19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Kadınlar Günü’nde Yaşayan Kütüphane Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), 8 Mart Perşembe günü tüm gün sürecek bir etkinlikle Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor. TOG’un daha önce birçok kez düzenlediği “Yaşayan Kütüphane” ilk kez “kadın” odaklı gerçekleşi yor. YKKSY Loca’da kitapların birer insan olduğu bir kütüphane kuruluyor. Konuklar tıpkı geleneksel kütüphanelerde olduğu gibi, katalogdan bir “kitap” seçiyor ve okumaya başlıyorlar. Bu kez yazının yerini konuşma, sayfaları çevirmenin yerini soru sorma alıyor. Çarşamba 7 Mart 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 13 Eski MESAM üyeleri dava açacak CÜNEYT SERMET 93 YAŞINDAYDI MESAM’a kayyım atanmasının ardından Arif Sağ’ın dün rahatsızlandığı belirtildi. Eski yönetim, yapılan bu idari işlemin hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak karara itiraz edeceklerini belirtti. Kültür Bakanlığı’nın 5 Mart tarihli yazı ile Türk Toplantı öncesi kararın kendilerine tebliğ edildiğini belirten eski MESAM üyeleri, kararda herhangi bir gerekçe gösterilmediğini vurguladı. eski MESAM üyeleri ka ki MESAM Yönetim Kurulu üye halk müziği sanatçısı rarda herhangi bir gerekçe si Ali Haydar Timisi, “Dilekçele Arif Sağ başkanlığında gösterilmediğini vurguladı. rimiz hazır. Fikri ve Sınai Hukuk ki Türkiye Musiki Eser Eski yönetim, yapılan bu Mahkemesi’ne tedbir kararı için Sahipleri Meslek Birli idari işlemin hukuka aykı başvuracağız. Ardından da bölge ği (MESAM) yönetimi CEREN rı olduğunu vurgulayarak idare mahkemesine yürütmenin ne kayyım atamasının ÇIPLAK karara itiraz edeceklerini durdurulmasıyla ilgili bir başvu ardından eski yönetim belirtti. Arif Sağ’ın ise ya rumuz olacak” dedi. dün bir basın toplantısı yaptı. şanan olaylardan dolayı rahatsız Eski MESAM Sayman Üye Toplantı öncesi kararın kendi lanması nedeniyle basın toplan Metin Karataş, seçimle gelen lerine tebliğ edildiğini belirten tısına katılamadığı açıklandı. Es üyelere yapılan bu uygulama nın sanata darbe olduğunu söyledi. Cahit Berkay ise “Neden, niçin sorularını herkes soruyor ama cevabı yok. Nereden bakarsak garip bir kurgu. Böyle bir ayrımcılığa, haksızlığa uğramak bizleri derinden yaraladı. Bir de MESAM’ın ciddi bir borcu vardı, bizim yönetim 3.5 milylon TL’lik borcu kapatmıştı. Borç bitti, artı ile geldiler.” Arif Sağ’ın yöneticiliğinde bulunan MESAM, geçen günlerde istifa eden Orhan Gencebay’ın sözleri ile hedef gösterilmişti. Kısa zaman sonra Kültür Bakanlığı tarafından incelemeye alınan MESAM’a kayyım atanmasına karar verildi. Kültür Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Arif Sağ ve ekibi yerine Yavuz Bingöl, Recep Ergül, Polat Yağcı, İpek Açar, Turhan Taşan, Fuat Güner ve Coşkun Sabah’tan oluşan yeni yönetim kurulu atanmıştı. ‘YouTube sayesinde buradayım’ Sosyal medyada yayımladığı şarkıları milyonlarca kez izlenen Eda Baba, Güney Marlen’le birlikte konser verecek. Eski Bando adlı müzik grubuyla isimlerini duyduğumuz, ancak artık yollarına bireysel olarak de vam eden müzisyenler Eda Ba ba ve Güney Marlen, bu akşam saat 21.00’de Zor lu PSM Studio’da ardı ardına kon ser verecek. Youtube’da şarkı lara getirdiği yo ORHUN rumlarla dikkat ATMIŞ leri üzerine çe ken Eda Baba ve “Şişelere Mektuplar” isimli solo albümle hayran kitlesi edinen Marlen ile konuştuk. n Eda Baba’nın YouTube ka nalındaki videoların toplam izlenme sayısı milyonları aş mış durumda, nasıl bir his? Eda Baba: Çok güzel bir his tabii ki. Başta oraya bir video atıp kaç kişi daha izlemiş, 10 kişi daha, 20 kişi daha arttı he yecanı çok acayipti. Şimdi böy le biner biner artıyor, milyonu buluyor. Onun da başka bir gü zelliği var. Çünkü şu anki ko numumu onlara borçluyum di yebilirim. Oradan bir sürü in sana ulaştım. Konserlerime ge lenlerin çoğunluğu oradan. Es ki Bando’nun inanılmaz katkı sı var müzik hayatımda. Teme li oluşturuyor zaten. Ama geniş kitlelere ulaşmamın nedeni sos yal medya, YouTube. n İnternette ikinizin hak kında da neredeyse hiç olumsuz yorum yok. Bu be ni oldukça şaşırttı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? G.M: Sildiriyoruz biz (gülüyor). Tabii ki de öyle bir şey yok. Bence o Eda’nın sempatikliği ile alakalı. Eski Bando ve kendi başlığı içinde onu söyleyebilirim. Kendim için konuşmayayım bence. Daha denk gelmemiştir muhtemelen. E.B: Zaten herkese kendini beğendiremezsin. Öyle bir şey yok. Hatta işler ne kadar büyürse, iyi yorumlar kadar kötü yorumlar, eleştiriler de çoğalıyor. Onu engelleyemezsin. Evet, şu an bulunduğumuz noktada çoğunlukta iyi şeyler duyuyoruz ve motive oluyoruz. Bu da bize iyi şeyler yaptığımızı hissettiriyor. ‘Sözel altyapı yoktu’ n Güney Marlen’in yaptığı gibi, şarkıları bir hikâye anlatan isimler, gruplar çoğal dı gibi. Bunu neye bağlıyorsunuz? G.M: Dünyada olan bir şey. Şiirsel söz yazmak ya da gündelik hayattan hikâyeler anlatmak. Birçok örneği var yurtdışında ama bizim memleketimizde daha az. İşin sözel yapısıyla uğraşan insanlar sınırlı sayıdaydı. Üzerine çok kafa yorarak yazan insanlardan bahsediyorum. Yoksa 90’lardaki o basit sözlerin yazıldığı, eğlenceli müzikler, tamam, hepimiz seviyoruz ama sözel altyapısı olmayan şarkılardı çoğu zaman. Yeni nesilde de, evet bir anda böyle bir akım olmuş olabilir. Güzel söz yazan çok fazla grup var. 56 tane geliyor benim de aklıma ilk etapta. Kabul edilebilir öyle bir gruplama, çünkü aynı nesildeyiz. Belki işte öyle denk geldiği, birbirinden etkilendiği için olabilir. n Bu konserden beklentileriniz neler? E.B: Şanslı hissediyorum. Albümsüz, sadece “cover”larla müzik hayatına devam etmiş biriyim şu ana dek. Tabii ki öncesinde iki albüm var ama grup adı altındaydı yaptığım iş. Bayağı heyecanlıyım o yüzden. Şimdiye kadar yaptıklarımın iki, üç katını yapmam gerektiğini hissediyorum. Sadece çıkıp şarkı söylemek değil bence müzik yapmak. En azından benim hayal ettiğim bu değil. Sahne herkesin o şansı elde edip çıkabildiği bir yer değil, senin bir yeteneğin varsa ya da insanlar tarafından beğeniliyorsan çıkıyorsun ve her zaman daha fazlasını vermelisin insanlara. Şimdiye kadar yaptıklarımızdan daha farklı bir şekilde çıkacağız. Sahne için özel şeyler planlıyoruz. Yeni şarkılarımız var. Ekip kalabalık, daha önceden çalıştığımız müzisyen arkadaşlarımız ekleniyor aramıza. ‘Otosansür refleksi gelişiyor’ n Eski Bando ismiyle söylediğiniz “İstanbul, Beyrut, Pa ris” ve “Kamyon Arkası Yazısı” şarkılarınız TRT’nin yasaklı şarkılar listesinde yer almış. Yorum yapmak ister misiniz? G.M: Bugünlerin yarınları da var, neler bekli yor bizi, göreceğiz. Böyle böyle içimizde toplumsal bir otosansür refleksi gelişiyor ve bu gerçekten yeni nesiller açısından üzücü. Aslında, bunlar bir arada yaşama kültürünü ve evrensel insan haklarını kavrayamamış insanların hayatı zorlaştırmaları. Genç oyuncu Harun Kandemir hayatını kaybetti Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Kurtlar Vadisi, Filinta ve son olarak Çukur dizilerinde rol alan oyuncu Harun Kandemir, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu 35 yaşında hayatını kaybetti. Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan Kandemir, ailesiyle birlikte akşam yemeğini yedikten sonra aniden yere yığıldı. Olay yerine sevk edilen ekipler ilk incelemelerinde Kandemir’in yaşamını yitirdiğini belirledi. Kandemir, dün son yolculuğuna uğurlandı. Oscar’da reytingler düşük 4Mart gecesi canlı olarak televizyonlardan yayımlanan Oscar Ödül Töreni’nin izlenme oranlarının bir hayli düşük olduğu saptandı. Öyle ki, ABD’de 26.5 milyon izleyici tarafından izlenen ve geçen yıla göre yüzde 19 daha az kişi tarafından izlendiği belirlenen tören tüm zamanların en düşük reytingini elde etti. Bugüne dek en az izlenen tören rekoru 2008’de “No Country For Old Men”in En İyi Film seçildiği 2008 yılına aitti. Bugüne dek hiç 32 milyon izleyicinin altına düşmeyen Oscar törenindeki bu kan kaybını ödüllerin artık kolaylıkla öngörülebilir oluşuna bağlayanlar çoğunlukta. Öte yandan tören süresinin 4 saate varan uzunluğu, aday filmlerin gişede pek bir varlık gösterememesi ve ödül konuşmalarına çok fazla siyasi, sosyal mesajın sıkıştırılması gibi etkenler de bu düşük izlenme oranlarının müsebbibi olarak gösteriliyor. Kadınlar kazanmadı! Bir diğer ilginç not da, #metoo, ‘Time’s Up’ (Vakit Doldu) gibi kadınların başlattığı hareketlerin yarattığı güçlü dalgaya rağmen bu yılki törenin kadınlar açısından hiç de parlak geçmediğiydi. İstatistik açıdan ele alındığında 2012’den bu yana Oscar kazanan kadın sayısında bu kadar düşük bir rakam elde edilmemişti. Sadece 4 kadının Oscar kazandığı 2012’den sonra 33 erkeğe karşı sadece 6 kadının Oscar kazandığı 2018’in performansı herkesin kafasını karıştırdı. Anlaşılan Oscar’larda daha birkaç fırın ekmek yenmesi gerekiyor. Sermet uzun süredir Aydın’ın Didim ilçesinde yaşıyordu. Cazın ustası yaşamını yitirdi Türkiye’de caz müziğinin en önemli isimlerinden olan 93 yaşındaki Cüneyt Sermet, akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Cumhuriyet döneminin ilk mimarlarından Tahsin Sermet’in oğlu olan caz müziği sanatçısı Cüneyt Sermet, Aydın’ın Söke ilçesinde özel bir hastanede yatıyordu. Dünyaca ünlü piyanist ve devlet sanatçısı Hüseyin Sermet’in de babası olan Cüneyt Sermet’in cenazesi, bugün öğle namazının ardından uzun süredir yaşadığı Didim’de toprağa verilecek. Cüneyt Sermet caz müziği ile Robert Kolej’de okuduğu yıllarda tanıştı. Konservatuvar eğitimi dışında kendi kendini de yetiştirmiş bir “autodidact” olan Sermet, 194552 yılları arasında kurduğu caz grupları ve orkest raları ile Türkiye’de modern caz müziğinin temellerini atmış, pek çok müzisyen de yetiştirdi. Daha sonra kendini hocalığa ve müzik eleştirmenliğine adayan Sermet, 1959 yılından itibaren Boston’daki dünyaca ünlü Berklee Konservatuvarı’nın Türkiye temsilcisi olarak da hizmet verdi. Yazıları çeşitli gazetelerde düzenli olarak yayımlanan Sermet, 1965 yılında TRT Ankara Radyosu Batı Müziği Bölüm Müdürü görevine atandı. 1968’de Paris’e yerleşmesine rağmen 1976 yılına kadar Ankara Radyosu’na klasik ve caz müzik programları yollamaya devam etti. 2006 yılında 13. İstanbul Caz Festivali’nde “Yaşamboyu başarı ödülü” Cüneyt Sermet’e verildi. İki çocuk babası Sermet uzun süredir Aydın’ın Didim ilçesinde yaşıyordu. Roma dönemine ait mozaik bulundu Adana’nın Kozan ilçesinde, evinin arka bahçesine tuvalet çukuru açan Serkan Biçer (32), Roma dönemine ait olduğu belirtilen mozaik buldu. Yaklaşık 1 metre derinlikte renkli taşlara rastlayan Biçer, durumu eşi Yasemin Biçer’e anlatıp, tarihi eser olabileceğini düşünerek jandarmaya haber verdi. Olay yerine Adana Müzeler Müdürlüğü’nden arkeologlar eşliğinde jandarma inceleme yaptı. Arkeologlar, mozaiklerin Roma dönemine ait olabileceğini, alanın 1600 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bunun üzerine jandarma, kalıntıların bulunduğu alanın çevresine kamera sistemi yerleştirerek koruma altına aldı. Bölgede kazı yapılması kararı alındığı belirtildi. (DHA) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle