18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Nisan 2018 6 Başakşehir değil ‘Batakşehir’ AKP’li Başakşehir Belediyesi’nin gelir gider, hesap ve işlemlerinin denetiminde, özellikle ihallerin incelenmesinde, vakıflara yapılan kaynak aktarımında bir dizi usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. CHP’nin raporuna göre, eski AKP’li Meclis üyesinin ortağı avukat E.E., üç kerede, toplam 620.500 TL’lik avukatlık hizmeti ihalesi aldı. Belediyeden, Mevlüt Uysal’ın başkanlığı döneminde İlham Vakfı’na da protokol gereği, her yıl yüzde 10 artışla, 1.500.000 TL hibe edildi. Vakfın kira, elektrik ve telefon giderlerini de belediye karşılayacak. CHP İstanbul Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat, “Başakşehir sayılı kent markalarından birisiyken hızla yok oluyor. Uydukent diye bir yer yaptılar. Uydukent değil ‘uydurma kent’ Belediyenin kaynaklarını AKP’nin çıkarları için kullanıyorlar” dedi. Karabat, ihalelerde usulsüzlük yapıldığını dile getirerek “Bu ihaleler başka cemiyetlere kaynak olarak mı aktarılıyor? ”diye sordu. Metro ihalesinin de yapılıp iptal edildiğini anımsatan Karabat, “ Metro ihalesinde ‘yüzde 5 avans verilebilir’ maddesi var. Neden yüzde 5 avans veriyorsunuz? Bu ihale yüzde 5’lik avans yüzünden mi bozuldu? Büyük bütçelerle büyük işler yapılmadığını görmekteyiz ve belgelemekteyiz. Suçlı sadece AKP Başakşehir İlçe Başkanlığı değildir. Doğrudan AKP Genel Merkezi suçludur. ” dedi. CHP’li Başakşehir Belediyesi Denetim Komisyonu üyesi Hayrettin Özbakır da “Yapılan ihalelerde belirlenen fiyatın en üst sınırında. Ayrıca fiyat teklifleri önceden sızdırıldığını tecil etmiş durumdayız” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet İhaleden dönenin çöl kaşığı kırılsın! AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi biten projeyi bitmemiş gibi gösterdi. İhaleye ‘2 adet Meksika çöl kaşığı bitkisi alımı’ eklendi... AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki hafta tartışma yaratacak bir iha leye imza atacak. Belediye Burç Or manı içerisine, “su deposu, bina, kapı yapım ile bina ve çeş me tadilatı” için iha leye çıkıyor. İhale du yurusunun ardından bina ve su deposu AYKUT KÜÇÜKKAYA nun yapılacağı bölgeyi gezen CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan neredeyse tüm bina ların ve tadilatların yapıldığını tes pit etti. İhalede olup bölgede olmayan tek şey ise “iki adet Meksika çöl kaşığı” bitkisiydi. CHP’li Kalkan, “İhalenin içine iki tane de Meksika çöl kaşığı bitkisi sıkıştırmışlar. De mek ki hem inşaat işiyle uğraşıp hem ülkemize Meksika çöl kaşığı bitkisi getiren bir firma var. İhale ye çıktıkları çoğu işlem hali hazır da zaten yapılı. Bu ihale düpedüz yurttaşı kandırmak. Bu ihale bir an önce iptal edilmeli” dedi. İhale haftaya... AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 17 Nisan’da (5 gün sonra) “2018137246 numarasıyla” bir ihale gerçekleştirecek. 22 Mart 2018 tarihinde onay verilen ihale nin içeriği şöyle: İhale duyurusunun ardından bölge “Su deposu, bina, kapı yapım ile bi de inceleme yaptım. İdari bina yapıl na ve çeşme tadilatı yaptırılacaktır.” mış, levhasına kadar asılmış. Su de İhaleye, “Meksika çöl kaşığı bitki posu yapılmış, giriş kapısı binası ye sinin numunesi ihaleden önce Gazi nilenmiş. Yani ihaleye çıktıkları çoğu antep Büyükşehir Belediyesi Sulude işlem halihazırda zaten yapılı. Bu iha re Şantiyesi’ne teslim edilecek” notu le düpedüz yurttaşı kandırmak, top da düşüldü. lumun gözünün içine baka baka ya CHP’li bölgeyi gezince... lan söylemektir. Bu ihale bir an önce iptal edilmeli, bu işlere imza atanlar CHP’li Meclis Üyesi Kalkan iha hakkında gerekli işlemler yapılmalı le duyurusunun ardından geçen haf dır. Bu ihalenin sonuna kadar takip ta sonu bölgeyi gezdi. Ve ihalede ya çisi olacağım. Gerekli yasal yollara da pılması istenen tesislerin hepsinin başvurumu yapacağım. Bölgeyi AKP yapıldığını tespit etti. Kalkan ihaleyi Gaziantep İl Başkanı’yla da gezebili gazetemize şöyle değer rim. Yapılı yerleri ve lendirdi: yenilenen “İhalenin kapıyı içinde ne ken ararsanız dile var. İda rine ri bi gezdi na, rebilirim. su Ayrıca daha de önce o bölgede posu, giriş kapısı, kuyu açımı, wc ve çeşme yapımı. İhalenin içine iki tane de Meksika çöl kaşığı İşte ihaleye çıkan Meksika çöl kaşığı bitkisi. 3 milyon 775 bin TL’ye çevre düzenlemesi ihalesi yaptılar. İlana çıktıkları ihaleyi de çevre dü bitkisi sıkıştırmışlar. Demek zenlemesini kazanan ki hem inşaat işiyle uğraşıp firma mı alacak? Onu hem ülkemize Meksika çöl ka da hep beraber bekleyip şığı bitkisi getiren bir firma var. göreceğiz...” ‘Cevap ve düzeltme’ hakkında açıklama 5187 sayılı Basın Yasası’nın 14. maddesi kişilere cevap ve düzeltme hakkı tanırken cevap ve düzeltme metninin suç unsuru içermemesini, kişilerin hukuken korunan menfaatlarına aykırı olmamasını şart koşmuştur. Yayımladığımız cevap metnini kaleme alan avukat, metnin yayımlanmasına karar veren İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği yargıcı, metnin yayımlanmasına itirazımızı reddeden İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği yargıcı cevap ve düzeltme metninde geçen sözcüklerin gazetede yayımlanmasında bir sakınca görmemişlerdir. Cevap ve düzeltme metninde geçen “ ‘Karalamayı ve suçlamayı yayın politikası haline getirmiş’, ‘Gazetecilik meslek ilkelerini çiğneyerek yayın yapan’, ‘...gazetecilik namına herhangi bir uğraşının olmadığı’, ‘...hedef aldıkları kişilerin itibarlarını sarsmaya çalıştıkları...’ sözcüklerinin cevap verilmesi istenen haberle hiçbir ilgisi yoktur. Böylesine düşük düzeyde bir metni okuyucumuzla muhatap etmenin sorumluluğu gazetemizde değil, metni elbirliğiyle yayımlayan kişilerdedir. Siyasi ve hukuki vicdan çerçevesinde değerlendirilemeyecek bu metni, ağır para cezaları ödemek zorunda kalmamak için yayımlıyoruz. Sorumlu Müdür Faruk Eren Cevap ve düzeltme Cumhuriyet Gazetesi’nin 10.02.2018 tarihli nüshasında manşetten ‘Dosya Kapatıldı ama... Savcılık: Man Adaları Gerçek’ ve devamında 6. sayfada ‘Savcılık vergi kaçırma varsa biz bakmıyoruz dedi’ başlıklarıyla gerçekdışı bilgiler kaynak edilerek yayınlanan yazı ile Müvekkilim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın kişilik hakları alenen ihlal edilmiştir. Müvekkilim Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve bir kısım aile üyeleri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı tarafından bir süre önce yapılan açıklamalar ile asılsız suçlamalara maruz kalmışlardır. Yapılan açıklamada Müvekkilim, ailesi ve yakın çevresinin yabancı ülkede bulunan bir şirkete sözde para transferi yaptıkları ifade edilerek bunu gösterir dekontların bulunduğu iddia etmiştir. İddiaların ardından Müvekkilim konu ile ilgili yaptığı açıklama ‘bunun kendisine ilk iftira atılışının olmadığını, daha önce de İsviçre’de banka hesabının bulunduğu yönünde asılsız iddialarda bulunulduğunu, iddia edildiği gibi yurt dışına giden tek kuruşun dahi olmadığını, ailesinin ve yakınlarının mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle hesaplarına para geldiğini, o hesaba da para gitmediğini, ticaretle uğraşan biri yurtiçinde de yurtdışında da şirket kurmasının, şirketini satmasının, para transferlerinin olağan olduğunu, adı geçen 5 isim asla o zikredilen şirkete veya yere para göndermediğini’ ifade ederek müfterileri ispata davet etmiştir. Aynı zamanda Başta Müvekkilim Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hedef alınan diğer kişiler Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş, manevi tazminat başvuruları da yapılarak bu hukuka aykırı eylemler, iftira ve asılsız iddialarla dolu söylemler nedeniyle hukuki mücadele derhal başlatılmıştır. Tekzibe konu haberde bahsi geçen ve para gönderildiği iddia edilen şirket yetkilisi Cumhuriyet Savcılığına başvurarak ‘şirkete ait banka hesaplarına böyle bir para gelmediğini söz konusu swift mesajları ve dekontların doğruyu yansıtmadığını ayrıca bankacılık ve ticari sırların ifşa edildiğini’ belirterek iddiaları gündeme getiren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanından şikayetçi olmuştur. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma kapsamında bahsi geçen belgelerin asıllarını sunulması istemiş ve inceleme neticesinde; 2017/200649 numaralı soruşturma kapsamında anılan şirketin yurt dışında bulunan hesabına para gönderilmediği tespit edilmiştir. Cumhuriyet Gazetesi her ne kadar değindiğimiz takipsizlik kararını haberleştirmiş olsa da gerek kullandığı başlıklar gerekse içerik olarak aslında savcılık tarafından yapılan araştırma neticesinde Müvekkilim ve adı geçen diğer şahısların açıkça asılsız iddialara ve iftiralara maruz kaldıklarının ispatına rağmen aynı iddiaları yayınlamayı ve çarpıtılmış başlıklarla sunmayı sürdürerek Müvekkilin şahsına ve itibarına kastetmektedir. Öyle ki manşet sayfası için tercih edilen ‘Man belgeleri gerçek’ şeklindeki başlık ilk görüşte savcılığın şüphelileri suçlu bulduğu yönünde bir algıya sebep olmaktadır. Yine devamı sayfasında kullanılan ‘Savcılık vergi kaçırma varsa biz bakmıyoruz’ şeklindeki başlıkla da bir vergi kaçırma eyleminin kesin olarak mevcut olduğunu ama savcılığın bu hususta yetkili olmadığını bildirdiğini yansıtmaya çalışmışlardır. Yukarıda açıkladığı üzere kararda Müvekkilim hedef alınarak yapılan ‘yurt dışında bir hesaba para gönderdi’ iddiasına yönelik herhangi bir belge, delil sunulmadığını diğer bir deyişle Man Adası’nda bulunan ya da herhangi bir yabancı şirkete para gönderildigini ispat eden bir dekontun sunul madığını belirterek vergi kaçakçılığı suçlaması ile ilgili de kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Görüldüğü üzere Cumhuriyet Gazetesi her zamanki gibi Müvekkilim aleyhine yayın yapma stratejisi nedeniyle yine Müvekkilim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a atılan asılsız iddiaları fırsat bilerek çarpıtılmış başlıklarla haberleştirmiştir. Cumhuriyet Gazetesi gibi her fırsatta Müvekkilimi kamuoyu önünde karalamayı ve suçlamayı yayın politikası haline getirmiş Birgün ve Sözcü Gazeteleri de bu iddiaların çarpıtılarak kamuoyuna sunulmasında öncülük etmekte, Müvekkilimin şahsına ve itibarına yönelik saldırı eylemlerini birlikte gerçekleştirmektedirler. Sadece Müvekkilimi suçlamak amacıyla yayınlanan yazı hiçbir surette basın meslek ilkeleriyle, insan haklarıyla, kişinin lekelenmeme hakkıyla ve diğer hiçbir hukuki normla bağdaşmamaktadır. Yayınlanan çarpıtılmış yazı ile Cumhuriyet Gazetesi’nin Müvekkilimin şahsı üzerinden kasıtlı bir algı operasyonu yaptığı açık şekilde anlaşılmaktadır. Gazetecilik meslek ilkelerini çiğneyerek yayın yapan bu sözde gazete her ne kadar tarafımızca muhatap alınmak istenmese de kamuoyunun yalanlarla meşgul olmaması ve gerçeklerin kayda geçmesi adına bu tekzip metni hazırlanmıştır. Cumhuriyet Gazetesinin sadece belirli kişiler aleyhine birtakım iddialar ortaya attığı ve bunları hiçbir şekilde ispatlayamadığı gibi hukuki müeyyidelere de maruz kaldığı ancak bu hukuksuz uğraşına ara vermeden benzer maksatlı iddiaları başka şekillerde gündeme getirdiği böylece gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirme namına herhangi bir uğraşının olmadığı yalnızca Müvekkilim gibi hedef aldıkları kişilerin itibarlarını sarsmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır. Vurgulamak gerekir ki, sözde haberde geçen iddiaların aksi savcılık tarafından ispatlanmıştır. Bu iddiaların kamuoyunun gündemine taşınmasına aracılık eden gazete ülke gündemini bir şekilde manipüle etmeye çalışmaktadır. Ülkesini seven, görev bilinci taşıyan, tüm eylem ve işlemlerini hukuk dairesinde yapan, Müvekkilim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu karanlık odaklara karşı mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdürecek, asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan Cumhuriyet Gazetesi’nden hızlı ve etkin bir şekilde bu hukuk dışı eyleminin hesabı yargı önünde sorulacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. T.C. Cumhurbaşkanı Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN Vekili Av. AHMET ÖZEL haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Büyük savaş olur mu? Ankara ateşten uzak durmalı!  “Amerika’yı ulusal inşa” ana politikası çerçevesinde “büyük savaş çıkarmak” var mı? Doluya koy, boşa al, yanıt bulmak zor. Ama hayır! Yapacağı daha önceki gibi birkaç füze atmak için gök gürültüsü çıkarmak.  Dünya yeni bir egemenlik yapılanması içinde. Kimsenin kuşkusu olmasın, Doğu (Rusya, Çin vb.) ile Batı karşı karşıya. İngiltere ve Fransa da havlıyor Ortadoğu’da. Trump’ın poposuna takılmış boy gösteriyorlar.  Bunu biliyoruz, zamanı gelince tüm eski kanlı vahşi sömürgecilikleri canlanıyor. Mesele İslam dünyası olunca, parçalayıp yok edeceksin! Bu amaçla Rusya’yı da bahane olarak kullanacaksın. Suriye ve emperyalist kuşatma  Orası toparlanmamalı. Parçalanmış kalmalı. Savaş hali sürekli olmalı. Bölgenin ekonomik, savunma ve politik enerjisini durmadan yutmalı... Bunun bir nedeni de hedefteki İran. Suriye ne kadar “sürünürse” İran da o kadar enerjisini tüketecek. Suriye bir ön savaş cephesi Batı için. Bu nedenle, Batı ve ABD için bölgenin en büyük müttefikleri, IŞİD, El Nusra, El Kaide artığı ne kadar cihatçı terör örgütü varsa hepsi; varlıklarını sürdürmeli. Amerikan sahtekârlığı: “IŞİD’i gözden kaçırmayalım.” İki üç küçük bölgede sıkışıp kalmış örgüte dokunmuyorlar, dokunmayacaklar. Çünkü tüm bu örgütlerin Esad’a karşı varlıklarını sürdürmeleri gerekir. Parçalanmış Suriye, en iyi Suriye’dir. Ayrıca: Şam, ülkesini işgalden kurtarmak için bu örgütlere saldıracak, Batı da “Vay sinir gazı kimyasal kullandılar” diye bahane yaratacak. Ve Şam’ın ülkesine egemen olmasını engelleyecek... Değişmeyen hikâye.  Emevi Camii’nde namaz, canlı Ve ilginçtir ki Ankara’nın ana fikrinde, Batı’nın bu politikasıyla büyük ölçüde örtüşme var. Orta vadede bile asla gerçekleşmeyecek, sonuçta ülkemize ters tepecek, “küçük çıkarlar” için. Kahramanlık beyitleri söylemek ve iç politikada geçici bir araç olarak kullanmak için. “Emevi Camii’nde namaz kılacağız” masalı üstü örtülü yaşıyor başka biçimlerde.  ÖSO denen örgüt “komutanı”, Amerika’nın, İsrail’in, Fransa’nın, İngiltere’nin Şam’ı bombalamasını istiyor. Böylece onlar da “ellerinden çıkan toprakları” Şam’dan geri almak için saldıracaklarmış.  Esad Şam düşmanlığının herkesi attığı yer, sadece emperyalizmin yanıdır. Sadece bu bile iktidar lider hikâyesinin yaldızını kazımaya yeter. Tüm terör örgütlerinin yaratıcısı ABD ve Batı’dır ve onların İslam dünyası içindeki diktatörleri, işbirlikçileri, zavallıları, uşakları...  Ve, yine terörün yaratıcısı, Batı’nın yönettiği, koruyup kolladığı, sömürüye, savaşa, üstünlüğe, tahakküme dayalı dünya düzeni. Batı karşısında büyük güç  Pardon, Rusya imparatorluğu çökmeden önce, Batı Rusya çatışmasının kılıfı “hür dünya komünizme karşı” idi. Türkiye 60 yıl bunun aleti olarak kullanıldı. Rusya çöktü, durumda bir değişiklik yok. Kapitalist Rusya yine düşman! Demek mesele ülkeleri, bölgeleri, tüm piyasaları emperyalist sömürü mengenesi içinde tutmakmış! ABD / Batı’nın karşısında şimdi, ekonomik bilimsel teknolojik olarak önünde durulamayacak bir şekilde büyüyen Çin var. İşi zor Batı’nın. İlk karşılarında, bu kez kapitalizmin tüm araçlarını merkezi olarak kullanan, onu kendi silahlarıyla vuran, piyasayı tamamen merkezi olarak planlayan, düşük maliyetli üretimle dünyanın şirketlerini ülkesine çeken, büyük ekonomik güç yaratan bir ülke var. Üstelik, uzay programları ve askeri bakımdan da. Batı hegemonyası giderek zayıflıyor, kaçınılmaz olarak sona erecek. Macron, May ve Merkel  Batı’da aklı başında, en azından kendi çöplüğünde liderlik yapacak politikacı yok gibi.  Veya birisi var: Merkel? Tek “sağduyu” gösterebilecek lider gibi gözüküyor. Ne yeniyetme Macron gibi “vuralım, yıkalım” diye öne atılıp sözde dünya lideri görüntüsü veriyor. Ne de İngiliz başbakanı May gibi, ABD savaş çığırtkanlığına ebedi destek politikasına ek olarak, “kadın lider de büyük savaş ağasıdır”ı kanıtlamak gibi bir fonksiyon üstleniyor. Ankara, Türkiye’yi ateşe atmamalı, ateşten de kesin uzak kalmalı, kaypak değil güven verici tutumda ısrar etmeli. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle