25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Hem müzik hem edebiyat Yarın akşam Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nde klasik müzikle edebiyatın harmanlandığı ilginç bir etkinlik yer alacak. Fransız piyanist Frank Ciup’un Johann Sebastian Bach’ın Goldberg Çeşitlemeleri’ni çalacağı gecede JeanYves Clément da “Glenn Gould veya Piyanonun Ruhu” adlı kitaptan pasajlar okuyacak. Müzik ve metinlerin dönüşümlü olacağı sahnede Fransızca metinlerin Türkçesi de fondaki ekrana yansıtılacak. Yarın akşamki etkinliğin başlama saati ise 19.30. ‘Hükümet sanataÇarşamba7Kasım2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Bilimkurgu klasiği raflarda bakıyor, görmüyor’ Arthur C. Clarke ve Isaac Asimov’la birlikte Altın Çağ bilimkurgusuna damga vuran üç büyük ustadan biri olan Robert A. Heinlein’ın “Yaban Diyarlarda Yabancı” adlı kitabı İthaki Yayınları etike tiyle raflardaki ye rini aldı. Hugo En Cihangir sokaklarında ilerliyoruz. Bir kafeden içeri giriyoruz. Üst kata çıkıyoruz, koltuklarda yatan kedileri sevdikten sonra başımızı merdivenlere doğru çeviriyo Hükümetin sanata sadece baktığını ama görmediğini söyleyen 57 yıllık oyuncu Celile Toyon, tiyatronun özgür ‘TİYATROYA İHANET EDİLDİ’ n Bir söyleşinizde ‘Tiyatroya ihanet edildi’ demişsiniz? Ne bir meslek olabilir mi? şimdi o hale geldi. İyi Roman Ödülü ile Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü’nü alan kitap Müfit Özdeş’in önsözü, Virginia Heinlein’ın ruz. Merdivenleri ağır ağırhızlı, heyecanlı, gülümseyerek çıkan ve bize doğru baktığında gözlerinin ışıltısıyla yüzümüzü güldüren Celile Toyon ile baş olmasını istiyor ve tiyatroyu tiyatrocuların yönetmesi gerektiğinin altını çiziyor. den böyle bir şey söylediniz? Tiyatroya ihanet edildi çünkü ti yatro hep ertelendi. Ekonomik koşullar nedeniyle oyuncular de n Bu nedenlerle yani oyuncularının hakkını aramak için eskiden dernekler oluşmuş şimdi de sendika var. sunumu ve Neil Gaiman’ın sonsözüyle okura sunuluyor. İdeolojisi ve bunu eserlerinde kullanma tarzıyla çağdaşla lıyoruz sohbete... Tabii ğişebilmek, soluk alabilmek haklı Evet, o nedenle yıllar yılı der rından farklılaşan yazarın yalnızca ki kedilerden açılan söz, olarak yaşamlarını daha iyi koşul nekler oluştu ama sendika ilk defa kendi külliyatında değil bilimkurgu İstanbul’a, ekonomiye, ti ter ‘Leyla’ mı? da sürdürebilmek için dizileri ter oldu. Onun da gücü bir yere dek. türünde yazılmış en önemli, en tar yatroya ve hükümete da Evet, en uzun oynadığım karakter cih eder oldu. Malesef iki tarafta Çünkü onu da yönetenler sanat tışmalı ve en sıradışı romanlardan ir uzuyor. Leyla. haklı, şimdi de olduğu gibi. Çün çılar oldukları için karşı karşıya biri olan “Yaban Diyarlarda Yaban ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Zülfü Livaneli’nin sevilen romanından uyarlanan, Nedim Saban’ın yö n Dokuz yıldır aynı karakteri oynamaktan sıkılmadınız mı? Hayır hiç sıkılmadım. Her zaman baş kü bir insan yaşamını belli bir kalitede sürdürmek istiyor ve tiyatro bunu veremiyor. Eski günlerde kaldıkları kişiler anlaşmakta biraz zorluk, biraz amatörlük çekiyorlar. Onun için sendikanın bir yaptı cı” altkültür için bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. nettiği “Leyla’nın Evi”nde Toyon, dokuz yıldır Leyla karakterini canlandırıyor. 75 yaşındaki sanatçı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda ve 57 yıldır oyunculuk yapıyor. Oyun yeni mevsime değişikliklerle, yeni bir versiyonla başladı. n Leyla nasıl bir karakter? Leyla, İstanbullu bir paşa torunu, yabancı baba ile bir Türk anneden doğma. İki arada kalmış. Oyunda yabancı olan Almancı “Roksi” ile karşılaşınca iki kuşak çatışmasını görüyoruz. Ama kuşak çatışması hikâyemizde, oyunumuzda iyi bir yere varıyor. Aynı fikirde birleşiyor bir aile ve bir çevre oluşturuyor. n 57 yıldır oyunculuk yapıyorsunuz, en uzun canlandırdığınız karak ka bir yanını, yönünü, inceliğini ya da daha önce yapmam gereken, aklıma gelmeyen bir yönünü buldum. Hiç sıkılmadım aynı deneyim evet ama değişik bir heyecan ile çıkıyorum sahneye. n Bildiğim kadarıyla dizi tekliflerini kabul etmiyorsunuz? Son olarak ‘Vatanım Sensin’de rol aldınız ve bu sizin 57 yıllık oyunculuk yaşamınızda 3’üncü dizinizdi? Evet, “Vatanım Sensin” üçüncü dizimdi bitti ve ben de öldüm. İki yıl planlanmış bir diziydi, İzmir’in Kurtuluşu’na dek çekilecekti. Ben derdi olan senaryolarda, derdi olan dizilerde oynamak istiyorum; bu 57 yıldır hem tiyatroda hem sinemada hiç değişmedi ve hiç de değişmeyecek. tiyatro 12 ay maaş ödeyen, hafatada bir gün tatil yapan bir iş koluydu. İnsanın karnını doyurmayan rım gücü olduğu halde bence daha ona doğru pek bir adım atılmadı. Bunda hepimizin payı var .. Kampüste caz zamanı Akbank Caz Festivali’nin artık bir festival klasiği haline gelen ve en önemli etkinliklerinden biri olan “Kampüste Caz” başlıyor. Üniversiteli gençlerin heyecanla beklediği “Kampüste Caz”, 10 gün boyunca 9 ilde binlerce gençle buluşacak. “Kampüste Caz” sahnesi bu yıl; genç neslin önemli isimlerinden Evrencan Gündüz ve Uzaylılar’ı ağırlıyor. Evrencan Gündüz’e saksofonda Edward Pithey, trombonda Dilan Balkay, basta ‘Şehir tiyatrolarında mutlu Salih Yeniev ve davulda Ugˆurcan Mamuzlu eşlik edecek. Geçen 8 yılda 65 kampüste olduğum tek bir an bile yok’ yaklaşık 32 bin üniversite öğrencisini ağırlayan Kampüste Caz, 1223 Kasım 2018 tarihleri ara sında sırasıyla; Edirne, Çanakka n Siz uzun yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndasınız. Tiyatronun dünü ve bugünü arasında bir karşılaştırma yapsanız bugünü nasıl değerlendirirsiniz? kisi gibi yerini, saygınlığını kazanacak yani sözünü dinleten bir yer olacaktır. n Devletin ya da hükümetin sanata bakışını nasıl buluyorsunuz? Bence bakıyor da görmüyor. GÖR le, İzmir, Muğla, Eskişehir, Ankara, Kayseri, Mersin ve Adana’da cazın coşkusunu ve heyecanını üniversite kampüslerinde gençlerle buluşturacak. Bugün için hemen kestirme bir yanıt MÜYOR... vereyim hiç öyle uzun uzun anlatmayı sevmiyorum. Son yılda, son yönetimden bana çok güzel iki oyun geldi okumam için okumak her zaman başımın Örneğin bizim dünyada bir iki liderimizden başka kimi söyleyebiliriz ki dünya çapında yüzümüzü ağırtmış olan. Ama tiyatroya, sinemaya, müziğe Nemeth Quartet, Kadıköy Sineması’nda tacı. Tabii okurum dedim ve okudum bugün bakıyoruz dünya çapında mü ve ısrar edemeyecekleri bir tek cüm zisyenimiz, oyuncumuz, tiyatrocumuz le söyledim. Şehir Tiyatrosu’nda mut hepsi var. Niye politikada yok. Biraz lu olduğum tek bir anı hatırlamıyorum. kendilerine dönüp özeleştiri yapsınlar. Şimdi de zaten tiyatroya gitmem için Hangi alanın önünü açarlar da dün hiç bir neden yok. Devlet Tiyatrosu’na yada saygın, sözü edilen bir devlet, ve Şehir Tiyatrosu’na, öyle parlak söz millet olalım. Ben Fransa’ya da gittim ler etmeye hiç bir neden ve gerek yok. ve yurtdışında hiç sevmiyorlar bizi. Bu Devletin ve belediyenin yani güdümlü nun nedeni herhalde ben değilim, siz işlerin içinde olmayı tercih etmiyorum değilsiniz... Niye sevmiyorlar neden ve etmeyeceğim de... Tiyatro özgür ol böyle bir izlenim bıraktık bir oturup malı, tiyatroyu tiyatrocular yönetmeli bakmak gerek. bu yapıldığı zaman mesleğimiz yine es Devlet, evet bakıyor ve görmüyor. Sena Şener yeni albümünün ilk konseri ile Nilipek.’ten akustik albüm Kadıköy’ün yeni sanat mekânlarından Kadıköy Sineması’nda Oda Müziği Konserleri Nemeth Quartet ile devam ediyor. Dörtlü, 8 Kasım saat 21.00’daki konserde Beethoven ve Mendelssohn’un eserleri Babylon’da Nilipek.’in akustik albümü “Havanın suyun muhabbeti”, dijital platformlardan dinlene ğu için daha yakın hissettiren bir tarafı var. Ama kahvelerimizi almış karşılıklı oturuyormuşuz gibi ni seslendirecek. Farklı şehirlerde yaşayan dört akademisyen kadından oluşan Nemeth Quartet bilir. Sanatçının 30 Mart 2018 tarihinde Bursa değil de, bir odada bir grup insan, birbirine ken 1995 yılında kuruldu. Dörtlü ismi SanatMahal’de verdiği akustik konserin kaydın dini anlatıyormuş gibi.” ni kendilerini Anadolu Üniversite dan oluşan albümde toplam 10 şarkı yer alıyor. 2015 yılında yayımlanan “Sabah” ve 2017 so si Devlet Konservatuvarı’nda mü Konser kaydının SanatMahal tarafından sürp nunda çıkan ikinci albümü “Döngü”den şarkıların ziğe başlayan ve 1995 yılında tra riz bir hediye olduğunu belirten Nilipek., “Hava yer aldığı albümde Nilipek.’e akustik gitarda Can fik kazasında hayatlarını kaybeden nın suyun muhabbeti”ni şu sözlerle anlatıyor: Aydınoğlu, klasik gitarda da Umut Çetin eşlik edi Macar sanatçılar İstvan ve Katalin “Ben yine sakin sakin anlatıyorum hikâyelerimi, yor. Albümün kayıtlarını ve miks’ini Samet Ateş Nemeth’ten alıyor. Grup üyelerin ama bu sefer müzik de sözlerle beraber sakince üstlenirken, mastering’ini ise Umut Çetin yaptı. den Gülen Ege Serter ve Şeniz Ay akıyor, duyguları çok daha kelimeleri öne çıka “Havanın suyun muhabbeti”nin lansman kon bulus (keman) A.Ü. Devlet Konser rarak tanımlıyor. Tabii ki konser olduğu için, he seri 8 Kasım Perşembe akşamı saat 20:30’da vatuvarı keman sanat dalında, Ele le ki tiyatro salonunda verilmiş bir konser oldu Bomontiada ALT’ta olacak. na Nayman Ünaldı (viyola) ve Mut lu Varlık Kocaili (çello) ise Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuva ‘Güneşin Çocukları, İstanbul’da Üç Bahar’a yoğun ilgi rında viyola ve çello sanat dalında öğretim üyeliği yapıyor. Genç şarkıcı Sena Şener, sözü ve bestesi kendine ait şarkılarından oluşan “İnsan Gelir İnsan Geçer” albümünün ilk konserini bu akşam Babylon’da verecek. Şener, 15 yaşında şarkılarını internet üzerinden yayımlayarak kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Albümünden paylaştığı “Bak Bana”, “Ona”, “Sevmemeliyiz” ve “Dostum Değil Uykular” teklilerinin yanı sıra, Mahmut Orhan’la yayımladığı “Feel” ve Julius Abel’la çalıştığı “Waiting on the Shore” ile dünya listelerinde vokalist ve besteci olarak yer edindi. 68kuşağını anlatan “Güneşin Çocukları, İstanbul’da Üç Bahar” belgeselinin ilk gösterimi Caddebostan Kültür Merkezinde gerçekleşti. 68 kuşağının sembol isimlerinden Deniz Gezmiş’in arkadaşları, 1968 üniversite işgallerinden Samsun Ankara Yürüyüşüne, Komer protestosundan Kanlı Pazara damga vurmuş olayların anlatıldığı ve yönetmenliği Dilşat Zülkadiroğlu’nun yaptığı belgeseli önceki gün 68 kuşağının gençlik liderleri, sanatçı Sadık Gürbüz ve yazar Orhan Alkaya’nın katılımıyla gösterildi. 68’liler Birliği Derneği tarafından hazırlanan “Güneşin Çocukları, İstanbul’da Üç Bahar” adlı belgeselde, Deniz Gezmiş’in başkanı olduğu Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) ve İstanbul DEVGenç’in tarihi anlatılırken, dönemin gençlik liderleriyle yapılan röportajlarla, 1968, 1969 ve 1970 yıllarında İstanbul sokaklarını dolduran gençliğin anıları paylaşılıyor. Belgeseli Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da izledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İlhan Erdost anılıyor 12Eylül cuntası döneminde Mamak Cezaevi’nde öldürülen yayıncı İlhan Erdost, bugün törenle anılacak. Anma töreni, İlhan Erdost’un Karşıyaka Mezarlığı 2. kapı, 19 M’deki gömütü başında saat 12.00’da gerçekleşecek. İlhan Erdost’un ölüm yıldönümü nedeniyle Sol ve Onur yayınevlerinden yayımlanmış kitaplar yüzde 50 indirimli olarak İlhan Kitapevi’nde (Karanfil Sokak. No:30/3, Kızılay/Ankara Tel: 0 312 417 00 08) okurlara sunulacak. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle