Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumartesi 20 Ekim 2018 4 Kaşıkçı olayı ve dengeler Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı İstanbul’daki konsolosluk binasına girip sağ çıkamayalı 18 gün oldu. Cinayet ortada ama görünen o ki suçluyu ilan etmek için bir “jeopolitik mutabakat” aranıyor; taraf olan ülkelerin çıkarlarına göre bir “sorumlu” bulma mutabakatı. Açalım. ABD Başkanı Trump, bu olaya “aşırı” tepki vererek Suudi Arabistan’ı kaybetmek istemiyor. Suudi Arabistan, İsrail ile birlikte Trump’ın Ortadoğu projelerinin merkezinde; İran karşıtı cepheninse İslam dünyası içindeki liderliğine oynuyor. Bir yandan da bir dönem ABD tarafından AKP’ye atfedilen “Ilımlı İslamcı, reformcu” hükümet modeli için veliaht prens hazırlanıyor. Ve yine elbette Suudi Arabistan, Amerikan savunma endüstrisinin en büyük alıcılarından. Bir de petrol konusu var. Yani para konuşuyor. Trump bunların altını özellikle çiziyor. Dolayısıyla ABD stratejisi, Suudi Arabistan’ı kaybetmeden ve özellikle de veliaht prensi “yedirmeden” konuyu “serseri, emirlerin dışına çıkan” alt kuvvetlere yıkıp kapatmaya dayanıyor. Gecikme, bu senaryonun inandırıcı olması için. Eski CIA Direktörü, yeni Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Riyad ziyaretinden sonra Suudi Arabistan’a kendi hikâyesini yazması için biraz daha süre verilmesi gerektiğini söylemesi de bunun uzantısı. Belli ki çalışılıyor. Suudi Arabistan da ABD’nin bu tezi çerçevesinde bir savunma hazırlıyor; görüntü bu. En kuvvetli senaryo, operasyonu yürüten ekibin sorgulama emrinin dışına çıkıp işi cinayete götürmelerinin aslında Suudi Arabistan’ı ve veliaht prensi zor durumda bırakma amacı taşıdığını öne sürmeleri. İsrail de bu tezlere sahip çıkacağının işaretlerini veriyor. İsrail, İran karşıtı cephenin önemli bileşeni Suudi Arabistan üzerine yönelecek okların, İran’ı çevreleme ve ambargo siyasetinin birliğini bozacağını, enerjisini böleceğini ve bunun da İran’a yarayacağını düşünüyor. Türkiye’ye gelelim. İktidar bir yandan kriminal incelemeyi sürdürüyor. Diğer yandan da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik’in yazdığı üzere, Suudi Arabistan’ı sıkıştırmamak için meseleyi “fazla deşelemiyor”. Nedeni açık: AKP, Suudi Arabistan’da aslında sadece fiili lider veliaht prensin Müslüman Kardeşler’e ve Katar’a düşman olduğu, bu çerçevede de Türkiye ile ilişkileri aslında onun kötüleştirdiği tezine oynuyor. Bu noktada veliaht prense karşı tutum alırken doğrudan Suud monarşisini ya da statükosunu zora sokacak işlere yönelmeyeceğini “iyi niyet” göstergesi olarak sunuyor. Veliaht, Suud statükosundan değilmiş gibi! Biliyorlar, ama eldeki koz üstünden pazarlık için bir tür “iyi poliskötü polis” oyunu bu. Suudi Başkonsolos’un elini kolunu sallayarak Türkiye’den çıkışına izin verilmesi de bu resmi bütünlüyor. Amaç? Açık ki Suudi Arabistan’la ilişkileri düzeltmek, mümkünse petrodolar akışını yeniden başlatmak ve Suudi Arabistan’ın Katar’a dönük baskısını hafifletmek. Dünyada giderek “uluslararası, tarafsız bir komisyon” tarafından bu cinayetin incelenmesi tezi yayılırken ABD yönetiminin incelemeyi aslında fiilen Türkiye’ye bırakmış olması ise ilginç. Daha geçen hafta Brunson üstünden Türkiye yargısının Erdoğan’a bağlı olduğunu ima ederken hem de. Eğer bir mutabakat arayışı varsa, ki öyle görünüyor, bu durumda Türkiye’nin kriminal incelemesinin sonucunun bu mutabakata dayanacak hikâyeden bağımsız olması da zor. İktidar bunu bildiğinden bir yandan da elindeki malzemeyi dünya gündemine kademeli olarak taşıyarak ABDSuud hikâyesinin kendisi açısından hafif kalışını belli ki önlemeye çalışıyor. Diğer yandan bu olay Suudi Arabistan açısından bir zayıflık göstergesi olmanın ötesinde, Suudi monarşisinin emperyalist sistemin vazgeçilmez önemdeki müttefiki olduğunu yeniden belirgin kılan bir gösteriye dönüştü. ABD konuyu kapatmak için her şeyi yapıyor. Daha dün İngiltere Dışişleri Bakanı Hunt da benzer bir açıklamayla, Suudi Arabistan’la ilgili iddialar kabul edilemez olsa da “düşünerek” hareket edeceklerini ilan etti. İsrail deseniz, İran karşıtlığı dışında önceliği yok, “Suud ne derse o” noktasındalar. Yani emperyalist sistemin yöneticileri, müttefikleri cinayeti kimin işlediğiyle değil, cinayetin krallığa zarar vermeden nasıl geçiştirilebileceğiyle ilgililer. Elbette Trump da bunun karşılığını fazlasıyla isteyecek. Özetle 18 günün sonucu şu: Brunson olayı nasıl ki “iktidar saraylara kaydıkça emperyalizme bağımlılık artıyor” saptamasını doğruladıysa, Kaşıkçı olayı da emperyalizmin saray rejimlerine düşkünlüğünün göstergesine dönüşmüş durumda. Bilgen: Demirtaş tahliye olabilir HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Selahattin Demirtaş’ın AİHM’nin vereceği karar öncesinde tahliye edilebileceğini söyledi. Halk TV’de Çağlar Cilara’nın sorularını yanıtlayan Bilgen, “Seçim öncesinde Avrupa ile ilişkileri daha fazla germeyi göze alamayıp, tahliye etmeyi düşünebilirler. Türkiye’de ne yazık ki bu konular yargının kuralları çerçevesinde değil, siyasetin hesapları, beklentileri, planları çerçevesinde ele alınıyor” dedi. l Haber Merkezi haber TASARIM: İLKNUR FİLİZ Mağdurlar çalıştayıAKP’nin kapıları kapattığı emeklilikte yaşa takılanlar için CHP harekete geçiyor CHP, emeklilikte yaşa takılan (EYT) yaklaşık 4 milyon kişiyi ilgilendiren sorunun çözü mü için çalıştay düzenleyecek. CHP Genel Başkanı Ke mal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı çalış taya konu hakkın da TBMM’de teklif ve ren İYİ Parti, MHP ve MAHMUT LICALI HDP de davet edilirken CHP Genel Başkan Yardımcısı Ve li Ağbaba, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın EYT konusunda yaptığı açıklamaların doğru olmadığını be lirterek, “Bu konuda yapıcı politika mızı sürdürüyoruz ve diğer partile re çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte bu mağduriyeti giderelim” dedi. CHP’nin yeni yasama yılının baş lamasıyla birlikte gündeme getirdi ği EYT konusunda Erdoğan grup top lantısında kapıları kapayan bir ko nuşma yapmıştı. AKP’nin karşı çık tığı EYT düzenlemesinin dört parti nin destek vermesi durumunda ya salaşma ihtimali bulunuyor. CHP bu kapsamda konunun bütün sos yal taraflar tarafından tartışılması ve sağlıklı bir çözüme kavuşturulması amacıyla 22 Ekim’de bu konuyla ilgili bir çalıştay düzenleyecek. Kılıçdaroğlu çözer CHP Emek Büroları tarafından düzenlenecek çalıştayda açılış konuşmalarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ağbaba yapacak. Çalıştay kapsamında sendika tem Veli Ağbaba ‘yanlış bilgilendirildi’ EYT Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gönül Boran Özüpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış bilgilendirildiğini belirterek, EYT’liler olarak kazanılmış haklarını istediklerini anlattı. Haber sitesi Duvar’a konuşan Özüpek, “Cumhurbaşkanımızın açıklamasında verilen bilgilere bakarak yanlış yönlendirildiğini düşünüyoruz. Uzmanlarla yaptığımız çalışmalara göre sayımız 700 bin kişi ve bütçeden alacağımız ücret yıllık 810 milyar liralık bir bedel. Biz hiçbir zaman erken emeklilik istemedik. Kazanılmış hakla rımızı istiyoruz. Yani sigortamızın başladığı tarihlerde kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 25 yıl emeklilikle girdiğimiz çalışma hayatında maç oynanırken kuralın değişmesiyle getirilen kriterlerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında, EYP’lilerin taleplerine tepki göstererek, “Böyle bir uygulama olamaz. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hesabına göre, emeklilikte yaşa takılan denilen gruba 6,2 milyon kişi giriyor. Yıllık maliyeti 750 milyar liraya ulaşıyor” değerlendirmesinde bulunmuştu. silcileri ve sosyal güvenlik uzmanları emeklilikte yaş, prim konularında emeklilikte yaşa takılanlar üzerinden değerlendirmelerde bulunacak. Çalıştayın sonunda hazırlanacak bir sonuç bildirgesinde EYT konusunda çözüm önerileri sunulacak. Çalıştayı organize eden Ağbaba, CHP’nin emeklilikte yaşa takılanların sorunlarına çözüm bulmak için yoğun bir çaba gösterdiğini ve göstermeye devam edeceğini söyledi. EYT mağduriyetinin toplumun kanayan bir yarası olduğunu kaydeden Ağbaba, “Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini biliyoruz. Bu işe popülist olarak değil, çözüm odaklı yaklaşıyoruz” dedi. Türkiye’de EYT konusunu en iyi bilen ve çözüm sunabilecek kişinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu olduğuna işaret eden Ağbaba, “Eğer iktidar, genel başkanımızın önerisini dinlerse, devlete çok yük getirmeyecek bir çözüm önerimiz olacaktır” dedi. ‘Partilere çağrı yaptık’ Ağbaba, çalıştaya bu konuda yasa teklifi veren MHP, İYİ Parti ve HDP’yi de davet ettiklerini kaydetti. EYT sorununun siyaset üstü olduğunu belirten Ağbaba, “AKP dışındaki partilerin Meclis’te sayısal çoğunluğu var, eğer istenirse bu mağduriyet kısa sürede çözülebilir. Bu konuda yapıcı politikamızı sürdürüyoruz ve diğer partilere çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte bu mağduriyeti giderelim” dedi. ‘Andımız’ çatlağıDanıştay’ın ‘Öğrenci Andı’ kararı siyasi kulisleri hareketlendirdi AKP iktidarı ‘çözüm süreci’ kapsamında 2013 yılında 1932’den beri okullarda okutulan andımızı uygulamadan kaldırmıştı. Danıştay’ın “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesine ilk eleştiriler AKP’den geldi. Buna karşın AKP’nin ittifak ortağı MHP Öğrenci Andı ilk kaldırıldığı dönem tepki olarak binasına astığı dev Öğrenci Andı pankartlı fotoğrafı sosyal medya hesabından yayınladı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise Danıştay kararını eleştirenlere “Türk’ün çalışkanlığı mı sizi rahatsız ediyor? Atatürk’ün adının geçmesi mi rahatsız ediyor” sorularını yöneltti. Danıştay’ın ilkokul öğrencilerinin okuduğu “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü önceki gün iptal etmesi tartışma yarattı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Söz konusu karar henüz kesinleşmemiştir. Hukuki süreç devam etmektedir” ifadelerine yer verildi. Bakandan ‘ihtilaf’ tepkisi Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Danıştay kararına tepki göstererek “Yargı kararları ihtilaf çıkarmaz, ihtilafları giderir. Bunun yolu anayasaya sadakatten, her organın kendi meşru sınırları içinde kalmasından geçer. Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez. Bir yürütme tasarrufunun bilimsel temelini sorgulamak da yargının anayasal konumunu, kabiliyetini aşar. Adeta idarenin yerine geçerek işlem tesis eden Danıştay 8. Dairesi’nin öğrenci andına ilişkin kararı, maalesef bu ölçüleri karşılamaktan uzak kalmıştır” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Ak ‘MEB UYGULAMAK ZORUNDA’ Birleşik Kamu İş Konfederasyonu MYK üyesi Ali Taştan, Danıştay’ın Andımız kararına ilişkin hükümetten gelen eleştiriler üzerine, “Kararı, MEB hemen uygulamaya koymak zorundadır. Eğer karar uygulanmaz ise kararı uygulamayanlar hakkında da yargıya gideceğiz’’ dedi. Taştan, “1932’den bu yana okullarımız da okutulan andımızın, 2013 yılında kaldırılmasına karşı çıkmıştık. Danıştay andımızın kaldırılma kararını doğru bul madı ve tekrar okullarda andımızın okutulmasının önünü açtı. Bu kararın ardından AKP’li bakanlar ardı arkasına açıklama yaptılar. Neden, çünkü Danıştay hükümetin istemediği bir karar verdi. Karardan AKP ve yandaş Memur Sen neden rahatsız. Yargının kararını tanımamak ne demek? Memur Sen Genel Başkanı’nın haddi mi yargı kararını tanımamak? Adalet Bakanı tarafsız olmak zorunda” değerlendirmesinde bulundu. şener ise sosyal medya hesabından Gül’e tepki göstererek “Başta Sayın Bakan olmak üzere Andımız ile ilgili Danıştay kararına çemkirenler, Türk olmaktan mı, doğru olmaktan mı rahatsız oluyorlar?” ifadelerini kullandı. Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da karara Danıştay 8. Dairesi’sinin “sınırları aşarak” kendini yürütmenin yerine koyduğunu ileri sürdü. CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Hükümet yetkililerinin çıkıp büyük cümleler kurmasını beklerdim ama maalesef bu olmuyor. ‘Savunulacak neyi var’ cümlesinin hiçbir değeri yok. Göreceksiniz, çok sürmeyecek, Atatürk’ü eleştirdikleri noktaları över hale gelecekler” dedi. Yılmaz, kararı da doğru bulduğunu ekledi. Meclis(te toplantı yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise Danıştay’ı töhmet altında bırakmanın doğru olmadığını belirterek, “Atatürk’ün adının geçmesi mi rahatsız ediyor” diye sordu. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da, “Mahkemenin aldığı bir karar varsa ona uyulur herhalde. Ama bir değişiklikte yapılabilir artık onu nasıl olacak hükümet takdir edecek herhalde” diye yorumladı. Öte yandan AKP’ye yakınlığıyla bilinen EğitimBir Sen, Danıştay kararına tepki gösterdi. Karardan memnunuz Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Canan Arıtman, dernek yöneticileri ile birlikte basın açıklaması yaptı. Okullarda yeniden Andımız okutuluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirten Arıtman, Danıştay’ın kararından memnuniyet duyduklarını ifade etti. CKD’nin Andımız’ın yeniden okutulması için 81 ilde eşzamanlı basın açıklamaları düzenleyip imza masaları açtığını hatırlattı. Arıtman; “Andımızın okutulması Türk milletinin ortak talebidir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet l CHP’de YOĞUN BAŞVURU Bir haftalık uzatma MAHMUT LICALI CHP’de aday adaylığı süreleri yoğun talep nedeniyle 26 Ekim’e kadar uzatılırken; parti içinde “üzerinde tam mutabakat sağlanan” ve CHP’nin birinci parti olmadığı ve tek adayın bulunduğu yerlerde belediye başkan adaylarının açıklanacağı 24 Ekim’deki Parti Meclisi (PM) toplantısının tarihinde herhangi bir değişiklik yapılmadı. CHP kulislerinde PM toplantısında belirlenecek adayların üzerinde tam mutabakat sağlanan ve parti içinde hiçbir tartışmaya neden olmayacak isimlerden oluşacağı ifade ediliyor. Toplantıda belirlenecek adayların CHP’nin birinci parti olmadığı ve büyük farkla kaybettiği ilçe belediyelerinden oluşacağı da kaydediliyor. Açıklanacak adaylar arasında tek aday olan yerlerin de bulunacağı dile getiriliyor. Taşdelen başvurdu CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de soruları yanıtladı. Muharrem İnce’nin İstanbul’da aday gösterilmesi durumunda AKP’nin ona aday belirleyeceği yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine Özkoç, “Bizim çıkartacağımız adayların kimler olduğuna bakarak kendi adaylarını belirlemeler haklı bir nedendir. Çünkü biz, güçlü ve doğru adaylarla geleceğiz. Milletimizin hakkını, hukukunu savunan insanlarla geleceğiz” yanıtını verdi. Ankara’da Mansur Yavaş’ın adaylığında gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Özkoç, konuyu değerlendirdiklerini bildirdi. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP’ye yeniden aday adaylığı başvurusu yaptı. l ANKARA l İNÖNÜ, SARIGÜL, ÇALTI CHP’den Şişli’ye üç aday adayı İstanbul’da CHP’nin ilçe belediyelerine aday adaylığı başvuruları dün süre uzatımına karşın sürdü. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ile eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül Şişli Belediyesi Başkanlığı’na yeniden aday oldu. CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yeniden Ataşehir’den aday olduğunu açıkladı. CHP Şişli ilçe Başkanlığı’nda açıklama yapan Hayri İnönü, “Bir dönem daha yapmamın hizmetlerim açısından daha iyi olacağına inanıyorum. Benim işim Şişli’nin mallarını tekrar Şişli’ye kazandırmak. Bu yüzden tekrar başkan olmak istiyorum” dedi. Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de CHP Şişli İlçe Başkanlığı’nda resmi başvurusunu yaptı. Yurttaşlar, ilçe başkanlığının önünde ‘Çare Sarıgül’, ‘Çalışa çalışa kazanacağız’ sloganları atarak Sarıgül’ü karşıladılar. Sarıgül, Şişli halkının desteğiyle tekrar belediye başkanı olacağını söyleyerek, “Yeterki sizlerle yan yana olalım. Bunu, partimize oy veren veya vermeyen halkımıza, dün nasıl başkan olduysam yarında başkanı olacağım. Bize oy versin veya vermesin; Şişlililerin yüzde 100’ünün yüzünü güldürmek için yola çıkıyoruz” diye konuştu. Öte yandan eski CHP Şişli Belediye Meclis üyesi Dursun Çaltı, eski CHP il başkan yardımcısı Av. Muhterem Aktaş da Şişli Belediyesi’ne aday adayı olduğunu açıkladı. CHP 26. Dönem Milletvekili Gülay Yedekçi, Beşiktaş ilçe binasında yaptığı açıklamada Beşiktaş Belediye Başkanlığı’na aday adayı olduğunu söyledi. CHP’li Halil Oral, Avcılar Belediyesi’ne aday adayı olduğunu belirtirken, CHP’li Şerdil Dara Odabaşı ise Kadıköy’den aday adaylığını açıkladı. Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Hakkı Sağlam da Kadıköy Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusu yaptı. Kadıköy’ün mahallelerinde esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen Sağlam, kentsel dönüşüm başta olmak üzere Kadıköy’e dair projelerini anlattı. CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ise ilçe başkanlığında yaptığı açıklamada, Ataşehir Belediyesi’ne tekrar aday olduğunu söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet l KADIKÖY, BEŞİKTAŞ, KARTAL 3 isim bugün adaylık başvurusu yapacak CHP’de aday adaylık başvuruları bugün de devam edecek. Kadıköy Belediyesi’nde 19992014 yılları arasında başkan yardımcısı olarak görev yapmış olan Mustafa Demircan bugün CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı’na giderek aday adaylığı başvurusu yapacak. CHP’li Sebahattin Öztürk, Kartal Heykeli önünde düzenleyeceği basın toplantısıyla Beşiktaş’tan aday adaylığını, Yüksek Mimar Oğuz Aykan’da CHP ilçe başkanlığında Kartal Belediye Başkanı aday adayı olduğunu açıklayacak. l Haber Merkezi C MY B