23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Kasım 2018 EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ NATO’dan sert rapor haber 7 İttifakın parlamenter asamblesi, insan hakları raporu hazırladı. Türkiye için yolsuzluk vurgusu yapılan raporda, ‘Özgür olmayan ülke’ ifadesi yer aldı HÜSEYİN HAYATSEVER Türkiye’de demokrasi ve insan hakları alanlarında yaşanan sorunlar konusunda uluslararası kuruluşların son dönemde Türkiye’ye yaptığı uyarılara bir yenisi eklendi. NATO’da ilk kez Türkiye’de demokrasi ve insan hakları alanındaki gelişmelerin eleştirildiği bir rapor kabul edildi. NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Güvenliğin Sivil Boyutu Komisyonu’nda geçen hafta kabul edilen raporda, Türkiye’nin ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un açıkladığı 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu’nda “özgür olmayan ülkeler” kategorisindeki tek NATO üyesi olduğu tespitine yer verildi. Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’da “vahşi” bir darbe girişimine maruz kaldığı belirtilen raporda “Darbe girişimi bastırılmasaydı (Türkiye’de) iç savaş çıkabilir, bölgesel güvenlik açısından yıkıcı sonuçlara yol açabilirdi” denildi. Raporda darbe girişiminin faili FETÖ’den ise hiç söz edilmediği görüldü. NATO PA Genel Kurulu, geçen hafta Kanada’nın Halifax kentinde toplandı. NATO PA Türk Grubu Başkanı AKP’li Osman Aşkın Bak’ın NATO PA Başkan Yardımcılığı’na seçilmesiyle gündeme gelen genel kurul çerçevesinde yapılan bir toplantıda Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları ihlallerini de içeren bir raporun kabul edildiği ortaya çıktı. Raporda Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın yanı sıra NATO üyesi olan Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’deki siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmelere yer verildi. Hükümet orantısız 15 Temmuz darbe girişiminin Atlantik ittifakı üyeleri tarafından kınandığı belirtilen raporda, “Ancak Türkiye’nin B atılı müttefikleri ve insan hakları savunucuları arasında hükümetin darbe girişiminden sonraki eylemlerinin orantısız olduğu görüşü hâkim. Bu görüş, NATO PA’nın Kasım 2016’da İstanbul’da yapılan genel kurulunda tekrar tekrar dile iğneli fırça zafer temoçin getirilmişti” denildi. Darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen gözaltı ve ihraçlara ilişkin verilere de yer verilen raporda, “Darbe girişiminin ardından iki yıl boyunca Türkiye’de olağanüstü hal devam etti. Hükümet, tehdidin ciddiyeti değerlendirildiğinde OHAL’in gerekli olduğu ve bu sürede orantılılık ve zorunluluk ilkelerine uyulduğunu belirtti. Fakat bu görüş hem Türkiye’de hem de Batı’da Erdoğan’ı eleştirenler tarafından paylaşılmıyor. Örneğin Avrupa Parlamentosu, OHAL’in ‘muhalifleri susturmak için kullanıldığını ve milli güvenliğe yönelik tehditlerle mücadele etmek için alınacak meşru önlemlerin ötesine geçtiğini’ belirtmiştir” değerlendirmesine yer verildi. Denge denetim yok Türkiye’de 16 Nisan 2017’de referandumda kabul edilen anayasa değişikliği ile ‘süperbaşkanlık’ sistemine geçildiği belirtilen raporda, “Anayasa değişiklikleri, ABD tarzı başkanlık sistemi getirmek üzerine tasarlandı. Ancak pratikte Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı sistemi, ABD’de olduğu gibi denge denetim unsurlarını barındırmamaktadır. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Meclis’i feshetme hakkına sa hiptir ve yargı üzerindeki gücünü arttırmıştır. Bununla birlikte Meclis’in halen kaydadeğer bir gücü vardır ve Türk demokrasisinin koruyucusu rolünü üstlenme potansiyeli bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi. Raporda, Türkiye’deki siyasi kutuplaşmanın çok derin olduğu tespiti de yapılırken, Atatürk’ün nüfusun yüzde 80’den fazlası tarafından olumlu bulunduğu, AKP tabanında büyük ölçüde laiklik yanlısı olduğu belirtildi. Medyaya baskı Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç ile Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın tutukluluğu hakkında Avrupalı siyasetçiler ve insan hakları gözlemcilerinin endişelerini dile getirdiği kaydedilen raporda Türkiye’nin idam cezasını geri getirmekten vazgeçmesinin ise olumlu bir gelişme olduğu belirtildi. Son yıllarda Türkiye’de basın özgürlüğü alanının daraldığı belirtilen raporda Doğan Medya Grubu’nun ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın bağları bulunan’ Demirören Holding’e satılmasının, hükümetin medya üzerindeki baskısını arttıracağı yönünde endişelere sebep olduğu ifade edildi. YOLSUZLUKTA İKİNCİ SIRADA ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un açıkladığı 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu’nda, Türkiye’nin “kısmen özgür” kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” arasına alındığı anımsatılan raporda “Sonuç olarak Türkiye, ‘özgür olmayan ülkeler’ kategorisindeki tek NATO üyesi durumuna geldi. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Yolsuzluk Algısı İndeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 81. sırada. NATO müttefikleri arasında sadece Arnavutluk Türkiye’den daha alt sırada yer alıyor” denildi. Raporda demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının NATO’nun ortaklık stratejisinde daha öncelikli hale getirilmesi tavsiyesinde bulunulurken “İttifak içinde ve dışında liberal demokratik dünya düzeninin teşvik edilmesine ilişkin yollarla ilgili açık bir tartışma, NATO’nun kurumsal gündeminin bir konusu olmalıdır” denildi. Tavsiye niteliğinde NATO PA Güvenliğin Sivil Boyutu Komisyonu’nda TBMM’den de üç üye bulunuyor. Komisyonda yer alan AKP’li ve İYİ Parti’li üyelerin raporun reddi, HDP’li üyenin ise kabulü yönünde oy verdiği öğrenildi. Raporun 2019 baharında yapılacak NATO PA Genel Kurulu’nda oylanması bekleniyor. NATO ile kurumsal resmi bir bağı bulunmayan ve NATO üyesi ülkelerin milletvekillerinin oluşturduğu NATO PA’nın kabul ettiği kararların bir bağlayıcılığı bulunmuyor ancak kararların NATO’nun politikalarını belirleyen liderlere tavsiye niteliği bulunuyor. Şehit Kara Pilot Üsteğmen Yurtseven’in cenazesinde eşi Şebnem Yurtsever (Solda) tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Kara Pilot Albay Göksenin Aytural Şaylan ile Teknisyen Astsubay Emre Vahit Bekli ise Ankara’da düzenlenen törenle toprağa verildi. Ankara’daki törene, TBMM Başkanı Binalı Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cum Gözyaşlarıyla uğurlandılarhurbaşkanlığıKabinesiüyeleri,KuvvetKomutanlarıileçoksayıdayurttaşkatıldı. Öldürülmeden önce basın toplantısı düzenlemisti. Elçi’nin failleri hâlâ bulunamadı MAHMUT ORAL Diyarbakır’da 28 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirdiği basın açıklamasının hemen ardından katledilen dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi soruşturması, aradan geçen üç yıla karşın ilerlemiyor. Gizli yürütülen soruşturmada tek bir şüpheli bile bulunmuyor. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 tarihinde, kentin en çok bilinen tarihi yapılarından olan Dört Ayaklı Minare’nin ayaklarına otomatik silahlarla zarar verilmesine tepki göstermek üzere, tarihi yapının önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması henüz sona ermişken, sokak karıştı ve Tahir Elçi katledildi. 111 gün sonra inceleme Cinayet sonrasında en az 3 kez olay yeri incelemesi yapılmak istendi ancak her seferinde olay yeri incelemesi yapacak olan savcılık ekibi, çatışma sesleri üzerine olay mahallinden ayrıldı. Elçi’nin katlinden 111 gün sonra yapılan inceleme sırasında ise sadece birkaç mermi çekirdeği bulundu. Çok büyük umut bağlanan jndarma kriminal tarafından manken ve maketler eşliğinde gerçekleştirilen olay yeri inceleme sonucunda da Elçi’yi öldüren merminin hangi silahtan atılmış olduğunun tespitinin mümkün olmadığı belirtildi. Görüntü kayıtları Elçi’nin vurulduğu ana ve o sırada sokakta yaşananlara ilişkin görüntü kayıtları soru işaretleri barındırıyor. Elçi’nin yaptığı basın açıklamasından itibaren kesintisiz bir şekilde kayıtta olan ancak Elçi’nin vurulma anını da içerecek şekilde 13 saniyelik kesinti bulunan Foto Film Şube Müdürlüğü’ne ait kamera kaydına, dışarıdan müdahale edildiği kuşkusu yaratıyor. Yine olay mahallinde bulunan Mardin Kebapevi isimli işyeri kamera kaydı, 2017 içerisinde ancak çözülebildi. Ancak bu işyerinin iç mekânını çeken 3 adet kamera kaydının sağlıklı görüntü içerdiği, dışarıda işlenen cinayetle ilişkin bir görüntü içermediği, buna karşın dış mekânı cinayet anını çözebilecek açıda bulunan 4. kamera kaydının ise herhangi bir görüntü içermediği tespit edildi. Bu kamera kaydına da dışarıdan bir müdahale yapılıp yapılmadığına ilişkin inceleme yapılması talebi de savcılık tarafından olumlu karşılanmadı. Herkes tanık Soruşturma dosyasında ifadesi bulunan bütün kişiler bilgi sahibi ve tanık sıfatıyla dinlendi. Olay günü olay yerinde bulunan kolluk memurlarının tümü tanık sıfatıyla dinlenmiştir. Tüm kolluk personelinin tümü değilse bile olaya ilişkin görüntü kayıtlarında Elçi’nin bulunduğu yöne ateş ettikleri görülen polis memurlarının şüpheli sıfatıyla soruşturulmaları ve ifadelerinin bu yönde alınması talebi de olumlu karşılanmadı. l DİYARBAKIR Sancaktepe’de askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerler toprağa verildi İstanbul Sancaktepe’de UH1 tipi askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerler memleketlerinde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehit olan Kara Pilot Üsteğmen Aykut Yurtsever (29) için aile ocağı Bursa Mihraplı Camii’nde tören düzenlendi. Törende şehit pilotun 1.5 yıl önce evlendiği, eşi Şebnim Yurtsever, al bayrağa sarılı tabuta sarılıp “Bir tanem gitme” diye gözyaşı döktü. Şehidin anne ve babası güçlükle ayakta dururken, devre arkadaşları tabutunun başından tören boyunca nöbet tuttu. Şehit Yurtsever, Hamitler Şehitliği’nde toprağa verildi. Ankara’da geniş katılım Kara Pilot Albay Göksenin Aytural Şaylan ile Teknisyen Astsubay Üstçavuş Emre Vahit Bekli, Ankara’da son yolculuklarına uğurlandı. Şehitler Şaylan ve Bekli için Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde ikindi namazının ardından tören düzenlendi. Törene, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Güroymak’ta uğurlanan şehit Aslan için annesi Kürtçe ağıtlar yaktı. Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, şehit aileleri ve yurttaşlar katıldı. Cenaze namazlarının kılınmasının ardından, Şay lan ve Bekli’nin Türk bayrağına sarılı naaşları, askerlerin omuzlarında cenaze arabalarına götürüldü. Pilot kıyafetiyle selamladı Tören geçişi sırasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AKP genel başkan yardımcıları Julide Sarıeroğlu ve Fatma Betül Sayan Kaya, güçlükle ayakta durabilen şehit anneleri ve eşlerini teskin etmeye çalıştı. Törene pilot kıyafetiyle katılan şehit Emre Vahit Bekli’nin kardeşi Eren Bekli, ağabeyini asker selamıyla son yolculuğuna uğurladı. TBMM Başkanı Yıldırım, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri şehitlerin ailelerine başsağlığı diledi. Şehitler Cebeci Askeri Şehitliği’nde toprağa verildi. 40 günlük bebeği vardı Şehit Piyade Uzman Çavuş Şahin Aslan’da memleketi Bitlis’te son yolculuğuna uğurlandı. Şehit Aslan’ın cenazesi, memleketi Güroymak ilçesine bağlı Budaklı köyünde toprağa verildi. Biri 40 günlük 3 çocuğu olduğu öğrenilen şehit Aslan için ilçedeki spor salonunda düzenlenen törende annesi Sakine Aslan, tek erkek evladı için Kürtçe ağıtlar yaktı. l Haber Merkezi BATMAN’DA ÇATIŞMA: 1 POLİS ŞEHİT Batman’da dün bir eve düzenlenen operasyonda çıkan çatışmada 1 polis şehit oldu. Hilal Mahallesi’nde daha önceden bir PKK terör örgütü mensubunun evde olduğunu tespit eden polis ekipleri dün eve baskın düzenledi. Baskında polis ekipleri ile PKK’li arasın da çatışma çıktı. Çatış ma esnasında PKK’linin bir bebeği kendine siper ettiği ve bu yüzden poli sin ateş edemediği belir tildi. Çıkan çatışmada bir polis memuru yaralanır Birol Öztekin ken, PKK’li terörist öldürüldü. Teröristin üzerinde bir tabanca ve iki el bombası ele geçi rildi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli Birol Öztekin, tüm çabalara rağ men kurtarılamadı. Diyarbakır Ergani nüfusuna kayıtlı Öztekin’in 3 çocuk ba bası olduğu öğrenildi. l İHA Yargılanacak olan bedel ödetiyor İstanbul Özgür Gazeteciler Plaformu, tutuklu bulunan meslektaşları için duyarlılık çağrısında bulundu. Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde gazetecilerin tutuklu meslektaşları için düzenledikleri basın açıklamasını Kevser Özkaynak yaptı. Gazeteciliğin ve gazetelerin tek tipleştirilmeye çalışıldığını belirten Özkaynak, “Gerçeklerin sesinin şiddet ve baskı yoluyla susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Haber yapmamız, soru sormamız, görüntü çekmemiz, hatta yaptığımız haberleri paylaşmamız bile suç sayılıyor, hakkımızda davalar açılıyor” dedi. Özkaynak gazetelerin yazdıklarına kayıtsız kalındığını belirterek “Gazetecilerin ortaya çıkardığı gerçekler karşısında sorumluların yargılanması gerekirken bedel yine gazetecilere ödetiliyor” diye konuştu. Özkaynak, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14 kişinin yargılandığı Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanlarının duruşmalarına çağrı yaptı. Basın açıklamasında İsminaz Temel’in cezaevinden gönderdiği mektup da okundu. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle