18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 14 Mayıs 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Doktoru değiştirin’ haber 5 İktidarın hem ‘Türkiye’de işler iyi gidiyor’ hem de ‘Beka sorunu var’ dediğini söyleyen İnce, ‘Doktor seni 16 yıl yanlış tedavi etmiş’ benzetmesi yaptı CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, rakibi AKP’li Cum hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ümraniye’deki çöp patlaması na gönderme yaparak “CHP pis liktir, çöplüktür” sözlerine kar şı, “Bu cumhuriyeti Gazi Musta fa Kemal Atatürk 1922’de pislikle ri denize dökerek kurdu. Demek ba zen deniz, dalga larla pislikleri ge HAKAN dirik ri getirebiliyor. Kavga etmek istemiyorum ama çok fazla üzerime gelirse, kavganın da âlâsını bilirim” dedi. İnce, Anneler Günü’nde Mus tafa Kemal Atatürk’ün anne si Zübeyde Hanım’ın Karşıya ka’daki anıt mezarını ziyaret et ti. İnce’ye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Sel vi Kılıçdaroğlu, İzmir Büyük şehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Türkegül Koca oğlu ve Karşıyaka Belediye Baş kanı Hüseyin Mutlu Akpınar da eşlik etti. Anneler Günü’nü an nesini telefonla arayarak kut ladığını belirten İnce, Neşet Ertaş’ın “Biz insanız, kadın ise insanoğlu” sözlerini anımsata rak şöyle konuştu: “Kurucumuz, kurtarıcımız, hepimizin anası Zübeyde Anamızın huzuruna ge lip, onun gününü kutlamak, Fa tiha okumak istedim. Hayatımda hiçbir şeyi yapmacık yapamam, içimden geldiği gibi doğal dav ranırım. Ben 54 yaşındayım, hiç ‘anne’ demedim. Ben ‘ana’ de rim. Köyde bize öyle öğrettiler. Ama ’helva’ demesini de ’halva’ demesini de biliriz. Bu ülkenin evlatlarının güzel yaşaması için önümüzde bir süreç var. Bu sü reci iyi değerlendireceğiz.” İnce, Manisa mitingi öncesin de Kırkağaç’ta gerçekleştirilen Çam Festivali’ne katıldı. “3B ile büyüyeceğiz” diyen İnce, “Barı şacağız, büyüyeceğiz, bölüşece ğiz” diye konuştu. “Köy çocuğu” olduğunu vurgulayan İnce, “Ço banlık yapmış, tütün tarlaların da uyumuş, buğday tarlaların da ter dökmüş köylü çocuğu ola rak römorklu traktörü geri geri yanaştıran köylü çocuğu olarak, ne yaparsan yap, sahte yaptın mı üstüne oturmaz o. Ama bak, köy lüler anlar bir tek bunu. Traktö rü römorkla geri geri yanaştır mak her babayiğidin harcı değil dir. Bu kardeşiniz oralardan geli yor. Sizin evlatlarınız için çalışa cağım, onlara bir öğretmen, ağa bey gibi hizmet edeceğim” dedi. ‘Yanlış tedavi’ İktidarın Türkiye’yi açmaza soktuğunu dile getiren İnce, “Bakın ‘Türkiye’de işler iyiye gidiyor’ diyor, sonra ‘Türkiye’nin beka sorunu var’ diyor. Yani gelecek kaygılı. İşler iyi gidiyorsa, gelecek kaygısının olmaması lazım. Burada sıkıntı var. Yurttaşlarımdan kendilerine şunu sormalarını istiyorum; 16 yılda memleketi bunlar bu hale getirdi. Bu memleketi bu hale getirenler, sorunu çözebilirler mi? 16 senedir seni tedavi eden doktor, seni yanlış tedavi etmiş. Yani ne yapacaksın, doktoru değiştireceksin” diye konuştu. İnce, AKP’li Cumhurbaşka İnce’ye Anneler Günü sürprizi Anneler Günü’nü seçim mitingleri nedeniyle Manisa’da geçiren Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye CHP yönetimi sürpriz yaptı. CHP’liler İnce’nin annesi Zekiye İnce’yi Yalova’dan Manisa’ya getirdi ve sahneye aldı. Karşısında bir anda annesini görünce şaşkınlığını gizleyemeyen İnce, annesine sarılarak Anneler Günü’nü kutladı. İnce’nin bu esnada gözyaşlarını tutamadığı görüldü. l DHA Bu işin sağı solu yok HAKAN DİRİK AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, otoriter hegemonyasını kurarken yaptırdığı kaleler, birer birer yıkılıyor. O kaleleri koruyan silahlar, en sıkı rakibi tarafından tek tek elinden alınıyor. En büyük silahı “mağduriyet”, elinden kayıp gitmiş durumda. Çocukluk, gençlik yıllarına ait seçmenin aklını çelebilecek hikâyeler, adını bile kendisi koyduğu “gariban” için anlatılıyor. Anneler Günü sabahında “başı örtülü” annesinin görüntüleri sosyal medyayı sallıyor. “Köy çocuğu” olarak çıkıyor insanların karşısına. İlk işi Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın anıt mezarına çiçek bırakmak oluyor; Atatürkçülüğü, 15 Temmuz sonrasında hatırlayanları, bertaraf ediyor. Ardından, 301 canın iş cinayetine kurban gittiği Soma’da, maden şehitlerinin mezarında alıyor soluğu. Ellerini dua için havaya kaldırıyor. Din sömürüsüyle iktidara geldikleri iktidarı, aynı yöntemle sağlamlaştıranların cephaneliği havaya uçuyor! Madencilerle birlikte yürüyor, Denizli’de İYİ Partililer miting ala nındaydı İnce için, Manisa mitinginin hazırlık aşamasın da Saadet Partilile rin karınca gibi ça lıştığı görülüyor du. Bu da “Millet it tifakının” alanlarda çoktan kurulduğu nu bir kez daha ka İnce, maden şehitleri ve Zübeyde Ana için dua etti nıtlıyor. Müstakbel itti “O tekmenin hesabını sora fak adayının mi cağız” diyor. Güç ve kararlı tinglerinde dikkat çeken en lık taraf değiştiriyor. Ener önemli ayrıntı ise alanda par jisi düşmüyor, akşamüs ti bayrakları yerine Türk bayrak tü mitinginde Manisa’yı sal larının dalgalanması. Manisa’da lıyor. Tüm bunlar, aynı gün için da durum farklı değildi. Bu da de olunca da Erdoğan’ın CHP’ye İnce’nin, hem “81 milyonun yönelik “elitlerin partisi” eleştirisi Cumhurbaşkanı olacağım” iddi havada kalıyor. Dün, birinin ma asının altını dolduruyor, hem de denci aileleri, diğerinin İngiltere ikinci tur strajesinin yapı taşla Kraliçesi’nin yanında olması bile rını bugünden döşüyor. Nâzım o elitlerin ruhuna fatiha okutuyor! Hikmet ve Mehmet Akif’i ay İnce’yi tarif ederken “Erdoğan’ı nı cümlede kullanması, “Bu işin çıldırtacak aday” diye tanımlayan sağı solu yok” söylemini dile ge CHP Grup Başkanvekili Özgür tirmesi de aynı yapı taşları ara Özel, galiba haklı çıkıyor. Çünkü sında yer alıyor. O taşların mey bu aday, Erdoğan’ı, gerçekten de danlarda ittifakla örüldüğünü çıldırtıyor. Üstelik bunu yaparken gören İnce, noktayı koyuyor: onun silahlarını kullanıyor. “Bu iş bitmiştir!” nı Tayyip Erdoğan’ın 1993’te Ümraniye’de 39 kişinin yaşamını yitirdiği çöplük patlamasına ilişkin “Kim vardı o zaman, CHP vardı. CHP pisliktir, çöplüktür, hava kirliliğidir, susuzluktur” sözlerine ilişkin şunları kaydetti: “Benim partime laf ediyor, ‘tezek’ diyor, ‘pislik’ diyor. Şimdi bak. Testinin içinde ne varsa, ağzından o dökülür. Bir şey daha söyleyeyim. Bu cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1922’de pislikleri denize dökerek kurdu. Demek bazen deniz dalgalarla pislikleri geri getirebi liyor. Kavga etmek istemiyorum. Proje anlatmak istiyorum. Ama çok fazla üzerime gelirse, kavganın da âlâsını bilirim.” Seçimlerin ardından Erdoğan’ın “emeklilik” döneminin başlayacağını dile getiren İnce, “Benim derdim Erdoğan’ı indirmek değil, doları, faiz indirmek, mazot fiyatını indirmek. E bunları ben indireceksem Erdoğan da oradan iniversin bir zahmet” dedi. İnce daha sonra ise Manisa’da miting yaptı. Anlattığı projeleri yapacak gücü ol duğunu dile getiren Muharrem İnce, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu şahit göstererek “Diplomam var yaparım. Ayrıca iyi ata binerim” diye konuştu. “Meydanlardaki doluluğu gördükçe bunlar ince hastalığa tutuldular” diye konuşan İnce, YSK üyelerini uyararak “Bir alavere dalavere yaparsanız, YSK önünde en az 50 bin avukat olacak. Ey YSK üyeleri, alavere dalavere içine girerseniz, Türkiye’nin bütün sokaklarına fotoğraflarınızı asarım” dedi. ‘Sultan da hizaya çekilmeli’ Karamollaoğlu, seçim startını verdiği Sivas’ta, ‘En büyük cihat, zalim sultana karşı haksızlığı söylemektir’ dedi SİNAN TARTANOĞLU Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, seçim mitinglerinin ilki olan Sivas’ta “Birilerinin emrine uymayı ahlaki meziyet zannettik. En büyük cihat zalim sultana karşı haksızlığını söylemektir. Adalet ülkeyi yönetenlerin iki dudağı arasına sıkıştırılamaz. Sultanı bile hizaya getirecek güçte olmadan o memlekette adalet var denilemez. Onun için artık yeter, değiştirin şu iktidarı diyoruz” dedi. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine hem memleketi, hem de 3 dönem milletvekilliği ve belediye başkanlığı yaptığı Sivas’tan start verdi. Hükümet Meydanı’ndaki mitingte Karamollaoğlu’nun mesajları özetle şöyle: Ya hain diyorlar: Hiçbir konuyu gündemlerine alıp ne getirir, ne götürür; bunun hesabını ne yazık ki yapmıyorlar. Bu konuda kendilerini tenkit edenlere de rıza göstermiyorlar. Ya hain olarak itham ediliyor veya tepe taklak kovulup dışarıya atılıyor. 15 sene önce beka proble mi yoktu: Sizleri bir noktada uyarmak istiyorum. Bu seçim Türkiye’nin bu istikamette yapacağı en önemli seçimdir. Eğer bu ülke bir 45 sene daha bugünkü politikalar ile yönetilirse ayakta duracak mecalimiz kalmaz. Türkiye’nin beka problemi var diyorlar. 15 sene önce AK Parti iktidara geldiği zaman böyle bir beka problemi var mıydı? Yoktu. Bizi bu hale AK Parti hükümetinin yanlış politikaları getirdi. l SİVAS İyimserlik ve kötümserlik Cuma günü Cumhuriyet’te yayımlanan “Siyaset Yazıları”, “Aşırı iyimserliğin sinir bozucu tarafları var ama sı kolojik üstünlüğün ele geçirilmesi, avantaj hanesine yazılıyor, başarabiliriz fikri yüksek özgüven üretiyor. Kısa menzil düşüncesi, sonrasına kı muhalifliğin de iflah olmaz kötümserlikle ölçülmesi çok doğru değil” cümlesiyle bitiyordu. Gerçekten de bazen, iyimser ve kötümser muhalefetin arasındaki tartışma, rakip siyasi eğilimlerin kavgalarını aratmayacak sertlikte olabiliyor. T A M A M öncesi ve sonrası oluşan hava, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. n Siyasette iyimser ve kötümser yaklaşımların genel karakteri nedir? İyimserlik şekerlidir, yalancı bir neşe, enerji verir. Gevşeticidir, rehavet yaratır. Çoğu zaman pasiftir, gelecek olanı bekler, almaya gitmez. Açgözlüdür, hep daha fazla doyurulmak ister. Bilinçli saflıktır, olguları hissettiğine, istediğine doğru fazla büker. İlginç değildir, geliştirici sorular, yaratıcı çözümler peşinde koşmaz. Kolay yaratılamaz ama çok dayanıksızdır, kırılgandır, çabuk dağılır. İyimserlik kendi mevcudiyetini fazla abartır. Kötümserlik baharatlıdır, gizemli, sert bir tadı vardır. Her şeyi etkisine alabilir, bastırır, öne çıkar. Aktiftir, dikkati de canlı tutar, korkunun caydırıcılığını da. Kanaatkârdır, en küçük endişe kırıntısından tatmin olur. Şüphecidir, asla ikna olmaz, yanlışlamaya, perde arkasına tutkundur. Caziptir, izleyicisi, özel meraklıları çoktur. Çok kolay üretilir, hatta daima yedekte bulunur, çok inatçıdır. Kötümserlik karşıdakilerin gücünü fazla abartır. n Seçime doğru giderken iyimser ve kötümser yaklaşımlar ne durumda? Seçim süreci resmi olarak başladığında, muhalefet cephesinde hâkim eğilim kötümserlikti. Özellikle, ittifak yasa bakarız kolaycılığı hâkim oluyor. Umulan, olanı örtüyor. Muhalefet blokunun kötümserleri ise, büyük ölçüde karşı tarafla, iktidarla daha ilgili. İktidarın tanımlanması veya isimlendirilmesinden başlayarak, onun üzerinde yer aldığı güç koalisyonu, liderliği ve toplumsal karşılığı konusunda çok derin kazılara dayanmayan kudret ve kabiliyet öngörüleri yapılıyor. Bu konudaki literatüre, çok önemli atipik göstergeler ve eksik unsurlar dikkate alınmadan fazla açıklayıcılık atfediliyor. Olan, söylenene kurban ediliyor. n Seçim sürecinde yaşananlar hangi yaklaşımı haklılaştırıyor? İktidarın, uzunca bir süredir sadece söylem düzeyinde değil, kurduğu ve bozduğu ittifaklar, kutuplaştırmaya yaptığı yatırım, hukuki idari alandaki düzenleme niyetleri ve oluşturduğu ideolojik kalkan dikkate alındığında kapsamlı bir hazırlık görülüyor. İhtiyatlı iyimserler, bunu bir savunma hazırlığı olarak yorumluyor ve bütün bu hazırlıklarla beklediği karşılıkları bulamayan iktidarın rahatlayamamasını da zayıflamasının kanıtı olarak görüyor. İktidarın, zaman zaman dengesi bozulsa bile, hâkim güç odaklarının iktidarın sürmesiyle ilgili mutabakatının devam ettiği ve güçlü sosyoekonomik bir zemini olduğu, hayli uzun süren iktidar döneminde toplumu ve devlet kurumlarını da dönüştürdüğü izleniyor. Akılcı kötümserler, bunu daha köklü, büyük bir saldırı hazırlığı olarak yorumluyor ve seçimin de dahil sı ve seçim yasası ile getirilen olduğu temsili demokrasinin düzenlemeler, OHAL’in de tamamen tiyatroya dönmesi vam etmesi adil bir seçim yapılamayacağı endişesini artırıyordu. Bu endişeleri gideren bir gelişme olmamasına rağmen, seçim atmosferini belirleyen hava, iyimserliğe fazla hızlı döndü. Sadece seçime abanan siyasetçiler değil, T A M A M ile sosyal medya da buna katıldı. Seçim sürecinin başlangıcında, iyimserlik girişimlerine bile hayli saldırgan yaklaşan kötümserler ise, kısmi olarak geri çekilmekle birlikte, iddialarını takvimsel olarak ileriye taşıyarak yaklaşımlarını sürdürüyorlar. Çok avantajlı görünmesine rağmen rahatlayamayan iktidarın hamlelerinin tahkimatı artırmak olduğu fikrini öne sürüyorlar. Kaybetmeye tahammülü olmayanın aşırı kazanma gayreti, pek güçlü olmayan kanıtlarla “kurumsallaşma” sayılıyor. n İyimserler ve kötümserler nereye bakıyor, nasıl bakıyor ve ne görüyor? Muhalefet çevrelerinde seçim sürecine iyimser bakanlar, kendileriyle daha ilgili. Adaylarının, liderlerinin, partilerinin, benzer düşünenlerin performansından ve yaydıkları havadan, ne kadar geniş bir alana yayıldığıyla ilgilen endişesini seslendiriyor. n İyimser ya da kötüm ser olmak bir zorunluluk mu? Ekonominin, sosyolojinin, siyasetin ve hatta psikolojinin pozitif bilimler gibi sürekli aynı sonucu veren kanunları, deneyle aksi kanıtlanana kadar geçerli formülleri yok. Ancak bu alanların tamamen kuralsız ve rastlantısal sürprizlerle oluşmadığı da ortada. Dünya tarihi, yaşanmış birçok deneyim, gözlem ve koca bir literatür, nedenler ve sonuçlar konusunda, fikir veriyor, yol gösteriyor. (Defalarca tekrarlanan hatalar ve beklenmedik sürprizler açık kalmak üzere.) Yapılması gereken, istenilene, pozisyona göre açıklama bulmaya çalışmak yerine, olanı farklı veçheleriyle görmeye, anlamaya çalışmak: Sadece maddi gücü fazla abartmayıp onun içinden üreyen zaafları da görebilmek. Niyet ve hamlenin her zaman hedeflendiği gibi neticelenmeyeceğini bilmek. “Bir şey görünmüyor” demek için karanlığa çekilmemek veya en yakında görüneni tek gerçek, ilk gördüğü meksizin fazla mutlular. Psi kapıyı çıkış sanmamak. Siyasi üçkâğıtçılıkSP LİDERİNDEN ‘AF’ TEPKİSİ: Temel Karamollaoğlu, Sivas mitingi öncesinde bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Karamollaoğlu, hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği, “af paketi” önerisi, hem de hükümetin seçim öncesi getirdiği borç affı paketleri ile ilgili “Bizim kanaatimiz affa gerek olmamalı. Eğer hukuk normal işliyorsa affa ihtiyaç olmaz. Af olacaksa, devlete işlenmiş suçlarda olabilir. Devlet vergiden dolayı, devlet malına zarar verilmiş, onun karşılığında mahkumiyet meydana gelmiş devlet kendi payına affedebilir. Şahıslar arası ihtilaftan dolayı ceza söz konusu ise şahıslar affedebilir. Birisine verilen zararı devlet ‘ben seni affettim’ demekle hakkaniyet sağ lanmış olmaz. Hakkaniyete önem vermek lazım” dedi. Aftan çok adaletin sağlanması gerektiğini dile getiren Karamollaoğlu, “Af söz konusu olduğunda ‘yok ben girmiyorum’ diyebilir mi. Ya sesiz kalacak ya da tamam diyecek. Üzüntü verici bir hal. Hükümetler ülkenin problemlerini çözmek için vardır. Vaatleri de geçmişe yönelik değildir. Siyaset kesinlikle üçkâğıtçılık mesleği değildir, algı oluşturma da bunun için giriyor. Siz yapmadığınızı yapıyormuş gibi gösteriyorsunuz, derde derman oluyormuş gibi bir his oluşturuyorsunuz, merhem sürmüşsünüz, yara büyümüş derinleşmiş. Bu algı operasyonlarını bir kısım medya ile gerçekleştiriyorlar” ifadelerini kullandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle