Katalog

Cuma 25 Mayıs 2018 8 Türk Lirası’nı kim çökertti? Türk Lirası’nın krizi karşısında iktidarın büyük sözcüleri aynı hikâyeyi anlatıyorlar: “Yurtdışı kaynaklı operasyon... Dolarla oynayarak seçim sonucunu değiştirmeye çalışıyorlar, millet oyunu gördü.” Yine “dış güçler” tezviratını dinliyoruz. Kaynağı iktidarın zirvesi olan büyük sorunu, bir “yansıtma numarası” ile yurtdışına ihraç etmeyi deniyorlar. Bu numaraya başvurdukları günün akşamı ise Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlayan ipleri biraz gevşetiyorlar: “Geç likidite borç verme faizi” 3 puan artırılarak 13.5’ten 16.5’e yükseltiliyor. ABD Doları 4.90 seviyelerinden 4.57’ye kadar geriliyor ama dün sabah bir bakıyoruz 4.70’e tırmanmış. Velhasıl alınan tedbir Türk Lirası’nın değer kaybını önlemekte yetersiz kalıyor. Uzmanlar mutabık: Çok gecikmiş, çok küçük bir adım. Hani “oyun” diyorlar ya, “operasyon”, “dış güçler”... Türk ekonomisini felakete sürükleyen yapısal ve idari nedenleri bir yana koyalım, şunları hatırlatmak yeter: ABD Doları 4.0’ı ne zaman görmüştü? Nisan başında... 24 Haziran baskın seçimleri ne zaman ilan edildi? 18 Nisan’da... Kriz “Ben geliyorum” diyordu zaten. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesinde krize yakalanmamak için seçimi krizin önüne aldı, baskın seçime gitti. Bu bir panik emaresiydi. Yine de “TL krizi”ne yakalanmaktan kurtulamadı. Ama bardağı taşıran son damla kendisine aitti. Cumhurbaşkanı 13 Mayıs’ta Londra’ya gitti. ABD Doları o gün 4.3 seviyesindeydi... Erdoğan, 14 Mayıs Pazartesi günü iktidardaki siyasi kariyeri boyunca ilk kez bir TV kanalına ön denetimsiz ve sansürsüz söyleşi verdi. Londra’daki Bloomberg TV söyleşisinin senaryosunu Erdoğan’ın danışmanları değil, soruları soran gazeteci Guy Johnson yazmıştı, kontrol gazetecinin elindeydi. Bütün sorular Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimini kazanacağı varsayımına dayanıyordu. Söyleşinin etkisini artıran da zaten bu varsayımın dünya piyasaları tarafından satın alınmış olmasıydı. Johnson, cevaplarını alana kadar aynı soruları üst üste sordu Cumhurbaşkanı’na. Ve Erdoğan, 24 Haziran’dan sonra “yürütmenin olmazsa olmaz başı” olarak Merkez Bankası’na daha güçlü biçimde müdahale edip para politikalarını belirlemede daha etkin rol oynayacağını... Reel faizi sıfırlamayı amaçladığını... Merkez Bankası’nın, yürütmenin başı olan bir başkanın vereceği sinyalleri bir kenara koyacak halinin olamayacağını... Kendisi cumhurbaşkanı seçimini kazanır ve fakat partisi parlamentoda azınlığa düşerse buna göre hazırlıklarının olduğunu, “yani A planı, B planı, C planı, bütün bunların hepsinin tabii ki olacağını” söyledi Guy Johnson’a... Böylece piyasa aktörleri, Erdoğan’ın başkanlığındaki bir Türkiye’de bağımsız bir merkez bankasının olamayacağını, faiz politikalarını onun belirleyeceğini, faiz denetiminin tam anlamıyla siyasallaşacağını, Türkiye’nin yatırıma uygun bir ülke olmaktan kesinlikle çıkacağını anladılar. Erdoğan’ın faiz karşıtlığının ideolojik olduğu da görülüyordu ki Bloomberg TV’nin gazetecisi sordu: “İslam inancının faiz hakkındaki pozisyonunu gözden geçirmesi gerektiğini düşünüp düşünmediğinizi merak ediyorum...” Erdoğan geçiştirdi ama gazeteci vazgeçmedi: “Neden reel faizin sıfır olması gerektiğini düşünüyorsunuz?” Nihayet Erdoğan, memleketin zaten aşina olduğu teorisini dünyaya ifşa etti: “Bir defa sebepnetice ilişkisine baktığımız zaman, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olacaktır.” Ekonominin herkesçe bilinen temel ve basit gerçeklerini tersyüz eden bu cevap, uluslararası yatırımcılar tarafından şaşkınlık ve hayretle karşılandı. Erdoğan’a karşı duydukları kuşku ve güvensizlik daha da arttı. Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” şeklindeki iddiasını, faiz karşıtı ideolojik tutumunu örtmek için bir şal olarak kullandığını öğrenseler de bu netice değişmezdi. Erdoğan aynı görüşleri uluslararası yatırımcılarla yaptığı toplantıda da tekrarladı. Ertesi sabah, Reuters’ın geçtiği haberde, bir fon yöneticisinin Erdoğan’ın arkasından, “Neden Londra’ya gelip, kurumsal yatırımcılara esasında duymak istediklerinin tam tersi olan bu mesajı verirsiniz ki?” diye serzenişte bulunduğu yazıyordu. Erdoğan’ın neden olduğu güven kaybı ABD Doları’na talebi bir anda artırdı, dolar bir günde 4.3’ten 4.5’e çıktı. Sonra 5’e dayandı. Gerisini biliyorsunuz. Yurtdışı kaynaklı bir operasyon, bir oyun muydu bu? Hayır, yurtiçi kaynaklı vahim bir hataydı. haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yer: Gaziantep. İhale tutarı: 1 milyon 295 bin TL. Park hayal Park ihalenin yapıldığı 2016 yılında bitecekti. Yıl: 2018, bir çivi ihale gerçek bile çakılmadı. AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin 2016 yılında düzenlediği park yapımı ihalesinde aradan iki yıl geçmesine karşın bir çivi bile çakılmadığı ortaya çıktı. Belediyenin belirlediği 2 milyon TL’lik yaklaşık maliyetten 600 bin TL’lik düşük bir teklifle ihaleyi alan firmanın park yapacağı 22 bin 250 metrakarelik alan şu an bomboş. Park yapılması gereken boş araziyi gezen CHP’li Uğur Kalkan, “Park ortada yok. İhale için ödenen para geri alındı mı?” diye sordu. 600 bin TL’lik kırım... Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 16 Şubat 2016 tarihinde “2016/5531” ihale numarasıyla yaklaşık maliyeti “1 milyon 974 bin TL” tutarında bir ihale gerçekleştirdi. “Çağlayan Parkı Yapımı İhalesi”ne beş teklif geldi, dört teklif geçerli sayıldı. 22 bin 250 metrekarelik alanda yapılması planlanan park ihalesini yaklaşık maliyette neredeyse üçte bir kırım yapan Semih Güzelmansur 1 milyon 295 bin TL’lik teklifiyle yüklenici olarak kazandı. İhale sözleşmesi 18 Mart 2016 tarihinde imzalandı. Sözleşmeye göre işin bitiş süresi 6 aydı. İhale sözleşmesine göre 18 Eylül 2016’da bitmesi gereken park için bugüne kadar tek bir çivi bile çakılmadı. Şehitkamil’de park yapılacak bölgeyi gezen CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan “Aradan iki yıl geçmesine rağmen ortada bir park yok” dedi. Kal Belediyeye 3 soru kan, park yapılacak bölgedeki izlenimlerini gazetemize şöyle aktardı: “Bölgede sadece çok az beton kalıntıları var. Onun dışında da bomboş bir alan olarak duruyor. Cumhuriyet daha önce belediyenin yapılmış bina için yeniden ihaleye çıkıldığını duyurmuş CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yetkililerine şu soruları yöneltti: l İhale için söz konusu firmaya bugüne kadar kaç lira ödendi? l Parkın yapılmadığı ortada. İhale için ödenen para geri alındı mı? l İhale neden hâlâ iptal edilmedi? tu. Bu haber üzerine bir yandan EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) üzerinden ihaleyi iptal ettiklerini duyurdular. Bir yandan da kamuoyuna ‘böyle bir ihale yok’ diye açıklama yaptılar. Şimdi ne yapacaklar çok merak ediyorum.” l İSTANBUL Bir günde 3 şehit Bukezyemekten değil böcek ilacından Hakkâri ve Şırnak’ta bu kez güvenlik korucuları PKK’nin hedefi oldu Bingöl’de 33 er anıldı BingölElazığ karayolu Bilaloğlu mevkiinde, 24 Mayıs 1993 tarihinde yol kesen PKK’li teröristlerin şehit ettiği 33 asker için Anıttepe’de tören düzenlendi. Törene, şehit aileleri ve çok sayıda vatandaş da katıldı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde, göreve gi den güvenlik korucularının taşındığı kamyonetin ge çişi sırasında, PKK’li terö ristlerin yola önceden döşediği patlayıcının infilak Ayhan Özer etmesi sonucu akraba ol dukları belirtilen korucular Fehmi ve Ayhan Özer şehit olurken, Şerif, Osman ile Cevher Özer de yaralandı. Yaralı korucular, Şemdinli Devlet Hastanesi’ne kaldı Fehmi Özer rılarak tedaviye alındı. Şehit cenazeleri toprağa verilmek üzere Şemdinli ilçesi ne götürüldü. Bölgede hava destekli ope rasyonların sürdürüldüğü belirtildi. Şırnak’ta saldırı Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Taşarası köyünde oturan güvenlik korucusu Faik Ecer ve oğlu Sipan, otlayan hayvanlarını kontrol etmek amacıyla araçla yaylaya gitmek için yola çıktı. Yolda, Faik Ecer ve oğlu Sipan’ın bulunduğu araca, PKK’li teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Saldırıda güvenlik korucusu Faik Ecer şehit olurken, oğlu Sipan Ecer ise yaralandı. l DHA 81 ASKER ZEHİRLENDİ Amasya 15. Piyade Tugayı General Hikmet Akıncı Kışlası’nda akşam içtimasının ardından mide bulantısı ve kusma şikâyetiyle revire müracaat eden 81 asker, buradaki ilk müdahalenin ardından Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastaneye giderek doktorlardan bilgi alan Amasya Valisi Osman Varol, “15. Piyade Er Eğitim Tugayımızda akşam içtiması sırasında belediyemizin haşere ile mücadele kapsamında yapmış olduğu ilaçlama neticesinde askerlerimizin bir kısmı olumsuz etkilenmişler. Şu an itibarıyla sadece 5 gözetim altında ayakta tedavisi devam eden askerimiz kalmıştır, diğer askerlerimiz taburcu edilip birliklerine geri dönmüşlerdir” dedi. l AMASYA / Cumhuriyet Komutanlar tutuklandı Silivri ve Sason İlçe Jandarma komutanları FETÖ’den gözaltındaydı Ağrı merkezli 18 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sürdürülen ‘FETÖ’ soruşturmaları kapsamında aralarında Silivri İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Mustafa Yoldaş ve Sason İlçe Jandarma Komutanı Zafer Kaya’nın da bulunduğu 21 kişiden 12’si tutuklandı. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’nün mahrem askerî yapısı ve mahrem imamlarına yönelik soruşturma kapsamında aranan 23 kişiden 21’i, Ağrı Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerinin eşzamanlı düzenle diği operasyonda gözaltına alınmıştı. Aralarında darbe davalarının görüldüğü Silivri İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Mustafa Yoldaş ve Batman’ın Sason İlçe Jandarma Komutanı Zafer Kaya’nın bulunduğu 19 rütbeli personel ile örgütün rütbeli askerlerinden sorumlu mahrem imamı olan 2 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Ağrı Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından, örgütün “askeri yapılanması” içerisinde yer aldıkları ve FETÖ’nün mahrem imamlarınca ankesörlü telefonlardan defalarca arandıkları tespit edilen 19 asker ile askerlerden sorumlu 2 mahrem imam, tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan örgütün rütbeli askerlerinden sorumlu mahrem imamı olan 2 şüpheli ile 7 asker, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Silivri ve Sason İlçe Jandarma komutanlarının da aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklandı. Operasyon kapsamında bir kişinin halen firarda olduğu, diğer bir kişinin ise farklı bir dosyadan daha önce İstanbul’da tutuklandığı öğrenildi. l Haber Merkezi FETÖ’den tutuklu eski AKP’li vekil tahliye edildi FETÖ soruşturması kapsamında 18 aydır tutuklu bulunan, 1725 Aralık sürecinde partisinden istifa eden eski AKP Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, adli kontrol şartı uygulanarak tahliye edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, SEGBİS üzerinden katılan Yıldırım, suçların somut delile dayanmadığını iddia etti. Mahkeme heyeti, sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. l DHA Toplantı şifresi: Arabanın bakımı geldi Erzurum 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ/PDY’nin ‘mahrem yapılanması’na yönelik açılan davada itirafçı olan üsteğmen S.Ö, sohbete çağrılma şifresini anlattı. S.Ö, “İmam, beni ankesörlü ya da kontörlü telefonla arayarak buluşma teklif etti. Şifreli şekilde ‘Arabanın bakımı geldi’ ve benzeri yalanlarla toplantı zamanını ve yerini belirleyeceklerini söylüyordu” dedi. l DHA ‘Kandırıldım’ dedi, tahliye oldu Kayseri’de FETÖ soruşturması kapsa mında tutuklu eski Boy dak Holding yöneticisi 1’i tutuklu, 7 sanığın yargı lanmasına başlandı. Bank Asya’ya para yatırdığı id dia edilen eski Boydak Holding Yönetim Kurulu Boydak Başkanı Hacı Boydak ve CEO’su Memduh Boydak’ın kuzeni olan tutuklu sanık Sami Boydak, “100 bin TL’yi ben yatırdım diyemem çünkü ha tırlamıyorum. İkinci havaleyi ise Bank Asya’ya yatırdım, onu biliyorum. Ame rika’daki kuruluşa yapılan havaleyi de hatırlamıyorum” dedi. 2002 yılında Holding’in görevlendiril mesiyle ABD’ye gittiğini söyleyen Sami Boydak, “Market alışverişini yaptığımız Mustafa Fidan, ‘Sana yarın bir sürprizim var’ diyerek, beni örgüt elebaşının yanı na götürdü ve onunla tanıştırdı. O tarih te bu ziyaretten rahatsız olmadım” diye konuştu. FETÖ tarafından kandırıldığını ileri süren Sami Boydak,“Hain örgütün mensupları beni kandırdı. Soyadımdan dolayı bana yaklaştı. Örgüte bilmeden, istemeden yaptığım yardımlardan dola yı Allah şahidimdir ki vicdanen rahatsı zım” ifadelerini kullandı. Heyet, tutuklu sanık Sami Boydak’ın ise etkin pişman lık yönündeki ifadelerinden dolayı tahli yesine karar verdi. l DHA C MY B