18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
164 trilyon dolarlık borç IMF Başkanı Christine Lagarde, “Dünyadaki toplam borçlanma EKONOMİ 164trilyondolarseviyesinde.Bu daha önce görülmedi” dedi. DOLAR 4.7460 9.5 kuruş AVRO 5.5780 9.2 kuruş FAİZ 17.14 0.08 puan 12 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Faizyetmez güvenşart BORSA 101.138 753 puan ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1334.56 8.45 lira 199.26 1.26 lira Cuma 25 Mayıs 2018 Hükümetin ekonomide önlem almakta geciktiğini ve enflasyon ile kurun fırladığını vurgulayan TÜSİAD’a göre faiz artışı düze çıkmak için yeterli olmaz TÜSİAD’dan (Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği) ekonomideki son gelişmelere ilişkin hükümete dö anlayışına ihtiyaç var. 4 Dünyada bol ve ucuz para döneminin bir gün sona ereceğini biliyorduk. Bugünkü durumda Biriken sorunlar hukuka güven sağlanmadan çözülmez Yeni bir hikâye gerekiyor nük sert eleştiriler geldi. Önceki gün hükümete yakınlığıyla bilinen TOBB EMRE DEVECİ olmamızın sebebi de refomların sürekli ertelenmesidir. Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın gerekli önlemlerin alınmasına dair uyarı ve eleştirilerine dün de TÜSİAD devam etti. TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısında konuşan Erol Bilecik ve Tuncay Özilhan, enflasyon, dış borç ve kurdaki artışa dikkat çekerek ekonomi yönetiminin adım atmakta geç kaldığını dile getirdi. “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz” diyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik’in ko nuşmasından satır 4 Piyasaları, kur, faiz, enflasyon oranlarını yakından takip ediyoruz. Hem dışarıdaki gelişmeler, hem de içeride uygulanan genişlemeci politikalar, bu göstergelerde ciddi bozulmalara yol açtı. 4 Dış borca bağımlıyız. Dış borç hepimiz için bir kur riski yaratıyor. 4 Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde; ekonomimiz sert bir düzeltme ile karşı karşıya kalacaktır. 4 Merkez Bankamız tarafından atılan adım son iki haftadır yaşanan süreçte bir nebze olsun başları şöyle: rahatlık sağlamıştır. Ekonomi 4 Büyüme yönetimimizin uyum ve ahenk modelimizi içerisinde politika yapım süreci gözden geçir ni devam ettirdiğini görebilmeyi memiz gerek. arzuluyoruz. Güven veren, 4 TL cinsinden kredilerin yapısal sorun mevduata oranı yüzde 150’ye ları giderici te varmış, sermaye maliyeti gide mel reformla rek artmış durumda. Büyüme rı öncelik yi sürekli ucuz banka kredisiyle lendiren yeni bir ekonomi fonlamamız, sermaye piyasalarımızı geliştirmeden yola devam etmemiz mümkün değil. 4 Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Önce cetvelin düzgün olması gerekir. Tuncay Özilhan’a göre baş aşağı gidiş biraz rahatladı, ancak ekonomide ve siyasette yeni bir hikâyeye ihtiyaç var TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan da konuşmasında ekonomide göstergelerin bozulduğuna ve hükümetin geç adıma attığına vurgu yaptı. Özilhan’ın konuşmasından satır başları şöyle: n 2007’den bu yana ortalama 12 ayda 1 yapılan seçimlerden yorgun düştük. Bugün de yeni bir hikâyeye ihtiyacımız var. n Bağımsız kurumlar güçlü olmalı, bürokraside liyakat esas alınmalı ve ellerinde ki yetkiyi etkili bir şekilde kullanmalılar. n Türkiye cezaevindeki akademisyenlerle medya alanında yapılan kısıtlamalarla anılan bir ülke olmamalıdır. n Ekonomide birinci öncelik makro ekonomik istikrarın sağlanmasıdır. n TL’nin değerinde son dönemde görülen ve tüm vatandaşları büyük bir endişeye sevk eden baş aşağı gidiş karşısında Merkez Bankası tarafından dün yapılan müdahale, herkesi rahatlatmıştır. Tercihimiz bu tür müdahalelerin zamanında ve gerekli ölçekte yapılması; piyasalar açısından Merkez Bankası kredibilitesinin güçlü olmasıdır. Şimdi sıra bu müdahalenin yapısal reformlar ve mali disiplin ile pekiştirilmesindedir. n Enflasyonu yüzde 5’in altına çekecek bütçe disiplinini sağlayacak ve güven verecek bir program başlatılmalı. n İnşaat sektörü bü yümeyi harekete geçirmekte hiç şüphesiz çok önemlidir. Ama sanayi ve tarımın yarattığı katma değeri artırmadan sağlıklı büyümek imkânsız. n Ekonomide birikmiş sorunlar hukukun üstünlüğünü, yargıya güveni sağlayacak adımlar atılmadan çözülemez. n TürkiyeAB ilişkilerini güçlendirmeliyiz. Elimizdeki en önemli araç her şeye rağmen Türkiye’nin AB üyeliği sürecidir. n Bütçe açığı zaten bozulma eğiliminde iken, seçim öncesinde açıklanan paketle bütçeye gelen ilave 24 milyar TL’lik ek yük, mali disiplin konusunda şüphelere neden olmuştur. Ekonominin cari açık bütçe açığı kapanına doğru sürüklendiği düşüncesi, TL’nin değeri üzerinde baskı yaratıyor. Bu değerlendirmeler, Türkiye’nin kredi notunda düşüşlere neden oluyor. Kurda dalga durulmadıErolBilecik Tuncay Özilhan Merkez’in olağanüstü faiz artırım kararına rağmen yerel alıcı yoğunluğu ile dalgalanan dolar/TL, 4.80’e kadar yükseldi ABD’den İran’la ilişkili dört Türk şirketine yaptırım Washington’ın yeni İran stratejisini açıklamasından günler sonra ABD Hazine Bakanlığı, silah ve para transferi yapmakla suçladığı dört İran havayolu şirketine parça sağlayan Türkiye’den dört şirkete ve bir kişiye yaptırım kararı aldı. Türkiye’den yaptırım listesine alınanlar arasında Gülnihal Yegane isimli kişi ile Trigron Lojistik, RA Havacılık, 3G Lojistik ve Otik Havacılık şirketleri bulunuyor. ABD Hazine Bakanlığı, Yegane ile Türk şirketlerini, yaptırım listesine alınan İran havayolu şirketleri Mahan Air, Meraj Air, Caspian Airlines ve Pouya Air’e ABD yapımı malzeme ve hizmet sağlamak ile suçluyor. ABD Hazinesi'nin internet sitesinde yer alan açıklamada Mahan Air’e sağlanan parçaların İran’ın “devlet destekli terör eylemlerinde” kullanıldığı ve Devrim Muhafızları'nın desteklendiği belirtildi. İSO: Finansal istikrar gerekli İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve saygınlığının önemli olduğuna dikkat çekerek, “Merkez Bankası ve bankacılık kesiminin güçlü mali yapısının korunmasına özen gösterilmeli” dedi. Bahçıvan, İSO Meclis toplantısında, finansal istikrarsızlığın başta enflasyon olmak üzere hemen hemen tüm dengeler üzerinde her zaman ağır tahribat, büyük riskler ve zararlar doğurduğunu söyledi. Bahçıvan, “Ülkemiz, negatif ayrışan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bugün sürdürülebilir, istikrarlı ve kaliteli büyüme için finansal istikrarın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın (TCMB) Ocak 2014’ten beri önceki gün ilk kez yaptığı olağanüstü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında geç likidite penceresi borç verme faiz oranını 300 baz puan artırması ardından sert değerlenen dolar/TL, dün yeniden dalgalı bir seyir izledi. Kurda görülen sert dalgalanmada düşüşü alım fırsatı olarak kullanan yerli yatırımcının yoğun dolar talebinin etkili olduğu belirtildi. Analistler, “Lokallerin çok ciddi döviz talebi var, TCMB yabancı yatırımcıyı ikna etti ama yerlileri iknada başarısız. Öğlene kadar lokallerin 1 milyar dolara yaklaşan döviz talebini gördük. Bugün bu rakamın 2 milyar doları bulması sürpriz olmaz. Yerli düşüşü alım için kullandı. Dolar/TL önceki gün 4.54’e kadar düşmüştü, dün 4.7890’ı gördü, dalga boyu çok yüksek” dedi. Merkez’in yaptığı hamlenin tam olarak yangını söndürmeyip harareti aldığı ortak kanısı, bu hamlenin başka yap tırımlarla desteklenmesi gerektiği görüşünde birleşti. Bunlar arasında ilk sırada sayılanları, yatırımcıya güven vermek için kaldırılması gereken OHAL, hukuk sisteminin bağımsızlaştığının garanti altına alınması. Tabii ki başka Merkez olmak üzere para politikası kurumlarının tam bağımsızlığı ve elbette orta vadede cari açığı kapatacak tarzda üretim ve büyüme, bütçe açığını daraltacak şekilde sıkılaşma... Ciddi talep oluştu Lokallerin talebi ile dolar/TL’nin dün sabah 4.60’lardan 4.74 seviyelerine kadar geldiğini söyleyen bir bankacı da “Kur 4.90 seviyelerini gördüğü için ‘TCMB bir hamle yapsın, kur gerilesin de alayım’ diye bekleyen çok vardı. Dolayısıyla sabahtan beri ciddi bir lokal talebi var ve bu talebin karşılanması gerek. Öte yandan tahvil tarafında da gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi sınırlı yükseldi. l Ekonomi Servisi Bir hamle daha Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2018’in ikinci çeyreğinde gerçekleştirilecek TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine ilişkin takvimi güncelledi. Buna göre ihaleler yoluyla oluşacak vadeli döviz satım pozisyon tutarını mevcut 6.15 milyar dolardan 8 milyar dolara ulaşabilecekken, 2018 boyunca vadeli döviz satım pozisyon tutarının ulaşabileceği üst sınırı da, 10 milyar ABD Doları olarak belirlendi. TCMB’nin bu adımı sonrasında 4.76 üzerinde olan kur 4.74 seviyelerine geriledi. Alman basını: Adres IMF Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmeye başlaması Alman gazetelerindeki haberlere de konu oldu. Die Welt: Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 22 geriledi. Pesosu yüzde 24 eriyen Arjantin Uluslararası Para Fonu’ndan yardım istemek zorunda kalmıştı. Dolar pahalandıkça özel borçlar kabarıyor ve Türkiye ekonomisi mahvoluyor. Uzmanlara bakılırsa Türkiye de sonunda Para Fonu’na sığınmak zorunda kalacak.” Frankfurter Allgemeine Zeitung’un (FAZ): Ekonomi politikalarına güvenirlik kazandırabilmesi için Türkiye’nin IMF’ye başvurmasının gerekebileceğini belirtti. FT: Dengesiz politikaya uyarı Financial Times (FT): Akıllı bir otokrat, neyi kontrol edemeyeceğini bilir” başyazısında şu ifadelere yer verdi: “Erdoğan, küresel finansın seyrinin ne derse ona göre hareket etmeyeceğini öğreniyor. Akıllı bir yönetici, politikalarını da değiştirmeyi bilmelidir. Yazıda faizlerin yükseltilmesinin doğru karar ol duğu ancak başka adımların da atılması zorunda kalınabileceğine dikkat çekildi. Yazıda “Para biriminin zayıflığı, Erdoğan’ın Türkiye’nin finans piyasalarının güvenini kaybetmesine neden olan alışılmadık görüşleri ve dengesiz politikalarına yönelik yüksek sesli bir uyarı oldu” görüşlerine yer verildi. Artırıma hâlâ ihtiyaç var JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, “Faiz artışı döviz girişini artıracaktır, ancak faiz artırım ihtiyacı henüz bitmemiştir” dedi. Ökmen, kurlardaki topyekun artış ivmesinin zayıflaması ve TL’nin açığa satışının önlenmesi için faiz artırımlarının yanında sadeleştirme istek ve eğiliminin de devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Ökmen’e göre, ancak sağlıklı ve kalıcı bir ekonomik büyüme için döviz kazandırıcı işlemlerin direkt yatırımlar ve ihracat vasıtası ile artırılması, yapısal dönü şüm ve reformların ivedilikle ha yata geçirilmesi kaçınılmaz. Öte yandan, dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini sos yal medya hesabından Türki ye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz artışı nı değerlendirdi. Rou bini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerden sonra para politikası nın kontrolünü ele ala cağını söylemişken bu kararın çok geç alındı ğını belirtti. l Ekonomi Servisi Orhan Ökmen Ekonomi yönetimi yine Londra yolcusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üç günlük ziyaretinin yankıları sürerken, ekonomi yönetimi bir kez daha İngiltere’ye gidiyor. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Erdoğan’ın ardından yitirilen güveni toparlamak üzere gelecek hafta yeniden Londra yolcusu. Şimşek ve Çetinkaya, İstanbul’da 28 Mayıs Pazartesi günü finans kuruluşları temsilcileri ve yatırımcılarla görüşecek. Daha sonra İngiltere’ye hareket edecek olan Şimşek ve Çetinkaya, 29 Mayıs Salı günü Londra’da yabancı fon yöneticileri ve işadamlarıyla buluşacak. l Ekonomi Servisi TÜSİAD daha ne desin? Daha ne desinler? “Seçimlerden yorgun düştük, gerginliklerden, kutuplaşmalardan bıktık... Dış politikayı doğru yönetemediniz, ekonomiyi, koca ülkeyi batırdınız, eğitimde 15 yılda 15 kez sistem değiştirdiniz ve hâlâ düzeltemediniz, adil paylaşımdan giderek uzaklaştınız...” TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nin açılış konuşmalarından özetle bu sözler çıktı. TÜSİAD, namı diğer patronlar kulübü. Kamu dışı milli gelirin yarısını oluşturan, kayıtlı istihdamın yüzde 50’sini (kamu ve tarım hariç) sağlayan, dış ticaretin yüzde 85’ini (enerji ithalatı hariç) gerçekleştiren, kurumlar vergisinin yüzde 80’ini ödeyen 4 bine yakın şirketi temsil eden bir yapı. Şu yukarıdaki sözleri bizler zaten sürekli dile getiriyoruz ama patronlar kulübünün ağzından çıkınca farklı tabii etkisi. Deprem gibi... Hem Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın hem de TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik’in konuşmaları bugüne kadar yapılan en sert açıklamalardı. Özilhan “yeni bir hikâyeye ihtiyacımız var” derken “artık olgunlaşmış bir siyasi ortam istediklerini” belirtti ve herkese temsil edildiği duygusunu güçlü bir şekilde hissettiren bir Meclis’e ihtiyaç olduğu vurgusunu yaptı... İş dünyası öfkeli, yorgun, kaygılı... Son derece net görülüyor bu. Sohbet ettiğim iş insanları “Artık tamamen tıkandık, ülkenin itibarı ile birlikte hepimizin itibarı da zedeleniyor” diyorlar. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dolardaki artışı sadece dış mihraklara bağlama konusunda ısrarcı olsa da TÜSİAD’ın ortaya koyduğu ekonomik tablo “Makro ekonomik istikranın tamamen bozulduğu, seçim öncesinde açıklanan paketle bütçeye gelen ilave 24 milyar TL’lik ek yükün mali disiplin konusunda şüphelere neden olduğu, bugüne kadar ‘inşaat’ üzerine dayandırılan büyüme modeli ile devam etmenin mümkün olamayacağı” şeklindeydi. Özilhan’ın adil paylaşım vurgusu ve bunun artık iş çevreleri tarafından dillendirilmesi de çok önemli. 2007 yılı sonrasında yoksullukla mücadelede ilerleme sağlanamadığını belirten Özilhan “Sosyal politika, çeşitli yardım kuruluşlarına bırakılan bir alan değil, güçlü bir kurumsal kapasite ile yürütülen, kuralları titizlikle oluşturulmuş bir devlet politikası olmalı” dedi. TÜSİAD Erdoğan’ın üzerini çizdi mi? Erol Bilecik’in “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz” sözünün anlamı açık. Peki, başkan adaylarına çağrı yaparak “ekonomi programlarınızı bizimle paylaşın” demesi TÜSİAD’ın Erdoğan’ın üzerini çizdiğini mi gösteriyor? “Biz TÜSİAD olarak sürekli öneriler ürettik, büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerektiğini savunduk. Dünyada büyük değişimlerin yaşandığını, bol ve ucuz para döneminin bir gün biteceğini herkes biliyordu. Yapısal reformların o dönemde yapılması gerekiyordu. Biz bunu dile getirdik Sorunlarınızı zora girdikten sonra çözmeye kalkarsanız, çok daha büyük maliyetlere katlanmak zorunda kalırsınız” diyen TÜSİAD Başkanı sözünü sakınmadı: “Kural temelli, öngörülebilir politikalara dayanmayan günübirlik tedbir ve paketler, bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliğini sorgulanır hale getirir. Nitekim kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor.” Eğitim ve kadın adaylar Kadın aday oranı da TÜSİAD’ın gündemindeydi. Bilecik, mevcut durumda parlamentodaki yüzde 14.8 kadın oranı ile 144 ülke içinde 118. olduğumuzu vurgulayarak yeni seçim dönemi sonrası bu tablonun değiştiğini görmeyi istediklerini belirtti. Eğitim konusunda ise şunları dile getirdiler: Eğitim sisteminde son 15 yılda 15 kez değişiklik yapıldı ama sistem bir türlü düzeltilemedi. Sorunların nedenini anlayabilen ve çözüm üretebilen bir nesil yetiştirmeyi daha başaramadık. Çocuklarımızı dünyadaki yaşıtlarının gerisinde yetiştiriyoruz; büyüttüğümüz gençlerimize iş alanı açamıyoruz. Okula gitmeyen ve bir işte çalışmayan gençlerimizin oranı yüzde 30. Gençlerimizi fikirlerini özgürce söyleyebilen, özgüveni yüksek, yaratıcı, eleştirel düşünebilen, inisiyatif alabilen, farklılıklara saygılı bireyler olarak yetiştiremezsek ülke olarak kendimize koyduğumuz hiçbir hedefi gerçekleştiremeyiz. Buğdayı vuran kuraklık samanı da etkileyecek Manisa’da kuraklık yüzünden buğdaydan verim alınamayınca, saman da olumsuz etkilendi. Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, “Nisan yağmurlarının zamanında yağmamasından dolayı başaklar büyüyemedi. Saman fiyatları da etkilenir” dedi. Manisa’da buğday hasat sezonu başlarken bu yıl nisan yağmurlarının beklenen düzeyde olmaması ve hava sıcaklıklarındaki artış, verimi yüzde 50 düşürdü. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday alım fiyatını ton başına 1050 lira açıklaması, çiftçiyi memnun etmedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle