28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZAR YAZILARI [email protected] Pazar 11 Kasım 2018 Brüksel’in isimsiz prensesleri..13. Mağazalarda üzerine elbise giydirilip sergilenen vitrin mankenlerini almışlar birer sanat eserine çevirmişler. Brussels City Dolls etkinliği kapsamında 11 Ekim11 Kasım arasında şehrin sokaklarını Brüksel’in çeşitliliğini temsil eden sanatçılar tarafından sanat eserleri haline dönüştürülmüş 30 vitrin mankeni süsledi. 4 kilometrelik güzergâh boyunca 11 noktada sergilenen mankenler 13 Kasım’da açık artırma ile satılacak ve geliri hayır işlerinde kullanılacak. DNA testi isteniyor Otomobilimde radyodaki haber dikkatimi dağıtıyor. Brüksel İstinaf Mahkemesi Londra’da yaşayan sanatçı Delphine Boël’un bir önceki Kral II. Albert’e açtığı babalık davasında, eski kraldan 3 ay içinde DNA örneği vermesini talep eden tarihi bir karar alıyor. Boël’un açtığı babalık da vasında, geçen yıl Brüksel Mahkemesi, lecek. II. Albert DNA testinden kaç DNA testi aksini gösterme sa, temyize başvurup yüksek sine karşın Jacques Boël’un mahkemede usul tartışmala Delphine’in resmi babası ol rıyla konuyu mezara gidince duğuna ve biyolojik babanın ye kadar uzatsa bile kurtuluş araştırılmasına gerek kalma ERDİNÇ UTKU yok. Öldüğünde de DNA tes dığına hükmetmişti. Mah ti yapılabiliyor. kemenin geçen yılki saray Ne garip ülke bu Belçika? ve kralı gözeten kamu yararı öncelikli ve Sarayın adaletini uygulamak varken sa “saray merkezli” kararı, Delphine’in itiraz raya adalet hükmediyor. ettiği İstinaf Mahkemesi’nde, bu kez “bi Otomobilimizi, sanatsal vitrin manken reyi ve çocuğu gözeten” adalet merkezli lerinin sergilendiği ilk alışveriş merkezine karara dönüşüyor. yakın park ediyoruz. İleride binanın kenarı II. Albert, DNA örneği verse karizma çi na sığınmış dört genç evsiz muhabbet edi zilecek, vermese Delphine’in babası ol yor. Geçen günlerde Brüksel’de iki kadın duğunu kabullenmiş olacak. Delphine en evsizin soğuklarda can verdiğini hatırlama kötü durumda mirasın 1/8’ini alacak. Ya mak için kendimizi zorluyoruz. Brüksel’in Prenses unvanı? Delphine Boël resmen İstiklal Caddesi olarak adlandırdığım Rue prenses olabilecek ancak saray ödenekle Neuve alışveriş caddesinde çoğunluğu ku rinden yararlanamayacak. Hatta teorik de cağında küçük çocuklarıyla dilenen kadın olsa veliaht olarak taht için sıraya girebi lardan oluşan kentin gerçek insanlarını saymaya başlıyoruz. Gözümüz sanatsal vitrin mankenlerine bakarken yüreğimiz evsiz ve dilenen insanları görmezden gelemiyor. Vitrin mankeni üzerinde yapılan “Güzelim” adlı çalışma “Brüksel bir insan olsaydı, neye benzerdi?” sorusuna yanıt aramış. Güçlü, bağımsız ve biraz da rock and roll! Onunla asla sıkılmıyorsunuz ve her gün başka bir macera yaşıyorsunuz. Brüksel kesinlikle “güzelim” dir. Roma’nın Özgürlük tanrıçası Libertas’ı Brüksel’e ve günümüze “ihtiyaçlarının ve eylemlerinin esiri olarak” taşımışlar. Rue Neuve’ün ortasında bir mağazanın önünde Bosnalı bir kadın bir yandan kucağında annesinin prensi ya da prensesi olduğunu düşündüğüm çocuğunu sallıyor, bir taraftan da dileniyor. Mağaza önünde ise uzun bir kuyruk var, içeri girebilmek için... Turistik kent merkezindeki büyük alan Grand Place, hayatın ve turistlerin keyfi ni kaçırıcı unsurlardan, dilenci ve evsizlerden “arındırılmış”... Brüksel’in tarihi binalarını arkasına alan turistler gruplar halinde mutluluğun fotoğrafını ya da selfiesini çekiyor. Grand Place’dan Rue de la Colline sokağına saptığınızda al yazmalı kadın kucağında prensi ya da prensesi bebeğiyle karşımıza çıkıyor, merhametinize talip oluyor. Genç kadının üşümesin diye sıkı sıkıya sarıldığı 1.52 yaşındaki kızı da onun prensesi. Dünyada tüm çocukların prenses ve prensler gibi yaşamasını kendine dava edinen insanların olması ne güzel! Zaten uluslararası üne sahip Belçikalı sanatçı Juan Kiti, ünlü Tenisçi Justine Henin adına yarattığı ve Grand Sablon Meydanı’nda sergilenen “Şiirsel haberci “adlı sıra dışı eserde bizi, renk, şiir ve umuttan oluşan bir dünyaya davet etmiyor muydu? [email protected] Ludwig’in hazin sonu Göl bu sabah rüzgârlı, dal galı da. Yelken liler, motorlar yine de gidip geliyor, mar tılar uçuşuyor, kazlar, ör AHMET ARPAD dekler ise kıyı ya çıkmış, ağaç altlarına sığınmış. Güney Bavyera’ya kış geliyor. Dün Münih’ten gel diğimiz Starnberg gölü kıyısındaki şirin Seeshaupt’ta konaklamıştık. Kahvaltının ardından terastaki rahat koltuklara kuru lup güzel doğayı içimize çekiyoruz. Günün ilk gemisi iskeleye yanaşıyor. Bugün yolumuz güneye, Alp eteklerine uzanıyor. İlk molayı Staffel gölü kıyısındaki Murnau’da veriyoruz. Dışavurumcu sanat çılar Wassily Kandinsky ve Gabriele Münter 1908’de, bundan tam 110 yıl önce bu şirin kentte bir ev satın alıp doğasına hayran ol dukları yöreye yerleşirler. Kısa süre sonra Marianne von Werefkin, Aleksey Javlenski, Franz Marc, August Macke de onlara katı lır ve 1911’de “Mavi Atlı” grubunun temeli atılır. Aynı yapının üst katında, yine yıllarını burada geçirmiş, MacarAvusturyalı yazar Ödön von Horváth sürekli bir sergiyle anılı yor. 1924’ten, Hitler Almanyası’ndan kaç tığı 1935 yılına kadar yaşadığı Murnau’da değerli eserler verir. Ünlü romanı “Allahsız Gençlik” (Türkçesi: Burhan Arpad) 1938’de Nazilerce yasaklanır. Carl Orff izleri... Başka bir güzel göl, Murnau’ya sadece yarım saat ötedeki Ammer. Amacımız Diessen’deki Meryemana Katedrali’ni görmek. Az sonra dev yapı tüm görkemiyle karşımızda yükseliyor. Kocaman kapıyı açıp içeri adım atıyoruz. Orgdan Mozart melodileri duyuluyor, kubbelerde bir arya yankılanıyor. Katedralde düğün var. Sonra org susuyor, soprano aryasını bitiriyor. Beyazlar içindeki yaşlı papaz duasına başlıyor. Düğün erkânı ayağa kalkıp hep bir ağızdan ona eşlik ediyor. Melekler, tanrılar, çıplak kadınlar uçuşuyor, şaha kalkmış atlar yükseliyor gökyüzünün sonsuzluğuna. Yüksek pencerelerden giren güneş ışınları barok ve rokoko dev yapıyı aydınlatıyor, kubbelerdeki, duvarlardaki melekleri, çıplak kadınları, aşağıdaki insanlara tepeden bakan İsa’yı... İnsanın ruhunu dolduran bir müzik pencerelerden dışarı taşıyor, katedralden göle yürürken önünden geçtiğimiz bir evden geliyor. Carmina Burana’nın yaratıcısı Carl Orff burada yaşamış. Ünlü besteci çocukluğunda sık sık gelmiş olduğu Ammer gölü kıyısındaki Diessen’e 1955’te yerleşir ve yaklaşık 30 yıl kalır. Şimdi evi bir müze. Gölün suları durgun, kıyılarında sazlıklar. Yamaçlar geniş çayırlarla silme kaplı. Alplerin eteğinde küçük köyler, çiftlikler, korular, az ötede başka göller. 200 odalı saray Füssen yolundayız... Karşımızda yükselen yapı bir saray mı, yoksa bir şato mu? Bir düşler dünyasındayız, “kaçık” Kral II. Ludwig’in topraklarındayız. İnşaatı 1869’da başlayan, gerçekdışı gibi görünen, 200 odalı bu olağanüstü şatosaraya milyonlarca Mark harcanırken ülkenin hemen hemen tüm olanakları kullanılmış! Salonlar, odalar, merdivenler, yine odalar. Her yerde kraliyet sembolü kuğu figürleri. Altın, gümüş, emaye, mozaikler, şamdanlar. Bavyera Kralı II. Ludwig insanlardan uzak, kendi yarattığı düşler dünyasında içine kapanık bir yaşam sürdürmüş. O kendini hep en büyük hissetmek isteyen bir Kral olmuş, masalımsı sarayın duvarlarının ardına çekilmiş. Ancak zamanla onun bu yaşamından rahatsız olmaya başlayan yakın çevresi bir doktor heyetinin verdiği “psikolojik yetersizlik” raporuyla kralı tahtından indirmiş. II. Ludwig, Starnberg gölü kıyısındaki Berg‘e sürülmüş. Kısa süre sonra da gölde cesedi bulunmuş. İnsanlarını terk etmiş, arkasında büyük borçlar bırakan kralın sonu, düşler dünyasında yaşayan her insan gibi hazin olmuş... [email protected] Quebec’te laiklik tartışması A Trump vazgeçmiyorBD Başkanı Donald Trump’ın göçmenlere karşı tavrını sert bilecek ya da hapse atılacak. Dün ise göçmenlerin sınıra ulaşmak için bir leştirirken Orta Amerika’dan yo araç bulma çabaları objektiflere yan la çıkan göçmen konvoyunun yurmuştu. Dün uygulanmaya başlanan sıdı. Çatışma, şiddet, yokluk dön Meksika’da ABD sınırına ilerleyişi sürü karar 90 gün boyunca yürürlükte kala güsündeki Honduras, Guatemala ve yor. Trump, önceki gün Meksika sınırın cak. Buna göre, yaklaşık 3 bin 200 kilo El Salvador’dan yola çıkan ve Meksika dan yasadışı yollarla giriş yapan göç metre uzunluğundaki ABDMeksika sı üzerinden ABD’ye girmek isteyen yak menlerin iltica başvurusunu reddeden nırından ülkeye giriş yapmak isteyen laşık sekiz bin kişilik göçmen kafilesi yeni göçmenlik kararını imzaladığını du göçmenler yakalanarak sınır dışı edile geçen ay yürüyüşe başlamıştı. Hükümet için yazı tura atsalar da kurtulsak İsveç’te seçimin üzerinden iki ay geçti, hükümet henüz kurulama yırtınan Ilımlı Parti başkanı ile Hıristiyan Demokratlar’ın, Marilyn Monroe’yu an dı, ufukta bu sorunun nasıl çö dıran lideri, aynı cephede zümlenebileceğine iliş yer alan Merkez Parti li kin bir ışık da görünmü derine görev verilmesini yor. Sorun 349 sandalye sabote ederek önlediler. li parlamentoda hiçbir lide OSMAN İKİZ Şimdi sıra gene Ilımlı Par rin 175 vekili toparlayama ti başkanında. Çarşam ması. Sosyal Demokrat Par ba günü parlamentoda sı ti liderliğinde sol kanattaki üç partinin nav verecek. Sınavda çakacağı besbelli. toplam vekil sayısı 144. Sağ kanattaki Çünkü cephe arkadaşları Liberal Parti ile dört partinin toplam vekil sayısı 143. Merkez Parti, ırkçıların desteğine muh Gerisi de üçüncü büyük parti olan ırk taç bu çözüme karşı çıkıyorlar. Halk, tat çı kökenli İsveç Demokratları. Anah sız bir tiyatro oyununa dönen bu pazar tar parti konumundaki bu parti ile kim lıklardan bir hayli sıkıldı; neyse ki Da se işbirliği yapmak istemiyor. Onlar da gens Nyheter gazetesinin başyazarı Per pazarlık yapmadan kimseye bedava Svensson, “Tenis maçına döndü” diye dan destek vermek istemiyor. Hükü yazarak partilere gereken mesajı verdi. met sorununu çözülmez düğüm haline getiren de bu tablo. Erken seçim sesleri... Irkçılar sağcı partilerin içinde sayılmı Halkın homurdanması daha çok ha yor ama hep arkasında. Geçen çalışma vanda su döven politikacıların sonu döneminde sağcıların yasa önerilerini cu belli turlarla oyalanıp gün geçirme desteklemişlerdi. Bu dönemde de parla si. Seçimden sonra güven oylamasıyla mento başkanlığına sağ kanadın en bü düşürülen, ama yeni hükümet kurulun yük partisi Ilımlı Parti (Adı ılımlı ama aşı caya kadar görevde kalacak olan Sos rı düzeyde yeni liberal diye tanımlamak yal Demokrat ve Çevre Partisi koalisyo daha doğru) adayının seçilmesini sağla nu iktidar olmaya devam etse büyük bir dılar. Tek istekleri de kendileriyle diya olasılıkla kimseden ses çıkmayacak. log kurulması. Ilımlı Parti ile Hıristiyan Kurallara göre, böyle bir çözüm mo Demokratlar’ın böyle bir eğilimi var ama deli olanaklı. Eğer Parlamento Başka şimdilik seçmen kitlesini alıştırmaya ça nı, liderlerin hükümet önerilerini genel lışıyorlar. Bu hassas denklemi çözme kurulda onaylatmazsa, hükümet seçi si için Sosyal Demokrat Parti başkanı iki me kadar görevde kalabilir. Ondan son girişimde bulundu. Arada Ilımlı Parti baş raki süreçte iki oylama daha yapılacak kanı da bir deneme yaptı ama girişim olursa ve öneriler parlamentodan geç ler sonuçsuz kaldı. Başbakan olmak için mezse erken seçime gidilmesi gereki yor. Bu daha güçlü bir olasılık. Tabii bu arada Merkez Parti ile Liberal Parti, sağ cepheyi bırakıp sol ile işbirliğine yanaşırlarsa, ki böyle bir olasılık da söz konusu, işin rengi değişebilir. Bu denklemin nasıl çözüleceğini önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Küreselleşmenin azgın rüzgârları dünya dengelerini bozduğu gibi politik ahlakı da çürüttü. Futbol dünyasında takımlar ve taraftarlar birbirlerine nasıl düşmanca davranıyorsa, politika da bir ölçüde düşman cephelere bölündü. Bugün böyle bir manzara ile karşı karşıyayız oysa bugünkü liderlerden iki kuşak öncekiler daha medeni ilişkiler içindeydi. Örneğin 19731976 arasında İsveç yazı tura ile yönetilmişti. Neden mi? 1973 seçiminde iki taraf eşit sayıda vekil çıkardığı için. Parlamento kurulurken, günün birinde taraflar arasında eşitlik olabileceği kimsenin aklına gelmediğinden 350 vekilden oluşmasına karar verilmiş.1973’te çıkan sonuç karşısında afallamışlar ama kimse cingözlüğe başvurmayı düşünmemiş ve oturup çözüm konusunda anlaşmışlar. Olof Palme’nin başbakanlığındaki hükümet görevine devam etmiş. Hiçbir parti karşı tarafın kabul edemeyeceği kadar radikal önerilerde bulunmamış. Gerekli olan yasaları da yazı tura atarak parlamentodan geçirmişler. 1976’dan sonra da vekil sayısı 349’a indirilmiş. Ah, nerede o eski İsveç, nerede o eski politikacılar. [email protected] Kanada’nın Quebec eyaleti geçen ay başında yeni bir hükümete ÖMER F. ÖZEN kavuştu. Yakla şık 15 yıldır ikti darda olan Liberal Parti tarihindeki en büyük yenilgiyi alarak iktidarı sağcı Demokratik Ey lem Partisi ve Quebec Partisi’nden ayrılan ların kurduğu Gelecek Koalisyonu’na kaptır dı. Gelecek Koalisyonu daha önce sosyal de mokrat Quebec Partisi’nin başını yemiş olan “devlet görevlilerinin görünür dinsel simge taşıyamayacakları” dosyasını raftan indirip bu konuda yeni yasa çıkaracaklarını açıkla dı. Kıyamet de bundan koptu... Bu konu 2000’lerin başında 11 yaşında ki Hint kökenli Sih bir çocuğun okula dinleri nin simgesi hançerle gelmesi, okul yönetimi nin ise karşı çıkmasıyla toplumda tartışma ya yol açmış, iktidardaki Liberal Parti konuyu bir komisyona yönlendirmişti. İki yıl süren ve toplumun değişik kesimlerinden görüş alan komisyon sonunda raporunu vermişti. Ancak Liberal Parti konunun ellerini yakacağını bil diğinden rafa kaldırmış, bir ara seçimleri az farkla kazanan sosyal demokrat Quebec Par tisi konuyu sahiplenmiş ve bir tasarı hazırla mıştı. Ancak kendi başını yemiş; bir azınlık iktidarı olan Quebec Partisi erken seçimde iktidarı yeniden Liberal Parti’ye kaptırmıştı. ‘Sakin Devrim’ Getirilmek istenen “dinsel simgeler görünür biçimde devlet görevlilerince taşınamaz” yasası, 60’ların başında yaşanan “Sakin Devrim” döneminden bu yana devletin laikleşmesi bağlamında gereğinin yerine getirilmeye çalışılması aslında. 50’lerin tutucu Duplessis iktidarı dönemi başbakanın ölümüyle sona ermiş ve iktidara Liberal Parti gelmişti. Yeni dönemde birçok kurum kilisenin etkisinden arındırılmış, devlete laik düşünce egemen olmuştu. 2000’lerin başında devlet okulları da Katolik ya da Protestan adlandırmalarından çıkarılmış ve Bölge Okul Yönetimleri olarak değiştirilmişti. Toplumda konuyla ilgili tartışmalar yeniden alevlenirken öne çıkan genelde Müslüman kadınların başörtüsü olmakla birlikte, Yahudilerin kippası, Davut yıldızı ve Hıristiyan haçı da bu yasa kapsamına alınacak. Bunun devlet kurumlarındaki yargıç, polis, gardiyan ya da öğretmen gibi meslek çalışanlarına yönelik olduğu belirtiliyor. Tasarıya karşı olanlar konuyu özellikle topluma yönelik ayrımcılık, dinsel özgürlüğe saldırı olarak değerlendiriyor. Gözler kabinesinin yarısının kadın olduğu Quebec Gelecek Koalisyonu iktidarının tasarıya ilişkin atacağı adımlarda geri mi alacak yoksa laikliğin gereği yerine getirilecek mi tartışmaları alevlenmiş halde. Ancak öncekinde olduğu gibi bu iktidarın da kafası azıcık karışık. Yeni Başbakan Legault, Ulusal Meclis’te başkanın arkasında bulunan ve 1950’lerde Duplessis zamanında oraya konulan haçın “kültürel kalıt” olduğunu ve kaldırılmasının söz konusu olmadığını söylüyor. [email protected] BD başkanını taşıyan “Air Force AOne” uçağında ömür boyu hatırlaya Başkanın uçağındacağınız bir seyahat denemesi yaşamak is ter misiniz? Başkanın havadaki “Mavi Beyaz” renk ject” adlı bir vakıf var. Çocukların demok ineceksiniz” deniyor. Franklin D. Roose li sarayı Boeing 747 model Jumbo Jet mü rasi bilinciyle yetişmesi için kurulmuş ol velt, görevde uçakla seyahat eden ülkenin ze oldu, Washington’da sergileniyor. ABD duğu belirtilen bu vakıf uçak sergisini üst ilk başkanı oldu. Başkanın uçağı konusu başkanlarının daha önce “‘Air lenen sponsorlardan biri. Sağla beyaz perdeye de yansıdı. Hollywood’un Force One” olarak kullandı nacak gelirle okul yaptırma gişe rekorları kıran 1997 yapımlarından ğı bir uçak değil. Emekliye yı ve demokrasi programla biri olan, ünlü aktör Harrison Ford’un ABD ayrılmış ama içi hakikisiyle rı düzenlemeyi planlıyor. No başkanını canlandırdığı filmde, dünyanın aynı dizayn edilmiş bir Boeing 747. Uçağın özel bir sal YILMAZ POLAT el tatili boyunca sergilene en güvenli ve korumalı uçağının teröristcek ve 5 milyon doların üze lerce kaçırılması konu edilir. üzerinde denizyoluyla New rinde beklenen gelir çocuk Gelelim Trump’ın hakiki Air Force One York’tan Washington’a getiri lar için vakfa hibe edilecek. uçağına. Filmdeki gibi bir senaryonun lişi büyük heyecan yarattı. Potomac Nehri Uçağın tanıtımında Lincoln’den günümü gerçekleşmesi tabii ki mümkün değil. kenarında (National Harbor) futbol saha ze başkanlar, demokrasi süreci anlatılı Washington’da Andrews Hava Üssü’nde sından büyük geniş bir araziye konan uça yor. “Amaç ziyaretçilere Başkanlarla seya duran ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı olan ğı gezmek çocuklar için 15, büyükler için hat ettirmeyi hissettirmek. Size demokra Air Force One’ın kendisine fırlatılacak 30 dolar. 65 yaş üstü ise 20 dolara. tik sürecin büyüleyici ilerleyişini yeniden AAM füzelerine ve SAM füzelerine kar ABD’de “Children’s Democracy Pro yaşatacak. Son olarak başkan gibi aşağı şı savunma sistemleri bulunuyor. Nükle er patlamalardan sonra oluşan elektronik dalgalardan etkilenmeyecek şekilde tasarlanmış. İçinde çarpma anında hasar görmeyecek bir bölme bulunuyor. Ayrıca uçağın içinde mini golf ve tenis kortu olduğu da söyleniyor. Oval Ofis’in ufak bir kopyası ve gerektiğinde balistik füzelerin de ateşlenebileceği bir War Room (savaş odası) bulunuyor. Uçağın maliyetinin 4 milyar dolara yakın olduğu da söylenenlerden. Başkan Trump, uçağın dış yüzünü yeniden tasarlattı. Başkan Kennedy döneminde mavi, açık mavi ve beyaz renklerle tasarlanan dış yüzü, (ABD’nin küresel gücünü) gösterme gerekçesiyle Trump tarafından değiştirildi. Mavi ve Beyaz  renklerin arasına kırmızı bir şerit çekilerek Amerikan bayrağındaki renklerden oluşturuldu. [email protected] C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle