24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Dört farklı sahnede ‘Napolitan Konserleri’ İstanbul Devlet Opera ve Balesi tenorları tarafından seslendirilecek İtalyan halk şarkılarından oluşan “Napolitan Konserleri”, bu akşam Zorlu PSM Turkcell Platinum sahnesinde dinleyicilerle buluşacak. Piyanist Hüseyin Kaya eşliğinde gerçekleşecek “Napolitan Konserleri” 8 Ocak 2019 6 Şubat 2019 26 ve 30 Mart 2019’da Kadıköy Bld. Süreyya Opera Sahnesi’nde devam edecek. Çarşamba 19 Aralık 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 20 yıldır ney ile nefes 13 alıyor nefes veriyor Neyzen Sinem Horonoğlu Irmak, “Şavk” adlı albümünü çıkardı. Irmak’ı bu yolculuğunda Mazlum Çimen de yalnız bırakmadı ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Daha 16 yaşındayken TRT Ankara Radyosu koridorlarında yürümeye başlamış ve o zaman artık onun için hayatında sadece müzik olmuş. Kendisinin deyimiyle artık bir tutkunun içinde nefes alıyor ve nefes veriyor tam 20 yıldır. Neyzen Sinem Horonoğlu Irmak, Çimen’s Yapım etiketiyle yeni bir albüm çıkardı. Albümün adı “Şavk”... Irmak iki sene önce bir albüm yapma yoluna girdiğini ve sonunda “Şavk”a ulaştığını söylüyor. Konuşurken gözlerinin içi gülen, gülerken güzel gamzeleri beliren samimi ve sıcak kanlı bir sanatçı Irmak. Irmak ile gazetemizin müzesinde buluştuk. Irmak, söyleşiye başlamadan önce çok heyecanlıydı. Çünkü dedesinin de sevdiği ve okuduğu gazeye gelmesi kendisini çok mutlu etmişti ve bunu her fırsatta dile getirdi. Irmak ile yeni albümü ve müzik üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. n Albümün oluşum ve çıkış sürecinden bahsedebilir misiniz? Amacım ney gibi gelenekesel bir enstrümanı kendi köklerinden, geleneksel icrasından uzaklaşmadan fakat belli sınırlar içerisinde de çağdaş yoruma dayalı olarak müzik yapmak istedim. Dolayısıyla dost ülkemiz Yunanistan’ın bestecisi Mikis Thedorakis’den hem Mazlum Çimen’den; sevgili müziysen büyüğüm Zülfü Livaneli’den; çok değerli bir bestecimiz olan Göksel Baktagir’den eserler aldım bu yaşayan bestecilerin eserlerini bir araya getirmeye çalıştım. Bir Batı anlayışıyla müzikal bir altyapı kullanarak bu geleneksel enstrümanı icra etmeye çalıştım. Benim için çok özeldi çünkü yaptığım ilk albüm bu, şahsım adına çalıştığım ilk albüm ve sevgili büyüğüm Mazlum Çimen de beni yalnız bırakmadı ve albümün çıkışında birlikte devam ettik bu yola. Benim çok sevdiğim çok saydığım bir müzik insanıdır Mazlum Çimen, şimdi Çimens Yapı ailesinin bir üyesi olarak “Şavk”ı yaşıyoruz hep birlikte. n Albümde kaç parça var ve kimlerin eserleri yer alıyor? Yedi parça var, iki tanesi Mikis Thedorakis’in; diğer bestecilerden de birer tane eser seslendirdim. n Albün yeni çıktı ama ilk albüm çıkınca hemen ikincisinin hazırlıkları başlar, başladınız mı? Evet. Yeni albüm hazırlıklarım var, daha geleneksel müzik üzerine bir repertuvar inşa etmeye çalışıyorum şu anda. Zaman o kadar hızlı akıyor ki kimsenin bir şeye çok uzun saatler ayırmaya vakti yok insanların o yüzden albümde şu an için bir sınırlamam yok ama isteğim sadece doğru icralarla, doğru repertuvarlarla, gerçekten kültürel hizmet anlayışıyla bir ürün ortaya çıkartabilmek. Sinem Horonoğlu Irmak ile gazetemizin müzesinde buluştuk. KURTULUŞ ARI ‘Her müzik insanının olması gereken yer İstanbul’ n Yoğun bir müzik hayatı içindesiniz, konserleriniz devam ediyor ve bir orkestra ile çalışıyorsunuz? İstanbul gerçekten müziğin başkenti ama tabii doğru müzisyenlerle, doğru müzik anlayışıyla çalışmak önemli. Müziği doğru ifade edebilmek için çabalayan her müzik insanının olması gereken yer İstanbul. Bu ay her hafta konserlerimiz var, çok değerli bir orkestrayla çalışıyorum. Orkestra, Kültür Bakanlığı’na bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu, Türkiye’nin en seçkin müzisyenlerinin bir arada olduğu gerçekten çok özel bir topluluk. Anadolu müziklerinin çok sesli icra edildiği, Batı anlayışıyla Anadolu’nun birleştiği bir repertuvarla çalışıyoruz. ‘Türkiye’de müzik eğitimi yetersiz’ n Son zamanlarda müzikte çağdaşlaşma modası var ve bence bu yozlaşmaya dönüşüyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Müziğin gerçekten bu ülkede de en iyi şekilde yaşatılması dileğimdir elbette. Evet dediğiniz gibi çağdaşlaşma adı altında geleneksel müziğin, Anadolu müziğinin yozlaştırılmasını elbette ben de asla kabullenemiyorum. Ama doğru şekilde eğitimle, konservatuar eğitimleriyle çocukların bu bilinçte yetiştirilmesini, müziklerine sahip çıkmalarını, bu geleneğini ileriki nesillere de ulaştırmak için değiştirmeden ama dediğim gibi sınırlı modernite içerisinde yorumlayarak gelecek nesillere ulaştırılmasını diliyorum. n Konservatuvar eğitimi demişken, sizce yeterli eğitim veriliyor mu konservatuvarlarda? Ben Mimar sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunuyum. Aslında çocukken hayalim hep İTÜ Devlet Konservatuarında okumaktı, çok geç yaşta üniversiteye başladım bir konservatuar eğitimim yarım kaldı evlendikten sonra tekrar başladım İTÜ’yü de kazandım Mimar Sinan’ı da kazandım. İki yol vardı benim için, İTÜ’ye gidersem sadece bir hayal için diploma sahibi olacaktım, fakat ben Mimar Sinan’ı tercih ettim ve Batı müziği okudum. Bu kültürü Batı müziği içerisinde nasıl yorumlayabilirim bunun için başladım eğitime sonuçta okulu 3’üncülükle bitirdim. Sorunuza gelirsem de konservatuar eğitimlerinin ne yazık ki yeterli olmadığını düşünüyorum. Siz bir taraftan Hacı Arif Beyi öğretmeye çalışıp diğer taraftan 90’larda bir tabir çıkmıştı “acısız arabesk” diye TRT’de, bir taraftan arabesk müzik kültürüne o insanları kaydırırsanız ne Hacı Arif Bey yaşayabilir ne de Ferdi yaşayabilir. Dolayısıyla bu iki yolun da çok dengede gitmesi gererekiyor, ben bir müzik insanı olarak böyle görüyorum. Eğitimleri de yeterli görmüyorum elbette. Ama umarım bu bir yerden sonra eskiye dönüş olur en azından bu noktada. n Geçmişte daha doğru ve yeterli bir eğitim mi veriliyordu sizce? Hiç bir çağ kendini tekrarlamıyor hep ileriye gitmek zorundayız ama bizim ülkemizin özelliği çok değerli bir müzikal geçmişi var. Anadolu müziği var, Geleneksel Türk Müziği var bunların en azından kendi özünü koruması gerekiyor. Yani Avrupa’ya baktığınız zaman Schubert’in eserlerinin sözüm ona çağdaşlaşarak yorumlanmadığını görebiliyorsunuz ama bizde Dede Efendi’nin bir “Gülnihal”i olması gerektiği gibi yorumlanmıyor. Çağdaşlaşacağız diye aslında yozlaşıyoruz, ama bu geleneksel müziğin kesinlikle çok daha iyi şekillerde var olması ve yaşatılması gerekiyor. ‘Ressam İbrahim Balaban Müzesi’ açıldı Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi, Nâzım Hikmet’in cezaevi arkadaşı ressam İbrahim Balaban’ın belediyeye bağışladığı tabloları ve kişisel dokümanlarından oluşan “Ressam İbrahim Balaban Müzesi”ni ziyarete açtı. Açılışa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Nâzım Hikmet’in hayatta olan üç arkadaşından İbrahim Balaban, gazeteciyazar Hıfzı Topuz, Hayrabolu Belediye Başkanı Fehmi Altayoğlu, Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu nedeniyle kentte bulunan heykel sanatçıları, Alarm Art Sanat Topluluğu üyesi sanatçılar, İbrahim Balaban’ın ailesi ile sanatseverler katıldı. l Kültür Servisi Sarah Chang Zorlu sahnesinde Henüz 8 yaşındayken New York Flarmoni eşliğinde ilk konserini veren keman virtüözü Sarah Chang, 9 Şubat’ta Zorlu PSM Turkcell sahnesinde olacak. Brahms, Bruch, Tchai kovsky, Sibelius, Shostakovich ve Dvorák gibi önemli bestecilerin eserlerini içeren yirmi albümü bulunan sanatçıya sahnede, piyanist Ashley Wass eşlik edecek. l Kültür Servisi Labèque’lerle bir prömiyer Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) yarın Lütfi Kırdar ICEC’te vereceği konserde Katia ve Marielle Labèque’i ağırlayacak. Konserde, besteci Bryce Dessner’in, BİFO’nun dünyanın önde gelen filarmoni orkestraları Londra Filarmoni, Dresden Filarmoni, Qrquestra Nacional de España ve Orchestre de Paris ile ortak verdiği sipariş vesilesiyle yazdığı İki Piyano için konçerto eseri Labèque’ler tarafından Türkiye’de ilk kez seslendirilecek. Sascha Goetzel yöneti Katia ve Marielle Labèque mindeki BİFO’nun Labèque’lere eşlik edeceği konser 20.00’de başlayacak. Konser öncesinde, 19.0019.40 saatleri arasında ise İstanbul Lütfi Kırdar ICEC’in Dolmabahçe Salonu’nda, gazeteci ve klasik müzik yazarı Serhan Bali ile konser üzerine bir söyleşi yapılacak. l Kültür Servisi Beeck’ten iki video... İstanbul Modern, “Şimdinin Peşinde” koleksiyon sergisinde “Uyuyan Kız” adlı heykeli yer alan Belçikalı sanatçı Hans Op de Beeck’in “Gece Vakti” ve “Sessizliği Sahneleme 2” adlı iki videosunu Türkiye’de ilk defa bugün ve yarın 17.00’de İstanbul Modern’de gösterecek. Belçikalı sanatçı büyük ölçekli yerleştirme, heykel, desen, fotoğraf gibi çok farklı medyalar kullanıyor. l Kültür Servisi SSM’de iki sergi konferansı Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı Mü zesi (SSM) “Rus Avangardı Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisi etkinliklerinin ikinci konferansını İstanbul Şehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Tanyel verecek. Tanyel’in “Mimarlıkta Devrim Devrimde Mimarlık: Rusya” temalı konferansı bugün 19.00’da SSM’de gerçekleşecek. Müzenin, Atlı Köşk bölümünde devam eden “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisi kapsamında ise, projenin yürütücüleri arasında yer alan Danimarka Müzeleri Ortak Konservasyon Merkezi uzmanı Filiz Kuvvetli ise “Osman Hamdi Bey’in Çalışma Tekniklerinin Keşfine Dair Bulgular” başlıklı bir konferans verecek. 21 Aralık Cuma 16.30’da gerçekleşecek konferansın ardından, araştırmanın tablolar üzerinde izlenebileceği sergi turu da yapılacak. l Kültür Servisi Eflatun Nuri’de kazananlar belirlendi Konak Belediyesi ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) işbirliğinde ikincisi düzenlenen Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması’na bu yıl 111 çizer, toplam 350 eserle başvuru yaptı. “Kentler ve Umutlar” temasıyla düzenlenen yarışmada seçici kurulun yaptığı değerlendirme sonucunda toplam 10 eser ödüle değer görüldü. Dereceye giren 10 karikatürist önümüzdeki günlerde açıklanacak. Yarışmanın ödülleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde düzenlenecek gecede verilecek. l İZMİR/ Cumhuriyet ‘Benim Komşum Tiyatro’da üçüncü dönem başlıyor Kadıköy Belediyesi desteği ile Kadıköy Tiyatrolar Platformu tarafından gerçekleştirilen “Benim Komşum Tiyatro”projesinin 3’üncü dönemi için kayıtlar başladı. Mahallelilerle tiyatroyu buluşturacak projede Kadıköylülere tiyatronun mutfağı tanıtılacak. Bu yıl 6 tiyatro tarafından yürütülecek projede tiyatronun nasıl doğduğu; tiyatronun dünü, bugünü, yarını; dekorun, kostümün, ışığın, müziğin işlevi; bir oyuncunun hazırlığı gibi tiyatroya ilişkin bütün konularda katılımcılara bilgi verilecek ve tiyatronun farklı alanlarından sanatçılar seminerler düzenleyecek. Kayıtların 15 Ocak’a kadar süreceği projeye katılım ücretsiz. “Benim Komşum Tiyatro”ya katılmak için Kadıköy’de ikamet ediyor olmak, 1735 yaş aralığında olmak ve projeye daha önce katılmamış olmak gerekiyor. Başka bir ilçeden katılım kontenjanla sınırlı. Katılım için Kadıköy Tiyatrolar Platformu’nun internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. l Kültür Servisi T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ “NAPOLİTEN” / konser 19 A2ra1lıkASraaaltık: 2S0a.a3t0: 2–0.0Z0or–luGPrSaMndTPuerkraceElml PelaktSinauhmneSsiahnesi 9 Ocak Saat: 8 Ocak Saat: 20:00 * 19.00 Kadıköy BelediyesiYeldeğirmeni Sanat ÜÇ SİLAHŞOR* / A.Davran –V.Ersoy / G.Verdi – bale 2 perde 20 Aralık Saat: 20.00 / 22 Aralık Saat: 16.00 ALİS YILDIZLARI2N3AALrTaIlıNkDSaAa/t:M1.6Po.0p0pe*r*– modern dans 1 perde 27 Aralık Saat: 20.30 Zorlu PSMTurkcell Platinum Sahnesi KIŞ KONSERİ 25, 28 Aralık Saat: 20.00 YENİ YIL KONSERİ 27 Aralık Saat: 20.30 Zorlu PSMTurkcell Sahnesi 3 Ocak Saat: 20.00 * 5 Ocak Saat 16:00 * ** * Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi (Fulya Sanat) Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 C M Y Bilan 1 12/17/18 2:01 PM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle