19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Kasım 2018 21 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Para hastanelere aktı ekonomi CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu’nun araştırması SGK’nin hastanelere yaptığı ödemelerin 6.2 milyar liradan 41.7 milyar liraya çıktığını ortaya koydu AKP’nin sağlıkta dönüşüm programı hastaneleri zengin eder manın üzerinde artan tek taraf hastaneler oldu. Hastanelerin gelirleri yüzde da sağlık harcamalarının kontrol altına alınmasını he ken, ağır yük Sosyal Güven 509 arttı. SGK’nin hasta deflerken dönü lik Kurumu’na (SGK) kaldı. nelere yaptığı ödemelerin şüm sonrası kamu Kaynaklar hastanelere aktı. CHP Genel Başkan Yar miktarı yüzde 571 gibi, toplam cari harcamalarda MUSTAFA ÇAKIR sal sağlık harcamaları arttı. dımcısı Aykut Erdoğdu’nun ki artışın hemen he n 20072018 ara yaptığı araştırmaya göre, men 200 puan üzerinde sında bütçenin ortalama yüz SGK’nin hastanelere yap bir artış gösterdi. Ailele de 5’inin sağlık hizmetle tığı ödemelerin mikta rin cebinden hasta rine aktarıldığı görülüyor. rı 6.2 milyar liradan, nelere giden para Sağlık harcamalarının payı 41.7 milyar liraya miktarı yüzde 2011’den itibaren, sağlık hiz çıktı. Aile bütçe 1389 artış gös metlerindeki ağırlığın SGK’ye lerinden hasta terdi” dedi. aktarılmasıyla düştü. nelere giden para miktarı Erdoğdu’nun, AKP’nin sağlık Harcamalar SGK’den da 621 mil ta dönüşüm prog n 2012’de yeşil kart sa yon liradan ramı sonuçlarıyla hiplerinin harcamaları da 9.2 milyar li ilgili tespitleri SGK’ye devredildi. İlaç ve te raya yüksel şöyle: davi ile ilgili harcama yapabi di. Erdoğdu, n 2003’te lecek asli kamu kurumu SGK “Cari sağlık har başlatılan oldu. AKP’nin en çok övündü camalarından sağlıkta dö ğü alanlardan biri olan sağ pay alanlar için nüşüm prog lıkta, sağlık harcamalarında de geliri ortala Aykut Erdoğdu ramı esasın ki artışa sıkça dikkat çekilir. 676 TL’den daha az gelir elde etmeyen herkes Genel Sağlık Sigortası primi, çeşitli hizmetlerden alınan katkı ve katılım paylarını ödemeye mecbur edildi. n 2004’te devletin yaptığı sağlık harcamaları içinde merkezi devletin payı yüzde 35, SGK payı ise yüzde 62 idi. 2016’ya gelindiğinde merkezi devletin payı 30’a gerilerken SGK harcamalarının payı yüzde 68’e çıktı. n 2004’te devlet tarafından yapılan sağlık harcaması 7.6 milyar TL iken 2017 sonunda 35.3 milyar TL’ye yükseldi. SGK’nin yaptığı harcamalar ise aynı zaman aralığında 13.2 milyar TL’den 73 milyar TL’ye çıktı. 2017 itibarıyla en yüksek harcama artışı SGK kaleminde gerçekleşti. n Cari sağlık harcamalarından gelir elde eden taraflar dan ayakta bakım hizmeti veren doktorlar ile kliniklerin gelirindeki artış yüzde 289 ile toplam harcamalardaki artış hızının 80 puan altında kaldı. Eczane ve tıbbi gereçler satanların gelirindeki artış yüzde 230 ile daha düşük düzeyde gerçekleşti. n Cari sağlık harcamalarından pay alanlar içinde geliri ortalamanın üzerinde artan tek taraf ise hastaneler oldu. Hastanelerin gelirleri yüzde 509 arttı. (11.4 milyar liradan 69.6 milyar liraya çıktı). SGK’nin hastanelere yaptığı ödemelerin miktarı yüzde 571 arttı ve 6.2 milyar liradan 41.7 milyar liraya çıktı. Ailelerin cebinden hastanelere giden para miktarı ise yüzde 1389 gibi fahiş bir artış gösterdi. (621 milyon liradan 9.2 milyar liraya çıktı). l ANKARA Cepte 12 taksit resmileşti Bankaların kredi işlemlerine ilişkin yönetmeliğinde yer alan “cep telefonu, tablet ve bilgisayar alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi 6 ayı aşamaz” ibaresi “tablet ve bilgisayar alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi 6 ayı, fiyatı 3 bin 500 Türk Lirası’na kadar olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi 12 ayı, fiyatı 3 bin 500 Türk Lirası’nın üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerin vadesi 6 ayı aşamaz” şeklinde değiştirildi. Aynı yönetmeliğe geçici madde eklenerek, “Fiyatı 3 bin 500 Türk Lirası’nın üzerinde olan cep telefonu alımı amacıyla kullandırılan kredilerde 6 ay olan vade sınırı 31 Ocak 2019’a kadar 12 ay olarak uygulanır” ifadelerine yer verildi. l Ekonomi Servisi A5ç0lılkirsaınaırrtı tı Türkİş’in araştırmasına göre, kasımda dört kişi lik ailenin sağlıklı ve ye terli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ bir ön ceki aya kıyasla 50 lira artarak 1943 liraya çıktı. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tu tarına denk gelen ‘yok sulluk sınırı’ ise 162 lira artarak 6 bin 328 liraya yükseldi. l Ekonomi Servisi IşsIze karşı ŞEHRİBAN KIRAÇ fon Aygaz’dan LPG için özel merkez Aygaz Gebze İşletmesi bünyesinde, 772 metrekarelik alan üzerine kurulan Aygaz ArGe Merkezi hizmete girdi. 2.5 milyon TL’lik yatırımla faaliyete geçen ArGe Merkezi, ‘Geleceğin Yakıtı’ olarak kabul edilen LPG’nin kullanım alanlarının genişletilmesi ve verimliliğinin artırılması konularında yapacağı yeniliklerle daha temiz bir dünyaya katkıda bulunmayı hedefliyor. Aygaz ArGe Merkezi’nde, dünyada da bir ilk olan ve patentli projeyle, LPG’nin kokulandırılmasında kükürt kullanımının sıfırlanması için çalışılıyor. Merkez, 10 farklı ülkede marka tescili bulunan Greenodor projesiyle otogaz ve tüpgazda kokulandırıcı olarak kükürt kullanımına son vererek, geleceğin yakıtını iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araca dönüştürüyor. l Ekonomi Servisi Zam beklentisi yüzde 22’yi buldu İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer’in, “2019 Ücret ve Yan Haklar Araştırması”na göre, özel sektörün, eylül ayında yüzde 16 olarak öngördüğü 2019 ücret artış oranı beklentisi, ekim ayı itibarıyla ortalama yüzde 22 olarak yenilendi. Araştırmanın sektörel dağılımına bakıldığında madencilik ve metal yüzde 28, otomotiv yan sanayi yüzde 26, enerji yüzde 26, üretim yüzde 24 ve lojistik yüzde 23 ile Türkiye ortalamasının üstünde ücret artış beklentisi olan sektörler olarak öne çıkıyor. Ayrıca şirketlerin yüzde 15’i 2019 yılıyla ilgili esnek yan haklar programlarını yapılandırıyor. l Ekonomi Servisi Hükümet artacak işsizliğe karşı önlem olarak işsizin parasını kullanacak MUSTAFA ÇAKIR Hükümet, 2019 ve 2020 artacak işsizliğe karşı önlem olarak İşsizlik Sigortası Fonu’nu devreye soktu. Ancak işsizlik maaşını artırmak yerine, harcamayı artırdı. Temel amacı işçilerin işsiz kaldıklarında maaş almaları olan fonun kaynakları, işsizliğe çözüm bulmak için kullanılacak. İşsizlik riskini azaltmak gibi çalışmalar için fondan kullanılacak miktar iki yıl boyunca yüzde 30’dan yüzde 50’ye çıkarıldı. Sendikalar işsizlik maaşının artırılması, maaş alma FON 125 milyar LİRAYA çıktı Hükümetin Yeni Ekonomi Programı olarak adlandırdığı Orta Vadeli Program’da işsizliğin 2019’da yüzde 12.1’e çıkması, 2020’de yüzde 11.9 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Kararla hükümet iki yıl boyunca yüksek seyredecek işsizliğe karşı fonu devreye sok muş oldu. Fona işçiler yüzde 1, işveren yüzde 2, devlet ise yüzde 1 oranında prim ödüyor. Fon kaynaklarının çok az bir bölümü işsiz kalan işçilere maaş olarak ödeniyor. Son verilere göre İşsizlik Sigortası Fonu’nun varlığı 125.4 milyar liraya ulaşmış durumda. süresinin uzatılması, yararlanma koşullarının esnetilmesini beklerken hükümetten başka bir karar geldi. İşsizlik Sigortası Fonu ile ilgili Cumhurbaşkanı kararı yayınlandı. İşsizlik Sigortası Yasası’nda, fonun bir önce ki yıl prim gelirlerinin yüzde 30’unun şu amaçlar için kullanılması öngörülüyor: “İşgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişme ler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları yapmak ve fondan ödenmek üzere vize edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanlar ile bunlardan ilgili mevzuatına göre kurum kadrolarına atanan ve kurumda çalışmaya devam eden personelin mali ve sosyal haklarına ilişkin ödemeleri gerçekleştirmek.” l ANKARA Çetin: Devletin baskısı karaborsa oluşturur Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kuru lu üyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başka nı Davut Çetin, devlet eliyle bir malın fiyatı zorla düşürül meye kalkışılırsa o malın üre tilmemeye başlanacağını ve karaborsa oluşa cağını vurguladı. Çetin, “Özellik le gıda ürünlerine dönük fiyat kont rolleri yapılıyor. Bö rek fiyatı yüksek di ye tutanak tutuluyor. Odamıza üyelerimiz hakkında işlem yap mamız için resmi yazı geliyor. Ser best piyasa eko nomisinde bun lar anlam ve remedi Davut Çetin ğimiz uygulamalardır” dedi. Davut Çetin, sebze ve meyve fiyatında artışı toptancı hallerdeki komisyonculara, soğan fiyatında artışı da tüccara bağlamanın doğru olmadığını belirtti. Çetin, “Piyasa fiyatı arz ve talebe bağlıdır, arz yetmezse fiyat artar. Fiyatlar düştüğü için ürünün toplanmadığı zamanlar da oluyor. Ürünleri depolamak sadece soğanda olan bir iş değildir, elma gibi birçok meyve de depolanmakta. Kolaycılığa kaçmadan yapısal önlemler almak gerektiği gözden kaçırılmamalı” diye konuştu. Çetin, enflasyonun yüzde 25’e, gıda enflasyonunun yüzde 30’a çıktığına işaret ederek, “Bu ortamda asgari ücretlinin onurlu bir yaşam sürmesi mümkün değil” dedi. l Ekonomi Servisi Saya atölyeleri kepenk kapatıyor Ayakkabı İmalatı Çalışanları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Özay, Adana’da 350 saya (ayakkabının üst bölümü) atölyesinden 200’ünün kepenk kapattığını ve 3 bin 600 işçinin mağdur olduğunu söyledi. Özay, ekonomideki dalgalanmaların ayakkabı sektörünü de olumsuz etkilediğini belirtti. Çift başı üretimde ayakkabı firmalarından yüzde 40 zam talep et tiklerini söyleyen Özay, talep ettikleri oranda zam olmaması halinde üretim yapmayacaklarını dile getirdi. Sektördeki zanaatkârların mesleği bırakıp başka işlere yöneldiğini aktaran Özay, ayakkabı firmalarının 70 TL’ye mal ettikleri ayakkabıları 700 TL’ye sattıklarını ileri sürerek “Atölyenin kalfası yoksa, sayacısı yoksa ayakkabı sektöründe en ufak bir boşluk olsun o ayakkabı yürümez” dedi. Küresel eşitsizlik Kanımızca küresel ekonominin bugün içindeki en büyük sorunu, “eşitsizlik” ve “sosyal dışlanma” oluşturuyor. Ötekileştirme, yabancılaştırma, dışlama bir yandan etnik, cinsiyet ve dini mezhep ayrımcılığıyla beslenir, açık şiddete dönüşürken, bir yandan da demokrasi özellikle katılımcı demokrasi kurumlarına olan güveni temelinden sarsıyor, geniş insan yığınlarını açık faşizme, baskıcı rejimlere, otoriterliğe mahkum (ve hayran) kılıyor. Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı tarafından yayımlanan 2018 Dünya Eşitsizlik Raporu (*) bu koşullarda elimize ulaştı. Rapor, gerek gelir, gerekse servetlerin dağılımındaki eşitsizliğin 2018 itibarıyla belki de insanlık tarihinde görülmemiş bir boyuta ulaştığını belgeliyor. Rapor yazarlarına göre, iki dünya savaşı arasında göreceli olarak düzelme gösteren gelir (ve fırsat) eşitsizlikleri, özellikle 1980 sonrasında derinleşecek ve 2018’e gelindiğinde yerkürenin hemen her köşesinde yadsınılamaz bir gerçekliğe dönüşecektir. Nitekim, 1980’den bu yana dünya ekonomisinde büyüyen refahtan en yüksek gelirli yüzde 1’lik kesimin aldığı pay, altta kalan yüzde 50’lik kesimin payının iki misli oranda olmuştur. Nüfusun en yüksek gelirli yüzde 10’luk kesiminin milli gelirden aldığı pay Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 37, Çin’de yüzde 41, ABD ve Kanada’da yüzde 47, Brezilya’da yüzde 55, Ortadoğu ülkelerinde ise yüzde 61’e ulaşıyor. Dünyada en yüksek gelirli yüzde 1’lik nüfusun milli gelirden aldığı payın ortalaması yüzde 27; buna karşın aşağıda kalan yüzde 50’lik nüfusun aldığı pay ortalama sadece yüzde 12. Avrupa’da bu oranlar sırasıyla yüzde 18 ve yüzde 14. Eşitsizlik Laboratuvarı’nın rakamlarını tamamlayan OXFAM çalışmaları, 2016 itibarıyla yaratılan servetin yüzde 82’sine dünyanın en zengin yüzde 1’lik nüfusu tarafından el konulduğunu belgeliyor. Gelirin eşitsizliği, fırsat eşitsizliği ile birlikte başat gidiyor. ABD’de en zengin yüzde 1’in elde ettiği gelir Büyük Buhran diye anılan 1930’lar öncesinden bu yana en yüksek ivmesini yaşamakta. Kabaca 14 bin aile (nüfusun binde biri!) Amerikan gelirinin yüzde 22.2’sine sahipken nüfusun yarısı gelirin sadece yüzde 3’ünü kazanabilmekte. Bu haliyle Amerikan ekonomisi yüksek duvarlar ve hendeklerle çevrili şatolarda yaşayan derebeylerine karşın binlerce topraksız serfin yaşam mücadelesi verdiği ortaçağ karanlığını andırıyor. ABD’de gelir eşitsizliğinin ana kaynağının eğitim sistemindeki fırsat eşitsizliği olduğu belirtilmekte. 1980’lerin neoliberal (hakem?) devletinin uyguladığı maliye politikasındaki vergi eşitsizlikleri de net gelir eşitsizliğini körükleyen bir ikinci unsur. Avrupa’da ise sosyal refah devletinin kazanımlarının ticarileştirilerek tasfiye edilmesi ve yeni rant araçlarının bir uzantısı haline getirilmesi eşitsizliğin bir diğer yönünü oluşturuyor. Bu karanlık koşulların yarattığı çaresizlik ve yıkım, Trump, Bolsonaro ve benzeri dikta heveslilerinin ötekileştirme ve yabancılaştırmaya dayalı şiddeti yücelten siyasetlerinin de ana kaynağını oluşturuyor. (*) Dünya Eşitsizlik Raporu, 2018. https://wir2018.wid.world/ Mardan Palace, Titanic Hotels’e kiralandı Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı Kundu turizm bölgesindeki Mardan Palace Hotel’i alacakları karşılığında haciz yoluyla devralan Halkbank, tesisi 10 yıllığına Titanic Hotels grubuna kiraladı. Azeri asıllı Rus iş adamı Telman İsmailov tarafından 2009’da açılışı yapılan ve 1.4 milyar dolara mal olan otel, alacaklarına karşılık haciz yoluyla Halkbank’a geçmişti. Titanic Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, oteli Halkbank’tan 10 yıllığına kiraladıklarını ve 10 milyon Avro yatırım yaparak nisanda hizmete açacaklarını söyledi. Mersin’e 5.3 milyar TL’lik teşvikli yatırım Proje bazlı teşvik sistemi kapsamında CFS Petrokimya tarafından Mersin’e yapılacak polipropilen yatırımının tutarı 5 milyar 319 milyon lira olarak belirlendi. Öngörülen ilave istihdam bin kişi olurken, öngörülen nitelikli personel sayısı da 20 olacak. Yatırım süresi sonunda, yıllık 500 bin ton kapasiteli polipropilen üretimi yapılacak. Cumhurbaşkanı Kararı’na göre söz konusu yatırım, Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar’a göre desteklenecek. Yatırıma, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, KDV iadesi ve kurumlar vergisi indirimi başta olmak üzere birçok teşvik verilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle