Katalog

Cumartesi 20 Ocak 2018 4 kCaHrıPş’ınkin kafası CHP’nin 36. olağan kurultayı 34 Şubat’ta toplanacak. CHP’nin ana muhalefet konumu ve önümüzdeki seçimlerde potansiyel oy oranını da aşması olası etkisi dolayısıyla kurultaya kadar geçecek sürede dikkatler büyük ölçüde Cumhuriyetin kurucusu parti üzerinde yoğunlaşacak. Daha eski İstabul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklamasından önce de Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul İl Başkanlığı’na seçilmesiyle, CHP tartışma gündeminin ön sıralarına oturmuştu. Ardından Kocasakal’ın adaylığını açıklaması, hemen sonrasında, artık gedikli genel başkanlık adayı haline gelmiş olan Muharrem İnce’nin yarışta var olduğunu pek yakında deklare edeceği söylentisi CHP’de “kim” tartışmasının yeniden alevlenmesine neden oldu. Zaten CHP’de, klasik “ne yapmalı” sorusu yerini, yıllar var ki, yanlış olan “kim yapar” sorusuna bırakmıştır. Oysa çağdaş partilerde, hele hele sosyal demokratlarda kurultaylar, “ne yapmalı” arayışına, iyi hazırlanmış, tabandan iyi örgütlenerek gelmiş yanıt arama, program forumlarına dönüşmüşlerdir. Demokratik yapının gereği de, kişi arayışından çok, çare arayışını önceleyen davranışı kaçınılmaz kılar. HHH İlk bakışta şaşırtıcı da görünse de, CHP’de liderlerin yerlerinin tartışmasız olduğu tek parti dönemlerindeki kurultaylar bu nitelikte, yeni arayış forumları idiler. Öyle olması da doğaldır. Ne yapacağınıza karar vermeden, onu kiminle yapacağınızı araştırmak, arabayı atın önüne koymak olmuyor mu? Ne yapacağını bilmeyen bir kuruluş, bilmediğini kiminle yapacağına kitlenip kalırsa, nasıl sağlıklı bir gelişmenin hem ürünü hem de motoru olabilir ki? Lafı fazla uzatmaya gerek yok. CHP’nin 36. kurultayının en önemli aşaması şimdilik, Kemal Kılıçdaroğlu’nun favori göründüğü genel başkanlık seçimi değildir. Çünkü bugün artık yüzde 25’i bile bulmayan bir bantta sıkışmış bulunan CHP’nin temel sorunu kimin genel başkan olacağı değildir?? Zira parti, geniş kitleleri harekete geçirecek, sorunu kaynağında, tabandan tartışarak ortak akılla çözüm üretecek, demokratik tartışmayı kısır klik çekişmelerinin üstüne çıkaracak dayanışmacı, yeni yaratıcı, çözümleri yarışmacı yöntemle yaşama geçirecek, parti içinde etkinliğin liyakat esasına dayanmasını sağlayacak mekanizmaları geliştirecek bir yapıya ulaştıramaz ise, kim genel başkan olursa olsun sonuç değişmeyecektir. Nitekim öyle de olmuştur. Öyle olması da, ikisi de, yürekli, nitelikli, donanımlı ve birikimli olan son iki Genel Başkan Deniz Bey ile Kemal Bey’in kişiliklerinden değil, partinin yapısal bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Önce neşteri buraya vurmak gerek. Şu anda, tarihin kendisine yüklemeye hazırlandığı misyonu sırtlanmaya hazırlanması gereken CHP fevkalade bir kafa karışıklığı içindedir. Benzeri bir durum, yalnızca liderinin aklıyla yetinen ve ortak akla gereksinim duymayan AKP için o kadar önemli olmayabilir. Ama demokratik ortak örgütsel akla ihtiyaç duyan CHP için öyle değil. HHH Mustafa Kemal’in Türkiye’deki bütün izlerinin kökünden silinmesi yolunda karşıtlarının büyük ilerlemeler elde etmelerini eli böğründe, umarsızca izlemek konumunda olanların başlattıkları, “Mustafa Kemal’in askerleri miyiz, yoksa yoldaşları mı” kısır tartışması bu kafa karışıklığının son zamanlardaki çarpıcı tezahürlerinin yalnızca biridir. Artık yalnızca bu kafa karışıklığını aşmak da yetmiyor, yeniden bir yapılamanın yaşama geçirilmesi de gerekiyor. CHP, ancak böyle bir yeniden yapılanmayı yaşama geçirebilirse, tarihin kendisine 21. yüzyılda yüklemeye hazırlandığı misyonu yerine getirebilir ve 36. kurultay ancak bu konuda “ne yapmalı” sorusuna yanıt verebilirse başarılı olur. Ne var ki, bu kurultayın gündeminde böyle bir soru yok! haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Afrin El Bab’a benzemez!CHUHÜYPKAÜLRİMDDEEIT:Rİİ Afrin operasyonu için uyarı yapan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a ‘Eğer hava desteği olmadan asker sokacaksan, önce seni kefenle karşılayanları gönder’ dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hava desteği almadan girişilecek bir Afrin operasyonunun büyük maliyetlere yol açacağı uyarısında bulundu. Kılıçdaroğ 36. Olağan Kurultay öncesinde ‘Veda PM’si niteliğinde olan toplantıda CHP lideri Kılıçdaroğlu partisine ‘polemik’ uyarısı yaptı. şırız. Hesaplaşmaktan da çekinmeyiz, korkmayız. Çünkü bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Ama onların var. Harcamadılar, kendileri yedi lu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, ler: Hiçbir devlet kendi sınırlarında “‘Eğer hava desteği almadan oraya as kendisine düşman olacak bir terör ör ker sokacaksanız Sayın Erdoğan’a açık gütü istemez. Suriye politikasının yan ve net çağrımdır; seni kefenle karşıla lışlığını, yanlışta ısrar ettiklerini çok yan arkadaşları gönderin önce. Bu mil iyi biliyoruz. Bunun Türkiye’ye getir letin fakir fukara çocuğunu oraya gön diği faturayı da çok iyi biliyoruz. Onla derme” çağrısında bulundu. Hüküme rın ifadesine göre 3.5 milyon Suriyeli ti eleştirmekten korkanların CHP ile ye 30 milyar dolar harcandığını da bi nefes aldığını belirten Kılıçdaroğlu, liyoruz. Söylüyorlar 30 milyar dolar “Eleştirilmekten çekinmiyoruz. Ama para harcadık diye. Aslında harcama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olur dılar kendileri yediler ama bunu da ay sa kimse kusura bakmasın orada ‘dur’ rıca tartışırız. Ama kendi sınırlarımız deriz. Yeri gelirse herkesi tahtaya ko da terör örgütü ve uzantılarına destek yarız, hesaplaşırız” dedi. verilmesini asla kabul etmeyiz. Kılıçdaroğlu, CHP Parti Meclisi top Afrin El Bab’a benzemez: lantısından önce şu mesajları verdi: Tarih bizi haklı çıkardı: Büyük umutlarla darbe girişimine karşı çıktık ve 5 gün sonra OHAL geldi. OHAL yetkisi istendi. Biz şu gerekçeyle karşı çıktık: FETÖ ile mücadele Meclis’in görevidir. Elbette yürütme organı da görev yapacaktır ama, 4 siyasi parti ortak bildiri yayımlamışsa gelin Meclis’e, başbaşa FETÖ ile mücadeleyi yapalım. “Hayır, bu yetkiyi yürütme organına vereceğiz” dediler. Biz buna karşı çıktık. Tarih bizi haklı çıkardı. Yürütme organına devredilen bir yetkinin ne kadar insafsızca kullanıldığını hep beraber gördük. Top çevirir gibi hÂkimler gidip geliyor: 20 Temmuz’da sivil darbe gerçekleşti. KHK’lerle ülke yönetilmeye başlandı. Amaç; FETÖ ile mücadeleydi. Ama FETÖ ile mücadelenin çok ötesine geçildi. Bugün geldiğimiz nokta; anayasa tümüyle askıya alınmış durumda. Yargı üzerindeki baskılar artık gizli kapaklı değil aleni yapılıyor. İktidarın hoşuna gitmeyen karar mı aldı bir mahkeme, gece yarısı operasyonu ile hâkimler değiştiriliyor. Enis Berberoğlu suçsuz yere, hiçbir günahı olmadan boşu boşuna aylardır hapiste yatıyor. Top çevirir gibi dosyalar, hâkimler gidip geliyor. Kimse cesaret edip beraat kararı veremiyor, korkuyor. Yakından takip ediyoruz, etmeye devam edeceğiz, hakkını ve hukukunu sonuna kadar savunacağız. Hukuk çöp sepetinde: Öyle bir noktaya geldik ki AYM kararını en alttaki görev yapsın derken OHAL 3 ay süreyle daha uzatıldı. Neden uzatılıyor, FETÖ ile mücadele ise OHAL yetkisi olmadan eğer siz aradan aylar geçtikten sonra FETÖ ile hâlâ mücadele edemediyseniz sizin hükümetiniz, gücünüz tartışılır. Siz devlet olarak, devletin tüm güçlerini kullanarak aylar sonra bile hâlâ FETÖ ile mücadele için OHAL’e sarılıyorsanız bir eksiklik var bu işin içinde. Ki FETÖ’yü en iyi bunlar bilirler, biz değil. ‘Ne istediniz de vermedik’, onlar söylediler. Ne istediklerini biliyorlardı, ne verdiklerini de biliyorlar. Her şeyi biliyorsun, kabak gibi ortada. Amaç, FETÖ ile değil, muhalefetle mücadele. Kim iktidara karşıysa, farklı bir düşünceyi dile getiriyorsa üniversitedeyse atın, gazetedeyse atın veya sınırlayın ve yazı yazmasın, baskı kurun, cezalar yağdırın. Bugün geldiğimiz nokta iç açıcı değil. Ama biz net çağrımızı yine yapalım. OHAL’i kaldırın, FETÖ ile mücadelede kanun mu gerekiyor, oy birliği ile çıkaralım. Eleştirenler utanmalı: OHAL’e devam Türkiye’ye ciddi maliyetler doğruyor. Ekonomiye bakın 15 yıldır tek başlarına yönetiyorlar. Önlerinde engel yok. Neden bir insan 21. yüzyıl Türkiye’sinde TBMM önünde kendini yakar ve neden 21. yüzyıl Türkiye’sin de bir kişi İzmir’de soyunur ve “Açım aç” diye bağrır? Onların kulakları duymuyor, gözleri görmüyor ama biz görüyoruz. Yakma olayı nı haber yapamayan televizyon ve gazeteler, ben “Bir kişi Meclis’in önünde kendisini yaktı” diye konuştuğumda haber yapmaya başladılar ama beni eleştirerek. Oturup kendilerini sorgulamaları lazım. Bir kişi işsizlik nedeniyle kendini yakıyorsa bu dünyanın her yerinde haberdir ama Türkiye’de doğru dürüst haber bile olmadı. Beni bu bağlamda eleştirenlerin oturup biraz utanmaları gerekiyor. Biz kitle partisiyiz: Bütün gazeteleriyle ve televizyonlarıyla son 1520 gündür bütün baskılarla üzerimize geliyorlar. Acaba bunlara geri adım attırır mıyız, diye. Sen ister radyonla ister televizyonunla, gazetenle gel, ister ordunla gel kiminle gelirsen gel bir milim adım geri atmayacağız. Bizi dar bir çerçeveye, kendi aramızda büyük tartışmalar varmış gibi bir alana hapsetmek istiyorlar. Biz bir kitle partisiyiz. Biz toplumun her kesiminin sorunlarını namusluca dile getiren bir partiyiz. İnsaf ölçülerini aşarsa ‘dur’ deriz: Siyasal iktidarı eleştirmekten korkanların siyaset yapma alanı sadece CHP’yi eleştirmektir. Hükümeti eleştiremiyorlar, korkuyorlar. Korktukları içindir ki sadece eleştirdikleri siyaseten nefes aldıkları alan CHP’yi eleştirmektir. Eleştirebilirler. Eleştirilmekten çekinmiyoruz. Elbette eleştirebilir gazeteci. ‘Niye eleştiriyorsunuz’ da demiyoruz. Ama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olursa kimse kusura bakmasın orada ‘dur’ deriz. Yeri gelirse herkesi tahtaya koyarız, hesapla Türkiye’nin başına bütün bu olayları açan bu hükümettir. Suriye’nin içişlerine karışmasaydık, silah göndermeseydik, terör örgütlerine destek vermeseydik, silah desteğinin ötesinde yaralandıklarında Türkiye’ye getirip tedavi edip sonra eline silahı verip tekrar oraya göndermeseydik bunlar başımıza gelmezdi. Afrin ile ilgili şimdi konuşuyorlar. Afrin, El Bab gibi değildir. El Bab’da uluslararası uzlaşma vardı. ABD’nin, Rusya’nın, İran’ın, Suriye’nin de bir anlamda kabulü vardı. Biz El Bab’a gittik 72 şehidimiz var. Afrin’e girmek için bağırıp duruyorlar. Önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Bu bağlamda gerek Hulusi Akar’ın gerek Fidan’ın çabaları kayda değerdir. Yeri zamanı gelince eleştiririz ama çabaları kayda değerdir. Seni kefenle karşılayanları gönder: Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız Sayın Erdoğan’a açık ve net çağrımdır; seni kefenle karşılayan arkadaşları gönderin önce. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme. Hava desteği alacaksın, oturup konuşacaksın, ondan sonra mücadele edeceksin. Bu bağlamda eğer diplomasi sonuna kadar zorlanır ve bir uzlaşma sağlanır, hava desteği de sağlanırsa sorun büyük ölçüde aşılabilir. Aksi halde sorun giderek büyür, Türkiye’ye maliyeti çok ağır olur. l ANKARA /Cumhuriyet mahkeme “Uygulamam” diyor. “AYM’yi tanımam” diyor. Bu bizim cumhuri yet tarihimizde bir ilktir. O mahkemeler hukukun üstünlüğüne inanmı yor. O mahkemeler kararı Saray’dan aldılar, nasıl ka rar verileceğine yönelik iradeyi Saray’dan aldı lar. Hukuk çöp sepetinde. AYM kararı Res mi Gazete’de Kaftancıoğlu PM ‘H3em askeriyiz hem yoldaşıyız’APRERKDAESI 4 Şubat’ta gerçekleşecek 36. Olağan Kurultay öncesin duğunu belirttiği ve PM üyelerine “CHP Atatürk’ün partisidir. Biz de olanüstü toplanan PM’de Kı de Atatürk’ün izinde yürüyoruz. lıçdaroğlu bir teşekkür konuş ‘Mustafa Kemal’in hem askeriyim ması yaptı. Konuşmasında “Bizim hem yoldaşıyım’ diyeceksiniz” gündemimiz 80 milyonun gün dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun demidir” diyen Kılıçdaroğlu, po demokrasi vurgusu yaparak “Biz lemik yapılmaması talimatını ver atanmışların değil seçilmişlerin di. Kılıçdaroğlu’nun İstanbul İl partisiyiz. Seçim olacak karde Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun şim” yönündeki ifadaleri PM üye “Mustafa Kemal’in yoldaşları leri tarafından kurultayda blok yız” paylaşımı nedeniyle eleş liste değil çarşaf liste yapacağı tirilmesinin ardından başla nın işareti olarak yorumlandı. de yayımlan toplantısında, yan tartışmaların “anlamsız” ol l İKLİM ÖNGEL/ANKARA dı. Şahin Al partililerle hatıra pay ve Mehmet Altan’ın kararları ne olacak hep birlikte bekliyoruz. Kabak gibi fotoğrafı çektirdi. ‘Siz uğraşın biz çalışalım’ CHP İstanbul İl Başkanlığı’na seçildiği günden beri AKP tarafından hedef haline getirilen Canan Kaftancıoğlu, hakkında yürütülen ortada: Biz linç kampanyasına ilişkin dün de Twitter hesabından yanıt verdi. Kaf demokrasi geliş tancıoğlu, “Siz uğraşın biz çalışalım. Korkmayın, nefes alan bir İstan sin, OHAL’i kaldıralım, Meclis bul size de iyi gelecek. Birileri twit çöplüğünde boğulurken biz göz göze anlatıyoruz, anlatacağız halkın İstanbulu’nu. İnandık,inancımızı örgütledik ve vatandaşlarımızın gözündeki umudu gördük” dedi. YENİMAHALLE BELEDİYESİ DİJİTALE GEÇTİ Arşiv artık güvende Yenimahalle Belediyesi, yaklaşık altı yıldır belediyenin bodrum katında bekleyen ilçenin son 30 yıllık arşivini dijital ortama aktararak güvence altına aldı. 140 kişilik bir ekiple iki yıllık bir çalışma yürüten Yenimahalle Belediyesi, İmar ve Şehircilik, Mali Hizmetler ve Hukuk İşleri Müdürlüklerinin arşivini modern bir yapıya kavuşturdu. Böylelikle mağduriyet yaşayan yurttaşların dosyalarına ulaşması kolaylaştı. Dijital arşiv sisteminin Yenimahalle’nin geleceği açısından önemli bir hizmet olduğu nu söyleyen Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Yenimahalle Belediyesi’nde dijital sistemi kurmadan önce yalnızca 2 çalışanımızın dosyaları bulması bir hayli zaman alıyordu. Ancak şimdi hem dosyaların orijinal hali kasalarda belirli bir düzende saklanıyor hem de dijital ortama aktarılan belgeler birkaç dakika içinde isteyenlere verilebiliyor. İnşallah en kısa zamanda Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nün arşiv sistemini de yenileyeceğiz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’Lİ KADINLAR HEDEF ALINMIŞTI Hileli fotoğrafa soruşturma Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Necmi Özen, bir süredir sosyal medyada yer alan, CHP’li kadınların elindeki pankart üzerindeki yazıların bilgisayar programıyla değiştirildiği fotoğrafı paylaştı. Özen’in paylaşımında, CHP Adana Kadın Kolları’nın kadına yönelik şiddete tepki göstermek amacıyla açtığı pankarttaki “Kadınlar yaşasın, yaşasın kadınlar” ya zısı yerine, uygunsuz ifadeler yer aldı. Özen’in paylaşımına, CHP Kocaeli milletvekilleri tepki gösterdi. Kocaeli milletvekili Cengiz Sarıbay, savcılığı soruşturma açmaya davet etti. Özen ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımı kaldırarak, paylaşımın sehven yapıldığını belirtti ve özür diledi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Özen’in paylaşımı nedeniyle resen soruşturma başlattı. l DHA C MY B