17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 14 Şubat 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 11 YENİDEN YARGILANAN ENİS BERBEROĞLU’NA 5 YIL 10 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ Casusluk düştü Gazetemizde yayımlanan MİT TIR’larına ilişkin haberler nedeniyle tutuklu yargılanan CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun yargılandığı dava karara bağlandı. İs tanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ce za Dairesi, Berberoğlu’nu “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal ya rarları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıkla mak” suçundan 5 yıl 10 ay hapis ce zasına çarptırdı. Berberoğlu’nun tahli ye talebi, atılı suçun niteliği, hakkın da devam eden başka dava dosyaları nın bulunması ve kaçma şüphesi iddi asıyla reddedildi. SEGBİS’le duruşma ya bağlanan Enis Berberoğlu, duruş ma salonunda bulunan izleyicilere, “Moralinizi bozmayın. 25 yıl ile başla dı, 5 yıla kadar düştü” dedi. Karar oturumuna, şikayetçi sıfatıy la Başbakanlık Milli İstihbarat Teşki latı Müsteşarlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları da katıldı. Uzman bilirkişi Tevfik Ko ray Peksayar da duruşmada tanık ola rak dinlendi. İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemesi tarafından verilen 25 yıl lık hapis cezasının kaldırılmasına ka rar veren mahkeme, Berberoğlu’nun eyleminin “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gere ken bilgileri açıklamak” suçunu oluş turduğunun takdir edildiğini belirt ti. Kararda, Berberoğlu’nun görüntü lerin ve bilgilerin içeriğinin yayınlan masının meydana getireceği sonuçları öngörebilme durumuna rağmen bilgi leri açıkladığı savunuldu. Berberoğlu, önce, TCK’nin 329/1 maddesi gere ğince 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eylemin terör ve terör ama cıyla işlenen suçlar dan olmaması nede niyle kanunen artı rım yapılmasına yer olmadığına hük meden mahkeme, Berberoğlu’nun geçmişi, sabıkasız oluşu ile cezanın ge leceği üzerinde ki olası etkile rini dikkate alarak tak dir indiri mi uygu Enis Berberoğlu ladı. Ce MİT TIR’ları davasında yeniden yargılanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, devletin gizli belgelerini açıklamak suçundan ceza aldı. Berberoğlu, casusluk suçlamasından ise beraat etti BERBEROĞLU: Beraat edeceğim CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Enis Berberoğlu’nu Malte pe Cezaevine ziyaret et ti. Erkek, Berberoğlu’nun kendisine “Ceza 8 ay için de müebbetten 25 yı la, 25 yıldan da beş yıl 10 aya düştü. Vicdanım çok rahat. Sonunda be BURUK BİR SEVİNÇ raat edeceğime de inanıyorum. Bu iddiaların çökeceğini biliyordum. Casuslukmuş, vatana iha netmiş, bu iddiaların bi Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu duruşma sonrası açıklama yaptı. Berberoğlu “Buruk bir sevinç oldu ama tamamına en kısa sü rum. En kısa zamanda tahliye olmasını bekliyorum” ifadelerini kullandı. CHP milletvekilleri de Berberoğlu için buluştu. CHP İstan ze isnat edilmesi çok ağır ve haksızdı. Benimle aynı davadan yargıla rede ulaşacağımızı düşünüyorum. Bir an ön bul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Genel nanlar haklı şekilde tu ce Enis’in tahliye edilmesini bekliyorum. Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek, Onursal tuksuz yargılanıyor. Ben Enis’e casus, terör örgütüne yardım gibi suç Adıgüzel, Gamze İlgezdi ve İstanbul Millet CHP milletvekili oldu lamalar çöktü, bitti, yok öyle bir şey zaten. vekili Barış Yarkadaş’tan oluşan CHP heye ğum için mi cezaevin Ona sevindik en azından üzerimizdeki mane ti, Berberoğlu’nun dokuz aydan bu yana hak deyim?” dediğini anlat vi yük kalkmış oldu. Diğeri hukuki yollardan sız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu tı. Berberoğlu’nun suç gelecek. Adalete güvenmeye devam ediyo söyledi. “Adalet istiyoruz” dedi. suz olduğunu çok iyi bil diklerini söyleyen Er za, 5 yıl 10 aya düşürüldü. Haklardan men edildi nün iyisidir diyebiliriz. Olması gereken hiç kuşkusuz Enis Berberoğlu’nun beraat etmesiydi. Enis Berberoğlu’nun masumiyeti kek şöyle konuştu: “Berberoğlu haksız iftiralarla karşı karşıyaydı. İstinafın kararıyla ca Berberoğlu, TCK’nin 53/1 maddesi uya gün gibi ortaya çıkmıştır, güneşin doğması susluk çöktü. Anayasa rınca, seçme, seçilme ve diğer siyasi hak gibi doğmuştur ama maalesef bölge adliye Mahkemesi’nin ivedilikle ları kullanmaktan yoksun bırakıldı. Kendi mahkemesi beraat kararı verememiştir ve toplanıp Berberoğlu’nun altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kay doğal olarak tahliye kararı da verememiş başvurusunu karara bağ yımlık yetkilerinin mahkum olduğu hapis tir. Üzerine atılı olan iftiralardan özellikle laması, bu hak ihlalilne cezasından koşullu salıverilinceye kadar vatana millete karşı casusluk, terör örgütü son vermesi gerekiyor. kullanılmamasına da karar verildi. çıkarları doğrultusunda hizmet etmek gi Bu karala birlike Berbe Duruşma sonrası açıklama yapan Avukat bi en rahatsız edici şiddetle reddettiğimiz roğlu derhal tahliye edil Murat Ergün, “Mahkeme, Enis Berberoğlu suçlamalardan aklanmıştır. Tahliye olma meliydi. Bilinçli olarak tu hakkındaki en kabul edilemez, en çok vic ması bizim için büyük bir sorun. Biz tah tuyorlar, CHP milletveki danları yaralayan savcılık iddialarının tamamını reddetti. Bu bizim için çok önemlidir. Dolayısıyla bu karar tamamen vicdanları rahatlatan adalete uygun olan içimize sinen bir karar olmamakla birlikte, kötü liye için öncelikle 3. Ceza Dairesi’ne baş li olduğu için cezaevinde. vuracağız. Bundan sonra dosya Yargıtay’a Gerçekten yargı üzerinde ligsitdİeSekTcleAekrNi.mBYUiazrLgd/ıetvaCayum’mdaehnduedrcaieytkeat”hdlieydei.y önünde GabgğeeEırrLreobkğ/ialruAsd,kNit.ı”alKahArllioRyİleAKmLeaİdsMialmÖBeeNsri Altan: Yargılamaya geldim Ahmet ve Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak’ın yargılandığı davada esas hakkındaki savunmalar başladı CANAN COŞKUN eleştiren Altan’ın savunması başkan Yal G çın tarafından bir kez daha kesildi. Yalazeteciler Ahmet Altan, Mehmet çın, “Sayın Cumhurbaşkanı’nı eleştireAltan, Nazlı Ilıcak’ın aralarında bu cekseniz mikrofonunuzu kapatacağım” lunduğu 7 sanığın darbeye teşebbüs et diyerek Altan’ı uyardı. Eleştirilerine de tikleri iddiasıyla yargılandığı davada vam eden Altan’ın savunmasını başkan esas hakkındaki savunmalara geçildi. Al Yalçın kısa bir süre sonra bir kez daha tan kardeşler, davanın görülmeye baş kesince, Altan savunmasını şöyle son landığı günden bu yana ilk kez duruş landırdı: “Hangi zorba haksız uygulama ma salonunda hazır bulundu. Mahke larla muhaliflerini cezalandırdıysa, aynı me başkanı Kemal Selçuk Yalçın, Ahmet cezalarla kendisi de karşılaşmıştır. Ben Altan’ın savunmasını Cumhurbaşkanı hapishanede ölmeye hazırım. Ve size so Erdoğan’ı eleştirdiği kısımlarında, Meh ruyorum: Siz de hapishanede ölmeye ha met Altan’ın da mahkemece tanınmayan zır mısınız? Çünkü vereceğiniz ceza si Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali ka zin kader haritanıza da aynen kaydedile rarına değindiği kısımlarında uyararak, cek.” Başkan Yalçın, daha savunmasının mikrofonunu kapatmakla tehdit etti. başında AYM kararına atıf yapan Meh İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkeme met Altan’ın savunmasını da böldü. Al si’nce, Silivri Cezaevi’nin karşısında tan, Yalçın’ın sık sık araya girmesi üzeri ki duruşma salonunda görülen dava ne, savunmasındaki AYM kararı ile ilgili nın dünkü oturumu, Ahmet Altan’ın esa kısımlarını atladı. Savunmasında savcı sa ilişkin savunması ile başladı. Altan, nın eski yasaya göre hakkında idam ce “Ahmaklığın Adaleti” başlıklı esasa iliş zası istediğini söyleyen Altan’ın sözleri kin savunmasında, duruşmaya yargılan ni başkan Yalçın yine kesti ve “Ajitasyon maya değil yargılamaya geldiğini söyle yapmayın. İdam cezası kaldırıldı” dedi. di. “Türkiye’de adaleti ötekinin cezalan Mahkeme Başkanı, Altan’a “Darbelerin dırılması olarak gören bir yargı ve med Ekonomisi” kitabının yazarı olmasına ya” olduğunu belirten Altan, “Öteki de karşın darbe girişimini niye kestireme biziz. AKP’nin bütün muhalifleri. Bir za diğini sordu. Altan da, siyasetçi veya as manların ahmaklığının şimdi adalet sa ker olmadığını belirtti. Altan savunması nıldığı bir ülkede yargılanıyoruz biz” de nı şöyle bitirdi: “Yargıladığınız gibi yar di. Darbecilik suçlamasına kanıt olarak gılanmak ister miydiniz? Vicdanınıza so üç yazı, bir de televizyon konuşmasının run ve öyle karar verin.” Savunmanın ar gösterildiğini söyleyen Altan, 15 Tem dından mahkeme heyetinin kıdemli üye muz, AKP’ye ve Erdoğan’a karşı yapıldı si Recep Kurt, Altan’a Fethullah Gülen ama darbe sonucunda Erdoğan kesin ve ile görüşüp görüşmediğini sordu. Altan mutlak iktidarı ele geçirdi” diye konuş da, Mahmut Övür ve Ardan Zentürk’ün tu. Yargıtay kararına göre “Darbeyi ön aralarında olduğu yaklaşık 10 gazeteci ceden bilmenin suç olmadığını” belirten ile birlikte görüştüklerini söyledi. Altan, “Zaten böyle bir suç olsa herkesten evvel darbeden dört ay önce darbe Kartopu fotoğrafı nin olacağını yazan gazetecinin yargılan Nazlı Ilıcak ise suçlama konusu edilen ması gerekirdi. Ama biz yargılanıyoruz. Zekeriya Öz ile kartopu fotoğraflı röpor Çünkü darbeyi dört ay önce yazan adam taj ile ilgili, “O gün kar yağmıştı ve rö Erdoğan’ın dalkavuğu” dedi. portajı süsleyecek ilginç bir fotoğraf ola Erdoğan’ı “devletin malını, mülkünü, rak aklıma kartopu oyunu geldi” dedi. toprağını, vakfını haraç mezat satıp, ona Ilıcak, başkan Yalçın’ın duruşmayı biti istediği diktatörlüğü vereceğini düşün receğini söylemesi üzerine savunmasını düğü seçimlere kadar kendisini taşıya toparlarken, AYM’nin kararına değinme cak parayı bulmaya uğraşıyor” sözleriyle yeceğini söyledi. l İSTANBUL Duruşmalar öncesi Çağlayan’daki Adliyesi yapılan açıklamada, “Bugün on günlerden beri söylediğimizi tekrar ediyoruz: Hiçbirimiz yalnız yürümeyeceğiz” denildi. Kopyala yapıştır iddianame ZEHRA ÖZDİLEK “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attıkları için haklarında dava açılan 15 akademisyen, iki ayrı ağır ceza mahkemesinde peş peşe yapılan duruşmalarda yargıç karşısına çıktı. Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Egemen Cevahir, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında, kopyala yapıştır bir iddianamenin ortalıkta dolaştığını belirterek, “İddianame bana tebliğ edilmedi. Ek süre istiyorum” dedi. Marmara Üniversitesi’nden Funda Karapehlivan, Özyeğin Üniversitesi’nden Tülay Deniz Erkmen, Koç Üniversitesi’nden Erdem Yörük, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Fırat Erdoğmuş, Emekli akademisyen Ay la Zırh Gürsoy’un da aralarında bulunduğu 12 akademisyen de savunma için ek süre istedi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde doktora öğrencisi ve MEB’te Fizik öğretmeniyken ihraç edilen Nihat Kotluk da iddianamenin kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek suç işlediğini düşünmediği için derhal beraat kararı verilmesini talep etti. İzleyicilerin sesin duyulmadığı uyarısına karşılık Mahkeme Başkanı “İzleyenlere duyurmak gibi derdimiz olsaydı duyururduk” dedi. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ise Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Başak Can Bulut ve Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Umut Şah’ın duruşması görüldü. Mahkeme heyetleri, avukatların dosyaların birleştirilmesi yönündeki taleplerini reddetti. l İSTANBUL Bu da medyaya ders... olur mu? Dokuz aydır cezaevinde yatan... Ve dünkü son duruşmada beş yıl on ay hapis cezası alan... Başına gelenler ülkedeki hukuk rezaletinin en haksız örneklerinden biri olarak belleklere kaydolacak olan... Tutuklu gazeteci ve Milletvekili Enis Berberoğlu, içeriden biz gazetecilere yazdığı mektupta; “Umarım genç kuşak medya çalışanları geçmiş hatalardan ders çıkarır” derken... Bunun gerçekçi bir umut olmadığını hepimizden daha çok biliyordu muhtemelen. Tabii ki kimse bu yaşananlardan bir ders almayacak. Medya eskisinden çok daha kötü notlarla yol almayı başarı sanacak. Kimse iktidarın karşısında örgütlenme telaşına düşmeyecek. Aksine herkes örgütlü olmanın tehlikeye daha çok açık olmak olduğunu iyice öğrenecek. Şu ana kadar başını toprağa gömmemekte direnenler bile nihayetinde bir yerlere sinecek. Eskiden medyada çalışan maymunlar, daldan dala atlarlardı. Onların yerini görmeyen, duymayan, işitmeyen daha da ‘ideal’ maymunlar alacak. Bu ülke daha geçen yüzyılın başında küllerinden yeniden doğdu. Ve çok değil, hemen bir nesil sonra yaşanan her şey unutuldu. Ölümden kıl payı kurtulan bir ülkenin siyasetçileri ve halkları kendi boyunlarına geçirdikleri tasmayı gönüllü olarak dünya güçlerinin eline tutuşturdu. Buna itiraz eden gazeteciler her çağda sırtlarından vuruldu. Bugüne kadar ne askeri darbelerin anlamını çözdü bu medya... Ne bağımsızlığın gerçekte ne anlam taşıdığını anladı... Laiklikle uğraşanların kuyruğuna takıldı... Neye hizmet ettiğini hiç sorgulamadı. En büyük hatayı da... Aslında başka bir işkolunda yaşansa haber değeri olacak sendikasızlaşmayı... Kendi alanında bir kayıp değil kazanç olarak görmeye başladığında yaptı. Böyle fakir bir ülkede bir köşe yazarının bir matbaa işçisinden kat be kat fazla para kazanmasının ne anlama geldiğini sorgulamayan; Yaptığı haberlerden çok pazarladığı ticari ürünlere odaklanan; Bu arada iktidarların gönüllü oyuncağı olan ve sadece cebine giren paraya bakan medya bu ülkeye gökten zembille düşmedi. Onu biz gazeteciler özene bezene yarattık. Ve tüm hataları taammüden, göz göre göre yaptık. Ve hâlâ da yapmaktayız. Kendi ülkesinin tarihini doğru okuyamayan bir medya kendi kaderini de doğru yazamaz. Her halükârda çuvallar, tercihlerini yaparken doğrudan kendi bacağına sıkar. Bir de acı gerçektir: İnsan hiçbir koşulda hatalardan ders çıkarmaz. Aksine, hata üstüne hata yapmakta sınır tanımaz. Tarih o yüzden tekerrürden ibarettir. Tekerrür de hatalardan müteşekkil... Evet bu coğrafyada medya yaşananlardan her seferinde ciddi bir ders alıyor. Ama gereken dersi almıyor. Onun elden ele dolaşan, baş üzerinde tutulan resmi ders kitabında maalesef yıllardır isyan ya da cesaret değil; Tevekkül ve çıkar yazıyor. Ve kimsenin okumaya yanaşmadığı gerçek ders kitabını şu anda içeride olan ve yargılanan gazeteciler çok ama çok ağır hikâyelerle en baştan yazıyor. NURAY ERGÜNEŞ ORUÇ Barış imzacısı yaşamını yitirdi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi, barış imzacısı Doç. Dr. Nuray Ergüneş Oruç (46), yaşamını yitirdi. Oruç, bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Oruç, dün sevenleri, öğrencileri, meslektaşları tarafından görev yaptığı fakülteden son yolculuğuna uğurlandı. Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nde düzenlenen cenaze töreninde konuşan Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı ve Maliye Ana Bilim Dalı Başkanı Gülay Günlük Şenesen, Ergüneş’le birlikte yazdıkları Kadınsız Kentler adlı kitabın 2007 yılında Sedat Simavi Sosyal Bilimler Araştırma Ödülü’ne layık görüldüğünü anımsatarak “Nuray sadece bizim ufkumuzu açan, birlikte keyifle ürettiğimiz çok çalışkan ve yüksek sorumluluk duygusuna sahip meslektaşımız değildi, çok yakın dostumuzdur. Dingin kişiliği, hayatının her alanında içkinleştirdiği demokratik, eşitlikçi değerleri ile bize örnek oldu” dedi. Oruç, törenin ardından, toprağa verilmek üzere gözyaşları ve alkışlarla Hatay’a uğurlandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle