Katalog

Çarşamba 14 Şubat 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘En korkak adam’ haber 5 Erdoğan’a “Sen çocuklarını askerden kaçırdın” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “FETÖ”nün orduda yuvalanmasını sağlayanlar hangi şerefsizlerdi” diye sordu CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afrin harekâtının siyasallaştırılmasını eleştirerek, “Ordumuzun mücadelesi Türk halkının mücadelesidir, Erdoğan’ın değil. Siz vatani görevi parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz. Bunun adı orduya da vatana da ihanettir” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Recep Bey, Kemal’in takımı zaten Afrin’de. O takımın adı Mustafa Kemal’in ordusu” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Benim oğlum askerlikten kaçmadı, çürük raporu almadı, bedelli ödemedi. Çocuklarını askerden kaçıran adam milliymiş” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasından satırbaşları şöyle: Gazeteciye kelepçe insanlık ayıbı: 21. yüzyılda gazetecilerin eline kelepçe vurmak bir insanlık ayıbıdır. Gazetecinin elinde kalemi vardır, vicdanına, inancına göre sorgular ve yazısını yazar ama sen misin yazı yazan deyip iktidarın hoşuna gitmeyen gazetecilerin eline kelepçe vurursanız kimse endişe etmesin, görüşü ne olursa olsun yüreğimiz o gazetecilerin yanında. n İstifa edecek misin?: Man Adası belgelerini açıklamıştım. Sahte demişlerdi. Benim adım Recep Bey değil, benim adım Kemal Kılıçdaroğlu. Senin önüne gelen herkes seni kandırır ama bu gariban kardeşinizi kimse kandıramaz. Sen herkesin maşası ve oyuncağı olursun, biz kimsenin maşası ve oyuncağı olmayız. Götürdük savcılığa. Savcılık, ‘Verilen belgelerle Halkbankası ve MASAK’ın verdiği belgeler aynı belgelerdir’ diyor. Ben Recep Bey’e soruyorum istifa edecek misin? Seni ilkokul mezunu çocuk, Obama, PKK, El Nusra, YPG, aldatır ama bu kardeşinizi kimse aldatamaz. Benim önüme çıkmaktan korkuyorsun. Neden çıkmıyorsun, adamlarını al gel, vallahi de yalnız çıkacağım. Her Firavun’un bir Musa’sı var. O Firavun’un Musa’sı da benim. n Orduya da vatana da ihanet: Bir ülkenin bekasının güvencesi o ülkenin ordusudur. Kendi ordumuzu peygamber ocağı, Mustafa Kemal’in ordusu olarak tanımlarız. Ordumuzun Afrin’de yaptığı harekâtı destekledik. Ordumuzun mücadelesi Türk halkının mücadelesidir, Erdoğan’ın değil. Onu siyasallaştırmak doğru değildir. Hepimizin çocukları askere giderler. Bunun adı parti görevi değil vatani görevdir. Siz vatani görevi parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz. Bunun adı orduya da vatana da ihanettir. Buna izin vermem. n Şereften söz edemez: Son 15 yılda ‘Adım gibi biliyorum beraat edeceksin!’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen 5 yıl 10 aylık hapis cezasını, grup toplantısı sürerken kürsüde öğrendi. Kılıçdaroğlu, “Bunu asla kabul etmiyoruz. Enis kardeşim, hiç üzülme. Sen, adımın Kemal olduğu kadar eminim ki bu yargılama sürecinden mutlaka ama mutlaka beraat edeceksin” dedi. Enis Berberoğlu Türkiye’nin DNA’sıyla oynandı. Biri or may Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müs du, diğeri Milli Eğitim. Ordu’ya, Ergene teşarı Hakan Fidan, ikisi operasyonu gi kon, Balyoz operasyonlarını kim yaptı? dip anlattı. Hava desteğini de bunların FETÖ’nün ordunun içinde yuvalanma sayesinde aldılar. Kalkmış, afra tafra ge sını sağlayanlar hangi şerefsizlerdi? Ge ziyor kahramanlık diye. Dünyanın en nelkurmay Başkanı’nı terörist diye hap korkak adamı. se attılar. Devletin tüm sırlarını vâkıf n Dut yemiş bülbüle döndün: PYD olan bir insanı hangi şerefsizler terö terör örgütü dedik. Sen kulağınla dinle rist diye hapse attı? Kalkmış bana şeref miyorsan ben ne yapayım. Yargıtay ka ten söz ediyor. Kimse kusura baksasın, rarına karşın PYD liderini Ankara’ya şeref ve namus yoksunu bir insan şeref davet etti. Devletin sırlarını paylaştı. ve namustan söz edemez. Milletvikilimiz Tanal’a suç duyurusun n Dünyanın en korkak adamı: Cum da bulun dedim. Terör örgütüne yar huriyet tarihinde ilk kez 4 ko dım ve yataklıktan suç duyurusun mutan istifa etti. Ordunun da bulundu. Sen ve ekibin te elini kolunu bağladılar. Kuzey Irak’ta askerlerin başına çu n Devlet için 5 kural: Devleti yönetenler 5 temel kurala uymalı. Dev röre yardım va yataklık yaptınız. Sen dut yemiş bülbüle döndün. val geçirildi, bir let; akıl, mantık ve liyakatla yöneti Müslim’i söyledim nota dahi vere lir. Devleti yönetenler az ve öz konu İçişleri Bakanlığı mediler. Şimdi kalkmışlar kahraman ‘Beka adaletle şurlar. Sabah, öğle, akşam, ikindi konuşmaz, gevezelik yapmazlar. Bi terör listesine aldı. Tanal unutma, bunu da götürecek lıktan söz ediyorlar. Ken sağlanır’ rinci görevleri, toplumda adaleti sağlamaktır. Ada sin dilekçene ekleyeceksin. di toprağın leti sağladığınızda huzuru da sağlarsınız. n Bana kim dan Süleyman Devleti yönetenlerin halkı baskılama ler saldırıyor: Ben Şah Tübesi’ni ka ması lazım. Millete hesap vermesi la bunları söyleyin çıran adamdan kahraman mı olur? Sen Türkiye Cumhu zım. Bu 5 temel kurala uymazsanız Türkiye’nin bekası tehlikeye girer. ce Recep Bey ve ekibi komple saldırıyorlar. Bana saldıranların başın riyeti tarihinin en kor da PKK geliyor. PKK ben ha kak adamısın. Sen türbeyi ka riç hiçbir siyasi lidere saldırmadı. çırırken IŞİD’le işbirliği mi yaptın, yok Sen gittin onunla masaya oturdun. FE sa IŞİD’den korktun mu? Ben de biliyo TÖ de defalarca bana saldırdı. Meclis’te rum, yanıt veremez ama bu soruları so ki fezlekelerin büyük kısmı onun adam racağız. Afrin operasyonu, devletin ope ları tarafından düzenlendi. IŞİD saldır rasyonudur, siyasetin değil. Genelkur dı, Adalet Yürüyüşü’nde. Saldıracağına Kılıçdaroğlu dair iddianame hazırlandı. Sarraf saldırdı, Erdoğan’ın da desteğiyle yüzlerce dava açıldı ve en son El Nusra, o da bize saldırıyor. Ve tüm bu terör örgütleriyle beraber bize saldıran biri daha var, Recep Tayyip Erdoğan. Ya siz işbirliği mi yaptınız Allah aşkına, nedir bu saldırı? n Oğlum kaçmadı: Diyor ki “Bu Kemal’in takımı bir yana, geri kalan herkesi Afrin’e götüreceğiz”. Recep Bey, Kemal’in takımı zaten Afrin’de. O takımın adı Mustafa Kemal’in ordusu. O senin ordun değil, milletin ordusu. Benim oğlum asker. Benim oğlum askerlikten kaçmadı, çürük raporu almadı, bedelli ödemedi, fakirin fukarının çocuğu nasıl askere gittiyse öyle askere gitti. Sen benim yanımda ayak tutturamazsın. Senin çocuklarına ne oldu? Takımının, hanedanının çocukları ne oldu? Garip gurebanın, şehidin üzerinden edebiyat yaparsanız, köşeyi dönünce aile boyu kaçarsın. Sen benim ayarım değilsin, arkamdan laf söyleme. Söyleyeceksen adam gibi karşımda söyle. Çocuklarını askerden kaçıran adam milliymiş. Gayrı milli bir adam millik edebiyatı yapıyor. Çocuğunu askere göndermeyeceksin. Kendi toprağından kaçacaksın, Yunanistan Ege adalarını işgal etmiş, ses çıkarmayacaksın durup Kılıçdaroğlu ile uğraşacaksın. Senin boyun yetmez. n Her kararı destekleyeceğiz: ABD’nin PYD’ye silah vermesini asla kabul etmiyoruz. Bu konuda alınacak olan her kararı sonuna kadar destekleyeceğiz. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Güçsüzlüklerinin kanıtı’ HPD’li Filiz Kerestecioğlu partisinin kongresi öncesi başlayan ve halen devam eden gözaltılara ilişkin, ‘Kongremiz ne kadar güçlü olduğumuzun göstergesiydi’ dedi HDPkongresinde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında soruşturma açılan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür etmek istiyorum. Kongremizi bugün grup toplantısında gösterdi. Utanmadan ana akım medya bu görüntüleri verecek. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin kongresinde bir tane canlı yayın aracı yoktu” dedi. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da “Kongremizi kriminalize etmek için çok ciddi bir ilgi gösterdiler. Parti çalışanlarımızı, bileşenlerimizi gözaltına almak için ciddi çaba gösterdiler” diye konuştu. Kerestecioğlu, HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Ayşe Acar Başaran, TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında HDP kongresi öncesi parti bileşenleri temsilcilerine yapılan gözaltılara tepki gösterdi. Gözaltına alınan kişilerin yalnızca barışı savunan sözlü bir açıklama yaptıkları için gözaltına alındıklarını söyleyen Kerestecioğlu, “İşkence bitti diyen hükümet başlarına silah dayayarak gözaltına aldı. Bu arkadaşlarımız partimizin temel taşlarıdır. İşkence bitti diyen bir hükümetin döneminde başlarına silah dayamak ve yere yatırmak suretiyle gözaltına alındılar. Beş gündür spor salonunda günün hangi saatinde olduklarını bilmeksizin çıplak zemin üzerinde tutuluyor ve sözlü şiddete maruz kalıyorlar” diye konuştu. Gözaltındaki HDP bileşen temsilcilerini tek tek anlatan Kerestecioğlu, parti bileşenlerine dönük yapılan bu saldırıyla HDP’nin kongresine katılımın düşürülmesinin amaçlandığını söyledi. Gazetecilerin AKP ve MHP’den HDP Kerestecioğlu, hükümetin HDP kongresini kriminalize etmeye çalıştığını söyledi. kongresine yönelik yapılan eleştirileri ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ABD’ye Vietnam’ın beş katını yaşatırız” açıklamasının anımsatması üzerine Kerestecioğlu, şunları dile getirdi: “Vietnam’da neler olduğunu ve sonrasında yaşananları, Amerikan halklarının nasıl savaşı meşru olmayan bir savaş olduğunu gösterdiğini hayatın her alanında gördük. Filmlerle gördük, kitaplarla gördük. Kongremize ilişkin açıklamalara da teşekkür etmek istiyoruz. Çok ciddi bir ilgi gösterdiler. Onlarca GBT taramasıyla halkımıza ciddi bir ilgi gösterdiler. Kongremizi kriminalize etmek için çok ciddi bir ilgi gösterdiler. Parti çalışanlarımızı, bileşenlerimizi gözaltına almak için ciddi çaba gösterdiler. Bunlar da ne kadar güçsüz olduklarının göstergesi. Bizim kongremiz de ne kadar güçlü olduğumuzun, birlikte olduğumuzun, her zaman barış için mücadele edeceğimizin göstergesi.” Hakkında soruşturma başlatılan HDP’li Önder de soru üzerine, “Bizler bu ülkenin seçilmiş parlamenterleriyiz. Bu savaşın ülkemizin ortak geleceği için sıkıntılı olduğunuz, vahim sonuçlar üreteceğini, büyük toplumsal maliyet üreteceğini düşünüyoruz. Bizim böyle düşünmemizi ve bunu dile getirmemizi engelleyecek hiçbir güç yoktur. Can kaybı, kim olursa olsun bu ülkenin diğer yurttaşlarından daha az üzüleceğimizi umanlar kanla beslenenlerdir. İki gözden dört ölüm görenlerdir. Biz bu savaşı onaylamak zorunda değiliz. Biz, bu ülkedeki tek insanın emriyle hareket etmeyen çok önemli bir kesimi temsil ediyoruz. Ben, hükümetin düşündüğü gibi düşünmek zorunda mıyım? Soruşturma açmışlar. Soruşturma açmaları bu ülkedeki sözde demokrasimin ne kadar yerlerde süründüğünü kanıtlar, teşekkür ederiz, açsınlar. Hakkımızdaki yüzlerce dosyaya bir tane daha eklenir” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet) Selahattin Demirtaş Ankara’ya getirildi 4Kasım 2016’da tutuklanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında “örgüt yöneticiliği” suçundan açılan ana davanın ikinci duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Selahattin Demirtaş, 7 Aralık’ta yapılan ilk duruşmaya kelepçe takılmasını reddettiği için getirilmemişti. Davanın ikinci duruşması bugün Sincan Cezaevi içerisindeki salonda görülecek. Bu amaçla Demirtaş, Edirne Cezaevi’nden dün Ankara’ya getirilerek Sincan Cezaevi’ne konuldu. Saat 10’da başlaması planlanan duruşmada Demirtaş’ın 30’a yakın fezlekeye karşı savunmasını yapması bekleniyor. Demirtaş, HDP liderliğini bıraktığını açıklayana kadar yargılandığı duruşmalara çeşitli gerekçelerle getirilmiyordu. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’li Beştaş’a 25 yıl hapis istemi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 30 Ocak 2017’de tutuklanan ve 21 Nisan’daki ilk duruşmada tahliye edilen HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yargılanmasına Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Duruşmaya katılmayan Beştaş için 11 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanık avukatlarının savunmalarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, savunma için süre vererek duruşmayı erteledi. l DİYARBAKIR/Cumhuriyet Baskın Oran ERDOĞAN’A SUÇ DUYURUSU ‘Yeni Ogün Samast’lar ortaya çıkabilir’ Prof. Dr. Baskın Oran ve Sa natçı Şanar Yurdatapan, Afrin harekâtına son verilmesini talep eden 170 imzalı Yurttaş Girişi bildirisine karşı, “Profesör, doçent, sanatçı olmak size artı değer mi katıyor? Hainler, vicdansızlar, ahlaksızlar. Bunların yaptığı riyakarlıktır, fikir soytarılığıdır, teröristlere canlı kalkan olmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundular ve 1 liralık manevi tazminat davası açtılar. Baskın Oran’ın avukatı Oya Aydın, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği tazminat davası dilekçesinde, Cumhurbaşkanı’nın düşüncelerini açıklayan sanatçı ve aydınları ağır hakaretlerle aşağılamasının ifade ve bilim özgürlüğünü ihlal ettiğini belirtti. “Akademisyenin görüşlerinin yanlış olduğunu düşünüyorsa, görüşlerini, hakaret ve aşağılama kelimelerine başvurmadan dile getirebilirdi. Ancak davalı böyle yapmamış, her seferinde, bir cumhurbaşkanından beklenmeyecek biçimde aynı rahatsız edici dili kullanmayı sürdürmüştür. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi, terörizmin destekçisi gibi gösteren bu yaklaşım, davacı da dahil, bireylerin kendi kişisel özerkliğine aykırı bir tutum takınmasını talep ederek insan onurunu zedeler” ifadeleri kullanılan dilekçede, Cumhurbaşkanı olmasının kişilere hakaret yetkisi vermediği de belirtildi. Oran ayrıca Erdoğan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu. Suç duyurusunda ise “Şüphelinin sözlerinin açık ve yakın bir tehlike oluşturduğunun kanıtları ortada duruyor. Bu yayınlardan kendine vazife çıkarabilecek yeni Ogün Samast’lar’ın işleyecekleri nefret suçlarının sorumlusu sadece o tetikçiler olmayacaktır” denildi. ‘Troller tehdit etti’ Sanatçı Şanar Yurdatapan, Afrin harekatına son verilmesi çağrısında bulunan 170 kişi hakkındaki sözleri nedeniyle Erdoğan’ın Türk Ceza Kanunu’nun 125 ve 216. maddelerine göre suç işlediğini savundu. Erdoğan’ın 28 Ocak 2018’de AKP Çorum il kongresinde yaptığı konuşmayı anımsatan Yurdatapan, “AKP yanlısı troller harekete geçerek imza sahiplerine tehditler yağdırdılar. change.org sitesinde ‘170 kişi yurttaşlıktan atılsın’ şeklinde başlattıkları imza kampanyasına gelen yorumlar bunun somut kanıtı. Bütün bu kanıtları yazılı ve görüntülü olarak savcıya ve mahkemeye sunuyoruz. Bizimle aynı durumda olan diğer arkadaşlarımızı da tek tek ya da gruplar halinde suç duyurularında bulunmaya, imkânı olanları tazminat davaları açmaya davet ediyoruz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet İYİ PARTİ’Lİ ÖZDAĞ: TTB ve TBB’ye saldırı, sistemi darmadağın eder İYİParti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türk Tabipleri Birliği’nin isminden ‘Türk’, Türkiye Barolar Birliği’nin isminden de ‘Türkiye’ ifadelerinin çıkarılması istemine sert tepki gösterdi. Ümit Özdağ “Parlamenter demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını savunduklarını” söyleyen Özdağ, şunları kaydetti: “Türkiye Baralor Birliği’nin vermiş olduğu bağımsız yargı mücadelesine sonuna kadar destek olacağız. Erdoğan’ın, Türkiye Barolar Birliği’ne yaptığı bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. Türkiye Barolar Birliği’nin yok edilerek, Türkiye’de baroların dernekleştirilmesi projesine şiddetle itiraz ediyoruz. Eğer Erdoğan, bu projesinde başarılı olursa biliyoruz ki Türkiye’de avukatlık sistemi darmadağın olacak, dernekleşecek ve bundan en fazla istifade eden de PKK, FETÖ gibi terör örgütleri olacak.” l ANKARA/Cumhuriyet C MY B