25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Aralık 2018 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Emekçiyine yok sayıldı Bozkurt Güvenç ve ‘Türk Kimliği’ Bozkurt Güvenç’i 10 Aralık günü yitirdik. O günden bu yana hakkında çok yazı çıktı. Bunlar arasında Hoca’nın bize bıraktığı en önemli eseri olduğunu sandığım “Türk Kimliği” kitabından söz edilmesini çok bekledim. Ama bir yerde rastlamadım. Bugün kısaca bu yapıta değinmek istiyorum. İlk olarak 1993’te Kültür Bakanlığı Yayınları arasında çıkan Türk Kimliği’ni geçenlerde Mine Sirmen’e verdim. Bir polisiye okur gibi bir nefeste bitirdi. O kadar ilginç ve akıcı olan kitapta gerçek olduğu sanılan yaygın yanlışların en önemlilerinden biri olan Atatürk’ün medeniyet kavramının Ziya Gökalp’in düşünceleri doğrultusunda olduğu iddiasına değinen B. Güvenç şunları söylüyor: “Atatürk eğitim ve öğretimin birleştirilmesiyle, dilin özleştirilmesi önerisinde, Gökalp’ten yararlandı. Ama onun pek çok fikrini ve önerisini uygulamadı. Gökalp’in medeniyetkültür ayırımı ve DoğuBatı sentezi ile din üzerindeki düşünceleri, Atatürk’ten çok Peyami Safa’yı, Aydınlar Ocağı’nın Türkİslamcı görüşlerini besledi; 12 Eylülcülerin ‘Milli Kültür Politikaları’nı yönlendirdi.” HHH Yine Bozkurt Güvenç’e kulak vermeyi sürdürelim: “Medeniyet’ten ne anladığını da Ata türk şöyle dile getirmiştir: ‘Medeniyet’i hars (kültür) den ayırmak güçtür, gereksizdir. Bu nedenle harstan ne anladığımı söyleyeyim. Hars bir top lumun a) devlet hayatında, b) fikir haya tında yani bilim ve güzel sanatlarda, c) iktisadi hayatta, yani ticarette, zanaatta, kara, deniz ve hava ulaşımında yapabile ceği şeylerin bileşkesidir...’ Bu kısa açıklamasıyla Atatürk, giriştiği inkılaplarla sahip olduğu ‘kültür’ anlayı şının hemen tüm ilke ve öğelerini ortaya koymuştur: Akla ve bilime dayalı bir yaşam biçimi, çağdaş dünyaya açılmayı, toplum olarak katılıp bütünleşmeyi, Türk toplumunu refah, barış ve mutluluğa ka vuşturmayı hedef alan bir varlık bilinci ile başarma inancı. Atatürk’ün kültür ya da uygarlık anla yışı, dayandığı öncüllerle temel ilkeler, yöneldiği hedefler ve ülküler açısından a) Tarihi gerçekçidir, b) Akılcı ve bilimcidir, c) Kavram ve kapsamda bütüncüdür, d) Evrimci ve yenilikçidir, e) Çağdaş ve Batılıdır, f) Milliyetçi değil ulusçu yani laiktir...” HHH Kitabın bir bölümünde Türk toplumu nun mozaiğini anlatırken Türklerin var lığının kökleri hakkında şunları söylüyor B. Güvenç: “Özetle, Türklerin, Türk varlığının ve Türk tarihinin kökleri: 1) Türklerden önceki Küçük Asya (Anadolu) kültürlerine ve insanlarına, 2) Küçük Asya’ya gelip yerleşmeden önceki Orta Asya Türk boylarına, 3) Küçük Asya’yı fethedip yerleşen Müslüman Türkmen veya Oğuzlara, 4) Anadolu’da fethedilen, Müslümanlı ğı kabul ederek Türkleşen yerlilere, 5) Batılı çağdaş ve laik Türklere, kadar uzanıyordu. Biz bunların hangi siyiz? sorusu yersiz ve gereksizdi. Çünkü bunların hepsi biziz, biz hepsiyiz. Nasıl ayırabiliriz birini ötekinden?? Kültür tari hinden alınacak ders buydu...” Kendi kimliği üzerinde düşünen, ırkçı şoven olmayan, subjektivist, demok ratik ulus kavramı üzerinde kafa yoran “Kimiz, köklerimiz nedir, nereye ya da neye yöneliyoruz? Gerçekten üzerinde yaşadığımız toprakların bütün zengin liklerinin sahibi miyiz? Veya öyle olmak için ne yapmamız gerekiyor” sorularını sorup, bunlara gerçekçi, akılcı yanıt arayan herkes Bozkurt Güvenç’in Türk Kimliği’ni okumalı. Unutmayın! Her zaman herkes bir Bozkurt Güvenç’e ve onun engin bi rikiminin, kültürünün ve yeteneğinin ürünlerinden yararlanma olanağına ka vuşamaz. Mademki böyle bir ayrıcalığa sahip olmuşuz, bari değerini bilip yararlanalım. ABD’li albaydan skandal paylaşım ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun sözcüsü Albay Sean Ryan, Türk askerine ‘terörist’ diyen bir kullanıcının tweet’ini sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımın yayılması ve tepkilerin artması üzerine Albay Ryan paylaşımını sildi. ABD’li Albay, skandal paylaşımı ortaya çıkaran ve kendisine tepki gösteren Alman gazeteci Julian Röpcke’yi de Twitter’dan engelledi. Tepkilerin büyümesinin ardından açıklama yapmak zorunda kalan Ryan, paylaştığı metnin tamamını okumadığını söyledi. l Haber Merkezi Hükümetin ikinci 100 günlük eylem planı da çalışanlarda hayal kırıklığı yarattı. Emekçilerin ve emeklilerin beklentileri programda yer almadı Hükümetin ikinci 100 günlük eylem planı da çalışanların beklentilerini karşılamadı. 3600 ek göstergenin tüm kamu çalı şanları için geçerli olması istenirken, hükümet uygulama yı sadece öğretmenler le sınırlı tutarak kapsa mı daha da daralttı. Di ğer meslek grupları ise kapsam dışında bıra MUSTAFA ÇAKIR kıldı. Yüksek enflasyon nedeniyle ek zam talep leri boşa çıktı. Sözleş meli personele kadro yine hayal oldu. Maaş ve ücretlerdeki vergi yükünün hafifletilmesi beklentisi vardı ancak planda yer almadı. Memur anne baba lara yarım gün çalışma düzenlemesi bu eylem planında da yok. Atanama yan öğretmenlerin sorunları, torpile kapı açan mülakat sisteminin kaldırıl ması gibi talepler de eylem planında yer bulamadı. Çalışanların beklentilerine karşın, hükümetin eylem planında yer bula mayan temel talepler şöyle: n 3600 ek gösterge: Hükümet se çim öncesinde öğretmenlerin, din gö revlilerinin, hemşirelerin, polislerin ve yönetim kadrolarında görev yapan kamu çalışanlarının ek göstergeleri nin 3600’e çıkarılacağını vaat etmişti. Sendikalar, kapsamın bütün kamu ça lışanlarını içine alacak şekilde geniş EYT BEKLENTİSİ DE BOŞA ÇIKTI n İkramiye: Emeklilere dini bayramlarda bin lira ikramiye ödeniyor. Sendikalar, kamu çalışanlarına da bayramlarda ikramiye verilmesini istiyorlardı. Ancak planda ikramiye yok. n Grev yasağı: Kamu çalışanları grev yapamıyor. Sendikaların grev yasağının kaldırılması talebi de yine karşılıksız kaldı. n KİT’ler, özelleştirme mağdurları: Kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan personelin sorunlarının çözülmesi, özelleştirilen kurumlardaki personelin mağduriyetlerinin giderilmesi, 4C’den, 4B’ye ge çirilen çalışanların kadroya alınması gibi diğer birçok talep de eylem planında yok. n Ek ödemeler: Ek ödemeler emekliliğe yansıtılmadığı için çalışanlarının emeklilik aylıkları düşük kalıyor. Sendikalar yıllardır ek ödemelerin de emekliliğe yansıtılmasını istiyor. Planda ise böyle bir düzenleme yok. n EYT: Emeklilikte yaşa takılanlar yıllardır sorunlarının çözümlenmesini bekliyor. Ancak hükümet yetkililerinin olumsuz açıklamalarının ardından, planda da bu yönde bir düzenleme yer almadı. letilmesini isterken hükümet düzenlemeden yararlanacakları sadece öğretmenlerle sınırlandırdı. n Ek zam: Çalışanların temel taleplerinden en önemlisi maaşlardaki enflasyon kayıplarının giderilmesiydi. Enflasyondaki artış yüzde 25’lere kadar çıktı. Kamu çalışanları ise bu yıl için yüzde 4+3.5 olan toplu sözleşme zammına mahkum oldu. Enflasyon farkının da 6 aylık ortalamaya göre verilmesi çalışanların kaybını daha da artırdı. Kamu çalışanları ve memur emeklileri gelecek yıl için de yüzde 4+5 toplusözleşme zammı alacak. Oysa hükümetin Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen enflasyon tahmini bu yıl sonu için yüzde 20.8, gelecek yıl için de yüzde 15.9. Bu nedenle sendikalar enflasyon kayıplarının karşılanması için ek zam, enflasyon tazminatı ya da toplusözleşmenin yenilenmesini istiyordu. Ancak planda böyle bir düzenleme yer almadı. n Sözleşmeliye kadro: Sözleşmeli, vekil, geçici, ücretli, idari hizmet sözleşmeli gibi unvanlarla görev yapan çalışanların kadro talebi yine görmezden gelindi. n Vergi düzenlemesi: Sendikalar maaş ve ücretlerdeki vergi yükünün hafifletilmesini istiyorlardı. Asgari ücretliler başta olmak üzere, bütün çalışanların maaş ve ücretleri yılın ikin ci yarısından itibaren bir üst vergi dilimine girdikleri için düşüyor. Kayıp olmaması için gelir vergisinin yüzde 15’de sabitlenmesi gibi talepler karşılık bulmadı. n Yarım çalışma, kreş: Memur anne ve babalara, çocuğu ilkokul çağına gelene kadar yarım gün çalışma hakkı öngören düzenleme, yönetmelik çıkmadığı için yıllardır uygulanmıyor. Planda yönetmeliğin çıkacağına dair bir düzenleme yer almadı. Yine sendikaların ana taleplerinden birisi de tüm işyerlerine yeterli sayıda kreş açılmasıydı. Ancak planda kreş sayısının artırılacağına dair de bir şey yok. n Atanamayan öğretmenler: Binlerce öğretmen yıllardır atama bekliyor. Ancak planda bu soruna çözüm yok. n Mülakatın kaldırılması: Hükümet sendikaların tepkilerine karşın sözlü sınav yani mülakatı yaygınlaştırdı. Kamuya alımlarda yazılı sınavın yanı sıra artık mutlaka mülakat da yapılıyor. Sendikaların mülakatın kaldırılması beklentisi vardı. Ancak planda böyle bir düzenleme yer almadı. n Atamalarda liyakat: Beklentilerden bir diğeri de atamalarda liyakat ve ehliyetin esas alınmasıydı. Kariyer ve liyakat ilkesiyle uyumlu olmayan mevzuat hükümlerinin ve uygulamalarının yürürlükten kaldırılması talebi de karşılık bulmadı. l ANKARA ‘Askerler UFO’yla ısınıyor’ CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Tunceli’de donarak ölen askerlerle ilgili soruşturma sürerken TBMM gündemine çok konuşulacak bir iddiayı taşıdı ‘Suriye’de zulüm devam ediyor’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Konya Spor ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Şebi Arus törenine katıldı. Erdoğan, insani özelliklerin her gün biraz daha örselendiği bir dönem yaşandığını belirterek, “İşte Suriye’de yaklaşık 8 yıldır devam eden zulüm her gün yeni canlar almaya devam ediyor. Hâlâ Suriye’nin başındaki zat yerini korumanın mücadelesini veriyor. Birileri de onun yerini korumasına destek veriyor” şeklinde konuştu. Erdoğan törende, Atatürk’e hakaretleriyle gündeme gelen Kadir Mısıroğlu’na yaptığı ziyaret nedeniyle büyük tepki çeken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile tokalaştı. l İHA Portakal’ı yine hedef gösterdi Konya’da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyona ilişkin ABD Başkanı Donald Trump’la görüştüğünü ve olumlu yanıt aldığını belirtti. Erdoğan, “500 kilometrelik sınır hattı boyunca, özellikle de Amerikan askerlerine zarar vermeyecek şekilde Suriye topraklarındaki operasyonlarımıza her an başlayabiliriz. Kahraman ordumuz hazırlık ve planlarını tamamladı. Bir gece ansızın gelebiliriz. Bu hainlerin tepesine binmemiz an meselesi. Bölgedeki son terörist etkisiz hale gelene kadar Suriye topraklarını tarayacağız. Özgür seçimler yapılana kadar terörle mücadelemiz sürecek” dedi. ‘Çözüm süreci yok’ Gezi Direnişi ile FETÖ’yü ilişkilendiren Erdoğan, “Gezi dediler, 1012 ağaç bir yerden sökülüp taşınacak kıyamet oldu. Bay Kemal, Taksim Meydanı’na geldi. Akşener’den hatırlatma! İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Fatih Portakal’ı hedef göstermesine sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla tepki gösterdi. Akşener, “Hatırlatmak bile üzücü ama, Cumhurbaşkanı, kendisini eleştirenlerin de cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı, vatandaşını hedef göstermez” dedi. Dolmabahçe’de Cami’nin içerisine bira şişeleri ile girdiler. Bunlar böyle ahlaksız. İş makineleriyle yolları mahvettiler. Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisimize saldırdılar. Sonunda bu gezicileri derdest ettik. 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulundular. 16 saat sürdü. FETÖ’cüleri, darbecileri milletime verdiğimiz işaretle elhamdülillah derdest ettik mi? Bazıları şimdi gelip sızlıyor, ağlıyorlar. Benim oğlumun suçu yok, bilmem ne. Suçu yok sa çıkar, varsa çeker. Çözüm süreci dedik önlerini açtık yanaşmadılar. Bir daha çözüm süreci beklemeyin. Geçti artık o iş” ifadelerini kullandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Fox TV ana haber sunucusu Fatih Portakal’ı yine hedef gösteren Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu ara Bay Kemal sokağa çağırıyor. Birileri çıkmış portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir nedir sokağa çağırıyor. Haddini bil, haddini. Bilmezsen haddini bu millet patlatır enseni. Bu milletle dalga geçilmez. Öyle buldun ekranı, sokağa mı çağırıyorsun, işte buyur. Bu ülkede benim milletim ile artık onuruyla oynanmaz, ağır olur. Bay Kemal, 15 Temmuz’da Atatürk Havalimanı’ndan tankların arasından kaçtın Bakırköy Belediyesi’ne gittin. Ama bu defa kaçamazsın. Bu ifadeleri kullanırken dikkatli kullan. O eski Türkiye idi. Geçti o iş. Anında bedel ödersin. Eğer bir şey yapacaksan 31 Mart’ta sandık var, çalış senin de olsun.” l Haber Merkezi CHP Çanakkale Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Özgür Ceylan, askerlerin ısınmak için kendi aralarında topladıkları paralarla UFO satın aldığını iddia etti. Ceylan, ekim ayında Tunceli Nazimiye’de uzman çavuşlar Asım Türkel ve Çavuş Ferruh Dikmen’in donarak ölümlerine ilişkin olarak süren soruşturma sona ermeden önemli bir iddiayı Meclis gündemine taşıdı. Ceylan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, TSK bünyesinde yapılan kömür ihalelerini, alınan kömür miktarını ve hangi birimlerin alımı gerçekleştirdiğine dair konuları sordu. Ceylan bazı kömür şirketlerinin kurdaki hareketlilik nedeniyle ithal kömür temin edemeyince ısıl değeri yetersiz linyitleri kamu ihaleleri yoluyla askeri birliklere teslim ettiğini iddia etti. Kamu ihaleleri yoluyla temin edilen düşük kalorili linyitler nedeniyle özellikle sınır hattında bulunan kalekollardaki askerlerin ısınma problemi yaşadığını ifade eden Ceylan, “Kalekollarda artık UFO var! Aldıkları kömür dahi değil” dedi. Dağıtımı yapılan bu yakıtlarla birliklerin ısıtılamaması üzerine askerlerin aralarında topladıkları paralar ile UFO olarak tabir edilen infrared ısıtıcılar aldığını belirten Ceylan, Milli Savunma Bakanlığı’na verdiği önergede bu şekildeki yakıtların tespit edilip, değişiminin yapılıp yapılmadığını sordu. Bu şekilde yakıt teslim eden firmalar ve teslim alan personel ile ilgili adli ve idari soruşturma açılması gerektiğini vurgulayan CHP’li Ceylan, “Sınırlarımızı emanet ettiğimiz gözbebeğimiz askerler, birkaç rantçının ve bundan nemalanan personel yüzünde donarak nöbet tutmak zorunda değildir. Bu konu her şeyden önemlidir” dedi. Ceylan yaptığı açıklamada sınırların namus olduğunu kaydederek, “Namusumuz birkaç dolandırıcıya kurban edilmek isteniyor. Ucu kime kadar uzanırsa uzansın takip edeceğiz” diye konuştu. Ceylan, önergede yer alan sorulara ilişkin bakanlıktan bilgi beklediğini kaydederek, “Konuya ilişkin ayrıntı vererek sınır boylarındaki Mehmetçiği zor durumda bırakmak istemiyorum” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi ABD helikopterlerinden Münbiç’te alçak uçuş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fırat Nehri’nin doğusunda kalan Suriye topraklarının terör örgütlerinden arındırılmasına yönelik harekât sinyali vermesiyle sınır hattında başlayan hareketlilik devam ediyor. Terör örgütü denetimindeki Münbiç’te ise ABD’ye ait helikopterler terörist mevzilerinin üzerinde alçak uçuş yapıyor. Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesi ile Münbiç cephe hattını birbirinden ayıran Sacu Çayı’nın iki yakasında ÖSO güçleri ile terör örgütü PKK/PYD mensupları karşılıklı olarak nöbet tutuyor. Birbirlerine birkaç yüz metre uzaklıktaki ÖSO güçleri ile çatılarını kum torbalarıyla güçlendirdikleri binalarda bulunan teröristler arasındaki bölgede TSK ve ABD’li askerler zırhlı araçlarla devriye görevi yapıyor. Zaman zaman ABD’ye ait helikopterler de bölgede devriye faaliyeti yürütüyor. ABD askerlerine ait 2 helikopterin terör örgütü PKK/PYD’ye ait siper ve mevzilerin üzerindeki alçak uçuşu görüntülendi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle