14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 13 Haziran 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Bayram geldi çattı ekonomi 11 esnaf sinek avlıyor Bayram alışverişinin merkezi Eminönü ve Mahmutpaşa’da esnaf neredeyse siftah yapmadı. Çarşıdaki fiyatlar geçen yıla göre 10 ile 70 TL arasında zamlı İstanbul’da bayram alışverişinin kalbi olarak bilinen Mısır Çarşısı ve Mahmutpaşa’da Ramazan Bayramı’na bir gün kala dur gunluk hâkim. Bayrama bir hafta kala sa tışlarda hareketlilik yaşanma sı gerekirken, kendi deyimle riyle ‘sinek av ladıklarını’ söy leyen çarşı es GAMZE BAL nafına göre, eski bayram alışverişleri ar tık yapılmıyor. Esnafın yüzü hem yerli hem de yabancı tu ristten yana gülmüyor. Yer li turistlerin alım gücünün her geçen gün düştüğünü, az miktardaki harcamaların da alışveriş merkezlerinden ya pıldığını söyleyen 17 yıllık Umut Arifede Tatlı satışlarında istedikleri ilgiyi göremediklerini aktaran esnaf Vahit Abbasoğlu, “Tatlı satışları geçen ramazanlara göre düşük geçiyor” diye konuştu. Baklavaların 2060 TL arasında olduğunu, şekerparenin 15 lira, kadayıfın 2040 lira, tulumbanın ise 12 liradan satıldığını kaydeden Abbasoğlu, “Satışların artması için arife gününü bekliyoruz” dedi. l İHA esnaf Adem Topkaya, “Şu ana kadar hareketlilik yok, olacağını da beklemiyorum” dedi. KURTULUŞ ARI ‘Satış yok’ Bu yıl yabancı tu rist sayısında ar tış yaşandığını ancak Türkiye’ye ucuz turlar la geldikleri için harca ma yapmadıklarını ak taran bir başka esnaf Mesut Munikli ise, “Günlük ciromuzun 34 bin TL olma sı gerekirken uzun zamandır bunu kazanamıyoruz. Bu ka dar durgunluk beklemiyor duk. Satışlarımız yerlerde” diye konuştu. Bölgedeki esnafın beklen tisi ise, bayram sonrası Arap Mısır Çarşısı esnafı eski hareketli günlerini arıyor. turistlerin de etkisiyle satış larda hareketlilik yaşanması. Arap turistlerin ramazan HER ŞEYİN FİYATI YÜKSELDİayında çarşıya gelmediğini söyleyen Topkaya, “Avrupalı turist zaten yok. Satışlarımı u ramazandaki şeker, çiko Bzın yüzde 3050 arasını Arap lata, lokum ve kuruyemiş fi Borçturistlere yapıyoruz. Onlar yatları, geçen senenin aynı dö katlandı“e3cnMgryry1a8laaiBesçeoo80anr1a5nılirrn0aıdlmzyh0u.amam6ubiıldGmzfrmesliurıatu”lraaödegııuKdayrkrmnydiduytıgğddüıiipeğuinMllukiyınırdaeırğrlReenznşeagikşaıaanrilıunaşukhlşudtmeı’dksınlombdyeğrAeeainalitoaurfuuzsvAyulnaurkianadağtdnr”dVşiyptpemiuedhteısdMsaiuşdime2tayaesşele.e’yl0tdaeaeytudednıtas,işaezn2ii.pa.ş57aai0myliiı lyiDdtyMeonkeöotnıaezğüblvlMdmgahiurhbuibzadrkimaladareılilnaaarhbgziziussşkdrmmıdoayitrheıiin,anlperüaaau,egbi“cakiln“nKbtynieşieuyDşnspmıuiolknmtieaueogammToriafrrlşmçueelmLamnaaadblze”tskaroaşe’iueindsndrrkllmdsiedırniasıayaentnuiaifaiinhetnıdyğdbıylfleigaitiaaiEnieioıçn.nirslaşnrFikr6ikeencgalüda.aisidtdnaüzKrıknöc”kunseeinuöyaiydaksrnlrÖtoüli,eieüHyçrkzdulıabeiz.iml.negüelaaekşmlğliçebty7mrlçEoMf1ıeeuitauaın0esils3zrna.cktaıneaniats5dllilnıayneilaumığrgıserrığrltfaiıleiötrfeiçnÇrınıMiiıknnraşdnpssdaaieieııdetnafelarneoııay,ah,şekss3tnyokayınubtnae5sliılştüatsuçğdpıaspaa’zeloıMufnraifzayndır,dıki.dstıshlaaei1bleııtnGatl.yanı2ı0uoı5uğyaeiklM6ç5ı,lkık0ok.yça,5ae0ialr’ıaıeTnnbullnln.binünalugku,6idGkurtnfkr2yıaaeakfyeaiıpzımll lu, “Baklavalık antepfıstığı fiyatı 78 lira. Halkın alım gücü zayıf olduğu için bu ürünü tercih etmiyor” dedi. Kilosu 10 liradan başlayan lokum fiyatlarının 90 lirayı aştığını dile getiren Minuklu, duble lokumun satışları iyi gitmediği için olması gereken zammı bile yapamadığını ifade eti. Minuklu, “Duble lokumun kilosu 54 lira olması lazımken, 44 liradan satılıyor. Ancak yine de satamıyoruz” dedi. Kuruyemiş fiyatlarında ise geçen yılla bu yıl arasında 1020 liralık bir fark var. Normal karışım kuruyemişlerin kilosu 48 liradan başlarken, badem ve kajunun girdiği kuruyemiş karışımlarının kilosu ise 100 liraya çıkıyor. Esnafın aktardığına göre çarşıya gelen yurttaş, daha çok kuruyemiş ve lokum tercih ediyor. AKP’nin yolları ücretli Keskinoğlu zorda Tavukçuluk devi Keskinoğlu, nakit sıkışıklığı nedeniyle konkordato başvurusu yaptı. Şirketten yapılan açıklamada “Son 7 aydır piyasalarda yaşanan likidite sıkışıklığı, hammadde maliyetlerinin beklenenin çok üzerinde artması, döviz kurlarındaki ani dalgalanmalar ve arz talep dengesine bağlı olarak fiyatların geçen yılın altında seyretmesi nedeniyle yönetim kurulumuzun 4 Haziran 2018 tarihli toplantısında oybirliği ile konkordato talebinde bulunulmasına karar vermiştir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Yönetim kurulumuz, Keskinoğlu Şirketler Grubu’nun faaliyetlerinin sürdürülmesi için uluslararası işbirlikleri de dahil olmak üzere, şirketi geliştirecek tüm fırsat ve imkânları değerlendirmektedir” denildi. l Ekonomi Servisi Bayram tatilinde AKP öncesinde yapılan köprü, tünel ve otoyollar ücretsiz Geçen de geçmeyen de ödüyor Osmangazi Köprüsü için verilen günlük araç geçiş garanti sayısı 40 bin ancak köprüden günde ortalama 20 bin araç geçiyor. 2008 tarihli sözleşmede araç başına geçiş garanti ücreti 35 dolar artı KDV. Bu ücret de yıllar içinde ABD’deki enflasyon oranında ar tıyor. Nitekim Osmangazi Köprüsü’nü de kapsayan İstanbulİzmir Otoyolu projesinin sözleşmesinde, devletin yılda azami 750 milyon dolar garanti ödemesi yapacağı yazıyor. Hazine’nin 2017 yılı için işletmeci firmaya (Nurol, Makyol, Astaldi, Yüksel, Özaltın ve Güriş ortaklığı) ödeyeceği tutar 1.3 milyar lira. 2016’da Ramazan Bayramı sırasında açılan köprüden, ücretsiz olduğu için günde ortalama 100 bin araç geçmişti. Köprü bu bayramda da ücretsiz olsa, Hazine yine farkı ödeyecekti. EMRE DEVECİ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ramazan Bayramı tatili süresince, yapişletdevret (YİD) modeliyle yapılanlar hariç Karayolları Genel Müdürlüğü’nce (KGM) işletilen otoyollar ile köprülerin ücretsiz olacağını açıkladı. Uygulamanın, bayram tatilinin başladığı 14 Haziran Perşembe gününden 18 Haziran Pazartesi günü saat 07.00’ye kadar süreceğini belirten Bakan Arslan, milyonlarca vatandaşın yollara çıkmasını beklediklerini söyledi. 67 proje var Bayramlarda ücretsiz olan otoyol ve köprülerin oranı giderek düşüyor çünkü AKP hükümeti birçok projeyi YİD modeliyle yapıyor. Kalkınma Bakanlığı verilerine göre, YİD modeliyle yapılan toplam 223 projenin 67’si karayolu projesi. Avrasya Tüneli’nden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne İstanbul İzmir Otoyolu’ndan Osmangazi Köprüsü’ne kadar birçok karayolu projesi, kamu bankalarından uygun ödeme koşullarıyla kredi alan hükümete yakın müteahhitlerce YİD modeliyle yapıldı. Bu tünel, köprü ve otoyollar bu bayramda da ücretli olacak. İhracatın şampiyonu Ford ‘Şimdi artık her şey değişik’ 2017 itibarıyla Amerika’da enflasyondan arındırılmış reel ücretler 1973’e görece sadece yüzde 10 artmış durumda ve 1973 sonrasında Amerika’da reel ücretlerin yıllık artış hızı yüzde 0.2’nin altında gerçekleşti. Ücretlerdeki durgunluk çoğunlukla esnekleştirilmiş ve enformalleştirilmiş işgücü piyasalarının doğal bir sonucu olarak gözleniyor. Ücretlerdeki baskılanma aynı zamanda da ücret maliyetine dayalı enflasyonist baskıların hafifletilmesinde etkili. Bunun sonucunda da küresel düzeyde enflasyonun düşük düzeyde gerçekleştiğini görüyoruz. Emek gelirlerindeki gerilemenin sistemin dengelerini etkilememesi ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesi için devreye sokulan mekanizma ise borçlanma olanağı oldu. Finansal faaliyetlerin serbestleştirilmesi yoluyla ortaya dökülen borçlanma enstrümanları emekçi sınıflara daralan gelirlerinin çok üstünde tüketim talebi yaratma olanağı vermekteydi. Böylece pompalanan finansal küreselleşme olanakları dünyamızı bir spekülasyon çöplüğüne çevirdi. Bu süreçte dünyamızda toplam özel sektör borcunun küresel gelire oranı 1950’lerde yüzde 50 düzeyindeyken, 2007’ye gelindiğinde yüzde 170’i aşmış idi. Yani, küresel ekonomi, dünya mal ve hizmet üretim gelirlerinin neredeyse iki misli fazlasına ulaşan ve öncelikle özel sektör kaynaklı bir borç sarmalı ile çalışmakta. Borca dayalı ekonomik büyüme Türkiye benzeri ülkeler için de kısa dönemde büyük fırsatlar yaratıyor. Yükselen piyasa ekonomileri diye adlandırılan azgelişmiş ülkeler grubu spekülatif işlemlerin cazibesiyle sıcak para akımlarının öznesi haline dönüştürülerek saman alevi gibi parlayıp sönen büyümedurgunluk sarmallarına mahkum kılınıyor. Özünde borçlanmaya, dolayısıyla yabancı ülkelerde üretilen katma değerin ithalatına dayalı olduğu için yurtiçinde istihdam ve gelir yaratma kapasitesi sınırlı olan bu tür spekülatifbüyüme dalgaları, kalıcı ve düzenli istihdam yaratmıyor; gelir dağılımındaki çarpıklıkların derinleşmesi bir yandan da sosyal patlamaların, göç dalgalarının ve sağ popülist ırkçı söylemlerin zeminini oluşturuyor. HHH “Şimdi artık her şey değişik...” söyleminin geçersizliği 2009 krizinin en önemli dersleri arasındaydı. Bu savı ileri sürenlere göre, “enflasyon hedeflemesini” amaçlayan para politikaları sayesinde artık enflasyon tehlikesi geride kalmış, esnek/ dalgalı döviz rejimleri aracılığıyla döviz kurları dengeye kavuşmuştu. Sermaye hareketlerinin sınırsız ve denetimsiz akışkanlığı ise büyüme ve refahı gezegenimizin dört bir bucağına taşımaktaydı. Artık istikrarsızlık ve piyasa dalgalanmaları geride kalmış, küresel ekonomi “büyük uyum” (great moderation) çağına girmişti. 2009 krizi bütün bu saptamaların geçersizliğine net ve kesin bir yanıt oluşturdu. Fiyat istikrarının genel anlamda makroekonomik istikrarı sağlamaya yeterli olmadığı; finans sisteminin kısadönemci ve aşırı dalgalı unsurlarının reel ekonominin uzun dönemli dengeli ve rasyonel büyüme koşullarını tahrip ettiği ve gelir dağılımında ciddi bozulmalara neden olduğu gerçekleri ortaya döküldü. Ne var ki, 2018 ile birlikte başta ABD olmak üzere, kapitalizmin hegemonik merkezlerinde beklenen büyüme ivmelenmesi, düşük enflasyon, düşük faiz ve gerileyen işsizlik oranları ile birleşince “şimdi artık her şey değişik” savları yeniden anımsanır oldu. Oysa sorunun özü aynıdır. Yer çekimi kurallarını hiçe sayan, aşırı borçlanmaya dayalı bu spekülatif finansallaşma süreci, küresel ekonomideki istikrarsızlığın ve krizlerin ana nedenidir. Bu koşullarda 21. yüzyıl kapitalizmi birikim rejimini artık reel ekonomi üzerinden değil, finansal sistemin yarattığı spekülatif rantlar ve azgelişmiş dünyanın sunduğu ucuz emek cennetlerindeki hipersömürü olanakları sayesinde sürdürebilmektedir. Bu koşullar ilerideki yeni kriz dalgalarının da yapı taşlarını oluşturmaktadır. Nitekim, Arjantin, Türkiye ve İtalya’nın içine sürüklenmekte olduğu kriz süreci de küresel ekonomide yepyeni bir çalkantının öncülleri olarak değerlendirilmektedir. Bu koşullar altında dünya kapitalizminin “nihai borçlanıcısı” ve governörü IMF’nin elindeki reçeteler ne kadar etkin olabilir? Bu soru başlı başına bir yazı konusu; bunu da gelecek haftaki yazımda ele almayı düşünüyorum. Tüm okurlarımın bayramını şimdiden kutlarım. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan İlk 1000 İhracatçı Firma2017 araştırmasına göre, en fazla ihracat yapan şirketler sıralamasında zirve 4 milyar 797 milyon dolarla yine Ford Otomotiv’in oldu. İlk 1000 firmanın toplam ihracatı 2017’de 92.3 milyar dolara çıkarken, otomotiv sektörü yüzde 27.2 pay ile lider, İstanbul ise 426 firma ile iller bazında birinci oldu. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50.3’üne ilk 500 firma, yüzde 8.5’ine de ikinci 500 firma imza attı. 436 firmanın ihracatı 25 ile 50 milyon dolar arasında kalırken, sadece 10 firma 1 milyar dolar ihracat barajını aşabildi. Kurda sakinlik lazım Ay sonunda yapılacak genel kurulda 10 yıldır sür dürdüğü TİM Başkanlığı görevini bırakmaya hazırlanan Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin potansiyelinin göz önüne alındığında 1 milyar dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayısını yeterli görmediklerini söyledi. Büyükekşi, “Kurda belli bir sakinlik yakalanırsa ihracat artışı sürecek” diye konuştu. l Ekonomi Servisi TANAP hayata geçti Güney Kafkasya Boru Hattı ve Trans Adriyatik Boru Hattı ile birlikte Güney Gaz Koridoru’nu oluşturan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) açılışı dün yapıldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vuçiç, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte hattın açılışın yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz bölgesel enerji hatlarının merkezi olma yoluna TANAP ile bir adım daha yaklaştı” diye konuştu. Liderler daha sonra birlikte vanayı çevirerek ilk doğalgaz akışını gerçekleştirdi. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle