18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Conte Berlusconi’den Conte muhalefeti İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, 4 Mart’taki erken seçimlerde en çok oyu alan popülist Beş Yıldız Hareketi ve aşırı sağcı Lig’in ortak adayı Giuseppe Conte’ye hükümeti kurma görevini verdi. Seçim kampanyası süresince Lig’le ittifak yapan ancak sonrasında araları açılan eski Başbakan Silvio Berlusconi ise dün liderliğindeki Forza İtalya Partisi’nin Conte’nin kabinesine güvenoyu vermeyece ğini açıkladı. AB ve göçmen karşıtı söylemlere sahip iki partinin koalisyon kurarak iktidara gelecek olması ise Avrupa’da kaygı yaratıyor. Siyasi geçmişi bulunmayan Conte’nin, iki partinin “kuklası” olacağı iddiaları dikkat çekiyor. Hukuk profesörü Conte (54), son olarak özgeçmişinde okuduğu okullar arasında saydığı New York ve Sorbonne üniversitelerinin kayıtlarında böyle bir isme rastlamadıklarını bildirmesi üzerine patlak veren skandala konu olmuştu. AB’nin gözü Doğu’daCuma25Mayıs2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 ABD yönetiminin korumacı gümrük politikaları, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararı ve İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan (JCPOA) çekilerek bu ülkeye yaptırımlar uygulamasıyla sarsılan transatlantik ittifakında Avrupa Birliği (AB) cephesi, Rusya ve Çin mesaisinde. AB’nin lokomotif ülkelerinden Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel’in iki günlük Çin ziyareti dün başladı. Birliğin bir diğer lokomotifi Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un rotası ise dün Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmek üzere Rusya’ydı. ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen yılın sonunda açıkladığı ulusal güvenlik stratejisinde rakipler olarak ele alınan Pekin ve Moskova’ya gezilerinde AB liderlerinin gündemlerinin ilk sıralarında ticari ilişkiler, İran yaptırımları ve Ortadoğu’daki gerilim bulunuyor. ‘Yalnız İran’ı etkilemez’ Pekin ziyaretinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakanı Li Keçiang ile temaslarda bulunan Merkel’in öncelikli gündemi iki ülke arasında yıllık 224 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin geliştirilmesiydi. Trump’ın uygulamaya karar verdiği yeni gümrük tarifeleri ve önceki gün ithal oto Trump yönetimiyle kriz havasındaki birliğin lokomotifleri Almanya’nın başbakanı Çin’de, Fransa’nın cumhurbaşkanı Rusya’da temaslarda Merkel dün Pekin’de Çin Devlet Başkanı Şi ile bir araya geldi. Macron ile eşi St. Petersburg’da Putin’le buluştu. mobil karşıtı mesajlar nedeniyle kaygılı olan taraflar, birbirlerine serbest ticaret sözü verdi. Merkel, JCPOA’nın taraflarından olan Çin’in Başbakanı Li ile görüşmesinde ABD’nin çekilmesine rağmen anlaşmanın devamının sağlanmasının diplomatik yollardan gerçekleştirilmesi için destek istedi. Li de “Anlaşmanın iptali yalnız İran’ı etkilemeyecek, diğer uluslararası sorunların barışçıl müzakerelerle çözülmesinde de olumsuz bir etki yaratacak” diyerek ülkesinin anlaşmaya bağlılığını yineledi. Bu arada, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da önceki gün Washington’da mevkidaşı Mike Pompeo ile görüştü. Avrupa’nın JCPOA’da kalmak konu sunda birleşmiş olduğunu söyleyen Maas, diğer yandan ise ABD ile görüş ayrılığının sürdüğüne işaret etti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da dün St. Petersburg’da Rus lider Putin ile bir araya geldi. Macron’un bugün kentteki Uluslararası Ekonomi Forumu’nda konuşma yapması bekleniyor. Liderlerin görüşme ajandasında, taraf konumunda oldukları İran anlaşmasının korunması için ortak yol haritasının nasıl oluşturulabileceği, her iki ülkenin silahlı güçlerinin de sahada bulunduğu Suriye’nin siyasi geleceği ve Ukrayna geriliminin ardından Rusya’ya ABD ve AB tarafından uygulanmaya başlanan ekonomik yaptırımların akıbeti yer alıyor. HAMANEY AVRUPA’YA ŞART KOŞTU ABD’nin Tahran’la varılan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından AB’den güvenceler isteyen İran’ın dini lideri Ali Hamaney önceki gece uzlaşının devamı için ülkesinin şartlarını açıkladı. Ülkenin askeri ve siyasi liderlerini kabul eden Hamaney, taraf ülkelere hitap ettiği konuşmasında şartlarını şu şekilde sıraladı: n İran’ın Ortadoğu’daki faaliyetleri ve balistik füze programının sorgulanmaması, n Nükleer anlaşmadan ayrılarak 2231 sayılı kararı ihlâl eden ABD’ye karşı yeni bir karar çıkarılması, n ABD’nin İran aleyhindeki her türlü yaptırımına karşı konulması, İran’ın petrol ihracı ve Avrupa bankalarıyla ilişkisi konusunda güvence verilmesi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen pazartesi günü İran’ın balistik füze programına son vermesi, Suriye’den çekilmesi, Ortadoğu’daki etkinliğini sonlandırmasını da içeren 12 maddelik bir ültimatom sunmuş, aksi takdirde Tahran’a karşı benzeri görülmemiş mali yaptırımların yaşama geçeceğini söylemişti. ‘ABD SURİYE’DE ÜS VURDU’ İDDİASI Deyr ez Zor mücadelesi kızışıyor Şam yönetiminin başkent çevresini “IŞİD bağlantılı gruplardan temizlediği, artık ordunun kuzey ve güneye yöneleceği” açıklamaları dikkat çekerken dün de ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin Deyr ez Zor bölgesinde Suriye üssünü hedef aldığı iddiası gündeme düştü. Irak sınırı yakınındaki, enerji zengini Deyr ez Zor stratejik açıdan önemiyle dikkat çekiyor. Suriye’nin resmi ajansı SANA, koalisyon uçaklarının dün sabah Ebu Kemal ve Hmeimeh arasında bulunan bazı askeri noktaları bombaladığını, saldırının maddi hasara yol açtığını duyurdu. Muhaliflere yakınlığıyla bilinen, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise saldırıda “Suriye ordusu ve müttefiklerinden 12 savaşçının yaşamını yitirdiğini” savundu. Bu açıklama, hedef alınan noktaların İran Devrim Muhafızları veya Hizbullah’a ait olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratırken ABD’den bombardıman haberlerine yalanlama geldi. Pentagon sözcüsü, “Elimizde bu haberleri doğrulayacak bir bilgi yok” dedi. IŞİD’in etkinliğini halen sürdürdüğü Deyr ez Zor’da Rusya, İran desteğindeki Suriye ordusu ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri, ayrı noktalardan operasyon yürütüyor. Suriye ordusu pazar günü başkent Şam’ın IŞİD’den tamamen temizlendiğini duyurmuştu. Diğer yandan geçen hafta Rus lider Vladimir Putin’le görüşen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, dün de Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev başkanlığındaki heyetle bir araya geldi. Trump’tan Kim’e iptal ABD Başkanı Donald Trump, Kore Yarımadası’nda esen barış rüzgârlarının ardından bölgenin nükleer silahlardan arınması koşuluyla Kuzey Kore lideri Kim Jongun’la 12 Haziran’da Singapur’da yapılması planlanan “tarihi zirveyi” iptal etti. Karar, Kuzey Kore’nin nükleer sahası olan Punggyeri’ye çıkan tünelleri uluslararası basının önünde imha ettiğini duyurması sonrasında geldi. Kim’e yazdığı mektupla iptal kararını açıklayan Trump, “Kuzey Kore’nin ABD’ye yönelik öfkesi ve düşmanlık göstermesi nedeniyle, uzun süredir planlanan görüşmenin, şu an yapılmasının uygunsuz olacağını hissediyorum’’ dedi. “Barışa yönelik büyük bir fırsat kaçtı” ifadesini kullandı. Diğer yandan da Kuzey Kore’ye yönelik ağır yaptırımların süreceği mesajı verdi. Kuzey Kore’deki nükleer sahaya çıkan tünellerin imhası televizyondan yayımlandı. ABD Savunma Bakanlığı’ndan “Kuzey Kore’den gelebilecek provokotif adımlara hazırlıklıyız” çıkışı yükseldi. ‘Vazgeçmeyin’ BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, gelişmeden kaygı duyduğunu söylerken taraflara vazgeçmeme çağrısı yaptı. “Bu yolda çelik gibi sinir gerekli” dedi. ABD ve Kuzey Kore lider leri arasında birkaç ay öncesine kadar karşılıklı savaş, tehdit söylemleri havada uçuşuyordu. Ancak kriz havası son dönemde tersi bir gelişmeye sahne olmuş, Kuzey Kore lideri Kim ile Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jaein, geçen ay tarihi buluşmayla diyalog kapısını aralamıştı. Kim “İyi niyet jesti” olarak nükleer deneme sahasını kapama sözü verirken Trump ile 12 Haziran’da görüşecekleri açıklanmıştı. Trump cephesi son günlerde Pyongyang’ın zirve hazırlıklarına ilişkin eyleme geçmediği yönünde eleştiriler getiriyordu. Zirveye yönelik iptal kararı hafta başında ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Kim’e yönelik “Bizi oyuna getiremezsiniz, sonunuz Libya gibi olur” sözleri, buna Kuzey Kore’den “aptalca ve cahilce” yanıtının ardından yaşandı. EVNEDAAC.I.. ‘Füze Rus birliğin’ iddiası Malezya Havayolları’na ait yolcu uçağının 2014’te Ukrayna’nın doğusunda seyrederken “füzeyle düşürüldüğü” konusunda yapılan uluslararası soruşturmada, atılan füzenin bir Rus tugayına ait olduğu sonucuna varıldı. Hollanda liderliğindeki Ortak Soruşturma ekibi “Füzeyi taşıyan konvoydaki araçlar Rus ordusuna aitti” iddiasını dile getirdi. Amsterdam’dan Kuala Lumpur’a giden uçak, içindeki 298 kişiye mezar olmuştu. Olay, Ukrayna’da hükümet güçleri ve Rusya yanlısı ayrılıkçı gruplar arasındaki çatışmaların zirve yaptığı dönemde yaşanmıştı. Kiev, uçağın olay sırasında Ukrayna’daki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki bölgeden geçtiğine dikkat çekmişti. Moskova, olayda hiçbir Rus silahının kullanılmadığını savunuyor. İsrail güçlerinin Batı Şeria’da Ramallah’ta protesto yapanlara yönelik açtığı ateşte yaralanan 16 yaşındaki Oday Halil’den önceki gün acı haber geldi. Oday başta annesi olmak üzere dünkü cenaze töreninde gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. İsrail yerleşimde ısrarlı Trump yönetimindeki ABD’nin İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü ilan etmesine, Tel Aviv’deki büyükelçiliği buraya taşımasına uluslararası tepkiler sürerken İsrail’den gerilimi tırmandıracak bir adım daha geldi. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lie berman, Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria bölgesinde 3 bin 900 konutluk yeni bir Yahudi yerleşimi inşaatı için gelecek hafta onay alınmaya çalışılacağını duyurdu. Lieberman Twitter mesajında, gelecek hafta bölge planlama komi ÇEVRECİLERDEN BRÜKSEL’E DAVA Dünyanın farklı ülkelerinden aileler, halkı iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumayı başaramadığı şikâyetiyle Avrupa Birliği’ne (AB) dava açtı. Davanın, Portekiz, Almanya, Fransa, İtalya, Romanya, Kenya ve Fiji’den on aile ile İsveç Sami Gençlik Birliği tarafından açıldığı duyuruldu. TEMA’dan destek Climate Analytics ile Türkiye’den TEMA Vakfı, İklim Ağı gibi örgütlerin de aralarında olduğu dünya genelinden pek çok kuruluş, davaya destek veriyor. AB’nin yasama ve yürütme organları olarak çalışan Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’ni hedef alan aileler, birliğin iklim değişikliğini engellemek üzere sera gazı emisyonuna ilişkin 2030 azaltma hedeflerinin yüzde 40’tan daha yüksek oranlara çekilmesini talep ediyor. Guardian’ın haberine göre, Fransız çiftçi Maurice Feschet, altı yılda yüzde 44 ürün kaybı yaşadıktan sonra harekete katılmaya karar vermiş. tesinden 2 bin 500 yeni konut için izin almaya çalışacaklarını söylerken daha sonra inşa edilecek 1400 yeni yerleşim için de onay almak istediklerini ekledi. Filistin’den ve uluslararası toplumdan İsrail’e sık sık yerleşimlerin sona ermesi yönünde tepkiler yükseliyor. Kotnuersusmetu’te ‘soykırım’ Bu arada İsrail askerlerinin 14 Mayıs’ta ABD’nin Kudüs’te büyükelçilik açılmasını Gazze’de protesto eden Filistinlilere ateş açarak 65 kişinin ölümüne sebep olmasına sert tepki veren Ankara’ya yönelik İsrail’in 1915 olayları konusunu masaya getirdiği yorumları dikkat çekiyor. İsrail basınına yansıyan haberlerde, parlamentonun (Knesset), “Ermeni soykırımını” görüşmek için genel kurulu toplamayı kabul ettiği aktarıldı. Tom ve Jerry ile Spike ‘ T om ve Jerry’ çocuk yaştakilere farklı türlerin kıran kırana rekabetinin bile merhametsiz olmaması gerektiğini belleten efsanevi çizgi dizi. Her yaşta izlemeden edemediğim bu hınzır dizinin Nazileri temsil eden Tom’u, Sovyetler’i temsil eden Jerry’nin mağlup etmesini işleyen bölümü hele destansıdır! İzlememiş olanlara tavsiye ederim. Tom and Jerry uluslararası politika için de esin kaynağı. Bu kez İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in dilinde... Dünya, Trump yönetiminin İran ile BM onaylı nükleer anlaşmadan ülkeyi tek taraflı çekmesinin sonuçlarını kestirmeye çalışırken, Hamaney ABD’yi ‘Tom’a, İran’ı ‘Jerry’ye benzetti. Trump’ın yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Tahran’da rejim değişikliği hedefini açıkça ilan ettiği bir ortamda, Hamaney, “Devrimden bu yana kurdukları tüm komploların amacı rejimi devirmekti ancak Tom ve Jerry hikâyesinin meşhur kedisi gibi başarısız oldular” dedi. HHH Hakkını teslim etmeli, yerine oturan bir ironi. Trump yönetimi siyasi/mali hegemonyasını militarist kaslarını gittikçe sıkarak yitirmeme yolunda ‘Tom’a benziyor. Pompeo, bu hafta “Tarihteki en güçlü baskı ve yaptırımlarla İran’ı ezeceğiz” buyurdu. Sadece nükleer programın durdurulması değil, İran’ın kendisini savunacak balistik füze teknolojisi olmamasından tutun da Ortadoğu’da nüfuzunu sıfırlama ile önde gelen İranlılara suikastlar tehdidi eşliğinde aleni ‘savaş’ retoriğini kullandı. İranlıları ‘liderliğinizden kurtulmazsanız gününüzü görürsünüz’ diye tehdit etti. Batılı müttefikleri ihmal etmedi, Avrupalıları açıkça anıp, “Onlar için mali ve ekonomik zorluk olduğunu biliyoruz ama İran’la yasaklı işler yapanlara hesap soracağız” dedi. HHH Tahran’ın yanıtı haliyle sert. Fakat Hamaney’in ‘Tom ve Jerry’ atfının ötesinde odağı AB. İran lideri, ABD’nin ihlal ettiği, İran’ın ise uyduğu nükleer anlaşmaya Avrupalıların sahip çıkmalarını istemekle kalmadı. İran’la ticari anlaşmaları sürdürmeleri ve petrol alımını koruyacak garantilerin verilmesinin yanında, her ülkenin kendini savunma hakkından hareketle balistik füze programına karışamayacaklarını duyurdu. Pazarlık yok. “Avrupalılarla sorunumuz yok” dese de “En hassas konularda İngiltere, Fransa ve Almanya hep ABD’nin sözünü dinlemiştir” sözleri güvensizliğinin tezahürü. HHH Haksız değil. Ama Trump yönetimi kaslarını sıktıkça, olası yumruk ve tekmelerin dağıtacağı masa Avrupa’yı ürkütüyor. Avrupalı şirketlerin İran’a yaptırımlardan kayıpları büyük olacakken, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın “Böyle dost varken, düşmana ne hacet” çıkışı işaret fişeğiydi. AB’nin belirleyici ülkesi Almanya. Ve Şansölye Merkel, “Diğer seçenekler daha az istikrarlı olacağı için İran anlaşmasına uymayı sürdüreceklerini” tekrarladı. Bu kez Çin Başbakanı Li Keqiang ile görüştüğü Pekin’de. Tesadüf, Trump yönetiminin Korelerin barışı için ABD’nin katalizör olamayacağını bilenler için beklenecek şekilde Kuzey Kore ile liderler zirvesini ertelediği saatlerde. HHH ABD Avrupa için diplomasi masası kurabilecek ülke değil artık. Bu koşullarda Merkel’in Çin ziyareti de dört sene sonra geçen cuma Soçi’de Rusya lideri Putin’le görüşmesi de mühim. Putin’le Ukrayna uzlaşmazlığını ‘kenara bırakıp’ konuştular. Almanya, İran dışında ABD’nin açıkça yaptırım tehdidi savunduğu Kuzey Akım2’den vazgeçecek gibi durmuyor. Merkel’in artık Atlantik’in ötesinde Obama’sı yok. Üç vakte kadar olmayacak. Bunun yerine ithal otomobilleri ‘ulusal güvenlik tehdidi’ sayan Trump var. Soçi’de ise kendisini ‘çiçeklerle karşılayan’ Putin. Her şeye muktedir olmayan ama çatışma çıkarmak yerine bulunduğu yerlerde askeri gücünü dengeli kullanıp diplomasi masası kuran bir Rusya. Minsk, Astana, Soçi, Cenevre... Trump’ın azil belasını neocon’larla uzlaşarak savuşturduğu üç senesi ve ABD’nin gerileyen gücüne karşılık ‘bela çıkarma’ potansiyeli düşünülürse, Şansölye ve Alman sermayesinin tutumu Avrasya jeopolitiğinde kritik olacak. Tom ve Jerry’de bir de kemiği ötesinde kimseden hazzetmezken daha çok Jerry’yi kollayan ‘buldog Spike’ vardı. Benim de aklıma o düştü. Ruhani: Kadın sporcuları yayımlayın İran’da “reformcu” kanattan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, katıldığı bir televizyon programında kadın sporcularla ilgili yaptığı açıklamayla dikkat çekti. İran resmi ajansı IRNA’nın haberine göre Ruhani, başarılı kadın sporcuların devlet televizyonlarında gösterilmemesini eleştirdi. “Özellikle prestijli uluslararası yarışmalarda yer alan cesur kadın sporcular neden televizyonlarda gösterilmiyor” sorusunu dile getirdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle