24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ Bitcoin 2018’in dip seviyesinde yüzde 70 geriledi Bitcoin üzerinde devlet düzenlemelerinin incelemeleri arttı ve dünya merkez bankaları kripto paraların güvenilirliğini sorgulamaya başladı. Bitstamp fiyatlarına göre, Bitcoin yüzde 5.1 değer kaybederek şu bat ayında görmüş olduğu 5.920 seviyesini kırdı ve 5.832’a geriledi. Bitcoin’in şu anda bulunduğu seviye, aralık ayında ulaştığı zirvesi olan 20 bin dolardan yüzde 70 gerilediğini gösteriyor. Pazartesi 25 Haziran 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Dünya yapay zekâTdüeyrğkaeizryıileı’ymnoink 13 Türkiye yasak peşinde Türkiye Wikipedia, booking.com gibi yasaklarla ön plana çıkarken dünyada ise yapay zekâ başta olmak üzere birçok teknolojik gelişme ön plana çıkıyor Türkiye teknoloji alanında son 5 yıldır neredeyse ye lerindeki büyümenin itici güçleri arasında bulut bilişim ve dijital transfor rinde sayıyor. Türkiye masyon ön planda yer alı Wikipedia, booking.com yor. gibi yasaklarla ön plana çıkarken dünyada ise yapay zekâ başta olmak ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye’nin önde gelen yazılım çözümleri üreticisi ve üç yıl önce de tekno üzere birçok teknolojik gelişme lojinin kalbi Silikon Vadisi’nde ön plana çıkıyor. ofis açan Etiya Kurucu Ortağı Bilişim Sanayicileri Derneği ve Üst Yöneticisi (CEO) Aslan (TÜBİSAD) verilerine göre, Tür Doğan’a göre, ürün üretmeden kiye bilgi ve iletişim teknoloji Türkiye’nin yazılım alanında leri pazarında 2012’de 30.4 mil başarılı olması mümkün değil. yar dolar büyüklüğe sahipken Doğan, “Türkiye yazılım sektörü geçen yıl pazarın büyüklüğü sa her yıl yüzde 15 civarında bü dece 32.1 milyar dolara çıktı. yüyor. Ama ağırlıklı olarak hiz Sektörün ihracatı ise 1.3 milyar met ve donanım tarafında büyü dolar civarında seyrediyor. 128 yor. Ürünleşerek büyümek şart” bin kişi çalışıyor. Bilgi teknolo dedi. Doğan ile Türkiye’nin bil jileri pazarı içinde yazılımın bü gi teknolojileri ve yazılım paza yüklüğü ise 5.4 milyar dolar ci rının gelişimi ve büyümesinin varında. Dünyada ise sadece ya önündeki engelleri konuştuk. zılım pazarının büyüklüğü 5 trilyon doları buluyor. Yazılım değerimiz yok TL’deki değer kaybının da et nTürkiye’de yazılım pazarının kisiyle sektörün ihracatı 2014 gelişimini nasıl görüyorsunuz? yılından bu yana yaklaşık iki Yazılım sektörü Türkiye bü kat artarak 1.3 milyar dolara yümesinin üzerinde yani her yıl çıktı. Yazılım ve bilişim hizmet ortalama yüzde 15 büyüyor ama bunun en az iki katı olması ve Oyuncu olmalıyız ürünleşerek büyümesi gerekiyor. Akıllı üretim, akıllı kurumlar her şeyin teknolojiyle bütünleştiği bir dünyadan bahsediyoruz. Sorumlu kurumların dö Montaj değil üretim n Yazılımda dışarıya bağımlılık varken, eğitim sisteminde teknolojiye pek yer veril nüşmesi lazım. Teknoloji şirketlerinin de starUp’ların da elindekini ürünleştirip bunu nasıl n Neden sektör istenilen düzeyde gelişmiyor? Firmalarımıza strate mel yazılım stratejisi ve ürünleşme stratejisi belirlenip bir yönlendirme gerekiyor. Yer teşviklerinin artması gerekiyor. Yerli firmalara uluslararası büyük firmaların montajını mezken, internet yasaklanır yurtdışına ve satabiliriz man jik alanlar belirleyip strate li üretim diyoruz, evet tepe yapacak şirketler değil ArGe ken nasıl gelişme olacak? tığıyla hareket etmesi gereki jik ürünleşme yolunu açmaz de bir vizyon var ama bu aşa yapacak, geliştirecek şirketler Globalleşme diye bir süreç yor. Mesela Türkiye mobil pa sak ve onları dünyaya taşıya ğı inmiyor bunun aşağı inme olarak bakılması lazım. yaşadık, herkes çok güzel ha zarda son 10 yılda cep telefonla cak strateji geliştiremezsek si için kamunun yasal bir de nArGe destekleri yeterli mi? yaller kurdu. İşgücü serbest rına ödediği para 40 milyon do bu pazar, bu dönüşüm yaban ğişiklik yapmak gerekiyor. Biz Bir sürü ArGe desteği var. hale gelecek, sermaye serbest lar civarında. Teknolojiyi siz bu cıların kontrolünde kalır ve dı de montaj var montaj ekono Ama sınıflandırılması gereki hale getirilecek, demokrasi ortamı gelişecek dedik. Ama teknoloji o kadar hızlı ilerledi ki hayallerimizin önüne geçti. Burada tüm mevzu şu: üretici konumunda olmadığınız bir şey ile ilgili değişim yapmanız kolay değil. Teknolojide söz sahibi değilseniz üretim yapmıyorsanız dış aracı değiştirmeniz kolay değil. Sonuçta oyunları başkaları kuruyorsa o oyunlara göre hareket etmeniz gerekiyor, oyunu değiştirmenin kuralı, öncelik oyuncu olmak gerekiyor. n Bu gidişle Türkiye yakın zamanda oyuncu olur mu? Türkiye’de bir sürü girişimci var. Sadece sürecin bir parçası olmak değil, inisiyatif alan, adım atan girişimci ruhları yüksek. Ama kolay da pes ediyorlar. Onlara daha çok yol gösteren ve metot gösteren biri olursa başarılı da olunur. rada üretemediğiniz zaman dı şarıya bağımlı kalmaya devam misinden üretim ekonomisine yor. Üretim yapan ürünleştirip şarıdan almak zorunda kalıyorsunuz. Türkiye’nin yazılım değeri yok şu anda. Marka değeri haline getirilmesi ve o stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor. Bir sürü girişimci var ama ürünler tamamen yurtdışı piyasa ederiz. Aslında iyi teşvikler geçmemiz gerekiyor. Ürünleş başka yere satabiliyor musun, var, ama belirli alanları strate me stratejisine geçmek için ihracat yapabiliyorlar musun, jik alan olarak belirlemek ge de ürünleşmenin desteklen önemli olan bu. Türkiye yazı rekiyor. Mesela savunma sa mesi lazım. Ürün yazan ürün lımda tamamıyla yurtdışına nayiinde bu yapıldı. Te leşen şirketler yurtdışı ihracat bağımlı bunu söyleyebilirim. Treni kaçırmayalım da kalıyor. Ya da kamu şirketleri ürünleşmesine imkân vermiyor. Rekabet fiyat üzerinden yürüyor. Kalite ve ürünleşme ya da teknoloji üzerinden rekabet yok. Yerli yazılım kullanalım diye bir n Sektör açısında gördüğünüz riskler nelerdir? Benim gördüğüm en büyük risk bu treni kaçırmak. Bu tre ni kaçırırsak başka trenin gelip gelemeyeceğini kestiremiyorum. Gelse bile çok geç ol muş demektir. Bizim için gelmeyecek o tren. Onu çok rahat söyle de bizi almayacak. Şu anda her şeyi, yapay zekâ elektriğin icadı gibi bir şey. Bunu kaçırdığınız zaman sonraki süreci yakalamanız zor. Hız kavramı çok önemli. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Biz yapay zekâya alışırken Blockhain diye bir şey çıktı. Bunların birini kaçırdığınız zaman sonraki şeyler birbirinin üzerine geliyor. 2. ve 3.’yü yakalamanız çok zor. Daha da hızlı davranmanız gerekiyor. Cazibe merkezi olmanız gere noloji şirketlerini el üstünde tutmak gerekiyor. Sonraki tren bizim için gelmeyecek. n Etiya’dan biraz bahseder misiniz? Geçen yıl 30 milyon dolar ciro yaptık. Bu yıl yüzde 20 büyüme hedefliyoruz. 600 kişilik bir ekibimiz var. Slikon Vadisi’nde üç yıl önce ofis açtık. Amerika, Körfez bölgesinde şirket alımlarında fırsatlara bakıyoruz. En çok Telekom, finans ve enerji sektörüne hiz şey yok. Aslan Doğan yebilirim. Gelse kiyor. Aslında yazılımcıları, tek met veriyoruz. Çiftçi borcuna erteleme 17.2 milyarlık kredi takipte Bankacılık sektöründe net takipteki alacaklar, 14 Haziran itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 1.65 artarak 17 milyar 200 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde bankacılık sisteminin öz kaynakları ise yüzde 0.27 azalışla 445 milyar 587 milyon liradan 444 milyar 402 milyon liraya geriledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bültenine göre, sektörün kredi hacmi 14 Haziran ile biten haftada 26 milyar 885 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 2 trilyon 389 milyar 428 milyon liradan 2 trilyon 416 milyar 313 milyon liraya çıktı. Mali kesime verilen kredilerin toplamı 72 milyar 634 milyon lira oldu. l Ekonomi Servisi Bakanlar Kurulu, afetzede çiftçilerin kredi borçlarını 1 yıllığına erteledi Bteazmgyâahttaar1l5aldiara3, Balıkesir’de bamya ekimi yapan çiftçiler, tarladan toplayıp 3 TL’ye sattıkları bamyaların, pazarcı tezgâhlarında 12 ile 15 TL arasında ücretlerle satılmasına tepki gösterdi. Ayvalık ilçesine bağlı kırsal mahallelerdeki tütün ekimi yapan çiftçiler, son yıllarda bamyaya yöneldi. Bamya ekimi yapan üreticiler, hasat zamanı ise umduğunu bulamadı. Ayvalık’a bağlı kırsal Kırcılar Mahallesi’nde çiftçilik yapan Mahmut Özmen, “Bamya, icarı, mazotu, gübresi, işçisi meşakkatli bir iş. Biz hasat ettiğimiz ürünü şu an 3 TL’ye veriyoruz. Yakında bu fiyat 1,5 TL’ye kadar da düşebilir. Biz masrafımızı çıkarmakta zorlanırken, bu arada dönen fiyat farkları çok ciddi” dedi. Çiftçilerin ve tarım işletmelerinin bu yıl maruz kaldıkları afetlerden dolayı Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçlarında 1 yıl ertelemeye gidildi. Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, 1 Ocak 2018’den 31 Aralık 2018’e kadar Türkiye genelinde meydan gelen deprem, şiddetli rüzgâr, yangın, aşırı sıcak zararı, samyeli, çığ, heyelan, taban suyu yükselmesi, selsu baskını, fırtına, aşırı yağış, aşırı kar yağışı, kar fırtınası, dolu, kırağı, don, kuraklık, yıldırım düşmesi, güneş yanıklığı ve hortum afetlerine maruz kalanlara iyi haber geldi. Borç ertelemelerinde, hasar tespit komisyonu kararı aranacak. Komisyon kararları oyçokluğuyla alınacak. Çiftçilerin borçlarının ertelenebilmesi için zarar oranının en az yüzde 30 olması gerekecek. l Ekonomi Servisi Ertesi gün Çok kritik ve tarihsel öneme sahip iki seçim yaşadık. Seçimlere giden süreç büyük baskı, şiddet uygulamaları altında yaşandı. Buna karşın muhalefetin, özellikle de Muammer İnce’nin aldığı destek giderek arttı. Muhalefet cephesinde, cumhuriyetçiulusalcı Türklerle Kürtler; laik cumhuriyetçilerle siyasal İslamın Saadet Partisi’nde kendini ifade eden kesimi arasında, bugüne kadar görülmeyen bir diyalog vardı. Tek adam diktatörlüğünü durdurma zemininde, ülkede, kapitalist demokrasiyi yaşatabilme potansiyellerine sahip bir dayanışma ortamı oluştu. Buna karşılık, AKP’de temsil edilen siyasal İslamın saflarında bir pörsüme vardı, giderek korku ve panik egemen oldu; propaganda konuşmaları, söylemini yitirmiş, ezberi bozulmuş olmanın getirdiği saçmalıklarla doluydu; adeta seçimlere değil, kıyamete gider gibiydiler. Diğer bir deyişle, seçimlerden önce ülkedeki hava ve tüm diğer gelişmeler, başkanlık seçiminin ikinci tura kalacağını, HDP’nin barajı geçeceğini, AKP’nin Meclis Meclis adına geriye ne kaldıysa o kadarıyla çoğunluğunu kaybedeceğini düşündürüyordu. Siz bu yazıyı okurken seçimlerin sonuçlarını biliyor olacaksınız. Eğer AKP’de temsil edilen siyasal İslam, iktidarda kalmak için ülkeyi yeni bir krizin içine atmadıysa... Attıysa, ufuktaki ekonomik krize bir de siyasi meşruiyet krizi eklenecek! Ülkeyi bu kritik noktaya AKP’de temsil edilen siyasal İslamın 16 yıllık iktidar pratiği getirdi. 16 yıllık birikimin üstüne, AKP’de temsil edilen siyasal İslamın kampanya stratejisi, kendi tabanını konsolide etmeye, toplumdaki bölünmüşlükleri derinleştirmeye yönelikti. Bu nedenle Türkiye sosyal formasyonu seçimlerden, birçok parçaya bölünmüş, dokusu çok zayıflamış bir toplum olarak çıkıyor. İki büyük yanılgı Oy verme anı yaklaşırken muhalefet cephesinde, seçim sonrası dönemde vahim etkileri olabilecek iki büyük yanılgı dikkat çekiyordu. Bunlardan birincisi, inanılır gibi değil ama, dün “aldatıldık” diyenlerin ağzından, bizi adeta 10 yıl geriye götüren bir deja vu: “Diyelim ki tam tersi oldu, AKP+MHP Meclis’i kazandı. O durumda da normalleşme olmak zorunda. İstemeye istemeye de olsa, gıdım gıdım da olsa, yasakları kaldıracaklar. Neden mi? Onlar da bu sözü verdi.” Bu iki binli yıllarda duyduğumuz, AKP’yi desteklemekten, muhalefeti AKP ve siyasal İslamın yalanlarına inanmaya zorlayarak yatıştırmaktan başka bir şeye hizmet etmeyen, “yönettikçe demokratikleşecek… şu sözü verdi.. bu sözü verdi… niyet okumayın” fantezisinin aynısı. En kritik anda yine ortaya çıkması ayrıca anlamlıydı. İkincisi: “Erdoğan ve AKP giderse, hızla demokratik düzene dönmeye, normalleşmeye başlarız.” Bu da 16 yıllık siyasi, ekonomik hatta kültürel yapılanmayı, devlet içine yerleşmiş “algısal kilitleri”, kadroları göz ardı eden, sosyal bir olguyu birkaç kişinin iradesine, kötülüğüne indirgeyen aşırı iyimser bir yaklaşımdı. Bu yazıyı yazarken seçim sonuçlarını bilmiyorum ama günün ilk yarısında sosyal medya AKP zorbalarının sandık başında terörist uygulamalarının örnekleriyle doluydu. Şimdi, şurası kesin: Seçim sonuçları ne olursa olsun, bu pazartesi ülkede çok önemli, uzun yıllar açık kalacak bir sayfa açılıyor. Bu sayfaya yazmayı başaranlar ve yazılacak olanlar ülkenin vatandaşlarının gelecek yıllarda var oluş koşullarını belirleyecek. Ya, bu sayfaya, başkan olarak Muharrem İnce, Meclis’te de CHPİYİ Parti, SP, HDP işbirliği ile yazılmaya başlanacak. O zaman, ülke, AKP ve siyasal İslamın yarattığı yıkımı temizleme, parlamenter rejime geri dönme, Kürt sorununa ilişkin bir demokratik çözüm atılımıyla istikrar arama şansını yakalayabilecek. Ya da bu sayfaya, AKP liderliğinde siyasal İslam ve “Reisi” yazmaya başlayacak. O zaman da seçimler öncesinde, adeta bir varlık yokluk korkusu yaşamış olan siyasal İslam, AKP liderliği, bir daha benzer bir duruma düşmemek için elindeki tüm devlet ve dini örgütlenme olanaklarını kullanarak muhalefete yönelik büyük bir tasfiye hatta likidasyon süreci başlatacak. 25 Haziran günü umutlarla olduğu kadar, büyük tehlikelerle dolu bir dönemin başlangıcı olacak... KISA... KISA... 4 Bir işletmenin ‘küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ)’ olarak tanımlanması için yıllık net satış hasılatı veya mali bilanço üst sınırı 125 milyon lira olarak belirlendi. Bu rakam, daha önce 40 milyon liraydı. 4 Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde sözleşmeli üretim modeli ile ürettiği patatesleri 1.95 liradan tüketiciye sunulmak üzere piyasaya arz etmeye başladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle