25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 24 Ocak 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 4/3 Ankara 2/3 İzmir 8/3 Antalya 14/11 Mersin 15/8 Trabzon 7/5 Kars 0/6 Diyarbakır 9/4 Bursa 40/1 0 Adana 150/6 0 Artvin 50/3 0 Çanakkale 00/3 0 Balıkesir 10/5 0 Sivas 30/0 0 Erzurum 00/ 4 0 Eskişehir 00/ 3 0 Aydın 100/2 0 Gaziantep 80/1 0 Konya 20/0 0 Atina 90/5 0 Berlin 110/3 0 Girne 140/1 2 0 Londra 130/1 0 0 Moskova 70/ 1 1 0 Paris 130/1 0 0 Madrid 130/3 0 Amsterdam 140/9 0 Roma 150/4 0 New York 60/3 0 Tokyo 30/ 3 0 TARİHTE BUGÜN 1993: Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu (50), Ankara’da arabasına yerleştirilen bomba sonucu katledildi. 2007: Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in (67) ölüm yıldönümü. Erdoğan’ın isteğiyle Okul alanınıyıkılıpyeniden yapılan İHL için mahkemeden küçülttünüzikinci karar İstanbul Kadıköy, Acıbadem Caddesi üzerinde bulunan, Cumhurbaşkanı Re cep Tayyip Erdoğan’ın talebiyle yıkılıp imam hatip yapılan lise nin bitişiğindeki milyonlarca li ralık arazinin Çevre ve Şehirci lik Bakanlığı eliy le imara açılması na mahkeme ders niteliğinde bir ka rar verdi. Mimar lar Odası’nın da HAZAL OCAK vasını reddeden bir alt mahkeme nin kararını bo zan İdare Mahkemesi alanda okul alanının küçültüldüğüne vurgu yaparak bakanlığın alan hakkında plan yapmasının “hu kuksuz” olduğuna dikkat çekti. Kadıköy Ahmet Sani Gezici Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın mezun olduğu okul olarak da biliniyor. İtiraza rağmen yıkıldı 12 bin metrekarelik arazinin yarısında Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ahmet Sani Gezici Lisesi bulunuyordu. Erdoğan’ın talimatıyla okul velilerin itirazına karşın 2014’te yıkıldı. Araziye Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi yapıldı. Ahmet Sani Gezici Lisesi de Fikirtepe’ye taşındı. Yıkılarak imam hatip lisesine dönüştürülen Kadıköy’deki Ahmet Sani Gezici Lisesi’nin bulunduğu arazinin imar planları 2016 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından de ğiştirildi. Arazi meslek ve teknik öğretim tesisi fonksiyonunun yanına ticaret+konut ve dini tesis eklenerek imara açılmıştı. Kadıköy Belediyesi ve TMMOB Mimarlar Odası hukuk mücadelesi başlatmıştı. Belediyenin açtığı davada mahkeme “Halka değil özele hizmet edecek” vurgusu yapmıştı. Ders gibi karar Mimarlar Odası’nın açtığı dava da İstanbul 3. İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine Mimarlar Odası “Komşu arazide kültür eseri olması nedeniyle ilgili kurumdan görüş alınmadan plan yapılamayacağını, sosyal ve teknik altyapı alanının azaltıldığını, kat adedi ve bina yüksekliğinin çevresiyle uyuşmadığını, bilirkişi raporunun dayanaksız olduğunu, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı hareket edildiğini” belirterek istinaf yoluna başvurdu. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdare Dava Dairesi de ders niteliğinde bir karara imza attı. Mahkeme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı planla okul alanının küçüldüğüne dikkat çekerek plan yapma yetkisinin İBB’de olduğunu anımsattı. Kararda kamu yerine özele hizmet edecek konut + ticaret fonksiyonunun planlandığı belirtilerek bakanlığın plan yapması “hukuksuz” bulundu. Mahkeme, bir alt mahkemenin “ret” kararını oy çokluğuyla 27 Aralık 2017 tarihinde bozdu. l İSTANBUL Abdi İpekçi Spor Salonu yıkılıyor Zeytinburnu’nda 30 yıla yakın önemli karşılaşmalara sahne olan Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yıkım dün başladı. Türkiye Basketbol Federasyonu, Ragıp Buluç, Ziya Tanalı ve Ercan Yener’in mimarlığında, temelleri 1979 yılında atılan ve aynı yıl suikast sonucu öldürülen gazeteci Abdi İpekçi’nin adı verilen spor salonunun yerine yenisinin inşa edileceğini açıkladı. Yıkılan salon arazisinde, Basketbol Gelişim Merkezi adıyla yeni bir tesis inşa edileceği belirtildi. Arazide; salonun yanı sıra altyapılar için antrenman ve maç sahaları, A milli takımları için antrenman salonları, etkinlik ve seminer salonları, kamp merkezi, müze ve halka açık özel alanlar bulunacak. Yeni tesisin inşaatı, Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yıkım ve tahliye çalışmalarının tamamlanmasının ardından başlatılacak. l DHA 80 milyonun hakkı var ABİDİN YAĞMUR Mersin’in Tece Mahallesi’nde, mülkiyeti hazineye ait, denize sıfır 76 dönümlük arazi üzerinde otel kurmak isteyen bir firma Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turizm yatırım belgesi aldı. Bir hafta sonra Maliye Bakanlığı, araziyi TOKİ’ye devretti. Sahilin yapılaşmaya açılmasına tepki gösteren Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, “Bu alanın rant projeleriyle yok edilmesini kabul etmiyoruz. Yasaların verdiği direnme hakkını kullanacağız, mahkemeye gideceğiz” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 5 Ocak 2018’de, imar planlarında spor alanı, park, yeşil alan ve yol olarak ayrılan ve bir kısmı kıyı kenar çizgisi içinde kalan 3 adadaki parsellerin tamamı için Arşev Limited Şirketi adlı bir şirkete turizm yatırım belgesi Hazine’ye ait denize sıfır araziye özel şirket otel yapmak istedi. Arazi TOKİ’ye verildi, halkı düşünen yok CHP’li vekil Hüseyin Çamak, konuyu Meclis’e taşıyacağını söyledi. verdi. Bakanlığın şirkete bu belgeyi vermesinden bir hafta sonra, 76 dönümlük arazinin mülkiyeti Hazine’den TOKİ’ye geçti ve arazinin tapuları TOKİ’nin üzerine yapıldı. Gelişmelerden, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yazısı üzerine haberdar olan Mezitli Belediye Başkanı Tarhan, otel yapılaşmasına açılmak istenen Tece sahilinde vatandaşlarla birlikte basın açıklama sı yaparak girişimlere tepki gösterdi. Tarhan, İmar Kanunu’nun kamuya ait taşınmazlarla ilgili maddesine göre, imar planlarında meydan, yol, park, yeşil saha, otopark gibi genel hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Hazine’ye ait arazilerin belediyenin teklifi ve Maliye Bakanlığı’nın onayı ile belediyeye devredilmesi gerektiğini söyledi. Tarhan, “İmar planlarındaki değişiklikler belli bir yönetmeliğe göre olur. Onun özü de şudur: Bir amaçla ayrılan kamu alanını başka bir şekilde değiştiriyorsanız, yine aynı bölgede, başka amaç için ayrılan yeri yeşil alan olarak değiştirmeniz gerekir. Bu ne demek? Burada bir turizm alanı varsa, orayı park, spor alanı, yeşil alan yaparsanız, Tece halkının yararlanmasına sunarsanız, burayı da otel alanına çevirebilirsiniz. Dolayısıyla bu konudaki plan değişiklikleri her zaman, yüzde 100 yargıdan dönmüştür. Biz de bu yasal hakkımızı tabii ki kullanacağız. Tüm Mersin halkını, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve meslek odalarını yasaların bize vermiş olduğu direnme hakkını kullanmaya çağırıyorum” dedi. l MERSİN Savaş, özgürlükler ve ciddiyet Savaş pek ciddi iştir. Haliyle demokratik düzenlerde yurtdışına gösteri yaptıkları malum. Toplumların gelecekleri hakkında en doğru karara ulaşmaları asker göndermek, silahlı kuv için her kesimin sesinin kamu vet kullanmak için özel hukuki oyuna ulaşabilmesi demok usuller öngörülür. Mesela za rasinin en temel kurallarından manında ABD öncülüğündeki biri. 1991’in Ocak ayında Irak işgaline katılmamamızı, Refah Partisi’nin genç il baş anayasanın yurtdışına asker kanı olarak Turgut Özal’ın göndermek için nitelikli ço ABD’nin Irak operasyonuna ğunluk aramasına borçluyuz. katılma kararı aleyhine, arala Afrin’e yapılan Zeytin Dalı rında Kürt siyasi hareketinin operasyonunun uluslararası ilk partisi HEP’in de olduğu hukuk açısından tartışılması muhalefet partilerini, Refah başka bir konu. Ancak kamu Partisi İl Başkanlığı’nda top oyunda IrakSuriye tezkeresi layarak ortak basın toplantısı diye bilinen, Irak ve Suriye’ye düzenleyen sayın Recep sınır ötesi operasyon konu Tayyip Erdoğan’ın o vakitler sunda hükümete verilen yet faydalandığı bir kuraldan bah kinin bir yıl daha uzatılmasına sediyoruz. ilişkin tezkere, eylül ayında Savaş konusunda başka bir AKP, CHP ve MHP oylarıyla mesele ise devlet ciddiyeti. geçmişti. Devlet Bahçeli, Afrin için “Ya Bu üç parti, Afrin operasyo Afrin yıkılsın ya teröristler ya nuna verdikleri destekle, aske kılsın” dedi. Silahlı çatışma hu ri müdahalenin eylül ayındaki kukuna göre şehirleri yıkmak tutumlarıyla uyumlu olduğunu da sıfatı ne olursa olsun insan göstermiş oldu. yakmak da ağır ihlaldir. Silahlı Demokratik düzenlerde, her çatışma, aynı zamanda her kararın kamuoyunda enine bo türlü manipülasyonun yapıldığı yuna tartışılması esastır. Hele uluslararası bir propaganda söz konusu olan Meclis’te mücadelesi. Bir iktidar ortağı nitelikli oy çoğunluğu aranan niteliğindeki Devlet Bahçeli, kuvvet kullanma kapsamın müthiş bir devlet ciddiyetsiz daysa. Yetki hükümete son liği sergileyerek iktidarın ulus suza dek verilmez. Dolayısıyla lararası kamuoyu yaratma ve hükümet yetki sahibi olmasına destek arayışını baltalamaya yetki sahibidir ancak askeri başlamış görünmektedir. Bunu müdahalenin yerindeliği ve şuurlu yapıp yapmadığını ise muhtemel etkileri hakkında söz konusu Devlet Bahçeli eleştirilerin serbest olması de olduğu için anlamak elbette mokrasinin gereğidir. mümkün değil. Gelgelelim, bugün Afrin Güvenliközgürlük denge operasyonunu eleştirenlerin sinde ağırlığınızı sürekli şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü güvenlik kefesine koyarsanız hakkının bulunduğu söyle devlet idaresi de uluslararası nemez. Miting düzenlemeye ilişkilerdeki güç ve pozisyonu çalışanların gördüğü sert baskı nuz da dengesizleşir. bunu ispat etmekte. TCK’nin 25. yıldönümü: Bugün ba devletin güvenliğine ilişkin bam Uğur Mumcu’nun kat suçlar bölümünde yer alan ledilmesinin “25. yıldönümü”. suçların bir askeri operasyo 25 yıldır her yıl olduğu gibi evi nun yerindeliğine yönelik eleş mizin önünde onu anacağız. tirileri kapsadığını söylemek en Ölümünden çeyrek asır sonra fantastik hukuki yorumla dahi en azından hayal ettiği ülke mümkün değildir. ye yaklaştığımız avuntusunu Gelişmiş demokratik düzen hissetmeyi umardım. Ancak lerde, toplumun bazı kesim çeyrek asırdır düşüncelerini ve lerinin hükümetlerin aldığı ya hayalini kararlılıkla savunan da almayı planladığı kuvvet ların dost varlığı da az avuntu kullanma kararları aleyhine değildir. ‘O benim Umut’umdu’ Antalya’da 10 yıl önce geçirdiği kazanın ardından felç olan ve “Umut” olarak tanınan genç, tedavi gördüğü Korkuteli Devlet Hastanesi’nde dün sabah zatürreeye bağlı çoklu organ yetmezliğinden yaşamını yitirdi. Umut’un koruyucu anneliğini yapan Gülsüm Kabadayı, hastane önünde fenalaştı. Umut’un son giydiği tişörtü elinden bırakmayan ve koklayan Kabadayı, “Allah’tan aldım, Allah’a verdim. Boncuk boncuk bakamayacak artık. Gözleri açık gitti çocuğumun. O benim Umut’umdu. Ciğerlerim yanıyor. Melek oldu gitti benim oğlum” dedi. Umut için Çayırlı Camii’nde cenaze töreni dü zenlendi. Cenazenin cami avlusuna gelmesiyle tabuta sarılan Kabadayı, “Sen nerelere gidiyorsun Umut’um? Nasıl ayrılacağız Umut’um? Oğluma yakışmadı bu ölüm. Hazırlıklı değildim” diye ağladı. Umut’un naaşı Paşa Mezarlığı’nda toprağa verildi. l DHA / İHA Omuz halayı UNESCO yolunda Tokat İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kadınlara verilen değeri anlatan kente özgü “omuz halayı”nın UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmesi için çalışma başlattı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır, “Bakanlığa müracaat ettik. Eğer kabul görürse dosya bakanlığımızın uzmanları tarafından işlenecek. Komisyon yılda 2 kez toplanıyor” dedi. l DHA ‘Polis dayağı’ davası başladı İzmir’in Alsancak semtinde, motosikletli iki kişinin tacizine uğrayan Derya Kılıç ve Seray Gürer’in yardım istedikleri polis tarafından dövüldükleri iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması yapıldı. İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuksuz sanık polis memuru O.Y., şikâyetçiler Derya Kılıç ve Seray Gürer ile tarafların avukatları katıldı. İddiayı kabul etmeyen polis memuru O.Y, kimseyi kıyafetlerine göre yargılamadığını, yasanın kendisine verdiği yetkiyi kullandığını belirtti. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle