23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 14 Dany Brillant İstanbul’a geliyor Latin ezgilerin simgesi Dany Brillant, Türkiye’ye geliyor. Fransızca şarkıların ve Latin ezgilerin önemli ismi Brillant, 6 Ekim’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde konser verecek. EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: eMİNE BİLGET Zülfü Livaneli adına kültür merkezi 16 EYLÜL’DE AÇILACAK Çankaya Belediyesi, kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Zülfü Livaneli’nin adını verdiği kültür merkezini hizmete açıyor. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde 16 Eylül’de gerçekleşecek açılış törenine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zülfü Livaneli de katılacak. Yıldızevler Mahallesi’nde yer alan kültür merkezinin açılış töreninde çellist Erman İmayhan ve piyanist Henning Schmidt konser verecek. Sinema, resim, müzik, edebiyat ve sanat atölyeleri ile adeta bir sanat okulu gibi faaliyet gösterecek kültür merkezi, 25 Ekim’e kadar Zülfü Livaneli’nin fotoğraflarından albümlerine, kitaplarından ödüllerine birçok kişisel eşyasının sergileneceği sergiye de ev sahip liği yapacak. Kültür merkezinde yer alan atölyelere usta yazarın kitaplarından esinlenerek isimler veren Çankaya Belediyesi, 150 kişilik salonun ismini ‘Leyla’nın Evi’, galeriyi ise ‘Mutluluk’ olarak belirledi. Çankaya’nın merkezi noktasında 1100 metrekarelik bir alan üzerinde bulunan kültür merkezinin kapıları her daim sanata ve sanatçılara açık olacak. 50 milyon liralık Kilia İdolü geri verilmiyor New York Bölge Mahkemesi, Kilia İdolü’nün, Türkiye’nin geri verilmesi istemini zamanaşımı gerekçesiyle reddetti New York Bölge Mahkemesi, Manisa Akhisar “Kulaksızlar’dan” kaçı rılan ve müzayedede 14.5 mil yon dolara (yaklaşık 50 milyon liraya) alıcı bulan, 23cm’lik Ki lia idolünün, Türkiye’nin geri verilmesi is temini red detti. 5 bin yıllık mer merden ya pılan ve göz lerinin gö ğe bakmala ÖAczagren rından dolayı Batılıların “gök gözlemci si” anlamın da “stargazer”, Türkçede ise “tepegöz” denilen Kilia idolü nün New York’ta müzayedede satılacağını, Cumhuriyet’te 14 Nisan’da duyurmuştuk. Kilia İdolü”, 28 Nisan’da New York Christies’de, 3 milyon dolar (11,1 milyon lira) tahmini de ğerle satışa çıktı. 14.5 milyon dolara (yaklaşık 50 milyon lira ya) alıcı buldu. Haberimiz üze rine Kültür ve Turizm Bakan lığı, heykelciğin geri verilme si için dava açtı. Karun Hazi nesi ile Elmalı Definesi davala rında Türkiye’yi başarıyla tem sil eden Herrick Feinstein hu kuk firmasından Lawrence M. Kaye, heykelciğin alıcıya tesli mini mahkemede durdurarak 60 günlük “ihtiyatı tedbir” ka rarı aldırdı. Ancak Güney New Bu idoller Akhisar’da köylü kadınlarca bir çift terlikle değiştirildi. York Bölge Yargıcı Alison Julie Nathan tarafların savunmaları ve belgelerini irdeledikten sonra, 28 Ağustos Pazartesi günü “3 yıllık zamanaşımı” kuralını anımsatarak, kararının gerekçesini şöyle açıkladı: “İdolü 1966’da Tenis Hall of Famer Alastair B. Martin satın alıp Merrin Galerisi’ne sattılar. Sonrasında Guen nol Koleksiyonu’na girdi. New York Metropolitan Müzesi’nde ödünç olarak sergilendi. Katalogda bilgileri yayımlandı. 1989’da ve 1997’de kültürel Türk gazetecisi Özgen Acar tarafından yayımlandı. Bu verilere karşın Türk Kültür Bakanlığı gerekli girişimi yapmadığı için zamanaşımı süresi doldu!” Mahkeme belgeleri arasında Karun Hazinesi ve Yorgun Herkül davaları ile ilgili yazılarıma da yer verilerek “Acar, genel olarak elli yıl içinde çapaladı, bu konuda da girişim çağrısı yaptıysa da bakanlık oyalanarak, kıpırdamadı!” denildi. Kadınlar buldu 90’lı yılların başında Manisa Müzesi’ni ziyaretimde Müdür Hasan Dedeoğlu ve yardımcısı Rafet Dinç ile söyleşirken, Kilia tipi idollerden söz edip bir fotoğraf göstermiştim. Dinç, de “Müzemizde iki kırık parça var!” diyerek depodan getirmişti. 1991’de iki köylü kadının, Akhisar yakınında bulduğu iki Kilia İdolü, yurtdışına kaçırılıp çok iyi fiyata pazarlanmıştı. Kadınlar, bu heykelcikleri köye gelen “çerçiye” verip karşılığında, birer çift terlik almışlardı. Bu olayı aktardığım New York’lu müzayedeciler “Dünyanın en pahalı terliklerini giyen kadınlar!” demişlerdi. Müzeden, Aydın’da üniversiteye geçen Yardımcı Doç. Dr. Rafet Dinç, 1993’te Akhisar’a 16 km uzaklıktaki Kulaksızlar’da köylülerin gösterdikleri Balıkburnu mevkiinde, Gülsüm Akbaş’ın tarlasında bu heykelciklerin işliklerini buldu. Günümüzde tütün ekilen 12 dönümlük bu tarla, traktörle sürüldüğü için toprağın altındaki heykel parçacıkları da her zaman yüzeye çıkabiliyor. ‘Çağdaş dilin en vasıflı insanı’ Türkçenin ustası Emin Özdemir son yolculuğuna uğurlandı. Türkiye’nin önde gelen sanat adamları Özdemir’i, ‘Çağdaş dilin en vasıflı insanı...’ sözleriyle andı. “Türkçenin ustalarından” Emin Özdemir, için Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, başta ressam Celal Binzet, sanat fotoğrafçısı Ozan Sağdıç, tiyatro sanatçıları Ali Nihat Yavşan, Tuncer Yığcı, dramaturg ve yazar Eren Aysan, Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin (İLEF) emekli öğretim görevlileri Süleyman Coşkun ve Sedat Örsel, İLEF Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun, İLEF Öğretim Görevlisi Ali Karadoğan, gazeteci Faruk Bildirici, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Tevfik Kızgınkaya, eski Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, müzik eğitimcisi ve yazarı Ahmet Say, şairler Ahmet Telli, Hüseyin Atabaş ve gazetemiz yazarı Işık Kansu olmakla birlikte İLEF’teki on larca öğrencisi katıldı. Şair Ahmet Telli, “Emin Özdemir’in dilciliğini ve öğretmenliğini birbirinden ayırmamak lazım. Ona bir ideolojik yafta da asla yapıştırmamak gerek. Türkçemize birçok sözcük armağan etti. Sadece o sözcükler bile Emin Hoca’nın haysiyetini bizde hep yaşatacaktır” dedi. Müzik eğitimcisi ve yazarı Ahmet Say da “Türk Dil Kurumu’nun (TDK) yönetim kurulundaydı. Çağdaş dil hareketinin en vasıflı insanıydı. TDK’nin başkanları vardı, bir sürüsü geldi geçti... Ama Emin Özdemir’in adı kalmıştır dilci olarak. Hem üretkendi, hem doğru yoldaydı. Şoven bir dilci değildi. ‘Şoven dilcilere’ karşıydı” dedi. Özdemir, kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı. l ANKARA /Cumhuriyet ‘Kamera Elinde Geleceğin Cebinde’ Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen kısa film yarışması “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” katılımcılarını bekliyor. Yarışmaya başvurmak isteyenler için son tarih 29 Eylül olarak belirlendi. “Küçük birikimler, büyük mucizeler yaratır!” sloga nıyla düzenlenen yarışmaya katılmak isteyenler, telefon veya kamerayla küçük birikimlerle geleceği inşa etmenin önemini anlatan ve 3 dakikayı aşmayan filmlerini www.kameraelindegelecegincebinde.com sitesi üzerinden doldurdukları formla teslim edebilecek. Tarihi Silifke Kalesi’nde kazı çalışmaları Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan ve Roma döneminden itibaren 20. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim yeri olduğu ortaya çıkarılan Silifke Kalesi’nde, kazı ve restorasyon çalışmalarının bu yılki bölümü başladı. Kalede, 2017 yılı arkeolojik çalışmaları Selçuk Üni versitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Boran başkanlığında 12 akademik bilim insanı ve 13 işçiyle yürütülüyor. Boran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce Roma, Bizans, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemine ait izlerin ortaya çıkarıldığını dile getirdi. Zeugma’da yeni eserler çıktı “Çingene kızı” mozaiğiyle ünlenen Zeugma Antik Kenti’ndeki kazılarda mozaiklerin yanı sıra lejyon birliklerinin giysilerine ait bronz parçaları, gümüş ve demirden üretilmiş çeşitli buluntular, yüzükler, fildişi ve kemik iğneler, fresk parçaları gün yüzüne çıkarıldı. kultur@cumhuriyet.com.tr Pazartesi 4 Eylül 2017 Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarı ‘Dünya Mirası’na aday Osmanlı egemenliği döneminde türbe haline gelen mezar, aradan geçen yüzyıllar içinde kaybolmuştu. Zigetvar’da hayatını kaybeden Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleman’ın yapılan araştırmalar sonrası bulunan mezarının, Dünya Mirası’na aday gösterildiği belirtildi. Dört yıl önce bir grup Macar ve Türk tarihçi ve bilim insanının 1566 yılında Zigetvar Kalesi kuşatması sırasında ölen Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarının tespit edildiği yönünde heyecan yaratan açıklamasının ardından epey bir yol kat edildi. Macar hükümeti ve ilgili kurumlar, Türk ortak kurumların desteğiyle Kanuni Sultan Süleyman’ın türbesinin bulunduğu alanı ‘Özel Kültürel Statüye Sahip’ bir dünya mirası haline getirmek istiyor. Macar hükümeti ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından da des teklenen araştırmalar, havadan tespitlerin ve toprak altı sondajların ardından somut arkeolojik kazılara dönüştü ve ortaya çıkan sonuçlar, tüm beklentileri de aştı. Kazı alanında, Kanuni’nin aradan geçen yüzyıllar içinde kaybolan türbesi, bir cami, bir derviş tekkesi, askerler için bir garnizon ve tüm bu binalara hizmet veren sivillerin yaşadığı binaların kalıntıları var. Kanuni Sultan Süleyman 1566’da Zigetvar kuşatması esnasında hayatını kaybetmiş ve naaşı İstanbul’a taşınsa da, iç organları Zigetvar kuşatmasında padişahın otağının bulunduğu mevkide defnedilmişti. Daha sonra Osmanlı egemenliği döneminde türbe haline gelen bu mezar, aradan geçen yüzyıllar içinde kaybolmuştu. Sihirli tozuyla Shakespeare okurların karşısında... Gazetemiz tiyatro eleştirmeni Ayşegül Yüksel’in “William Shakespeare: Yüzyılların Sahne Büyücüsü” adlı kitabı Habitus Yayınları’ndan çıktı. Shakespeare, 400 yılın ardından bugün dünyada kitapları en çok satılan, oyunları en çok sahnelenen, yarattığı dünyada insanları en çok etkileyen yazarların başında geliyor. Tiyatrodan sinemaya, edebiyattan televizyona hâlâ en büyük ilham kaynağı. “Yüzyılların Sahne Bü yücüsü”, saçtığı sihir tozuyla bizi gerçeküstü yaratıkların neşeli, eğlenceli dünyasından gerçeğin şiddet yüklü katı haline taşıyor. Sada katlerin en bağlısından ihanetlerin en korkuncuna, aşkların en tutkulusundan en faydacısına hayatın kendisini işliyor. Ayşegül Yüksel, “William Shakespeare: Yüzyılla rın Sahne Büyücüsü” kitabıyla Shakespeare’i yaşamından eserlerine, karakterlerinden kurgusuna dek tüm yönleriyle anlatıyor. TATAVLA TİYATRO Perde ‘Rahvan Giden Atlılar’la açılacak Tatavla Tiyatro, Özen Yula’nın “Rahvan Giden Atlılar” oyunuyla 1 Ekim’de perdelerini açmaya hazırlanıyor. Tatavla Sahne çatısı altında eski ve yeni oyunları, farklı projeleri ve misafir ekiplerin oyunlarını izleyici ile buluşturmanın heyecanı içinde olan Tatavla Tiyatro, tüm tiyatroseverleri bu heyecana ortak olmaya davet ediyor. 2013’te Atölye Tatavla olarak kurulan, 2014’te ise Cihangir’de Tatavla Sahne adıyla kendi sahnesine kavuşan Tatavla Tiyatro, kurulduğu günden beri kendi oyuncusunu, yazarını ve yönetmenini yetiştirmeyi hedefleyerek, sezon boyunca sergilenen profesyonel oyunlarında tüm oyuncularını seyirciyle buluşturuyor. Bu yıl da bu ilkesinden vazgeçmeyen Tatavla Tiyatro, sahnesinde yine oyunla rıyla sezon boyunca tiyatroseverlerle olacak. Bu sene 2 yeni oyunla tiyatroseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanan Tatavla Tiyatro’nun ilk sezon prömiyeri 1 Ekim’de “Özen Yula”nın kaleminden çıkan “Rahvan Giden Atlılar” oyunuyla gerçekleşecek. Eraslan Sağlam’ın yönettiği ve Tatavla Tiyatro oyuncularından Erhan Tuna ve Edip Tepeli’nin rol aldığı iki meddahın hikâyesinin anlatıldığı oyunu 1471421 ve 28 Ekim tarihlerinde izleyebilirsiniz. Tatavla Tiyatro, yapacağı 2. tur oyunu için sezona başlamadan 73 adayın katıldığı 2 aşamalı bir seçme düzenledi. 2. aşamaya kalan 15 aday arasından en başarılı bulunan 8 oyuncuyla “Jean Tardieu Cabaret” oyununun hazırlıklarına başladı. Sezon içerisinde takvime girecek olan oyunun yönetmen koltuğunda ise Prof. Dr. Erhan Tuna var. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle