18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA TEPKİLER İSTİFA GETİRDİ İran’da Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin başına getirilmesi ülkede liyakat tartışması başlatan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin damadı Kambiz Mehdizade’nin dün istifa ettiği açıklandı. Ağustos ayından bu yana evli olan, petrol mühendisliği alanında doktora yapan Mehdizade’nin birbiri ardına etkili pozisyonlara getirilmesi, ülkede sosyal medyada uzun zamandır tepkilerin merkezindeydi. AFP’nin haberine göre, atamayı yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Reza Rahmani, istifadan önce yaptığı açıklamada Mehdizade’nin “İlişkileri değil, becerileri nedeniyle göreve getirildiğini” savundu. Salı 18 Aralık 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Şam’a sürpriz ziyaret Arjantin’de geçen ayki G20 zirvesinde Trump ile Prens Selman aile fotoğrafında. Trump Riyad sınavında Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Ye men’deki askeri operasyonlar hak kında ABD Senatosu’nda geçen haf ta onaylanan iki tasarıya sert tep ki gösterdi. Suudi Arabistan Dışiş leri Bakanlığı’ndan yapılan açıkla mada, Kaşıkçı cinayetinden Suu di Arabistan Veliaht Prensi Muham med bin Selman’ı sorumlu tutan ka rar tasarısının “ispatlanmamış iddia ve suçlamalar” üzerine kurulu oldu ğu ve “içişlerine karışma” anlamına geldiği belirtildi. ABD’nin “müttefik ve dost bir devlet olduğu ancak ABD Senatosu’ndan çıkan kararların en LÇOEKBİİLDMENE ABD Başkanı Trump’ın atadığı Beyaz Saray’a dişe verici bulunduğu” kaydedildi. ABD’de Senato, Başkan Donald Trump yönetiminin Riyad politi bağlı danışma ku kalarına karşı rulunda yer alan düşen iki tasa bir lobicinin, Suudi Arabistan ile iş ilişkisini sonlandırdığı bildirildi. Kamusal Sorumluluk Merkezi adlı kâr amacı gütmeyen basın kuruluşu rıya onay vermişti. Senato, Kaşıkçı’nın cinayetinden Suudi Veliaht Prens Muhammed bin nun haberine gö Selman’ı so re, “Beyaz Saray rumlu tu Ortakları” programının katılımcılarından Richard Hohlt, ABD Adalet Bakanlığı’na yaptığı bildirimde 1 Kasım’dan itibaren Suudi Arabistan hükümeti ile lo tan önergeyi oybirliğiyle kabul etmişti. Tasarıda, Senato’nun Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrinin Prens bi ilişkisini askıya Selman tara aldığını açıkladı. fından veril Hohlt’un Suudilerle iş ilişkisini sonlandırma nedeninin, Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili olup olmadığı bilinmiyor. diğine inandığı belirtilmişti. Diğer tasarıda ise ABD’nin Yemen’deki insani krizin devam etme sinde rolü olan Suudi Arabistan ön cülüğündeki koalisyonun askeri ey lemlerine verdiği desteğin derhal kesilmesi talep edilmişti. Trump cephesi, Kaşıkçı’nın İstanbul’da öl dürülmesinin ardından Riyad yöne timine desteği sürdürüyor. Kanada iptal arayışında Öte yandan Kanada’nın Kaşıkçı cinayeti ve Yemen’deki çatışmalar nedeniyle Suudi Arabistan ile 2014 yılında imzalanan 11.5 milyar dolarlık silah anlaşmasını iptal etmenin yollarını aradığı da dün gündeme yansıyan haberler arasındaydı. Suudi Arabistan’ın geçen ağustosta bazı insan hakları aktivistlerini gözaltına almasının ardından Kanada’dan yükselen tepkiler iki ülke arasında diplomatik krize neden olmuştu. Hudeyde’de ateşkes umudu Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon destekli Hadi hükümeti ile İran destekli Husi milisler arasında BM arabulucuğunda barış müzakerelerinin sürdüğü Yemen’de gözler bugün liman kenti Hudeyde’de yürürlüğe girmesi planlanan ateşkesin akıbetinde. Hadi yönetiminin Dışişleri Bakanı Halid el Yemani, ateşkes anlaşmasının Husilerin ve tüm militanların Hudeyde limanlarından çekilmesini öngördüğünü, hükümet güçlerinin de kentin güney ve doğu taraflarına çekileceğini belirtti. AA’nın haberine göre ise Hudeyde’de önceki gün de Hadi güçleri ile Husiler arasında çatışmalar sürdü. Haberde, hükümete yakın bir askeri yetkilinin, Husilerin Hadi güçlerine ait mevzilere saldırdığını, biri çocuk 4 kişinin yaralandığını söylediği aktarıldı. Sudan Devlet Başkanı El Beşir, yaklaşık 7 yıl sonra Suriye’ye giden ilk Arap ülkesi lideri oldu. Esad’a destek mesajı verdi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın önceki gün başkent Şam’daki konuğu Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’di. Hakkında uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçları gerekçeleriyle tutuklama emri bulunan El Beşir, iç savaşın patlak verdiği 2011’den bu yana Suriye’yi ziyaret eden ilk Arap lider oldu. Suriye resmi haber ajansı SANA, El Beşir’in Şam’a çalışma ziyareti düzenlediğini duyururken Esad’ın, Beşir’i Şam’daki havaalanında samimi bir şekilde karşıladığını gösteren görüntüler paylaştı. Egemenlik vurgusu Haberde, başkanlık sarayında gerçekleştirilen görüşmede “ikili ilişkiler ile Arap ülkelerinin ilişkilerinde ülkelerin egemenliğine saygı duymaya, içişlerine karışmamaya dayanan yeni ilkelere duyulan ihtiyacın” ele alındığı belirtildi. El Beşir’in görüşmede Esad’a “Suriye’nin Arap dünyasındaki yerini alana ve eski gücünü kazanana dek Sudan elinden gelen tüm gayreti gösterecektir” dediği de aktarıldı. Haaretz gazetesinin haberine göre Esad görüşmede, “ülkesinin Arap kimliğine bağlı kalacağını” söyledi. Sudan Devlet Başkanlığı’ndan yapılan açık El Beşir’i havaalanında Suriye Devlet Başkanı Esad karşıladı. lamada ise El Beşir’in günübirlik ziyaretinde “Suriye’nin güçsüzleştirilmesi Arapların davalarının güçsüzleştirilmesi demektir” ifadelerini kullandığı belirtildi. Sudan’ın Suriye’nin toprak bütünlüğüne, meşru hükümeti ile ülke halkının tüm unsurlarıyla barışçıl diyaloğa önem verdiği kaydedildi. Arap Ligi, Şam’ın üyeliğini Kasım 2011’de askıya almıştı. Ziyaret, Arap ülkelerinin Şam ile ilişkileri normalleştirmesindeki ilk adımlardan biri olarak görülüyor. Arabuluculuk iddiaları Beşir, Ankara’nın da yakından tanıdığı ve sık sık resmi davetlere katılmak üzere Türkiye’yi ziyaret eden bir isim. El Beşir’in ziyareti Türkiye ile Suriye arasında bir nevi arabuluculuk rolü üstlendiği iddialarına da neden oldu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önceki gün Suriye Devlet Başkanı Esad ile birlikte çalışabilecekleri sinyali olarak yorumlanan açıklamalarda bulunmuştu. Çavuşoğlu, 18. Doha Forumu kapsamında düzenlenen toplantıda “Eğer bu seçimlerde Esad seçilirse onunla çalışır mısınız” sorusuna “Eğer demokratik ve güvenilir bir seçim olursa o zaman herkesin bunu değerlendirmesi gerekebilir” yanıtını vermişti. Suriye’deki silahlı muhalifleri destekleyen Türkiye, Esad’ın görevi bırakması için yürütülen uluslararası girişimlerde önemli rol oynamıştı. Türkiye 2012’den beri Esad hükümeti ile doğrudan temasta bulunmasa da, Suriye’deki iç savaşa siyasi çözüm bulmayı amaçlayan Rusya ve İran’la beraber yer aldığı Astana Süreci, Şam’la müzakere halinde. Cenevre’de Astana buluşması Öte yandan Astana sürecinin garantörleri Rusya, Türkiye, İran’ın dışişleri bakanlarının bugün Cenevre’de BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile bir araya geleceği gündeme yansıdı. Görüşmede Suriye krizinde önemli bir adım olarak görülen Anayasa Komitesi’nin belirlenmesinin masaya yatırılacağı da savunuldu. ‘Kölelik yasası’na öfke sürüyor Macaristan’da sağ muhafazakâr Victor Orban hükümetinin geçen hafta parlamentoda kabul edilen, işçi haklarını tırpanladığı gerekçesiyle “kölelik yasası” olarak da değerlendirilen çalışma yasasına karşı tepkiler dinmiyor. Başkent Budapeşte’de önceki gün binlerce kişinin katıldığı protesto gösterisi, Başbakan Orban’ın iktidara geldiği 2010 yılından bu yana muhalefet partilerini neredeyse ilk kez bir araya getirdi. Öğrencilerin, işçi sendikalarının destek verdiği eylemlerde “Orban defol” sloganları atıldı. Protestocular, çalışma yasasının geri çekilmesinin yanı sıra bağımsız yargı ve basın özgürlüğü talep eden dövizler taşıdı. Eylemcilerin Macaristan devlet televizyonunda muhalefetin taleplerini içeren bir imza kampanyası metnini okumak istemesi üzerine bina önünde arbede yaşandı. Polis göstericilere biber gazıyla müdahale ederken kanal yöneticileriyle metnin okunması için saatlerce müzakere yürüten iki bağımsız milletvekili, dün sabah güvenlik görevlileri tarafından zorla dışarı çıkarıldı. Macaristan’da otoriter yönetim eleştirilerinin merkezindeki Başbakan Victor Orban’ın partisi Fidesz, işçilerin yıllık faz Kıbrıs’ta kültürel miras için el ele Kıbrıs’ta 17 ay önce çöken müzakere sürecini yeniden canlandırmak için çabalar ağır aksak sürerken adanın her iki toplumdan sakinleri, ortak kültürel miraslarını korumak için bir araya geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı ve Avrupa Birliği’nin (AB) ortak projesi kapsamında Rum ve KKTC’li gönüllülerin bir araya gelmesiyle oluşturulan Teknik Komite, 14’üncü yüzyıldan kalma Aziz George Kilisesi’ni restore etti. BM’den görüşme turu Öte yandan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün BM Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, görüşmelerin bugün de süreceğini açıkladı. Kıbrıs konusunda müzakerelere devam edilmesi için gerekli zeminin oluşturulup oluşturulamayacağı konusunda görüşmeler yapmak üzere adada bulunan BM temsilcisi, önceki gün de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile bir araya gelmişti. BM arabuluculuğunda Mayıs 2015’te yeniden başlayan müzakereler kapsamında geçen yıl İsviçre’de yürütülen Kıbrıs Konferansı’ndan bir sonuç çıkmamıştı. Bu arada KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Anastasiadis’in, “Doğalgazı, Kıbrıslı Türklerle 4’e bir şeklinde paylaşabiliriz” yönündeki önerisine tepki gösterdi. “Bir an önce bu doğal zenginliğin tek sahibi gibi konuşmayı bırakırsa iyi olur” ifadelerini kullandı. la mesai saatlerini 250’den 400’e çıkaran yasayı tepkilere rağmen geçen hafta parlamentodan geçirmişti. Yıldırım Orban’la görüştü Öte yandan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Budapeşte’de mevkidaşı Laszlo Köver ve Orban ile bir araya geldi. Zirve sonrası gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Meclis Başkanı olarak ilk yurtdışı ziyaretini Macaristan’a yaptığını vurgulayan Yıldırım, görüşmede ikili konuların ele alındığını belirtti. ANvauzki aptoalis tehdidi Almanya’nın Frankfurt kentinde Türkiye kökenli bir avukata gönderilen tehdit mektubu, güvenlik güçleri içerisinde ırkçı bir hücrenin varlığı iddialarını gündeme getirdi. Olaya ilişkin soruşturmada 5 polis açığa alındı. DW’nin haberine göre, müvekkilleri arasında Bin Ladin’in eski koruması Sami A’nın da bulunduğu ve aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü davasında müdahil avukat olarak görev yapan avukat Seda Başay Yıldız’a 2 Ağustos tarihinde faks yoluyla NSU imzalı bir tehdit mektubu gönderildi. Avukat Yıldız’ın şikâyeti üzerine açılan soruşturmanın sonucunda, avukatın adresinin araştırıldığı bilgisayarlara erişimi bulunan 5 polis memuru tespit edildi. Polislerin evlerine yapılan baskında ele geçirilen telefonların, emniyet mensuplarının kendi aralarında bir WhatsApp grubu kurduklarını da ortaya çıkardı. NSU, Almanya’da 20002007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanıyor. Gazeteye bombalı saldırı Yunanistan’ın başkenti Atina’da bir özel televizyon kanalının binasına dün sabah yaklaşık 5 kilo patlayıcı içerdiği belirtilen el yapımı bomba ile saldırı gerçekleştirildi. Hükümete muhalif görüşleriyle bilinen SKAI televizyonu binasındaki patlamada ölen ya da yaralanan olmazken ağır maddi hasar meydana geldi. İhbar sonrası tahliye Güvenlik güçleri olaydan yaklaşık 45 dakika önce bir başka televizyon kanalı ve haber sitesine, bomba ile irtibatlı olduğu düşünülen bir kişi tarafından ihbarda bulunulduğunu, bunun üzerine binanın boşaltıldığını aktardı. Başbakan Aleksis Çipras hükümetinden yapılan açıklamada “demokrasiye gerçekleştirilen saldırı” kınandı. SKAI televizyonundan ise “Terörist saldırıların kendilerini yıldırmayacağı” ifadelerinin yanı sıra Atina hükümetine “Tehditlere rağmen medyayı korumak için yeterince önlem alınmadığı” çıkışı yükseldi. SKAI TV ile aynı binada bulanan Kathimerini gazetesinin haberine göre yetkililer, saldırının ardında aşırı sol “Halk Savaşçıları Grubu”nun olduğu ihtimalini değerlendiriyor. Ülkede zaman zaman, radikal sol örgütler tarafından gerçekleştirildiği belirtilen benzeri saldırılar meydana geliyor. Fransa Başbakanı: Hata yaptık Hükümet karşıtı Sarı Yelekliler protestolarının, vergi artışlarındaki geri adıma ve zam vaatlerine rağmen bir ayı aşkın süredir devam ettiği Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, göreve geldiğinden bu yana karşı karşıya olduğu en büyük krizi aşmaya çalışıyor. Başbakan Edouard Philippe, önceki gün Les Echoes gazetesine verdiği demeçte, Macron’un asgari ücrete 100 Avro zam yapılmasını da içeren “reformlarınnın” gelecek ay itibarıyla yürürlüğe gireceğini söylerken Sarı Yelekliler eylemlerine karşı tutumlarında başlangıçta hata yaptıklarını da kabul etti. Philippe, “Halkı yeterince dinlemedik. Bizden bu ülkeyi değiştirmemizi istiyorlar” diye konuştu. Teknoloji devlerine vergi İçişleri Bakanı Bruno Le Maire ise gelecek aydan itibaren küresel teknoloji şirketlerinden vergi almaya başlayacaklarını duyurdu. Akaryakıt vergilerine karşı geçen ay başlayan, zamanla hükümet karşıtı isyana dönüşen Sarı Yelekliler eylemlerinin hedefindeki Macron, servet vergisini kaldırdığı için kimi gruplar tarafından “zenginlerin cumhurbaşkanı” olarak anılıyordu. Ülkenin merkez sağ eğilimli gazetelerinden Le Figaro ise Macron’un uluslararası alandaki olumlu imajının Sarı Yelekliler hareketinin ardından olumsuza döndüğünü yazdı. Diğer yandan, Strazburg kentinde geçen salı günü bir Noel pazarına gerçekleştirilen silahlı saldırıda yaralanan bir Polonya vatandaşının hayatını kaybetmesi üzerine ölü sayısı beşe yükseldi. PROTESTO İÇİN SAÇLARINI KAZITTILAR Çin’in önde gelen dört insan hakları avukatının aktivist eşleri, 2015 yılında polisin “709 vuruş” olarak adlandırdığı bir operasyonda gözaltına alınan kocalarının cezaevlerinde maruz kaldığı tecrit ve işkenceyi protesto etti. Pekin’deki Anayasa Mahkemesi önünde dün bir araya gelen aktivist kadınlar, sıfıra vurdukları saçlarını plastik kutulara koydu. “709Aile” platformu adı altında örgütlenen kadınların mücadeleleri sonucunda birçok avukat serbest bırakılmıştı. Dava kapsamında 14 avukata hapis cezası verilmişti. Aktivistlerden Li Wenzu, 2015’ten bu yana haber alamadığı eşinin “kaybedildiğini” söylüyor. Facebook’tan oğul Netanyahu’ya engel Facebook, öldürülen iki İsrail askerin intikamının Filistinlilerden alınması çağrısı yapan ve Müslümanların “İsrail topraklarından” gitmesini isteyen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun oğlunun hesabını 24 saat süreyle kapattı. Sosyal paylaşım sitesi, Yair Netanyahu’nun (27) mesajlarını da sildi. Oğul Netanyahu mesajlarında, “1964’ten (Filistin Kurtuluş Örgütü’nün kurulduğu tarih) beri kendilerini Filistinli olarak tanımlayan bu insan kılığındaki canavarlarla barış olmaz. Nerede hiç terör saldırısı olmuyor biliyor musunuz? İzlanda’da ve Japonya’da. Ne tesadüf ki orada hiç Müslüman nüfus yok” demişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle