18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Büyük uzlaşma’CUMHURİYET, CUMHURBAŞKANI ADAYLARI İLE BULUŞUYOR CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Türkiye’yi tekrar ayağa kaldırmak için bir ‘büyük uzlaşıya’ ihtiyaç olduğunu söyledi Cumhuriyet’in cumhurbaşkanı adayları buluşmasının ilk konuğu CHP’nin cumhurbaşkanı ada yı Muharrem İnce oldu. İn ce dün İstanbul’da Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mu rat Sabuncu, Di jital Medya Ko ordinatörümüz Bülent Mumay, yazarlarımız SİBEL BAHÇETEPE Çiğdem Toker ve Tayfun Atay ile bir araya gel di. İnce’nin sorularımıza ver diği yanıtlar şöyle: ‘BABAMIN da ATATÜRK’ÜN de MEZARINDA DUA EDERİM!’ “Anıtkabir’e gittiğimde Atatürk’e niye Fatiha okumuşum. Umurumda değil ne dedikleri, hiç ilgilenmiyorum. Ben yaptığımın doğru olduğunu düşünüyorum, ben babamın mezarına gittiğimde Fatiha okuyorum, o zaman Atatürk’ün mezarına gittiğimde de Fatiha okurum. Bunun hesabını da kimseye vermem. Cumhurbaşkanlığı adaylığım açıklanınca cuma günüydü. Hacı Bayram Veli Camisi’ne gittim. Evet Sayın Kılıçdaroğlu beni evine davet ettiğinde, ben çok öncesinden biliyordum. Ben biliyordum önceden Cumhurbaşkanı adayı olacağımı...Evinde konuştuk Kılıçdaroğlu’nun. Ve cuma günü uygun olacağını söyledi. Cuma günü de olunca ben de saatinin bana göre ayarlanmasını söyledim. Bu doğrudur, şimdi söylüyorum bunu. Nasıl dedi? Dedim ki 23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal Atatürk cuma namazını kıldı Hacı Bayram Veli Camisi’nde. Sonra da saat 14.00’te TBMM’yi açtı. Biz de yola aynı Atatürk gibi koyulmalıyız dedim. Ben böyle yapmak istiyorum, saatini bana göre ayarlar mısınız dedim. Memnuniyetle dedi. O yüzden saat 10.00 dedik. Bunun hesabını mı vereceğiz. Böyle kompleksim yok. Bazı insanların var kompleksleri. ” Geleceği geri almak n Siz aslında Türkiye’de sinir uçları üzerinden bir birlikte yaşam manifestosunun da temellerini atabilecek mesajlarla ilerliyorsunuz. Bir mitinginizde ‘en çılgın projem herkesin birlikte yaşaması ve huzur’ dediniz. Bunun devamı nasıl gelecek? Birincisi geleceğimizi geri almamız lazım, biz geleceğimizi kaybettik. Geleceğimizi nasıl geri alacağız, eğitimle geri alacağız. Eğitimde son 20 yılda 10 bakan, 5 sınav sistemi değişti. Uluslararası sınavlarda çocuklarımız dökülüyor. Laboratuvarları yok, tuvaletleri pis. Benim çocukluğumla şimdilik çocuklar arasındaki fark şu. Ben ağzımı musluğa dayayarak kana kana su içiyordum. Şimdiki çocuklar 3 liraya su içiyor. Peki bu eğitimi sorgulayan, üreten, eleştiren, milli duyguları gelişmiş, yeni bir nesil yetiştiremezsek geleceği kaybedeceğiz. Peki eğitimi nasıl çözeceğiz? Her gelen reform yapıyor. Ben cumhurbaşkanı olduğumda reform sözü vermiyorum. Siyasal uzlaşma sözü veriyorum. Uzlaşacağız, eğitimde uzlaşacağız, dayatma olmayacak. Bunun için de muhafazakârlar, milliyetçiler, Kürtler, Aleviler, hepimiz, solcular hepimiz uzlaşacağız. Eğitimde uzlaşacağız, siyasal olarak uzlaşmadığımız sürece bizim eğitimi sürdürebilmemiz mümkün değil. Peki uzlaştık. Bize para lazım, kaynak lazım. Yatırım yapmamız lazım, yeni okullar, yurtlar kuracağız, teknoloji olacak. Bunu nasıl yapacağız. Ekonomiyi nasıl düzelteceğiz? Eğitimi düzeltmemiz için para lazım, o da bozuk ekonomi de bozuk. Ekonomiyi nasıl düzelteceğiz? Yargıyı düzelterek ekonomiyi düzelteceğiz. ‘Cüppeler çıt çıt’ n Bunu biraz açar mısınız? Türkiye’nin yargısı adil olacak. Mahkemeleri bağımsız olacak, hukukun evrensel kurallara uygulanacak. Ben Cumhurbaşkanı olduğumda yüksek yargıçlar Yargıtay salonuna girdiğimde ayağa kalkmayacak. Rezillik bu. Beni de yargılayabilecek yargıçlar bulacağız. Çay toplayan yargıç değil. Bugünkülerin cüppelerinin önüne çıt çıt yaptıracağım. Kolay açıp kapasınlar diye. Bunlardan bir umudum yok. Birinci sınıf hâkimler arasında, kura ile mi yapacağız, bulacağız yolunu, yeni bir yargı düzeni kuracağız. Buna mecburuz. Bu yargı düzenini kurduğumuzda dış dünyaya bir mesaj vereceğiz. ‘Biz bir hukuk devletiyiz. Bizim mahkemelerimiz bağımsız, bizim mahkemelerimiz Cumhurbaşkanı Muharrem İnce’yi dahi yargılayabilir.’ Şeffaf, hesap verebilir bir yönetim. Kamuda yükselmenin koşulları adil, Yüksekova’daki Kürt çocuk bilecek ki genel müdür olmasının önünde hiçbir engel yok. Tunceli’deki Alevi çocuk vali olabileceğine inanacak, aidiyet duygusunu geliştireceğiz. Peki şimdi gelelim ekonomi ayağına. Bir, araba yapıyoruz bir araçtan 100 Avro kazanıyoruz. Televizyon yapıyoruz bir televizyondan 10 Avro kazanıyoruz. Hamallık yapıyoruz yani, fason çalışıyoruz. Neden fason çalışıyoruz? Bir: Markalaşma yok. İki: Patentimiz yok. Üç: Teknolojimiz yok. Bunlar olmadığı için dünyada ilk 100 marka arasında bir tek Türk markası yok. n Böyle bir Türk markası olmamasını neye bağlıyorsunuz? Markayı, tasarımı, teknolojiyi kim yaratır. Özgür bireyler yaratır. Özgür bireyler. Yani Wikipedia’ya ulaşamayan bir gençlik tasarımı gerçekleştiremez. Cumhurbaşkanını eleştiren bir tweet atamayan gençlik marka yaratamaz. Cumhurbaşkanı olduğumda kesinlikle cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen maddeleri parlamentoda kaldıracağız. Sizi koruyan yasalar ne ise beni koruyan yasalar da o olmalı, ekstra bir şeye ihtiyaç yok. Çünkü Cumhurbaşkanı milletine hakaret etmediği sürece, millet de ona hakaret etmez. cumhurbaşkanı tezek demezse, çöplük demezse, pislik demezse, ayyaş demezse millet de ona hakaret etmez. Passolig bunun en güzel örneklerinden birisidir. Neden ‘Passolig’i Parlamenter sisteme geçiş Cumhurbaşkanı olursanız ne kadarlık bir sürede tek adamlıktan parlamenter sisteme dönmeyi kurguluyorsunuz? Buna ilişkin yasa değişiklikleri ne zaman gündeminize gelir? Bir tanesi hemen kasımda. Şu an da bütçe yapma yetkisi cum hurbaşkanına aittir. Onu kullanmayacağım. Onu Meclise iade edeceğim. 81 milyonun bütçesini tek başına yapamam. Bu büyük vebal. Ben bu sorumluluğu alamam, kimse de almamalıdır. 600 kişi yapmalı bunu. Meclis yapmalı bunu. Bu hemen, diğerleri de plan dahilinde. kaldıracağız’ dedim. Passolig başlı başına bir baskıdır. Kontrol sistemidir. Bir diğeri de büyük uzlaşma. Buna ihtiyacımız var. Mesela 50+1’in bir faydası var aslında. Bu ülkede yıllarca seçimler öncesinde solun birlikteliğini konuşuyorduk. Artık solun birlikteliği diye bir şey konuşan var mı? Yok. Çünkü solun birlikteliği bir işe yaramaz artık. Daha büyük bir şemsiye lazım. O şemsiye ne? Cumhuriyet... Yani solun birlikteliği değil Cumhuriyetçilerin birlikteliği. Kim var bunun içinde: Sosyalistler var, liberaller var, sosyal demokratlar var, muhafazakârların bir kısmı var, ülkücüler var. Daha büyük bir şemsiye. Böyle de bir faydası oldu aslında. ‘Dolar lafla inmiyor’ n Biz konuştuğumuz sırada Merkez Bankası Başkanı, AKP Genel Merkezi’nde toplantıya çağrıldı. Ekonominin kötü gidişatı nedeniyle bir çıkış programı kaçınılmaz deniyor. Bunun formülü ne olacak? Sizin zihninizde buna yönelik tasavvur var mı? Dedim ya bilime inanacaksınız. Evrensel doğrular vardır. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Bunlardan birincisi hukuk devleti dedim, ikincisi liyakat. Ekonomi ile ilgili getireceğiniz yerlere liyakat sahibi insanları getireceksiniz, benim adamım demeyeceksiniz. Bir üçüncüsü ideolojik saplantılarınızdan uzak olacaksınız. Tabanına hoş görüneceğim diye faiz ile ilgili açıklamalarını ekonomi bilimine aykırı yapmayacaksın. İdeolojik saplantılarını bir kenara bırakacaksın. Doğruları yapacaksın, nitelikli insanlarla çalışacaksın, ideolojik kaygılardan uzak duracaksın, bağımsız olması gereken kurullar bağımsız olacak, özerk olması gerekenler özerk olacak. İşin doğrusunu yapacaksın. Ben belirlerim mantığında olmayacaksın. Üniversiteleri bölün deyince bölüyorlar, TEOG’u kal Vedat ARIK İnce, “Yüksekova’daki Kürt çocuk bilecek ki genel müdür olmasının önünde hiçbir engel yok. Tunceli’deki Alevi çocuk vali olabileceğine inanacak, aidiyet duygusunu geliştireceğiz” diyor. dırın deyince kaldırıyorlar, Başakşehir maçına gidin deyince gidiyorlar ama doları indirin deyince dolar inmiyor. Bunlar farklı şeyler, o yüzden bilim ve ekonominin gereğini yapacaksın. ‘Olduğum gibiyim’ n Kendi pratiğinizi, vaatlerinizi de düşünerek; dinbazlık ile dindarlık üzerinden nasıl ayrım yaparsınız? Ben olduğum gibi yaşamaya çalışıyorum. Cumhurbaşkanı adayı olmadan önce nasılsam, milletvekili olmadan önce nasılsam şimdi de aynı şekilde yaşıyorum. 15 yaşından bu yana yaşadığım gibi yaşıyorum. Yaşantımda bir değişiklik yok. Ne dindar görüneyim diye bir şeyler yapıyorum, ne de bana gelen bazı solcuların eleştirilerini takıyorum. Hiçbirisi umurumda değil. Kimsenin beni sorgulamaya hakkı yok. Ben muhafazakârlara göz kırpmıyorum, solcuların eleştirilerinden de korkmuyorum. Bunlar benim yaşam şeklim. Bunun hesabını vermem. Kimseye vermem. Atatürk’ün yaptığını yapmak, Hacı Bayram Veli Camisi’ne gitmek suç mu? Bunun aynısını bir perşembe akşamı Kartal’da Cemevi’ne de giderek yapacağım. Bir itirazım yok buna. Kabul ederlerse ki beni kabul edeceklerdir, beni bağırlarına bastıklarını biliyorum, seve seve Kartal’daki Cemevi’ne de gideceğim. Benim bunlara hiçbir itirazım yok. Benim Yalova’daki Alevi arkadaşlarım beni çok iyi bilir. Yalova’daki Cemevi’nde burası milletvekilimiz Muharrem İnce tarafından yaptırılmıştır diye yazar. Onlar samimiyetime inanırlar. Bunları aşmış olmamız lazım. 4045 milyon nüfuslu Polonya’da, 20 bin nüfuslu bir mezhep var. O mezhepten biri Polonya’da başbakanlık yaptı, bunlar farklı şeyler. Benim kampanya ramazan ayına denk gelmeseydi ben bambaşka bir dünyada idim şimdi. Şu anda köyde idim. haber 7 İnce: Erdoğan normal insanlarla olmayı unutmuş Cumhurbaşkanı adayı Muharrem yanıtını verdi. HHH İnce’nin Cumhuri Muharrem İnce, ülke yet ekibine randevu yönetimine dair hangi verdiği otele varınca, temel sorun alanından lobide tanıdık simalara söz etsek, eğitimle ba rastladık. Belli ki, dere tepe ÇİĞDEM TOKER ğını kurmaya özen gösteriyor. gezdiği on günün “Cumhurbaşkanını ardından başlayan ramazan eleştiren bir tivit atmaktan kor ayının ilk gününü gazeteci kan genç patent geliştiremez” lere ayırmıştı. Zaten sohbetin diyor. bir yerinde “Eğer ramazan ayı İnce, kötüleşen ekonomiye başlamış olmasaydı, şu anda dair ne tasarlıyor? sizinle burada değil, köy köy Kötüleşen makro göstergeler, dolaşıyor olurdum” dedi. artan özel sektör borçluluğu ve İnce’ye kampanya döne cari açık nedeniyle kötümserliğe mine rastlayan ramazan ayı yol açan ekonomik tablo için ne boyunca iftar sonrası, halkla yapacağını sorduk. gece toplantıları yapıp yap Devlet işleyişinde, bürokrasi mayacağını sorduğumda de liyakatin hayati önem taşıdı “Planlayacağız” dedi. ğından söz etti. Biat etmeyen, HHH gerektiğinde “hayır” demesini Tayfun (Atay) Hoca, ihti bilen ekonomi bürokratları ile sas sahasıyla mütenasip bir çalışmanın önemini vurguladı. sohbet girişi yaparak, Muhar “Biat” yerine aklın gereğini rem İnce’ye fark yarattığını, yapan bir kamu yönetiminde mitinglerde kullandığı üslup sorunların serinkanlılıkla çözü ve mizah duygusunun pozitif lebileceği görüşünde. Ekono etki doğurduğunu söyledi. minin farklı alanlarında görev Tayfun Hoca’yı ilgiyle din yapan bağımsız, düzenleyici leyen İnce, bunun farkında kurulların kuruluş amaçlarından olduğunu, özellikle gençler uzaklaştığının altını çizdi. He den çok sevindirici tepkiler men her alanda görülen ve ve aldığını söyledi. Sonra sözü rimsizlik doğuran fason üretim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yerine markalaşmaya eğileceği getirdi: ni söyledi. “Şunu fark ettim: Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı normal insanlarla bir araya İnce’nin çevresinde kalabalık bir gelmeyi, onlarla konuşmayı, ekip görmedik. Takvimi daralan, temas etmeyi unutmuş. Üzü daraldıkça harareti artacak böy cü aslında. Çevresinde ona lesi önemli bir kampanyayı sür yanlış yaptığını söyleyecek tek dürürken, çekirdek bir destek kişi yok.” ekibine ihtiyaç duymuyor mu “Beyefendi’yi kızdırmaya diye düşünmeden edemedik. lım” diye özetlenebilecek bir Aklımızdan bunlar geçerken, çekinmeden mi kaynaklanıyor o tek tek elimizi sıkıp uğurlu diye sorduğumda, “Böyle ol yor, bu arada da 19 Mayıs’ta maması gerekiyor. Çok yanlış. gideceği Samsun programını İnsan özellikle cumhurbaş anlatıyordu. kanıysa mesela çocukluk ar Belli ki İnce’nin daha söyleye kadaşlarıyla bağını koparma ceği çok şey var. malı. Onlar insanı yanıltmaz” Bir eğlenceli ciddiyet: Muharrem İnce Muharrem İnce’nin “zamanın ruhu” ile, gençlikle, hele hele mevcut iktidar ağzı Ykuşağı, Zkuşağı ile karşısında en büyük onu buluşturacak bir avantajı, yerli mi yerli artı değer olacak. Kendi bir “mizah duyusu”na deyişiyle, “özgür düşü sahip olması. Bunu, kendisini TAYFUN ATAY nen, eleştiren, tartışan ve Vikipedia’ya girme ziyaretinde Cumhur sinden korkulmayan başkanı Erdoğan’la ne ko nesil”le!.. nuştukları sorusuna verdiği Bize siyasal uzlaşma cevapta kristal berraklığıyla için kolları sıvadığını söy ortaya koydu. lüyor: “Artık sadece eski “Yeter artık, yıllardır sen den olduğu gibi ‘solcuların yönettin, bırak biraz da ben birliği’ni sağlamak gibi bir yöneteyim” demiş!.. meselemiz olamaz. ‘Yüz Söylediğine göre Erdoğan de 50+1’in bize faydası bir sadece cumhurbaşkanlığı faydası bu oldu. Solcuların görev süresini hesaba katan birliğini sağlamaktan öte bir karşılık vermiş; “daha 3 Cumhuriyetçilerin birliği; buçuk yıl oldu” şeklinde... solcular, liberaller, sosyalist Bilemiyorum, ama sanki ler, sosyal demokratlar ve Erdoğan hiç beklemediği bir muhafazakârların bir bölümü; “lügat”le karşı karşıya kalmış bunların birlikteliğini sağlaya gibi geliyor bana; öyle hisse cağız!..” diyorum!.. Ortak payda “Cumhuri Hanidir vurdulukırdılı bir yet” Muharrem İnce için... dilin otomatiğine bağlanmış O yüzden hanidir kültürel şahsiyet, bu yeni tarza baka olarak son derece “melez” lım ne şekilde uyarlanacak? olan bu ülkede bir kırılmadan Bu doğrultuda Muharrem öte “yırtılma” mahiyetindeki İnce’nin adaylığı, başlangıçta dindarlaik ayrımının, kutup onun yetenek ve yetkinliği laşmasının ötesine geçecek ne dair soru işaretlerini de bir söylem ve pratikle ortaya silecek mahiyette bir perfor çıkıyor. CHP’ye din üzerin mansla toplum olarak hanidir den aslı astarı olmayan bir ihtiyaç duyduğumuz bir “fe dolu tezvirat ile ha bire bel rahlık” koymakta önümüze. altı vuruşlar yapmış olanla Özellikle 2013 Gezi sü rın karşısına kendi deyişiyle recinden bu yana neşesini “ezber bozan” bir gündelik kaybetmiş/neşesi kaybetti hayat pratiğiyle çıkıyor. Bu rilmiş ülkeye bir nefes neşe, bağlamdaki sorumuza verdi ferahlık, dolayısıyla da ümit ği cevapta (ayrıntıları komşu getirdi İnce’nin cumhurbaş sütunlarda bulabilirsiniz), “15 kanı adaylığı... yaşında neyi nasıl yaşıyorsam Bu kadar da değil ama. bugün de öyle yaşıyorum; Bir de “dobra”lığı var onun... ne muhafazakârlara göz kırı Hiçbir kötülüğe, yanlışlığa, yorum, ne de bazı solcuların çirkinliğe pabuç bırakma eleştirilerinden korkuyo yacak bir “dobra” o... Tabii rum” diyor. “Anıt Kabir’de altını çizmek gerek: Hanidir Atatürk’ün ruhuna Fatiha da meydanlarda, ekranlarda okudum; başkanlık kampan görmekten usandığımız, yamı, yine Atatürk’ün Birinci kutuplaşma ve çatışmadan Meclis’i açarken yaptığı gibi beslenen dobralardan farklı Hacı Bayram’da cuma nama bir “barışçıluzlaşmacı dob zı kılarak açtım; Konya’da mi ra”. tinge gittiğimde Mevlana’ya Onunla dün Cumhuriyet gidip dua da ettim” diye ek ekibi olarak buluştuk, sohbet liyor. “Bir perşembe akşamı ettik. Benim ve arkadaşla da Kartal’da cem evine gide rımın sorularını yanıtlarken ceğim” diyerek de noktalıyor. de yukarıda çerçevelemeye 15 yaşında neyse o Mu çalıştığım mizaç ve üslup harrem İnce... O yüzden de rüzgâr olup esti ondan bize en büyük özlemi, şimdi 23 doğru... Ama bir şeyi daha liraya satılan suyu, çocuk fark ettim. Gerçi tasvire de luğunda olduğu gibi ağzını boğdum yazıyı ama İnce ile musluğa dayayıp kana kana buluşmanın bir “çıktı”sı ola içmek, herkese de içirtmek... rak şunu da eklememe izin Tabii onun bu özlemi, “ağ verin: “Eğlenceli ciddiyet”. zımı dayayıp musluğa su içer Son derece eğlenceli gibi” dizesinin çağrışımıyla bir ciddiyeti var Muharrem bizi de İnce’den inceye İnce’nin, ki sanırım bu da Nâzım’a yol tutturuyor!..                     C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle