Katalog

Pazar 18 Şubat 2018 6 2 şehit acısı daha haber EDİTÖR: BURAK YURTTAŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ TSK, Afrin ve Hakkâri’de yaşanan çatışmalarda iki askerin şehit olduğunu açıkladı. Hatay’daki saldırıda ise 2 asker yaralandı Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı’nda 1 asker şehit oldu. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde ki havanlı saldırıda ise 1 asker şehit oldu, 1 asker yaralandı. Türk Silah lı Kuvvetleri’nin Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekatı 29. gününü geride bı Mustafa Eker raktı. Genelkumay Başkanlığı, dün akşam saatlerinde yaptığı açıklama da bir askerin şe hit olduğunu açık ladı. Astsubay Kı Göksu Şahin demli Çavuş Göksu Şahin’in (26) Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’nde yaşayan annesi Reyhan ve ba bası Mustafa Şahin’e acı ha ber dün akşam doktor kont rolünde verildi. Zeytin Da lı Harekâtı’nın başlangıcın dan beri görev yapan Şahin’in dün sabah operasyonda ağır ya ralandığı ve kaldırıldığı has tanede şehit olduğu belirtildi. 6 aylık Reyhan Öykü adında kızı bulunan şehidin bugün Samsun’un Havza ilçesinde düzenlenen tören ile toprağa verileceği öğrenildi. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi karşısında Irak’ın kuzeyindeki Kanireş bölgesi Çam Tepe Üs bölgesine PKK’li teröristlerin havanlı saldırı ve sızma girişiminde çıkan çatışmada Piyade Uzman Çavuş Mus Kilis’e 4 roket düştü Afrin’den ateşlenen 3 ro ket Kilis’te dün sabah saatlerinde sınır hattındaki arazilere düşüp patladı. Roketlerin isabet ettiği zeytinliklerde yaralanan olmazken, roket atılan bölge ateş altına alındı. İHA’nın haberine göre de akşam saatlerinde Suriye’den atılan bir roket Kilis’e bağlı Kocabeyli köyünün yakınındaki bir evin bahçesine düştü. Düşen roket nedeniyle kimsenin yaralanmadığı öğrenildi. Kilis Valiliği daha önce özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerin süresini 4 Mart’a kadar uzattı. tafa Eker şehit olurken 1 asker de yaralandı. Şehit Eker’in bugün Çorum Merkeze bağlı Kalehisar köyünde toprağa verileceği belirtildi. Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Kaletepe sınır karakoluna dün saat 15.00 sıralarında düzenlenen havanlı saldırıda 2 Türk askeri ve 5 Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensubu yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla Kırıkhan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Malatya Emniyet Müdürlüğü’nün Yeşiltepe’de bulunan Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nün mühimmat deposunda dün akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi. 2 polisin yaralandığı ve can kaybının yaşanmadığı patlamanın, herhangi bir terör saldırısından kaynaklanmadığı belirtildi. l İHA/DHA Çiğli şehitleri uğurlandı İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan havalanan askeri eğitim uçağının düşmesi sonucu şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Resul Ekrem Gökdoğan (29) ve pilot Yüzbaşı Yunus Bal (37) dün düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Evli ve 2 çocuk babası şehit Hava Üsteğmen Resul Ekrem Gökdoğan için Ankara’da Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde düzenlenen törene Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere çok sayıda devlet yetkilisi katıldı. Şehit Pilot Yüzbaşı Yunus Bal için de Bursa’nın Yenişehir ilçesinde tören düzenlendi. 5 yaşında kızı bulunan Şehit Yüzbaşı Bal’ın 6 aylık hamile eşi Tuğba Bal ayakta güçlükle durmaya çalışırken, babası İsa Bal ise oğlunun tabutuna sarılıp ağladı. l DHA DİYANET İŞLERİ BAŞKANI HATAY’DA Önce ‘cihat’ sonra ‘fetih’ ‘Sınıf’ harekâtı! ‘ZEYTİN DALI’, AFRİN’DEN ÖNCE OKULLARA GİRDİ! Sinop’un Gerze ilçesinde, Anadolu İmam Ha sergilemek ve askerlerimiz Afrin’de mücadele ederken tip Lisesi öğrenci ve öğret onların yanında olduğumuzu menleri, Afrin harekâtına göstermektir” sözleriyle sa destek için derse kamuflaj vundu. İlçe Milli Eğitim Mü la girdi. İdareciler de görev dürü Özgür Tokgöz ise “Öğ lerini bu kıyafetlerle sürdür rencilerimiz kamuflajlı ola dü. Lisenin müdürü Zeki Sa rak gün boyu derslere girdi ğır, ‘organizasyonu’, “Bu et ler. Öğretmenlerimiz ve ida kinliklerdeki amacımız mil recilerimiz de askeri ünifor letimiz, devletimiz ve ülke ma giyerek öğrencilerimiz miz adına birlik, beraber le birlikte etkinlikte yer aldı lik mesajları vermek, daya lar. Allah ordumuzu Afrin’de nışmanın güzel bir örneğini muvaffak eylesin” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hatay’daki KYK Yurdu’nu da ziyaret etti. Önceki gün Hatay’da Afrin harekâtı için ‘cihat’ konulu bir hutbe veren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dün de ‘askerler için’ Fetih Suresi’ni okuttu. Anadolu’nun ilk camisi olarak bilinen Habibi Neccar Camisi’nde sabah namazı kıldıran Erbaş, namaz sonrası Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan askerler için Fetih Suresi’ni okuyup dualar etti. Cami cemaatine vaaz eden Ali Erbaş, “Ülkenin birlik ve bütünlüğü için vatandaşlara büyük görev düşüyor. Bir milletin bozulmasına sebep olacak en büyük etken fitne, fesattır. Vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerekiyor” dedi. Namaz sonrası Hatay’da çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile buluşan Erbaş, “Hatay farklı inançlardan, mezheplerden ve kültürlerden insanları içerisinde barındırıyor. Hatay muhacirlere ensar olması ile öne çıkmaktadır. İlk ensarlığı da bundan 2 bin sene önce Habibi Neccar’a yapmıştır. Bugün de yaklaşık 500 bin muhacire ensarlık yapıyor” diye konuştu. O vasiyeti üstlendi Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit olan Sözleşmeli Er Sergen Pamukçu’nunu ailesine taziye ziyaretinde bulunan Erbaş, şehidin, annesi Seliz ve babası Fadil Pamukçu’nun hacca gitmesi için yapmış olduğu vasiyeti hatırlatarak, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak burada bize düşen görev, hiçbir şekilde yazılmadan, kuraya da tabi tutmadan biz bu vasiyeti üstleniyoruz”dedi. Öğrenciler, kamuflajla poz verdi. Okul bahçesinde Afrin organizasyonu Amasya Macit Zeren Fen Lisesi öğrencileri tarafından okul bahçesinde Zeytin Dalı Harekatı’na destek olmak için düzenlenen programda, 9, 10 ve 11. sınıftan 140 öğrenci, bedenleriyle ayyıldız oluşturdu. Düzenlenen programa Amasya Valisi Osman Varol, Garnizon Komutanı Tankçı Kurmay Albay Zafer Uğur, İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, İl Sağlık Müdürü Dr. Öner Nergiz, öğretmenler, öğrenciler, Okul Aile Birliği Başkanı Ümit Ağış ve veliler katıldı. l DHA En iyi Türkiye; Suriye, İran, Rusya’ya düşman olandır Şu laf Amerikalıların bakışını net açıklıyor: “ABD’nin bir müttefikten beklemesi gereken en temel özellik, ABD politikalarının hedeflerine katkı sağlayan tutarlı ve güvenilir davranıştır.” Türkiye’den de bunu bekler ve buna bir de uyduruk “stratejik müttefik” lafı yakıştırır. ABD zor durumda, şimdi imkânsızı deniyor: Türkiye ve PKK / PYD / ABD ittifakıyla bölgede Rusya, Şam ve İran’a karşı bir cephe oluşturmak. Bu ittifakta, Ortadoğu’nun yakın geleceğinin Amerikan planları çerçevesinde biçimlenmesi için, şüphesiz Türkiye vazgeçilmez ve kaçınılmazdır. Türkiye olmazsa, bu plan yürümez. ABD’nin Türkiye ile “savaşacak” hali yok. İki ülke arasındaki “savaş”, olsa olsa sahadaki Amerikalı generalin fantezisi olur. Beyaz Saray ile Pentagon, yani Savunma Bakanlığı arasında Suriye politikasında bariz farklılıklar var. Bir kısım Pentagoncu Türkiye’ye iyice baskı uygulayarak “saf değiştirmesini sağlamak”tan yana. Bunu, Amerikan düşünce platformlarındaki eski Pentagon ve Beyaz Saray görevli ve danışmanlarının yazılarında okuyoruz. Tillerson ile Cumhurbaşkanı arasındaki 3 saati aşkın konuşmanın içeriğini bilmiyoruz. Bu ziyaret ve arkasından yapılan açıklama, ABD’nin Ortadoğu’da belki de hayatının en zor sorunu ile karşı karşıya olduğunun ve bunu “NATO ittifakı” çerçevesinde çözmek için daha çok ter dökeceğinin bilincinde olduğunu gösteriyor. Münbiç’in karşılığı ne? Tillerson’un ziyareti, ABD’nin Ortadoğu politikasının değiştiği anlamına gelmiyor. Tersine, değişime ilişkin hiçbir işaret de yoktu açıklamalarda. Martta kurulacak ortak komisyonda neyi çözeceklerini çok merak ediyorum. Gündemdeki en önemli madde olarak Münbiç gözüküyor. Amerikalılar en büyük taviz olarak Münbiç’den YPG PYD’yi çıkartabilirler, Arap nüfus çoğunluğunun kente yeniden egemen olmasına evet diyebilir, hatta TSK ile birlikte kontrolü sağlayabilirler. Ama orayı terk etmeyi hiç düşünmüyorlar. Fırat’ın doğusunda denetledikleri 50 bin silahlı bir PKK YPG ordusu var. Münbiç’ten çekilme veya Münbiç’te mesela ABD TSK kontrolü kurulmasının Türkiye’ye bedeli ne olacak, temel soru budur. ‘Gel cephe kuralım’ mı? Şam’a, İran’a, Rusya’ya karşı cephede yerini almak mı? Bu, ülke için en büyük şerefsizlik ve ABD’nin 1960’lı yıllarda ülkemizi nasıl bir askeri uç noktası olarak kullandıysa, aynı politikanın yeniden hortlaması olur. Ortadoğu’ya barışın görünür gelecekte bile asla gelemeyeceğinin göstergesi, mezhep ve etnisite bataklığında savaşın sürmesi olur. Amerikalılar ve hayranları, İran’ın Türkiye’nin ilelebet düşmanı olduğuna inandırmak istiyorlar. Bizim beynimiz yok ya, diyorlar ki, bak İran düşmanın, seni ham edecek! ABD şu havucu da gösterdi mi acaba görüşmelerde: Bak sen Suriye’nin kuzeybatısına girdin, ben de kuzeydoğusundayım.. Şam için küçük bir Nusayri devletçiliği yeter. Bunu sağlarsak hepimiz kazançlı çıkarız... ABD ile kavga etmek zorunda değiliz. Batı ile şüphesiz iyi geçinmeliyiz. Rusya ve İran ile de. Ve Suriye ile. Ama Ortadoğu’da huzuru, barışı sağlayacak ve ülkelerin kendi sınırlarına sahip çıkmasını kolaylaştıracak politikalar ve çözümler olmazsa, Türkiye kaybedenler kulübü üyesi olacaktır. ABD açmazda ve imkânsızı deniyor. Not: Gazeteci kılıklı bir tetikçi, “Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, ‘Cumhurbaşkanı şantaj yapıyor’ dedi” biçiminde haber yayımlatıyor kendi internet sitesinde. Kendi sözünü bana yakıştırıyor. İnsan utanır. Adam sanıp karşına alıyorsun. Bozkurt Güvenç Hoca’dan: Dedikodunun toplum varlığındaki yeri ve önemi tartışma götürmez. Bir arkadaş meclisinde tanıdığımız hatta tanımadığımız biri hakkında yalan veya yanlış bir söz edildiğinde, “Aaa ya da yooo, öyle değil” diyene rastlamadım ya da nedense pek hatırlamıyorum. Tam tersine. Kişiyi yerden yere vurmakta adeta yarışırız. Bunlar bir şey mi? Ben onun cemazüyül evvelini, kısa pantolonla, burnunu çekerek sokakta bilya oynayışını bilirim, der, veryansın ederiz. “Aaa öyle, yooo öyle değil” diyenler kafadar arkadaş meclislerine davet edilmeyen, edilse de pek katılmayan, özgür / özerk, doğrucubaşı, aykırıbağımsız kişilerdir. Yıllar sonra şimdi ikinci baskısı yapılan Anılardan Sayfalar kitabımı, şu İskoç deyimiyle noktalamıştım: En iyimizin öyle kusurları, en kötümüzün öyle artıları var ki... MASLAHATGÜZARA İLETİLDİ Hollanda’ya 1915 tasarısı için uyarı Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’deki büyükelçisini 5 Şubat’ta resmi olarak çektiğini açıklamasının ardından, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımaya hazırlandığı haberlerinin ardından, Hollanda Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Türkiye, Mart 2017’de Türk bakanların Hollanda’da yapacağı toplantıların engellenmesi üzerine Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin Türkiye’ye alınmayacağı açıklamıştı. Diplomatik kaynaklar, Türk tarafının krizin patlak verdiği dönemde Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Cornelis Van Rij’in Ankara’ya dönmesini istemediğini muhataplarına ilettiğini hatırlatmıştı. Hükümet sessiz Koalisyon ortağı Hıristiyan Birliği (CU) Milletvekili Joel Voordewind, yaptığı açıklamada, parlamentoda çoğunluğu nun 1915’te yaşanan olayların “soykırım” olarak tanınmasından yana olduğunu belirtti. Hollanda parlamentosu, hükümetten 24 Nisan için için Ermenistan’ın başkenti Erivan’a güçlü bir sinyal göstergesi olarak ilk kez bakan düzeyinde temsilci göndermesini de istiyor. Hükümet ise bu öneriye henüz yanıt vermedi. Hollanda parlamentosunun alt kanadının 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan iki tasarıyı önümüzdeki haftalarda görüşme gündemine alabileceği belirtildi. Oylama tarihine ilişkin net açıklama yapılmadı. Gazetemizde dün yayımlanan, kimi Hollanda basınındaki ve Türkçe sitelerde aktarılan demeçlere dayandırılan haberde “tasarının parlamentonun alt kanadında onaylandığı” ifadesi yer almıştı. İstemeden yol açtığımız bu yanlışlıktan dolayı özür dileriz. C MY B