23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 23 Eylül 2017 4 Demokrasi, mediokrasi, idiotkrasi “Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir.” James M. Buchanan Sistemlerin en az kötüsü olduğunda çoğunluğun ittifak ettiği demokrasiler şu varsayıma dayanır: Halk kendi oyuyla kendisi için en iyi ve doğru olanı seçme yetisine sahiptir. Lafı uzatmamak için Jean Jacques Rousseau’nun, milli irade konusunda artık aşılmış ve aşınmış görüşlerine burada girmeyip yalnızca bu varsayımın gerçekleşmesi için bazı önkoşullar olduğunu vurgulamakla yetineceğiz. Burada halkın yetkinliği geliyor gündeme. Aranan yetkinliğin olabilmesi için her şeyden önce, topluluğun sorgulama yetisine sahip bulunması gerekir. Sorgulama uygulamasının bir yana itiliverdiği biat toplumlarında salt bu nedenle seçmenin yetkinliği ve dolayısıyla da demokrasi maluldür. HHH Toplumun sorgulama yetisine ve alışkanlığına sahip olması da tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda ülkede gerçekten ne olup bittiğinden haberdar olması da zorunludur. Burada yazılısı, sözlüsü ve görseliyle medya giriyor devreye. Çünkü demokrasilerde halkın haber alma gereksinimine medya yanıt verir. Medyanın etkinliği, uzmanlığı, tarafsızlığı, dürüstlüğü ve yetkinliğiyle desteklenmediği takdirde işlevini yerine getirmesi imkânsızdır. Medyanın tarafsızlığı çok yönlü bir kavramdır, ekonomik ve siyasal iktidarların her birinin baskılarından azade, onların karşısında bağımsız olmanın yanı sıra, biatı zorunlu gören dinsel baskı çevrelerinden bağımsızlık da zaruridir. Medyanın dürüstlüğünün yanında, olayları tüm yönleriyle, çok boyutlu olarak verecek yetkinliğe de sahip olması gerekir. Medyanın siyasal iktidarın borazanı haline geldiği ülkelerde işlevini yerine getiremeyeceği, bunun yanı sıra basın özgürlüğünün, demokrasinin onsuz olmazı olduğu da bedahattir. Bütün buraya kadar olanlar halkın kendi yararına olanı oylarıyla saptayabilmesi için şart olmakla birlikte yine de yetersizdir. Toplumun kendi için en iyisini bulabilmesi elindeki verileri değerlendirirken neyin ne olduğunu bilecek bir düzeye erişmesine yeterli bir eğitimden de geçmiş olmasına bağlıdır. Ancak bütün bu koşullar bir araya gelirse, halk kendi için en doğru olanın ne olduğunu kendi özgür iradesiyle saptayacak yetkinliğe sahip olabilir. HHH Bunlardan biri veya birkaçının tam olarak gerçekleşmemesi halinde ana varsayımı gerçekleşmeyen demokrasi yaşama geçmez. Bu durumda toplumlar, el yordamıyla, yalan yanlış, derme çatma bilgilerle üstün körü kararlar verirler ve ülkede demokrasi yerine, frenkçe “mediocre” sözcüğünden türeyen mediokrasi egemen olur. Dilimize vasat ortalama şeklinde aktarılan “mediocre” aslında daha olumsuz bir vurguyla, iyiden çok yetersize yakın olan “eh ancak idare eder” diye ifade edebileceğimiz bir anlam taşır. Bu durumda da mediokrasi yetersizliğin yaptırımsız kaldığı yetersiz insanlar yönetimi anlamını taşır. Dikkat edelim! Burada söz konusu olan yalnızca, yönetimin ve yöneticilerin yetersizliği değil, daha çok yönetilenlerin, seçimleriyle yönetim katına yükselen, kendi öz yetersizlikleridir. Türkiye, toplumsal yaşamında yıllar yılı yukarıdaki koşulların hepsini yerine getiremediği için uzun süre mediokrasiyle kör topal idare etti. Ama artık mediokrasi de geride kaldı. Artık çağdaş dünyada serbest olan her şeyin yasak, yasak olan her şeyin serbest olduğu ve toplumun bunu özgürlük diye algıladığı “idiotkrasi” dönemini yaşamaktayız. Zekâ geriliğiyle malul anlamına gelen idiot sözcüğünden türetilmiş idiotkrasi varlığını ve gücünü yönetilenin zekâ geriliğinden alır. Dogmalarla, hurafelerle dolu eğitimin yerlerde sürüklendiği toplumların okullarının sıralarında, her gün, her saat genç dimağlara idiotkrasi tohumları ekilir. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN AKP, topu AYM’ye atacak RTÜK üyeliği krizini MHP nedeniyle çözemeyen AKP, HDP’nin temsil edilmemesinden kaynaklanacak anayasaya aykırılık için CHP ve HDP’ye Yüksek Mahkeme’yi işaret edecek TBMM’nin yeni yasama yılının başlamasıyla birlikte RTÜK’te boşalan üyelikler için de nasıl bir seçim yapılacağı tartışması yaşanacak. RTÜK’te AKP ve CHP kontenjanından seçilen 2 üyenin görev süresi sona erdi. HDP’den seçilen üyenin görev süresi ise kasımda dolacak. RTÜK Yasası’na göre, boşalan 3 üyenin 2’si AKP, 1 üye de CHP kontenjanından seçilecek. Bu durumda Meclis’te milletvekili sayısı açısından 3. parti ko numunda olan HDP’nin hiç üyesi kalmayacak. Meclis’in 4. partisi MHP’nin ise 2 üyesi olacak. CHP ve HDP, üyeliklerin her seçim döneminde yeniden belirlenmesi için yasa değişikliği yapılmasını istiyor. Ancak MHP, üye sayısı 1’e düşeceği için yasa değişikliği istemiyor. AKP ise fiili ortağı MHP’yi küstürmemek için yasa değişikliğine yanaşmıyor. AKP yönetimi, kasım ayında 3 üyelik için seçim yapmayı planlıyor. Ana yasanın RTÜK’ü düzenleyen 133. maddesinde “Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan RTÜK 9 kişiden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle TBMM Genel Kurulu’nca seçilir” hükmü yer alıyor. HDP’nin üyesinin kalmamasının ana yasaya aykırı olacağı belirtiliyor. AKP yöneticileri, sıkıntının yasadan kaynaklandığını belirterek, anayasaya aykırılık oluşması durumunda sorunun Anayasa Mahkemesi’nce (AYM) çözülebileceğini kaydediyor. AKP’liler, “Kasım ayında seçimi yaparız. CHP ve HDP’liler seçimin sonucundan dolayı anayasaya aykırılık başvurusu yapabilir. AYM, yasayı iptal ederse yeni bir düzenlemeye gidilebilir” diyor. l EMİNE KAPLAN/ ANKARA ‘Saldırıya geçtiler’ Malatya’da düzenlenen ‘Parti emektarları’ toplantısına katılan CHP’li milletvekilleri, müfredattan Atatürk’ün çıkarılmasına tepki gösterdi HDP dün Diyarbakır’da “Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez” sloganıyla Koşuyolu HDP’li kadınların Parkı’nda serbest kürsü eylemi düzenlemek istedi. Polisler, eylem için ön yüzünde “Bizler Meclis’e” sloganının yazılı olduğu masanın açılmasına izin vermeyince tartışserbest ma çıktı. Polis yetkilisi, eylem kapsamında sadece HDP Eşgenel Başkanı Serpil Kemalbay ve milletvekillerinin konuşma yapmasına izin vereceklerini söyleyince, kadın kürsüsüne polis lar bir süre milletvekillerinin parka gelmesini bekledi. HDP’li kadın vekillerin gelmesinden sonra kadınlar üstünde “Böyle gitmez” ve “Kadınlar izin vermez” yazılı önlükengeli ler giyerek açıklama yaptı. l DİYARBAKIR/Cumhuriyet ‘Bu dostluk bozulabilir’ ABD’nin Washington Post gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan buluşmasını değerlendirdiği editöryal yazısının başlığında “Trump kankasına (best buddy) yaptırım uygulamak zorunda kalabilir” ifadesini kullandı. Trump ve Erdoğan arasındaki karşılıklı övgüleri aktaran gazete, ancak Trump yönetimi ken disini Erdoğan’ın Putin’le kurduğu askeri ilişkiye müdahale etmek zorunda bulabilir, yorumunu yaptı. Yazıda, “Erdoğan eğer yaptırımlarla karşılaşmak istemiyorsa Rusya’yla askeri işbirliğinden kaçınmak zorunda. Trump’ın yakın arkadaşı bile olsa bu aske ri konu Kongre’nin gözünden kaçmaz ve Trump da bunu dikkate almak zorunda kalır” vurgularına yer verildi. Josh Rogin imzalı yazıda Pentagon’da Erdoğan’a karşı ciddi bir tepkinin oluştuğunu çünkü ABD Suriye’de Kürt güçleriyle çalışırken Türkiye’nin bunu bozmak için uğraştığı da öne sürüldü. l Dış Haberler Belediye Başkanı Türk, teslim oldu Mersin’de 10 ay önce düzenlenen operasyonda “silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapma” iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan, kayyım atanan Akdeniz Belediyesi’nin eski başkanı DBP’li Mehmet Fazıl Türk, dün adliyeye giderek teslim oldu. Sağlık kontrollerinin ardından Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Türk’e savcılık tarafından 24 saat avukat kısıtlılığı getirildi. ‘AKP’nin adayı değilim’ Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) seçimlerinde aday olan Şehmus Karakuş, kendisinin AKP adayı olmadığını söyledi. Karakuş, “Yeni yüzlerle, yenilikçi projelerle ve ekonomik gelişime ivme kazandıracak dostlarımızla, Diyarbakır’ı hak ettiği konuma yükseltmek için enerji, fikir, ihtisas, gönül ve birikim birliği yaptık. AKP’nin, CHP’nin, HDP’nin, HÜDA PAR’ın, MHP’nin Diyarbakır İl Başkanlarıyla da, bölgenin dinamikle ri olan STK ve oda temsilcileriyle de bir araya gelen tek başkan adayı benim. Herhangi bir partinin, bir grubun, bir yapılanmanın resmi ya da gayri resmi adayı değilim. İlla birinin adayı olarak lanse edileceksem de Diyarbakır halkının adayı olarak sahada olduğumu belirtmek isterim. Ticaret Odası seçimlerine yani siyasetin, dinin, ırkın, rengin olmadığı ticaretin merkezine hazırlanıyorum” dedi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet SELAHATTİN GÖKATALAY CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP genel başkan yardımcıları Veli Ağbaba ve Aykut Erdoğdu ile CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP Malatya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Parti emektarları” toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Özel, “Ben eczacıyım. Siyasete atılınca öğrendim ki nezleden de bulaşıcı bir hastalık var o da umutsuzluk. Ülke açısından zor günlerden geçiyoruz. Çıraklık, kalfalık, ustalık dönemlerinde şimdi bir telaşla cumhuriyetin bütün kazanımlarını topyekun yıpratma, Cumhuriyetle hesaplaşma ve hedefledikleri dönüşümü bir an önce gerçekleştirmek için saldırıya geçmiş durumdalar” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından TEOG’un kaldırılmasına değinen Özel, “Sabahleyin kalkıyor, ‘TEOG sınavını kaldırdım’ diyor. O sınava hazırlanan binlerce öğrenci ne yapacağını bilemez hale geliyor. Her şey bir anda allak bullak oluyor. Amerika’da mikrofon uzatıyorlar, yurtdışına beyin göçünü eleştirirken, ‘yurtdışında eğitim alanlar ajandır’ diyor. ‘O ülkelerin ajanı haline geldi’ diyor. Bu salonda önde iki tane ajan oturuyor, Aykut Erdoğdu ve Selin Sayek Böke. Yurtdışında eğitim aldılar. İyi ki de aldılar, bu ülkeye faydalı olmak için geldiler burada emek veriyorlar. Turgut Özal Amerika’da eğitim aldı. Şu anki kabinede 6 bakan yurtdışında eğitim almış. Yol arkadaşı Abdullah Gül yurtdışında eğitim almış. Kendi 4 çocuğu yurtdışında okumuş. Hulusi Akar yurtdışında eğitim görmüş gelmiş” dedi. Böke: 2019 milat olacak Selin Sayek Böke, ülkenin her karış toprağına âşık olduklarını belirterek, “2019 bizim için yeni bir toplumsal sözleşmeyi Türkiye’de yaşatacak milat bir tarih olacaktır. 94 yıllık Türkiye tarihini yazmış olan bu parti, bundan sonra ortaya çıkacak olan Türkiye tarihinin de yeniden yazılımının mutlaka öncüsü olmak zorunda” ifadelerini kullandı. Aykut Erdoğdu da Türkiye’de bir moral bozukluğu yaşandığını belirterek, “Bütün kritik tesislerimiz yabancılara satılmış, bizim çocuklarımız ve torunlarımız yabancıların asgari ücretle işçisi” dedi. Veli Ağbaba ise “Amaçları 1923’ün rövanşını almak. Kurtuluş Savaşı kime karşı yapılmıştı? Bu ülkeyi işgal edenlere karşı. Örgütlü bir kötülük ile Türkiye’yi geriye götürmeye çalışan bir hareketle karşı karşıyayız. Buna karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Okullarda Atatürk kaldırılıyor, bir taraftan tüm Türkiye imam hatipleştirilmeye çalışılıyor” diye konuştu. l MALATYA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle