25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA BAĞDAT’TAN DEYR EZ ZOR HAMLESİ Suriye’nin kuzeybatısında etkinliğini sürdüren IŞİD’e karşı bir süredir operasyon sinyali veren Irak’ın “sınır ötesi” operasyon düzenlediği savunuldu. Irak’ın Haşdi Şabi güçleri, Suriye’nin Deyr ez Zor bölgesinde IŞİD militanlarının hedef alındığını duyurdu. Saldırıda çok sayıda IŞİD militanının öldürüldüğü ve yaralandığı kaydedildi. Cumartesi 14 Nisan 2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET MoskovaLondra 7 hattı ateş çemberi Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı ve eski Rus çifte ajan Sergey Skripal’e yönelik suikast girişimi iddiaları nedeniyle Britanya başta olmak üzere Batı’nın suçlamalarının hedefinde olan Moskova, karşı hamle yaparak Doğu Guta’da yaşananların arkasında Londra’nın olduğuna ilişkin kanıtları olduğu çıkışında bulundu. ‘Yabancı istihbarat izi’ Doğu Guta’nın Duma bölgesinde geçen hafta Suriye bombardımanı sırasında kimyasal gazların kullanıldığı, 48 kişinin yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Britanya merkezli, muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ve Rusya tarafından cihatçı örgütlerle bağlantılı olduğu suçlamalarının merkezindeki, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yardım çalışmalarıyla basına yansıyan Beyaz Bereliler adlı grup tarafından gündeme getirilen iddiaların ardından Batılı ülkeler Suriye hükümeti ve müttefiki Rusya’yı suçlamıştı. Moskova’da basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Duma’da sahnelenenin arkasında Rusofobi kam Britanya’nın eski bir Rus ajanı ve kızının zehirlenmesinden sorumlu tuttuğu Moskova’dan ‘Duma’daki kimyasal saldırı mizanseninin arkasında Londra var’ May ile Putin yönetimleri arasında gerilim artıyor suçlaması yükseldi panyasının ön sıralarında yer almaya hevesli bir ülkenin istihbaratının bulunduğunu gösteren çürütülemez verilere sahip olduklarını” söyledi. ‘Libya olmasın’ Lavrov, Libya ve Irak’ta yaşanan deneyimlerin Suriye’de yinelenmemesini umduğunu belirtti, “yapılacak bir hesap hatası yeni göçmen akımına sebep olabilir” sözleriyle Avrupa’yı uyardı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (KSYÖ) bir an önce bölgedeki çalışmalara başlamasını istediklerini belirtti. Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın “füze tehdidinin” ise diyaloğa yardımı dokunmadığını kaydetti. Ardından ise Lavrov’un “bir ülkenin istihbarat örgütü” sözlerine işaretle Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, “Doğu Guta’daki provokasyonun organize edilmesinde Britanya’nın doğrudan dahli olduğunu gösteren kanıtlara sahibiz” dedi. Konaşenkov, Londra’nın Beyaz Bereliler’e Duma’da “sahte bir kimyasal saldırı organize etmesi için” yoğun baskı uyguladığını savundu. Öte yandan Lavrov, Sergey Skripal ve kızı Yulia’nın Salisbury’de sinir gazıyla zehirlenmesi iddialarına ilişkin KSYÖ’nün zehirlenme olayıyla ilgili raporunu detaylı bir şekilde incelediklerini belirtti. “Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson gerçeği çarpıtarak KSYÖ raporunun Londra’nın tüm iddialarını doğruladığını söyledi” diyen Lavrov, örgütün yalnızca kimyasalın içeriğini doğruladığına işaret etti. KSYÖ raporunda, Skripal’lerin Noviçok adı verilen gazla zehirlendiğinin tespit edildiği belirtilmiş, gazın menşeine ilişkin bir yorumda bulunulmamıştı. Londra: Yalan Rusya’nın Britanya Büyükelçisi Aleksandr Yakovenko da dün Londra’da basın toplantısında Duma’ya kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili Suriye hükümetinin bir provokasyon yapılacağı yönünde uyarılarda bulunduğunu belirtti. Moskova’dan yükselen suçlamalara Londra’dan sert tepki geldi. Britanya’nın BM Büyükelçisi Karen Pierce, ülkesinin “Duma’daki saldırıyla ilgisi olmadığını” savundu. “Küstahça bir yalan, Rus propaganda makinesinin şu ana kadar ürettiği en kötü yalan haber” dedi. ‘MAY, ABD TALİMATI BEKLİYOR!’ Duma’da geçen hafta 48 kişinin yaşamını yitirdiği kimyasal saldırı iddialarının ardından Beşşar Esad hükümetini sorumlu tutan Britanya’da önceki gün Başbakan Theresa May başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun askeri operasyona yeşil ışık yakan kararı muhalefetin eleştirilerine neden oldu. İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, “Suriye’de daha fazla kimyasal silahın kullanılmasını önlemek için harekete geçmenin gerekli olduğuna” karar veren hükümeti, “Washington’dan talimat bekliyor” diyerek eleştirdi. Corbyn, “Britanya, Trump’tan talimat beklemek yerine korkunç saldırının sorumlularından hesap sorulabilmesi için bağımsız bir BM soruşturması konusunda baskı yapmalı” dedi. Rus askerleri Guta’da konuşlu. BAB’A GİTTİLER Doğu Guta’nın Duma bölgesinden Şam’la yaptıkları tahli ye anlaşması uyarınca çıkarılan Ceyşül İslam militanları ve aileri önceki gün TSK destekli ÖSO’nun kontrolündeki Bab’a giriş yaptı. Öte yandan Suriye’yle ilgili diplomaside yüksek tansiyon yaşanırken sahada da teyakkuz hali devam ediyor. ABD’ye ait 7 casus uçağının Suriye’de Rusya tarafından kullanılan Tartus ve Hmeymim üsleri civarında uçuş yaptıkları iddiaları gündeme geldi. ABD medyası ise Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Rus askerleri eşliğinde Şam’daki başkanlık sarayından ayrıldığı ve Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’ne gittiğini öne sürdü. ‘Aceleye gerek yok’ RUSYA’DAN YAPTIRIM KARTI Washington’ın geçen hafta ağır ekonomik yaptırımların hedefine aldığı Rusya, misilleme hazırlığında. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’ya vekiller bilgisayar yazılımları, tarım ürünleri, ilaçlar, tütün ve alkol ürünlerinin aralarında olduğu ABD menşeli pek çok ürünün yasaklanması yönünde yasa tasarısını sundu. Tasarıda ayrıca nükleer enerji, roket motorları ve uçak inşa alanlarında işbirliğinin, ABD’li şirketlerin Rus özelleştirme anlaşmalarında yer almasının da yasaklanması istendi. ‘TOPYEKÛN SAVAŞ OLMAZ’ Şam’ın müttefiki olarak sahada etkin güçlerden İran destekli Lübnan Hizbullahı Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, “Suriye’deki çatışmaların büyümeyeceğini ve Rusya ile ABD’nin karşı karşıya gelmeyeceğini” düşündüklerini söyledi. Lübnan gazetesine konuşan Kasım, “ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tamamen akıllarını kaçırmadıkları takdirde topyekun savaş olmaz” dedi. Doğu Guta’da kimyasal saldırı düzenlendiği id maya çalışıyoruz. Ama stratejik seviyede ise kaygımız, gerginli dialarının ardından Suriye’ye ği kontrolden çıkarmadan bunu yönelik olası askeri müdaha nasıl yapacağımız konusunda” leyi tartışan Batı cephesin diye konuştu. de gözler Washington’ın vereceği kararda. BM Güvenlik Macron ‘diyalog’ dedi Konseyi dün bir kez daha Suriye gündemiyle toplanırken ABD Temsilcisi Nikki Haley, kendileriyle birlikte Britanya ve Fransa tarafından yüksel BMGK toplantısında Rusya ve ABD elçileri yüksek tansiyona karşın samimi görüntüler verdi. Daha önce ABD’yle birlikte Şam’a karşı ortak tavır alacağının sinyalini veren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dün Rusya Dev tilen askeri müdahale seçe let Başkanı Vladimir Putin’le neğine ilişkin “Bu tür konularda acele kararlar alırsanız hata yaparsınız. Fakat bir noktada bir şeyler yapmanız gerekir” dedi. Trump’ın henüz bir karar vermediğini ancak kimyasal saldırıya karşı askeri seçeneğin, BM’nin ilkelerine uygun olduğunu savun da gündeme yansıdı. Beyaz Saray Sözcüsü, “İstihbarat raporlarını değerlendirmeyi, müttefiklerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz” ifadesini kullandı. ABD Savunma Bakanı James Mattis ise “Masum insanların katledilmesini durdur telefonda görüştü. Macron’un, “Suriye’ye barış gelmesi için diyaloğa hazırız” dediği öğrenildi. BM Genel Sekteri Antonio Guterres ise Ortadoğu’nun çok tehlikeli bir süreçten geçtiğini vurguladı. “BM’deki çıkmaz topyekun askeri gerilime neden du. Şam hükümetini ve müttefiki Rusya’yı “saldıracağız” di BERLİN: BASKI ARTSINyerek uyaran ABD Başka olabilir” sözleriyle tüm ülkeleri sorumlu davranmaya çağırdı. Rusya’nın BM nı Donald Trump’ın önceki gün Ulusal Gü Suriye’ye olası askeri müdahaleye katılmayacağını açıklayan Alman hükümeti Şam’ın şüpheli kimyasal silah kullanı Temsilcisi Vassily Nebenzia ise olası bir venlik Konseyi’yle mı konusunda Rusya üzerindeki siyasi baskıyı artırma çağrısı yaptı. askeri müdahale gerçekleştirdiği toplantıdan ise nihai bir karar çıkmadığı Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Ruslar Esad’ı koruyor. Buna daha fazla müsamaha gösteremeyiz. Rusya üzerinde siyasi baskıyı artırmalıyız” dedi. Hollanda ve İtalya yönetimi de, kimyasal saldırının sorumlusunun Suriye yönetimi olmasının muhtemel olduğunu belirtmesine rağmen olası bir askeri harekâta katılmayacaklarını bildirmişti. Yunanistan da “katılmayacağız” dedi. nin uluslararası hukukun ihlali olacağını savundu. Pompeo’ya Türkiye sorusu CIA Direktörü olarak görev yaparken ABD Başkanı Donald Trump tarafından Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterilen Mike Pompeo önceki gün onay süreci çerçevesinde Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi’nin karşısına çıkarken Astana liderler zirvesi ve Türkiye ile ilgili sorulara muhattap oldu. Komisyonun Demokrat üyesi Bob Menendez, Pompeo’ya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Astana zirvesinde birlikte çektirdikleri fotoğrafı gösterdi. “NATO müttefiki bir ülke Rusya’dan S400 alıyor, IŞİD’i birlikte yendiğimiz Kürtlerle savaşıyor” dedi ve “bu fotoğrafta ABD nerede?” so rusunu yöneltti. Üzerinde “Suriye’nin geleceğini tartışmak için kimler buluşuyor” yazılı fotoğrafla ilgili konuşan Pompeo ise “güçlü bir diplomatik çaba ile bu görüşmelerde yer alabileceklerini, doğru olanın da bu olduğunu” söyledi. “Türkiye’nin Afrin’e girmesinin durumu daha karışık hale getirdiği” yorumunu yaptı. Yine ölüm haberi geldi Gazze’de dün İsrail protestosundan yine can kaybı haberi gündeme düştü. Binlerce Filistinli Toprak Günü kapsamında dün 30 Mart’tan bu yana 3. cuma günü, Gazze Şeridi’nde İsrail karşıtı protesto için toplandı. İsrail güvenlik güçleri protestoculara ateş açarak ve göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahale ederken bir Filistinlinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. 500 yaralı Filistinli yetkililer, yaklaşık 500 kişinin de yaralandığnı açıkladı. Filistinli Gazeteciler Bir liği, ateş açılması sonucu yaralananlar arasında iki Filistinli gazetecinin de olduğunu bildirdi. İsrail güvenlik güçlerinin geçen haftaki gösteriler sırasında Gazze sınırındaki eylemcilere ateş açtığı sırada yaralanan 30 yaşındaki Filistinli gazeteci Yaser Murtaja hayatını kaybetmişti. Önceki eylemlerde en az 34 Filistinli, İsrail ateşinde yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Toprak Günü, 30 Mart 1976’da silahsız altı Arap gencinin İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürülmesinin yıldönümü. Orban’ın havuz medyası girişimi Macaristan’da Başbakan Viktor Orban liderliğindeki göçmen karşıtı, sağcı Fidesz partisi (Macar Yurttaşlar Birliği) geçen haftaki genel seçimlerde iktidarını korumasının ardından medyaya baskı iddialarının ardı kesilmiyor. Britanya’nın Guardian gazetesi, Macaristan devlet televizyonunda çalışan gazetecilerle konuşarak hazırladığı haberinde, genel seçimler öncesi gazetecilerin editörlerinden gelen emirlerle “Orban yanlısı ve yalan haber” yaptıklarını itiraf ettiklerini öne sürdü. y‘Haazbdeırrmleırşila r’ Haberde, MTVA kanalında çalışan gazetecilerin seçime giden süreçte editörlerinden gelen talimatlarla göçmenler hakkında olumsuz haberler yaptıkları yönündeki ifadeleri aktarıldı. Kanalın, seçim günü Almanya’daki bir aracın kalabalığın arasına sürülmesinin ardından yanlış olduğu halde olayın “İslamcı terör saldırısı” olarak nitelendirildiği de kaydedildi. Haberde televizyon programlarının düzenli olarak sınırda göçmenlerle polis arasındaki çatışmalar ve Avrupa’daki saldırılara yönelik arşiv görüntülerini yayınladıkları bilgisine de yer verildi. Bir gazeteci “Hoşgörü düzenli bir şekilde eleştirildi. Göçmen karşıtlığı ise tek geçerli görüş olarak sunuldu” derken bir diğer meslektaşı ise “Bazen editör telefonla konuştuğu esnada ofise gelir, bize bir haberi kelimesi kelimesine yazdırırdı. Telefonun ucunda kimin olduğunu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Haberde, Orban’ın görevde olduğu son sekiz yılda medyadaki etkisini artırdığı, “pek çok kuruluşun hükümetle bağlantılı kişilerce satın alındığı” aktarıldı. Geçen hafta da muhalif çizgideki Magyar Nemzet gazetesi ve Lanchid radyosu maddi sıkıntılar nedeniyle yayın hayatına son verdiklerini duyurmuştu. Macron yönetiminin tartışmalı reform paketlerine karşı sendikaların yanı sıra öğrenciler de ayaklandı. Polis Sorbonne’a girdi Fransa’da polis, hükümetin “üniversitelere giriş reformuna” karşı günlerdir devam eden eylemler kapsamında önceki gün Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’ni işgale hazırlanan öğrencilere operasyon düzenledi. “68 Mayıs’ı” olarak bilinen öğrenci ayaklanmalarının 50’nci yıldönümünde, hareketin sembol üniversitelerinden Sorbonne’da düzenlenecek bir etkinlik öncesi işgal kararı alan yaklaşık 200 öğrenci, akşam saatlerinde polis tarafından kampus dışına çıkarıldı. Sorbonne Üniversitesi’nde aynı kampusta 3 Mayıs 1968’de ya şanan öğrenci direnişine polis müdahale etmiş, ancak polis öğrencileri üniversiteden çıkaramamıştı. Hükümetin reformu açıklamasının ardından öğrencilerin başlattığı işgal eylemleri, 10 üniversitede halen devam ediyor. Lise ve üniversite öğrencileri, reformun üniversiteye öğrenci alımlarını “aşırı seçici bir anlayışla zorlaştırdığını” savunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un neoliberal ekonomi yanlısı reform paketleri başta sol cephe olmak üzere ülkedeki pek çok kesim tarafından eleştiriliyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle