Katalog

KULTUR Çarşamba 31 Ocak 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Bu konser çocuklar için Amacı, mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitim olanağı sağlamak ve barışın sesini müzikle duyurmak olan Barış İçin Müzik Vakfı, 20 Şubat Salı akşamı Irmak Konserleri’nde sahne alacak. Barış için Müzik Yaylı Beşlisi bu konserde de, müziğin ve gençlerin enerji veren gücü ile seyircilerin karşısında olacak. Diğer konserlerde olduğu gibi bu konserin de geliri ilkokul öğretmen adaylarının bursu için kullanılacak. Biletler Biletix ile Caddebostan Migros Biletix gişesinden veya konser öncesi Irmak Kültür Merkezi’nden alınabilir. [email protected] 15 İnternet üzerinden 3 binden fazla indirildiği belirtilen oyun metni, önceki gün saat 20.30’da başta Kadıköy Emek Tiyatrosu olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde tiyatrolar, kafeler, kitabevleri ve açık alanlarda çok sayıda kişi tarafından okundu ve izlendi. ‘Sadece Diktatör’ her yerde okundu Barış Atay’ın sahnelenmesi yasaklanan oyununa tüm Türkiye’den destek geldi Onur Orhan’ın yazıp Caner Erdem’in yönettiği, Barış Atay’ın oynadı dan okundu ve izlendi. Okumaların yayımlanması için İngiltere, Fransa ve İtalya’dan haberci ğı “Sadece Diktatör”ün açık ve ler geldiği ifade edildi. Her tiyat kapalı tüm alanlarda oynanma roda internet üzerinden yapılan sının yasaklanmasının ardından oyunun metni internette ORHUN ATMIŞ canlı yayınları da çok sayıda kişi takip etti. Çoğu kişi ise okudu paylaşılmış ve her yerde okun ğu metni “#tiyatromadokunma” ması çağrısı yapılmıştı. İnternet üze etiketiyle internet üzerinden paylaştı. rinden 3 binden fazla indirildiği belir Bu arada oyunun Diyarbakır’da tilen oyun metni, önceki akşam saat okunduğu yerlerden olan V Kül 20.30’da başta Kadıköy Emek Tiyatro tür Kitchen adlı mekân, Twitter he su olmak üzere Türkiye’nin birçok ye sabından açıklama yaparak, “Bu ak rinde tiyatrolar, kafeler, kitabevleri ve şam Barış Atay’a destek amaçlı can açık alanlarda çok sayıda kişi tarafın lı yayında okunan ‘Sadece Diktatör’ ti yatro metnini okuduğumuz için polis mekânımıza gelip okuyan ve dinleyenler hakkında tutanak tutup işlem yaptı. Kapatma cezası gelecektir büyük ihtimalle” ifadelerini kullandı. Atay’ın hesabı kapandı Öte yandan, “Sadece Diktatör”ün okunmaya başladığı sırada Barış Atay’ın Twitter hesabı askıya alındı. Atay’ın hesabı daha sonra tekrar açıldı. Ünlü oyuncu ardından Twitter hesabında, “Bugünkü dayanışma için bütün meslektaşlarımıza, seyircilerimize ve tüm sanatseverlere teşek kür ederiz. Sanatın asla yasaklanamayacağını herkese gösterdiniz. #SadeceDiktatörYasaklar ama sanat elbet ulaşır. Var olun. Dayanışmayla, sanatla” mesajını paylaştı. “Sadece Diktatör”, üç yıldır yurtiçi ve yurtdışında 150’den fazla kez sahnelenmiş ve binlerce kişiye ulaşmıştı. Ancak 9 Ocak tarihinde ilk olarak Artvin’de başlayan valiliklerin OHAL yasakları, ardından Ankara, İzmir ve son olarak da İstanbul’a kadar ulaşarak oyunun sahnelenmesine engel olmuştu. Ankara, Kitap Fuarı’nı bekliyor Hailey Tuck, İş Sanat’ta Dmitry Glukhovsky 1626 Şubat tarihleri arasında ATO Congresium’da düzenlenecek Ankara Kitap Fuarı, kapılarını on ikinci kez açmaya hazırlanıyor. Eylül Fuarcılık tarafından 1626 Şubat 2018 tarihleri arasında ATO Congresium’da düzenlenecek Ankara Kitap Fuarı, kapılarını on ikinci kez açmaya hazırlanıyor. 300’ü aşkın yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılacağı fuarda, on gün süresince söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuk aktiviteleriyle birlikte 1000’den fazla etkinlik gerçekleştirilecek. Ankara Sahaf Festivali ile birlikte düzenlenecek olan fuar, kitapların gücünü keşfetmek üzere özenli bir etkinlik programı ve on binlerce kitap çeşidi ile okurları için hazırlanıyor. 22 sahafın da hazır bulunacağı kitap fuarında okurlar birbirinden ilginç sahaf stantlarıyla karşılaşacak. Milli Eğitim Bakanlığı, KOSGEB, İLESAM ve Avrasya Yazarlar Birliği işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan 12. Ankara Kitap Fuarı’nın onur yazarı Atilla Dorsay. Yazarlığının 52. yılını 52. kitabı “O Güzel Atlara Binip Gidenler”le kutlayacak olan Dorsay, 16 Şubat günü fuarın açılış konuşmasının yapacak. Ertesi gün de fuarda sinemamız üzerine bir söyleşi yapacak ve kitaplarını imzalayacak. Açılışta Ankara’daki bazı sinema sanatçıları ve eğitmenlerine ise teşekkür plaketi takdim edilecek. Uluslararası Konuk Dmitry Glukhovsky Ankara Kitap Fuarı bu yıl yurtdışından oldukça önemli bir yazarı ağırlayacak. 1979 doğumlu Rus gazeteci ve bilimkurgu roman yazarı Dmitry Glukhovsky’nin kitapları kamuoyunda ‘çok satan değil, kapışılan’ olarak tanımlanıyor. Yazarın en çok bilinen romanı ise Metro 2033. 25 farklı dile çevrilen ve 3 milyonun üzerinde bir satış rakamına ulaşan roman, yazarı tarafından 18 yaşında yazılmaya başlanmış. Yayın sponsorunun Radyo 7 olacağı fuarın girişi hafta içi öğrenci, öğretmen, engellilere ücretsiz olacak. Ankara Kitap Fuarı her gün 10.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Büyüleyici sesiyle yeni dönem caz vokallerinin arasından sıyrılan Hailey Tuck, İstanbullu hayranları ile ilk kez İş Sanat’ta buluşacak. Genç yaşına ve taze kariyerine rağmen Billie Holiday, Regina Spektor, Ella Fitzgerald gibi isimleri andıran etkileyici sesiyle dinleyicilerin beğenisini toplayan Tuck, “My Funny Valentine” gibi caz klasiklerinin yanı sıra The Zombies’den “Tell Him No”, Bob Dylan’dan “Don’t Think Twice”, Maroon 5’tan “Sunday Morning” gibi şarkılar da seslendiriyor. 15 Şubat Perşembe akşamı saat 20.30’daki konserde Hailey Tuck’a, davulda Eric Harland, bas gitarda Joe Sanders, piyanoda Rick Simpson eşlik edecek. Nürnberg’de Onur Ödülleri Schlöndorff ve Ergün’ün Nürnberg’de 918 Mart tarihlerinde düzenlenecek olan Türkiye Almanya Film Festivali 23. yılında Almanya’dan yönetmen Volker Schlöndorff’u ve Türkiye’den oyuncu Halil Ergün’ü ödüllendiriyor. Festivalin en önemli ödüllerinden birini teşkil eden “onur ödülü” ülkelerinin sinemasını nesiller ötesinde kalıcı olarak etkileyen ve uluslararası alana taşıyan toplumsal duyarlılığını sanatına yansıtan sanatçılara veriliyor. Volker Schlöndorff ve Halil Ergün’e ödüller festiva Volker Schlöndorff Halil Ergün lin 9 Mart tarihindeki açılış galasında takdim edilecek. Festival, Volker Schlöndorff’a onur ödülünü özellikle çok yönlü ve çok kültürlülük esası ile siyasi ve toplumsal konuları beyazperdeye sanatsal ustalıkla aktararak, uluslararası kitlelere ulaştırabilme başarısı için verirken; usta oyuncu Halil Ergün’e de kendi ülkesinde kültürler arası diyaloğu ve barışı önde tutarak Türkiye sinemasının en üst düzeyde geliştirilmesi ve toplumun bütün renkleriyle uluslararası alanda tanıtılmasındaki etkin çabaları için takdim edecek. Festival programı şubatın ortasında açıklanacak. Gitmek üzerine bir hikâye Oyun; 91823 Şubat tarihlerinde Toy İstanbul’da, 16 Şubat’ta Das Das’ta ve 20 Şubat günü Oyun Atölyesi’nde izlenebilir. Platform Tiyatro’nun sahnelediği “Berlin Zamanı” şubat ayında izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Bugünlerde yolunu arayan üç Türkiyeli gencin hikâyesini, yeni göç dalgası üzerinden anlatan ‘Berlin Zamanı’ Türkiye ile Almanya ortak yapımı bir oyun. Ceren Ercan’ın yazdığı, Frank Heuel’in sahneye koyduğu ve Ezgi Çelik, Tuğçe Altuğ ve Kutay Kunt’un oynadığı oyun bugünün ikliminde günümüzün insanlarını, dilini ve arayışlarını sahneye taşıyor. Ceren Ercan’ın; ‘Seni Seviyorum Türkiye’, ‘Berlin Zamanı’ ve ‘Tahran Rüyası’ oyunlarından oluşan ‘Türkiye Üçlemesi’nin bu ikinci oyunu Platform ve fringe ensemble ortaklığında, Goethe Enstitüsü’nün desteği ile gerçekleştirildi. Mozart hiç Yaşlanmıyor Geçen hafta, 27 Ocak Mozart’ın doğum günüydü. Müzik tarihinde Wolfgang Amadeus Mozart kadar adından çok söz ettirmiş, üstüne kitap yazılmış, film ve tiyatro kahramanı olmuş bir başka besteci daha yok. Onun üstünlüğü yalnız geniş kitleye seslenen, popüler yapıtlarından değil, yüzyıllar boyunca değeri yitmeyen “klasizm”inden kaynaklanır. En sofistike klasik müzik yorumcusundan, klasik müzikle hiç ilgisi olmamış sıradan bir dinleyiciye kadar, herkes favorileri arasına Mozart’tan ekleyebilecek bir eser bulabilir. Mozart, otuz beş yaşında öldü. Beşaltı yaşından beri bestelemekte olduğu düşünülürse otuz yıla sığdırdığı, sayısı altı yüz otuza yaklaşan yapıtla insanlığa kocaman bir hazine bıraktı. Nüktesi, çocuksu coşkusu, hemen dinleyiciyi kavrayıveren tılsımı ve tüm yalınlığın ardında yatan o derin düşüncesi, onu nice besteciden ayrıcalıklı kılar. Gerek özel yaşamında, gerekse içinde yaşadığı tarih diliminde karanlık günler geçirse de hiçbirini müziğine yansıtmaz. Mozart’ın müziği katıksız, saf müziktir. Aydınlanma bestecisi Leopold, Mozart’ın oğlu olarak Salzburg’da dünyaya gelir. En büyük şansı, kendi dehası kadar, aydın bir babaya sahip olmasıdır. Çok iyi bir gözlemcidir, küçücük yaştan beri yaptığı gezilerden pek çok kişiyi belleğine kazımış, sonradan bazılarını operalarındaki kahramanlara dönüştürmüştür. Mozart patronlarına adadığı yapıtlar da bestelemiştir. Divertimento, serenat ya da kasasyonlar, açık havada, akşam saatlerinde çalınan, zamanın “hafif müzik” türleridir. Arkadaşına doğum günü armağanı almaya parası yoksa bir divertimento besteleyiverdiği ya da pek çok yapıtını sipariş üzere yazdığı bilinir. Kafasının içine hücum eden müziksel düşünceleri bir çırpıda yazabilmesi, her an, her ortamda, gürültü, kalabalık demeden besteleme sürecine girebilmesi, Milos Forman’ın Amadeus filminde güzel canlandırılmıştı. Mozart, kendi üstünlüğünün farkındadır. Ancak, çevresindekilerin onunla eşdeğer zekâ ve yeteneğe sahip olmadığını acı deneylerle öğrenir. Entrikaları tanımayacak kadar saf yüreğini, çıkarlarını korumayı bilmeyen çocuksu yönünü, ölüm döşeğine kadar taşır. Son zamanında diz boyu borcu, karısı Constanza’nın kaprisleri, çevreden gelen daha hafif müzik talepleri onu bunaltır. 1784’te bir sığınak gibi mason locasına girer ve Puchberg adlı arkadaşı onu borçlarından kurtarır. Prag için bestelediği ünlü operası Don Giovanni’den sonra Mozart’ın ileriye hep umutla bakan iyimser yönü yitmiştir. Öğrenci sayısı da çok azalmıştır. Bu arada gülünçlü operası Cosi fan tutte’yi yazması, aynı zor günlerde, yedi hafta içinde son üç senfonisini ve bir dizi kuvartetini bestelemesi; yaşamındaki en büyük muammalardan birisi olan Requiemi ateş nöbetleri içinde sanki kendi ölümü için bestelemeye koyulması ve yine bu arada La Clemenza di Tito’yu; hemen arkadan Sihirli Flüt’ü ortaya çıkartması inanılır gibi değildir. Requiemi (ölüm duası) büyük bir gayretle ölüm döşeğinde yazar. Öğrencisi Süssmayr’a, Lacrimosa’nın sonuna dek dikte ettirir, geri kalanı taslak halinde bırakarak 5 Aralık günü ölür. Peter Shaffer’in oyununda kurgulandığı gibi Salieri tarafından kasten zehirlenmemiştir. Böbrek hastalığından öldüğü tahmin edilir. İster Mozart’ı anmak için, ister ruhunuzu dinlendirmek için bugünlerde onun piyano sonatlarını, keman konçertolarını, flütlü kuvartetlerini ya da ünlü aryalarını dinleyin. Ruh halinize iyi gelecektir. C MY B