22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 14 Şubat 2018 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN /ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Gereği yapılacak(mış). Peki gereği ne? Kırk yıl düşünsem, bir gün eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u adeta savunacağım aklıma gelmezdi. Geldi. Zaten burnumdan soluyordum. Gazetenin günlük ıvır zıvır işleriyle uğraşırken haber geldi, Bölge İdare Mahkemesi (“İstinaf Mahkemesi” diye bilinir) Enis Berberoğlu arkadaşımız için hüküm kesti: 5 yıl 10 ay. Sebep? Gerekçe henüz resmen açıklanmasa da belli gibi: “Devlet sırrını açıklamak”… Pes be!.. Kendi adıma “Devletin sırrı olamaz. Olmamalı. Devlet sırrı, devletin kendi halkından gizlediği bilgidir” diye düşünürüm. Haydi ben fazla uçlarda dolanıp yargı üreten ve o yüzden de devlet katında oldum bittim “makbul olmayan kişi”yim. Diyelim devletin sırrı var. Peki, Suriye’ye silah taşıdığı belgesiyle, videosuyla kanıtlanmış MİT TIR’larının sır olacak nesi kaldı? Bu “sırrın kaynağı”nın FETÖ’cü ya da bilmem neci olmasının bir gazeteci açısından önemi olabilir mi? Kaynak kuşkulu bile olsa araştırırsın; birkaç başka kaynaktan doğrulatmaya çalışırsın; varsa belgeleri süzgeçten geçirirsin; belgenin sahiciliğini defalarca kontrol edersin. Eğer haberin doğruluğundan kuşkun kalmadıysa yayımlarsın. Bizim mesleğin alfabesinde böyle yazıyor. Bir haber birilerinin hoşuna gitmeyebilir. Sırrının gün ışığına kavuşmasından kim hoşlanır ki? Ama gazetecinin ödevi, halka karşı sorumluluğu budur ve bundan ibarettir. ABD Başkanı gibi aşırı yetki ve güçlerle donanmış birinin “kirli sırrını”nı açığa çıkarıp Watergate Dosyası ile mesleğimizin onuruna onur katmış Washington Post’un iki habercisi, Carl Bernstein ve Bob Woodward devlet sırrını(!?) açığa çıkardıkları için hapse mi atıldılar, yoksa onurlandırıldılar, alkışlandılar mı? Cumhuriyet’in MİT TIR’ları haberiyle yaptığı da buydu ve budur. Haydi diyelim, AKP Reisi böyle gazetecileri ve gazeteleri sevmiyor ve o yüzden Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşlarımız Silivri’de volta attılar, çıktılar, ama hâlâ yargılanıyorlar… Bunu da anladık. Peki, Enis Berberoğlu’nu önce 25 yıl hapse mahkum eden yerel mahkeme, ardından onu yine de suçlu bulup sadece cezayı azaltan İstinaf mahkemesinin 5 yıl 10 aylık kararına ne demeli? O haberin kaynağının Enis Berberoğlu olduğuna ilişkin tek cümle var: “MİT TIR’ları videosunu solcu bir CHP milletvekili getirdi”. Eeee? CHP’de “solcu milletvekili” Enis Berberoğlu’ndan mı ibaret? Haydi bir adım daha: CHP’de Enis Berberoğlu’dan “daha solcu” milletvekili sayısına kıran mı girdi? Besbelli ki CHP Genel Başkan Yardımcısı gibi bir ağır top AKP Reisi için de, AKP medyası için de tercih sebebi olmuş. Bana da burnumdan solumak düşmüş. Bizim hukuk bürosu öğüt verdi: “Kararın gerekçesini bir bekleyelim abi” dediler. Bekleyeceğiz, göreceğiz… HHH Derken bir haber daha bilgisayar ekranlarına düştü. Hani İlker Başbuğ “Afrin siyasete alet edilmesin” dedi ya, AKP Reisi yağıp gürledi. Aynen aktarıyorum: “Ben bunu az önce duydum ve bir Genelkurmay Başkanı’ndan, emekli de olsa, böyle bir açıklamayı duymak, bizler için büyük bir talihsizliktir. Bir defa, siyasete alet edildiğini söylemek onun haddine mi? Yazıklar olsun gereği yapılacak.” İyi mi? Yahu, adam benim gibiler gibi itiraz etmiyor, “Gelin şu Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözelim” filan demiyor. Afrin harekâtına asla karşı çıkmıyor. Sadece “Siyasete alet etmeyin” diyor. Reis tutup “Gereği yapılacak” diyor. Bundan bence sadece şu anlaşılır: Hayır siyasete alet edeceğiz. Ben Afrin Fatihi olarak 2019 seçimine girip, Cumhurbaşkanlığımı garantiye alacağım. Anlaşılan yine bekleyeceğiz. Tıpkı Enis Berberoğlu’nun gerekçeli kararı gibi, İlker Başbuğ’a yapılacağı ilan edilen “gereği”nin ne olduğunu da bekleyeceğiz… Sahi “gereği” ne olabilir acaba? Mesela “Fırıncılara söyleyin ona ekmek vermesinler” filan mı? Dedim a, bekleyeceğiz ve göreceğiz… Hrant Dink cinayeti davasında iki tahliye İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasında, tutuklu sanıklar Okan Şimşek ve Veysel Şahin’in tahliyesine karar verdi. İddianamede, Şimşek ve Şahin’in, Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine cinayetten önce ulaştıkları belirtiliyordu. Son tahliyeyle birlikte tutuklu sayısı dokuza düştü. l İSTANBUL / Cumhuriyet ANAYASA MAHKEMESİ BİREYSEL BAŞVURU İSTATİSTİKLERİNİ AÇIKLADI En bUyUk sorun adIl yargılanma Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar kendisine yapılan birey vuru istatistiklerini internet sitesinde yayımladı. Buna göre, bireysel başvuru uygulaması sel başvurulara ilişkin ista nın başladığı 2012’den 2017’ye tistikleri açıkladı. Veriler, kadar toplam 173 bin 479 baş Türkiye’nin en büyük sorununun “adil yargılanma hak ALİCAN ULUDAĞ vuru yapıldı. AYM’ye 2012’de sadece 1342 başvuru gelirken, kı” ihlali olduğunu ortaya koy 2013’te 9 bin 897, 2014’te 20 du. Bugüne kadar yapılan 173 bin bi bin 578, 2015’te 20 bin 376 başvu reysel başvurunun 137 binini kara ru oldu. 15 Temmuz darbe girişimi ra bağlayan Yüksek Mahkeme, 2 bin nin ardından ilan edilen OHAL kap 536 ihlal kararı verdi. İhlal kararları samında başlayan tutuklama ve bin nın yüzde 78’ini ise adil yargılanma lerce kamu görevlisinin ihraç edilme hakkı ihlali oluşturdu. Adil yargılan si ile 2016’da bireysel başvuru sayı ma hakkı konusunda 1783 ihlal çı sı 80 bin 756’ya yükseldi. 2017’de ise karken, bunun yüzde 81’i “makul sü başvuru sayısı 40 bin 530 oldu. Baş rede yargılanma” ihlalinden verildi. vuruların 161 bini, yani yüzde 65’i Anayasa Mahkemesi, bireysel baş adil yargılanma hakkı şikayeti, yüzde 13’ü (33 bin) ise mülkiyet hakkı ihlaline yönelik şikayet oluşturdu. Tüm başvuruların yüzde 9’u, (21 bin) ise ayrımcılık şikayetiyle ilgili geldi. 2 bin 536 ihlal Anayasa Mahkemesi, bu süreçte başvuruların yüzde 79’unu, yani 137 bin 63’ünü karara bağladı. 36 bin 416 başvuru ise halen karar verilmeyi bekliyor. Başvurularda 2 bin 536 ihlal kararı verildi. En çok ihlal kararı verilen hak, “adil yargılanma” şikâyetlerine ilişkin oldu. İhlal kararı verilen dosyaların yüzde 78’ini adil yargılanma hakkı ihlali kararı oluşturdu. Bu konuda 2 bin 71 ihlal kararı çıktı. Mülkiyet hakkında 121, özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkında 104, kişi hürriyeti ve güvenliğinde 94, ifade özgürlüğünde 53, yaşam hakkında 52, işkence ve kötü muamele yasağında 51 ihlal kararı verildi. Süre makul değil Adil yargılanma hakkı ihlallerinin yüzde 81’ini de makul sürede yargılanma hakkı ihlali oluşturdu. Bu konuda 1783 ihlal kararı çıktı. 154 ihlal mahkemeye erişim hakkı, 105 ihlal de gerekçeli karar hakkı kapsamında verildi. İhlal kararı sayısı, yıllara göre de artış gösterdi, 2015’te 544 ihlal, 2016’da 771, 2017’de ise 917 ihlal kararı verildi. l ANKARA İPÖŞGRĞÖCORİZNTEAEANLSYCTTEIİONLTEDİENRADİ EN Kocaeli Üniversitesi yerleşkesinde, yapımı devam eden inşaattan düşerek ağır yaralanan Ali Çalışkan, kaldırılıdığı Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Kocaeli Üniversitesi kampusun da, yaklaşık 40 kişilik öğrenci grubu, Çalışkan’ın ölümü üzerine “İş cinayetlerine hayır” adı altında yürüyüş yapmak istedi. Üniversitenin özel güvenlik görevlilerinin yürüyüşe izin vermemesi üzerine öğrenciler ile özel gü venlik görevlileri arasında arbede çıktı. Kampusa gelen çevik kuvvet ekipleri, 15 öğrenciyi gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden geçirilen 15 öğrenci, ifadeleri alınmak üzere Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. l DHA Gözaltılar son sürat l Hatay’da Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin basın açıklaması yapan 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, HDP Hatay İl Eşbaşkanları Sultan Başaran ve Kerem Nalbant, HDP Samandağ İlçe Eşbaşkanı Adnan Eryılmaz, HDP Defne İlçe Eşbaşkanı Mithat Miroğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Hatay İl Eşbaşkanı Hülya Kavuk, İHD Hatay Şube Başkanı Mithat Can, DİSK Hatay Şube Başkanı Yusuf Berkyürek, HDP yöneticileri Dilek Daplan ve Seher Cevheroğlu, Avukat Çetin Sakallı da bulunuyor. l Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin Hakkâri’de sosyal medya sayfalarında terör örgütü propagandası yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 13 kişiden 6’sı tutuklandı. 7 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l Balıkesir merkez, Bandırma, Edremit, Ayvalık ve Burhaniye ilçelerinde 17 kişi, Zeytin Dalı harekatına ilişkin sosyal medya paylaşımları nedeniyle “terör örgütü propagandası” ididasıyla gözaltına alındı. l Kayseri’de sosyal medya üzerinden terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla H.K, H.T, İ.M, Ö.B, T.Y gözaltına alındı. Kayseri’de inşaat işçisi ve birlikte çalıştığı işçilere Afrin harekâtı üzerinden terör örgütünün propagandasını yaptığı iddia edilen Celalettin B. gözaltına alındı. l Antalya’da Zeytin Dalı Harekâtı’na yönelik sosyal medya paylaşımları ve Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla Halkevleri MYK üyesi Kutay Meriç’in de aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı. l Van’da, terör örgütü PKK Lideri Öcalan’ın yakalanışının yıldönümü ve Zeytin Dalı Harekâtı’na karşı sokak eylemleri düzenleyecekleri iddiasıyla 18 kişi gözaltına alındı. l Malatya’da PKK/KCK’ye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında HDP İl Eşbaşkanı Perihan Yücekaya, DBP İl Eşbaşkanı Mahmut Bilgiç, HDP Battalgazi eski Eşbaşkanı Abuzer Adıyaman, Halise Kızıl, Sibel Yaylagül, Bülent Karataş, Ali Doğan, Kamil Şahin, Hasan Kaya, İHD yöneticisi Hasan Şahin gözaltına alındı. HDP ve DBP binalarında arama yapıldı. l MALATYA / Cumhuriyet İFADEYE GİDERKEN GÖZALTINA ALINDI Eski HDP Eş Genel Başkanı Serpil Ke yapanlara farklı tutum sergileniyor. Ancak malbay Ankara’da gözal iki gün öncesine ka tına alındı. Kemalbay’ın dar bu partinin eş ge Adliye’ye ifade verme nel başkanlığını yapan ye gittiği sırada evinin Serpil Kemalbay gö önünde gözaltına alındı zaltına alınarak TEM’e ğı belirtildi. Kemalbay gö götürüldü. Bugün bu zaltına alınmadan kısa partide yöneticilik süre önce İstanbul Esen yapan herkese fark yurt’taki evine polis tara lı bir tutum sergileni fından baskın düzenlen yor. Yarın Demirtaş’ın di. HDP kongresi öncesi, duruşması yapıla HDP bileşenlerine dönük cak. Birkaç gün son gerçekleştirilen gözaltı Serpil Kemalbay ra Yüksekdağ’ın du operasyonu kapsamında ruşması var. Bugün de Serpil Kemalbay hakkında “halkı Kemalbay’ın gözaltına alınma sokağa dökme ve çatışma çıkar sı bu partide genel başkanlık ya maya çalıştıkları” iddiasıyla gö panlara farklı tutum alındığının zaltı kararı çıkartılmıştı. göstergesidir. Serpil Hanım’a bir HDP Eş Genel Başkanı Per tebligat gelseydi elbette giderek vin Buldan ve HDP milletvekille ifade verebilirdi. Ancak bu ya ri, TBMM’de düzenledikleri ba pılmadığı gibi AKP Genel Başka sın toplantısında Kemalbay’ın nı grup toplantısında sinevizyon gözaltına alınmasına ilişkin de gösterisiyle Kemalbay’ı hedef ğerlendirmelerde bulundu. Bul gösterdi. İstanbul’daki evine bas dan, şöyle konuştu: Çok olağa kın düzenlendi, kapısı kırılarak nüstü bir süreçten geçiyoruz. Her içeri girildi, bazı bilgisayar ve an farklı gelişmelere tanıklık edi notlara el konuldu. Hemen ardın yoruz. 2 gün önce HDP olarak 3. dan emniyet’e ifade vermek üze Olağan Kongre’mizi gerçekleştir re evinden çıktığında gözaltına dik. Türkiye’nin dört bir yanın alınarak TEM’e götürüldü” dedi. dan kongre salonuna gelen insanlar her türlü engellemeye rağmen ‘Korkmuyoruz’ “Biz buradayız, HDP’nin yanın HDP’de korkmadan görev yap dayız” dediler. Uzun süredir HDP tıklarını ifade eden Buldan şun üzerinde yoğun bir baskı olduğu ları söyledi: “AKP şunu bilmeli; nu herkes biliyor. Milletvekili ar bu partide görev alanlar korku kadaşlarımızdan partili arkadaş yu yıktı. Biz Serpil Kemalbay’ın larımıza kadar her gün gözaltı ve bileşenlerimizin eşbaşkanla furyası olan bir dönemdeyiz.” rının derhal serbest bırakılması ‘Hedef gösterildi’ nı istiyoruz. TBMM’de 3. büyük parti olan HDP’nin eş genel baş AKP Genel Başkanı’nın kanının korsanvari bir şekilde Kemalbay’ı hedef gösterdikten gözaltına alınmasını kabul etmi sonra gözaltına alındığını belir yoruz. Bu tür yanlışlardan AKP ten Buldan, “HDP’de yöneticilik derhal vazgeçmelidir.” GAZETECİ DENİZ YÜCEL İddianamesiz bir yıldır tutuklu Die Welt muhabiri gazeteci Deniz Yücel’in İstanbul’da gözaltına alınmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın özel eposta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili ifade vermek üzere, 14 Şubat 2017’de kendi isteğiyle emniyete giden Yücel, gözaltına alındı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Terör propagandası yapmak” iddialarıyla 27 Şubat’ta tutuklandı. Silivri’de tutulan Yücel hakkında hâlâ iddianame hazırlanmadı. Yücel ile aynı soruşturma kapsamında tutuklanan Diken internet sitesi editörü Tunca Öğreten ve BirGün Gazetesi İdari Sorumlusu Mahir Kanaat’ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin davası sürüyor. Tutuklu sanığın kalmadığı davanın üçüncü oturumu Nisan ayında yapılacak. Yücel, Ocak ayında Alman haber ajansı DPA’ya avukatları aracılığıyla açıklamalarda bulunmuş, iddianamenin hâlâ hazırlanmamış olmasını “Ya başsavcılık beni unuttu ya da buna dair bir talimat almadılar” diye değerlendirmişti. Yücel, Türkiye’deki yargı bağımsızlığı tartışmalarıyla ilgili ise şu ifadeleri kullandı: “Türkiye hükümetinin benim vakamda ve diğer birçok Türkiyeli meslektaşımın vakasında yalnızca ilgili bir gözlemci olduğu yargısı yalan. Hükümet izleyici değil, gayet resmi bir biçimde bir taraf.” Almanya Türkiye silah ticaretinde Yücel’in tutukluluğunun bahsinin geçmesiyle ilgili ise “Kirli bir anlaşma varsa ben yokum” demişti. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Der Spiegel dergisine verdiği mülakatta Alman hükümetinin Türkiye’ye çok sayıda silah ihracatına onay vermediğini belirterek “Yücel vakası çözüme ulaşmadığı sürece de bu durum böyle kalacak” dedi. Almanya: İlişkiler zedelenir Alman hükümeti Türkiye’de siyasi nedenlerle tutuklu bulunan tüm Alman vatandaşlarının serbest bırakılması çağrısında bulundu. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, “Federal hükümet gelecekte de tüm mevcut siyasi ve diplomatik kaynaklarıyla Deniz Yücel ve tabii ki diğer tüm tutuklu Almanların serbest bırakılması için çalışacaktır” dedi. Seibert, “Bir iddianame ve uygun bir yargılama süreci olmaksızın geçen bir yıldır süren bu uzun tutukluluk elbette AlmanyaTürkiye ilişkilerini zedeliyor” dedi. Alman meclisinde muhalefette yer alan Sol Parti de hükümete Yücel konusunda daha açık bir tutum sergilemesi talebinde bulundu. Sol Parti milletvekili Heike Hänsel, “Türkiye’nin rehine politikasına artık bir son vermesi için silah ihracatı ile vize işlemleri konusunda daha fazla baskı yapılması gerektiğini” söyledi. Konunun Başbakan Binali Yıldırım’ın yarın Almanya Başbakanı Merkel’le Münih’te yapacağı görüşmede de gündeme gelmesi bekleniyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Tek tip’e hayır’ İnsan Hakların Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, KHK sonrasında cezaevlerinde tutuklulara dönük “tek tip elbise” dayatmalarına karşı Galatasaray Meydan’ında basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD üyesi Hatice Onaran, “Adli ve tutuklu olmak üzere mahpusların ayrımı yapılmıştır. Mahpuslar zapturapt altına alınmıştır ve bu durum hak ihlallerine sebeptir” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle