18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 9 Ocak 2018 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Üniversite evrenseldir Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nin “ülke ve milletin değerlerine yaslanmadığı’ için başarısız olduğu biçimindeki sözlerine tepkiler geldi FİGEN ATALAY Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef aldığı eski Boğaziçi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, üniversitenin maddi olanaksızlıklara rağmen her zaman hem Türkiye’de hem dünyada başarılı olduğunu söyledi. Prof. Ergüder, “Boğaziçi her zaman milli olmaya, Türkkiye’nin sorunlarına eğilmeye çalıştı’’ dedi. Boğaziçi Üniversitesi’nde 30 yılı geçen, 19922000 arasında da sekiz yıl boyunca üniversitenin rektörlüğünü yapan Prof. Ergüder, şunları söyledi: “Boğaziçi Üniversitesi sadece Türkiye’de değil dünyada bir yer olabilmesi için elinden geleni yaptı. Maddi yetersizlikler içinde çalıştık, çok çabaladık ve sonuçlarını hep gördük. Boğaziçi, uluslararası üniversite sıralamalarında, Türk üniversiteleri arasında hep başlarda olur. Bu kurumun kıymetinin bilinmesi lazım. Askeri darbe dönemlerinde hep öğrencilerimizi koruduk. Zamanı geldi solcu öğrencilerimizi koruduk zamanı geldi başörtülü öğrencilerimizi koruduk. Yasaklamak kolaydı ama biz zoru seçtik, gençlerin eğitim alma haklarını savunduk. Boğaziçi Üniversitesi’ne büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum, çok üzgünüm.” Eğitim Sen Genel Başkanı Fe Erdoğan ne demişti? Erdoğan üniversitenin kampusunda yaptığı konuşmada, “Boğaziçi Üniversitesi ülke ve milletin değerlerine yaslanamadığı için uluslarası alanda beklediği yere gelememiştir” demişti. Erdoğan, Bo ğaziçi Üniversitesi hocalarına seslenerek, “Belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli bir fikrin savunucusu değilse ona kapıyı kapa. Bu mu özgürlük?” ifadelerini kullanmıştı. ‘Sıralama’’ ile yanıt Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen eleştirilerin ardından Twitter hesabından Türkiye üniversitelerinin başarı sıralamasını paylaş tı. ?‘2018 U.S. News and World Report’a göre hazırlanan sıralamada, Türkiye’deki üniversiteler arasında Boğaziçi Üniversitesi’nin birinci sırada olduğu görülüyor. Başdanışman Boğaziçi’li Cumhurbaşkanlığı Ekonomiden Sorumlu başdanışmanı Hatice Karahan, Erdoğan’ın hedef tahtasına oturttuğu Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. Ahmet Davutoğlu, Emine Nur Günay, Ravza Kavakçı Kan, Durmuş Ali Sarıkaya da Boğaziçi mezunu AKP’lilerden birkaçı. ray Aytekin Aydoğan, üniversitelerin bilimin,özgür düşüncenin üretildiği kurumlar olduğuna dikkat çekerek, “Dünyanın her yerinde, tüm üniversitelerde aslolan evrensel olandır. Yerli ve milli fizik, yerli ve milli sosyoloji adı altında bir bilim dalı yoktur ve olamaz. Üniversitelerin oluştuğu topraklarda, üniversite kelimesinin kav ramsal karşılığında dahi evren, evrensellik tanımı varken,y erli ve milli üniversitelerden bahsetmek, bilim dışı ve ideolojik bir tutumdur’’ dedi. Baskı, kadrolaşma ve 15 Temmuz sonrasında yaşatılan ihraçlarla bilim insanlarının üniversitelerden uzaklaştırıldığını vurgulayan Aydoğan, şöyle devam etti: “Üniversitelerimiz şimdi Nuh Tufanı sırasında cep telefonu kullanıldığını, nükleer enerji ile geminin çalıştırıldığını söyleyen akademisyenlere, kadınlar ile tokalaşmayan, “ateş tutmaktan korkunç, ‘okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” diyen rektörlere teslim edilmiş durumda. Yerli ve milli üniversite çağrısı; Kapıkulu Üniversiteleri çağrısıdır. Üniversitenin anlamı, evrensel olmakla eşdeğerdir. Kainatın, evrenin karşılığı olan üniversitenin kurulduğu topraklarda ‘yerli ve milli üniversite’ çağrısı yapılması sonrasında yine bilimin en temel ilkesi olan soru sorma, sorgulama, eleştiri ilkesinin kimse tarafından gerçekleşmemiş olması da üniversitelerimiz açısından son derece acıdır ve maalesef üniversitelerin şu anki gerçekliğidir.’’ Üniversitemizin yanındayız Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nden (BÜMED) yapılan açıklamada da şöyle denildi: “Boğaziçi Üniversitesi kurulduğu günden bu yana evrensel bilimsel ilkeler doğrultusunda yaptığı akademik çalışmaları ve özgürlükçü çoksesli sosyal hayatıyla Türkiye’nin önde gelen ve dünyanın sayılı üniversitelerinden biri olmuştur. BÜMED olarak temsil ettiği tüm değerlerle üniversitemizin yanında duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz.’’ Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, başlattıkları “Köy Okullarına Yardım ve Destek” kampanyası kapsamında harçlıklarıyla aldıkları kitap, kırtasiye, mont ve ayakkabı yardımlarını kar, çamur ve yağmur demeden öğrencilere ulaştırdı. Gençler ayrıca, köy okulundaki öğrencilere sağlık bilgisi ve hijyen eğitimi verdi. Amaçlarının öğrencileri kitapla buluşturmak olduğunu belirten 2. sınıf öğrencisi ve Halk Sağlığı Koordinatörü Adem Deniz, “50 kişilik ekiple geldik. Bu bizim 4. köy okulu projemiz. Çok duygulu anlar yaşadık. Çünkü zor şartlarda bu karda kışta kardeşlerimiz eğitim görüyorlar. Biz de elimizden geldiğince hediyeler veremeye çalışıyoruz. Onların yüzünde tebessüm oluşturabiliyorsak ne mutlu bize” dedi. Tıp fakültesi 2. sınıf öğrencisi Zehra Alcan, “Sonuçta hepimiz birer hekim olacağız. İnsanların hayatlarına dokunacak bir mesleğe sahip olacağız. Bu şekilde bir şeyleri değiştirmeye ya da birilerinin hayatında izler bırakmaya çalışyoruz” diye konuştu. l DHA ökodöğeksyrutelenlkacrilıenraden Eğitim Diyanet’e emanet eğitim 7 İlkokul mezunu sahte doçent yakalandı! Ankara’da cami inşaatına yardım amaçlı para topladığını söyleyip vatandaşları dolandırdığı belirlenen Musa Y. suçüstü yakalandı. İlkokul mezunu olduğu anlaşılan şüphelinin kendisini doçent olarak tanıtarak bazı televizyon kanallarındaki programlara konuk olduğu ortaya çıktı. Başkentte polise başvuran bir yurttaş, cami inşaatına yardım topladığını iddia eden kişi tarafından dolandırıldığını belirterek şikayetçi oldu. Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler düzenledikleri operasyonda yardım için dağıttığı telefon numarasından ulaştıkları Musa Y.’yi gözaltına aldı. Şüphelinin kullandığı telefon hattını başkası adına çıkardığı, ilkokul mezunu olmasına rağmen doçent doktor unvanı ile bazı televizyon kanallarında yayınlanan programlara konuk olduğu belirlendi. Musa Y. emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Musa Y, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l ANKARA / Cumhuriyet Anadolu Üniversitesi’nde mobbing iddiası Anadolu Üniversitesi’nden 22 öğretim elemanının, Prof. Dr. Nazmi Koçak başkanlığında 522 turizmciyle yapılan görüşmeler sonucu hazırladığı Türk turizminin tarihini ele alan 9 ciltlik kitabın üniversite matbaasında basılma talebine, rektör değişiminden sonra “iş yoğunluğu” gerekçesiyle izin verilmediği öne sürüldü. AÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, baskıya izin verilmediği iddialarının doğru olmadığını, Prof. Dr. Kozak’ın eşinin rektör adayı olduğu için böyle bir girişimde bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Kozak, kitapların ve belgesellerin basımına izin verilmemesinin, Rektör Gündoğan’ın göreve geldiği 2014 yılından bu yana şahsına yönelik sayısız mobbingden biri olduğunu ileri sürdü. Mobbing ile ilgili konuları başta Yükseköğretim Kurulu olmak üzere ilgili makamlara bildirdiğini; ancak şimdiye kadar sonuç alamadığını söyleyen Kozak, “Kitapların basımıyla ilgili süreç, 2015 yılından beri devam etmektedir. Kabul edilen araştırma projesinin bütçesinde kitapların basımı ve belgesel hazırlama ile ilgili kalemler olup, bunlar için yeterli miktarda bütçe ayrılmış ve Rektörlükte kabul edilmiştir. Ancak Prof. Dr. Naci Gündoğan göreve geldikten sonra kitapların basımı için yaptığımız basım için ihaleye çıkılması başvurumuza olumsuz yanıt verildi, ardından kitapların üniversite matbaasında basılması talebimiz de matbaanın iş yoğunluğu gerekçesiyle reddedildi” dedi. Prof. Dr. Kozak, kitapların basım için sıra beklediği, beyanının doğru olmadığını söyledi.l DHA Diyanet’in ve derneklerin açtığı kreş sayılı 20152016 öğretim yılında 692 iken 20162017 öğretim yılı ilk döneminde 1448’e, ikinci döneminde ise 1552’e yükseldi MÜFTÜLÜKLE İMZALANAN PROTOKOL MECLİS’TE SELAHATTİN GÖKATALAY yaş grubu çocuklara haftada 6 saat Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Malatya Müftülüğü ‘dini eğitim’ verileceği belirtilmektedir. Bu kapsamda okullarda verilecek din eğitimi faaliyetlerinde kul arasında, okulöncesinde kayıtlı 46 lanılacak materyal ve etkinliklerin yaş grubu çocuklara “Kuran Kur hazırlanması ve öğretim programla su Eğitim Programı” adıyla dini eği rının uygulanması ve denetiminin tim verilmesi için im il müftülüğüne bırakıl zalanan protokole tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletveki 4 CHP’li Ağbaba, uygulamanın ması ilerleyen günlerde çok büyük sorunları beraberinde getirecektir” ifadeleri kullanıldı. Ağ li Veli Ağbaba, konuyu TBMM gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yazılı Osmanlı dönemindeki sıbyan baba, uygulamanın Osmanlı dönemindeki Sıbyan mekteplerini andırdığını belirterek, Bakan olarak yanıtlaması için soru önergesi verdi. Malatya İl Milli Eğitim Mü mekteplerini andırdığını Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle şöyle sordu: “Bakanlığınız tarafından son dürlüğü ile İl Müftülü vurguladı. yıllarda ısrarla çağdaş, ğü arasında imzalanan bilimsel eğitimden uzak protokole ilişkin EğitimSen Malat laşılıp, ülkenin kurucu değerlerine ya Şubesi tarafından yapılan eleşti müfredatlarda yer vermeyip, ısrar ri ve protokolün iptali istemine iliş la dini eğitimin önünün açılmasının kin gazetemizde de yer alan haberin sebebi nedir? Yüzde 99’u Müslüman ardından CHP konuyu TBMM gün olan bir ülkeden 4 yaşındaki çocuk demine taşıdı. Önergede, “Protokol lara anaokullarında eğitim verilme le, anaokullarında eğitim gören 45 sine neden ihtiyaç duyulmuştur?” Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in sorusu üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığı ve belediyelere bağlı derneklerce açılan ve 46 yaş arası çocukların gittiği kreşlerin sayısının 600’den 1552’ye yükseldiğini açıkladı. Yılmaz’ın yazılı yanıtına göre, 20162017 öğretim yılı ikinci dönemi itibarıyla toplam 104 yeni kreş açıldı. Bir önceki yıl 21 bin 20 olan öğrenci sayısı ise 51 bin 327 oldu. Bakan Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılan kurumların programlarının ve işleyişinin Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde yürütüldüğünü belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmayan kamu kreşleri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı izni ile açılan kreş ve gündüz bakım evlerinin eğitim denetimlerinin ise Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapıldığını, bu kurumların eğitim programlarının da Bakanlık tarafından geliştirildiğini belirtti. Kabul edilemez Bakan’ın yanıtını değerlendiren Adıgüzel, “Diyanet’e bağlı kurumlarda program ve işleyişin tamamıyla Diyanet’e bırakılması kabul edilemez. Hele ki son dönemlerde, kamuoyunda Diyanet’e ilişkin soru işaretleri ayyuka çıkmışken, 46 yaş gibi etkiye en açık bir yaş grubundaki çocuklara yönelik her türlü programın içeriğinin sıkı bir denetimden geçmesi gerekir. Özellikle yoksul ailelerin çocuklarını hedef alan bu kurumlardaki program ve işleyişin çocuğun iyi halini ve gelişimi destekleyen ortamı ne ölçüde sağladığına dair endişeler giderilmiş değil. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz bu kurumlarda eğitim veren eğiticiler kim? Formasyonları çocuk gelişimine ne ölçüde uygun? Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumlu olduğu işi, Diyanet hangi uzmanlık alanı, hangi uzman eğitimcilerle yürütüyor” diye sordu. Yoksullarda düşük Yılmaz, CHP’li Adıgüzel’in sorularına yazılı olarak yanıt verdi. Yanıtta 20162017 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitime devam eden çocuk sayısında yaklaşık 117 bin artarak toplam çocuk sayısının 1 milyon 326 bine çıktığı ifade edildi. Okulöncesi eğitimde son 3 yılda okulla buluşturulan çocuk sayısının 265 bin arttığı belirtildi. Adıgüzel, Türkiye’de okul öncesi eğitime katılımın OECD ortalamasının altında olduğuna dikkat çekerek, “35 yaş okullaşma oranı Türkiye genelinde düşük olmasına rağmen, bu oran yoksullar arasında daha da düşük. Milli Eğitim Bakanlığı okulöncesi eğitime çözüm olarak toplum temelli kurumların sayısındaki artışa bel bağlayamaz. Bu artışa karşın, bu kurumların denetimine ilişkin sıkıntılar var. Son dönemde tartışmaların odağındaki Diyanet’in eğitimdeki payı artıyor” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Eğitim devrimcisi Mustafa Necati anıldı Eğitim devrimcisi Mustafa Necati, Kartal Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şubesi tarafından düzenlenen programla Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde anıldı. İstiklal Savaşı yıllarında ve Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeki hizmetleriyle unutulmaz izler bırakan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın düşünce ve mesai arkadaşlarından Mustafa Necati’nin anısına, vefatının 89. yılında düzenlenen panele Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube Başkanı Gürsel Öğüt, CHP Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi ve çok sayıda yurttaş katıldı. “Köy Enstitüleri ve Mustafa Necati” konulu panele konuşmacı olarak avukat Celal Ülgen ve gazeteciyazar Mustafa Mutlu katıldı. Kartal Belediye Başkanı Öz konuşmasında, Atatürk’ün ‘Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır’ sözünü hatırlatarak,“Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bugün bu ülkede, beyninde Atatürk bilinci olan binlerce insan var. Mustafa Necati Kız Yurdu’nu yapmaya çalışıyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle