Katalog

Pazartesi 2 Nisan 2018 2 Karşılıksız reçete Kanser hastalarının ölüme terk edildiğini söyleyen CHP’li Barış Yarkadaş, 1 kürü 24 bin TL olan ilacı SGK’nin karşılamadığını anlattı CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Sağlık Bakanlığı, kendi bün mu? Hastalara ilaç değil, 24 bin TL’lik zulüm reva görülüyor” ifadesini kullandı. nın karşıladığını söyledi. Ancak artık onların da gücü tükenmiş... Çünkü her ay 24 bin TL bulmak yesinde çalışan doktorların yaz Bakanlığa bu sorunun çözülme zorundalar. Hükümet bu sesi duy dığı reçetedeki ilaçları bile karşı si için defalarca çağrı yaptığını sun ve çözüm üretsin...” SGK’nin, lamıyor” dedi. 1 7 Nisan Dünya belirten Yarkadaş, “Bu tavır, has kanser hastalarının ömür bo Kanser Haftası nedeniyle açıkla taları ölüme terk etmektir. AKP’li yu kullanması gereken kolosto ma yapan Yarkadaş, kanser teda bakanlık, üç bin hastayı çaresiz mi torbası ve adaptörünü de kar visi gören üç bin hastanın, K... ad bırakmıştır” dedi. Kendisine baş şılamadığını anımsatan Yarkadaş, lı ilacı bakanlığın politikaları yü vuran Antika Ö., adlı hasta yakı “Bu ürünün fiyatı 474 TL ve her zünden temin edemediğine dik nının söz konusu adlı ilacı alabil ay alınması gerekiyor. Reçete on kat çekti. Yarkadaş, “Bu ilacın mek için yaşadıklarını da akta lara, onlar reçeteye bakıyor. Bu bir kürü 24 bin TL. Bakanlık, ila ran Yarkadaş, özetle şunları söy nu benim vicdanım kabul etmiyor ca ihtiyacı olana reçeteyi yazıyor ledi: “Antika Ö, adlı yurttaşımız, ancak AKP’li bakanlık bunlardan ama ilacı karşılamıyor. Bu adalet eşinin ilaçlarını çalıştığı işyerinin hiç rahatsız olmuyor” dedi. mi, vicdanınız bunu kabul ediyor sahipleri ile çalışma arkadaşları l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Çapa’da odalar birleştirildi’ K anser tedavisi gören hastaların mamografi ve benzeri röntgen hizmetlerin den yararlanmasının git gide imkânsız hale geldiğini de kayde Barış Yarkadaş den Yarkadaş, “Hasta lara on, on bir ay sonrasına randevu veriliyor. So runlar her gün artıyor. Çapa’da onkoloji doktoru yetersiz gerekçesiyle artık odalar bile birleştirili yor” diye konuştu. Yarkadaş, konuya ilişkin sorun ları TBMM’ye taşıdığını da belirtti. haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN SAĞLIKLI YAŞAM KORUYOR Her yıl 170 bin kanser hastası Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde düzenlenen 13. Kanserli Hastalar Kongresi’nde kanserdeki artışa dikkat çekildi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, dünyada her yıl 12 milyon insana, Türkiye’de ise her yıl 170 bin kadar insana kanser tanısı konulduğunu söyledi. Yalçın, şöyle konuştu: “Kanser korunabilir bir hastalık, çok azı genetik nedenlere bağlıdır. Bu nedenle biz sağlıklı yaşam tarzını benimseyerek kanserin en az yüzde 30’undan, 40’ından korunabiliriz. Bu yalnızca kanser için değil, diğer kronik hastalıklar için de geçerli. Sigaradan uzak durmak gerekiyor. Kanserlerin yaklaşık yüzde 29’u doğrudan sigarayla ilişkili. Bu sadece akciğer değil, solunum istemiyle alakalı olmayan diğer kanserlerle de ilgilidir.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde binalar mavi ışıkla aydınlatılacak Bugün yer gök mavi Otizmin bilinen tek tedavisi yoğun ve uzun süreli eğitim. 2Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, kamuoyunun dikkatini otizme çekmek için başlatılan Mavi Işık Yak kampanyasında, Türkiye’de ikonik binalar mavi ışıkla aydınlatılacak, insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden #otizmemaviışıkyak etiketi ile otizmle ilgili mesajlar vererek otizmin farkında, onların yanında olduklarını anlatacaklar. Nisan ayı boyunca dünyanın gündeminde olacak otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nöro gelişimsel bozukluk. Otizmin belirtileri en erken yaşamın ilk 6. ayında fark edilebiliyor. Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, ismi söylendiğinde bakmamak, konuşmada gerilik, parmağıyla ile istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabiliyor. Ailelerin çocuklarında aynı yaştaki diğer akranlarından farklı davranışlar ve belirtiler gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir çocuk ergen psikiyatristine başvurmaları gerekiyor. Kampanyanın Türkiye elçisi Tohum Otizm Vakfı’ndan alınan bilgilere göre, otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artıyor. 1985 yılında her iki bin 500 çocuktan birine konulan otizm tanısı, günümüzde her 68 çocuktan biri için geçerli. Nüfusa projeksiyon yapıldığında yaklaşık 1 milyon 142 bin 586 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen dört milyon 568 bin aile ferdi bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde 018 yaş grubu arasında yaklaşık 352 bin otizmli çocuk ve gençten okullaşabilen ve eğitime erişebilenlerin sayısı ise sadece 30 bin 50. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50’sinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor. Işıklar otizm için! Birleşmiş Milletler’in otizmin hızlı artışı karşısında kamuoyunun dikkatini çekmek için ilan ettiği 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’nde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Galata Kulesi başta olmak üzere, İzmir Saat Kulesi, Beyazıt Yangın Kulesi, Amasya Kalesi gibi birçok yapı mavi ışıkla aydınlatılacak. Anneler destek istiyor Barbaros’un annesi Burcu Cankurtuncu: Hep dimdik olmalıyım Özel bir anne olarak, devletten de, belediyelerden de, derneklerden, zenginlerden, ünlülerden yani imkânı olabilecek herkesten duyarlılık, destek, daha çok imkân bekliyorum. Verilenlerle yetinemiyorum çünkü devlet çok çok az destek oluyor, belki de eğitimsel anlamda gerekli olanın 20’de, 30’da biri kadar. Oturduğum belediyede neredeyse hiçbir imkân yok evla dım için de diğer çocuklar için de. Yüzme terapisi veriyorlar haftada bir gün bir saat; bu bir terapi olabilir mi? Atla terapiye gidiyoruz, haftada 1 gün 10 dakikacık. Başka bir belediyeden dil terapisine gidiyoruz, ayda bir gün bir ders; ne kadar faydası olabilir? Maalesef ki bizim çocuklarımızın çok eğitime, farklı farklı uzun terapilere, duyu bütünlemelere, denize, kuma, güneşe ihtiyacı var.. Nasıl denize, tatile götürebiliriz ki her kuruşu eğitimine harcamak gerekirken? Yarını düşünmeden, o korku ve endişeleri yaşamadan tek bir günüm geçmese de hep umut içindeyim. Umutlarım beni terk ederse nasıl ayakta kalabilirim? Ben ayakta kalamazsam evladım nasıl normalleşebilir? Anneyim ben: hep güçlü, hep ayakta, hep dimdik olmalıyım; paşam ve kızlarım için iyi olmak zorundayım...’’ Ege’nin annesi Elif İlter: Benden sonra ne olacak? “Devletimize özel bir çocuğu olan özel bir anne olarak seslenmek istiyorum, hatta haykırıyorum. Lütfen biraz daha fazla kaynak olanağı sunsunlar bizlere, bu eksikliği kazanç kaynağı görüp mantar gibi türeyen, konunun uzmanı olmadan hizmet veren rehabilitasyon merkezlerini sıkı denetlesinler. Bu gibi kurumlara fırsat vermesinler. Bazı kurumlarda çok suiistimallere tanık olmuş biri olarak söylüyorum. Engelli bireylere farkındalıklar artsın, tüm ailelerin düşündükleri bizden sonra bu çocuklara ne olacak? Bu, kaygının olmaması için uzmanlar tarafından hazırlanmış projeler yaratılsın. Bizler de rahat uyuyalım.’’ Yunus Emre’nin annesi Ayşegül Erdoğan: Dil terapisi çok pahalı Yunus Emre’ye eğitim aldırmak için burs aradım ama çocuk otizmli olduğu için insanlar bundan bir şey olmaz gözüyle bakıyorlar. Bundan dolayı da duyarsız kalıyorlar. Ama aslında otizmli çocuklar yoğun eğitimle kendi ayakları üzerinde duracak seviyeye geliyorlar. 5 yaş 7 aylık olan Yunus Emre 3 saat rehabilitasyon, 2 saat havuz eğitimi alıyor. Hâlâ konuşma yok. Dil terapisi çok pahalı, aldıramıyoruz. Çocuğa okulda gün boyu her tür ihtiyacında destek olacak ‘gölge öğretmen’lere çok ihtiyacımız var.” Anneannesi cezaevinden özel izinle gelip Alara’ya veda etti. Alara’nın dedesi de tabutun başından ayrılmadı. Alara’yı kadınlar uğurladı Ankara’da hocası Atilla G.’nin kaldığı otel odasında intihara teşebbüs ettiği iddia edilen ve hastanede bir süre komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencisi Alara Karademir (20) son yolculuğuna dün uğurlandı. Küçükçekmece’deki H. Ömer Çetinsaya Camii’nde düzenlenen cenaze törenine Alara Karademir’in halen Sivas Açık Cezaevi’nde yatan anneannesi Hayriye Gündüz, dayısı Gencer Gündüz, dedesi Recep Gündüz’ün yanı sıra Alara’nın yakınları, arkadaşları ve sevenleri katıldı. Alara Karademir’in tabutuna gelin duvağı, yazma ve avukatlık cüppesi konuldu. Cenazeye cezaevinden izinli olarak katılan anneanne Hayriye Gündüz uzun süre tabuta başını koyarak gözyaşı döktü. Cami avlusunda bir araya gelen arkadaşları da gözyaşlarını tutamadı. Törene katılan bazı kadınlar da ‘sessiz kalmıyoruz’ yazılı dövizler ve kadın cinayetlerine tepki gösteren pankartlar açtı. Alara Karademir için helalik alınmasının ardından öğle namazını müteakip, cenaze namazı kılındı. Kadınlar da cenazede cemaat ile birlikte en önde saf tuttu. Cenaze namazının kılınmasının ardından, Alara’nın tabutu kadınların omzunda cenaze aracına kadar taşındı. Alkışlarla uğurlanan Alara Karademir, Küçükhalkalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. l DHA 8 kişi gözaltına alındı 60 kişilik tekneye 112 kaçak göçmen Mersin’de polis ve jandarma ekipleri tarafından Akdeniz açıklarında düzenlenen operasyonla yakalanan Suriyeli 112 göçmenin, 60 kişilik tekneye bindirildiği ortaya çıktı. Teknede 7’si kadın, 9’u çocuk toplam 112 Suriye uyruklu göçmen yakalandı. Ardından çalışmaları genişleten ekipler, 5 ayrı ülkede arandığı öğrenilen organizatör T.K. ile beraberindeki 3’ü Suriye uyruklu 7 kişiyi de yakaladı. Göçmenler, işlemlerinin yapılması için Mersin İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderildi. Gözaltına alınan 8 şüphelinin sorgusunun sürdürüldüğü belirtildi. l DHA C MY B