Katalog

Çarşamba 10 Ocak 2018 6 Gazileri darpa 24 yıl istendi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, iki gaziyi darp eden şüpheliler hakkında 24 yıl ile 20 yıl arasında hapis istemiyle iddianame hazırladı HDP MİTİNGİNE BOMBA DAVASI Diyarbakır saldırısı duruşması ertelendi Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, gazilerin darp edilmesine ilişkin başlatılan soruşturmanın iddianamesini tamamladı. Şüphelilerden Doğan Çiçek hakkında 24, Tamer Görkem hakkında 20 yıl hapis istendi. Gazilere küfürlü saldırı Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, gazi Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş ve Astsubay Muzaffer Oktay’ın darp edilmelerine ilişkin 5 şüpheli hakkında hazırladıkları iddianamede, şüphelilerin “Sizi de gaziliğinizi de sinkaf ederiz, çıkın dışarı, sizi öldüreceğiz” dedikleri yer aldı. İddianamede, Kızılkaş ve Oktay’ın aileleriyle birlikte gezi için gittikleri Gölbaşı’ndan dönerken şüpheli Doğan Çiçek’in gazilere el kol hareketleriyle hakaret ettiği belirtilerek, şüphelilerin ısrarla gazilerin içinde bulunduğu aracı takip edip taciz ettikleri kaydedildi. İddianamede, şüphelilerin araçlarından inerek gazilere saldırdığı, Kızılkaş’ın gazi olduklarını söylemesine rağmen suça sürüklenen çocuk şüpheli O.Y’nin saldırmaya devam ettiği ifade edildi. İddianamede, Doğan Çiçek’in, “kasten yaralama”, “mala zarar verme”, “devletin egemenlik alametlerini alelen aşağılama”, “birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit”, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya Emniyet teşkilatını alanen aşağılama” suçlamalarından 24 yıl; Tamer Görkem’in, “kasten yaralama”, “mala zarar verme”, “birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya Emniyet teşkilatını alanen aşağılama” ve “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçlamalarından 20 yıl ceza almaları talep edildi. Şüpheliler Barış Y., Batuhan Ö., Enes K’nin “kasten yaralama” suçundan ceza almaları talep edilirken suça sürüklenen çocuk O.Y. hakkında ise ayrı soruşturma yürütüldüğü belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet Diyarbakır’da, HDP’nin 5 Haziran 2015 tarihinde yaptığı mitinge düzenlenen, 5 kişinin ölümü, 400 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıda görevlerini yerine getirmedikleri iddiasıyla 5’i emniyet müdürü toplam 14 polis hakkında, 3’er aydan 1’er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın görülmesine dün başlandı. Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık polislerden 13’ü katılmazken, duruşmada yer alan 1 polisin de avukatı olmadığı için ifadesi alınamadı. Duruşmada savunması alınan 6 mağdur, patlamayla ilgili gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasında ihmalkâr davranan polisler hakkında şikâyetçi olduklarını söyledi. Diyarbakır Barosu’nca mağdurlar adına davaya katılma talebinde bulunuldu. Duruşmada söz alan mağdur avukatları, olayda 5 kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda kişinin yaralandığını hatırlatıp dosyanın görevsizlik kararıyla Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmayı erteledi. l DHA Zana’nın vekilliği oylanıyor MAHMUT LICALI HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana hakkında de çersiz olduğu için giremediği TBMM Genel Kurulu’na devamsızlık yaptığı gerekçesiyle hakkında karma komis vamsızlık yaptığı gerekçesiyle yon süreci işletilmişti. Kar hazırlanan rapor dün TBMM ma komisyon aşamasında oy Genel Kurulu’nda ele alındı. 1 çokluğuyla Zana’nın millet Kasım 2015 tarihinde gerçek vekilliğinin düşürülmesi yö leşen seçimlerin ardından 17 Kasım 2015 tarihinde TBMM Leyla Zana nünde rapor hazırlanmıştı. Zana’nın vekilliğinin düşü Genel Kurulu’nda gerçekleşen ye rülmesi için bugün yapılacak oyla min töreni sırasında Zana’nın yemi mada kabul yönünde karar çıkması ni eksik olduğu gerekçesiyle geçer durumunda HDP’nin sandalye sayı siz sayılmıştı. Zana’nın yemini ge sı 53’e inecek. l ANKARA T.C. İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2017/331 KARAR NO: 2017/335 Erzincan ili, İliç ilçesi, Çobanlı Köyü, Cilt No: 21, Hane No: 11, BSN: 127’da nüfusa kayıtlı 31126497238 T.C. No’lu Cemal ve Radife kızı, 18/06/2000 doğumlu, BERİVAN KONUK’un isminin TMK 27. Maddesi uyarınca “BERİL MİRA” olarak değiştirilerek NÜFUSA TESCİLİNE karar verilmiş olup, İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733270) T.C. NALLIHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/334 Esas Dava konusu, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Meyildere Mahallesi 232 parselde tapuya kayıtlı bulunan, tarla vasfındaki taşınmazın 460,77 m²’lik kısmın (İrtifak) kamulaştırma bedel tespiti ve tescili için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (E.P.D.K) tarafından kamulaştırma işlemi yapılmış olması nedeniyle, kamulaştırmayı yapan idarece 02.06.2017 tarihinde mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dava dosyasında kayda alınmış olan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların idare adına tescili davası açılmış olup, duruşması mahkememiz duruşma salonunda yapılacaktır. 4650 Sayılı Kanun ile değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10/4 maddesi gereğince İLAN olunur. 27/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733035) T.C. NALLIHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/332 Esas Dava konusu, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Meyildere Mahallesi 230 parselde tapuya kayıtlı bulunan, tarla vasfındaki taşınmazın 25,02 m²’lik kısmın (İrtifak) kamulaştırma bedel tespiti ve tescili için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (E.P.D.K) tarafından kamulaştırma işlemi yapılmış olması nedeniyle, kamulaştırmayı yapan idarece 02.06.2017 tarihinde mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dava dosyasında kayda alınmış olan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların idare adına tescili davası açılmış olup, duruşması mahkememiz duruşma salonunda yapılacaktır. 4650 Sayılı Kanun ile değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10/4 maddesi gereğince İLAN olunur. 27/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733051) T.C. İSTANBUL ANADOLU 19. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2016/1015 Esas Davacı Nursel Şenkal ile davalı Salim Şenkal (33730778086) arasında mahkememizde görülmekte olan boşanma davası nedeniyle; 25.08.1968 Kartal doğumlu, davalı Salim Şenkal’in tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, tahkikat duruşma gün ve saatinin bildirilmesi amacıyla ilanen tebliğine karar verilmiştir. 28.02.2018 günü saat 09:35’te Mahkememiz salonunda yapılacak Sözlü yargılama duruşmasında hazır bulunmadığınız veya vekille temsil edilmediğiniz takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek karar verileceği HMK’nın 186. maddesi uyarınca ihtar olunacağı ve ilan tarihinden yedi gün sonra ilanen tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733058) T.C. İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2016/44 Esas KARAR NO: 2016/140 Davacı DORUK OLCAN KAYA aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Adın İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Yukarıda izah edilen nedenlerle, 1 Davanın kabulüne, kabulü ile Erzincan ili, Üzümlü ilçesi, Bağlar Mah/ köyü, Cilt No. 7, Hane No. 25, Bireysel Sıra No. 39 da nüfusa kayıtlı Şahin ve Dilek oğlu Kadıköy 30/07/1996 d.lu 13223111644 T.C. No’lu davacının nüfus kaydında “DORUK OLCAN” olan ön adının “DORUK” olarak düzeltilmesine, dair hükmün ilanıdır. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 732972) T.C. NALLIHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2017/320 Esas Dava konusu, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Meyildere Mahallesi 76 parselde tapuya kayıtlı bulunan, tarla vasfındaki taşınmazın 395,83 m²’lik kısmın (İrtifak) kamulaştırma bedel tespiti ve tescili için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (E.P.D.K) tarafından kamulaştırma işlemi yapılmış olması nedeniyle, kamulaştırmayı yapan idarece 02.06.2017 tarihinde mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dava dosyasında kayda alınmış olan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların idare adına tescili davası açılmış olup, duruşması mahkememiz duruşma salonunda yapılacaktır. 4650 Sayılı Kanun ile değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10/4 maddesi gereğince İLAN olunur. 27/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733324) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/729 Esas KARAR NO: 2017/547 Davacı VEHAP YAZICI tarafından BAŞAKŞEHİR NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: 1 Davanın KABULÜ ile, Trabzon İli, Hayrat İlçesi, Yırca Mah. Cilt: 126 Aile Sıra No: 3 BSN: 82 no da nüfusa kayıtlı HASAN ve KADİRE’den olma 01/02/1973 OF doğumlu 59359413986 T.C. kimlik No’lu VEHAP YAZICI’nın Vehap olan ön isminin VAHAP olarak, Yazıcı olan soyisminin CEVAHİREFENDİOĞLU olarak değiştirilip nüfusa kayıt ve tesciline Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 05/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733166) T.C. ARDAHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN ESAS NO: 2016/207 Esas DAVALILAR: 1 ATİLA SİVASLIGİL Ertuğrul Gazi Mah. Hürriyet Cad. Şimal Yapı Koop. No: 63/7 Sincan/ ANKARA Davacı tarafından aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 16/01/2018 günü saat: 11:10’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi takdirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 05/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 733094) T.C. İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2008/486 Esas KARAR NO: 2014/269 Davacı CEMİLE ALTINIŞIK tarafından mahkememizde açılan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: 1 DAVANIN REDDİNE karar verildiği ilan olunur. 03/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 732946) T.C. İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2017/421 Mahkememizce 22/12/2017 gün ve 2017/421 Esas, 2017/415 Karar sayılı kararla, Cemil ve Hürmüz’den olma, Araç 01/10/1978 doğumlu Gülüm Kepenek’in nüfusta Gülüm olan ön adının GÜL olarak DÜZELTİLMESİNE, Cemil ve Hürmüz’den olma, Araç 01/10/1978 doğumlu Gülüm Kepenek’in nüfusta Gülüm olan ön adının GÜL olarak DÜZELTİLMESİNE karar verildi. İlan olunur. 05/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 732933) Açık konuşmak gerekirse üniversiteyi bilmiyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği’nin toplantısında, “Açık konuşmayı severim” diyerek bu üniversitenin kendi gönlünden geçen konuma ulaşamadığını şöyle belirtmiş: “Bu üniversitemiz açıkçası biraz zayıf kalmıştır. Bu ülke ve milletin değerlerine yaslanamadığı için küresel bir marka haline gelme çabalarında hedeflerine tam manasıyla ulaşamamıştır. Çokseslilikle, kendi ülkesine ve milletine yabancılık arasındaki çizgi doğru çizilmeden bunu başaramayız. Batı ülkelerindeki üniversiteler çoksesli değil mi? Bunlardan hangisinin kendi devletine, kendi halkının değerlerine karşı faaliyet yürüttüğünü gördünüz?” Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine onun üslubunca “Açık konuşmayı severim” diye başlayan geri bildirimlerde bulunmaya kalkmanın tek sakıncası, ifadelerin hangi birinden başlama yolunda yaşayacağınız zorluk ve kararsızlık olabilir. Sondan başlamayı deneyelim! Bugün Erdoğan’ın lideri, daha doğrusu sahibi olduğu iktidar makinesi AKP içinde görevli kimileriyle de yolumun kesiştiği, lisansüstü eğitim yaptığım Londra’daki okulun kantininde bir sohbet esnasında; Londra Üniversitesi’nin meşhur “LSE”sinde (“London School of Economics and Political Science”) ders veren (2010 yılında kaybettiğimiz) İrlanda asıllı Fred Halliday için, aramızdan birinin sarf ettiği şu söz hiç hatırımdan çıkmaz: “Yahu, adam tam bir İngiliz düşmanı, ha!..” Halliday, dünyada siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler denince de, LSE denince de, ama en önemlisi “İngiltere” denince de akla gelen ilk isimlerden biriydi o sıralar. Geçelim Amerika’ya... Dünyanın en saygın üniversitelerinden Columbia’da İngiliz Tarihi ve Karşılaştırmalı Edebiyat profesörü olup “Oryantalizm” üzerine yazdıklarıyla çığır açmış Filistin asıllı ArapHristiyan, (2003’te kaybettiğimiz) Edward Said, tarihe Lübnan’dan İsrail sınır koruma birliklerine simgesel taş atma eylemi gerçekleştirirken çekilmiş fotoğrafıyla geçti. Yahudi lobisi, yaşadığı ülkenin yüksek milli değerlerine ve uluslararası çıkarlarına aykırı ve de “terör destekçisi” bu davranışı nedeniyle Said’in defterini dürdürmek için yapmadığını bırakmadı üniversiteye... Ama üniversite, adeta “Said, Columbia’dır” dercesine püskürttü bu girişimleri. Fransa’da (1984’te kaybettiğimiz) Michel Foucault, Collège de France’ta “Düşünce Sistemleri Tarihi” kürsüsünde dersler verirken 1970’lerin sonunda İran İslam Devrimi’ni savunan, Humeyni’yi anlamaya çağıran makaleler yazdı. Onu tabii ki çok kınayan oldu ülkesinde de, Batı’da da, ama ne Fransa’da, ne de Amerika’da ders/konferans verdiği üniversiteler onu dışladı. Bu saydığım örnekler çoğaltılabilir ve bu insanların hiçbiri, çalıştıkları üniversitelerin bulunduğu ülkelere ihanet eden insanlar değildi. Onlar, bilim ve düşünce insanıydı. Elbette üniversiteler sütten çıkmış ak kaşık değil. Hele Türkiye’de hiç değil; ne bugün, ne de dün, hiçbir zaman olmadı. Ben yaklaşık 40 yıldır üniversitenin içindeyim ve bunun 6 yılı da Londra’da, o yukarıda zikrettiğim LSE’ye hemen hemen komşu konumdaki SOAS’ta (“School of Oriental and African Studies”) geçti. Bu okulda “ülkenin milli menfaatleri”, “İngiliz halkının değerleri” şeklinde genellenebilecek bir tavır ve motivasyona rastlamadım hiç. Aksine, millimanevi değerlerin de, milliyetçiliğin de, yabancı düşmanlığı, ırk ayrımcılığı, İslamofobinin de lime lime edildiği bir yerdi SOAS... Erdoğan’ın, dini iyi bilen bir arka plâna sahip olduğunu (birtakım eleştirilere muhatap olma pahasına) hep söyleyegeldim. Onu, Erbakan’dan özellikle tarikatcemaat çevreleri nezdinde farklılaştıranın bu olduğunun altını çizdim. Evet, Cumhurbaşkanı, ulemadan değilse de teolojiye hâkim diyebiliriz. Ama Cumhurbaşkanı sosyoloji bilmiyor. Cumhurbaşkanı, üniversite nedir, ne değildir, bunu da bilmiyor. Üniversite, “vatanmilletsakarya” müessesesi değildir. Üniversite biatitaat değil merak; inanç değil kuşku; duygu değil sorgu diyarıdır. Üniversite, bir ülkede “millimanevi değerler” retoriği etrafındaki “etnosantrik” (bizmerkezci) duyarlılıklara en fazla mesafeli olunması icap eden kurumdur. Üniversite yerli değil, milli de değil, ama evrensel bilgi, düşünce, eleştiri “site”sidir... “Şeyh uçmasa da mürit uçurur” sözünü bilen bilir. Bu, bir karizmatik şahsiyete körü körüne bağlı kitlelerin ona nasıl olağanüstülükler, olmadık meziyetler yüklediğini anlatan bir deyiştir. Fakat böylesi liderlik pozisyonunda olan bazı “mahir” şahsiyetler, o sözün çekimine karşı temkinli ve ihtiyatlıdır. Çünkü onun büyüsüne kapılmanın en büyük tehlikeyi kendilerine doğuracağını bilirler. Cumhurbaşkanı, üniversite konusunda uçtukça uçuyor. Kendisine bağlı, büyük bir kitlenin “uçurması” doğrultusunda uçuyor. Çevresinde ona üniversite konusunda makulü arz edecek birileri yok mu, var. Ama susuyorlar. Herhalde azımsanmayacak yüzdedeki “bağlılar” kitlesinin (“müritlerin”) “lider”i uçurması, onları da savrulma riski, kaygısı, korkusuna ittiği için susuyorlar. Kraldan çok kralcılık, içinde bulundukları iklimde geçerli olduğundan susuyorlar. Biz ise her daim olduğu gibi “üniversite” bahsinde de bütün hışmı üstümüze çekme pahasına yine diyoruz ki... Kral çıplak!.. C MY B