18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Nisan 2018 kültür ‘Sanatçı iktidardan16 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: EMİNE BİLGET Türk halk müziğinin güçlü sesi Sadık Gürbüz ile Ankara konseri sonrası bir araya geldik. Gürbüz ‘Sanatçılar uzaktan uzak durmalı’kumandaileyönetilmez’diyor Türk halk müziğinin güçlü seslerinden Sadık Gürbüz, geçen günlerde Ankara’da ken di imkânları ile büyük bir konser ve rerek sevenleri ile buluştu. AKP’li be lediyelerden konser için salon bula madıklarını söyleyen Gürbüz, hayali nin çoksesli büyük bir konser vermek olduğu nu söyledi. Sanatçının iktidarlardan uzak, hal ka doğrularını söyleme si gerektiğini anlatan ALİ Sadık Gürbüz, “Sanatçı AÇAR muhaliftir. Eğer bildiği doğruları halkın yararı na söylemiyorsa ona sanatçı denmez” dedi. Cumhuriyetin sorularını yanıt layan Gürbüz şunları söyledi: n Uzun bir aradan sonra Ankara’da kendi olanaklarınızla bir konser verdiniz. Nasıl geçti konse riniz? Aslında dayanışma gecelerinde ve bazı derneklerin etkinliklerinde yer alıyorduk. Ama Ankara hem uzun za mandır gitmediğim hem de davet al madığım bir şehirdi. Oradan gelen yo ğun talep doğrultusunda biz de kendi olanaklarımızla bir organizasyon ya parak sevenlerimizle buluştuk. Çokta güzil bir konser oldu ve bir türkü ge cesi yaşadık. n Halkın sanatçısı ile devletin sa natçı arasındaki fark nedir? Son dö nemde sanatçıların siyasilere ya naşmaya çalıştığını görüyoruz! SHP’nin güçlü olduğu ve başında da Erdal İnönü’nün bulunduğu bir dönemde “Erdal Bey sizi destekliyo ruz. Ama bizim desteğimiz siz iktida ra gelene kadar. İktidara geldiğinizde yine sizi eleştireceğiz” dedim. Erdal bey ise gülerek “Size yaraşan da bu dur. Tabii ki eleştireceksiniz” yanıtını vermişti. Siyasetin inceliği ve neza keti buydu. Sanatçı ya da sanatla uğ raşan kişinin iktidar yalakası olması çok utanç verici. Eğer kendine sanat çı diyorsa bu çamurdan uzaklaşma lı. Sanatçı her zaman halkın yanın da, halkın düşüncelerini dile getiren, MESAM’da yaşananlar n MESAM’da yaşananlar ve kayyım atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Burası sanatçıların bir araya geldikleri, kendi sorunlarını dile getirdikleri, haklarını takip ettikleri ve emeklerinin karşılığını almak üzere kurulmuş bir meslek örgütlenmesi. Bu örgütün başına da kendi içerisinden seçimle bir yönetim geliyor. Burada sanatçıların haklarının korunması için milyarlardan bahsedilen bir rakam söz konusu. Burayı da rant olarak görüyorlar ve kendilerinin yöneteceği kukla bir yönetim istiyorlar. İlk genel kurulda yönetime girip giremeyeceklerini gelin görün. Sanatçılar onurlu insanlardır. Baskı ile uzaktan kumanda gibi yönetimi kabul etmezler. onu çağdaş uygarlığa götürürken gerek yaşam gerekse bilgisini sunan insandır. İktidarın kuyruğuna takılarak gitmesi onun ömrünü iktidarların sonuna kadar götürür. Halkın sanatçıları ise yaptıkları ile her daim gönüllerde yer alır. n Sanat ve sanatçılar üzerindeki siyasal baskıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Demokrasinin, hukukun, insan haklarının, düşünce özgürlüğünün hâkim olduğu demokratik ülkelerde böyle bir sorun söz konusu olmaz. Sanatçı eleştiren bir kesimdir. Hangi alanda sanat yapıyorsa görüşlerini baskı ve kısıtlamalara yer bırakmaksızın sansüre uğramadan gerçekleştirir. Demokrasi yoksunu, daha otoriter yönetimlere gelindiği zaman ise iktidarlar tüm eleştirel düşünceleri yasaklar ya da baskı altına almaya çalışır. Önemli olan bu uygulamaların halk tarafından görülebilmesini sağlamak için çalışmak gerek. Maalesef bugün bulunduğumuz yönetimin demokrasi, hukuk, insan hakları ve çağdaşlıktan uzaklaştığını görüyoruz. Bu baskılar ülke adına kabul edilebilir bir durum değildir. ‘Salon bulmak güçleşti’ n Zuhal Olcay’a hapis cezası verilmesi, Barış Atay’ın oyununun yasaklanması gibi bir dizi baskı ve sansür var. Size de baskı oluyor mu? Tiyatroda, sinemada ve müzik yaptığımız yerlerde birtakım engellemeler yaşıyoruz. İktidarın yönetimindeki belediyelerde salon bulamıyoruz. Bir keresinde salona ihtiyaç var denilerek sözleşmemiz iptal edildi. Aslında baskının ve sansürün ardında eleştirilmek korkusu var. İnsanla Vedat ARIK rı bir araya getirip birlikte bir şeyler söylemek, düşünmeye itmek ve hatta soru sormaya yönlendirmek iktidarların sonu anlamına geliyor. Ana muhalefet partisine ‘Vatan haini’ deme cüretini kendinde buluyorlar. Partilerin isminde sosyalist ya da komünist gördükleri zaman çılgına dönüyorlar. Bütün baskıların tek nedeni var, iktidarlarını kaybetmek. n Yapmak istediğiniz bir çalışma ya da proje var mı? 2019 için nasıl bir Türkiye hayaliniz var? Çoksesli büyük bir konser vermek hayalim var. Önemli firmalar pop müziğe destek oluyorlar. Halk müziği temelli büyük ve çoksesli yapıda çalışmalara destek olunmuyor. Yapabilirsem bunu gerçekleştirmek istiyorum. 2019 için ise her şeyden önce savaş bitecek, ona mutluyum. Çünkü devlet başkanlığına avantaj sağlamak için yapılan bu savaş nedeniyle artık çocuklarımızın ölmeyeceğini düşünüyorum. Umarım yurttaşlarımız bu durumu 2019 seçimlerinde görecektir. ÇsBoaeğnralsitnea’rdyge’iısni Berlin Şehir Müzesi’nde açacağı serginin hazırlıkları sırasında vefat eden fotoğraf sanatçısı Ergun Çağatay’ın “Bizim Berlin 89/90” sergisi 12 Nisan 2018 tarihinde (dün) Berlin Şehir Müzesi’nde (Märkisches Museum) açıldı. Sergide 30’u aşkın sayıda renkli ve siyahbeyaz fotoğraf, sanatçının 1990’da, Berlin Duvarı’nın yıkılışından hemen sonraki aylarda Berlin ve diğer FESTİVALDE BUGÜN kentlerde ikinci kuşak Türk göçmenlerin yaşamlarını yansıtıyor. Sanatçının, 15 Şubat’ta vefatından bir gün önce Facebook hesabında, “Hayat devam etsin veya etmesin, buraya yazdığım son yazı olacak. Yukardaki büyük hakem uzatmaların sonuna yaklaştığımı işaret ediyor” demesi çok anlamlı bulunmuştu. Berlin Şehir Müzesi’nde açılan sergi, eylül ayına kadar gezilebilecek. l “Ulusal Belgesel Yarışması” filmlerinden “Parçalar”, 16.00’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda, filmin yönetmeni Rojda Akbayır’ın katılımıyla... l “Genç Ustalar” bölümünde yer alan “Dışarıda”, 16.00’da Cinemaximum City’s Nişantaşı Salon 3’te, yönetmen György Kristóf’un katılımıyla... l “Uluslararası Yarışma” filmlerinden “Görgü Kuralları”, 19.00’da Cinemaximum City’s Nişantaşı Salon 7’de, oyuncu Isabél Zuaa’nın katılımıyla... l “Mayınlı Bölge” seçkisinde yer alan “Köpuzlar”, 19.00’da Cinemaximum City’s Nişantaşı Salon 3’te, filmin yönetmeni Andrés Goteira’nın katılımıyla... l Hem “Uluslararası Yarışma” hem de “Ulusal Yarışma” filmlerinden “Tuzdan Kaide”, 21.30’da Atlas Sineması’nda, yönetmen Burak Çevik’in katılımıyla... l “Sinemada İnsan Hakları Yarışması” filmlerinden “Rahat Bir Nefes”, 21.30’da Beyoğlu Sineması’nda, filmin yönetmeni Isold Uggadottir’in katılımıyla... ‘Tuzdan Kaide’ PIvIo’nun müzikal yolculuğu Film müziği alanında ortağı Aldo De Scalzi ile yüzden fazla besteye imzasını atan, new wave grubu Scortilla ile sahneye çıkan, kendi müzik şirketini kuran ve son olarak solo albümünü David Bowie’ye ithaf eden Pivio bugün saat 16.00’da Yapı Kredi Kültür Sanat’ta bir sohbete katılacak. Pivio, besteci ve saksafoncu, film müzikleri de besteleyen Korhan Futacı ile birlikte müzikal yolculuğunun dönüm noktalarını izleyiciler ve müzikseverlerle paylaşacak. Kâr ve kapital Yıllar önce Mario Vargas Llosa’nın “Masalcı” adlı bir romanını çevirmiştim. Llosa, bu romanında, “uygar dünya”yı terk ederek Amazon Yağmur Ormanları’nda yaşayan Machiguenga Yerlileri’ne katılan, dahası onların “kutsal masalcı”sı olan Saul Zuratas adlı bir üniversite öğrencisinin öyküsünü anlatıyordu. Romanın ana izleği, Yerli halkların Batılılaştırılmasına, “uygarlaştırılmasına” eleştirel bir bakışa odaklanıyordu. Beyaz Adam’ın kendi dünyasının egemenliği altına almaya çalış tığı Amazon ormanları doğal dengesini yitirirken Machiguenga kabilesinin de soyu tükeniyordu. Beyaz Adam’ın Yerliler’i “Beyazlaştırmaya” kalktığı bir dünyada Saul’un “Yerlileşmeyi” seçmesi ise egemen düzeni allak bullak ediyordu. HHH Geçenlerde, çokuluslu bir şirketin Amazon bölgesinin orta yerinde dev boyutlarda bir açık ocak altın madeni açmaya çalıştığını okuyunca Llosa’nın ta 1987’de yayımlanmış olan romanını anımsamadan edemedim. Habere bakılırsa, Amazon’daki Yerli kabileler kutsal topraklarının tam da yüreğinde çevreye zehir saçacak bir altın madeni açmaya hazırlanan bu Kanada kökenli maden şirketine karşı direniyorlardı. Bu korkunç girişim gerçekleşecek olursa, yörede yaşayan dokuz kabile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktı. Ayrıca kimyasal atık havuzu ola rak kullanılmak üzere dev bir baraj yapılacak, giderek siyanürlü atık çamuru ırmaklara ve okyanusa karışabilecekti. Maden şirketinin gerekli tüm izinleri almak üzere olduğu, ama kabilelerin mahkemelere başvurarak bunu şimdilik geciktirdiği söyleniyordu. HHH Aklım çok eskilere, İspanyolların istilalarına, bölge insanlarını köleleştirmelerine, misyonerlerin yöre kültürünü ayartmalarına, kauçuk ve altın vurguncularının sömürülerine gitti. HHH Haberi okuduktan sonra Llosa’nın “Masalcı” romanına yeniden bir göz atayım dedim. Beyaz Adam’ın yeryüzünü kendi denetimi altına almaktan, başkalarının tıpkı kendisi gibi davranmalarını sağlamaktan, herkesi kendisine benzetmeye çalışmaktan bir türlü vazgeçememesine karşılık, Saul Amazon’daki Machiguenga kabilesine katılıyor, onlardan biri oluyor, kendisini onlara benzetiyordu! HHH Tarihi antik Pergamon kentine kadar uzanan Bergama’yla Amazon bölgesi birbirine çok uzak. Ne ki, Amazon Yerlileri’yle Bergama Ovacık halkı, birbirlerinden habersiz, benzer bir yazgıyı paylaşıyorlar. Ama belki yine birbirlerinden habersiz, bu yazgıya başkaldırıyorlar. HHH Amazon’dan Ovacık’a yeryüzüne baktığımda, Ceyhun Atuf Kansu’nun “Kar Türküsü” şiirinin ilk dizesi uğulduyor kulaklarımda: “Kâr ve kapital, kar ve kapital, kâr ve kapital...” TELEVİZYON 09.00 Sağlık Kontrolü 10.00 Hafta Sonu 11.00 Haber Bülteni 14.10 Canlı Tatlar 15.10 Sıradışı Bir Gün 16.00 Işıltılar 17.00 Haber Bülteni 18.00 Ana Haber 20.00 5N 1K 21.15 Yeşil Doğa 22.00 Gündem Özel 01.00 Gece Haberleri 02.00 Gece Haberleri 08.00 Hafta Sonu Sabah 11.00 Medya Mahallesi Ayşenur ArslanHüsnü Mahalli 13.00 Öğle Haber Bülteni 17.00 Yerel Gündem 19.00 Hafta Sonu Haber Bülteni 21.00 Türkiye Nereye Fatih Ertürk 24.00 Hafta Sonu Haber 09.15 Adım Adım Sağlık 11.15 Avrupa’dan Anadolu’ya Doğal Lezzetlerin İzinde 13.40 Spor 15.15 Makam Farkı 17.00 Galatasaray OdeabankTofaş 19.15 Yaşasın Hayat 20.00 Ana Haber 20.55 Yüzde Yüz Futbol 21.00 Haber Bülteni 06.15 Airport 08.00 Burası Haftasonu 11.00 Haber Bülteni 11.25 HT Sağlık 15.30 Art Of 17.00 Haber Bülteni 18.00 Haber Bülteni 19.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Enine Boyuna 24.00 Haber Bülteni 01.30 Enine Boyuna 05.15 Şehir Hikâyeleri 06.45 Kanal D Çocuk Kulübü 09.45 Magazin D Cumartesi 13.00 Şule ile Vitrindekiler 14.00 Siyah Beyaz Aşk 16.00 Ali Kundilli 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 İnsanlık Suçu 23.15 Yerli Film: Çılgın Dershane 4: Ada 08.00 18 Dakika 09.00 TV’de Film 10.20 Günün Dosyaları 11.15 Ayrıntılar 14.30 Günün Dosyaları 15.00 Çalışma Hayatı 14.30 Günün Dosyaları 18.00 Dünya Turu 19.00 Ana Haber 20.00 Ayna 21.00 İktisat ve Toplum 22.30 Günün Dosyaları 23.00 Haber Turu 08.00 TV’de Dizi 10.00 Magazin Programı: Star Life 12.00 Tülin Şahin ile Moda 15.45 İstanbullu Gelin 18.45 Ana Haber 20.00 Fazilet Hanım ve Kızları 00.15 Yerli Film: 5 Dakikada Değişir Bütün İşler 08.00 Haftasonu 10.00 Beni Motive Et 13.00 Başkent Konserlerinden 16.00 Ben Çanakkale 18.00 Çocukça 19.00 Genç Düşünce 20.00 Ana Haber 21.00 Dans Bir Rüya 21.30 Tarihin Bilinmeyen Yüzü 23.00 Belgesel 09.00 Film: Zamanda Yolculuk 12.00 Film: Aşk ve Futbol 16.00 Film: Wrinkles 18.30 Film: Mafya Yalnızca Yazın Öldürür 20.00 Film: Çocuk Yok 22.30 Film: Büyük Kötü Kurtlar 23.30 The Graham Norton Show 08.30 İlker Karagöz ile Çalar Saat 10.45 Mehmet Özer ile Mutfakta 12.15 Bir Mucize Olsun 15.30 Yasak Elma 19.00 Gülbin Tosun ile Fox Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Adı: Zehra 23.45 Yabancı Film: Dünyalar Savaşı BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Bir yol şebekesi üzerinde, belli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla bir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 leşen ikinci derecedeki yol. 2/ Hediye, bağış... Üstüne konulan bir 1 CARC I RAN 2 E K E RAMA K 3 V A Z E K T OM İ 4 ARES ER R 5 PO İ Z A İ T şeyi taşıyan 6 İ F A K A T L İ nesne. 3/ 7 O K M O T E L “Sürme” de 8 U B U D İ Y E T denilen bir 9 S İ T A R F İ L ekin hasta lığı... Kahveren giye çalar kırmızı renk. 4/ Osmanlı toprak düzeninde küçük dirlik. 5/ Sanat dünya sında ortaya çıkan yeni görüş... Bir takvim türü. 6/ Çok sık yinelenen ve bundan do layı usanç veren söz. 7/ Titan elementinin simgesi... Kılcal damar kanamalarını ön leyen glikozit. 8/ Bir nota... Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm. 9/ Havyarı değerli bir balık... Bir gösterme sıfatı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir metnin, bir yapıtın aslından az çok ayrılan değişik biçimlisi. 2/ Soyundan ge linen kimse... Kural. 3/ Kaşları boyamakta kullanılan siyah boya... Önü hendekli siper. 4/ Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme. 5/ Hava, gaz gibi bir akışkanın belirli bir yönde hareketi... Ga ziantep yöresinde yetişen beyaz bir üzüm cinsi. 6/ Yinelenen dize. 7/ Boru sesi... Aralıksız yinelenen ve artık düşünmeksi zin yapılan eylemlerin tümü. 8/ Uzakdoğu kökenli dövüş sporlarında “erdemli yol, sanat” anlamında kullanılan sözcük... Eko lojide, bir canlının varlığını sürdürebildiği yaşama ortamının en küçük birimi. 9/ Meyvesine “hambeles, murt” gibi adlar verilen ağaç... Pasta hamuru. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle