15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eposta: [email protected] Pazar 28 Ekim 2018 2 TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bu ülkenin aydınlık insanları biliyor ki: Elinizde tuttuğunuz Cumhuriyet gazetesinin bir patronu yok. Hiç kimseden, hiçbir kurumdan emir almaz. Cumhuriyet’in tek yol göstericisi Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık temelini oluşturan aydınlanma ilkeleridir. Gazetemiz Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilke ve devrimlerini koruma, yaşatma ve yükseltmekle yükümlüdür. Bu sorumluluğu sürdürmek için, bağımsızlık için yurttaşlarımızı tıpkı Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bir toplu imeceye, halkın öz gücüne yaslanan için imece çağrısı yeniden bir Kuvayı Milliye hareketine çağırıyor. Bu içten, açık yürekli çağrımızdır.     Okurların çağrısı Bu kampanya; CUMOK’un (Cumhuriyet Okurları), Atatürk devrimlerine inanmış Atatürkçü Düşünce Derneği, kadın kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıdır. Bu tüm halkımıza “son kale”nin korunması için önemli, içten ve açık yürekli bir çağrıdır. Bu çağrıya Atatürkçü sivil toplum örgütleri, kuruluşlar destek vereceklerini Cumhuriyet Vakfı’na bildirmişlerdir. Vakıf senedimize göre, CUMOK’ların çağrısıyla başla yan kampanyayla bağış almaya vakfımız yetkilidir. Bağışlarınızı “26 Ekim26 Kasım 2018” tarihleri arasında bir ay süresince gazetemizden ve internet sitemizden duyurulan hesap numaralarına yatırabilirsiniz. l TL Iban numarası: TR67 0006 4000 0011 3980 0074 52 l USD Iban numarası: TR69 0006 4000 0021 3980 0112 91 l Euro Iban numarası: TR28 0006 4000 0021 3980 0118 35  l Bağışlarınızı Cumhuriyet Vakfı’nın web sitesi www. cumhuriyetvakfi.org.tr adresi üzerinden de yapabilirsiniz. Kampanyaya destek yağıyor Cumhuriyet Okurları’nın (CUMOK) başlattığı “Cumhuriyet İMECESİ” kampanyasına destek yağıyor. Atatürkçü Düşünce Derneği, kadın kuruluşları, sivil toplum örgütleri, çok sayıda kurum ve kuruluş, özgür basına her dönem artarak ihtiyaç duyduklarını belirterek Cumhuriyet gazetesinin kampanyasını desteklemeyi görev bildiklerini vurguladı. Destek mesajları özetle şöyle: n İstanbul Cumhuriyet Okurları’ndan (CUMOK) Ufuk Yalçın: Ülkemiz olağanüstü şartlardan geçiyor. Cumhuriyet gazetesi yaklaşık 35 yıldır okuduğumuz, takip ettiğimiz bir gazetemiz, her şeyimiz. Ona destek olmak hepimizin boynunun borcudur. Bunun bilincindeyiz. Cumhuriyet gazetesine küsen eski küskünleri tekrar Cumhuriyet almaya davet ediyorum. n Eski Genelkurmay Başkanı İl ker Başbuğ: İsmini Atatürk’ün verdiği Cumhuriyet gazetesi yeni yönetiminin başlattığı değişimi ve “İmece Çağrısı”nı yürekten destekliyorum. n Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Prof. Dr. Süheyl Batum: Bu kampanya çok yerinde bir harekettir. Zamanı çok doğrudur. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak  bütün üyelerimiz ve teşkilatlarımızla bu kampanyaya tam destek vereceğiz. n Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini destekleyen, ilk günkü heyecanla kaldığı yerden yayın hayatına devam eden; bildiğimiz, sevdiğimiz, bağrımıza bastığımız, bizim Cumhuriyet’imizi bağışlarımızla destekleyelim. Cumhuriyet ye niden sesimiz sözümüz oldu, hep birlikte sesimizi milyonlara ulaştıralım. n Sosyal Demokrasi Derneği İstanbul Şube Başkanı Süha Akıncı: Bu kampanyaya bütün yüreğimiz ve inancımızla katılıyoruz, destekliyoruz. Onun için kendi üyelerimizi, kendi çevremizi, bu kampanyayı yürekten katılmaya ve bu gazeteye güç vermeye çağırıyoruz. Eski CHP Gençlik Kolları Başkanı olarak CHP’nin tüm gençlik kollarını bu kampanyaya katılmaya çağırıyorum. n Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şube Başkanı Ayfer Yüksel: Cumhuriyet, bizlere Atatürk’ün mirası olan gazetedir. Cumhuriyet, bir simgedir. Yaşaması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Bu bizim boynumuzun borcu. Kampanyaya destek vereceğiz.  Devam edecek... ya Savaşı’nı kolayca tezgâhlamıştır. HHH İnsanlık, Demokrasi nin önkoşulu olan san dığın Hitler’in yaptığı gi bi kötüye kullanılması nı, demagoglar tarafın v2e9 hEukikmu’kdedemvillelitiiradearın Cumhuriyet Bayramı: YYirminci Yüzyıl’ın en çarpıcı siyasal, toplumsal ve ekonomik dönüşümünü yarı başarıyla sürdüren Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu kutlayacağız. “Yarı başarıyla sürdüren” dedim, çünkü, ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 95 yıl sonra, kendisinin can verdiği “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yapısını korumakta zorlanıyor. HHH Demokratik rejimi kendi otoriter yönetimlerine alet etmek isteyen tüm demagogların en çok başvurdukları yöntem, “Milli İrade” kavramını saptırmaktır: “Milli İrade” kavramı, Padişahın, Kralın iradesine karşı halkın, milletin, yani bütün toplumun iradesini temsil eder. Demagog politikacılar ise, “Milli İrade” kavramını sadece kendilerini destekleyenlerin iradesi olarak saptırır, seçilince, kendilerini Padişahın, Kralın yerine koyarlar. Oysa Demokratik rejimlerde, hiçbir iktidar sandıktan çıkmış olmanın arkasına sığınarak Temel Hak ve Özgürlükleri tahrip edemez; seçim kazanma gerekçesiyle ifade özgürlüğünü, muhalefeti, adil, şeffaf ve periyodik seçim hakkını yok sayamaz; Demokrasiyi rafa kaldırarak Padişah gibi, Kral gibi davranamaz. HHH Hitler, sandıktan çıkmış olmanın getirdiği meşruiyeti kötüye kullanarak demokrasiyi tahrip etmiş ve demagojiyle kurduğu totaliter rejim içinde 6070 milyon insanın hayatına mal olan İkinci Dün dan istismar edilmesini önlemek için, Temel Hak ve Özgürlükleri güvence altına alan Hukuk Devleti’ni kurmuş; Hukuk Devleti’ni de Yargıtay, Danıştay, Yüksek Seçim Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi gibi Yüksek Yargı organlarına emanet etmiştir. Özet olarak Hukuk Devleti, sandıktan çıkan ama demokrasiyi istismar eden demagog iktidarlara karşı Temel Hak ve Özgürlükleri korumak için kurulmuştur. Gerek Yargıtay, gerek Danıştay, gerek Anayasa Mahkemesi gibi Yüksek Mahkemeler, gerekse Yüksek Seçim Kurulu ve Hâkimler Savcılar Kurulu gibi Yüksek Kurullar da, seçilmiş iktidarların bütün eylem ve söylemlerinin Demokratik ve Laik Hukuk Devleti’ne uygunluğunu denetlemek için kurulmuş yapılardır. Bu yapılar “Milli İradeye” engel değil destek olurlar: Çünkü “Milli İrade”, sadece çoğunluğun iradesi değil, içinde muhalefetin de olduğu tüm milletin, Temel Hak ve özgürlükleri kullanarak ortaya koyduğu ortak iradesi demektir. HHH Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti’ni tahrip eden hiçbir oylama, mevcut yasalara uygun olarak yapılmış bile olsa, meşru kabul edilemez... Hele hele baskı altında ve mevcut yasalara bile aykırı olarak yapılan oylamalarla Cumhuriyet’in kurduğu, Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti rafa kaldırılamaz. HHH İçerdeki ve dışardaki tüm okurlarımın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun: DİREN BAĞIMSIZ YARGI... DİREN HUKUK DEVLETİ... DİREN LAİK DEMOKRASİ. $VNIVS?ZFU$P?LVTV "UBUàSL,ÚQSàTà ?MF5BÎMBO?ZPS $oÕOÕúD WPKDONÕPÕ] GDYHWO?G?U %S.VTUBGB563(65 4?M?GLF#FMFE?ZF#B?LBO? &L?N 4BBU C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle