25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 10 Aralık 2018 EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET Yolsuzluk utancını GRECO da gördü Özgür Özel, AKP’nin yolsuzlukla mücadele vaatlerinin tam tersini yaptığını belirterek GRECO kararlarına dikkat çekti CHPGrup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye’nin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) 22 tavsiye kararından 20’sine uymadığını, CHP’nin siyasi etik ve siyasi partilerin finansmanıyla ilgili sundukları iki yasa teklifinin komisyonda bile görüşülmediğini belirterek, “Bu, AKP iktidarının yolsuzlukla mücadele etme niyeti olmadığının açık bir göstergesidir” diye konuştu. 6 basamak geriledi Özel, 9 Aralık Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, AKP’nin yasaklar, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele vaadiyle iktidara geldiği 2002’nin 16. yılında vaatlerin tam tersine Türkiye’yi yolsuzlukla mücadelenin tam tersi bir sürece soktuğunu ifade etti. Özel, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2017 yılı Yolsuzluk Endeksi Raporu’nda Türkiye’nin bir önceki yıla kıyasla 6 basamak birden gerileyerek 81’inci sırada yer aldığını kaydetti. Özel, şunları dile getirdi: “Yolsuzluk algısının en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden biri olarak sıralanan Türkiye’ye, bu yıl başında Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Yolsuzluğa KarÖzgür Özel şı Dev TWITTER ETİKETİ İLGİ GÖRDÜ #YolsuzlukOlmasa Uluslararası Şeffaflık Derneği Yolsuzlukla Mücadele Günü kapsamında Twitter’de #YolsuzlukOlmasa etiketi ile bir başlık açtı. Kısa sürede büyük ilgi gören etiket, Türkiye’de en çok konuşlan konular arasına girdi. Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, “#Yolsuzlukolmasa 301 işçiSoma’da kar hırsı, denetimsizlik, çıkar çatışması, maden sahibidevlet çıkar ilişkileri yüzünden ölmezdi. Dünyada 1 trilyon dolar rüşvet için ödenmezdi. Dünya gay rısafi millihasılasının yüzde 5 i yolsuzluğa harcanmazdı. İhaleler maliyetinin yüzde 50’den fazlası bir bedele mal olmazdı. Hepimizin vergileriyle ödenen kamu kaynakları eğitime harcanırdı. Dünyada 815 milyon insan aç olmazdı” ifadelerini yazdı. Çok sayıda yurttaş, attığı tweet’te yolsuzlukla mücadeleye dikkat çekti. Atılan tweet’lerden bazıları şunlar: l ‘3 Y’yi bitireceğiz’ diye geldiler tam tersini yaptılar. l #YolsuzlukOlmasa Sayıştay işsiz kalırdı. l #YolsuzlukOlmasa üzerinden geçmediğimiz köprüler için 4 milyar 530 milyon TL ödemezdik. l #YolsuzlukOlmasa 7 Milyon 765 bin liraya inşa edilen Konya Beyşehir Akyokuş Yaya Köprüsü şimdi gerçekten vardı ve vatandaş da kullanıyordu. l Sayıştay raporları her şeyi ortaya çıkartıyor...Raporları yazanlar yolsuzlukları ortaya çıkartanlar görevinden alınıyor..! Keşke #YolsuzlukOlmasa. Türkiyem cennet olurdu... l İSTANBUL/ Cumhuriyet letler Grubu (GRECO) şeffaflık karşıtı tutumları nedeniyle adeta kırmızı kart göstermişti. HSK üyelerinin Cumhurbaşkanı ve TBMM’deki çoğunluk grubu tarafından belirleniyor olması, yargı bağımsızlığının son yasal düzenlemelerle tehlikeye girmiş olması ile hâkim adaylarının seçilmesi süreci, parlamentodaki yasama sürecine yönelik eleştiriler sıralanan raporda, siyasetin finansmanına ilişkin yasal düzenlemenin yapılmamış olması, Milletvekili Etik Kanunu’nun çıkarılmamış olması anımsatılıyor ve Türkiye’nin 22 adet GRECO tavsiyesinin 20’sine uymadığı belirtiliyor. GRECO’nun Türkiye’den tavsiyelere uyum noktasında gelinen durumu aktarmak için verdiği süre yıl sonunda sona erecek olsa da, AKP iktidarının Avrupa Konseyi’ne bir bilgilendirme yapmadığı anlaşılmaktadır.” Sayıştay raporları Özel, Sayıştay’ın kamu kurumlarına yönelik 2017 yılı raporlarında özellikle AKP’nin “mega proje” olarak kamuoyuna lanse ettiği, “yapişletdevret”, “yapkiraladevret” ya da kamu özel işbirliği yöntemiyle yaptırılan projelerdeki mevzuata aykırı pek çok işlem olduğunu anımsattı. Özel, “Bu projelerde kamu yerine iktidar partisinin genel başkanı ile yakın ilişkisi bilinen şirketlerin kollanıyor olduğu kayıtlara geçmiştir” dedi. Özel, CHP’nin Şubat 2017’de TBMM Başkanlığı’na siyasi etik ve siyasi partiler ve seçimlerin finansmanı konulu iki ayrı yasa teklifi sunduklarını anımsatarak, “Bu iki kanun teklifinin, TBMM’de ilgili komisyonlarda dahi görüşülememiş olması, AKP iktidarının yolsuzlukla mücadele etme niyeti olmadığının açık bir göstergesidir” diye konuştu. Özel, yolsuzlukla mücadele günü dolayısıyla söz konusu yasa tekliflerini güncelleyerek yeniden TBMM’ye sunacaklarını ifade etti. l ANKARA/Cumhuriyet Basında kara tabloCHP’li Çakırözer, iktidarın basına yönelik baskı ve sansürünü raporlaştırdı CHP Eskişehir Milletvekili dan yeniden cezaevine girdiler. Utku Çakırözer, “10 Aralık l 170 basın kuruluşu kapatıl İnsan Hakları Günü” dolayısıyla dı: Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye’de basın özgürlüğünde (IPI) verilerine göre, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine ilişkin darbe girişiminden sonra 170’e raporunda, 2018 yılında 74 gaze yakın gazete, dergi, radyo, TV teciye toplam 400 yıl hapis ceza kanalı kapatıldı, yüzlerce ga sı verildiğini, AKP iktidarında tu zeteci cezai kovuşturmalara ta tuklu gazeteci sayısının 5 kat art bi tutuldu. Dünyanın en tanın tığını belirledi. mış Özgür İnternet An 2 yılı OHAL altında siklopedisi Wikipedia geçen 16 yıllık AKP ikti Türkiye’de 20 aydır ya darında en büyük baskı saklı. 2018 yılında yak ve kısıtlamanın ifade ve laşık 2 bin 600 habe basın özgürlüğü olduğu re erişim yasağı getiril nu vurgulayan Çakırö di ya da sansür uygu zer, Türkiye’de gazeteci landı. 2018’de RTÜK ta lerin haberleri nedeniy rafından verilen cezalar le sansüre maruz kaldı da arttı. 2018 yılının ilk ğı, işten çıkarıldığı, so 10 ayında RTÜK tara ruşturma ve kovuştur Çakırözer fından Radyo ve TV’lere maya uğradığını belirt 49 program durdurma ti. “Bir ülkede demokrasi ve hu ve 59 işlem karşılığında toplam kukun güvencesinin tek gerçek 4 milyon 653 bin 451 TL para göstergesi basın ve ifade özgürlü cezası verildi. ğüdür” değerlendirmesini yapan l Özgürlüklerde gerileme: Çakırözer’in hazırladığı raporda Hak ihlalleri, baskı ve yasak şu tespitler yer aldı: lamalar Türkiye’nin basın öz l 5 kat arttı: 2015 yılının so gürlüğü alanında uluslarara nunda 31 olan tutuklu gazete sı alanda en alt sıralara inme ci sayısı, 2018 sonunda neredey sine neden oldu. Sınır Tanıma se 5 katına çıktı. Aralık ayı itiba yan Gazeteciler Örgütü raporu rıyla cezaevindeki tutuklu gaze na göre basın özgürlüğü alanın teci sayısı 145’e ulaştı. Gazeteci da Türkiye 180 ülke içerisin lerin yaptıkları gazetecilik faali de 157’nci sıraya geriledi. Free yetleri nedeniyle “Örgüt üyeliği”, dom House’un “2018 Dünyada “Örgüt Propagandası”, “Cumhur Özgürlük” raporunda Türkiye başkanına hakaret” gibi iddialar ilk defa “kısmen özgür” katego la yargılanmakta, tutuklanmak risinden “özgür olmayan ülke” ta ve mahkum edilmekte. 2018 kategorisine geriledi. yılının ilk 11 ayında 112 gaze l Muhalif gazetelere ilan teci gözaltına alındı. ilk 10 ayın ambargosu: Basın İlan Kurumu da yüzlerce gazeteci, köşe yaza resmi ilanların dağıtımında eşit rı, yayın sorumlusu ve çizer hak ve adil davranmazken, özellik larında ağırlaştırılmış müebbet, le eleştirel yayın yapan gazetele müebbet, hapis cezaları ile birlik re hem kamu hem de özel sektör te adli para ve tazminat cezaları ilanları verilmiyor. Bunun ya istemiyle yargılamalar yapıldı. nında Türk Hava Yolları, özellik l 74 gazeteciye 400 yıl ce le muhalif ve eleştirel gazetelere za: Gazeteci Murat Aksoy, sanat yönelik ambargo uyguluyor. Bu çı Atilla Taş köşe yazıları nede durum resmi ilanlar ve tirajlar niyle yargılandıkları davalarda la ayakta kalmaya çalışan gaze uzun süren tutuklulukların ar telerin yaşam mücadelesini da dından tahliye edildi. Ancak ke ha da zorlaştırıyor. sinleşen yargı kararının ardın l ANKARA/Cumhuriyet Öğrenciler öğretmeni okulda protesto etmişti. Öğrenciler için basın toplantısı düzenlendi. Lise öğrencilerine ceza kanunsuz Küçükçekmece Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi’nde, hakkında taciz iddiasıyla dava açılan bir öğretmenin görevine devam etmesini protesto eden 5 öğrenciye 5 günlük uzaklaştırma cezası verilmesi kınandı. İHD İstanbul Şubesi’ndeki basın toplantısında konuşan EğitimSen İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Özlem Tolu, taciz gibi önemli bir olayı protesto ettikleri için öğrencilere ceza verilmesinin Çocuk Hakları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına, anayasaya, Anayasa Mahkemesi kararlarına, Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve Danıştay’ın üretmiş olduğu içtihatlara aykırı olduğunu söyledi. Hukukçuların ve bakanlık yetkililerinin konuyu mutlaka incelemesi gerektiğini vurgulayan Tolu, “Kanunsuz ceza uygulanması söz konusudur. Uzaklaştırma cezası geri alınmalı ve çocukların okula dönerek eğitimlerine ara vermeden devamı sağlanmalı” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber 5 İNSAN HAKLARI KRİZİ DERİNLEŞİYOR Dakikada 23 kişi şüpheli oluyor CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletveki ta devreye sokulan 301’inci madde gereğince sanık olanların sayısı li Gamze Akkuş İlgezdi ile CHP İn 2006’da 526 iken, 2017’de 754’e san Hakları Komisyonu Üyesi İs ulaştı. 20062017 yılları arasında tanbul Milletvekili Sezgin Tanrıku 301 nedeniyle sanık olan toplam lu, açıkladıkları ayrı ayrı raporlarla kişi sayısı ise 4 bin 21 olarak ka Türkiye’de insan hakla yıtlara geçti” diye ko rı krizinin derinleştiğine nuştu. CHP’li İlgezdi, dikkat çektiler. 2003 2006 yılları ara İlgezdi, 10 Aralık İn sında cumhurbaşkanı san Hakları Günü do na hakaret gerekçesiy layısıyla yaptığı yazılı le sanık olan kişi sayı açıklamada, Türkiye’de sı 109 iken, söz konu ki insan haklarıyla ilgi su rakamın 20072014 li Adalet Bakanlığı’nın yılları arasında önce verilerini paylaştı. Bu 895’e, 20152017 yıl na göre, 2017 yılsonu ları arasında ise 12 verilerine göre cumhu bin 168’e yükseldiği riyet başsavcılıklarında soruşturma evresin Gamze Akkuş İlgezdi ni belirterek, “20032006 yılları arasın de şüpheli olarak hakkında işlem da Cumhurbaşkanı’na hakaret yapılan kişi sayısı 11 milyon 985 gerekçesiyle sanık sandalyesi bin 118’e ulaştı. Söz konusu ve ne oturan 15 yaşından küçük sa ri 2006 yılında 2 milyon 943 bin dece 1 çocuk bulunurken bu ra 33 kişiydi. 11 yılda haklarında so kam 20152017 yılları arasında ruşturma dosyası açılan kişi sayı ise 113’e yükseliyor” dedi. İlgezdi, sı yüzde 307 oranında artarken, Türkiye’de eziyet, tehdit şantaj ve söz konusu veriye göre Türkiye’de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma haftada yaklaşık 230 bin, dakika suçlarında patlama olduğunu belir da 23 kişi hakkında şüpheli sıfatıy tirken; özellikle tehdit suçunun ar la işlem yapılıyor. tık sıradanlaştığına işaret etti. Muhaliflere baskı İlgezdi, “Özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarıyla başlayan kum İlgezdi, ifade özgürlüğünün ge pas sürecinden itibaren şantaj nişletilmesi amacıyla TCK 301’de suçlarında devamlı yükselme oldu değişiklik yapılmasına karşın sanık ğu görülüyor. 2006 yılında şantaj sayısında yüzde 43 artış yaşandığı nedeniyle sanık olan sadece 407 nı belirterek, “Özellikle muhalif dü kişi varken, bu rakam 2017 yılında şünceyi bastırmak için her fırsat 5 bin 122’ye ulaştı” diye konuştu. Akademide 6 bin kişi ihraç Sezgin Tanrıkulu da yayımladı nim kurumlarından mezun olanlağı raporda 15 Temmuz son rın denkliğinin verilmemesine yö rası ilan edilen OHAL’den 2018 nelik düzenleme yapıldı” dedi. Temmuz’una kadar 177 üniversiteden 6 bin 81 akademisyen ih 16 bin kişi intihar etti raç edildiğini, bunlardan 400’e ya Tanrıkulu 2012 2017 yılları ara kınının “Barış İçin Akade sında 16 bin 28 kişinin misyenler Bildirisi”ne im intihar ettiğini, darbe gi za atanlar olduğunu söy rişiminin ardından hak ledi. Bildirinin gerekçe kında işlem yapılan kişi gösterilerek akademis ler ya da yakınlarından yenler hakkında 200’e en az 35 kişinin yaşamı yakın dava açıldığını be nı yitirdiğini belitti. Tan lirten Tanrıkulu, “21 aka rıkulu ayrıca OHAL ila demisyene hapis cezası nından 2017 yılı sonu verildi. Araştırma görev na kadar geçen süreçte lilerinin kadroları değişti Sezgin Tanrıkulu KHK’lerle 49 özel sağlık rildi, doktorasını tamam kuruluşu, 2 bin 271 özel lamış olan araştırma görevlisinin eğitim kurum ve kuruluşu, 146 va okulda kalıp kalmayacağına ilişkin kıf, 1427 dernek ve 15 vakıf yük karar, üniversite görevlilerine dev sek öğretim kuruluşu ve 19 sendi redildi. Doçentlik işlemleri durdu kanın kapatıldığını söyledi. ruldu. Yurtdışındaki yükseköğre l Haber Merkezi Hizmetİş’e adalet çağrısı Belediyeİş, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıp Hizmetİş’e üye olmaya zorlanan işçiler için yaptığı açıklamasında, “İşçilerin edevlet şifrelerini alarak Hizmetİş’in tetikçiliğini yapmak ahlaksızlıktır, hukuksuzluktur. Gittiğiniz yol çıkmaz bir yoldur. Hakkaniyetli olun, hukuka uyun” çağrısı yaptı. Belediyeİş’ten Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçilere yönelik baskılara ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Hizmetİş’e üye olmaya zorlanan işçilerin “Sendika seçme hakkına müdahale suçtur” dediği anımsatılan açıklamada, “Yaşananlardan sonuç çıkarılmadığı için, Ordu’da isimler değişiyor ama adaletsiz ve hakkaniyetsiz anlayış değişmiyor. Bugün de Ordu Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Abdulkadir Hatipoğlu, Yeşil Alanlar Dairesi Başkanı Üstün Bol, İtfaiye Dairesi Başkanı Adnan Meral ve Toplu Taşıma Dairesi Başkanı Özgür Dayı Orbel de belediye işçilerinin sendika seçme hakkına müdahale edip, belediye işçilerini Hizmetİş adlı yapıya üye olmaya zorluyor” ifadeleriyle belediyede yaşananlar aktarıldı. İşçiler arasında bölücülük yapıldığı vurgulanan açıklamada, “Yaptığınız bu adaletsizlikler ve hukuksuzlar yüzünden ortaya çıkacak huzursuzluklardan siz sorumlusunuz. Uyarıyoruz... İşçilerin edevlet şifrelerini alarak Hizmetİş’in tetikçiliğini yapmak ahlaksızlıktır, hukuksuzluktur. Bu anlayışla giderseniz bugün dikkate almadığınız hukuk yarın sizlere de lazım olacak” çağrısı yapıldı. Tetikçilik yapmayın İşçinin sendika hakkına müdahalenin hapis cezasına varan suçlardan olduğu bildirilen açıklamada, “Hiçbir kötülük, hukuksuzluk cezasız kalmaz. Sizlere tavsiyemiz Hizmetİş’in tetikçiliğini yapıp işçinin sendika seçme hakkına müdahale etmeyin. Siz asıl işiniz olan Ordu halkına hizmeti yapın, hukuka aykırı haddinizi ve boyunuzu aşan işlere bulaşmayın” ifadeleri yer aldı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Alman istihbaratı DİTİB’i izlemeyecek’ Alman istihbarat servisinin, eylül ayı sonunda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) faaliyetlerinin izlemeye alınmasına gerek olup olmadığı konusunda başlattığı inceleme sonucunda, “mevut durumda izlemenin uygun araç olmadığı” sonucuna vardığı ileri sürüldü. Welt am Sonntag gazetesinin haberine göre Anayasayı Koruma Teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı konuya daha ihtiyatlı yaklaşılması gerektiğinde mutabık kaldı. Ancak her iki kurumdan da resmi bir açıklama yapılmadı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle