Katalog

GERİ ADIM ATMIYORLAR Fransız ve İtalyan enerji devleri Total ve Eni Türkiye’nin uyarılarına rağmen Kıbrıs Adası açıklarında gaz ve petrol ara DUNYA ma çalışmasını genişletmek için ortak yeni bir lisans talebinde bulundu. Güney Kıbrıs Enerji Bakanlığı, Total ve Eni’nin 7 No’lu parselde hidrokarbon sondajı için lisans başvurusunda bulunduğunu açıkladı. Türkiye, haklarını korumak için gerekli tüm tedbirleri alacağını ve herhangi bir üçüncü tarafın keşif faaliyeti yürütmesine izin vermeyeceğini açıklamıştı. BerlinParis devredeÇarşamba28Kasım2018 [email protected] EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 Rusya ile Ukrayna arasında geçen hafta sonu Karadeniz’de fitillenen gerilimin bölgede yeni çatışmaları doğurmasından korkulurken Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arayarak sağduyu çağrısında bulundu. Karadeniz’in kuzeyindeki Azak Denizi’ne girmeye çalışan Ukrayna’ya ait iki savaş gemisi ve bir römork gemisi, mürettebatının Rusya tarafından karasularını ihlal ettiği ve rotalarının bildirilmediği gerekçesiyle geçen pazar günü Kerç Boğazı’nda gözaltında alınmasıyla başlayan krizin diplomatik yankıları sürüyor. MerkelPutin görüştü Olayın ardından Ukrayna’nın sıkıyönetim ilan etmesi sonrası Almanya Başbakanı Mekel’le görüşen Putin’in, “Berlin’in müdahale ederek, Ukrayna’yı yeni pervasız eylemlerde bulunmaktan vazgeçireceğini umuyorum” ifadelerini kullandığı bildirildi. Tass’ın haberine göre, Ukrayna’da sıkıyönetim kararı alınması ve ordunun da teyakkuza geçirilmesi nedeniyle “ciddi bir endişe duyduğunu” belirten Putin, “olayda sorumluluğun uluslararası hukuku ihlal eden Ukrayna’da olduğunu” savundu. Putin’den önce Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’yu da aradığı belirtilen Merkel’in ise Putin’le görüşmede iki ülke MoskovaKiev hattında yükselen tansiyonun ardından Almanya ve Fransa’dan taraflara sağduyu çağrısı yükseldi İKİ AY GÖZALTI Kerç Boğazı krizinde gözaltına alınan 24 denizci hakkında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’da yapılan duruşmada 2 ay gözaltı kararı alındığı bildirildi. Rus kaynaklar, gözaltına alınan Ukrayna askerlerinin sorgusuna ilişkin görüntüler paylaştı. Videolarda, Ukrayna askeri istihbaratında çalıştığı savunulan bir askerin Rusların kendilerini “defalarca uyardığını” söylediği görüldü. Bir başka askerin de olayı “provokasyon” olarak nitelendirdiği dikkat çekti. donanmaları arasında yaşanılan krizde daha ileriye gidilmemesini istediği kaydedildi. Rusya ile Kuzey Akım 2 doğalgaz projesini birlikte sürdüren Almanya’da kabinenin diğer üyeleri de Kerç kriziyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Berlin’in iki ülke arasındaki tansiyonun azaltılmasına uğraşacağını belirttiği açıklamasında Almanya, Fransa, Rusya ve Ukrayna arasındaki dört lü görüşmelerin yeniden başlamasının kritik önemde olduğunu vurguladı. Lavrov Paris’te Rusya’nın Ukrayna donanmasına ait römork gemisini mahmuzlamasıyla üç Ukraynalı denizcinin yaralandığı olayla ilgili konuşan Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ise gerilimin düşürülmesi için Moskova’ya 3 gemide gözaltına alınan 24 denizciyi bırakma çağrısında bulundu. Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la Paris’te bir araya gelen Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian da taraflara gerilimi düşürme çağrısı yaptı. Fransız Bakan, Lavrov’un “provokasyon” olarak nitelendirdiği eylemlerle ilgili Ukraynalı mevkidaşıyla da görüşeceğini belirtti. Yeni yaptırım gündemde Kırım’ı 2014 yılında ilhak etmesinin ardından Kiev ve Batı ülkelerinin tepkisini çeken, yaptırımlara maruz kalan Rusya yeni ekonomik darbelerle de karşılaşabilir. Avrupa Birliği’nin (AB) dönem başkanlığını yapan Avusturya’nın Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, gelecek ayki zirvede yeni yaptırımların görüşüleceğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump da gerilime ilişkin ilk açıklamasını yaptı. “Yaşananlar hiçbir anlamda hoşuma gitmiyor ve umut ediyorum ki çözülecek” diyen Trump, AB ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Bu arada Ukrayna Dış İstihbarat Servisi, Rus uçaklarının pazar günkü Kerç Boğazı krizine karıştığını, Ukrayna gemilerine ateş açması sonucu bir karşı istihbarat yetkilisinin yaralandığını iddia etti. Yunan medyası eylemde Yunanistan’da medya çalışanları dün 24 saatlik greve gitti. Eylem, ülkede işçi sendikalarının bugün ücretlere, emekli maaşlarına artış talebiyle gerçekleştireceği başta ulaşım sektörü olmak üzere ülke çapındaki genel greve destek çerçevesinde gerçekleşti. Çipras hükümetinin ekonomi politikasına, AB’nin istediği bütçe kısıntılarına karşı sendikaların öncülüğünde gerçekleşen medya grevi çerçevesinde dün yerel saatle sabah 6.00’dan itibaren birçok televizyon ve radyoda haber bültenleri yayımlanmadı. Bugün de gazetelerin çoğunun çıkmayacağı belirtildi. Eylemciler “Mücadeledeyizhakkımızı arıyoruz” sloganıyla hükümetten ağır vergi politikasını durdurmasını, toplusözleşmelere saygı duymasını, sosyal güvenlik sistemini geliştirmesini talep ediyor. Zarif hakkında gensoru İran’da kara para aklanması nın önüne geç mek üzere gün Zarif deme gelen ya sal düzenlemelere ilişkin tartış malar, muhafazakârlarla reform cu kanat arasındaki gerilimin tır manmasına neden oldu. “Ülke de kara para aklamaktan fayda lananların, şeffaflık öngören ya sa tasarılarını önlemek üzere mil yonlarca dolar harcadığını” söy leyen İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif hakkında gensoru önerge si verildi. Zarif hakkındaki genso ru Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’na gönderildi. Zarif’in buradaki savunmasının ardından gensoru için imza sayısı 10’un üzerinde kalmaya devam ettiği takdirde, önergenin genel kurulda tartışmaya açılacağı bildirildi. CNN’e karşı ‘havuz’ peşinde ABD Başkanı Donald Trump, CNN televizyon kanalının uluslararası alanda ABD’yi “yanlış” tanıttığını savundu. Göreve geldiğinden beri ABD basınını hedef alan Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, uluslararası alanda yeni bir televizyon kanalı kurabileceklerinin sinyalini verdi. “ABD’nin kendi ağını oluşturarak kim olduğumuzu dünyaya göstermesi ihtimali dahil olmak üzere bir şeyler yapmak gerekiyor, HARİKA!” ifadesini kullandı. CNN’nin ABD’de seyredilme oranının düşük olduğunu savunan Trump, “CNN International’ın fazla rakibinin olmadığını” kaydetti. Yaklaşık sekiz yıldır süren savaşta Suriye’de eğitim de çökmüş halde... Çocuklar yıkık dökük binalarda öğrenim görmeye çalışıyor. Astana’da yeni tur Suriye’de ateşkesin sağlanması için garantör konumundaki Türkiye, Rusya ve İran’ın Kazakistan’ın başkenti Astana’da bugün başlayacakları toplantıya görevini bırakmaya hazırlanan Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da katılacağı bildirildi. Astana’da 6 ay sonra yapılacak 11. buluşmada İdlib’deki ateşkes, anayasa komitesi ve alıkonulanların serbest bırakılması konuları masaya yatırılacak. BM’den yapılan açıklamada 2829 Kasım’da yapılacak üst düzey toplantı için Mistura’nın garantörler adına Kazakistan hükü metinden davet aldığı aktarıldı. Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sedat Önal tarafından temsil edileceği toplantıda, bu yılın ocak ayında Soçi’de yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nde kurulmasına karar verilen anayasa komitesinin için somut sonuca ulaşılmaya çalışılacak. Muhalifler İran’ı suçladı Bu arada, Suriye’nin Halep kentinde geçen hafta düzenlendiği iddia edilen kimyasal saldırının yankıları sürüyor. Rusya’nın Türkiye’nin gözlem noktalarının bulunduğu, tampon bölge oluş turulması çabalarının sürdüğü İdlib’den yapıldığını iddia ettiği saldırıyla ilgili açıklama yapan Suriye muhalefeti İran’ı suçladı. Muhalefetin uluslararası görüşmelerdeki çatı örgütü Yüksek Müzakere Konseyi’nin Sözcüsü Nasır el Hariri, Halep saldırısının arkasında Suriye’de savaşan İran milislerinin olduğunu savundu. Öte yandan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, Halep’e kimyasal saldırı yapıldığı haberi üzerine bölgeye soruşturma müfettişlerini göndermek istediğini, bölgedeki güvenlik durumunun incelendiğini duyurdu. Trump May’i zora soktu Transatlantik ittifakındaki gerilim sürerken ABD Başkanı Donald Trump Brüksel’de uzlaşıya varılan İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması (Brexit) anlaşmasının İngiltere ile ABD arasındaki ticareti olumsuz etkileyebileceği çıkışı yaptı. İngiltere Başbakanı Therasa May, halihazırda kendi ülkesinde anlaşmaya ilişkin yoğun muhalefetle karşı karşıya. Trump, Brexit anlaşmasının Avrupa Birliği (AB) için harika bir anlaşma olduğunu ancak İngiltere açısından o kadar iyi görünmediğini savundu. Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada “İngiltere’nin ticaret yapmasına izin verilip verilmediğine ciddi bir şekilde bakmalıyız. Çünkü şu anda, anlaşmaya bakarsanız bizimle ticaret yapamayabilirler. Ve bu da iyi bir şey olmaz” dedi. İngiltere Başbakanlık Sözcüsü’nden ise AB’yle yapılan Brexit anlaşmasının, ABD Başkanı önceki gün Mississippi’de Cumhuriyetçi Parti mitingindeydi. İngiltere’nin aralarında ABD’nin de bulunduğu ülkelerle ikili ticaret anlaşmaları imzalamasına izin verdiği açıklaması geldi. İngiltere, en büyük ihraç pazarlarından biri olan ABD’yle milyarlarca sterlinlik ticaret yapıyor. Ancak Brüksel’de varılan anlaşma, İngiltere’nin ABD’yle ticaretini Aralık 2020’ye dek sürecek “geçiş sürecinde” AB kurallarına göre yapmasını öngörüyor. 27 AB ülkesinin lideri, Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen ERDOĞAN’LA GÖRÜŞECEK Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 30 Kasım’da Arjantin’de düzenlenecek G20 zirvesinde ABD Başkanı Trump ile görüşecek. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, G20 zirvesinde Trump’ın Erdoğan’la görüşeceğini, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşme planının olmadığını ifade etti. bir zirve ile İngiltere Başbakanı May tarafından sunulan anlaşmayı onaylamıştı. May’in Brexit anlaşması İngiltere parlamentosunda 11 Aralık’ta oylanacak. Bu arada May ise parlamentoda Brexit anlaşmasına yöneltilen ağır eleştirilere karşı anlaşmanın, hukuk, para ve sınırların kontrolünü geri alarak İngiltere halkına yarar sağlayacağını savundu. ‘HOŞ GELMEDİN!’ Tunus’ta Kaşıkçı cinayeti sonrasında imajını düzeltmek amacıyla Arap ülkeleri turuna çıkan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ziyaretine protestolar sürüyor. Bin Ali iktida rının 2011’de devrildiği ülkede insan hakları gruplarının çağrısıyla toplanan Tunuslular, “Selman, sen bir numaralı katilsin”, “Hoş gelmedin”, “Tunus’u yönetenler utanın” sloganları attı. Prens Selman’ı yargıya taşıdılar İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), cuma günü başlayacak G20 Zirvesi’ne katılmak üzere Arjantin’e gitmesi beklenen, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi nedeniyle gözlerin üzerinde olduğu Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman hakkında Buenos Aires’te federal mahkemeye suç duyurusunda bulundu. Mahkemeye verilen belgede, Selman’ın Yemen’de işlenen savaş suçlarında ve Suudi gazeteci Kaşıkçı’nın işkence görerek öldürülmesinde rolü olduğu belirtildi. Ayrıca Arjantin anayasasının, insanlığa karşı işlenen suçların dünya genelinde suçun işlendiği yer ve kurbanın uyruğundan bağımsız olarak kovuşturulmasını benimsediği hatırlatıldı. ‘tGut2u0kzlairnvseıns’inde Dilekçede bu nedenle Suudi Veliaht Prens’in Buenos Aires ziyareti sırasında tutuklanması talep edildi. Yerel basının haberine göre federal mahkeme savcılığı Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesinin Buenos Aires’te kovuşturulup kovuşturulamayacağı konusunu soruşturmakla görevlendirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Arjantin’de suç duyurusunda bulunmasının nedeni Veliaht Prens’in sanayi ülkeleri ile gelişmekte olan ülkelerin liderlerinin AB temsilcileri ile birlik te düzenleyeceği G20 buluşmasına katılacak olması. Suudi Arabistan G20 üyesi ülkeler arasında. HRW Direktörü Kenneth Roth, Arjantinli yargı makamlarının Selman’ın, Yemen’de 2015’ten bu yana Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon tarafından işlenen muhtemel savaş suçlarındaki rolünü incelemesi gerektiğini kaydetti. “Buenos Aires’te düzenlenecek G20 Zirvesi’ne Suudi Prens’in katılımı, Yemen ya da Suudi Arabistan’da haklarını arayamayan istismar mağdurlarına çare olmak için Arjantin mahkemelerine bir fırsat sunabilir” değerlendirmesinde bulundu. SİSİ KARŞILADI Suu di Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bölgesel turunun üçücü ayağında dün Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi ile bir araya geldi. Sisi, Selman’ı Kahire Uluslararası Havalimanı’nda karşıladı. Bu arada, Mısır’da muhalefette yer alan siyasiler ve gazeteciler ise Prens Selman’ın Kahire ziyaretine tepki gösterdi. “Ne hoş geldin ne de sefalar getirdin” başlıklı açıklama yayımlandı. Lübnan’a Rusya’dan mühimmat yardımı Ortadoğu’da mezhep geriliminin merkez ülkelerinden biri olan Lübnan’ın Rusya’dan 5 milyon dolar tutarında mühimmat yardımı kabul ettiği bildirildi. Lübnan başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, ülkede Bağımsızlık Günü olarak kutlanan 22 Kasım’dan önce Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapıldığı öne sürülen yardımın Lübnan polis güçleri için kullanılacağı belirtildi. Lübnan’da yayın yapan El Akbar gazetesi, dünkü haberinde söz konusu yardımın, Rusya’nın ülkedeki nüfuzunu artırmasını istemeyen ABD’nin siyasi baskısı nedeniyle ordu tarafından kabul edilmediğini iddia etti. Haberi yalanlayan başbakanlık açıklamasında ise milyonlarca mermi içeren mühimmatın teknik uyumsuzluk nedeniyle ordu tarafından kabul edilmediği ancak polis teşkilatı için kullanılacağı duyuruldu. İran destekli Hizbullah’ın önemli bir güç olduğu Lübnan’da ordunun, ABD’den 2006 yılından bu yana 1.5 milyar dolara yakın destek aldığı biliniyor. Rusya’nın ise geçen yıl ülkeye 1 milyar dolarlık askeri kredi teklifinde bulunduğu gündeme yansımıştı. Fransa’dan hibe Öte yandan, Paris’in de Lübnan’a askeri destekte bulunduğu bildirildi. Fransa’nın Lübnan ordusuna hibe ettiği zırhlı araç ve uzun menzilli füzeler dün Lübnanlı yetkililere teslim edildi. Göz yaşartıcı gaza tepki Orta Amerika ülkelerindeki yoksulluk, şiddet döngüsünden kaçarak ABD hedefiyle yollara dökülen binlerce göçmenin Meksika sınırında bekleyişi sürüyor. ABD güçlerinin, Meksika’nın sınır kenti Tijuana’da geçen pazar günü ülkeye geçmeye çalışan, aralarında çocukların da olduğu yüzlerce kişiye karşı yoğun gözyaşartıcı gaz kullanması ise tepkilerin odağında. Meksika Dışişleri Bakanlığı, ABD yönetimine topraklarına doğru “ölümcül olmayan silah kullanımının kapsamlı soruşturulması” için nota verdi. Oxfam’ın da aralarında olduğu kimi uluslararası yardım örgütleri ABD güçlerinin gözyaşartıcı gaz kullanmasını eleştirdi, “utanç verici” dedi. ABD’deki Demokrat Parti cephesinden de göçmenlere karşı aşırı güç kullanıldığı tepkileri yükseldi. Sınırda pazar günkü olaylarda ABD tarafında en az 42, Meksika tarafında ise 500 kişi gözaltına alınmıştı. ABD Başkanı Donald Trump da önceki gün sınırdan izinsiz geçiş girişimlerinin sürmesi halinde kapıların giriş çıkışlara uzun süre kapalı tutulabileceği mesajı verdi. Gözyaşartıcı gazın “zarar vermediği” yönündeki sözleri de dikkat çekti. C MY B