Katalog

8 ‘Beka sorunu’ Baskıcı, gerici, faşist ve kibirliküstah iktidarları hep “halkı kandırmakla” suçlarız ya… Aslında, bozuk saatin bile hiç olmazsa günde iki kez doğru zamanı göstermesi misali, doğruyu söylediğine de tanık olabiliyoruz. Şu “beka sorunu” sözünü ağızlarından düşürmüyorlar, mesela. Gerçeğin, yalın gerçeğin, kendi ağızlarından itirafıdır bu. Her ne kadar, kitleleri “ülkenintopraklarınıninsanlarının bekası” gibi bir yalanla uyutmaya çalışıyorlarsa da, ağızlarından dökülen ve yüreklerinden geçirdikleri gerçek, “KendilerininSistemlerininRejimin bekası”dır. Onlar için beka, aileleriyle birlikte “16 milyon işçiden 7 milyonunun asgari ücretle, yani açlık sınırının bile altında”, “3 milyon”unun da neredeyse “bir tık” üzerinde bir hayata mahkum edilmesidir. Hayatta kalmak değil, insanca yaşamak isteyenlerin “düzen düşmanı” sayıldığı bir ortamdır. Onlar için beka, en temel ihtiyaçlar olan eğitimsağlıkulaşımbarınma hakkına bile erişemeyen on milyonlarca insana karşın 500 milyon dolarlık vergi borçlarının silindiği “a..... Cengiz”lerin tercih edildiği, çaysimitmetro biletisu ve elektrik faturası ile bile baş edemeyecek gelir düzeyindeki insanların var olmaya devam ettiği bir dünyanın adıdır. Onlar için beka, işçilerin sendikalardan uzak durmaya devam etmesi, sendikanın “s”si dahi duyulduğunda tepelerine copla, gazla, suyla, mermi ile, kelepçe ile, demir parmaklıkla inilmesidir, Onlar için beka, hak arayışına kalkışanın bugün terörist, yarın Gezici, öteki gün Soros’çu, hatta ve hatta hiçbir zaman boşanmadıkları kendi kankalarının kimlik kartını bile ödünç alıp FETÖ’cü olarak damgalanmaya çalışılmasıdır.  Onlar için beka, hukukun ve adaletin ayaklar altına alındığı, savunma hakkının kısıtlandığı, istedikleri mahkeme kararlarının sonuna kadar uygulandığı, işlerine gelmediği zaman da “tanımıyoruz” diye ellerinin tersi ile itebildikleri bir düzendir. Onlar için beka, laikliğin bu gezegenin yüzeyinden silindiği, çocukların ihtiyacının bilim, kültür, sanat değil, “şeytandan uzak durmak” ya da “en önemli ihtiyaçlarının kutsal kitap ve mescit olduğu” yutturmacası ile bezenmiş bir düzendir. Onlar için beka, “İnsanların yaşam biçimlerine müdahale etmiyoruz” yalanını söylerken, Şalgam ve Rakı festivalinin yasaklandığı, giyime kuşama, cinsel tercihlere “hayâsızca” dokunulduğu ama sadece ve sadece “başörtüsü takma hürriyetinin kutsal sayıldığı” bir sosyal ortamdır. Onlar için beka, dün Bergama’da, Hopa’da, Taksim’de Gezi’de, Kuzey Ormanları’nda, bugün Aydın Kızılcaköy’de, çevreye duyarlı herkesin “bozguncuteröristçapulcu” diye etiketlenmeye çalışıldığı, HES, JES, TES, NES projelerinin önünün acımasız buldozerler ve jandarma copukurşunu marifetiyle açıldığı bir düzendir. Onlar için beka, yıllar, on yıllar önce kaybolan, katil çetelerin ortadan kaldırdığı evlatlarının akıbetini sorgulamak için Galatasaray Meydanı’nda toplanan yüreği yaslı anaların barışçıl eyleminin bile gerçekleşmediği bir “dikensiz gül bahçesi”dir. Onlar için beka, depremde kaybettiği ama cenazesini bile bulamadığı yakınının bir mezarı olsun diye 19 yıldır uğraşırken, DNA testi için bile 1321 TL talep edildiği bir düzenin adıdır. Onlar için beka, zaten tek kuruş ödemeden yararlanması gereken sağlık hizmeti ve ilaçları için 3 kuruşluk emekli maaşından 33 kuruş kesintiye gidilen emeklinin inim inim inletildiği bir rejimdir. O yüzden her şeyi yaparlar, “baki kalabilmek” için Rejimlerini de baki kılabilmek için. Hem de yapabilecekleri şeyler en hafifinden “cinayet”le başlar. En hafifinden… Bedenlerin, ruhların, fikirlerin, özgürlüklerin katlinden yani.  eğitim EPOSTA: figenatalay@yahoo.com Pazartesi 10 Aralık 2018 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Çok okuyan başarır’1 Haziran’da yapılacak LGS’de öğrencileri ‘yeni nesil’ sorular bekliyor 8. sınıf öğrencilerini liselere geçişte zorlu bir sınav bekliyor. Uzmanlar, okuma ve yorumlama alışkanlığı olmayan öğrencilerin başarı şansının düşük olduğuna dik kat çekiyor. Liselere Geçiş Sınavı (LGS) 1 Haziran 2019 tarihinde yapılacak. Öğrenciler, hayal lerindeki lise için sınava hazırlanmaya çoktan başladı ancak bu sınavın geçmiş yıllardan farklı olacağını unutmadan çalışmaları gerekiyor. Eğitimci Onur Soğuk, ‘‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı örnek sorulara bakıldığında bu yıl LGS’de öğrencileri zorlu bir sınavın beklediğini söyleyebiliriz. Muhakeme gücü yüksek, analitik yürütebilen, okumayı seven öğrencilerin bu sınavda başarı şansı yüksek’’ dedi. Soğuk, öğrencilerin sınava hazırlık sürecinde dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı: n Eski tip soruların bulunduğu soru bankalarından uzak durun. Bu tarz kaynaklardan çözeceğiniz sorular işe yaramayacaktır. Kitap alırken içeriğini iyice inceleyin ve MEB’in örnek sorularına benzer sorular arayın. n 8. sınıf müfredatına hâkim olun. Ancak bu hâkimiyeti konuları ezberleyerek değil tam anlamıyla tüm yönleriyle kavrayarak sağlayın. 8. sınıf öğrencileri, istedikleri lisede öğrenim görebilmek umuduyla 1 Haziran’da sınava girecek. n Uzun metinler üzerinde okuma, anlama, yorumlama çalışmaları yapın. Haftada en az bir kez yaşınıza uygun bilimsel makaleler okuyun. n Grafik okuma, yorumlamaya ayrıca zaman ayırın. n Konuları öğrenirken sorgulayıcı olun. Nedenlerin peşinde koşun.Ne kadar sorgularsanız o kadar etkin öğrenme sağlarsınız. n Kendinizi eve kapatmayın. Spor yapın, müzik aleti çalın,çevrenizi iyi gözlemleyin, problemlere çözüm yolları bulmaya çalışın. Böylece yeni nesil sorulara daha hazır hale gelirsiniz.’’ Bol işlemli, yorumlu Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt da özellikle Sayısal bölüm sorularının bilgiyi kullanma, akıl yürütme, yorumlama ve üst düzey düşünme becerisi gerektirdiğine dikkat çekerek, ‘‘LGS’de başarılı olabilmek için; okumak, okuduklarından zevk almak, yorum yapabilmek gerekli. Okuma ve dolayısıyla yorumlama alışkanlığı olmayan bir öğrencinin bu sistemde başarılı olması oldukça zor gözüküyor. Adayların ülke ve dünya gündemini takip etmeleri önemli’’ dedi. ÇSOORKUFLAARRKLI Yeşilyurt’un önerileri şöyle: n LGS Matematik soruları TEOG sınavındaki soru tarzından çok farklı. Sorular çok zor, bol işlemli, yoruma dayalı. Bu soru tarzına alışabilmek için adayların; MEB’in her ay yayımladığı soruları mutlaka çözmeleri, çözemediklerini öğretmenlerine sormaları, bol bol pratik yapmaları gerekecektir. n Ayrıca sınava hazırlıkla ilgili hangi yayınları takip etmeleri gerektiği ile ilgili bilgiyi kurs ya da okul öğretmenlerinden mutlaka almalılar. Çünkü TEOG tarzı sorular artık sorulmayacağı için çözecekleri soruların 2018 LGS’de çıkan sorulara benzer olması çok ama çok önem taşıyor. n Fen Bilimleri soruları da TEOG’a göre çok daha uzun ve düşündürücü sorulduğu için; öğrencilerin konuları iyi öğrenmesi ve üst düzey düşünme becerisi kazanmaları gerekecektir. Konuya iyi hâkim olan, bol pratik yapan öğrenciler Fen Bilimleri testlerinde başarılı olacaktır. n Geçen yıl Sözel sorular kolay geldi. Ancak bu yıl soruların zorluk düzeyini bilemiyoruz. Lise adayları, ders ayırt etmeden tüm derslere aynı önemi vermeliler ve konuları tam olarak öğrenmeye çalışmalılar.’’ ‘Öğretmen işsizliğe mahkum’ KİTAPTAKİ TARİFLER HEM GÖREN HEM GÖRMEYEN GENÇLER İÇİN ‘Yemek yapmak mutlulukmuş’ Mekin Kutucular’ın hazırladığı ‘’Koku, Tat, His: 49 Engelsiz Tarif’’ kitabı, evinde ya da evinden uzakta, kendi başına ya da yetişkinlerin yardımıyla mutfağa girip kendi lezzetlerini yaratmak isteyen gençler için yemek tarifleri içeriyor. Bütün tarifler, görme engellilerin rahatlıkla uygulayabileceği şekilde Parıltı Derneği yönetim kurulu üyesi Duygu Kayaman’ın danışmanlığında düzenlendi. Kitaptaki tariflerin videoları Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’nin öğrencileri bu yemekleri yaparken çekildi. Kitaptaki tarifleri deneyen çocuklardan yorumlar: n Elif İrem Gökdoğan: Yemek yapabilmenin insanı bu kadar mutlu edeceğini tahmin etmezdim. n İrem Akıllı: Soyacağı falan kullandıktan sonra kendi kendime şöyle dedim: ‘’Tamam! Ben büyümüşüm artık. Yemek yapabilirim.” n Büşra Sevgi: Benim için tarifi anlatılmaz, harika ve eşsiz bir deneyimdi. n Yaren Dereli: Yemek yaparken çok eğlendim. Benim için çok güzel bir gündü. n Derya Aydın: Biz vişneli kek yaptık. Yapımı kolay ve zevkliydi. İnsanın kendi yaptığı yemek ayrı bir lezzetli oluyormuş, bunu öğrendim. 78 Devlet, 18 vakıf üniversitesindeki 96 eğitim fakültesi öğretmen yetiştiriyor CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Ka kaybederek başvuru yapmayanlar ile birlikte bu sayı rabıyık, son 16 yılda ata nın 500 bine yaklaştığı geç ması yapılmayan öğret miş yıllarda yapılan başvu men sayısının 70 binden ruların karşılaştırılmasın en az 440 bine yükseldiği dan anlaşılıyor. ni belirterek, ‘‘İhtiyaç ana Bu verilerden de anlaşıl lizi yaparak, ülkenin ihti dığı üzere en az 420 bin öğ yacı kadar öğretmen yetiş retmen yine işsiz kalacak. tirmek çok mu zor? MEB Son 16 yılda ataması ya bu planlamayı nasıl yapa pılmayan öğretmen sayı maz’’ diye sordu. sı 70 binden en az 440 bine 20 bin sözleşmeli öğret yükseldi. Yaklaşık 500 bin men alımıyla ilgili müla öğretmeni işsizliğe mah kat yerlerinin belli oldu kum etmek kimlerin hata ğunu, 28 Ocak 2019’da da sı? MEB bu planlamayı na tercihlerin alınacağını ha Lale Karabıyık sıl yapamaz?’’ tırlatan Karabıyık, şöyle devam etti: ‘‘7 Şubat’ta atamalar yapılmış ola Yüzbinlerce öğretmen adayı cak. 110 bin dolayında açık varken 20 bin öğretmenin atanması sorunları çözmeyecek. 110 bin öğretmen açığı genel olarak ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen açığını ücretli öğretmenlikle kapatmak yerine, 110 bin öğretmeni kadrolu olarak derhal göreve başlatmalı. 20 bin öğretmen atamasının, öğretmenlerin işsizlik sorununu çözmeye yetmeyeceği, hepimizin bildiği bir ülke sorunu olarak gündemde kalmaya devam edecek.” Umutlar bitiyor Türkiye’de halen devlet üniversitelerinde 78, vakıf üniversitelerinde 18 olmak üzere toplam 96 eğitim fakültesi bulunuyor. Devlet üniversitelerindeki eğitim fakültelerinde yaklaşık 200 bin, vakıf üniversitelerinde ise 13 bin öğrenci öğrenim görüyor. İkinci öğretim programı,rehberlik ve psikolojik danışmanlık ile okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde bulunuyor. Pedagojik formasyon programlarına devam edenler ile birlikte öğretmen adayı sayısının açıklanan 2018 yılında yapılan KPS Eğitim Bilimleri sınavına 440 bin 311 başvuru yapılmış, 416 bin 449 kişinin sınava girdiğini hatırlatan Karabı rakamların çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. CHP Genel Başkan yardımcısı Karabıyık, eğitim fakültelerinde veri yık, şunları söyledi? len eğitimin niteliğinin de tartışma ‘‘Eğitim bilimleri sınavına giren ya açılması gerektiğini belirterek, lerden 306 bin 213’ü, 16 branş okutulan derslerin ve ders prog ta yapılan Öğretmenlik Alan Bilgi ramlarının fakültelere göre farklı si Testi’ne (ÖABT) başvuru yapmış, lık gösterdiğini, öğretim üyesi başı bunlardan 276 bin 343’ü ÖABT sı na düşen öğrenci sayısının da çok navına girmiş görünüyor. Umudunu yüksek olduğuna dikkat çekti. Konuları anlamak için bir de bunları deneyin Ders çalışmak zor iş! Sınavlarda dereceye girenler hep ‘‘başarımı düzenli ders çalışmaya borçluyum’’ derler ama bunu uygulamak kolay değil. Çoğu öğrenci için ders çalışmak, ödev ya da sınav için bir kitap okumak çok sıkıcı gelir. O yüzden de odaklanmak zordur, okunsa da kafaya girmez, işe yaramaz. Aşağıdaki öneriler, daha verimli ders çalışmanızı sağlayabilir: n ÇALIŞMA YERİ: Size en uygun çalışma yerini yaratın. Ders çalışmaktan başka bir şey yapmanızın mümkün olmadığı bir yer olsun. Çalışma yerinizi dikkatinizin en az dağılacağı biçimde düzenleyin. Yatarak ya da salondaki kanepede yayılarak ders çalışmak kimilerine çok rahat gelebilir ama masada oturarak çalışmak çok daha verimli olur. Yani çalışırken rahat olun ama çok değil! n ÇOK TOK OLMAYIN: Ders çalışmaya aç karnına da çok tok da oturmayın. Güzel bir yemek yiyin ama mideniz tamamen dolu olmasın. Uzun süreli çalışacaksanız yanınızda küçük atıştırmalıklar olsun ama ana öğünler için mutlaka yemek molaları verin. n NOT ALIN: Okuduklarınızdan önemli bulduklarınızın üstünü fosforlu kalemlerle vurgulamak yerine not alın. Son araştırmalar, kalemle vurgulamanın çok verimli bir öğrenme metodu olmadığını gösteriyor. Üstü çizilen yerlerin çok azı hatırlanıyor. Not almak yerine üstünü çizmek daha çok zaman kazandırır gibi görünse de öğrenmek için birçok kez aynı yere döneceğiniz için aslında daha çok zaman alıyor. n ÖĞRETMEN OLUN: Kapsamlı bir kavramının en hızlı yolu önce kendi kendiniz öğrenmek sonra da bunu başkalarına öğretmektir. Öğretmek, konuları pekiştirmenin en hızlı biçimidir. n BAĞLANTI KURUN: Ders kitabınızı ya da ders notlarınızı okurken bilgiler arasında bağlantı kurun. Bunlar doğrudan bağlantılar da olabilir ya da sadece hatırlamanız için küçük notlar ve yollar da. Zihninizde, konuları daha iyi anlamak ve hatırlamak için bir bilgi ağı oluşturabilirsiniz. Beyninizde yarattığınız bu ağ, derslerinizi çoğu metoddan daha verimli öğrenmenizi sağlar. n MÜZİK İYİ Mİ KÖTÜ MÜ? Ders çalı şırken seçeceğiniz şarkılara iyi karar verin. Araştırmalar, çoğu müzik türünün ders çalışma sürecini baltaladığını ancak bazılarının da problem çözme ve öğrenme ile ilişkili beyin dalgalarının faaliyetini artırdığını göstermiş. Hangi müzik türlerinin çalışma sürecine zarar ve rebileceğini, hangilerinin artırabileceğini öğrenip öyle müzik dinlemeye başlayabilirsiniz. n CEP TELEFONU KAPANSIN: Bunu söylemeye gerek yok ama ders çalışırken cep telefonunu kapatmak ya da çok uzak bir yere bırakmak en doğrusu. n MOLALAR VERİN: Zaman zaman kısa molalar verin ama bu aralarda masadan kalkın. Masada oturarak, elinize cep telefonunu alarak mola verirseniz bu hem dikkatinizi dağıtır hem de çalışmaya yeniden başlamanız için gerekli olan enerjiyi depolayamazsınız. Masadan kalkmak, biraz dolaşıp bir bardak su içmek, küçük bir hareket bedenizi uyandırır. Çalışma yerinden fiziksel olarak ayrılmak gerçek bir mola demektir. NASIL VERİMLİ ÇALIŞILIR? C MY B