19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 30 Kasım 2018 6 Bakan Gül’den itiraf Adalet Bakanı, adli kontrolün tutuklamanın alternatifi haline getirildiğini belirterek, uzun soruşturmaların yargıya olan toplumsal desteğe zarar verdiğini kaydetti Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tutuklamanın bir tedbir olarak oldukça sıkı şartlara bağlandığını, adli kontrolün ise gerçek bir tutuklama alternatifi haline getirildiğini belirterek, “Unutulmamalıdır ki, temel hak ve özgürlüklere orantısız müdahaleler, uzun süren soruşturmalar, açılmayan davalar, haklı eleştirilere neden olabilmektedir. Yine bu tür müdahaleler, yargısal tasarrufların meşruiyetine ve yargıya olan toplumsal desteğe de zarar verebilmektedir” dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, vesayet altındaki bir yargının, “uzaktan kumandalı yargı mensuplarının” nasıl ölümcül sonuçlara yol açtığını hatırlattı. Reform belgesi yolda Yargı Reformu Stratejisi Toplantısı dün Ankara Hâkim Evi’nde yapıldı. Toplantıya Adalet Bakanlığı yöneticilerinin yanı sıra yüksek yargı başkanları, başsavcılar, mahkeme başkanları, baro başkanları ile hukuk fakültesi dekanları katıldı. Toplantının açılışında konuşan başkanlar, yargıya ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdi. Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanı Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini belirterek, bu belgenin yargı ve adalet hizmetlerinin geliştirilmesinde yol haritası olacağını belirtti. Belgenin katılımcı bir anlayışla yenilenmesini hedeflediklerini ifade eden Gül, toplumun tüm kesimlerine güven veren bir yargı sisteminin inşasında yine toplumun farklı kesimlerinin sesine kulak vermenin önemine vurgu yaptı. ‘Pardon’ sözü silinecek “Yargıda Hedef Süre” uygulamasının başladığını anımsatan Gül, uygulama kapsamında 1 Ocak’tan itibaren dava ve soruşturmalar için belirlenen sürelerin taraflara bildirileceğini ifade etti. Uygulamayla sistemin tıkanan yönlerinin somut verilere dayanarak analiz edi Abdulhamit Gül leceğini belirten Gül: “Amacımız hızlı değil, yargı lamaların makul ve olması gereken sürede tamamlanmasıdır. Güven veren adalet, ‘pardon’ sözünün yargının lügatından silinmesidir. Güven veren adalet, başta tutuklama tedbiri olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında terazi hassasiyetinin gözetilmesidir. Tutuklama bir tedbir olarak oldukça sıkı şartlara bağlandı. Adli kontrol ise gerçek bir tutuklama alternatifi haline getirildi. Ancak hayata geçirilmesi ve uygulanmaları konusu, en az yapılan düzenlemeler kadar önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki, temel hak ve özgürlüklere orantısız müdahaleler, uzun süren soruşturmalar, haklı eleştirilere neden olabilmektedir. Yine bu tür müdahaleler, yargısal tasarrufların meşruiyetine ve yargıya olan toplumsal desteğe de zarar verebilmektedir.” Ders çıkarılmalı Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, iyi bir yargı düzenin üç temel değere dayanması gerektiğini dile getirerek, bunların akıl, ahlak ve adalet olduğunu belirtti. “Akıl, doğruyu yanlıştan ayırt edebilme gücüdür” diyen Arslan, aklını kullanamayanların, başkalarının aklının esiri ve aracı olacağına işaret etti. “Yargısal akıl, hür ve bağımsız vicdanları zorunlu kılar. Vesayet altındaki bir yargının, uzaktan kumandalı yargı mensuplarının nasıl ölümcül sonuçlara yol açtığını hep birlikte yaşayarak gördük. Akıl, yaşananlardan ders çıkarmayı, feraset de aynı delikten ikinci kez ısırılmamayı gerektirir” dedi. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ise konuşmasında açılan davaların önemli bölümünün beraatle sonuçlandığına dikkat çekerek, savcıları eksik soruşturma yapmakla eleştirdi. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör de “Hâkimlerin atanması ve yükselmesinde ehliyet, liyakat ve kıdem dışında farklı grup aidiyetleri gibi değerlendirmeler gözetilmeden, objektif kriterlerin ve hukuk devletine olan sadakatin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir” dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, hukuk fakültesi mezunlarının yeterliliğini ölçecek bir hukukta, yeterlilik devlet sınavı istediklerini belirterek, sınavın herhangi bir şaibeye yol açmaması için ÖSYM tarafından yapılmasını, bunun organizasyonunda bakanlığın yanı sıra TBB’nin temsilcisinin de olmasını talep etti. Feyzioğlu, CMK ücretlerinin de artırılmasını istedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Adalet Nöbeti 81’inci haftasında ‘Tahir Elçi’nin mirası olarak yükseliyoruz’ Avukatların hukuksuz tutuklamalar için İstanbul Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti’nin 81’incisi dün tutuldu. “Herkes için adalet” pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını Avukat Yasemin Gülbol yaptı. Avukat Gülbol, meslektaşlarının tahliye edildikten birkaç saat sonra tekrar tutklanmalarının daha önce hiçbir dönemde rastlanılmadığını belirterek, “12 Eylül cuntasının OHAL mahkemelerinde dahi görülmeyen bu uygulamaları anlatmaya çalışsak, bu derece anlaşılır belgeleme olanağı bulamaz dık. Yargıya müdahale ederek ülkede hukuk güvenliğini bu hale getirenler, yaşanan dönemi kendi elleri ile belgelediler” dedi. Avukat Veysi Eski ise konuşmasında geçtiğimiz yıllarda vurularak öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi anımsatarak “Bizler, bu adalet nöbetini yürüten meslektaşlar olarak Tahir Elçi’nin mirası olarak yükseliyoruz” diye konuştu. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve çok sayıda avukatın katıldığı nöbette cezaevinde bulunan Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın da metubu okundu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Tecrit protestosu Avukat Kozağaçlı’nın tecrit koşullarının kaldırılması için eylem başlatan mahkumlara cezaevi yönetiminden yaptırım geldi. SEYHAN AVŞAR tın tamamı tahliye edildi. Ancak avukat lar tahliye sevincini yaşayamadan yeni Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan den gözaltına alınarak tutuklandı. Mesmahkumlar geçen hafta aynı cezae lektaşlarının adliyeye çıkarıldığını öğre vinde tecritte tutulan Çağdaş Hukukçu nen ve adliyeye gelen Kozağaçlı burada lar Derneği (ÇHD) Genel Başkanı avukat gözaltına alındı. Selçuk Kozağaçlı’nın tecrit koşullarının kaldırılması için hüc ‘Düşmanlık güdülüyor’ re duvarlarına meyve ve seb Avukat Çiğdem Akbulut, zeler ile “Selçuk Kozağaçlı’nın Kozağaçlı’nın tutuklandığı günden tecridi kaldırılsın” yazdı. Bu bugüne tecritte tutulan tek isim ol nun üzerine cezaevi yönetimi duğuna dikkat çekerek, “Selçuk nin hücrelerde bulunan meyve, Kozağaçlı’nın tecridini sürekli gün sebze, tahin, pekmez gibi duva deme getirmemize rağmen Ada ra yazı yazılabilecek yiyecek ve let Bakanlığı olumlu bir adım at içecekleri toplattığı öğrenildi. Avukat Kozağaçlı, ÇHD ve Kozağaçlı mıyor. Aksine tecridin kaldırılmasına yönelik yaptığımız başvuru Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatla lar, Kozağaçlı’yı çok sayıda avukatın zi ra yönelik düzenlenen operasyon kap yarete gittiği söylenerek tecritte olma samında gözaltına alındı. 13 Kasım dığı iddia ediliyor. Adalet Bakanlığı 2017’de tutuklanan avukatlar 12 Eylül Kozağaçlı’ya bire bir düşmanlık güdülü 2018’de hâkim karşısına çıkarıldı. İstan yor. Kozağaçlı’nın ÇHD genel başkanı ol bul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 gün ması ve muhalif duruşu nedeniyle bu şe süren duruşma sonucunda 17 avuka kilde davranılıyor” dedi. l İSTANBUL T.C. KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA DUYURUSU Davacı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı yasanın 10. Maddesine göre açılan ve aşağıda esas numaraları ile dava konusu taşınmazları yazılı Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescil davalarında; 1 Tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. 2 Husumet Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yöneltilecektir. 3 Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri taktirde, kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahibi adına T.C. Ziraat Bankası Kocaali Şubesine yatırılacaktır. 5 Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde Mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri. Keyfiyet 2942 sayılı Yasanın (Değişik 4650 ) 10.maddesi uyarınca duyurulur. 31/10/2018 İLİ: SAKARYA İLÇESİ: KOCAALİ Dosya No. KÖYÜ/MAH. MEVKİ ADA NO. PARSEL NO. CİNSİ 2017/637 E. KOĞUKPELİT ÇAKALDAĞ 102 6 AHŞAP EV VE FINDIK BAHÇESİ 2017/597 E. ÇUKURKÖY KÖYİÇİ 111 33 FINDIK BAHÇESİ 2017/705 E. ÇUKURKÖY KOĞUKPELİT 122 7 BAHÇE 2017/677 E. ÇUKURKÖY KÖYİÇİ 111 34 FINDIK BAHÇESİ 2017/695 E. SELAHİYE ABAZADÜZÜ 136 1 FINDIKLIK 2017/681 E. KOĞUKPELİT ÇAKALDAĞI 101 22 BAHÇE 2017/689 E. HIZAR SUDALI 649 17 TARLA 2017/635 E. ÇUKURKÖY KOĞUKPELİT 122 3 BAHÇE 2017/723 E. HIZAR SUDALI 651 10 TARLA 2017/633 E. KOĞUKPELİT ÇAKALDAĞ 102 23 İki katlı kargir ev ve fındık bahçesi 2018/169 E. AYDOĞAN KÖYİÇİ 102 45 TARLA 2017/627 E. ÇUKURKÖY KÖYİÇİ 111 32 FINDIK BAHÇESİ 2017/709 E. HIZAR SUDALI 649 33 TARLA MALİK HANESİ MUSTAFA ÇİMŞİR FATMA DANDAN EMİNE GETMEZ FATMA DANDAN ABDULLAH YAŞAR BURHAN TAŞKIRAN SELİM GÜL MEHMET KILIÇ CAFER TAŞKAYA İRFAN BAYRAK ALİ YAŞAR ARAL SELİME SÖZER AHMET KARGAÇ Kamulaştırılan Alan (m²) 11.213,46 742,55 3.202,23 3.233,06 5.276,74 1.631,47 2.501,40 1.888,27 1.675,85 3.618,45 3.015,22 1.334,40 744,28 HİSSE TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM TAM Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 907014) T.C. MENDERES 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/205 Esas KARAR NO: 2018/559 Davacı MEDİNE OKVUR tarafından mahkememizde açılan Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın KABULÜNE Ordu ili, Korgan ilçesi, Yukarıyaylacık mahallesi, Cilt no: 10, Hane no: 43 BSN:83’de nüfusa kayıtlı, Şaban ve Hacer kızı 10/01/1984 doğumlu 27444361950 T.C. Kimlik numaralı MEDİNE OKVUR’un “MEDİNE” olan ön adının “MELTEM” olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir. M.K’nun 27/2 maddesi gereğince ilan olunur. 18/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 906330) Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nden almış olduğum diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. KEMAL MERCAN T.C. HAYDARPAŞA GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLANEN TEBLİĞAT Müdürlüğümüzce Sürat Makina San. Tic. Ltd. Şti. adına tescilli 10.11.2015 tarih IM037327 sayılı Serbest dolaşıma giriş beyannamesinden kaynaklanan ihtilafa ilişkin olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu 234/1b maddesine istinaden 10.10.2016 tarihli 16ET340900244 Sayılı Ek Tahakkuk ve buna bağlı 11.10.2016 tarihli 16CK3409001648 sayılı ceza kararı düzenlenmiştir. Söz konusu firmaya yapılan tüm araştırmalara rağmen ulaşılamamış olup, tahsil edilemeyen KDV: 1.139,60TL ve Gümrüklenmiş Değer üzerinden hesaplanan para cezası tutarı: 3.418,79 TL’nin tahsil edilmesi gerektiği hususu İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 904276) haber EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: EMİNE BİLGET rapor isteyene tedavi yok Ters kelepçe işkencesi ZEHRA ÖZDİLEK Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde müvekkili Orhan Namlı ile görüşmeye giden avukat Ayşegül Çağatay müvekkilinin ve arkadaşlarının gardiyanlar tarafından dövüldüğünü, revir doktorunun vücuttaki izleri gördüğü halde kayda geçirmediği ve rapor almak üzere hastaneye sevk etmediğini söyledi. Cezaevi koridorlarından işkence seslerinin yükseldiği yönünde bilgiler geldiğini belirten Çağatay, müvekillerinin ters kelepçe takılarak süngerli odaya atıldıklarını belirtti. Elazığ Cezaevi’nde Medeni Onar ise Kürtçe içerikli kitapların ve mektupların kendilerine verilmediğini belirterek kitapların verilmesi için tercüman parası istendiğini söyledi. ‘Tedavi hakları gasp ediliyor’ Avukat Ayşegül Çağatay, müvekkilinin ve arkadaşlarının yaşadığı sıkıntıları gazetemize aktardı. Çağatay hastane sevklerinin çok geç çıkartıldığını belirterek tüm engelleri aşıp doktor karşısına çıkabilen mahkumlara da kelepçeli muayene dayatıldığını söyledi. İnsana yaraşır şekilde muayene olmak isteyen mahkumların taleplerinin olumsuz karşılandığını dile getiren Çağatay, “Doktor kelepçeyi açtırmak istediğinde, jandarma tutanak tutacağını söyleyerek buna engel olmaktadır. Bu açıkça insan haklarına ve İstanbul Protokolü’ne aykırı bir durumdur. Tüm bu anlatılan dayatmalar ile müvekkillerin tedavi hakkı gasp edilmektedir” dedi. Ayrıca Çağatay, “Kendisine gelen kargoyu almak için hücresinden çıkarılan müvekkilinin arkadaşı Mehmet Özdemir dönüşte oturma eylemi yaptığını ve gardiyanın boğazına sarıldığını ve tekmelemeye başladığını söyledi. Müvekkilimin arkadaşları Murat Yüksel’i ve Nazım Şafak Korkmaz’ı elleri ve ayakları kelepçeli 3 saat süngerli odaya atmışlar” dedi. Koridorlardan işkence sesinin geldiğini de belirten Çağatay, “Sesleri dinlediğimi fark eden gardiyanlar, sesleri duymayayım diye şarkı söylemeye ve ıslık çalmaya başladı” ifadelerini kullandı. ‘Kürtçe nota da verilmiyor’ Elazığ Cezaevi’nde Medeni Onar ise Kürtçe yazılan hiçbir şeyin kendilerine verilmediğini belirterek, “Kitaplarımız bakanlık onaylı olmasına rağmen verilmiyor. Bu kitaplar Kürtçe olduğu için cezaevi idaresi tarafından keyfi olarak verilmiyor. Sadece kitap değil Kürtçe müzik notası, şiir de aralarında bulunmaktadır. Amaçları Kürt dil ve kültürünü yasaklamaktır” dedi. l İSTANBUL l Mimar Tayfun Kahraman: Taksim Dayanışması beraat etmişti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Gezi soruşturması kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü, Taksim Dayanışması’ndan avukat Can Atalay ve mimar Tayfun Kahraman ile Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Meclis Üyesi Ahmet Saymadi’yi önceki gün ifadeye çağırmıştı. Dün ifade veren Tayfun Kahraman, soruşturmada gizlilik olduğunu belirterek, “Osman Kavala soruşturmasıyla bağlantılı olarak Garaj İstanbul’da yapılan toplantılar ve Taksim Dayanışması’nın yaptığı toplantılar soruldu” diye konuştu. Gezi direnişi sonrası Taksim Dayanışması üyelerinin yargılandığını ve beraat ettiklerini anımsatan Kahraman, “Benim hakkımda ise takipsizlik kararı verilmişti. Telefon dinlemeleri yapılmış” dedi. Avukat Can Atalay’ın ise bugün ifade vermesi bekleniyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet l gazetecilik yargılanıyor 5 gazeteciye 9 yıl hapis cezası Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan gazetecilerin yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda gazeteci Hüseyin Aykol’a “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 3 yıl 9 ay, Hüseyin Bektaş, Mehmet Ali Çelebi, Ayşe Düzkan ve Ragıp Duran’a ise ayrı ayrı 1 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. İstinaf mahkemesine taşınan kararı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, cezanın hukuka aykırılığının bulunmadığına karar vererek cezaları onadı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle