19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 30 Kasım 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY MEVDUAT FAKİRİYİZ ekonomi 11 Türkiye, kişi başına ortalama 5 bin Avro banka mevduatıyla Avrupa ülkeleri arasında 28’inci sırada yer aldı. AB’de ortalama mevduat 45 bin Avro SERHAT ALİGİL Avrupa Birliği’ne (AB) üye 28 ülkeyle karşılaştırıldığında Türkiye, kişi başına ortalama 5 bin Avro banka mevduatıyla sadece Romanya’yı geçti ve 28’inci sırada yer aldı. AB’de bu rakam 45 bin Avro oldu. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB), 2017 yılı verileri üzerinden yaptığı karşılaştırma, özellikle bankacılık açısından Türkiye’nin bulunduğu noktayı gözler önüne serdi. Türkiye 721 milyar Avro olan bankacılık aktif toplamı ile 13’üncü sırada. Bu rakamın AB ortalaması 1 trilyon 532 milyar Avro, gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması ise 119 milyar Avro oldu. Buna karşın Türkiye, kişi başına ortalama 9 bin Avro aktifle 26’ncı sırada yer aldı. 11’inci sırada Kişi başına aktifin AB ortalaması 84 bin Avro, gelişmiş AB ülkeleri ortalaması 98 bin Avro ve gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması 10 bin Avro oldu. Araştırmaya göre Türkiye 465 milyar Avro olan kredi toplamı ile 11’inci sırada. Bu rakamın AB ortalaması 875 milyar Avro, gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması ise 79 milyar Avro oldu. Ancak Türkiye, kişi başına ortalama 6 bin Avro krediyle 27’nci sırada yer aldı. Kişi başına kredinin AB ortalaması 48 bin Avro, gelişmiş AB ülkeleri ortalaması 56 bin Avro ve gelişmekte olan AB ülkeleri orta laması 7 bin Avro olarak hesaplandı. Araştırmada göze çarpan diğer tespitler şöyle: 4 Türkiye 379 milyar Avro olan mevduat toplamı ile yine 11’inci. Bunun AB ortalaması 817 milyar Avro, gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması ise 80 milyar Avro oldu. 4 Türkiye mevduatın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranında yüzde 55 ile 26’ıncı sırada. Bunun AB ortalaması yüzde 149, gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması ise yüzde 59. Aynı şekilde Türki ye kredilerin GSYH’ye oranında yüzde 67 ile 23’üncü. Bu oranın AB ortalaması yüzde 160, gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması yüzde 58 oldu. Bu rakamlar, Türkiye’de özellikle banka mevduatının ülke ekonomisi içindeki yetersizliğini ortaya koyuyor. 4 Türkiye kredi/ mevduat oranında ise yüzde 123 ile 8’inci sırada yer aldı. Bu oranın AB ortalaması yüzde 107 ve gelişmekte olan AB ülkeleri ortalaması yüzde 98 olarak hesaplandı. Batık kredi miktarı artıyor Bankacılık sektörünün ocakekim itibarıyla net kârı yıllık bazda yüzde 11.5 artışla 45.9 milyar lira oldu. Kredilerin takibe dönüşüm oranı, ekimde yüzde 3.5 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran geçen sene ekimde yüzde 3.01 seviyesindeydi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından, ekim ayına ilişkin ‘Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri’ raporu yayımlandı. Rapora göre, ekimde Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 3 trilyon 990 milyar 510 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2017 sonuna göre 732 milyar 668 milyon lira arttı. Bu dönemde, en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 462 milyar 745 milyon lira, menkul değerler 475 milyar 585 milyon lira oldu. Geçen yılın sonuna göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 22.5, krediler yüzde 17.4 ve menkul değerler toplamı yüzde 18.4 yükseldi. l Ekonomi Servisi Çürükler ayıklanmalı Deutsche Bank’a kara para baskını Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın Frankfurt’taki genel merkezine, kara para aklama şüphesiyle yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. Soruşturmanın arkasında Panama Belgeleri ile ifşa edilen bilgiler yatıyor. Frankfurt Savcılığı soruşturmanın 50 ile 46 yaşları arasındaki iki Deutsche Bank çalışanı üzerinde yoğunlaştığını duyurdu. İsmi açıklanmayan çok sayıda üst düzey banka çalışanının da parçası olduğu soruşturmada bankacılar, vergi kaçıran offshore şirketlerin şüpheli kara para aklama işlemlerini bildirmemekle suçlanıyor. Deutsche Bank’a yönelik operasyonun arkasında Panama Belgeleri olarak bilinen vergi cenneti ülkelerdeki hesapları ifşa eden gizli dokümanlar yatıyor. l Ekonomi Servisi Kötümserlik devam ediyor Ekonomik güven endeksi kasım ayında, ekim ayındaki 67.5 değerinden yüzde 9.1 artışla 73.7’ye yükseldi. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması, genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ekonomik güven endeksindeki artış tüketici, reel kesim, hizmet ve perakende sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. Kasım tüketici güven endeksi 59.6 değerini aldı. l Ekonomi Servisi Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, katma değer üretemeyen firmaları yaşatmaya gerek olmadığını belirterek “Zombi firmalar ortaya çıkar” dedi Onur Genç dDeüvninyeaTürk CEO Dünya bankacılık sektörünün devlerinden, Garanti Bankası’nın da bünyesinde bulunduğu BBVA Grubu’nun üst yöneticiliğine (CEO) Onur Genç getirildi. Onur Genç, 40 milyar Avro’luk İspanyol bankası BBVA’nın CEO’luk koltuğuna 31 Aralık 2018’de oturacak. 20122017 arasında Garanti Bankası’nda genel müdür yardımcılığı ve genel müdür vekilliği görevini yürüten Genç, 2017’den bu yana da ABD’deki BBVA Compass’ın CEO’su ve Ülke Müdürü olarak görev yapıyordu. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Tor resVila, “BBVA Yönetim Kurulu, hissedarlarımızın, çalışanlarımızın, müşterilerimizin ve toplumumuzun tüm paydaşları için değer yaratarak stratejimizi ilerletmek ve halen yürütmekte olduğumuz dönüşüm programını tüm dünyadaki operasyonlarımızda daha da ileriye götürmek için en ideal CEO olarak Onur Genç’i seçti” dedi. Onur Genç de, “Çok önemli ve gurur verici bir görev üstleniyorum. BBVA’yı farklılaştıran misyon ve değerlerimize derinden inanıyorum” açıklamasını yaptı. l Ekonomi Servisi emre deveci Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, özel sektörün sorunlu kredilerinin nasıl yapılandırılacağının Türkiye ekonomisi için belirleyici olacağına dikkat çekerek “Kriz dönemlerinde firma sayısı yüzde 20 ile yüzde 35 arasında azalır. Çürük elmalar ayıklanmalı. Çürük elmalar yaşatılmaya çalışılırsa tüm elmalar çürür. Zombi firmalar ortaya çıkar. Katma değer üretemeyen firmaları yaşatmaya gerek yok” dedi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeler Birliği’nin (AKTOB) düzenlediği 8. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde konuşan Ateş, toplamdaki 17 milyar dolar seviyesindeki turizm kredisinin yüzde 17’sine denk gelen yaklaşık 3 milyar dolar krediyi Denizbank’ın kullandırdığını söyledi. Ateş, geri ödemelerdeki sorunlar nedeniyle bu rakamın yaklaşık 2 milyar dolarını yeniden yapılandırdıklarını söyledi. Sorunluda yükseliş Enflasyon ve faiz oranlarının bir süre daha yüksek kalmaya devam edeceğini belirten Ateş, ekonominin dengelenmesi için gelecek iki yılda büyümenin yüzde 12 seviyelerinde kalacağı öngörüsünü paylaştı. Takipteki kredi oranın yüzde 3.5’e, sorunlu kredilerin oranın çift haneli rakam lara yükseldiğini aktaran Ateş, kaynakların akılcı kullanılmasının ve yabancı yatırımcıların güveninin yeniden kazanılmasının önemli olduğunu vurguladı. Ateş, 2018’de turist sayısında ve turizm gelirinde önemli artış olduğunu ancak turist başına ortalama harcamada geçen yılki 811 dolar seviyesinden bu yıl 750 dolar seviyesine düşüldüğünü dile getirdi. AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, bu yıl Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısında yüzde 23’lük artış olduğunu, geçen yıl 32 milyon olan rakamın bu yıl 40 milyonu aşmasını beklediklerini dile getirdi. İngiltere’nin ikinci büyük tur operatörü ve havayolu şirketi Jet2holidays Üst Yöneticisi (CEO) Steve Heapy, İngiltere’den Türkiye’ye paket turlarda 2018’de yüzde 66’lık artış olduğunu, bu gelişmede TL’deki değer kaybıyla birlikte Türkiye’nin ucuz olmasının etkili olduğunu söyledi. l ANTALYA Hakan Ateş Tutunacak dal ‘hukuk’ olmazsa... Eğer bir ülkede hemen her gün en az bir işçinin, emekçinin kanı betona düşüyor ve çalıştığı o beton ona mezar oluyorsa. Ve bunun tek nedeni kuralsızlık ve denetimsizlik olarak açıklanıyorsa... Eğer bir ülkede hemen her gün bir kadın cinayeti işleniyor ve katilleri, sürekli olarak “iyi hal” bahanesi yaratılarak ceza indirimi alıyorsa... Eğer bir ülkede daha iddianameleri bile yazılmamış insanlar bir yıldan fazla bir süreden beri tutukluluklarının nedenini bile bilmeden hapis yatıyorsa... O ülkede ciddi bir hukuk sorunu var demektir. Öte yandan hukuk o ülkede yaşayanlar için en önemli “tutunacak dal”dır. Olmazsa olmazdır... Ama oluyor. Daha da vahimi var. Bir ülkede bu hukuksuzluğu gözler önüne serecek, adalet taleplerini gündeme getirecek, gündemde tutacak organların eksikliği. İşte bu organın en önemlilerinden biri de medya. Gazetecinin, köşe yazarının, yorumcunun görevi bunu dile getirmek. Siyasi iktidarın güdümüne giderek “3 maymunu oynamak” ya da hukuksuzluk mağdurlarını “benim ideolojime ters düşüyor ya da düşmüyor” diye sınıflandırmak değil... Gelinen noktada ne yazık ki bunu yapabilen az sayıda gazeteci ve onlara kapıyı açan çok çok az sayıda gazete ve yayın organı kaldı. Cumhuriyet gazetesi de onların başında geliyor. Gelelim Cumhuriyet’e... Cumhuriyet’in yayın çizgisi bellidir. Ve o çizginin içinde “hukuksuzlukla mücadele” en önemli yeri alır. Ayrım yapmaz. Haberlerinde mesleki, insani, vicdani kriterler yer alır. Cumhuriyet gazetesi her zaman bu kriterlere göre haber yapar. Bunu kimse değiştiremedi ve değiştiremez de. Geçen hafta pazar günü “büyük şirketlerde ve Birleşmiş Milletler’in birkaç programında yöneticilik” yaptığını her fırsatta dile getiren bir Cumhuriyet yazarı, Cumhuriyet’in yayın çizgisini “kasap mı, hırdavatçı mı?” benzetmesi yaparak eleştirdi. Eleştirirken de Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş örneklerinden yola çıktı, gazetenin bu kişilerin “yargıdaki mağduriyetlerini” sıklıkla gündeme getirmelerini eleştirdi. Yetmedi bir sonraki yazısında Osman Kavala hakkında hem de “kendini savunamayacak” bir durumda iken sert üslupla eleştirel bir yazı yazdı. Tekrarlayalım... Cumhuriyet’in yayın çizgisi bellidir. Ve bugün bu gazetede yapılan habercilik tam da bu çizgidedir. Hukuk olmazsa toplum çöker, hepimiz altında kalırız. Tıpkı üç kuruş para kazanma uğruna can veren gencecik inşaat emekçileri gibi. HHH EricEmmanuel Schmitt İtiraf edeyim “Bayan Ming’in hiç olmayan 10 çocuğu” kitabını okuyana kadar Fransız yazar EricEmmanuel Schmitt’in adını duymamıştım. Geçen yıl Notre Dame de Sion Edebiyat Jürisi olarak kitabını değerlendirirken karşıma çıktı. Önceki gün Schmitt, NDS Edebiyat Ödülleri’nin 10. yılı dolayısıyla İstanbul’da bir konferans verdi. Kitabı düşündürücüydü: Çin’in çılgın tempoda süregelen hızlı kentleşmesi içinde, kapitalizmin çarkları arasında ezilen insanlardan biri olan ve tuvalet temizliği görevini yapan Bayan Ming ile Çin ürünlerini ithal eden Fransız şirketinin yöneticisi bir Fransız’ın sohbeti... Daha önce oyuncak bebek fabrikasında çalışan Bayan Ming’in, Çin’deki ‘tek çocuk’ dayatmasına karşın var olduğunu iddia ettiği 10 çocuk, ve Konfüçyüs felsefesinden sözlerle beslenen bir konuşma: Hakikat en çok hoşumuza giden yalanın ta kendisidir... Kitap etkileyiciydi ama konuşması daha da... Derin bilgisi olan ve egolarından arınmış bir yazarın iç dünyasını içtenlikle anlatan konuşmasına hasret kalmışız ki, bitince sohbet ettiğim hemen herkesin aynı fikirde olduğunu fark ettim. Schmitt konuşmasında paylaşmak istediğim önemli bir noktaya işaret etti. Yapılan araştırmalara göre kadın yazarlar, kitapları eğer bekledikleri ilgiyi görmediyse 23 kitaptan sonra yazmayı bırakıp başka alanlara kayıyormuş; erkek yazarlar ise daha ısrarcı oluyorlarmış. Schmitt bu konunun üzerinde hayli düşünmüş, “Kadın yaratan, bir cana can veren kişi. Erkeğin öyle bir meziyeti yok, bir eser yaratma konusunda ısrarcı olması bu yüzden olabilir” diyor. Türkiye’de bu konuda bir istatistik ya da araştırma var mı bilmiyorum. Ama konu ilginç geldi. Ne dersiniz? 2019 zor geçecek Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, döviz kuru nun 3.78’den birdenbire 7.20’lere yükselmesinin çok ciddi etkiler yarattı ğını belirterek, Mer kez Bankası’nın Tü ketici Fiyatları En deksini hedef lemesinin yanlış oldu ğunu söy ledi. Altın baş Üniversi tesi “Çarşamba Mahfi Eğilmez Buluşmaları”nda konuşan Eğilmez, 2019’da dış kaynak bulmanın zorlaşacağını, şirketler için zor geçeceğini anlatarak, dolardaki artışın güvende ciddi bir düşüşe neden olduğunu ve bu iki değişken arasındaki ilişkinin çok yüksek bir korelasyon katsayısına sahip olduğunu belirtti. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işın Çelebi, “Net hata noksan 2017’de 3 milyar dolarken 2018’de 17 milyar dolara çıktı. En önemli sorun budur” dedi. l Ekonomi Servisi Oto 2023’e kadar düzlüğe çıkamaz Kur ve faiz etkisiyle sert daralma yaşanan Türkiye otomotiv pazarının 2019’da küçülmeye devam etmesi beklenirken; pazarın yeniden 1 milyon adedin üzerine çıkmasının 2023 yılını bulabileceği öngörülüyor. Daralmanın sonuçlarının hafifletilmesi için ise ÖTV’nin makul düzeye çekilmesinin yanı sıra, yerli otomobil projesi ve Türkiye’ye çeki lecek doğrudan yatırımlarla yerli üretimin artırılması öneriliyor. KPMG Türkiye’nin hazırladığı raporda, Türkiye otomotiv pazarının 2015 ve 2016 yılında 1 milyon adetlik satış rakamına ulaştıktan sonra daralma sürecine girdiğine dikkat çekildi. 2018 Mayıs’tan bu yana sürekli daralan pazarın 2017 MayısEylül dönemi ile karşılaştırıl dığında adet bazında yüzde 41’lik daralma yaşadığı belirtildi. l Ekonomi Servisi Dolar Fed’le indi ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın önceki akşam para politikasını gevşetme yanlısı açıklamaları ardından dolarda küresel değer kaybı paralelinde dolar/TL’de 5.1350 seviyesine kadar indi. Jerome Powell, Fed’in politika faizinin şu anda sağlıklı ABD ekonomisini ne hızlandıran ne de frenleyen seviye tahminlerinin ‘hemen altında’ olduğunu belirterek, yatırımcılara güçlü bir iyimserlik sağladı. Birçok yatırımcı Powell’ın açıklamalarını Fed’in üç yıllık sıkılaştır ma döngüsünün sona yaklaşmakta olduğunun sinyali olarak nitelendirdiler. Kasımda 5.50’nin üzerinde başlayan dolar/TL dün 5.20 seviyesinin altına kadar geriledi. Dolar/TL 13 Ağustos’ta 7.24 ile tarihi zirvesini görmüştü. Diğer taraftan yurtiçinde ekonominin cari fazla veriyor olmasının yanı sıra enflasyonun düşeceği beklentilerinin de TL’ye destek olduğu belirtiliyor. Halen yılbaşına göre TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 27 civarında. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle