15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 5 Haziran 2018 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Bostan korkuluğu musun’ Nasıl Muharrem İnce olunur? 2018 çift ayaklı ve büyük olasılıkla bir ayağı iki turlu seçimlerin, şu ana kadarki yıldızının Muharrem İnce olduğu yolunda genel kanaat oluştuğunu rahatlıkla söylemek mümkün. Muharrem İnce’nin, hazırcevaplılığının, geniş kitlelerle kolay ilişki kurmasının, onlara seslenmekteki ustalığının, dinamizminin ne kadar sandığa yansıyacağını hesaplarken, Türkiye’de çoğunlukta olan sağ ile CHP arasındaki geçişkenliğin de pek yüksek olmadığını gözden uzak tutmamak gerek. Ama ne olursa olsun, ilk kez, inisiyatif önceliğini AKP’nin elinden almış olan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, aynı alanda ustalığı bugüne kadar tartışma götürmez olan Tayyip Bey’e üstün olmayı becermiştir. Artık miting alanlarının ve televizyon programlarının en parlak reytingli kişisi haline gelen Muharrem İnce, sandığa gidileceği güne kadar büyük bir gaf yapmazsa (yapacak gibi de görünmüyor) 2018 seçimlerinin tartışmasız yıldızı olacaktır ve daha şu anda bile, bir “umut” olmayı başarmıştır. Böyle giderse, yeni Karaoğlan benzeri bir olayla karşılaşmamız pek şaşırtıcı olmaz. Öğretmen Muharrem İnce’nin hazırcevaplılığı, keskin zekâsı ve enerjisi ile siyasette yükseleceğini tahmin etmek güç değildi. Ama 2002’den beri parlamentoda yer almayı becermiş olan Muharrem İnce, 2014 Ağustosu’ndaki CHP’nin 18. Olağan Kurultayı’nda ortaya koyduğu performans, aldığı azımsanmayacak oya karşın hiç de 2018’in yıldızının habercisi gibi görünmüyordu. HHH 2014 Ağustosu’nun, genel başkanlık için yarıştığı Kılıçdaroğlu’nu zorlayamayan Muharrem İnce’si, nasıl oldu da 2018’in “Umudumuz Muharrem İnce”sine dönüştü? Başka bir deyişle bir siyasetçi nasıl umudun simgesi haline dönüşebilir? Nasıl Muharrem İnce olunur?.. Aynı soruyu Chris Marker hazırladığı “Cuba Si” adlı belgeseli için 1961 yılında Fidel Castro’ya şöyle soruyordu: Nasıl Fidel Castro olunur? Fidel, konuğunun ülkesinden bir örnekle, kendine yakışan güzellikte soruyu şöyle yanıtlıyordu: Fransa’da her zaman birçok Marat, Danton, Robespierre doğar. Ama belirli bir zamanda, krallık feodal düzenle birlikte yıkılırken, tarihin dönüm anında doğan Marat, Danton, Robespierre; Marat, Danton ve Robespierre olurlar. Demek ki toplumsal koşullar bir araya geldiğinde, toplum gerçekten bir dönüşümü gerçekleştirmenin eşiğine gelmiş bulunduğu sırada, politikacılar arasından biri sıyrılıp öne çıkıyor, topluluklara ümit aşılıyor ve onları peşi sıra sürükleyerek değişimin gerçekleşmesinin önünü açıyor. Kadri Gürsel’in “Muharrem İnce fenomeni” diye adlandırdığı olaya sanırım bu açıdan bakmak gerek. Ve bu açıdan yaklaşınca, bir adamı aşan, çok daha önemli bir toplumsal olayla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Toplum, yönetmeye talip olanlar içinden birini, o kişinin yeteneği ve irade gücünün de etkisiyle, ayırıp, aradan çıkarıp, umut haline sokuyorsa, o zaman o toplumsal değişimin çanlarını çaldıracak olgunluğun da eşiğine gelinmiş demektir. Muharrem İnce fenomeninde benim gözlemlediğim, toplumdaki bu kıpırdanış oldu. HHH Az sayılmayacak bir süre yaşamış, kimini uzaktan izleyerek, kimine kıyısından köşesinden bulaşarak, kimini göbeğinde, birçok olayı yaşamış bir kişi olarak, sandık öncesi abartılmış hayallere dalıp, erken pörsüyecek umutlar filizlendirmekten kaçınırım. 24 Haziran’da başlayacak sandık sürecinin nasıl sonuçlanacağını şimdiden kestirmek güç ise de toplumun, değişimin zamanının geldiğini gösteren ipuçlarını ortaya koymaya başladığını şimdiden söylemek pek yanlış değil galiba. Bu gelişme sandığa nasıl yansır, değişim gerçekleşir mi, neler yaşarız? Onları şimdiden söylemek imkânsız, ancak yaşayarak göreceğiz. Ama bir noktayı şimdiden söylemek yanlış olmayacak. Sonuçta Muharrem İnce açısından, olay başarıyla da başarısızlıkla da noktalansa, hadi asıl sorumlu demeyelim ama, en aşağı onun kadar büyük sorumlu da toplumun kendisi olacaktır. Altınok Öz’den İnce’nin kampanyasına destek Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, CHP Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi ile birlikte, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin seçim kampanyası için bağışta bulundu. Başkan Altınok Öz ve beraberindekiler, Ziraat Bankası’nın Kartal Şubesi’ne gelerek Muharrem İnce’nin seçim kampanyası için bağış işlemini gerçekleştirdi. Başkan Altınok Öz yaptığı açıklamada; “Kampanyanın finansmanını halkın alın teriyle kazandığı parayla sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kendisine FETÖ’cü imaları yapıldığını söyleyen Akşener, Erdoğan’a ‘Dön de aynaya bak’ dedi. Akşener, Yıldırım’a da ‘FETÖ’cüysem tutuklat’ diye seslendi OZAN ÇEPNİ İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gaziantep mitingi sonrasında yolunun belediyenin kamyonu ile kesilmesine Kırıkkale’den sert tepki gösterdi. Akşener, “Ağlaşmaya başladılar. Belediye başkanı mahkemeye verecekmiş. Alıştılar bedava tazminata. Gözlerini doyurmak mümkün değil” dedi. Akşener’in Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı’ndaki açıklamalarından satırbaşları şöyle: Harcamalara bakmamdan korkuyorlar: Genelde yalancılık çoktu da Başbakan’a kadar yalan söylemek nasıl oluyor anlama dım. Ben TİKA’yı kapatacakmışım, bununa ilgili çemkiriyor. Ben TİKA’yı kapatacağım demedim TRT’yi satacağım dedim. Ben YÖK’ü kapatacağım dedim. Ben TİKA’sından AFAD’ına, TOKİ’sinden bütün çiftlik haline gelmiş kurumların neyi nereye harcadığına bakacağım. TİKA yıllık 4 milyar TL harcıyor. Bunu nereye harcadığına bakacağım, onun için korkuyor. Senin çocuğun açken birilerine peşkeş çekilen, senin paranla ayakta tutulan o TRT’yi satacağım. Bu 2 buçuk milyar ile de gençlere iş imkânı yaratacağım. Liyakat esası: Sözleşmeli öğretmen olmaz, hepsini kadrolu öğretmen haline getireceğim. Devlet memuriyetinde liyakatı esas alıp haklı olanın hakkını aldığı bir sistem kuracağım. Alıştılar bedava tazminata: İki buçuk yıldır büyük sorunlarla karşı karşıyayım. Elektriğimizi kestiler, yer vermediler. Yılmadım, yılmayacağım. Korkmadım korkmayacağım. Ama bu yaşadıklarımızın çok daha vahimini Antep’te yaşadım. Emniyet elbette güvenlik alacak, buna itirazımız olamaz. Ama nerede görülmüştür kamyonlarla belediyenin benim geçeceğim yolları kapadığı. İndim dedim ki yazıklar olsun valiye, yazıklar olsun belediye başkanına. Ağlaşmaya başladılar. Belediye Başkanı mahkemeye verecekmiş. Alıştılar be dava tazminata. Gözlerini doyurmak mümkün değil. İma yapıyorsanız hadi ordan: O çöp kamyonunu, o hafriyat kamyonunu eğer imalı bir biçimde, 15 Temmuz üzerinden bana FETÖ’cülük iması yapıyorsanız hadi ordan be, hadi ordan be. Belediye başkanı internette geziyor. Başbakan’dan, Sayın Erdoğan’dan getirdiği selamlar, bizatihi FETÖ’cülerin yaptığı toplantıda gözleri yaşara yaşara ‘Fethullah Gülen’ abiciğim diyen sensin. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Sayın Erdoğan, çevrendeki herkes kendi FETÖ’cülüğünü örtmek için bana çemkiriyor. Kardeşim aynaya bak aynaya. Ora da FETÖ’cünün şahını göreceksin. Bostan korkuluğu musun: Sayın Başbakan Binali Yıldırım Bey. Ben FETÖ’den talimat alıyorsam sen orada bostan korkuluğu musun? Sen ne biçim Başbakan’sın? Tutuklat o zaman beni, tutuklat. Hadi bakalım. Hadi tutuklat beni de kim FETÖ’cüymüş kim değilmiş. Sizi gidi içine FETÖ’cü kaçanlar sizi. Bunların tamamı ahlaksızlık, korkaklıktır. Belediye başkanı ve validen yüz alan Gaziantepspor Kulübü başkanı ise beni tehdit ediyor. Canımı alacakmış. Bekleriz bekleriz, buyur birader buyur. Ben burdayım buyur. l KIRIKKALE Gelecek komisyonu Kılıçdaroğlu ve Akşener parlamenter demokratik sisteme geri dönüş için bir araya geldi. Görüşmeden dört partili komisyon kurulması kararı çıktı İKLİM ÖNGEL/OZAN ÇEPNİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener parlamenter demokratik sisteme dönüşün yol haritasını belirlemek için CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Akşener’in bu yöndeki çağrısının ardından gerçekleşen görüşmede CHP, İYİ Parti, SP ve DP’nin temsilcilerinin yer aldığı bir komisyon kurulması, komisyonun parlamentoda çoğunluk sağlandıktan ve cumhurbaşkanlığı seçimi kazanıldıktan sonra nasıl bir takvimlendirme ile ‘iyileştirilmiş parlamenter demokratik sistem’e geçileceğine ilişkin teknik bir çalışma yapılması kararı alındı. Hukukçulardan oluşacak komisyonun çalışmalarına bir an önce başlaması ve çalışmanın 24 Haziran’dan önce kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Edinilen bilgiye göre; parlamenter demokratik sisteme dönüş için takvimlendirmenin konuşulduğu görüşmede; CHP, İYİ Parti, SP ve DP’den temsilcilerin katılacağı 4 partili bir komisyon kurulması kararı alındı. 24 Haziran seçimleri sonrasında neler yapılacağına ilişkin teknik konuların ele alınacağının belirtildiği komisyonun üyelerinin de milletvekillerin Akşener Kılıçdaroğlu Akşener ve Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde 24 Haziran sonrası yapılacakları konuştu. den değil hukukçulardan oluşmasının planlandığı öğrenildi. Meclis’te çoğunluğun sağlanmasının ardından ilk 15 gün, 1 ay ve 3 ay içinde yapılacakların takvimi belirlenecek. Örneğin OHAL’in kaldırılması, emeklilik ile ilgili düzenlemeler, iç tüzük değişikliği, yargı bağımsızlığı konusunda Meclis’in yapabilecekleri masaya yatırılacak ve anayasa değişikliği gerektirmeksizin Meclis’in yapabilecekleri sırasıyla ortaya konacak. Çalışma, hem muhalefetin 360’ı bularak anayasa değişikliğini gerçekleştirecek güce ulaşması hem de 360’ı bulamama durumuna göre her iki seçenek de ele alınarak yürütülecek. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalmasıyla muhalefetin cumhurbaşkanı adayının, komisyonun ça lışmasıyla paralel bir manifesto açıklaması bekleniyor. Ekiplerin yapacağı çalışmanın ise 24 Haziran öncesinde kamuoyuyla paylaşılması öngörülüyor. ‘TRT’de yayımlansın’ Görüşmede ayrıca, Akşener’in, yapılacak ortak açıklamanın TRT tarafından canlı olarak yayınlanmasını talep etme teklifini ilettiği öğrenildi. l ANKARA ‘Liderler olumlu baktı’ Kılıçdaroğlu ve Akşener görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu’na teşekkür eden Akşener şöyle konuştu: “Ziyaretimin nedeni sahada gözlemlediğim Millet İttifakı’nın parlamentoda çoğunluğu kazanacağı şeklinde. Anketlerde de o çıkıyor. Fakat seçmenimizin bizden istediği bir konu var. Demokrasinin tam ve kamil uygulandığı, parlamentonun güçlü olduğu, iyileştirilmiş demokratik parlamenter sistemi oluşturmak. Bu gözlem ve bilgilerimi Sayın Genel Başkan’la paylaştım. Sayın Temel Karamollaoğlu ile de konuştum. O da öneriye olumlu baktı. Kendisiyle de görüşeceğim. Sayın Gültekin Uysal’la da görüştüm.” Akşener’in ardından konuşan Kılıçdaroğlu da şunları kaydetti: “Birlikte demokratik parlamenter sistemi nasıl inşa edeceğimizi, parlamentoyu nasıl güçlendireceğimizi, Türkiye’nin önündeki engelleri nasıl kaldıracağımızı, yargının bağımsızlığı, milletvekillerini parlamentoda özgüvenle oy kullanmalarını sağlamak ve tüm hukuk sistemini darbe hukukundan arındırmak konusunda ekipler ortak bir çalışma yapacak.” SP lideri: Dip dalgası geliyor Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) aylık olağan toplantısının konuğu SP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu oldu. Bir otelde yapılan söyleşide Karamollaoğlu, Fenerbahçe Kulübü’nde önceki gün gerçekleştirilen ve Aziz Yıldırım’ın 20 yıl sonra başkanlık koltuğunu Ali Koç’a devrettiği Olağan Genel Kurulu değerlendirdi. Karamollaoğlu, “Kongrede yaşananların, bu seçimde de yaşanacağına inanıyorum. Bir dip dalga geliyor. Seçim kararından önce konferanslar verirken de bir dip dalga oluştuğunu hissettim. Dip dalga geliyor. Kamuoyu araştırma şirketleri ‘Eskiden 3 kişiye soru sorar, 2’sinden cevap alırdık’ diyor. Şimdi diyorlar ki ‘Son günlerde 100 soru soruyoruz, 10’u ancak cevap veriyor.’ Vay canına. Bu dip dalga manasına geliyor. Bu dip dalga ler korunamıyorsa bizim istikametimiz o zaman yolsuzluk de su yüzeyine çıka lar artar. İsraf, bas cak. Herkes hayal ku kı ve haksızlıklar ar rar. Biz de güzel ha tar. İnsanlar yönetim yal kurmayı arzu edi de bulunanların gön yoruz; ama bu haya lünü almak için baş lin gerçeğe yakın ol ka yöntemlere başvu duğunu düşünüyo rurlar ve yalakalık ar ruz” diye konuştu. Karamollaoğlu tar. ‘Aya köprü kura Türkiye’nin yöne cak’ denilse ve ‘Buna timinde birinci kıstasının kuv bile inananlar var’ denmesini vetler ayrılığı prensibi olduğu afaki ve yanlış görüyorum” di nu dile getiren Karamollaoğ ye konuştu. lu, “Adalet bir ülkede sağlan Sayıştay ve Devlet Denetle mıyorsa devlet yoktur, baskı me Kurumu’nun fonksiyonları cı rejim vardır. Adalete güven nı kaybettiğini de savunan SP kalmadı, rafa kaldırıldı. Olağa lideri Karamollaoğlu, Çanak nüstü hal (OHAL) adaletin rafa kale Köprüsü’nün fizibilite pro kaldırıldığı bir haldir. Yeri gel jesinin olup olmadığını sordu. diğinde OHAL olabilir; ancak “Kanal İstanbul” projesinin et bir dönem ya da iki dönem uy rafında rant olup olmadığının gulanabilir. Adalet çalışmıyor sorulması gerektiğini de dile sa haksızlık yapma ihtimali ar getiren Karamollaoğlu, işsizli tar ve isyan duygusunu körük ğin olmadığı, dış ticaretin eksi ler. Ahlaki değerlerin korun vermediği bir ülke istediklerini ması gerekiyor. Ahlaki değer aktardı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle