23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Nisan 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Savaşlar ve yalanlar Demokraside en yüce karar verici halktır: Cumhurbaşkanını, parlamento üyelerini, belediye başkanlarını vb. halk seçer. Öyleyse halka, doğru bilgileri ulaştırmamanın, onun doğru karar vermesi için ihtiyacı olan gerçekleri ondan gizlemenin en ağır suçlardan biri sayılması gerekmez mi? Halklar, telgrafın icadına kadar, sonuçları, geleceklerini fazlasıyla etkileyecek olan savaşlar konusunda bile bilgiyi genellikle savaş sona erdikten sonra edinirlerdi. Zamanla savaş konusunda aktarılan günlük bilgilere savaşta çekilmiş fotoğraflar da eklendiğinde olup bitenler daha doğru değerlendirilmeye başlandı. Habercilerin ve fotoğrafçıların sağladığı veriler, halkın savaşlar konusunda doğru kararlara varması için yeterli olabildi mi? Hannah Arendt’in dilimize “Siyasette Yalan” başlığı ile bu yıl çevrilmiş olan kitabını (SEL yayıncılık) okuduğumdan bu cevabın “Hayır !” olduğunu biliyorum. Bir sosyal eylemci, 1971’de Vietnam Savaşı konusunda halka söylenmiş yalanları açıklayan ve Pentagon Belgeleri olarak bilinen evrakı New York Times gazetesine sızdırmıştı; Arendt kitabında bu belgeleri irdeliyor. Vietnam Savaşı sırasında ABD ve yandaş kuvvetlerden 47 bin, ABD karşıtı Vietnam güçlerinden ve sivillerden toplam bir milyondan fazla insan öldü. Sakat kalanların sayısını, harbin yol açtığı yıkımların gerçek boyutlarını saptamak ise güç. Pentagon Belgeleri, bu savaşta yönetimin kamuoyuna, Vietnam’da savaşmanın nedenini zaman geçtikçe değiştirilen şekillerde tanımladığını yansıtıyor: Başta, “amacımız Komünist komploya karşı ülkenin verdiği mücadeleye destek olmaktır” denmişken, amaç, bir zaman sonra “Çin’in etkisinin yayılmasını engellemek”, daha sonra “Düşmanı savaşı kazanamayacağına inandırmak” olarak tanımlanmış, ardından “ABD’nin dost bir ülke için neler yapabileceğini dünyaya göstermek için savaşıldığı” söylenmiş. O sırada ABD’de kamuoyu, Vietnam’daki ormanlar yakılarak, napalm bombaları kullanılarak kendilerine saldırıldığı zamana kadar düşman olmaya ne niyeti ne de gücü olan insanlara neler çektirildiğini bilmemekteydi. Yazara göre, savaşla ilgili hesapları yapanlar, ABD halkının savaşta ölen Amerikan askerlerinin sayısının ne kadarına kadar tahammül göstereceklerini de hesaplamaktaydılar. Onlara göre bu sayı mesela trafik kazalarında ölenlerinkini aşmamalıydı. Bütün bu gerçekler bize, sadece basının, hem de baskılanmamış ve hür bir basının aktardıkları ile yetinildiğinde bile halkın doğru karar verebilmesi için yeterli bilgi sahibi olamadığını yansıtmaktadır. İnsanlar doğru karar verilebilmesi için yeterli verilere ancak savaş konusunda onlardan esirgenmiş bilgiler (Bu şık da New York Times tarafından) açıklandığında sahip olabilmektedir. Anayasamıza kamuoyunu yanıltmanın, gerçekleri ondan saklamanın suç, basının gerçekleri açıklamasının ise asal görevi olduğunu daha güçlü bir şekilde vurgulayan cümleler eklenmelidir. Anne ve çocuğuna çarpan zırhlı araç sürücüsü açığa alındı Şırnak’ın Silopi ilçesinde geçen cumartesi günü karşıdan karşıya geçmeye çalışan Nesrin Kılıç ve 4 yaşındaki oğlu Suavi Kılıç’a çarpan zırhlı araç sürücüsü polis açıga alınarak hakkında adli ve idari soruşturma açıldı. Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, kendilerine ulaşan ilk bilgilerin aksine çocuğun ayağının kesilmediğini, doktorlar tarafından kurtarılmaya çalışıldığını söyledi. 4 yaşındaki Suavi Kılıç, tedavisi için Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. l Yurt Haberleri 12 Nisan 2018 SAYI: 33790 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:53 04:40 05:07 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:23 13:11 16:51 06:09 12:56 16:35 06:34 13:18 16:57 Akşam 19:47 19:30 19:51 Yatsı 21:11 20:53 21:12 haber/yorum 13 Hollanda, Türkiye, Rusya, Çin ve İran’a gidecek şirket yöneticilerini ve bürokratlarını uyarmış; bu ülkelere giderken sadece içi boş akıllı telefonlarınızı ve dizüstü bilgisayarlarınızı götürün. Hatta uyarının devamında da “Yanınıza ‘te miz’ bir telefon ve dizüstü bilgisayarı alın” de meyi de ihmal etmemişler. Basının eski “amiral gemisi” şimdinin havuz medyası da bunu “garip uyarı” diye vermiş. Ne var bunda? Zaten yurtdışında yaşayan Türkiyeliler bunu nice zamandır biliyor. Uzun süredir yurtdışında yaşayan Türkiye kökenliler ülkeye gelirken ya cep telefonlarını yanına almıyor ya da akıllı olmayan ucuz bir Hollanda’nın uyarmasına gerek yoktu sıfır telefon alıp gelmeyi tercih ediyor. Nedenini sanırım duymuşsunuzdur. sonra arkadaşı arıyor; kusura bakma Türkiye’ye İşte birkaç yaşanmış hikâye. gitmiştim ve cep telefonumu yanımda götür Yurtdışında yaşayan genç bir mühendis. Ak memiştim. raba ziyareti için Türkiye’ye geliyor. Uçaktan Bir tane daha. inen yolcularla birlikte pasaport polisine doğ Yine yurtdışından Türkiye’ye gitmeyi gö ru ilerliyor. Bir anda havaalanı polisi önlerini ke ze alan biri. Ne olur ne olmaz diye akıllı tele siyor. Onun da aralarında olduğu dörtbeş kişi fonunu yanında götürmüyor. Birçok arkada yi durduruyor. Pasaport ve cep telefonlarını alı şının yaptığı gibi gidip android olmayan ucuz yor. Bekleyin diyorlar. Onlar da bekliyor. İki bu bir cep telefonu alıyor. Havaalanında onun da çuk saat sonra dönüyor polis. Anlaşılan cep te cep telefonunu alıyor polis. Ama o da ne? Bu lefonlarında ve GBT’lerinde bir şey bulamamış cep telefonunda ne Twitter, ne Facebook, ne lar ki yolcuları bırakıyorlar. WhatsApp var. Başka bir hikâye. Kimbilir bu kaçıncı vaka ki polis kızıyor; be Bir gazeteci yurtdışında yaşayan Türkiye asıl ni mi kandırıyorsun, bu senin gerçek telefonun lı bir arkadaşını arıyor. Telefon kapalı. Üst üste değil. birkaç gün daha arıyor. Telefon yine kapalı. Bu Cep telefonundan kurtaran ülkeye giriş ya kez bir mesaj atıyor. Aradan iki hafta geçtikten pıyor, ama maazallah beğenilmeyen bir pay laşımı yakalanan ise gerisin geri geldiği ülkeye gönderiliyor. Onun için Hollanda’nın uyarısına gerek yoktu. Kaldı ki garip falan da değil. İnsanlar artık ürkerek geldikleri Türkiye’de daha havaalanında cep telefonlarının didiklenmesinden yıldılar. Kimbilir belki Hollanda’nın ticari görünen uyarısının altında da bu yatıyordur. HHH ‘Türkler bu paraları ödeyemez’ Avro ve dolar Türk parası karşısında rekor üzerine rekor kırıyor. Dolar borcu olanlar, dolarla kredi alan şirketler büyük panikte. Döviz arttıkça her şeyin fiyatı yükseliyor. 80 milyon insan neredeyse nefesini tutmuş dövizdeki bu artışın nerede duracağını bekliyor merakla. (Aslında TL’deki düşüşün) Ancak sadece onlar değil, bugünlerde çok gergin bir süreç yaşadığımız komşumuz Yunanistan’ın turizm işletmecileri de Türkiye’dekilere benzer bir panik havasında. Küçük bir Yunan adasında turizm işletmeleri olan Yunanlı bir turizmciyle sohbet ediyoruz. Türkiye’den gelen turistlerden çok memnun olduklarını anlatıyor. “Bu kez onlar için farklı bir konsept hazırlıyoruz” diyor ve anlatmaya devam ediyor: “Bu zamana kadar villalarımızı, apart otellerimizi kiraya veriyorduk. Ama artık odalarımızı küçültüyoruz. Beş lira olmuş bir Avro. Türkler artık bu paraları ödeyemez. Odaları küçültüp fiyatları da ona göre belirleyeceğiz ki ödeyebilsinler.” CHP milletvekili Çakırözer’den Silivri Cezaevi’ne ziyaret: Bu davalar bitmeli CHP’nin milletvekili Utku Çakırözer tutuklu Silivri Cezaevi’nde, gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ile Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Osman Kavala ve Celalettin Can ile görüştü. Akın Atalay’ın 528 gündür cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Çakırözer, “Hakkında isnat edilen suçtan bugüne kadar bu kadar uzun tutuklu kalan tek bir kişi yok. Yazarların, muhabirlerin aylarca özgürlüklerini çaldınız. Şimdi de bir avukatın, Akın Atalay’ın özgürlüğünü çalıyorsunuz. Bu davalar artık bitmeli. Gazeteciler, yazarlar özgür kalmalı” ifadelerini kullandı. Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu gazeteciler için verdiği kararları anımsatan Çakırözer, “Mehmet Altan’ı, Ali Bulaç’ı, Ahmet Altan’ı Nazlı Ilıcak’ı, Şahin Alpay’ı sevmeyebilirsiniz. Yazdıklarından hoşlanmayabilirsiniz. Ama bu insanları sadece yazdıkları için ömür boyu hapse mahkum edemezsiniz” diye konuştu. Çakırözer, tutuklu gazeteci Ali Bulaç’ın şeker, yüksek tansiyon, prostat, guatr hastalıkları olduğunu, 4 damarının ise bypasslı olduğunu belirtti. Çakırözer, sivil toplum örgütü kurucusu ve işadamı Osman Kavala ve 78’liler Vakfı Sözcüsü Celalettin Can’ı da ziyaret etti. Bu tutuklulukların da bir an önce sona ermesi gerektiğini belirten Çakırözer, “Bu insanların yeri zindanlar değil. Bu isimlerin bir an önce tahliye edilmesi demokratik itibarımız, ülkemizin yararı açısından acil gereklidir. Cezaevlerinde rekor sayıda öğrenci var. Bu öğrencilerin yeri üniversite kampusları, okullar. Şiddete başvurmadığı sürece üniversitelerde her fikir özgürce konuşulmalı. Önceliklerimiz özgür düşünce ortamını, bilimi korumak olmalıdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet Adalet Nöbeti 54. kez tutuluyor Silivri Cezaevi’nde 529 gündür tutuklu olan gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın serbest bırakılması için ve tüm haksız tutuklamalara karşı başlatılan Adalet Nöbeti, bugün saat 11.30’da 54. kez tutulacak. Bu haftaki nöbetin ardından avukat Öznur Gündoğdu ve HDP İstanbul İl Eş Başkanı avukat Cengiz Çiçek açıklama yapacak. Özgürlükçü Hukukçular Platformu’ndan yapılan çağrıda, “Mücadeleyi ve inancı diri tutarak her hafta olduğu gibi bu haftada Çağlayan’daki adliyedeyiz. Adalete ve hakikate olan inancımızla tutuklu avukat arkadaşlarımız şahsında adalete sahip çıkıyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet TGS: Gazetecileri serbest bırakın Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının tutuklanmasına tepki gösterdi. TGS’den yapılan açıklamada, “2019 yapılacak seçimler öncesinde hem Türkiye’nin en yaygın medya kuruluşlarında söz sahibi olan hem de muhalif medya kuruluşlarını kapatarak ya da baskı altında tutarak kontrolü tamamen eline geçirmek isteyen hükümetin demokrasi, basın özgürlüğü gibi dertlerinin olmadığını düşünüyoruz. Cezaevlerinde bulunan 148 gazetecinin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Demokrasi basın özgürlüğü ile mümkün olur” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Boğaziçililer TEMEL İLKELERİ OKUDU Afrin operasyonu için lokum dağıtanları protesto ettik dır” sorusuna cevap arayan “Boğaziçi Üniversitesi Akademik İlkeleri” leri için Cumhurbaşkanı Tayyip Er metninden bazı bölümler şöyle: doğan tarafından hedef gösteri “...Üniversiteler akademik ye len ve 10 öğrencisi tutuklanan Bo terliliğe sahip bireylerin erişimi ğaziçi Üniversitesi’nde akademis ne açık, özgürlükçü, bilimsel olarak yenler, öğrenciler ve mezunla özgür ve bağımsız, akademik, idare rın katılımıyla bir piknik düzenlen ve mali anlamda özerk, katılımcı ve di. Güney Kampüs’te düzenlenen hesap verebilir kurumlar olmalıdır. piknikte, tüm alt birim kurullarının Bireyler yükseköğrenime girişte görüşü alınarak hazırlanan ve Bo ve üniversite yaşamında akademik ğaziçi Üniversitesi Senatosu ta ölçüleri karşıladıkları sürece et rafından Ekim 2012’de oybirliğiy nik kimlik, dil, din ve inanç, cinsiyet le kabul edilen ancak iktidarın bas kimliği ve cinsel yönelim, yaşam kısıyla üniversitenin internet si tarzı, ekonomik durum ve engellilik tesinden kaldırılan metin okundu. hali ve benzer nedenlerle dışlan “Bir kamu üniversitesi nasıl olmalı mamalıdır... ” l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Değerleri yok etmeyin TTB başkanları 54 gündür tutuklu olan Prof. Dr. Hamzaoğlu için bir araya geldi. SİBEL BAHÇETEPE Türk Tabipleri Birliği (TTB) başkanları, Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen ve Kocaeli Dayanışma Akademisi kurucularından olan, barış talep eden basın açıklaması nedeniyle 17 Şubat’ta tutuklanan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na özgürlük çağrısı yaptı. İstanbul Tabip Odası’nın Cağaloğlu’ndaki binasında dün bir araya gelen TTB Başkanları adına ortak açıklamayı yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Hamzaoğlu’nun toplumun sağlığı ve hekimlerin yararına özverili, gönüllü, disiplinli çabalarının tanığıyız. Prof. Dr. Hamzaoğlu aynı zamanda TTB’nin eşitlikçi, laik, özgürlükçü, demokratikleşme ve barıştan yana, insan hakları temelinde toplumcu bir hekim meslek örgütü kimliğinin korunması ve sürdürülmesinde de kararlılıkla tutum alan ve destek veren bir emekçisi olmuştur. Halkın sağlığının Onur’u en kısa sürede serbest bırakılsın! Onur Hamzaoğlu’na özgürlük” çağrısında bulundu. 19661984 yılları arasında TTB Başkanlığı yapmış gazetemiz yazarı Dr. Erdal Atabek ise “Bir halk sağlığı savunucusu tutuklanmıştır. Bu halk sağlığına yönelik bir tehdidin ifadesidir. Eğer halk sağlığını savunmayacaksak neden hekim olduk. Bu tutuklanma bir kişinin değil, büyük bir anlayışın, büyük bir hizmetin tutuklanmasıdır. Bugün akademik hayat üzerinde çok büyük baskı var. Sanki örgütlü cehalet, örgütlenmiş bilime karşı harekete geçmiş gibi görünüyor. Bilim kültürü tehdit altındadır ve cehalet kültürü, bilim kültürü ile savaşmaktadır” dedi. Basın açıklamasına imza atan TBB başkanlarının isimleri şöyle: Dr. Erdal Atabek, Dr. Selim Göçer, Doç. Dr. Özen Aşut, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Dr. Eriş Bilaloğlu, Prof. Dr. Özdemir Aktan, Dr. Beyazıt İlhan, Prof. Dr. Raşit Tükel. Gazeteci Filiz Zeyrek 13 gündür gözaltında Adana merkezli 6 ilde 30 Mart’ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 38 kişi arasında bulunan Jinnews muhabiri Filiz Zeyrek, 13 gündür emniyette gözaltında tutuluyor. Avukat Beyhan Günyeli, gazeteci Filiz Zeyrek 2015’te polis tarafından gözaltına alındığında el konulan bilgisayarında yer alan fotoğraflar nedeniyle soruşturma başlatıldığını, Zeyrek hakkında “Örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla işlem yapıldığını, dosyaya gizlilik kararı getirildiğini belirtti. Günyeli, Zeyrek ve gözaltında bulunanların bugün adliyeye sevk edileceğini söyledi. Gazeteci Naif Yaşar dün sabah Van’daki evinde polis tarafından gözaltına alındı. Gazeteci Yaşar, Van Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’ne götürüldü. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde internet üzerinden yayın yapan Silvan Mücadele Gazetesi Sahibi Ferhat Parlak gözaltına alındı. l ADANA DİYARBAKIR / Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Yazar Baysal’a dava Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’na karşı sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle Diyarbakır’da 22 Ocak gecesi gözaltına alınan 24 Ocak’ta çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan yazar Nurcan Baysal hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Baysal hakkında 9 tweet nedeniyle “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istendi. l DİYARBAKIR / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle