Katalog

Cumartesi 24 Şubat 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum/haber 13 Fesli uydurmacı Kadir Mısıroğlu, fes taktığı kafasından uydurmuştur: “Mustafa Kemal’e, Çanakkale’deki kumandanlığı nedeniyle kahraman, kurtarıcı denemezmiş! Vahideddin, kurtuluş savaşı yapsın diye Mustafa Kemal’e 400 bin altın vermiş! Yunan’ın İzmir’e çıkartılması, Mustafa Kemal’in İngilizlerle Pera Palas’ta yaptığı pazarlıkların sonucuymuş! Milli Mücadele’nin, iddia edildiği kadar önemli bir yeri yokmuş! Hele bayram üstüne bayram yaparak ve bu olayı abartarak, az rastlanır bir zafer gibi göstermek milletimize yakışmazmış! Lozan Antlaşması, Mısır Hahambaşısı Hayim Naum’un, İngilizler ve Papalık ile Ankara arasında mekik dokuması, Mustafa Kemal ile İzmir’de buluşması sonucu imzalanmış! Mustafa Kemal, halife olmak istiyormuş! Ama, İngilizlerle yaptığı gizli pazarlıklarla, hilafetin kaldırılması ve Türkiye’yi Batı’nın uydusu yapacak devrimlerin gerçekleştirilmesi karşılığında Lozan Antlaşması’nı imzalatmış! Kemalist inkılapları yerleştirebilmek için 500 binden ziyade insan telef edilmiş!” Atatürk’ün öncülüğü ile tüm ezilen uluslara örnek olmuş ulusal kurtuluş hareketi sonucu kurulan ve Lozan Antlaşması’yla bağımsızlığı belgelenen Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün başındaki iki kişi, işte bu uydurmaları yazan Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti geçenlerde. Şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu, neden ulusal bayramlar yasaklanıyor, neden Lozan Antlaşması ikide bir karalanıyor, neden ülkeyi bir sömürge haline getiren padişahlar için devlet televizyonunda övgü dizileri yayımlanıyor, neden birileri saraylarda oturuyor, neden halifeliğe özeniyor... Savunulan Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin toplantılarında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını savunmaya devam ediyormuş. Bir kez daha yinelemekte çok büyük yarar var: Ekmeleddin İhsanoğlu adı, Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabında, Ali Özek ve Asaf Ataseven ile birlikte “İslami İlimler Araştırma Vakfı”nın yöneticisi olarak yer alır. İslami İlimler Araştırma Vakfı’nın kurucuları arasında AKP’nin YÖK Başkanı atadığı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın babası Emin Saraç vardır. Saidi Nursi ile son görüşen müritlerinden Mustafa Runyun vardır. Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın dostu Mustafa Topbaş vardır, AKP’li bakan Numan Kurtulmuş vardır, Abdullah Gül’ün hocası Sabahattin Zaim vardır. İslami İlimler Araştırma Vakfı’nın dinsel konulardaki yayınlarının basım ve dağıtım işlerini, çocuklara yapılan istismarlarla gündeme gelmiş olan Ensar Vakfı’nın Ensar Neşriyat Şirketi yapar. Ayrıca Ekmeleddin İhsanoğlu, bugün MHP milletvekilidir ve milletvekili olarak TBMM’de yaptığı ilk işlerden biri, Osmanlı hanedanlık üyelerine ayda 10 bin lira maaş ödenmesi için yasa önerisi vermek olmuştur! Kılıçdaroğlu, böyle bir ismi hâlâ savunmaya devam ediyorsa, 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’lilerin işi var demektir! Bahar geliyor Ankara çiğdemi, şubat sonu, mart ayı başında, topraktan bir bahar sevinci gibi başını uzatır. Sarı çiğdem, bozkırın uyanışıdır. Gazeteler yazdı: İran’da, kadınların direnci üzerine, başörtüsü zorunluluğu esnetilmiş. Bakın görün işte, İran’a bile bahar geliyor... 24 ŞUBAT 2018 SAYI: 33743 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:15 06:00 06:23 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:40 13:23 16:24 07:23 13:08 16:10 07:44 13:31 16:35 Akşam 18:55 18:41 19:05 Yatsı 20:14 19:59 20:21 FOTOĞRAF: ERDOĞAN KÖSEOĞLU Ne demişti referandumdan önce Binali Yıldırım: “Şimdi, referandum olması halinde, elbette kimseye, ‘OHAL altında seçime gidildi... OHAL şartlarında referandum yapıldı’ gibi bir söz söyleme fırsatı vermeyiz. Bu nedenle referandum öncesi OHAL kaldırılır diye düşünüyorum.” Neticede referanduma OHAL şartlarında gidildi. Böylece demokratik bir yarış fırsatı olmasa da söz söyleme fırsatı verildi. Ne oldu söz söylenince? Sayın Erdoğan “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin OHAL KHK’lerini denetlememe kararı almasından bu yana yaşadığımız aslında bir OHAL rejimi değil. Yani sadece olağanüstü halle sınırlı bazı geçici düzenlemelerin yapılacağı, sonra da en makul sürede tekrar olağan rejime geçişi öngören bir rejim değil. Kişisel ve otoriter bir iktidarın kestirmeden kurulduğu başka bir rejim bu. Önümüzdeki seçimlerle, bu rejimin geri dönülmez şekilde yerleştirilmesi planlanıyor. OHAL şartlarına, bütün devlet imkânlarının “evet” cephesi için seferber edilmesine, medyanın ezici çoğunluğunun denetim altına alınmasına ve “mühürsüz oy”a rağmen referandumu “evet”in kıl payı kazanmasının önemi ortada. Geri dönülmez şekilde yerleştirilmek istenen bu kişisel ve otoriter rejimin toplumsal meşru OHAL altında seçim iyeti yok. Böyle olunca da siyasal, hukuki ve toplumsal baskı gün geçtikçe etkisini artırıyor. AKP ve MHP arasında kurulan ittifak ve buna göre şekillendirilen yeni seçim kuralları da bu baskının bir parçası. Mülki amirleri AKP, sandık başkanlarını ise mülki amirler atayacak. Seçime katılan partilerin sandık denetimi işlevi pratikte olmayacak. Yine AKP’nin mülki amirlerinin talebiyle güvenlik gerekçesiyle sandıklar başka yere taşınabilecek. Yine olmadıysa kolluk kuvvetleri seçmen çağırdı gerekçesiyle sandıkların kurulduğu alanların kapısına kadar gidebilecek. Mühürsüz oylar geçerli sayılacak. AKPMHP ittifakında damga nereye basılırsa basılsın oylar geçerli olacak. MHP baraj altı kalsa bile milletvekili çıkara bilecekken, MHP’nin oyları da kendi hanesine yazılacak AKP, oy oranı düşse bile daha çok milletvekili kazanabilecek. Gerçi buna da şükretmek gerek. Bir OHAL KHK’siyle sayın Erdoğan’ın hayat boyu başkan ve sayın MHP’nin hiç oy almasa bile milletvekili sahibi olabileceği de kurala bağlanabilirdi. Anayasa Mahkemesi adındaki bina sağ olsun, bunun önünde herhangi bir engel yok. Bütün dünyada yükselen yeni otoriter rejimler, seçimlere muhtaçtır. İçeriksiz de olsa, büyük baskılar altında da yapılsa “gerçek milleti” temsil ettikleri iddiasına dolayısıyla göstermelik de olsa seçime ihtiyaçları vardır. Biz de doludizgin böyle seçimlere doğru ilerliyoruz. Meşruiyeti sorunlu, mühürsüz OHAL seçimlerine doğru. Her şey takvime uygun giderse, 2019’da yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimden önce. Pekiyi, sizce iktidar İstanbul ve Ankara’yı kaybetmeyi göze alır mı? İstanbul ve Ankara’nın devasa ekonomik ve siyasi gücünü muhalefete bırakır mı? Bir süre önce sayın Erdoğan’ın belediye başkanlarının seçimle değil atamayla gelmesini tercih ettiği iddiaları konuşulmuştu. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için yapılan düzenlemelere bakınca bu iddia hiç hayal ürünü gibi durmuyor. Ödülü Ömer Koç’un elinden alan Büyükerşen ‘Hayatımın en büyük aferini’ dedi Koç Ödülü Büyükerşen’e Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl kültür, eğitim ve sağlık alanlarından birine verilen Vehbi Koç Ödülü, bu yıl eğitim alanındaki katkıları ile Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e verildi. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, “Eğitim, Vehbi Koç Vakfı için her zaman ‘eşitler arasında birinci’ faaliyet alanı oldu. ‘Hür nesiller’ yetiştirmek için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz” dedi. Prof. Dr. Büyükerşen, İş Sanat Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törende, Ömer Koç’un elinden aldığı ödülü, “hayatımın en büyük aferini” diye nitelendirdi. Törende, 17. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hakkında kısa bir film de gösterildi. Her gününü “yeni bir maceranın başlangıcı” olarak tanımlayan Prof. Dr. Büyükerşen, filmde yer alan röportajında, “Kendimi Atatürk’e, ilkelerine, cumhu Ödül töreninde konuşan Ömer Koç ‘Hür nesiller yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz’ dedi. riyete ve bu topluma borçlu hissediyorum. Hem de öyle bir borç ki ömür boyu bitmiyor. Tüm bu uğraşlara karşılık en büyük servetim, en büyük kazancım yetiştirdiğim öğrencilerim” dedi. Gençler hür mü? Ömer Koç da konuşmasında, eğitimcilerin, hiçbir zaman cumhuriyetin ilk yıllarındaki kadar el üs tünde tutulmadığını, öğrenmek ve öğretmenin hiç o zamanki kadar kıymetli olmadığını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Aradan neredeyse yüz yıl geçti; gençlerimizin fikri, vicdanı, irfanı hür mü? Vehbi Koç Vakfı olarak hem Koç Üniversitesi ve Koç Lisesi’nde, hem de ‘On Yedi Okul’, ‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi’, ‘Öğretmen Ağı’, ‘Eğitim Reformu Girişimi” gibi diğer paydaşlarla birlikte yürüttüğümüz eğitim projelerinde ‘hür nesiller’ yetiştirmek için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz. Yetenekli ancak imkânları mahdut öğrencilere burs vererek ellerinden tutuyoruz. Keşke onbinlerle yetinmesek, milyonlara ulaşabilsek.’’ Büyükerşen kimdir? Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, üniversite eğitiminin yaygınlaşmasını hedefleyen Açık Öğretim sisteminin oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesinin yanı sıra Anadolu Üniversitesi’nin iki dönem rektörlük görevini de yürüttü. Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi’nin gelişmesine önemli katkılar sağladı. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın kuruluşu ve ilk projelerin geliştirilmesi sürecinde aktif görev üstlenen Prof. Büyükerşen, halen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor, kenti, ‘’yaşayan bir eğitim kurumu’’na dönüştüren uygulamalar geliştirmeyi amaçlıyor. Aydınlanmaya adanmış bir ömür Türkiye’nin öncü anayasa hukukçularından Velidedeoğlu’nu özlemle anıyoruz Türkiye’nin öncü anayasa hukukçu ra Lisesi’nde 2. sınıfta okurken 23 Nisan nem dekan olarak hizmet verdi (1946larından ve gazetemizde 50 yıl bo 1920’de açılan TBMM’de memur olarak 1948 ve 19521953) ve 1975 senesinde yunca köşe yazısı yazan Ord. Prof. Dr. çalışmaya başladı. 1928 yılında Ankara emekli oldu. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nu ölümünün Hukuk Fakültesi’ni bitiren Velidedeoğ26. yıl dönümünde özlem ile anıyoruz. lu, 1929’da da Hukuk doktorasını yap Nutuk’u çevirdi Velidedeoğlu için bugün saat 11.00’da mak üzere Avrupa’ya gönderildi. Velide Kurucu Meclis Milli Birlik Komi Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri ba deoğlu doktora çalışmasını 1933 yılında tesi Temsilciliği (6 Ocak 1961 15 şında tören düzenlenecek. Törene ailesi İsviçre’de tamamladı, 1934 yılında da İs Ekim 1961) ile aynı mecliste 1961 ve sevenleri katılacak. tanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’ne Anayasası’nı hazırlayan komisyonun İÜ mezunu asistan olarak atandı. Aynı yıl doçent, 1942 yılında profesör ve daha sonra da üyeliği ve kâtipliğini yaptı. Araştırmaları ve yazıları gazetemizde yayımlandı. Hukuk ve aydınlanma konularına ışık ordinaryus profesör unvanlarını aldı. Türkiye’nin tanınan birçok hukukçusu tutan Velidedeoğlu, 24 Ağustos 1904’de Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, İstanbul Üni nun hocası olan Velidedeoğlu, Atatürkçü İstanbul’da doğdu. Velidedeoğlu Anka versitesi Hukuk Fakültesi’nde iki dö Düşünce Derneği kurucularından olup aynı zamanda derneğin onursal başkan KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr lığını yapmıştır. Velidedeoğlu’nun 5 ciltlik Medeni Hukuk kitabı, 100’e yakın bi limsel inceleme, araştırma ve konferan sı, Almanca ve Fransızca’dan 15 ince leme ve kitap çevirisi, Türkiye, Alman ya, İsviçre, İtalya, Belçika ve Fransa’da yayımlandı. Velidedeoğlu, ayrıca Atatürk’ün Nutuk’unu, öz Türkçe’ye çe virerek daha kolay anlaşılır hale getirdi. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, 1992 yılında hayata veda etti. Hukuk alanında çok sa yıda yayımlanmış eseri bulunan Velide deoğlu, Türkiye’de 3 Devir (2 cilt), Sağ sız Solsuz Demokrasi, Devirden Devi re, İnsancı Yolcular, 12 Mart Faşizminin Felsefesi isimli kitapların da yazarıdır. ‘Cumhuriyet fazilettir’ ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Hıfzı Veldet Velidedeoğlu gazetemizde 50 yıl boyunca köşe yazısı yazdı. 29 Ekim 1945 tarihli “22. yıldönümünde Cumhuriyetin manası” isimli yazısında Velidedeoğlu, şu ifadeleri kullanmıştı: “Tarihin kaydettiği en mukaddes ve en haklı savaşlardan biri olan İstiklal Mücadelesi’nin ve Türk inkılabının yarattığı en büyük ve mutlu eser hiç şüphe yok ki, ileri Anayasası ile, ileri müesseseleri ile büyük ve aziz bir varlık halinde duran, müstakil Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhuriyet esas, fazilet ve adalettir; zira o bütün millete, bütün halka dayanır ve dayanmalıdır: bu olmazsa cumhuriyet olmaz. (...) Adalet duygusunu tarih boyunca her zaman içinde yaşatmış, bu duygu ile şahlanmış olan milletler asla sarsılıp yıkılmamış ve adaletsizlikleri yıkarak daima ileri ve üstün bir varlık göstermişlerdir.” l İSTANBUL\Cumhuriyet C MY B