18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 31 Ocak 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Eflasyonda düşüş bu yıl da hayal oldu TCMB, enflasyon tahminini 2018 için 1 puana yakın yükseltti. Merkez’e göre gıda enflasyonunda her zaman riskler ve oynaklıklar söz konusu Murat Çetinkaya Hayat pahalılığı ve zamlar enflasyonu çift hanede tutmaya devam ediyor. Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyon tahminini bu yıl için 0.9 puan artışla yüzde 7.9’a yükseltildiğini, bankanın enflasyonda belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar sıkı duruşunu koruyacağını savundu. Çetinkaya, yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürüleceğine yeniden vurgu yapan Çetinkaya, bankanın fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğini söyledi. Enflasyonla mücadelenin kalıcı sonuç vermesi için birçok alanda eşzamanlı adımların atılmasının önemine dikkat çeken Çetinkaya, “Dış açık ve tasarruf açığı, finansal derinleşme, verimlilik ve piyasa rekabeti gibi alanlarda atılacak adımlar enflasyonla mücadeleye ve para politikasının etkinliğine önemli katkıda bulunacaktır” dedi. Gıdada riskler var Murat Çetinkaya’nın sunumundan öne çıkanlar şöyle: n Gıda enflasyonunda her zaman riskler ve oynaklıklar var. Gıda komitesi bu yıl da yoğun bir çalışma ile oynaklıkları azaltmak adına adımlar atacak. Gıda enflasyonu varsayımını yüzde 7 olarak koruduk. n Gıda enflasyonundaki yükselişte daha ziyade süt başta olmak üzere işlenmiş gıda ürünleri etkili oldu. Tüketici enflasyonu ile işlenmemiş gıda ve alkoltütün dışı enflasyon son çeyrekte ekim enflasyon raporu öngörülerinin üzerinde gerçekleşti. n Büyüme temelde yurtiçi talepten kaynaklandı. n 2018 için petrol varsayımını belirgin biçimde yükselttik ve 56 dolardan 66 dolara çıkardık. n 2018 sonunda enflasyonun yüzde 70 olasılıkla yüzde 6.59.3 aralığında orta noktası yüzde 7.9 gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. n 2019 sonunda enflasyonun yüzde 70 olasılıkla yüzde 4.78.3 aralığında orta noktası yüzde 6.5 gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz. İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, “Yıl sonu enflasyon tahmininde görece iyimser bir yukarı yönlü güncelleme gördük. Bu bağlamda yılın kalanındaki toplantılarda yukarı yönlü güncellemeler devam edebilir” dedi. n Reeskont kredisi önlemlerinde uzatma kararı yok. l Ekonomi Servisi Hükümete ‘Açık Mektup’ Merkez Bankası, yüzde 5 olarak hedeflenen 2017 enflasyonunun yüzde 11.92 çıkması nedeniyle hükümete ‘Açık Mektup’ gönderdi. Hükümet adına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e gönderilen mektupta, gelecek dönemde TCMB’nin, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya ve para politikası kararlarını enflasyon görünümüne bağlı olarak vermeye devam edeceği bildirildi. Mektupta, son yıllarda gözlenen şoklar ve yapısal unsurların enflasyonun halen hedefin üzerinde ve oynak seyretmesine neden olduğu, bu bağlamda, TCMB’nin, birçok farklı boyutta ve sorunun kaynağına odaklı çabalarını diğer kurumlarla birlikte koordineli bir şekilde sürdürmeyi amaçladığı kaydedildi. Türkiye savaş alanı Meraya baz istasyonu Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun tasarısı TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tasarıya göre, meralara baz istasyonu, elektronik haberleşme altyapı ve sistemleri kurulabilecek. Düzenleme ile Türk Ticaret Yasası’nda da önemli değişiklikler öngörülüyor. Düzenlemedeki 93 maddenin 65’in icra iflas hukukuyla ilgili. ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ndaki değişikliklerin bazıları şöyle: n İflas Erteleme Kurumu tamamen yürürlükten kaldırılıyor, konkordato revize edilerek bir Kurtarma Anlaşması Kurumu oluşturuluyor. n Şirket kuruluşunu 7 işlemden 1 işleme inecek, kuruluş aşamasındaki yüzde 25’lik sermaye blokajı şartını kaldırılacak n İnşaat izinleri sürecinde işlem sayısı 12 işlem 5’e, inşaat ruhsatındaki imza sayısını 18’den 1’e düşecek. n Meralar, elektronik haberleşme altyapısı için kullanılabilecek. Meraya baz istasyonu, telekomünikasyon altyapısı kurulabilecek. l ANKARA ‘Zor bela’ başarı gelecek Yatırım bankası JP Morgan’a göre Türkiye’de büyüme bu yıl büyük olasılıkla ivme kaybedecek, ancak saygıyı hak eder bir seviyede olmaya devam edecek. 2223 Ocak tarihleri arasında Ankara ve İstanbul’u ziyaret eden JP Morgan, bu ziyarete ilişkin notlarını yayımladı. Yapılan ziyarette gerçekleştirilen görüşmelerin Türk ekonomisinin ‘zor bela’ da olsa başarıya ulaşacağı senaryosunun gelecek 2 yıl için temel senaryoları olmaya devam ettiğini açıkladı. JP Morgan, “Kur istikrarı Merkez Bankası ve hükümet için önemli bir öncelik çünkü kurda zayıflık enflasyonist baskı yaratıyor, finansal istikrar için riskleri artırıyor ve yerel güveni önemli oranda zarar veriyor” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi Kendi ülkelerinde sınırlı olanaklara sahip Körfez bankaları, satın alma ve lisans başvurularıyla Türkiye’de varlıklarını artırmanın yolunu arıyor Adel Kalemcilik, 2017’nin üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre net cirosunu yüzde 15 artırarak 297 milyon TL’ye yükseltti. Risklerin azalmasıyla bu yüzde 5 büyüme hedefliyor. Adel Kalemcilik, 2015 yılında 77 milyon TL yatırımla 36 bin metrekare üzerine kurduğu yeni fabrikası ile yüzde 30’luk kapasite artışı sağladı. Tuncay Özilhan Afrika’da beş çocuktan biri Adel kullanacak Anadolu Grubu şirketlerinden Adel Kalemcilik, 2018’e yeni yatırımlarla giriyor. Adel Kalemcilik, stratejik pazarları arasındaki Rusya, Mısır, İran ve Güney Afrika’da okul çağındaki her 5 kişiden 1’ine Adel markalı kırtasiye kullandırmayı hedefliyor. Adel Kalemcilik, yenilenen markası ve ürün portföyünü Frankfurt’ta düzenlenen Avrupa’nın en büyük kırtasiye fuarı Paperworld ’de tanıttı. 2017 sonu itibarıyla 50 ülkeye ihracat yapan Adel Kalemcilik, yakın coğrafya da bölgesel güç olma stratejisiyle faaliyet gösteriyor. Adel marka kimliğini ve ürün portföyünü yenileyen şirket, “Her şey senin elinde” sloganıyla Türkiye ve yakın coğrafya kırtasiye pazarında gücünü artırmak istiyor. Anadolu Grubu’nun bira, meşrubat, perakende, tarımgıda, otomotiv, kırtasiye, hızlı tüketim restoranı, gayrimenkul ve enerji sektörlerinde faaliyet gösterdiğini vurgulayan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “Biz kırtasiye sektörünü bir misyon sek törü olarak değerlendiriyoruz. Adel Kalemcilik’in ürettiği kalem ve kırtasiye ürünleri, Türkiye’ye özgüvenli ve yaratıcı nesiller yetiştirmek gibi önemli bir misyonu üstleniyor” dedi. Adel Kalemcilik Genel Müdürü Evrim Hizaler, 2012’de ortağı FaberCastell ile Rusya’da ortak girişim olarak kurdukları FaberCastell Anadolu şirketi ile FaberCastell markasını 5 yılda premium segmentte yüzde 20’lik pazar payına ulaştırdıklarını söyledi. l Ekonomi Servisi Bloomberg News, Emirates NBD’nin Denizbank’ı satın alma girişimiyle ilgili haberinde, Türkiye’nin genişlemek isteyen Körfez bankaları için savaş alanına dönüştüğünü yazdı. Dubai’nin en büyük bankası olan Emirates NBD’nin Denizbank’ı Rus Sberbank’tan satın almak üzere öngörüşmelere başladığı belirtilen haberde, Katar ve Kuveyt bankalarının da Türkiye’de yatırımları artırmaya çalıştığı vurgulandı. Bloomberg News’e konuşan kaynaklar, Denizbank’ın satışı için Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerden farklı bankalarla da görüşmeler yürütüldüğünü söyledi. Gıdada riskler var Analizde, “Kendi ülkelerinde sınırlı olanaklara sahip Körfez bankaları, satın alma ve lisans başvurularıyla Türkiye’deki varlıklarını artırmanın yolunu arıyor. Qatar National Bank, 2016’da National Bank of Greece SA’nın Türkiye birimini 2.75 milyar Avro’ya, Commercial Bank of Qatar da 2013’te Alternatifbank’ın yüzde 71 hissesini satın almıştı” denildi. Londra’daki MUFG Securities analisti Trieu Pham, Körfez ülkelerinden bazı bankaların, coğrafi yakınlık avantajıyla halihazırda Türkiye’de faaliyet yürüttüğüne dikkat çekerek “Türkiye büyük ve genç nüfusu, yüksek GSYH’si ile elverişli dinamikler sunuyor” dedi. l Ekonomi Servisi Bankalar bir yılda 49 milyar kâr etti Bankacılık sektörünün 2017 net kârı bir önceki yıla göre 11.6 milyar TL artarak 49.1 milyar TL’ye yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) yapılan açıklamaya göre, Aralık 2017 döneminde Türk Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 3 trilyon 257 milyar 819 milyon TL olarak gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı ise 2016 yıl sonuna göre yüzde 19.3 artış göstererek 526 milyar 782 mil yon TL’ye ulaştı. Aralık 2017 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 98 milyar 329 milyon TL, menkul değerler 401 milyar 671 milyon TL oldu. Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat ise, 2016 yıl sonuna göre yüzde 17.7 artışla 1 trilyon 710 milyar 919 milyon TL oldu. Aralık 2017 döneminde sektörün sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 16.9 seviyesinde bulunuyor. Çekirdek sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 14.11 olurken takipteki alacakların toplam nakti kredilere oranı yüzde 2.95 oldu. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Dünya Ekonomik Forumu uyarıyor Zenginler kulübü diye de anılan Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantıları geride kaldı. 1971’den bu yana toplanan örgütün bu yılki toplantılarının ana teması Parçalanmış Bir Dünyada Ortak Bir Gelecek Tasarlamak şeklinde belirlenmiş idi. Toplantıların ana vurgusu da bir yanda küresel kriz sonrası elde edilen yüksek büyüme hızları, bir yanda da gelir dağılımı ile etnik ve cinsiyet ayırımcılığına dayalı fırsat eşitsizliklerinin yarattığı sosyal dışlanma ve artan şiddet olguları idi. Yani: hızlı büyüyen, ancak parçalanmış bir dünya... Dünya ekonomisinin 2018’de, yani 2008 krizinden on yıl sonra, ilk kez potansiyel büyüme hızına ulaşacağı tahmin ediliyor. Ekonomik büyümenin yeniden sağlanmış olmasına karşın, sosyal kalkınma göstergelerinde izlenen çözülme ve gelir eşitsizliğindeki artış Forum katılımcıları kadar, tüm sosyal bilimcilerin de geleceğe yönelik endişelerini artırmakta. Bu bağlamda Dünya Ekonomik Forumu’nun bu seneki en önemli katkısı yeni geliştirilen bir sosyal göstergenin paylaşımı oldu: Kapsayıcı Kalkınma Endeksi (*) (Inclusive Development Index) ulusal ekonomileri salt gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) göstergesi ile değil, geliştirdiği on bir adet sosyal gösterge ile değerlendirmeyi amaçlıyor. Büyüme, kalkınma, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve nesiller arası eşitlik ana başlıklarından oluşan bu on bir gösterge aracılığıyla milli gelir büyümesinin ötesinde daha gerçekçi ve anlamlı bir veri seti sunulmakta. DEF Raporu’na göre sadece GSYH verilerine dayanan değerlendirmeler, yıllarca biriken sosyal eşitsizlik, çevrenin tahribatı ve gelecek nesillere miras bıraktığımız dünya kaynaklarının savurgan biçimde israfı gibi tehditleri göz ardı etmekte ve insanlığın gerçek sosyal refah kayıplarını gizlemekte. Bu sakıncaları bertaraf etmesi açısından söz konusu endeksin anlamı önemli hele hele yerkürenin zenginleri tarafından iletilmekteyse… HHH Forum Raporu’na göre son beş yılda dünya ekonomisinin milli gelirler toplamı bağlamında “büyüme” gösteriyor olmasına karşın, söz konusu kalkınma endeksine göre 29 gelişmiş ülkenin 20’sinde sosyal kapsayıcılık göstergelerinin gerilediği; 74 kalkınmakta olan ülkenin 56’sında ise nesillerarası eşitsizliğin artmış olduğu gözlenmekte. Kalkınma Endeksi verilerine göre, dünyada en kapsayıcı gelişmiş ülke olarak Norveç nitelendirilmekte. Öte yandan yükselen piyasa ekonomileri diye anılan ve hızlı büyüme sergileyen 30 ülke arasında sadece altısı “sosyal kapsayıcılık” göstergesinde ilerleme kaydetmiş; on üçünde mevcut durum korunmuş; on ülkede ise daha da kötüleşme yaşanmış. Birçok ülkede söz konusu endeksin alt bileşenlerinde çarpıcı farklılıklar gözlenmekte. Örneğin, “büyüme ve kalkınma” göstergesi bakımından ABD’nin 29 ülke arasında onuncu sırada, ancak “kapsayıcılık” bakımından yirmi sekizinci, “nesiller arası eşitsizlik” bakımından da yirmi altıncı sırada yer aldığı gözleniyor. Yükselen piyasa ekonomilerinde de benzer biçimde derin farklılıklar var. Örneğin Türkiye, Meksika, Endonezya ve Filipinler “nesiller arası eşitsizlik endeksi”nde daha olumlu sıralarda yer alırken; “kapsayıcılık”, “gelir eşitsizliği” ve “sürdürülebilirlik” göstergeleri bakımından gerilerde gözüküyor. Sonuç: Dünya Ekonomik Forumu, gezegenimizde sosyal refahın paylaşımı bakımından en önemli sorunun, ekonomistler ve siyasetçiler tarafından bir ulusun zenginliğini ölçmenin tek göstergesinin milli gelir verilerinden ibaret olarak gösterilmesi olduğunu vurguluyor. Büyüme, ne pahasına? (*) World Economic Forum, https:// www.weforum.org/reports/theinclusivedevelopmentindex2018 KÖMÜRE ZAM Sanayiciler yıla enerji zamlarıyla girdi. Yılın ilk günlerinde devreye giren yüzde 13.6’lık doğalgaz zammından sonra, yerli kömüre de yüzde 50 civarında zam geldi. Dünya’nın haberine göre, sanayiciler bu maliyet artışı ile nasıl rekabet edebileceklerini bilemezken, kömüre gelen zam diğer zamları da tetiklemeye başladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle