memur ve memur emeklilerine ödenmesi gerekiyor. Ancak toplu sözleşmeye göre enflasyon farkı için ilk 6 aydaki değişime bakılıyor. Bunun için haziran ayı enflasyon rakamlarının da belli olması gerekiyor. Memur ve memur emeklileri haziranda çıkacak sonuca göre temmuzda farkı alabilecek. Artan enflasyon nedeniyle memur ve memur emeklilerinin enflasyon farkı alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Oran ise haziran enflasyonuna göre belli olacak. Bu arada hükümet seçimden sonra polis, öğretmen, hemşire, din görevlileri ile idarecilerin ek göstergelerini 3600’e çıkarma sözü verdi. Başbakan Binali Yıldırım seçimden sonra çalışmalara başlanacağını açıkladı. Böylece polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin emekli maaşları yaklaşık 500 lira, emekli ikramiyeleri de 1820 bin lira artacak. l ANKARA Milyonerler kaçıyor Geçen yıl serveti 1 milyon dolar aşan zenginlerden yüzde 12’si Türkiye’den kaçtı. Bu oranla Türkiye en büyük kaçışın yaşandığı ülke oldu. Yatırımcıya baskı göçü tetikledi PELİN ÜNKER Güney Afrika merkezli araştırma kuruluşu New World Wealth’in raporuna göre, 2017’de Türkiye’de hesabında 1 milyon dolar olan mudilerin yüzde 12’si yurtdışına göç etti. Türkiye bu oranla en büyük milyoner göçünün yaşandığı ülke oldu. Raporda hükümetin medya üzerindeki baskısının yatırımcıları kaçırdığı ve Türk Lirası’nın dolar karşısında ağır kayıplar verdiği, buna paralel olarak da zenginlerin Türkiye’den kaçışının hızlandığı ifade edildi. Üç yılda 13 bin kişi New World Wealth’a göre geçen yıl 6 bin dolar milyoneri Türkiye’yi terk etti. Türkiye bu rakamla da dünyada üçüncü sırada bulunuyor. Aynı rapora göre 2016’da da 6 bin milyoner Türkiye’yi terk ederken, 2015’te bu rakam sadece bindi. Buna göre son üç yılda Türkiye’den 13 bin milyoner yurtdışına yerleşti. Rapor, Türkiye’de zenginliğin de eridiğini gösterdi. Buna göre Türkiye’de servet 20162017 arasında yüzde 6 azaldı. Türkiye, bu oranla Pakistan, Nijerya ve Venezüella’nın ardından en kötü performans gösteren dördüncü ülke oldu. Türkiye’de zenginliğin yüzde 52’sinin 1 milyon ve üzeri serveti bulunanlarda olduğu belirtilen rapora göre Türkiye; Suudi Arabistan, Rusya, Nijerya ve Brezilya’dan sonra en eşitsiz beşinci ülke. Erdoğan’ın baskısı New World Wealth’a göre, geçen yıl dünya genelinde ise yak laşık 95 bin dolar milyoneri bir başka ülkeye göç etti. Buna göre Türkiye’den göç eden milyonerler toplam göç edenlerin yüzde 6.32’sini oluşturuyor. Zenginlerin göçü ülkelerin nereye gittiği konusunda da ciddi ipuçları veriyor. Raporla ilgili New York Times’ta yer alan bir analizde, artan kurlar ve enflasyon nedeniyle kötüleşen yaşam koşulları bir yana, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın muhalif kesimlere yönelik baskısı ve iş dünyasına karşı tutumunun Türkiye’den milyonerlerin kaçışında etkili olduğu belirtildi. En fazla milyoner çeken ülke ise 10 bin ile Avustralya oldu. Son dönemde popülerleşen yatırımcı vizesi programlarının Ortadoğu ve Asya’daki zenginlerin ülkelerini terk emelerini hızlandırdığı belirtilen raporda, zenginlerin göç etmesinin başlıca nedenleri güvenlik, yaşam standartları, finansal kaygılar, eğitim, sağlık hizmetleri, vergiler diye sıralanıyor. ABD’ye otomobil ve viski misillemesi Türkiye ABD’de 266.5 milyon dolarlık misilleme başlatacak, en yüksek vergi viski ve otomobillere getirilecek. Türkiye’nin ABD’nin 8 Mart’tan itibaren çelik ve alüminyuma koyduğu ek vergileri kaldırmaması halinde 21 Haziran’dan itibaren 22 kalem üründe misilleme başlatacak. ABD’den ithal edilen ürünler arasında en yüksek ek gümrük vergisi yüzde 40 ve 35 ile viski ve otomobillere konurken, bu otomobiller arasında Amerikan Jeep’in dışında ağırlıkta olarak Alman BMW ve Mercedes’in ürettiği lüks SUV’ler bulunuyor. Türkiye, 2017’de ABD’ye 1 milyar 42 milyon dolarlık çelik, 60 milyon dolarlık alüminyum ihraç ederken, ek gümrük vergileriyle (çelik yüzde 25, alüminyum yüzde 10) birlikte buradaki kaybın 266.5 milyon dolar olacağı hesaplandı. DTÖ’ye gönderilen açıklamada, 21 Haziran’dan itibaren 22 kalem üründe uygulanacak bu tedbir kararlarında en yüksek ek gümrük vergileri sırasıyla alkollü içkiler ve otomobile yönelik olacak. Viski başta olmak üzere alkollü içeceklere yüzde 40 ek vergi konurken, ABD’den ithal edilen otomobil ve motorlu araçlara ek vergi yüzde 35 olacak. l Ekonomi Servisi Tesla yatırımcısı Musk kovulsun 14yıllık tarihinde yalnızca iki defa kâr açıklayan Tesla’nın bazı yatırımcıları, Elon Musk ve yönetimdeki üç kritik ismin görevden alınmasını istedi. 2018’in ilk çeyreğinde 710 milyon dolar zarar açıklayan Tesla’nın yatırımcılarından yükselen şikâyetlere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Şirketin üst yöneticisi (CEO) Elon Musk ile yönetim kurulunun üç üyesinin görevden alınması gerektiğini söyleyen yatırımcılar, konuyla ilgili 5 Haziran’da bir oylama yapacak. Kurul değişikliğini öngören kampanya, yatırım şirketi CtW Investment Group inisiyatifinde başladı. Hissedarlarıyla yazılı bir açıklama paylaşan CtW, Tesla’nın karşı karşıya olduğu stratejik ve operasyonel güçlükler ile bozulan finansal performansı nedeniyle yönetimsel değişikliğin gerekli olduğunu belirtti. l Ekonomi Servisi Seçimden önce seçimden sonra A na akım medyası da yüzde doksan beş üstü, tek adam rejiminin seçim başarısında hizmette kusur edilmemesi talimatlı olunca, biz profesyonel gazeteciler için dahi olup bitenleri öğrenmek, satır aralarını okuyabilmek alabildiğine güçleşti. Dil bilgisi zenginliği ile dünya medyasını yakından izleyebilen arkadaşlarımızın bile Türkiye’ye dönük yeterince bilgi edinebilme, gerçekleri öğrenebilme şanslarının çok yüksek olduğunu düşünemiyorum. Sosyal medyanın katkılarının da yeterli olamayacağını biliyorum. Tek amaca odaklanmış güdüleme, algı yönetiminde medyanın gücü sanıldığından çok daha belirleyici. Hele de olup bitenleri anlama çabası, istenci zayıf kalanlar için. Yazının amacını dağıtmamak üzere, toplumun güdülenmesinin hedeflendiği kilit algılar üzerinden, ustalıkla oynanan oyunlara ilişkin, Amerika’da uzman şirketlerin bizlere verdikleri örnekleri paylaşamayacağım. Kestirmeden nokta hedef yapılan amaçlara dönük, en kültürlü, sorgulayan bireylerden, en yönlendirmelere açık kitlelere, kibarca kamuoyu oluşturma, gerçekte toplumu gerçeklere ters güdüleyebilme konusunda medya gücünün nasıl kullanılabildiğinin ayrıntıları üzerinde duramayacağım. İsterseniz çok taze, çok çarpıcı bir örnek oluşturduğu için, ‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’nde yaşanan Aziz Yıldırım Ali Koç başkanlık yarışından, son günlerde medyadan yansıtılanlardan kimi okumalar yapabiliriz... Seçimden önce, seçimden sonra medya okumalarını, Fenerbahçe seçmeni üzerinden güdülenmemizin boyutlarını, gün, saat farkı haberler, bilinçaltımıza işlenen gerçekmiş gibi gerçek dışı algılamaları anımsamaya çalışabiliriz... Siyasetspor, siyasette sporun etkili algı aracı olarak kullanılması, insanlık tarihi kadar eski. Hepimizi en çok etkileyenler arasında kuşkusuz faşizmin, Nazi Almanyası’nın sporu, olimpiyatları da çok çarpıcı, işlevsel kullanmasını anlatan sayısız önemli film izledik. Yugoslovya’nın kuruluşu, parçalanması, Balkanlar’da yaşanan kanlı çatışmalar üzerinden bende iz bırakanları da çok fazla. En son Ecevit’le 1977’de Tito görüşmesine gittiğimizde, sonradan yaşanan 9 devletçiğe bölünmedeki kanlı parçalanmanın ilk örneklerine, Belgrad meydanında DinamoPartizan taraftarları arasındaki kavgada tanıklık etmiştik... HHH Sıcak konumuza dönersek, Fenerbahçe’deki bu zorlu başkanlık yarışının, siyasete yönelik çok fazla kavram algılaması yaratabilmesinin gücü üzerinden, acayip bir güçlü medya güdülemesi oyunlarına girişildi. İşin içinde güçlü bir spor taraftarlığı, başkanlık yarışının sonuçlarının siyasal algılara dönük kavram üretebilme işlevi olunca, yüzde doksan beş üstü güdümlü medyada, haberlerine geniş yer ama renk vermemek, algılara yol açmamak üzere bir yarıştır gitti... Her ne kadar taraf tutulmuyor gibi yapılsa da, ustalıklı sözcüklerle Aziz Yıldırım’ın FETÖ mağduru olması vurgulamasının ağırlığında, Fenerbahçe’deki ekonomik krizle de bağlantılı yönetim değişimi gereksiniminin yoka sayılması özeni dikkat çekiciydi. Doğrusu haberleri izleyenler olarak eşit haklılık, eşit başarı olasılığı üzerinden yayınların koşullandırmasında gerçekte bu çok boyutlu kavganın gerçek nedenlerini, sorunlarını görebilmekten çok uzakta tutulduk. Kongrenin ilk günü kavgalı, görüntüler arasında kafamız daha bir karışmıştı, kabaca en yüksek katılımlı seçimde her 4 seçmenden 3’ünün oyunu alarak kazanan Ali Koç’un, şeffaflık, tek adam yönetimi yerine kurumsallığı vaat eden başarısını görebilmekten uzakta kaldık. En çok altını çizmek istediğim olguya gelince... Fenerbahçeli oy kullananların, yaşananların içinde, sorunları bilenler olarak 20 yıl baştacı ettikleri, hele de FETÖ komplosunda mağduriyeti, direnmesi ile doğru dayanışma içinde sonuna kadar sahip çıktıkları Yıldırım’ı hangi nedenler, gerçeklikler üzerinden saygıyla da olsa uğurlamak gereğini duymalarının nedenlerini hiç göremedik. Asıl görmemiz gerekenlere gelince, bu gerçekleri bizden saklamak üzere takla üstüne takla atanlar, Saray’ın tek adam rejiminin güdümlü yüzde doksan beş medyasının, oylar açıklanır açıklanmaz, izledikleri siyasetten nasıl çark ettikleri... Sahi “dipten gelen dalga” vurgulaması ön planda, Ali Koç’un gönlünün alınması, onore edilmesi yarışında kapışan kapışana... Fenerbahçe’nin kurtarıcısına yakın olma yarışında aynı patronajların kanallarının, ortak sahibinin sesi medyanın, gazetecilerinin yarışını izlemek aslında eğlenceli bile sayılabilir... Turizme 300 milyon TL kaynak Eximbank ile TÜRSAB arasında dün imzalanan protokol ile 300 milyon TL’lik kaynak turizm sektörüne sunulacak. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “İmzalanan protokolle Eximbank, KOBİ ölçekli TÜRSAB üyesi seyahat acentesi faaliyetlerinin finansmanı amacıyla 300 milyon TL’lik kaynağını turizm sektörümüze sunuyor” dedi. Hükümet bir süre önce ihracatçılara sağlanan Eximbank kredilerinin kapsamını döviz kazandırıcı sektörlere de genişletmişti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle