18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sudan’daki helikopter kazasında vali yaşamını yitirdi Sudan’ın doğusundaki El Kadarif eyaleti yakınlarında yerel yöneticileri taşıyan bir helikopterin düşmesi sonucu 7 kişi yaşamını yi DUNYA tirdi. Devlet televizyonu, El Kadarif Valisi eyaletin kültür bakanı ve emniyet müdürünün yaşamını yitirenler arasında bulunduğunu duyurdu. Helikopterin güvenlik turu için havalandığı belirtilirken kazanın nedeni hak Mirghani Saleh, Saleh’in özel kalem müdürü, kında soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Pazartesi 10 Aralık 2018 [email protected] EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 ABD Başkanı Donald Trump’ın iltica başvurularını almayı reddettiği binlerce Orta Amerikalı göçmenin sınırdaki bekleyişi sürüyor (solda). Göçmen anlaşmasının imzacılarından Göçmen anlaşmazlığıKanada’da ise aşırı sağcılar parlamento önünde protesto gösterisi yaptı. “Anlaşmayı reddedin” sloganı atan göstericileri, alanda toplanan bir başka grup da ırkçılıkla suçladı. Aşırı sağcıların hedefindeki ‘Göç için Küresel Sözleşme’, Fas’taki konferansta ele alınıyor. 12 ülkenin çekildiği anlaşma, Belçika’da da hükümet krizine yol açtı Ekonomik zorluklar, çatışmalar ve iklim değişikliklerinden kaçan milyonlarca insanın oluşturduğu göç dalgaları dünya siyasetinin belirleyici gündemlerinden biri olmayı sürdürüyor. Göçmenleri “günah keçisi” ilan eden aşırı sağ hareketlerin yükselişi endişe yaratırken, göç konusunda küresel ölçekte varılan ilk uluslararası anlaşma, tartışmalar eşliğinde Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinin onayına sunulacak. Fas’ın Marakeş kentinde bugün başlayacak iki günlük konferansta görüşülecek olan “Güvenli, Düzgün ve Düzenli Göç için Küresel Sözleşme”, göç krizinin siyasi çalkantılara neden olduğu Avrupa Birliği üyeleri başta olmak üzere pek çok ülkede tartışma yarattı. Çerçevesi geçen temmuz ayında, BM Genel Kurulu’nda ABD hariç 193 ülke tarafından kabul edilmiş olan anlaşmadan halihazırda Avusturya, Polonya, Macaristan, Slovakya, Çekya, İsviçre, Bulgaristan, Letonya, Avustralya, İsrail ve Dominik Cumhuriyeti geri adım atmış durumda. Bu ülkele rin çoğu, insan tacirlerinin önüne geçmeyi, göçe maruz kalan çocuk, yaşlı ve kadınların küresel işbirliği yoluyla koruma altına alınmasını amaçlayan anlaşmaya, “ulusal çıkarlarını korumadığı” gerekçesiyle itiraz ediyor. Öte yandan, İtalya gibi göçmen karşıtı popülist partilerin iktidarda olduğu kimi ülkelerin anlaşmaya dair tutumu konusunda da belirsizlik yaşanıyor. Bağlayıcılığı yok BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour ise anlaşmadan ayrılacağını duyuran bunca ülkeye rağmen Marakeş’teki toplantıdan umutlu olduğunu ifade etti. Arbour, “Devletlerin ezici bir çoğunluğunun, oldukça ciddi ve yoğun müzakereler sonucunda 13 Temmuz’da New York’ta varılan anlaşmaya dair sözlerini tutacaklarına dair inancım tam” diye konuştu. Anlaşma Marakeş’teki konferansta kabul edilirse, nihai olarak Eylül 2019’da düzenlenecek BM Genel Kurulu’nda oylamaya sunulacak. Göç konusunda kapsamı ve derinli ği bakımından türünün ilk örneği olan anlaşma yasal olarak bağlayıcı değilse de altına imza atan ülkeleri prensipte bağladığı varsayılacak ve BM’de buna ilişkin ülkelerden üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri istenecek. “Hiçbir ülkenin göçün yarattığı fırsatlar ve zorlukları tek başına göğüsleyemeyeceğini” vurgulayan, göçmenlerin haklarının güçlendirilmesini hedefleyen 34 sayfalık anlaşma yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte toplamda 23 hedef içeriyor. Anlaşmada, göç için karşılıklı sorumluluk prensibi öne çıkıyor. Milyonlar yerinden edildi BM verilerine göre dünyada 67 milyon insan, yaşadığı kentin dışında başka bir yerde sürgün ya da sığınmacı olarak yaşıyor. Bunların ezici bir bölümünü savaş, şiddet, yoksulluk ve politik baskının olduğu ülkeler oluşturuyor. Yine BM’nin verilerine göre, toplam 240 milyon kişi, doğup büyüdüğü yerin dışında başka bir yerde yaşamını sürdürüyor. Koalisyon dağıldı Birleşmiş Milletler öncülüğünde imzalanan göçmen anlaşması Belçika’da hükümet krizine neden oldu. Dörtlü koalisyonun en büyük partisi olan Flaman milliyetçisi Yeni Flaman İttifakı’nın kabinedeki üyeleri, anlaşmanın arkasında durduğu gerekçesiyle Başbakan Charles Michel’e istifalarını sundu. Michel iktidarı böylece mecliste azınlık konumuna düşmüş oldu. Belçika Kralı Philippe’nin bakanların istifasını kabul ettiği bildirildi. Belçika’da önceki gün Flaman milliyetçileri tarafından yapılan bir konferansa, ABD Başkanı Donald Trump’ın eski başstratejisti Steve Bannon ile birlikte katılan Fransız aşırı sağcı politikacı Marine Le Pen, anlaşmayı imzalayan ülkelerin “şeytanla sözleşme yaptığını” savunmuştu. Paşinyan’ın gözü mecliste Halk hareketi nin liderliği ni yapan Nikol Paşinyan’ın ma yıs ayında baş bakanlık koltu ğuna oturduğu Ermenistan’da halk erken se çimler için dün sandık başı Paşinyan na gitti. Paşin yan, azınlıkta ol duğu meclis kompoziyonunu değiştir mek üzere geçen ekim ayında göre vinden istifa ederek erken seçim süre cinin önünü açmıştı. Seçim sürecinde yapılan anketler, Paşinyan’ın “demok rasiyi geliştirme, ekonomik devrim” vaatlerinin destek bulduğunu göster mişti. Dünkü seçimlerde, Paşinyan’ın liderliğini yaptığı Yelk ittifakı ve mayıs ayında devirdiği Cumhuriyetçi Parti de dahil olmak üzere 9 parti meclisteki 101 sandalye için yarıştı. Ermenistan’ı iki dönem cumhurbaşkanı olarak yö neten ve anayasa değişikliğiyle baş bakan olarak ülkeyi yönetmek iste yen Cumhuriyetçi Parti lideri Serj Sarkisyan’a karşı nisan ayında başla yan protestoların ardından, Sarkisyan görevden istifa etmiş, harekete lider lik eden Paşinyan diğer partilerin de oylarıyla mecliste başbakan seçilmiş ti. Paşinyan, geçen ay yaptığı bir açık lamada Türkiye’yle önkoşulsuz görüş meye açık olduğunu söylemişti. ABD’de yaprak dökümü sürüyor Yaklaşık iki senelik görev süresi boyunca ekibinde istikrar sağlayamayan ABD Başkanı Donald Trump, kendisine yakın isimlerden biriyle daha yollarını ayırıyor. Trump, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly’nin yıl sonunda görevinden ayrılacağını belirtti. Özel kalem müdürü için “Emekli olup olmayacağını bilmiyorum ama o harika bir adam” ifadesini kullanan Trump, Kelly’nin yerine kimin geleceğini ise daha sonra açıklayacağını belirtti. ABD basınında yer alan haberlerde, Kelly’nin yerine başkan yardımcısı danışmanlarından Nicholas Ayers’in getirileceği öne sürüldü. Diğer yandan Trump, gelecek yılın ekim ayında görev süresi dolacak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford’un yerine mevcut Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mark Milley’i atayacağını duyurdu. Gerilim konsere taşındı Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak et mesinin ardından MoskovaKiev hattında süren gerilim geçen ay Kerç Boğazı kriziyle tırmanırken Kızılordu Korosu’nun bir konseri, Ukraynalı aktivistlerin protestolarına sahne oldu. Dünyanın en ünlü askeri müzik gruplarından olan Rus Kızılordu Korosu’nun Polonya’nın Bydgoszcz şehrinde verdiği konserde “Kutsal Savaş” şarkısı seslendirildiği sırada sahneye çıkan iki protestocu, “Ukrayna’dan elini çek!” yazılı pankart açtı. Protestocuların salondan çıkarılmasının ardından konser devam etti. İşbirliğinde Katar krizi Dünyadaki petrol rezervinin üçte birini elinde bulunduran Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) bu yılki zirvesine, Katar’la süren diplomatik gerilim damga vurdu. Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Yemen iç savaşındaki rolü nedeniyle eleştirilerin merkezindeki Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde, başkent Riyad’da dün düzenlenen zirvede Katar’ı, Dışileri Bakanı liderliğindeki bir heyet temsil etti. Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkelerinin yanı sıra Mısır’ın Haziran 2017’den bu yana diplomatik, ekonomik ambargo uyguladığı Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamed el Sani’nin davet edilmesine rağmen zirveye katılmaması, Konsey’e üye ülkelerin tepkisini çekti. Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid Ahmed el Halifa, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Katar Emiri, kendileri Riyad’da zirvenin yapıldığı binada üst düzey güvenlik önlemleri alındı. ni boykot eden ülkelerin haklı taleplerini kabul etmeli ve zirveye katılmalıydı” ifadelerini kullandı. Riyad’ın, liderliğindeki Körfez ülkeleri ve Mısır’ın “terörü finanse ettiği” ve İran’la yakın ilişkiler kurduğu gerekçesiyle bir buçuk yıldır ambargo uyguladığı Katar Emiri’ni KİK zirvesine davet etmesi, taraflar ara sındaki buzların erimekte olduğu yorumlarına neden olmuştu. Ambargolar nedeniyle ekonomik izolasyon içerisindeki Katar, geçen hafta Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden ayrılmış, kararını “sıvılaştırılmış doğalgaz üretimine yöneleceği” şeklinde gerekçelendirmişti. Öte yandan zirvede, Katar krizinin yanı sıra, Riyad liderliğindeki uluslararası koalisyonun 2015 yılından bu yana dahil olduğu Yemen’deki iç savaş ve İran’ın bölgedeki “saldırgan faaliyetlerinin” de ele alındığı kaydedildi. Bu arada zirve öncesinde, ABD’den Riyad’a destek açıklaması geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Yemen savaşında Riyad liderliğindeki koalisyona destek vermeye devam edileceği, İran’ın bölgedeki etkisine karşı ülkedeki varlıklarının sürdürüleceği kaydedildi. ‘May, Brexit oylamasını erteleyebilir’ İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecine (Brexit) ilişkin, İngiliz kabinesi ve Birlik tarafından hararetli tartışmaların ardından onaylanan ayrılık anlaşmasında gözler, İngiliz parlamentosunda. Başbakan Theresa May’in yarın İngiliz parlamentosuna sunulması beklenen anlaşmanın onaylanmasında yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı yorumları yapılırken Times gazetesi oylamanın ertelenebileceğini ileri sürdü. Brexit Bakanı Stephen Barclay ise dün BBC’ye yaptığı açıklamada iddiaları reddetti, oyla manın planlandığı günde yapılacağını söyledi. ‘Brüksel’i ikna et’ Öte yandan Başbakan May, lideri olduğu Muhafazakâr Parti de dahil pek çok kesimden tepki gören, kabinesinde istifalara sebep olan anlaşmaya dair değişiklik yapılması için AB’yle yeniden müzakerelere gitme yönündeki baskılar nedeniyle zor durumda. Brexit yanlısı eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, “May, parlamentodaki oylamayı kaybederse Başbakan olarak kalmaya devam edebilir ve Brüksel’le yeni bir ayrılık anlaşması için müzakere edebilir” dedi. BM Barış Gücü, tansiyonun yüksek olduğu Lübnanİsrail sınırında devriye gezdi. İsrail’den ikinci tünel iddiası Tel Aviv yönetimi, Lübnan’dan İsrail’e kazılmış bir tünel daha tespit ettiklerini duyurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada tünelin, ülkeye saldırı amacıyla kullanılmak üzere kazıldığı iddia edildi. İsrail, geçen hafta tespit edilen ilk tünelin ardından imha çalışmalarını ve “Kuzey Operasyonu” adı verilen harekâtı başlatmış, konuyu Birleşmiş Milletler’e taşımıştı. İsrail’in ikinci tünel iddiasının ardından ise bu ülkenin başbakanı Binyamin Netanyahu ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi. İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, görüşmede Netanyahu’nun Putin’e sınır güvenliğinden taviz verilmeyeceği mesajını ilettiği kaydedildi. İki ülkenin güvenlik yetkililerinin yakın zamanda bir araya gelmeleri konusunda karara varıldığı belirtildi. Rusya, Hizbullah’a bağlı güçlerle Suriye’de sahadaki mücadelede işbirliği halinde. ‘İsrail menzilimizde’ Hizbullah ise İsrail’e yönelik sert açıklamalarını sürdürdü. Lübnan’da faaliyetini sürdüren örgütün sözcülerinden Naim Kassem, İran basınına verdiği demeçte bütün İsrail’in Hizbullah’ın füzelerinin menzilinde olduğunu iddia etti. İsrail ordusu ise önceki gün sınırda kendilerine yaklaşan “Hizbullah bağlantılı” üç kişiye ateş açıldığını duyurdu. Lübnanlıların durumuna ilişkin bilgi verilmedi. Abbas meclisi feshediyor Batı Şeria ile Gazze arasında siya si bölünmüşlü ğün aşılamadığı Filistin’de, Dev let Başkanı Mah mud Abbas, Ya sama Konse yi adı verilen Filistin mecli Mahmud Abbas sinin feshedi leceğini duyurdu. Ramallah’ta ekono mi konulu bir konferansta konuşan Ab bas, ülkenin iki yasama organından biri olan meclisin fesih takvimine ilişkinse bir bilgi vermedi. Meclis, Fetih ile Hamas hareketi ara sında 2007’de yaşanan çatışmaların ardından 11 yıldır süren bölünmüşlü ğe ilişkin çalışmaları tamamen askı ya almıştı. En son 2006 yılında yapı lan meclis seçimlerinde Gazze’de yö netimi elinde bulunduran Hamas ço ğunluğu kazanmıştı. Fetih Hareketi da ha önceki açıklamasında, Filistin Ulu sal Konseyi’ne bağlı Filistin Merkez Konseyi’nin, meclisin yetkilerini dev ralma konusunu tartıştığını söylemişti. Hamas ise Abbas’ın meclisi feshetme yetkisine sahip olmadığını açıklamıştı. ‘İran’a ticarette AB yolu açıldı’ ABD’nin İran’la yapılan uluslarara sı nükleer anlaşmadan çekilmesi ve bu ülkeye ağır yaptırımlar uygulamaya başlamasının ardından Tahran’ın Avrupa’yla ticareti sürdürebilmesi için gerekli mali mekanizmada ilerleme sağlandığı iddia edildi. İrna haber ajansının Alman basınına dayandırdığı haberine göre, Berlin ve Paris hükümetlerinin üzerinde anlaştığı mali mekanizma, kurumsal olarak Fransa’da bulunacak, Almanya’dan bir yetkili de kurumun yönetiminde yer alacak. Avrupa Birliği’nin (AB) İran’a verdiği ABD’den bağımsız ticaret yapabilme sözünün bir parçası olarak gündeme gelen mekanizmaya İtalya, İspanya, Avusturya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda’nın da katılabileceği belirtildi. Irak’ı koruma sözü Öte yandan, Irak hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Adil Abdulmehdi’yi ziyaret eden Fransa ve Almanya’nın Bağdat büyükelçileri Irak’ı İran yaptırımlarının etkisinden koruma sözü verdi. Irak ile İran’ın ticaret hacmi geçen yıl 12 milyar doları bulmuştu. ABD’nin daha önce Irak’a, İran’dan doğalgaz ve elektrik ithalatına son vermesi için yıl sonuna kadar süre tanıdığı duyurulmuştu. ‘Füzeler Avrupa’ya tehdit’ Bu arada, Alman Welt am Sonntag gazetesi İran’a ait füzelerin bazı Avrupa ülkelerinin topraklarına erişecek kapasitede olduğunu öne sürdü. Batılı ülkelerin istihbarat servislerine dayandırılan haberde, İran’ın 2018’de en az 7 orta menzilli füze denemesi yaptığı ve bazı füzelerin AB’nin güneydoğusundaki bir dizi ülkeyi vurabileceği öne sürüldü. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle