19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘ETNİK TEMİZLİK SÜRÜYOR’ Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar ordusunun “Arakan Müslümanlarına yönelik etnik temizliğe, terör ve aç bırakma ile devam ettiğini” duyurdu. BM’nin İnsan Hakları’ndan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Andrew Gilmour, “Şiddet, geçen yılki kanlı saldırılar ve toplu tecavüzler yerini Arakanlıları evlerinden ederek Bangladeş’e gönderme amacını taşıyan düşük yoğunluklu bir terör ve aç bırakma politikasına bıraktı” dedi. İslamcı Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu, geçen ağustos ayında karakollara saldırmış, ordunun yanıtı sert olmuş, iki ateş arasında kalan sivillerden 700 bini Bangladeş’e kaçmıştı. Sığınmacılar, askerlerin ve sivil çetelerin cinayet işlediklerini, tecavüz ettiklerini ve evlerini kundakladıklarını anlatmıştı. Çarşamba 7 Mart 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ İran mesaisi hızlandı 7 Ortadoğu’da askeri ilerleyişini ve etkisini artıran İran’a karşı gelişen Suudi Arabistanİsrail yakınlaşması sürüyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaretten, Riyad ve Tel Aviv arasında “ortak düşman” İran’a karşı işbirliğini artırma sonucu çıktı. Netanyahu’nun temasları sürerken ABD’de “İsrail yanlısı hareketlerin en büyük toplantısı’’ olarak görülen AIPAC 2018 Konferansı’nda konuşan Başkan Yardımcısı Mike Pence, Ortadoğu’da değişen dengelerin Suudi Arabistan ve İsrail’in çıkarlarını birbirine yakınlaştırdığını söyledi. İşbirliği mesajı Pence, “Ortadoğu’da değişim rüzgârları esiyor. Uzun süredir düşman olan ülkeler ortak olmaya başlıyor. Eski düşmanlar işbirliği için yeni zemin buluyor” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte konuşmasının büyük bir bölümünde İran’ı hedef alan ABD Başkan Yardımcısı, “İran, Irak, Suriye ve Lübnan’da etkisini artırmaya çalıyor. IŞİD’in yenilgisinin İran’ın zaferi olmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Riyad ve Tel Aviv arasında İran’a karşı oluşturulan bu “örtülü ittifak”, İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot’un geçen yıl kasım ayında İsrail’in İran’a karşı Suu Netanyahu Washington’da temaslarda bulunurken ABD Başkan Yardımcısı Pence, ‘Ortadoğu’da değişim rüzgârları esiyor. Düşman olan ülkeler ortak olmaya başlıyor’ dedi. Gözler İsrailSuudi Arabistan yakınlaşmasına çevrildi İsrail Başbakanı Netanyahu ile eşini, Trump çifti Beyaz Saray’da ağırladı. ‘Riyad uçuş izni verdi’ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suudi Arabistan’ın 70 yıllık yasağı kaldırarak İsrail’e doğrudan uçuşlara hava sahasını açıp Hindistan Havayolları’na (Air India) geçiş izni verdiği yönündeki çelişkili haberlere son noktayı koydu. ABD’deki temaslarına devam eden Netanyahu, Beyaz Saray’da Başkan Donald Trump ile görüşmesinin ardından İsrailli gazetecilere yaptığı açıklamada, Air India’nın Suudi Arabistan ile hava sahasını kullanmak için anlaştığını söyle di. Söz konusu iddia, daha önce de İsrail’de yayın yapan Hareetz gazetesi tarafından dile getirilmiş, ancak Riyad’ın yalanlaması üzerine haber geri çekilmişti. Trump’tan elçilik çıkışı Diğer yandan Trump, küresel çaplı tepki yaratan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesinin ardından Kudüs’e taşınma süreci devam eden ABD elçiliğinin mayıs ayındaki açılışına katılabileceğini söyledi. di Arabistan’la istihbarat paylaşımına hazır olduğunu söylemesi üzerine ilk kez açığa çıkmıştı. İsrail Başbakanı Netanyahu ise Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın, ABD ve İsrail’le birlikte “İran tehdidine karşı” birlikte hareket edebileceklerinin sinyalini vermişti. Selman’dan kilise açılımı Diğer yandan Trump cephesinin İran karşıtı ittifakında yer aldığı belirtilen Mısır, Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı ağırladı. Sel eden en üst dü man ilk resmi yurtdı zey Suudi yetkili şı ziyaretine önceki oldu. Önceki gün gün Kahire’den baş Mısır Devlet Baş lamıştı. Göreve gel kanı Abdülfettah diği andan itibaren Sisi’yle Prens ülkede atılan “ılımlı İslam” adımlarının mimarı olarak görü Suudi Veliaht Prens Selman, Kıpti Papa Tavadros II ile bir araya geldi. Selman arasında yapılan ikili görüşmenin ardın len Selman, Kahire’deki Mısır Kıpti dan, iki ülkenin Sina Yarımadası’nda Kilisesi’ni ziyaret ederek, bir ilki da turistik cazibe alanı olacak bir “mega ha gerçekleştirdi. Prens, Mısır ve Suu kent” inşa etmek için yaklaşık 10 mil di Arabistan ilişkileri tarihinde Abba yar dolarlık bir ortak fon oluşturma sia’daki St. Mark Katedrali’ni ziyaret anlaşmasını imzaladığı açıklanmıştı. kore’ler arası diyalog Kim, nükleer pazarlığa yeşil ışık yaktı Kış Olimpiyatı vasıtasıyla Kuzey ile Güney Kore arasındaki ilişkilerde başlayan yumuşama sürüyor. Kuzey Kore lideri Kim Jongun’un dün 10 kişilik Güney Kore heyeti ile bir araya gelmesinin ardından Seul’den yapılan açıklamada Pyongyang’ın “güvenlik garantilerinin verilmesi halinde nükleer programdan vazgeçilebileceği” mesajı verdiği belirtildi. Kuzey Kore’nin, ABD ile diyaloğa açık olduğu sürece nükleer testlerini dondurmayı taahhüt ettiği de aktarıldı. Görüşmede Kore’le rin liderleriSeul heyeti Kim ile görüştü. nin gelecek ay sonunda iki ülke arasındaki sınırda yapılacak zirvede görüşmekte mutabık kaldığı, Kore Yarımadası’ndaki askeri gerginliği azaltmak için iki lider arasında kırmızı hat kurulmasında anlaşıldığı da aktarıldı. Kuzey Kore’nin nükleer füze denemeleri ve ABD’nin tepkisi nedeniyle WashingtonPyongyang ilişkileri uzun zamandır gergin. Kim cephesinin bu adımına ise ABD Başkanı Trump’tan “bekle gör” politikası izleneceği mesajı geldi. IKBY’ye ‘revize bütçe’ Irak merkezi hükümetinin, parlamentonun geçen cumartesi onayladığı 2018 bütçesindeki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) ayrılan payı artırdığı iddia edildi. Parlamentoda Kürt vekillerin boykotuna rağmen onaylanan bütçede, geçen yıl memur maaşlarının ödenememesi nedeniyle ekonomik ve siyasi krizin yaşandığı IKBY’ye daha önce ayrılan yüzde 17 oranındaki pay, yüzde 12.67’ye düşürülmüştü. Rudaw’ın haberine göre, Erbil ile Bağdat arasında dün yapılan görüşmelerin ardından 2018 bütçesinden IKBY’ye ayrılan pay bir trilyon dinar (yaklaşık 800 milyon dolar) artırılarak yüzde 14’e ulaştı. Bedeli çocuklar ödüyor Suriye’deki yıkımın insani bilançosu giderek büyüyor. BM Çocuk Fonu (UNICEF), 2018 yılında Suriye genelindeki çatışma ve saldırılarda en az bin çocuğun öldüğünü veya ağır yaralandığını duyurdu. UNICEF’in sözcüsü Christophe Boulierac, Doğu Guta’da yerin altında yaşamanın yaygınlaştığına da dikkat çekerek son bir ay içerisinde bazı ailelerin evlerin bodrumlarında yaşamak zorunda kaldığını, bazen 200 kişilik gruplar halinde bodrumlara sığınıldığını belirtti. BM’nin savaş suçları müfettişlerinin hazırladığı raporda ise yine çarpıcı iddialara yer verildi. Rapora göre, Suriye ordusu geçen temmuz ve kasım aylarında Doğu Guta’ya kimyasal silahlarla saldırıda bulunurken yine 2017 yılının mart ayında ABD öncülüğündeki koalisyonun Rakka yakınındaki bir okulda yaşamlarını sürdürenlere yönelik, 150 kişinin öldüğü saldırısında, binanın içinde IŞİD militanlarının olduğuna ilişkin bir kanıt bulunamadı. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise dünkü hava saldırılarında Doğu Guta’da dokuz kişinin daha yaşamını yitirdiğini duyurdu. Rus uçağı Suriye’de düştü Rusya Savunma Bakanlığı dün Suriye’de bulunan Hmeymim Üssü’ne iniş yapmak üzere olan bir Rus nakliye uçağının düştüğünü açıkladı. Bakanlığın açıklamasında 33 yolcu ve 6 mürettebatı taşıyan Antonov26 tipi nakliye uçağından kimsenin sağ çıkamadığı belirtildi. Uçağın Lazkiye yakınlarındaki üs civarında düştüğü, olaya teknik bir arızanın neden olmuş olabileceği kaydedildi. Daha önce de yolcularının çoğunluğu Kızıl Ordu Korosu üyelerinden oluşan Tu154 tipi bir Rus uçağı, Hmeymim Üssü’ne doğu seyir halindeyken düşmüş, içindeki 92 kişiye mezar olmuştu. Militanlara tahliye önerisi Öte yandan Suriye’de siviller için kabusa dönen Doğu Guta’ya yönelik Rusya’dan bölgedeki militanlar için “güvenli çıkış” teklifi geldi. Rus ordusu, günün belli saatlerinde “insani mola” adı altında ateşkes uyguladığı bölgeden çıkışı kabul eden militanlara ve ailelerine ulaşım ve güvenlik sağlanacağını, haklarında yargı süreci başlatılmayacağını açıkladı. Rusya ayrıca Tahrir El Şam militanlarının Duma’ya giden insani yardım konvoyuna ateş açtığını duyurdu. Doğu Guta konusunda ABD ile Ba tı arasındaki karşılıklı suçlamalar ise devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Başta ABD olmak üzere Batılı partnerlerimizin, El Nusra’yı kurtarmaya ve korumaya çalıştığı yönünde elimizdeki deliller giderek artıyor” dedi. Batı’nın Şam’daki yönetimi değiştirme planına geri dönmeye çalıştığını da savundu. Öte yandan Rusya, Britanya tarafından hazırlanan BM İnsan Hakları karar metninde geçen hava saldırıları ve kimsayal silah atıflarına itiraz etti. Rusya’nın Nusra bağlantılı örgütlerin suçlarına işaret eden değişiklik önerileri ise ABD ve Britanya tarafından kabul edilmedi. Eski ajana suikast şüphesi Caracas’ta sol çıkarması Latin Amerika’nın sosyalist liderleri La tin Amerika için Bolivarcı İttifak (ALBA) zirvesi için Venezüella’nın başkenti Caracas’ta bir araya geldi. Ekonomik ve siyasi bunalımdan geçen, kimi muhalif partilerin 20 Mayıs’ta yapılacak seçimler için boykot ilan ettiği Venezüella’nın Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun ev sahipliği yaptığı zirveye Küba Devlet Başkanı Raul Castro, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales ve Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega katıldı. Zirve Maduro’ya destek olarak yorumlandı. Britanya’da yaşayan eski Rus çifte ajan Sergey Skripal’in (66) Salisbury kentinde bir alışveriş merkezinin bankında bilincini kaybetmiş şekilde bulunmasının ardından içeriği bilinmeyen bir maddeye maruz kaldığının açıklanması dünya gündeminin ilk sıralarına oturdu. Britanya basınına yansıyan haberlerde, Rus istihbaratında görevliyken Britanya adına casusluk yaptığı ortaya çıkan Skripal ile yanında bulunan kızı olduğu iddia edilen bir kadının yoğun bakımda tedavi gördüğü belirtildi. İhtimaller arasında suikast girişiminin öne çıktığı vurgulandı. Yaşananlar, Rusya Devlet Başkanı Putin’e muhalif, eski KGB ajanı Alexander Litvinenko’nun yine Britanya’da zehirlenerek öldürülmesini akıllara getirdi. Britanya gizli servisi MI6 için Skripal, Rus gizli servisi tarafından 2004’te tutuklanmıştı. çalışan Litvinenko, Londra’da bir otelde polonyum210 maddesi ile zehirlenerek hayatını kaybetmişti. Casus takası Skripal, Soğuk Savaş’ın ardından kurulan, doğrudan devlet başkanına bilgi sağlayan GRU adlı istihbarat teşkilatında görevliydi. Rus ajanlarının isimlerini para karşılığında MI6’e sat makla suçlanan Skripal, Rus gizli servisi tarafından 2004 yılında yakalanmış ve 2006’da gizli bir dava ile 13 yıl hapse mahkum edilmişti. Skripal, ABD’de yakalanan 10 Rus ajanının serbest bırakılması için 2010’da varılan casus takası anlaşmasıyla özgürlüğüne kavuşmuştu. Soğuk Savaş’tan bu yana yapılan en geniş çaplı casus takası, Viyana Havalimanı’nda gerçekleşmişti. Skripal karşılığında Rusya’ya verilen ajanlar arasında “Kızıl ajan” lakaplı Anna Chapman da vardı. Olayın arkasında Rusya’nın olabileceği iddiaları yükselirken Kremlin’den “ilgimiz yok ancak işbirliğine açığız” mesajı geldi. Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson, olayın arkasında bir ülkenin olduğunun ortaya çıkması durumunda sert bir yanıt vereceklerini söyledi. İtalyan seçimleri: ‘Çıfıt çarşısı’ A vrupa’da neoliberal politikalara eklemlenen merkez solun yıkıldığı son memleket İtalya oldu. Pazar günü Temsilciler Meclisi ile Cumhuriyet Senatosu seçimleri, ideolojilere prim vermez görünen ‘çıfıt çarşısı’ popülist ve radikal sağcıların zaferiyle sonuçlandı. 2013’ten bu yana ülkeyi yöneten merkez solcu Demokratik Parti çöktü. İtalya’nın ‘en genç başbakanı’ diye pohpohlanmış lideri Matteo Renzi eşliğinde... Fransa’nın Emmanuel Macron’unun öncülü Renzi, şahsi meselesi haline getirdiği 2016 sonundaki anayasa referandumu sonrası başbakanlıktan ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu seçimde partisini de sandığa gömüp liderlikten istifa etti. Pek hazin fakat hiç şaşırtıcı değil. HHH Sandıktan şöyle bir tablo çıktı: Seçime ittifaklara dahil olmadan tek başına giren Beş Yıldız Hareketi (M5S) oylarını yüzde 25’ten yüzde 32.6’ya yükseltip birinci oldu. Üç partili sağ ittifak yüzde 37 ile ikinci oldu. İttifak içinde İtalyan siyasetinin ‘dinozoru’ ve yolsuzluk zanlısı Silvio Berlusconi’nin Forza İtalyası yüzde 14.0’e talim ederken, ayrılıkçı sağın pragmatik yeni yüzü genç Matteo Salvini önderliğindeki eski Kuzey Birliği, yeni ismiyle parti Lega (Lig) yüzde 17.4 ile en yüksek oyu yakaladı. Sağ ittifakın üçüncü partisi postfaşist İtalya’nın Kardeşleri yüzde 4.35’i buldu. Düzen solunun temsilcisi Demokratik Parti yüzde 30’lardan (AP seçimlerinde yüzde 40’ı aşmıştı) yüzde 18.7’ye indi. İrili ufaklı sol ve liberal gruplara öncülük ettiği Sol İttifak’ın oranı sadece yüzde 22.8. DP’den kopan daha solcu kanatın Eşit ve Özgür koalisyonu yüzde 3.4’te kaldı. HHH Muzaffer 5MS, 2008 mali krizinin kurumsal partilere isyanının tezahürü. Eski komedyen Beppe Grillo’nun kurduğu M5S, başbakan adayı Luigi Di Maio ile Avro’dan hatta AB’den çıkmaktan, göçmenleri sınır dışı etmeye uzanan bir çizgiye sahip. 27 sene önce kurulup Kuzey İtalya’yı ‘Hırsız Roma’dan geri almak arzuları etrafında şekillenmiş Lig, yakın zamana dek ‘Önce Kuzeyliler’ deyip güneyi bile dışlarken 30’larındaki lideri Matteo Salvini ile yüz değiştirip ‘Önce İtalya’ demeye başladı. Seçimlerde güneyde ikinci sırada çıkıp ‘ulusalcılığa’ evrildi. İki hareket de Mussolini döneminin açık faşist sembollerini sahiplenen CasaPound ve Forza Nuova gibi gruplara sempatiyle yaklaşabiliyor. Giderek yükselen nefret ve yabancı düşmanlığıyla flört ediyor. Unutmamalı ki ılımlı sağ görülen Berlusconi bile başbakanken “Mussolini kimseyi öldürmedi” diyebilmişti. Koalisyon kurabilecekleri söylenen iki yapının da halka önerileri küçük ve orta işletmeler hayrına düzenlemeler, vergileri azaltmak, emeklilik yaşını düşürmek, devletin çocuk bakımının bedellerini üstlenmesi. Ötesinde bir ufukları yok. AB’den çıkacakları da öyle. Nitekim zafeleri sonası Di Maio Avro referandumunu dışladı; Salvini, yatırımcılara korkmamaları gerektiğini telkin etti. HHH İtalya’da 2008 mali kriziyle gelen yoksulluk, işsizlik, bölgesel eşitizliğe Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan 600 bin sığınmacının eklenmesi popülist ve radikal sağa yaradığı net görülüyor. Peki Avrupa’da Brexit sonrası Fransa ve Hollanda’da popülist partilerin reddedilmesi ile Almanya’da Merkel’in ‘batmamış olması’ neoliberal cepheyi rahatlatmışken İtalya bu eğilime bir darbe mi? Hiç sanmıyorum. Bu neoliberal cephe popülist radikal sağın taleplerini de sahiplenerek yoluna gayet güzel devam ederken, ‘popülizm’ diye bağırıp çağırmak pek manasız kaçıyor. HHH Asıl sorun solun bunca soruna rağmen sendikaları güçlendirmek, ekonomide kamunun payını artırmak, servetin yeniden dağıtımı üzerine program geliştirmek yerine neoliberal düzene eklemlenip hükümsüzleşmesi. İtalya gibi sol geleneklerin güçlü olduğu bir ülkede bile... Ortada hakiki sol olmayınca neoliberal çıfıt çarşısı eşliğinde yeni faşizmin taşları döşenebilir oluyor. Peki liberaller ne diyor? ‘Vay alçak Rusya!’ Twitter’da değerli bir yorumcunun ifadesiyle, “Putin iki senedir ABD, Avusturya, Çekya ve şimdi de İtalya seçimlerini kazandı. Brexit’i başardı. Fansa ve Almanya’da iyi performans sergiledi. Batı’da aslında hiç sorun yok. Mesele çok geniş kitlelerin Rusya’yı mutlu etmek için oy kullanmaları.”  Yine felaket haberi Derme çatma bir tekne ve bot ile Libya’dan İtalya’ya gitmeye çalışan sığınmacılardan 21’inin kayıp olduğu açıklandı. Yetkililer, kayıpların büyük ihtimalle yaşamını yitirdiğinin sanıldığını söyledi. Teknede iki bebeğin cansız bedeni bulundu. Bottaki 132 kişinin ise kurtarıldığı belirtildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle