18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Aralık 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY KRİZ CAN YAKIYOR ekonomi 11 4 330 bin yeni işsiz: Ekonomik kriz derinleşiyor. 2018 Eylül döneminde 330 bin kişi daha işsizler kervanına katıldı. İşsizlik oranı 0.8 puan artışla yüzde 11.4’e çıktı 4 Çarklar durdu: Büyümenin öncüsü sanayi üretimi ekimde yüzde 5.7 azaldı. Bireysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 34.6 artarken karşılıksız çek sayısı patladı. İşsizlik oranı yüzde 0.8 puan artışla yüzde 11.4’e çıktı İşsizlik çift haneye demirlerken sanayide de çarklar du küçülme, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik şeklinde kendini göste ruyor. Borç içinde yüzen riyor. Kriz üç koldan de yurttaş kredilerini öde vam ediyor. Türkiye İs mede zorlanırken batık oranı da artıyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ tatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Eylül 2017 dö Ekonomide küçülme, neminde yüzde 10.6 yüksek enflasyon ve işsizliğin olan dar tanımlı standart iş bir arada yaşandığı ağır bir sizlik 0.8 puan artarak Ey kriz tablosu yaşanıyor. Türki lül 2018’de yüzde 11.4 ola ye ekonomisinin yılın üçüncü rak gerçekleşti. İşsizlik oranı çeyreğinde sadece yüzde 1.6 böylece yüzde 11.7 olan Mart büyümesi ardından açıklanan 2017’den bu yana en yüksek ekim ayı sanayi üretimi yüz seviyede gerçekleşmiş oldu. de 5.7 azalarak yılın son çeyreğinde ekonomide küçülme İnşaatta kıyım beklentilerini teyit ederken, Eylül 2018 döneminde ta işsizlik oranı yüzde 11.4 ile rım dışı sektörlerin hepsinde eylülde de artışını sürdürdü. istihdam kayıpları kaydedildi. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e Artan 330 bin işsizin 160 bi göre, özellikle istihdamdaki ni yani yaklaşık yarısı daralan ciddi kayıp ve sanayide üre inşaat sektöründen geldi. Ge timin yavaşlamasının adı net ri kalan 62 bin hizmetler, 56 kriz ya da resesyon. bini tarım ve 40 bini ise sana Ekonomik kriz ekonomide yi çalışanlarından oluştu. Ye ni işsizlerin 282 bini erkekler den oluşurken bunun nedeni de inşaat sektörü oldu. 5 gençten 1’i işsiz Seyfettin Gürsel İstihdamda ciddi azalış Betam’dan Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e göre, mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre Eylül 2018 döneminde Ağustos 2018 dönemiyle kıyaslandığında tarım dışı istihdam 112 bin azalarak 23 milyon 534 bin kişiye geriledi. Tarım dışı istihdamdaki gerileme HaziranTemmuzAğustos 2016 dönemlerindeki gerilemeye yakın büyüklükte. Bu dönemde tarım dışı işgücü 66 bin azalarak 27 milyon 144 bine düştü. Gürsel, büyümenin ve istihdam kayıplarının yılın son çeyreğinde de süreceğine işaret ederek, “Eylül 2018 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla mevsim etkilerinden arındırılmamış tarım dışı işgücü 827 bin (yüzde 3.1), tarım dışı istihdam 531 bin (yüzde 2.3) arttı” ifadelerini kullandı. TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı eylül döneminde bir önceki döneme göre 0.1 puan artışla yüzde 11.3 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı eylül döneminde geçen yıla göre 0.7 puanlık artışla yüzde 13.5 olarak tahmin edildi. Verilere göre genç nüfusta (1524 yaş) işsizlik oranı 1.6 puanlık artış ile yüzde 21.6 oldu. Genç işsizlerin sayısı 1 milyon 167 bini buldu. İşsiz kalanların 230 bini lise ve altı eğitimliler oldu. Yükseköğretim mezunlarında istihdam 441 bin kişi arttı ancak yine de 52 bin yükseköğretim mezunu işsiz kalmaktan kurtulamadı. İstihdam edilenlerin sayısı geçen yıl eylül ayına göre 266 bin artmış olmasına rağmen önceki aya göre 255 bin azalarak 29 milyon 63 bine indi. İşsiz kalanların 66 bini inşaattan, 87 bini toptan ticaretten ve 16 bini ise imalat sanayiinden. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 0.7 puanlık artış ile yüzde 13.5 olarak tahmin edildi. İşsizlik AKP ile arttı Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’ne (DİSKAR) göre, uzun dönemli ortalama işsizlik verileri AKP’li yıllarda işsizlik AKP öncesi döneme göre oldukça yüksek seyrediyor. 19882002 arasında ortalama yıllık işsizlik yüzde 8 olarak gerçekleşti. 20032018 arası AKP’li yıllarda ise işsizlik oranı ortalama yüzde 10.71 olarak gerçekleşti. Böylece AKP’li yıllarda işsizlik oranları önceki döneme göre ortalama üç puan daha yüksek seyretti. Uzun dönemli veriler AKP’nin işsizlikle mücadelede başarısız olduğunu ve kendinden önceki koalisyon dönemlerine göre daha yüksek bir işsizlik yaşandığını gösteriyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu da, “Eko nomide kara kış geliyor. Saray vesayeti altındaki TÜİK dahi gerçekleri gizleyemiyor, işsizlik hızla artarken sanayi üretimi de önemli oranda düşüyor. Sarayın damat ekonomisi, işsizin üzerine yıkılıyor. En acil olarak İşsizlik Fonu’ndan yararlanma kriterleri genişletilmeli ve en fazla 10 ay olan faydalanabilme süresi uzatılmalı” dedi. Sanayide üretim düşüyor Beyaz eşya satışları dipte Beyaz eşya iç satışlarındaki sert gerileme kasım ayında da devam ederken, satışlar yüzde 18 düşüşle 427 bin 742 adet olarak gerçekleşti. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği verilerine göre, buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinesi ve fırından oluşan dört ana ürün grubunda iç satışlar ocakkasım döneminde ise yüzde 17 düşüşle 5.8 milyon adet oldu. Beyaz eşya sektöründeki daralma nedeniyle, hükümet 31 Ekim’de sektörde uygulanan ÖTV oranının sıfıra indirildiğini açıklamıştı. Beyaz eşya ihracatı ise kasım ayında yüzde 9 artışla 1.84 milyon adet, ocakkasımda ise yüzde 6 artışla 17.68 milyon adet oldu. Sektör üretimi kasımda yüzde 4 artışla 2.24 milyon adet olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Çıtır Usta iflas bayrağını çekti Konkordato sistemine ilk başvuran şirketlerden olan pide ve kebap restoranları zinciri Çıtır Usta iflas etti. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin aldığı karar gereğince 30 Kasım 2018’de iflasına karar verildiği ortaya çıkan Çıtır Usta’nın tasfiye işlemlerine başlandı. Şirket, 3 ülkede ve 25 şehirde 75’in üzerinde restoranla hizmet veriyordu. l Ekonomi Servisi Ekimde üretim endeksi takvim etkisinden arındırılmış olarak yüzde 5.7 daraldı rTeüsreksiyyeona girdi Capital Economics kıdemli gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Jason Tuvey, “Beklentilerden zayıf ekim sanayi üretimi verisi gösteriyor ki ekonomi son çeyrekte muhtemelen bir teknik resesyona girdi” dedi. Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi ekimde takvim etkisinden arındırılmış olarak yüzde 5.7, Mevsim etkisinden arındırılmamış sanayi üretimi ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.15 daraldı. TÜİK verilerine göre sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, ekimde madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.1 artarken, imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 6.5 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.2 azaldı. TL’deki sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlamanın etkisiyle yavaşlayan büyümede daralmanın yılın son çeyreği ardından 2019’da da devam etmesi bekleniyor. 2019’da Türki ye ekonomisinin düşük büyüme ve yüksek işsizlik riskiyle karşı karşıya kalması bekleniyor. AKP’nin büyüme ve işsizlik açısından son 15 yılın en kötü koşullarında yerel seçime gidebileceğine dikkat çekiliyor. Fitch: Riskler var Fitch Ratings Direktörü Paul Gamble, Türkiye için hâlâ riskler olduğunu belirterek, büyümenin yavaşladığı ve işsizliğin arttığı bir ortamda mali politika tarafında hâlâ riskler olduğunu dile getirdi. Bloomberg HT’ye konuşan Gamble, yerel seçimler sonrasında yapısal reformların uygulanabileceği 4 yıllık bir süreç olduğunu anlatarak, “Bu dönemde bazı hassaslıklara değinilmesi gerekiyor çünkü ekonomi yüksek enflasyondan zarar görüyor, dış koşullar da ekonomiyi oldukça etkiliyor” dedi. YurtTaş borca battı Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne göre, ekim ayında bireysel kredi borcunu ödememiş gerçek kişi sayısı 2017’nin aynı ayına kıyasla yüzde 34.6 artarak 124 bin 290 kişiye çıktı. Kredi kartı borcunu ödemeyenler ise yüzde 1.1 düşüşle 78 bin 891 kişiye indi. 2018’in 10 ayında ise kredi bor cunu ödememiş kişi sayısı yüzde 19 artışla 752 bin 220 kişiye çıktı. Öte yandan kasımda geçen yılın aynı ayına göre karşılıksız çek sayısı yüzde 136 artışla 77 bin 968 adede, karşılıksız çek miktarı yüzde 147.5 artarak 3.9 milyar liraya çıktı. Karşılıksız çeklerin ibraz edi len toplam çeklere oranı ise çek sayısında yüzde 4.6, miktarında yüzde 4.8’e yükseldi. Bu oranlar geçen yılın aynı ayında sırasıyla yüzde 1.9 ve yüzde 2.2’ idi. Karşılıksız çıktıktan sonra ödenen çekler de azaldı. Yılın 11 ayında ise karşılıksız çek sayısı yüzde 22.1 artarak 504 bin 611 adede ulaştı. l Ekonomi Servisi 11 ayda karşılıksız çek miktarı yüzde 60 artarak 25.3 milyar liraya çıktı. Saray’ın asgari ücret sözleşmesi korkusu Dikkatinizi çekmiş olabilir mi? Başkan Erdoğan’ın en keskin, çatışmacı çıkışlarının ardından en yetkin militanlar korosu, Fransa odaklı Sarı Yelekliler eylemleri içinde yaşanan çatışmacılığı önce Türkiye’ye, iktidar icraatlarına yönelik Batı’nın çifte standardı kampanyası aracı olarak kullandılar. Hemen ardından başta CHP, muhalefet partilerini benzer eylemler provokatörlüğü ittifakı içinde olmakla suçladılar. Hafta sonu Erdoğan’ın çok daha sert, ağır suçlayıcı, Gezi çağrışımı, provokasyonlar üzerinden sınır, izan tanımaz sertlikteki üslupla, çatışmacılığı tırmandıran suçlamaları geldi. Ne rastlantıdır ki aynı saatler içinde, Meclis’in bütçe görüşmelerinde, suçlamaların, küfürlükavgalı sahnelerinde, onların deyimi ile “adap” dozu yükseldikçe, Başkanlık’ın geri dönüşü zor işlem yapmama kaygısı adına, oturumlara sık sık ara verme, tarafları sağduyuya çağırma, tansiyonu düşürme gerekçeli uygulamalarla gece yarılarına sarkmalı yaşandı. Benim ilgimi kaçınılmaz, en çok ekonomik krizin tüm emekçiler, yoksul çoğunluğun yaşamını karabasana çeviren boyutları üzerinden yapılanlar çekiyordu. İlk birkaç keskin kapışmada, sonuç olarak ekonomik krizin boyutlarının emekçilere, sözleşmeli, sözleşmesiz, asgari ücretli, emekli işçilerin, üretici köylünün, esnafın, küçükorta boy işletmeler ve de üretici sanayinin, kilit, ayakta kalabilmiş sektörlerine yansımalarının anlatıldığı konuşmalarda yaşanan öfke patlamalarının kaynağı, odağını anlamaya çabaladım... HHH CHP Zonguldak milletvekilinin, “Saray’ın yüz yüze kaldığı ilk gerçek toplusözleşme pazarlığı asgari ücret olacak. 10 milyon civarında işçi asgari ücretle çalışıyor. Toplu pazarlık kapsamı çok düşük. 1 milyon 800 bin civarında asgari ücret altında çalışan var. Asgari ücret sonuçta kayıtlı kayıtsız tüm üretenlerin, emeklisi, işsizi tüm dar gelirlilerin yaşamlarında belirleyici olacak...” sözleri neden bu kadar çok kutuplu sataşmaların, çatışmaların, kavgaların içinde, patlama, dinamit etkisi yapabiliyor? Dinamit etkisi yaratan tartışmaların içinde yine kamu kaynaklı verilerle, bütçenin mayasını yansıtan rakamlarla yapılan açıklamalar öncelik alıyor. Saray, kamu adına yapsatçı, kamu desteği güvencesi verilmiş büyük yatırımların içerik açıklamalarından çıkıyor. Yandaş içdış odaklı yatırımcılara kısa dönemde büyük rant kapılarını açan, bizden alınan vergilerle ödenen garantili hasta, araç geçişleri üzerinden yapılan, yapılacak dudak uçuklatan rakamlı ödemelerin verileri var.. HHH Gezi, Başkan Erdoğan’ın en öfke kusan diliyle FETÖ’CÜ provokasyonu idiyse, neden yeni siyasi muhalefete öfke kusmanın aracı olarak pişirilip pişirilip gündeme taşınıyor? Bir yandan da yapılmış araştırmalarla, Türkiye’nin gündeminde yeni bir Gezi örneği benzeri eylem dinamiğinin söz konusu olmadığının da altı çiziliyor. Cumhur İttifakı, kutsal ittifak, sarsılmaz bağlarla pekiştirilmişken, işçinin toplusözleşme, grev hakları, 16 yıllık iktidarlarının gündeminden, hakkahukuka aykırı, rejimi demokrasi sayılan hiçbir ülkede görülmediği üzere, grev yasakları ile toptan gündemden çıkarılmış... On altı yıl boyunca seçim kazanmasıyla, “efsane lider”, Başkanlık rejimindeki tek adam, Saray yetkileriyle hem parti, hem Başkan yetkileriyle, dünyanın tek örneği olarak garantilenmişken... Asgari Ücret Komisyonu’ndan siyasi, yandaş seçmenler, sendikalar desteğinde, olmadı en zorlusuyla sermayenin zorlanmasında vergi destekleriyle çözümlenebilecek bir güdem tartışmasının üzerine en kaçınılmaz toplumsal hak arama yolu, demokratik, yasal sokağa çıkış olasılığı, nasıl bu kadar ağır tehdit, suçlama aracı olarak gündeme sokulabiliyor? Koskoca Türkİş, DİSK, kamu sendikaları, toplu pazarlık haklarında grev haklarını kullanmaksızın masada 16 yıldır sözleşme yapabilen, özel sektörün de şapka çıkarmak gereğini duyduğu sözleşme yetkisi olan yasal sendikacılık örgütlenmelerinin en masum, yasal hak arama, yasal etkinlikleri neden bu kadar çok korkutuyor? Özalizmin gidişinin simgesi Büyük Madenci Direnişi sürecinin “çarptık böldük, hesap tutmuyor.. ” vaziyetleri, büyük gerçeklikler olabilir mi? HHH Düzeltme, özür... 16 Aralık Pazar günü 12. sayfamızda yayımlanmış, “yapay zekâ” gündemli “Teknoloji Çağında İnsan Hakları Paneli”, İKVAB İstanbul Bilgi Merkezi ortak etkinliği idi. Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu da, İKV başkan yardımcısı olarak izlediğim pek çok ortak etkinlikte olduğu üzere, oturumun yöneticisiydi. Gerçek bir bilinçaltı yanılsaması olarak, girişte doğrusu yer almışken, oturum katılımcıları aktarımında, İKV yerine “TESEV adına yönettiği” biçimindeki yanlışımı düzeltir, özür dilerim. Trump, Fed’e yüklendi ABD Başkanı Donald Trump, ABD Merkez Bankası’nı (Fed) mevcut faiz artırımları için tekrar eleştirdi. Fed’in çarşamba günü sona eren yılın son politika toplantısının ardından açıklayacağı kararında tekrar faiz artırımına gitmesi bekleniyor. Trump, Twitter’da yaptığı açıklamada, “Doların güçlü, neredeyse sıfır enflasyonun olduğu ve dünyanın çalkalandığı, Paris’in yandığı, Çin’in kötü durumda olduğu bir dönemde Fed’in yeni faiz artırımına gitmeyi değerlendirmesi bile inanılmaz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle