Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Cumartesi 14 Nisan 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Biz bekleyeceğiz adalet gelmeyecek  Gazi’de dur ihtarına uymadıkları iddiasıyla araçta polislerce öldürülen ço  cuklar Oğuzhan Erkul ve Barış  Kerem’in hayattan koparılışları  nın üzerinden bir yıl geçti. Adli  ye koridorlarında  adalet arayan acı  lı aileler, ilk du  ruşmadan son  ra bütün umutla  ZEHRA ÖZDİLEK  rını yitirdi. Oğuzhan Erkul’un annesi Seyran Erkul,  oğlunun adını duyunca gözyaş  larına boğuluyor. Oğuzhan’ın ab  lası Figen Erkul, “Yarın (bugün)  bir yıl olacak. Geçen yıl bu saat  lerde okuldan gelmek üzereydi.  Her şey normaldi. Akşamına ha  yatımız durdu. Biz 14 Nisan’da  takılı kaldık. Toprağın altında  Oğuzhan’ı, Barış’ı arıyoruz. Ne  kaşları, ne gözleri, ne de gülüşle  ri var” dedi. Barış Kerem’in anne  si Melike Altınışık ise “O polisle  rin gözlerimizin içine bakıp kah  kaha atmadıkları kaldı. Belki biri  telaşlanıp ateş etmiştir. Diğerleri  de onun etkisiyle hareket etmiş  tir, azap çekiyorlardır diye düşü  nüyordum onların yüzünü göre  ne kadar. Ama gözlerinde ve yüz  lerinde o ifade yoktu” dedi.  Sadece 4 katil yok  Gazi Kent Ormanı çıkışında, geçen yıl 14 Nisan’da polisin ateş açtığı aracın içinde hayatlarını kaybeden Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul, bugün Gazi Cemevi önünde ve yerde anılacak. Kerem ve Erkul’un aileleri, çocuklarını memleketleri Tokat’taki mezarlarını ziyaret edecek. Tokat’taki anmaya gitmek için yola çıkan Oğuzhan Erkul’un ablası Figen Erkul, artık mezar taşlarıy  Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem’in Gazi Mahallesi’nde polis tarafından öldürülmelerinin üzerinden bir yıl geçti. Aileler, ilk duruşmanın ardından adalete inançlarının kalmadığını söylüyor  Barış Kerem  Melike Altınışık  la konuştuklarını belirterek, “21  Mart’ta o katillerin yüzünü gör  düğümüzden beri uyuyamıyoruz.  Yüzleri ve söyledikleri aklımız  dan çıkmıyor. Bir yıl olmuş. Hâlâ  katilleri dışarda, korunuyor. Po  lisleri ‘Gel yavrum’ diye çağıran  yargıç o gün benim nezdimde  katildi... Bizim adalet arayışımız devam edecek. Ama adalet gel  meyecek biliyoruz” diye konuştu. Erkul, bir senenin her gününün  acı, her gününün cehennem olarak geçtiğine değinerek şöyle de  vam etti: “Bir seneyi hatırlayamıyorum. Bize 14 Nisan dün olmuş  gibi geliyor. O duruşmaya gittiğimde umudum yoktu ama in  sanların vicdanlarının bu kadar yerlerde olacağını düşünmemiş  tim. Orda polislerin korunduğu  nu gördüğüm zaman kahroldum.  Benim kardeşimin vücundan 4  kurşun Barış’ın vücudundan ise  Oğuzhan  Figen Erkul  9 kurşun çıktı. Biri de telefonu  na gelmişti. Ama polislerin hep  si lastiklere veya havaya ateş et  tiğini söyledi. Yargıç öyleyse eğer  çocuklara ateş eden kim diye sor  gulamadı. Biz sorguladık. O da  vada gördüm ki onların sadece 4  katili yok... Bu ülkede adaleti ara  mak çok komik bir kavram.”  Destek istiyoruz  Anma sırasında birilerinin başına bir şey gelir diye korktuklarını dile getiren Erkul, “Biz kendi canımızdan geçtik. Burada provokasyonu halk yapmıyor, polis yapıyor... Keşke benim kardeşim terörist, hırsız veya başka bir şey olsaydı öyle ölseydi. Ama benim kardeşim de Barış da tertemiz. Benim içim buna yanıyor. Sevdiği tatlılardan aldık, sevdiği yemekleri yapacağız. Mezarına kiraz ağacını dikeceğiz. Kendimi  zi avutuyoruz. Benim tek isteğim herkesin bize destek olması ve yanımızda olmalarıdır. Biz İstanbul’daki anmaya katılamayacağız ama onları anmak isteyen çok insanın katılacağını biliyoruz. O insanlar anmada Oğuzhan ve Barış için bir mum yaksınlar, karanfil bıraksınlar. Oğuzhan ve Barış Gazi’nin çocukları, insanlar onlar için yürüsün, onların sevdiği türküleri söylesinler.” Çaresizlik... Melike Altınışık ise gözyaşlarına boğularak şöyle konuştu “Bir yıl oldu. Adaletsizlik devam ediyor. Çocuğunuzun katili 3 tane çocuğu olduğunu söyleyip karşınıza geçip gülüyor. Bazen insanlar kendimizi senin yerine koymaya çalışıyoruz diyorlar. Ben sakın empati bile yapmayın diyorum. O kadar farklı bir acı ki. Bir yıl mahkeme olacak diye bekle sonrada yargıç onlara ‘yavrum’ diye hitap etsin. Olay anını anlatırken dudakları titreyen Ramazan’a ehliyetsiz olduğu için hâkim hesap sorsun. Bir de dalga geçer gibi hepsi havaya ateş ettiğini söylüyor. Bugün azrail gelip canımı almak istese zerre kadar gözümü kırpmam. Her gün ölmektense bir kere ölmek çok çok daha iyi. Mahkemeye kadar soğukkanlı durmaya çalıştım. Ama mahkemede bir insan ancak bu kadar çaresiz kalabilir. Katilleri görüyorsun ve hiç bir şey yapamıyorsun. Adaletin bittiği yerde bir şey söylenmiyor.”  SAĞLIK BAKANLIĞI: Barış çağrısı amaç dışı  ŞEYMA PAŞAYİĞİT Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), savaşın halk sağlığı sorunu olduğu bildirisine karşı Merkez Konseyi’nin görevden alınması için dava açan Sağlık Bakanlığı, somut bir suçlama yapamazken, doktorların savaş karşıtı tutumunu “amaç dışı” ilan etti. Savaşın halk sağlığı sorunu olduğu bildirisiyle barış çağrısı yapan TTB üyelerinin görevden alınması talebiyle Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın talimatıyla Sağlık Bakanlığı tarafından açılan davanın ön duruşması dün görüldü. Mahkeme Başkanı, davalı taraflara gerekli bilgilerin iletildiğini aktararak davayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkereye yazılan cevap olmadığını bildirdi. Sağlık Bakanlığı’nın avukatı, verilen şikâyet dilekçelerini aynen tekrarladıklarını söyleyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelecek müzekkerenin beklenmesine gerek olmadığını ve davanın 3 ay içerisinde sonuçlandırılması gerektiğini ifade etti. TTB avukatı, dava dilekçesinde belirsiz zaman diliminde belirsiz olaylara atıfta bulunulduğunu dile getirerek dava dilekçesinde somutlaştırma hususunun dikkate alınmadığını belirtti. Dilekçede çelişkili ve soyut ifadelerin yer aldığını, davacının hangi somut olayla davayı açtığını olay olay açıklaması gerektiğini belirten avukat Ziynet Özçelik, “Bu bizim savunma yapabilmemizin önkoşuludur. Davanın bu şekilde açılması dürüstlük kuralına aykırıdır” dedi. Mahkeme Başkanı, TTB Merkez Konseyi’nin görevine son verilmesi ve yerine yenilerinin seçilmesinin istenildiğini söyleyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkerenin beklenmesine karar verdi. Duruşma, 29 Haziran’a erteledi. l ANKARA  1 mayıs bildirisine 22 gözaltı  İstanbul Kadıköy’de 1 Mayıs bildirisi dağıtmak isteyenlere polis müdahale ederek 22 kişiyi gözaltına aldı. Kadıköy’de 1 Mayıs’a çağrı niteliğinde, “Faşizme ve sömürüye karşı 1 Mayıs’a” başlıklı bildiri dağıtmak isteyen Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi çok sayıda kişi polis ta  rafından engellendi. Kalkedon Meydanı’nda polis ablukasına alınan gruptakiler yapılan kimlik kontrolünün ardından darp edilerek gözaltına alındı. Savcılık gözaltına alınan 22 kişi hakkında yedi günlük gözaltı talep etti. Gözaltına alınan 22 kişi içerisinde Evrensel muhabiri Rojhat Turgut ve ETHA muhabiri Ömer Akın’ın da olduğu öğrenildi. l Haber Merkezi  ‘Seçimleri bizDemirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi  belirleyeceğiz’ Selahattin Demirtaş  Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davada, tutukluluk halinin devamına kararı verildi. Mahkemede konuşan Demirtaş, suçlamalara karşı savunma yapmak için gelmediğini, adil bir yargılama yapılmayacağını söyledi. Siyasetten yasaklı olsa da siyasetçi olduğunu belirten Demirtaş, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini belirleyecek olan bizleriz. Kilit biziz anahtar biziz” dedi. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “terör örgütü yöneticiliği” iddiasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’ndaki salonda görülen duruşmaya Demirtaş, avukatları ve HDP milletvekillerinin yanı sıra CHP’li Tekin Bin  göl ile Murat Emir katıldı. Demirtaş duruşmanın üçüncü gününde de fezlekelerde kendisine dönük suçlamalara yanıt vermeye devam etti. Çözüm sürecini bitirdiği açıklanan 68 Ekim olayları ve Ceylanpınar’da öldürülen polisleri anlatan Demirtaş, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na ilişkin de açıklamalarda bulundu. ‘Adalet beklentim yok’ Suçlamalara karşı savunma yapmak için gelmediğini ve adil bir yargılama yapılmayacağını aktaran Demirtaş, “Ben suçları teşhir etmek için geldim. Adalet beklentim yoktur, adil yargılanma yapılacağına inancım da yoktur. Hâkimler kararlarıyla konuşurlar, ara kararlarınıza bakılınca sizin de nasıl konuşacağınız belli” diye konuştu. Yargıya güvenip güvenemeyeceği  ni soran Demirtaş, “Beni siyasi yasaklı yapabilirler ama benim ölüm bazılarının dirisinden daha fazla siyaset yapar. Hakkımda ömür boyu siyaset yasağı da konulsa ben siyasetçiyim. Hücrede de siyaset yaparım” dedi. Demirtaş, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini belirleyecek olan bizleriz. Kilit biziz anahtar biziz. Siyaset yasaklı da olsam biziz, olmasam da biziz. Kilit bizim elimizdedir” dedi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na ilişkin açıklamalarda bulunan Demirtaş, Davutoğlu’nun başarısız bir kitap yazsa da önemli bir akademisyen olduğunu ama siyasetçi olarak tam bir fiyasko olduğunu ifade etti. Mahkeme heyeti ara kararında, Demirtaş’ın tutukluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 18 Temmuz’da görülecek. l ANKARA / Cumhuriyet  haber 11  kesimde 1930’ların  faşizan Ateş Haç  lıları hareketinin  anısını tetiklemiş  ti. Macron’un tamir  edilmesini önerdiği  tahribat da, büyük  ölçüde eşcinsel ev  Fransa’da yeniden liliğinin Katoliklerde yarattığı travmaydı. Belki de, bu yol  laiklik tartışması  la, Katoliklerin üçte ikisinin karşı ol  Fransa cumhurbaşkanı, Fransa Piskoposlar Konferansı önünde  duğu, bütün kadınların suni döllenme ile hamile kalmalarına izin verecek bir yasa için ortamı yu  yaptığı konuşmayla, laiklik tar muşatmaya çalışıyordu. Ay  tışmasını yeniden alevlendirdi. nı şey, ötanazi tasarısı için de  En çok tepki çeken cümlesi,  geçerli.  “Devletle Kilise arasında iliş  Macron’un Katolikleri da  kilerin tahrip edildiği izlenimi” ha fazla siyasal yaşama ka  taşıdığını, iki tarafın bu ilişkiyi tılmaya çağırması da çeliş  “tamir etmesi” gerektiğini söy kili yorumlara yol açtı. Yahu  lemeseydi. Yürürlükteki laiklik diler, Müslümanlar kimlikçili  yasası açısından aslında so  ği terk ederek siyasete katıl  run teşkil etmeyen bir öneriy maya çağrılırlarken, Katolikler  di bu. Ama ardından, “Fran  olarak diğer kesimin siyasete  sa tarihini beslemiş ve ulusu davet edilmesi elbette çelişki  muzu yaşatmaya sürekli katkı liydi. Ama Macron, “Kilise’nin  da bulunması gereken Katolik sesinin emir verici olamayaca  özsu”ya vurgu yapması, “Ka ğını” belirtirken, çoğul ve se  toliklikle Fransız ulusu arasın küler bir toplumda hiçbir dinin  daki yıkılmaz bağları” kutlama ve en başta Katoliklerin görü  sı, solda bardağı taşırdı.  şünün baskın olamayacağını  Emmanuel Macron’un  da vurguluyordu.  konuşması, cumhurbaşkanı  Üçüncü eleştiri ise, la  seçildiğinden beri Fransa’da ik devletin hiçbir dinle iliş  ki belli başlı dinlerin temsil  ki ve diyalog içinde olmama  cileri önünde yaptığı konuş  sı gereğinden hareket ediyor.  malar dizisinin sonuncusuy  Macron’un laik devletin hiçbir  du. Önce Fransa Müslüman dini ne siyasal ne mali olarak  ları Konseyi’nin, ardından Pro destekleyemeyeceği, hiçbiri  testanların, sonra bütün din nin içişlerine karışamayaca  lerin temsilcilerinin ve ge  ğı ilkesini çiğnemeye hazırlan  çen ay Fransa Yahudi Kuru  dığını iddia edenler, kafasın  luşları Konseyi’nin önünde  daki modelin AlsaceLorraine  konuşmuştu. Her defasında  bölgesinde geçerli olan siste  1905’ten beri yürürlükte olan mi (Concordat) ülkeye yaymak  laiklik yasasının temel ilkelerini olduğundan şüphe ediyorlar.  hatırlatmıştı. Ama bu kez Ka Bu bölgede devlet, 1802’den  tolikler önünde konuşan, hem kalma yasayı kısmen uygula  Cizvit okulunda yetişmiş bir  yarak, Yahudi, Katolik ve Pro  Katolik, hem de Protestan filo testan din adamlarının ma  zof Ricoeur’ün tilmizi olan li aşlarını ödüyor. Müslümanlar  beral bir Hıristiyandemokrattı. imamların da maaşını devletin  Laikliği devletle yurttaşlar ara ödemesini talep ediyor.  sında bir işbirliği olarak algıla  Sonuçta liberal laiklik anla  yan anlayışı dile getiriyordu.  yışı Fransa’da artık Katolikre  Din ile devlet işlerini kes  aksiyoner ilericiCumhuriyet  kin biçimde ayıran 1905 ya  çi kutuplaşmasının aşıldığı  sası, devletin herkesin inan  nı, Cumhuriyete düşman olan  cını kamusal alanda ifade et kimse kalmadığını belirterek,  me özgürlüğünün güven  1905 yasasının gözden geçi  cesi olduğunu belirtir. Libe  rilmesi gerektiğine inanıyor.  ral laiklik bunu, dinlerin ka  Farklı nedenlerle, aşırı sağ ve  musal alanda yerlerinin olma genel olarak sol bu fikre bü  sı olarak yorumluyor. Bir ko  yük tepki gösteriyor. Aşırı sağ,  şulla: herkes inançlarının ge böyle bir revizyonun siyasal  reğini ifade edebilmeli, kar  İslam’ın önünü açacağını id  şı görüşlerini dile getirebilme dia ederek, buna karşı çıkıyor.  li ama Cumhuriyet’in yasala Radikal solun bir kısmı da bu  rını da kabul etmelidir. Ayrıca gerekçeye katılıyor. Solun ge  devlet istisnasız bütün dinle ri kalan kısmı ise, 1905 yasa  re ve inançlara eşit mesafede sının Fransa’nın bugün dünya  olmalıdır.  da herkesin dinini, siyasal ve  Macron’un Fransa’daki dört felsefi inancını özgürce ifade  dinin temsilcileri önünde sıray edebildiği ender ülkelerden bi  la konuşması, bu eşit mesa  ri olmasını sağladığını, “laikli  fe kuralına özünde aykırı de ğin yumuşatılmasının” yeni din  ğil. Hatta bunu böyle yaparak, savaşlarına kapıyı aralayaca  Katolikleri de azınlık dini ko  ğını vurguluyor. Kadın hareke  numuna getirdiği düşünülebi ti de, genel olarak, yürürlükte  lir. Zaten Katolikler, her ne ka ki laikliğin feminizmin en güçlü  dar Fransa’yı “Kilise’nin bü  dayanağı olduğunu belirtiyor.  yük kızı” olarak tanımlamaya  Sonuç olarak Macron’un  devam etseler de, günümüz  yeniden körüklediği laiklik tar  Fransız toplumunda onlar da tışmasının merkezinde devle  bir azınlık.  tin kesin uyması gereken dini  Macron’un konuşmasına  tarafsızlık ilkesi kamusal alan  üç nedenden dolaylı sol ve la için de geçerli olmalı mıdır’  ik kanattan tepki geldi. Birinci sorusu yatıyor. Bu gürültü ara  si, Katolik kilisesinin Cumhu sında, “aynı zamanda” yakla  riyet devletine karşı geçmiş  şımının ustası Macron’un, ik  te yürüttüğü büyük ve şiddet tisadi alanda yürüttüğü libe  li mücadelelerden bahsetme ral reformlarla zaten kaybetti  mesiydi. Daha birkaç yıl önce, ği solu iyice kaybetmek paha  eşcinsel evliliğinin yasallaşma sına, sağdaki rakibinin ayağı  sına karşı harekete geçen Ka nın altından halıyı bir kez daha  tolik ve aşırı sağ koalisyon, sol çektiğini söyleyebiliriz.  30 BİN ÜYE BUGÜN SANDIK BAŞINDA İstanbul Tabip Odası’nda seçim heyecanı yaşanıyor  SİBEL BAHÇETEPE İstanbul Tabip Odası’nın iki yılda bir yaptığı seçimli genel kurulu bugün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda 14.0018.00 arasında yapılacak. Seçimler ise yarın 09.0017.00 arasında İstanbul Lisesi’nde gerçekleştirilecek. Seçimlerde şuan oda yönetiminde olan “Demokratik Katılım Grubu” ile Vatan Partisi’ne yakınlığı ile bilinen “Cumhuriyetçi Hekimler”, AKP’ye yakınlığı ile bilinen “Hekimlikte Haklar Birlik ve Haklar Platformu” ile MHP’ye yakınlığı  ile bilinen “Türk Hekimleri Birliği” listeleri yarışacak. Seçim öncesi mevcut yönetimde olan Demokratik Katılım Grubu’nun havuz medyası tarafından hedef gösterilmesinin ardından, Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu seçimlerin ertelenmesi için başvuruda bulundu. Fatih 2. İlçe Seçim Kurulu ise talebi reddetti. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nca yapılan açıklamada, “100 yaşın üzerindeki 1357 üye seçmen listesinden düşürüldü. Seçimler, bu güncelleme doğrultusunda belirlenen gün ve yerde yapılacak” denildi.  ETHA’ya polis baskını  Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanlarının evine dün gece saat 02.00’de baskın düzenlendi. Baskında ETHA editörü Semiha Şahin, muhabirler Pınar Gayıp ve Adil Demirci gözaltına alındı. Almanya’da çalışan Demirci’nin Türkiye’ye tatil için geldiği öğrenildi. Ezilenlerin Hukuk Bürosu’ndan  yapılan açıklamada ise “Gözaltına alınan müvekkillerimizden Semiha Şahin, Pınar Gayıp ve Adil Demirci ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görüştük. Müvekkillerimizin sağlık durumları iyi. Gizlilik kararı nedeniyle gözaltı gerekçelerini öğrenemedik” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet  C MY B   
            
    
